Şimdi Ara

TOBB Etu hakkında (13. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
551
Cevap
13
Favori
111.792
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • http://ydb.etu.edu.tr/tr/content/ydb-akademik-takvim

    Hazırlık da 3 dönem ama bölümlerden 1 ay önce bitiyor. Yani 5 Temmuz 2012'de son sınavınıza girip (TOEFL ITP) hazırlığı sonlandıracaksınız.
  • ohh iyi bari
  • Takip
  • quote:

    Orijinalden alıntı: seckin01

    Bu sene öss ye girdim ve iyi bir sonuç aldım. Tercih aşaması yaklaşıyor. Mühendislik düşünüyorum ve birçok üniversiteyi araştırdım. Puan sıralamasında Tobb dikkatimi çekti. burslu bölümlerinin puanları hep ilk 5 içerisinde. Sitesini bi inceledim ve ilk 500 e 950 tl burs verdiklerini gördüm
    Yanlış bi tercih yapmak istemiyorum. Boğaziçi bilkent varken Tobb a gitmek mantıklı mıdır? Sonuçta yeni bi üniversite gelecekte ne olacağı bilinmez. Bu üniversite hakkında bilgisi olan, fikir beyan etmek isteyen arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum...

    hocam neredesin şuan hangi okul ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zuckerberg

    quote:

    Orijinalden alıntı: seckin01

    Bu sene öss ye girdim ve iyi bir sonuç aldım. Tercih aşaması yaklaşıyor. Mühendislik düşünüyorum ve birçok üniversiteyi araştırdım. Puan sıralamasında Tobb dikkatimi çekti. burslu bölümlerinin puanları hep ilk 5 içerisinde. Sitesini bi inceledim ve ilk 500 e 950 tl burs verdiklerini gördüm
    Yanlış bi tercih yapmak istemiyorum. Boğaziçi bilkent varken Tobb a gitmek mantıklı mıdır? Sonuçta yeni bi üniversite gelecekte ne olacağı bilinmez. Bu üniversite hakkında bilgisi olan, fikir beyan etmek isteyen arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum...

    hocam neredesin şuan hangi okul ?

    bilkentteyim




  • Pazar günü sınava girecek nice yiğitlere ve hanımefendilere sesleniyorum. Bu okula asla gelmeyin. Her kafadan bir ses çıkan, herhangi bir sistemi olmayıp size iyi bir sistemi olduğunu yutturan koca bir PARA TUZAĞI! Okulu seven insan sayısı yüzde 1i asla aşmaz ve her gün hayatınızın anlamını sorgularsınız. Kendinizi geliştiremediğinizi hissedersiniz sürekli, mesleğinizi keza asla geliştiremezsiniz, belki güzel bir yerde ortak eğitime düşersen. O da baba torpilleri aşınca oluyor tabi! Ortak eğitim sizin gözünüze avantaj olarak gelebilir ancak siz herhangi bir üniversitede okurken yazın istediğiniz sürede daha iyi mevkilerde staj imkanı bulacaksınız zaten, tek farkı maaş alamayacaksınız. Tobb Etü marka değeri her gün geçtikçe dibe vuran, iş dünyasında yerini çoktan kaybetmiş, kendini sütçü imamı geçmeye adamış bir yüksek lise. Gelmeyin diyorum tekrardan, asla böyle bir hataya düşmeyin!

    Ben ettim bari siz etmeyin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Mirliva.

    Pazar günü sınava girecek nice yiğitlere ve hanımefendilere sesleniyorum. Bu okula asla gelmeyin. Her kafadan bir ses çıkan, herhangi bir sistemi olmayıp size iyi bir sistemi olduğunu yutturan koca bir PARA TUZAĞI! Okulu seven insan sayısı yüzde 1i asla aşmaz ve her gün hayatınızın anlamını sorgularsınız. Kendinizi geliştiremediğinizi hissedersiniz sürekli, mesleğinizi keza asla geliştiremezsiniz, belki güzel bir yerde ortak eğitime düşersen. O da baba torpilleri aşınca oluyor tabi! Ortak eğitim sizin gözünüze avantaj olarak gelebilir ancak siz herhangi bir üniversitede okurken yazın istediğiniz sürede daha iyi mevkilerde staj imkanı bulacaksınız zaten, tek farkı maaş alamayacaksınız. Tobb Etü marka değeri her gün geçtikçe dibe vuran, iş dünyasında yerini çoktan kaybetmiş, kendini sütçü imamı geçmeye adamış bir yüksek lise. Gelmeyin diyorum tekrardan, asla böyle bir hataya düşmeyin!

    Ben ettim bari siz etmeyin.


    Üstad ne güzel yazmışsın. Şu final döneminde hislerime tercüman oldun. Sırf bu okul yüzünden Ankara'dan nefret ettim, yaşama sevincimi kaybettim. Sakın gelmeyin benden de söylemesi. Bugün bir şey vaat ederler yarın bir mevzuat değişikliğiyle her şeyi geri alırlar. Kaçın, uzak durun.




  • evet okul zor. 3 dönem. eylülden ağustosa kadar. hazırlığı geçmek bi ölüm. şenlik belki yapar belki yapmaz belli olmuyor. dersleriniz genellikle çakışır.
    fakat unutmayalım ki "zafere çiçekli yollardan gidilmez!"
    hocalar alanının en mükemmeli olmasa da iyidir ve öğrenci ile ilişkileri gayet samimidir, ben profum sen de kimsin egosu yapmazlar.
    şu Türkiye'de hangi okulun fen edebiyat öğrencisini dolar maaşla yurtdışına, müh vs. öğrencisini coca-cola, tai, tobb vs. gibi şirketlere gönderdiğini araştırıp öyle tekrar okula bok atmaya devam edelim.
    tercih edecekler gitsin görsün, burda haybeye söylenenlere kulak asmasın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: S3datt

    evet okul zor. 3 dönem. eylülden ağustosa kadar. hazırlığı geçmek bi ölüm. şenlik belki yapar belki yapmaz belli olmuyor. dersleriniz genellikle çakışır.
    fakat unutmayalım ki "zafere çiçekli yollardan gidilmez!"
    hocalar alanının en mükemmeli olmasa da iyidir ve öğrenci ile ilişkileri gayet samimidir, ben profum sen de kimsin egosu yapmazlar.
    şu Türkiye'de hangi okulun fen edebiyat öğrencisini dolar maaşla yurtdışına, müh vs. öğrencisini coca-cola, tai, tobb vs. gibi şirketlere gönderdiğini araştırıp öyle tekrar okula bok atmaya devam edelim.
    tercih edecekler gitsin görsün, burda haybeye söylenenlere kulak asmasın.

    +8622
  • 2. sınıfa geçmiş bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak burayı düşünenlere az da olsa ışık tutmak istiyorum.

    öss'de 30 bin gibi boktan bir derece elde ettiğim ve şansıma bölüm yeni açıldığı için %50 bilgisayar tutturdum. Neyse, okula bir heves başladım ve gözlemlediğim ilk durum hazırlığın çok ağır olduğudur. Eğer sağlam bir ingilizce temeliniz yoksa alt sınıflardan birine düşersiniz ve ingilizcenin en embesil düzeyinden başlarsınız. Her hafta quiz, bolca essay yazımı ve bolca ödeviniz olacaktır. Hani nasıl desem; hazırlıkta yatarım koy gtüne hacı modundaysanız hazırlıkta kalırsınız. Özellikle sonlara doğru, öss'deki gibi bir stres ve trafiğe hazırlıklı olun derim.

    Bu 3 boğucu hazırlık döneminden sonra kazık bir Toelf sınavı sizi bekliyor ve asıl eğlence bunca çabadan sonra mühendislik bölümlerinin eğitim dilinin TÜRKÇE olmasını öğrenmenizle başlıyor. O kadar boktan bir durumdur ki bu, ulan bir sene ne halta bu kadar boğdunuz diye rektöre bağırasınız gelir. 1 sene verdiğiniz emek pratik yapacak durum olmadığı için yavaş yavaş yok olmaya başlar. O nedenle kesinlikle diyorum, hazırlıktan sonra ingilizceyi bırakmayın, okulun bu saçmalığına rağmen kaynaklarınızı ingilizce alın, mühendisliği ingilizce öğrenin ki yarın öbürgün yabancı ülkede biri iteration(java terimi) dediği zaman mal mal bakmayın yüzüne.

    Hazırlıkla ve okulla ilgili bu durumu kabullendikten sonra(ki okula olan saygım, güvenim sarsılmıştı benim ) bölüm dersleri başlar. Normalde yarım dönemde işlenen dersler çeyrek döneme sıkışmıştır, haftada 30 saat ders görürsünüz, mühendisliğin önemli bir parçası olan hırsı ve enerjiyi alır götürür bu 30 saat. Ne kendinize adam gibi vakit ayırabilirsiniz ne de okul dışında ekstra bir projeye katılmaya imkanınız vardır.

    Ve benim için en önemli sorunu, maddiyattan kaynaklı stres. Okul 5.5 yıldan sonra bursu kesiyor ve bu durum hemen her ders çalışınızda size kalmamanız, kalırsanız sçtığınızı bolca hatırlatır. Eğer benim bunla bir sorunum yok diyorsanız gelin. Yoksa bir noktadan sonra dersler eğlence vermek yerine ya kalırsam şeklini alıyor.


    Biraz da artılarından bahsedeyim. Öncelikle şu konuda en ufak bir şüpheniz olmasın, bilgisayar mühendisliği hocaları gayet iyi. Eğer burayı düşünen varsa şimdiden Mehmet TAN ismini bir kenara not alsın. Javayı bu adam dışında birinden almayın derim. Ödevlerde ve sınavlarda süründürür(19 du ortalama) ama çok iyi öğretir. Aynı şekilde diğer bölüm hocaları da sizle oldukça ilgilidir, sorun çıkarmak yerine sorunları çözmeye odaklıdır. Tobbda para bol olduğu için hoca kalitesi genel olarak yüksektir.

    Herhangi bir sorunuz varsa bilgim dahilinde cevaplamaya çalışırım.




  • Açıkçası üniversitede eğlenmek isteyen ülkemizdeki sınav sisteminden fazlasıyla bunalmış birisiyim. Ancak tobb'un burslarının bana büyük katkıları olabilir ve buda benim kafamı karıştırıyor. Ailemin maddi durumunun iyi olduğu söylenemez. [En azından benim ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar.] Zaten gelecektede Türkiye'de yaşamayı düşünmüyorum. Üniversiteyide yanlızca bu burslar ile hayallerime giden bir araç olarak görüyorum. Bu vesileyle diplomanın gözümde hiçbir değeri yok veya hocaların kaliteli olup olmamasının. Yanlızca eğer ileride işler yolunda gitmezse dayanabileceğim bir belge olsun istiyorum. Bu yıl dil puan türünde ilk 100e girebileceğime inanıyorum.

    1-) Eğer ingiliz dili ve edebiyatı bölümünü tercih edersem hazırlık sınıfından muaf oluyor muyum yada ingilizcem ileri seviyede olduğu için toefl da çok zorlanır mıyım?
    2-) İngiliz dili ve edebiyatı için bölümün yan dal uygulaması nasıl oluyor yada çift anadal uygulaması?
    3-) En önemlisi buradan aldığım bir diploma bana yurtdışında ne gibi avantajlar sunar?
    4-) İngiliz dili ve edebiyatı için staj var mı, varsa nasıl uygulanıyor?
    5-) Orada okuyan biri yanıtlarsa sevinirim, SOSYAL İHTİYAÇLARINIZI NASIL, HANGİ GÜNLERDE KARŞILIYORSUNUZ ?
    6-) Son olarak sınıfta kalma durumunda burs kesilmesi 5 yıl 1 dönemlik süre dolduktan sonra mı başlıyor yoksa hazırlıkta kaldık diyelim 1 yıllık burs kesintisi yapılıp hazırlığı geçtikten sonra kaldığı yerden bursumuzu almaya devam mı ediyoruz?

    Özellikle 6. soru benim için çok önemli..!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sinner.07

    Açıkçası üniversitede eğlenmek isteyen ülkemizdeki sınav sisteminden fazlasıyla bunalmış birisiyim. Ancak tobb'un burslarının bana büyük katkıları olabilir ve buda benim kafamı karıştırıyor. Ailemin maddi durumunun iyi olduğu söylenemez. [En azından benim ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar.] Zaten gelecektede Türkiye'de yaşamayı düşünmüyorum. Üniversiteyide yanlızca bu burslar ile hayallerime giden bir araç olarak görüyorum. Bu vesileyle diplomanın gözümde hiçbir değeri yok veya hocaların kaliteli olup olmamasının. Yanlızca eğer ileride işler yolunda gitmezse dayanabileceğim bir belge olsun istiyorum. Bu yıl dil puan türünde ilk 100e girebileceğime inanıyorum.

    1-) Eğer ingiliz dili ve edebiyatı bölümünü tercih edersem hazırlık sınıfından muaf oluyor muyum yada ingilizcem ileri seviyede olduğu için toefl da çok zorlanır mıyım?
    2-) İngiliz dili ve edebiyatı için bölümün yan dal uygulaması nasıl oluyor yada çift anadal uygulaması?
    3-) En önemlisi buradan aldığım bir diploma bana yurtdışında ne gibi avantajlar sunar?
    4-) İngiliz dili ve edebiyatı için staj var mı, varsa nasıl uygulanıyor?
    5-) Orada okuyan biri yanıtlarsa sevinirim, SOSYAL İHTİYAÇLARINIZI NASIL, HANGİ GÜNLERDE KARŞILIYORSUNUZ ?
    6-) Son olarak sınıfta kalma durumunda burs kesilmesi 5 yıl 1 dönemlik süre dolduktan sonra mı başlıyor yoksa hazırlıkta kaldık diyelim 1 yıllık burs kesintisi yapılıp hazırlığı geçtikten sonra kaldığı yerden bursumuzu almaya devam mı ediyoruz?

    Özellikle 6. soru benim için çok önemli..!

    1- İlk 100' girebilirsen zaten toelf'de zorluk çekmezsin, direkt atlarsın hazırlığı. Ancak yine de soru tiplerine yabancı olmaman için bir tane soru bankası alıp bölümlere ve sorulara göz atmanı tavsiye ediyorum. İşaretleme yapmana izin vermiyorlar ve afallamaman için karşına neyin çıkacağını bilmen önemli.

    2- bir bilgim yok. çift anadal için 3.25 ort gerekiyor diye biliyorum sadece.

    3- Hiçbir avantaj sağlamaz, zira yurtdışında Türkiye'deki hiçbir üniversite düzgün tanınmıyor. Avantaj da dezavantaj da senin kendini ne kadar geliştirdiğine bağlı. Yani okulu sadece diploma aracı olarak gör, daha fazlasını beklersen hayal kırıklığına uğrayabilirsin.

    4- bilmiyorum

    5- Okulda eğitim çok yoğun ama mesela çarşamba günlerinde genelde sadece 2 ya da en fazla 4 ders olur, en rahat gündür. Onun dışında sınavlar dışında cumartesi ve pazar da rahattır eğer ders koymazsan. Bunların dışındaki günlerde baya yorulacaksın.

    6- Bunun hakkında çok söylenti var, kimisi 2.5 ortalama altı diyor, kimisi senin dediğini. Okula uğrayıp en doğru bilgiye ulaşmanda fayda var.

    Eğer ilk 100'e girebilirsen, 2000 lira başarı bursu alacaksın. + devlet bursuyla yeni bir eve bile çıkabilirsin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Noobsmoke

    2. sınıfa geçmiş bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak burayı düşünenlere az da olsa ışık tutmak istiyorum.

    öss'de 30 bin gibi boktan bir derece elde ettiğim ve şansıma bölüm yeni açıldığı için %50 bilgisayar tutturdum. Neyse, okula bir heves başladım ve gözlemlediğim ilk durum hazırlığın çok ağır olduğudur. Eğer sağlam bir ingilizce temeliniz yoksa alt sınıflardan birine düşersiniz ve ingilizcenin en embesil düzeyinden başlarsınız. Her hafta quiz, bolca essay yazımı ve bolca ödeviniz olacaktır. Hani nasıl desem; hazırlıkta yatarım koy gtüne hacı modundaysanız hazırlıkta kalırsınız. Özellikle sonlara doğru, öss'deki gibi bir stres ve trafiğe hazırlıklı olun derim.

    Bu 3 boğucu hazırlık döneminden sonra kazık bir Toelf sınavı sizi bekliyor ve asıl eğlence bunca çabadan sonra mühendislik bölümlerinin eğitim dilinin TÜRKÇE olmasını öğrenmenizle başlıyor. O kadar boktan bir durumdur ki bu, ulan bir sene ne halta bu kadar boğdunuz diye rektöre bağırasınız gelir. 1 sene verdiğiniz emek pratik yapacak durum olmadığı için yavaş yavaş yok olmaya başlar. O nedenle kesinlikle diyorum, hazırlıktan sonra ingilizceyi bırakmayın, okulun bu saçmalığına rağmen kaynaklarınızı ingilizce alın, mühendisliği ingilizce öğrenin ki yarın öbürgün yabancı ülkede biri iteration(java terimi) dediği zaman mal mal bakmayın yüzüne.

    Hazırlıkla ve okulla ilgili bu durumu kabullendikten sonra(ki okula olan saygım, güvenim sarsılmıştı benim ) bölüm dersleri başlar. Normalde yarım dönemde işlenen dersler çeyrek döneme sıkışmıştır, haftada 30 saat ders görürsünüz, mühendisliğin önemli bir parçası olan hırsı ve enerjiyi alır götürür bu 30 saat. Ne kendinize adam gibi vakit ayırabilirsiniz ne de okul dışında ekstra bir projeye katılmaya imkanınız vardır.

    Ve benim için en önemli sorunu, maddiyattan kaynaklı stres. Okul 5.5 yıldan sonra bursu kesiyor ve bu durum hemen her ders çalışınızda size kalmamanız, kalırsanız sçtığınızı bolca hatırlatır. Eğer benim bunla bir sorunum yok diyorsanız gelin. Yoksa bir noktadan sonra dersler eğlence vermek yerine ya kalırsam şeklini alıyor.


    Biraz da artılarından bahsedeyim. Öncelikle şu konuda en ufak bir şüpheniz olmasın, bilgisayar mühendisliği hocaları gayet iyi. Eğer burayı düşünen varsa şimdiden Mehmet TAN ismini bir kenara not alsın. Javayı bu adam dışında birinden almayın derim. Ödevlerde ve sınavlarda süründürür(19 du ortalama) ama çok iyi öğretir. Aynı şekilde diğer bölüm hocaları da sizle oldukça ilgilidir, sorun çıkarmak yerine sorunları çözmeye odaklıdır. Tobbda para bol olduğu için hoca kalitesi genel olarak yüksektir.

    Herhangi bir sorunuz varsa bilgim dahilinde cevaplamaya çalışırım.



    Genel olarak ben de hem yazdıklarına birşeyler ekleyip, hem de atladığın noktaları tamamlamak isterim. Yalnızca doğrudan sana cevap anlamında alıntı yapmıyorum.

    Lisans öğrencisi iken belki gözlemleyemediğiniz bir durum var. Bu durum İngilizce'nin ne derece hayati önem taşıdığı. Bir üniversitenin hazırlık sınıfının güçlü olması son derece önemli. Ödev, essay, quiz vb. şeyler kabul ediyorum sıkıcıdır ancak senin geleceğine yapılan en önemli yatırım. İngilizce, hazırlık ya da üniversite bittikten sonra bitmiyor, tersine daha yeni başlıyor. Mezun olduktan sonra nereye başvurursan başvur (iş hayatı, akademik hayat) sana sorulacak ilk şey İngilizce olacak (abartmıyorum, Java'da Iteration nedir'den önce İngilizce bilgini ölçeceklerdir) Neyse, İngilizce'nin önemini daha fazla uzatmak istemiyorum, mezun olunca bu avantajı yaşayacaksın zaten. Şunu da belirteyim, üniversite hazırlık sınıfı; Türkiye şartlarında bir öğrencinin İngilizce öğrenebilmesi için SON ŞANSI. Bu seneyi etkin biçimde kullanamayanlar, hayatları boyu bu seneyi arar, benden söylemesi. Özellikle de elinde en az 80+ bir TOEFL puanı varsa (yüksek lisans için daha fazla gerekebilir), yeni mezun olarak çok önemli bir artı olacaktır senin için.

    Eğitim dili Türkçe, bazı dersler İngilizce olarak işleniyor. Bu durumu hazırlıktan sonra öğrenmen biraz saçma olmuş, zira herkes bilir. Web sayfalarında da detaylı olarak yazar bu durum, keşke bölümü yazarken baksaydın. Derslerin Türkçe işleniyor olması, İngilizce teknik terimleri öğrenmiyorsun anlamına gelmiyor, Bilgisayar Bilimleri'nde birçok İngilizce terimin Türkçe karşılığı yok, Türkçe kaynak da hemen hemen hiç yok. Dolayısı ile İngilizce kaynaklardan dersleri öğrenmeye devam ediyorsun/edeceksin. Örneğin Iteration kavramını kullanmakla beraber tam Türkçe karşılığını ben de bilmiyorum. Bu tip şeyler sorun olmuyor, çok nüyük ölçekte İngilizce terimler kullanıyoruz derslerde. Dersler İngilizce öğretilmeli/öğretilmemeli; bu ayrı bir tartışma konusu. (Cevabım tatmin etmediyse Oğuz Ergin hocamızla bu konuyu tartışabilirsin, kapısı her zaman öğrencilere açıktır.)

    Dönemler normal şartlardan 2'şer hafta kısa. Yani 14 hafta yerine 12 hafta ders işlenir. Yani diğer üniversitelerde haftada 3'er saat işlenen x dersi, TOBB ETÜ'de 6 hafta boyunca 4 saat, 6 hafta boyunca 3 saat olarak öğretilir (42 saati tamamlamak için). Müfredatın bu halini gayet iyi biliyorum, ekstra ders almazsanız haftada genelde 24-25 saat gibi bir ders yükünüz oluyor. Bu hafifletilmiş hali, eskiden çok daha fazlaydı. 2. diller 3 sene boyunca öğretiliyordu, bilgisayar mühendisliği 1. sınıfta Autocad (haftada 4 saat), mühendisliğe giriş (haftada 2 saat), bilgisayar mühendisliğine giriş (haftada 4 saat) gibi dersler vardı ve bunlar kaldırıldı. Müfredatın bu haline şikayet eden bilgisayar mühendisliği öğrencisinin vay haline derim, çünkü Türkiye'de ve dünyada olması gereken müfredat bu. (Dünya derken, TDE, İngilizce, Tarih gibi dersleri devre dışı bırakıyorum). Rahat bir ders ortamı arayan öğrencinin yeri malesef Mühendislik Fakültesi değildir, mühendislik fakültesinde rahat ediyorsan, o üniversiteyi sorgulamak gerek.

    Son olarak kadro kalitesine gelelim, Mehmet Tan Hoca'dan ders alamadım ancak alanında iyi bir akademisyen olduğunu biliyorum. Genel olarak akademisyen kalitemiz Türkiye'de en iyilerdendir, bunu rahatlıkla ifade edebilirim. Örneğin Bilgisayar Mimarisi, Mikroişlemciler alanında Oğuz Ergin hocamız Türkiye'de alanının en iyi birkaç hocasından birisi, Türkiye'de çok az akademisyenin yapabildiği işleri yapıyor (3. sınıfta Bilgisayar Mimarisi dersini alırken göreceksin). Hüsrev Taha Sencar hocamız Bilgi Güvenliği ve Sayısal Forensik alanında Türkiye'deki ender akademisyenlerden. Ayrıca Veri Madenciliği, Görüntü İşleme, Robotik, Yazılım Mühendisliği, Örüntü Tanıma, Teorik Bilgisayar Bilimleri, Web Teknolojileri, Kablosuz İletişim vb. alanlarda geniş yelpazede hakikaten iyi hocalar var. Bunlar haricinde de endüstri deneyimi olan akademisyenler (örneğin Yazılım Mühendisliği alanında Çağdaş Evren Gerede, Erdoğan Doğdu, Murat Özbayoğlu) bölümümüzde mevcut, zaman zaman TÜBİTAK tarzı kurumlardan da akademik altyapısı olan öğretim görevlileri ders verirler.

    Bir üniversitenin akademisyen kalitesi sadece para ile alakalı değildir, üniversitedeki araştırma ortamı ile de yakından ilgilidir. Dünyanın en iyi üniversitelerinden mezun olmuş (ilk 100) akademisyenler sadece para karşılığı Türkiye'ye gelmiyorlar. Gelecekleri bölümlerde master/doktora programları, araştırma asistanları, araştırma bütçeleri, ders yükünün az olması (senede 4 ders) gibi şeyler onlar için öncelikli. Çünkü bir akademisyenin birincil işi ders anlatmak değil, araştırma yapmaktır ve üstte saydığım şeyler bir üniversitede olmadan araştırma yapabilmeleri neredeyse imkansız hale geliyor. Mesele sadece para değil yani bunu anlatmak istedim.

    Son olarak da burs durumundan bahsedelim. Bölüm, son yıllarda öğretim kalitesini yükseltti ve dersleri epey zorlaştırdı. Ödevler zor ve uğraştırıcı, sınavlar ağır, bunları biliyorsun. Kısacası öğrenmeden dersleri geçebilmen imkansız. Olması gereken de bu. Mühendislik fakülteleri stresli sıkıntılı geçer ama kendi teknik altyapınla birşeyler üretebilmek de çok güzel. Emin ol x dersini öğrenmeden geçmektense, 2 veya 3 kere alıp da öğrenip geçmek senin faydana. Yarın iş görüşmelerinde sana teknik sorular sorduğunda yeterli cevaplar veremezsen, keşke dersleri daha iyi öğrenseydim diye kendi kendine hayıflanırsın. O nedenle iyi öğrenmeye bak. Alttan-üstten dersler almak mümkün, okulu uzatmadan bir şekilde bitirirsin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aslan26

    quote:

    Orijinalden alıntı: Noobsmoke

    2. sınıfa geçmiş bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak burayı düşünenlere az da olsa ışık tutmak istiyorum.

    öss'de 30 bin gibi boktan bir derece elde ettiğim ve şansıma bölüm yeni açıldığı için %50 bilgisayar tutturdum. Neyse, okula bir heves başladım ve gözlemlediğim ilk durum hazırlığın çok ağır olduğudur. Eğer sağlam bir ingilizce temeliniz yoksa alt sınıflardan birine düşersiniz ve ingilizcenin en embesil düzeyinden başlarsınız. Her hafta quiz, bolca essay yazımı ve bolca ödeviniz olacaktır. Hani nasıl desem; hazırlıkta yatarım koy gtüne hacı modundaysanız hazırlıkta kalırsınız. Özellikle sonlara doğru, öss'deki gibi bir stres ve trafiğe hazırlıklı olun derim.

    Bu 3 boğucu hazırlık döneminden sonra kazık bir Toelf sınavı sizi bekliyor ve asıl eğlence bunca çabadan sonra mühendislik bölümlerinin eğitim dilinin TÜRKÇE olmasını öğrenmenizle başlıyor. O kadar boktan bir durumdur ki bu, ulan bir sene ne halta bu kadar boğdunuz diye rektöre bağırasınız gelir. 1 sene verdiğiniz emek pratik yapacak durum olmadığı için yavaş yavaş yok olmaya başlar. O nedenle kesinlikle diyorum, hazırlıktan sonra ingilizceyi bırakmayın, okulun bu saçmalığına rağmen kaynaklarınızı ingilizce alın, mühendisliği ingilizce öğrenin ki yarın öbürgün yabancı ülkede biri iteration(java terimi) dediği zaman mal mal bakmayın yüzüne.

    Hazırlıkla ve okulla ilgili bu durumu kabullendikten sonra(ki okula olan saygım, güvenim sarsılmıştı benim ) bölüm dersleri başlar. Normalde yarım dönemde işlenen dersler çeyrek döneme sıkışmıştır, haftada 30 saat ders görürsünüz, mühendisliğin önemli bir parçası olan hırsı ve enerjiyi alır götürür bu 30 saat. Ne kendinize adam gibi vakit ayırabilirsiniz ne de okul dışında ekstra bir projeye katılmaya imkanınız vardır.

    Ve benim için en önemli sorunu, maddiyattan kaynaklı stres. Okul 5.5 yıldan sonra bursu kesiyor ve bu durum hemen her ders çalışınızda size kalmamanız, kalırsanız sçtığınızı bolca hatırlatır. Eğer benim bunla bir sorunum yok diyorsanız gelin. Yoksa bir noktadan sonra dersler eğlence vermek yerine ya kalırsam şeklini alıyor.


    Biraz da artılarından bahsedeyim. Öncelikle şu konuda en ufak bir şüpheniz olmasın, bilgisayar mühendisliği hocaları gayet iyi. Eğer burayı düşünen varsa şimdiden Mehmet TAN ismini bir kenara not alsın. Javayı bu adam dışında birinden almayın derim. Ödevlerde ve sınavlarda süründürür(19 du ortalama) ama çok iyi öğretir. Aynı şekilde diğer bölüm hocaları da sizle oldukça ilgilidir, sorun çıkarmak yerine sorunları çözmeye odaklıdır. Tobbda para bol olduğu için hoca kalitesi genel olarak yüksektir.

    Herhangi bir sorunuz varsa bilgim dahilinde cevaplamaya çalışırım.



    Genel olarak ben de hem yazdıklarına birşeyler ekleyip, hem de atladığın noktaları tamamlamak isterim. Yalnızca doğrudan sana cevap anlamında alıntı yapmıyorum.

    Lisans öğrencisi iken belki gözlemleyemediğiniz bir durum var. Bu durum İngilizce'nin ne derece hayati önem taşıdığı. Bir üniversitenin hazırlık sınıfının güçlü olması son derece önemli. Ödev, essay, quiz vb. şeyler kabul ediyorum sıkıcıdır ancak senin geleceğine yapılan en önemli yatırım. İngilizce, hazırlık ya da üniversite bittikten sonra bitmiyor, tersine daha yeni başlıyor. Mezun olduktan sonra nereye başvurursan başvur (iş hayatı, akademik hayat) sana sorulacak ilk şey İngilizce olacak (abartmıyorum, Java'da Iteration nedir'den önce İngilizce bilgini ölçeceklerdir) Neyse, İngilizce'nin önemini daha fazla uzatmak istemiyorum, mezun olunca bu avantajı yaşayacaksın zaten. Şunu da belirteyim, üniversite hazırlık sınıfı; Türkiye şartlarında bir öğrencinin İngilizce öğrenebilmesi için SON ŞANSI. Bu seneyi etkin biçimde kullanamayanlar, hayatları boyu bu seneyi arar, benden söylemesi. Özellikle de elinde en az 80+ bir TOEFL puanı varsa (yüksek lisans için daha fazla gerekebilir), yeni mezun olarak çok önemli bir artı olacaktır senin için.

    Eğitim dili Türkçe, bazı dersler İngilizce olarak işleniyor. Bu durumu hazırlıktan sonra öğrenmen biraz saçma olmuş, zira herkes bilir. Web sayfalarında da detaylı olarak yazar bu durum, keşke bölümü yazarken baksaydın. Derslerin Türkçe işleniyor olması, İngilizce teknik terimleri öğrenmiyorsun anlamına gelmiyor, Bilgisayar Bilimleri'nde birçok İngilizce terimin Türkçe karşılığı yok, Türkçe kaynak da hemen hemen hiç yok. Dolayısı ile İngilizce kaynaklardan dersleri öğrenmeye devam ediyorsun/edeceksin. Örneğin Iteration kavramını kullanmakla beraber tam Türkçe karşılığını ben de bilmiyorum. Bu tip şeyler sorun olmuyor, çok nüyük ölçekte İngilizce terimler kullanıyoruz derslerde. Dersler İngilizce öğretilmeli/öğretilmemeli; bu ayrı bir tartışma konusu. (Cevabım tatmin etmediyse Oğuz Ergin hocamızla bu konuyu tartışabilirsin, kapısı her zaman öğrencilere açıktır.)

    Dönemler normal şartlardan 2'şer hafta kısa. Yani 14 hafta yerine 12 hafta ders işlenir. Yani diğer üniversitelerde haftada 3'er saat işlenen x dersi, TOBB ETÜ'de 6 hafta boyunca 4 saat, 6 hafta boyunca 3 saat olarak öğretilir (42 saati tamamlamak için). Müfredatın bu halini gayet iyi biliyorum, ekstra ders almazsanız haftada genelde 24-25 saat gibi bir ders yükünüz oluyor. Bu hafifletilmiş hali, eskiden çok daha fazlaydı. 2. diller 3 sene boyunca öğretiliyordu, bilgisayar mühendisliği 1. sınıfta Autocad (haftada 4 saat), mühendisliğe giriş (haftada 2 saat), bilgisayar mühendisliğine giriş (haftada 4 saat) gibi dersler vardı ve bunlar kaldırıldı. Müfredatın bu haline şikayet eden bilgisayar mühendisliği öğrencisinin vay haline derim, çünkü Türkiye'de ve dünyada olması gereken müfredat bu. (Dünya derken, TDE, İngilizce, Tarih gibi dersleri devre dışı bırakıyorum). Rahat bir ders ortamı arayan öğrencinin yeri malesef Mühendislik Fakültesi değildir, mühendislik fakültesinde rahat ediyorsan, o üniversiteyi sorgulamak gerek.

    Son olarak kadro kalitesine gelelim, Mehmet Tan Hoca'dan ders alamadım ancak alanında iyi bir akademisyen olduğunu biliyorum. Genel olarak akademisyen kalitemiz Türkiye'de en iyilerdendir, bunu rahatlıkla ifade edebilirim. Örneğin Bilgisayar Mimarisi, Mikroişlemciler alanında Oğuz Ergin hocamız Türkiye'de alanının en iyi birkaç hocasından birisi, Türkiye'de çok az akademisyenin yapabildiği işleri yapıyor (3. sınıfta Bilgisayar Mimarisi dersini alırken göreceksin). Hüsrev Taha Sencar hocamız Bilgi Güvenliği ve Sayısal Forensik alanında Türkiye'deki ender akademisyenlerden. Ayrıca Veri Madenciliği, Görüntü İşleme, Robotik, Yazılım Mühendisliği, Örüntü Tanıma, Teorik Bilgisayar Bilimleri, Web Teknolojileri, Kablosuz İletişim vb. alanlarda geniş yelpazede hakikaten iyi hocalar var. Bunlar haricinde de endüstri deneyimi olan akademisyenler (örneğin Yazılım Mühendisliği alanında Çağdaş Evren Gerede, Erdoğan Doğdu, Murat Özbayoğlu) bölümümüzde mevcut, zaman zaman TÜBİTAK tarzı kurumlardan da akademik altyapısı olan öğretim görevlileri ders verirler.

    Bir üniversitenin akademisyen kalitesi sadece para ile alakalı değildir, üniversitedeki araştırma ortamı ile de yakından ilgilidir. Dünyanın en iyi üniversitelerinden mezun olmuş (ilk 100) akademisyenler sadece para karşılığı Türkiye'ye gelmiyorlar. Gelecekleri bölümlerde master/doktora programları, araştırma asistanları, araştırma bütçeleri, ders yükünün az olması (senede 4 ders) gibi şeyler onlar için öncelikli. Çünkü bir akademisyenin birincil işi ders anlatmak değil, araştırma yapmaktır ve üstte saydığım şeyler bir üniversitede olmadan araştırma yapabilmeleri neredeyse imkansız hale geliyor. Mesele sadece para değil yani bunu anlatmak istedim.

    Son olarak da burs durumundan bahsedelim. Bölüm, son yıllarda öğretim kalitesini yükseltti ve dersleri epey zorlaştırdı. Ödevler zor ve uğraştırıcı, sınavlar ağır, bunları biliyorsun. Kısacası öğrenmeden dersleri geçebilmen imkansız. Olması gereken de bu. Mühendislik fakülteleri stresli sıkıntılı geçer ama kendi teknik altyapınla birşeyler üretebilmek de çok güzel. Emin ol x dersini öğrenmeden geçmektense, 2 veya 3 kere alıp da öğrenip geçmek senin faydana. Yarın iş görüşmelerinde sana teknik sorular sorduğunda yeterli cevaplar veremezsen, keşke dersleri daha iyi öğrenseydim diye kendi kendine hayıflanırsın. O nedenle iyi öğrenmeye bak. Alttan-üstten dersler almak mümkün, okulu uzatmadan bir şekilde bitirirsin.

    Söylediklerinin tamamına hak vermekle birlikte şunu belirtmek isterim. Mühendisliği isteyerek seçtim, ama nasıl desem rahatlıktan kastım yatmaktan ziyade kendi kendime birşeyler yapabilecek zaman bulabilmek. Şu an mesela, haftada düzenli 4 ödev veriliyor ve bunlardan geriye genelde zaman kalmıyor. Bunu kastetmiştim.

    Alttan-üstten ders alma konusu biraz sinir bozucu açıkçası. Senin zamanında nasıldır bilemem ama bazen dersler ya açılmıyor ya da alman gereken derse tek şube açılıyor, alttan aldığın derslerle falan çakışıyor. Bu nedenle alttan defalarca ders alma olayı biraz havada kalıyor.

    Bir de, üstümde olduğun için ben de sana bir iki soru yöneltmek istiyorum. Ayrık Matematik denilen bir dersimiz var. Dc ile geçtim ancak Microsoftun bir iki iş görüşmesini inceleyince neredeyse hepsinde düzenli olarak ağaçlar, big O ve verimlilik öncelikle soruluyor. Bu derste işlenilen konular daha sonra yeniden daha ayrıntılı olarak herhangi bir derste incelenecek mi yoksa bu kadarla mı sınırlı? Sınırlıysa mutlaka bir daha almayı düşünüyorum çünkü.

    Bu arada iş sahibine benziyorsun. Merak ettiğim en önemli noktalardan bir tanesi not ortalaman. İş hayatında ortalamaya bakılıyor mu yoksa mülakatta sorulan sorulara doğru cevaplar verip kendinden emin görünmek yeterli mi?




  • Mühendislik öğrencileri genel olarak sosyal hayatlarına çok zaman ayıramıyorlar diğerleri gibi, haklısın. Bir şekilde zaman yaratmak sana düşüyor.

    Ben alttan-üstten epey ders almıştım. Çakışmalar olabiliyor tabi ki ancak genel olarak istediğim dersleri alabildim diyebilirim.

    Ayrık Matematikte o tip konulara genel bir giriş yapılır. Bilgisayar Bilimleri için matematiksel bir altyapı oluşturulur. Bahsettiğin konular Veri Yapıları ve Algoritma Analizi derslerinde detaylı biçimde anlatılıyor. Derslerde daha detaylı inceleyip ödevlerde de implementasyon yapacaksınız bol bol.

    Not ortalaması konusunda başka bir başlıkta şöyle yazmıştım, aynen kopyalayayım:

    Firmadan firmaya, hatta firma içindeki yöneticiden yöneticiye fikir ayrılığına sebep olabilir bu durum. Gittiğim iş görüşmelerinde genelde sorulmadı hatta staj görüşmelerimde de sorulmadı ancak yalnızca bir firma transkriptimi istemişti mülakatta. Firmalar genelde yeni mezun öğrenciyi, çok iyi not ortalamasına sahip olsa dahi, bir süre yetiştirmeleri gerektiğinin farkındalar. O nedenle not ortalaması (benim gözlemime göre) birincil kriter olmuyor. (Hem kendi gittiğim iş görüşmeleri hem de arkadaşlarımdan gözlemlediğim durumdur)

    Peki neye bakılıyor? Yine firmadan firmaya değişmekle birlikte; mezun olunan üniversite ve bölüm, stajlarınız ve o stajlarda neler yaptıklarınız, ders projeleri, varsa İngilizce dil bilginizi belgeleyen bir sınav skoru (mühendislik okuyan arkadaşlara mezun olmadan TOEFL ve/veya KPDS'ye girmelerini kesinlikle öneririm), görüşme esnasındaki tutumunuz, mülakat performansınız, referanslarınız vb. genel olarak önem taşır.

    Şunu da unutmayın ki, hiçbir işveren yeni mezundan muhteşem bir cv beklemez. Bekledikleri ve istedikleri şey; genel olarak lisans yıllarınız boyunca mesleki bir altyapı oluşturmuş olmanız (dersler, projeler, stajlar vs.) ve mülakat esnasında istekli ve saygılı bir tavır sergilemenizdir.

    Ancak 3.0+ bir not ortalaması tabi ki yeni mezunlar için güzel bir artıdır.




  • Tobb Hukuk'ta okuyan arkadaşlar stajlardan bahsedebilirmisiniz:? Hadi işletme iktisadcıları anladım da hukukta okuyanlar nerelerde yapıyor stajlarını:? Ve staj sırasında maaş alıyormuyuz:?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Çöl Tilkisi -- 18 Mayıs 2012; 11:33:50 >
  • TOBB ETÜ Endüstri Mühendisliği Öğrencisiyim soru soracaklar bana ulaşabilirler,her zaman cevaplamaya hazırım.

    Okula gelince kim ne derse desin Türkiye'nin bence Bilkent'le birlikte en iyi özel üniversitesi.İkisi arasında kalmışsanız eğer aşırı artist tiplerden hoşlanmıyorsanız kesinlikle Tobb Etü'yü seçin.Çünkü Tobb Etü'nün devlet üniversitelerinden bir farkı yoktur.Hocalar alanlarının en iyileri,öğrencilerle arkadaş gibiler,rahatlıkla hocalara ulaşabilirsiniz.Eğitim süper ama aşırı yorucu.Eğer 11 ay okula gidemem derseniz kesinlikle yazmayın.Ama buna katlanırsanız mezun olunca havada kapılıyorsunuz,hele 3+ ortalamanız varsa bütün kapılar sizlere açık.Daha ortak eğitimden bahsetmiyorum bile...

    Neyse birşeyi karalamak kolaydır ama önemli olan içindekilerin ne düşündüğü




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Mirliva.

    Pazar günü sınava girecek nice yiğitlere ve hanımefendilere sesleniyorum. Bu okula asla gelmeyin. Her kafadan bir ses çıkan, herhangi bir sistemi olmayıp size iyi bir sistemi olduğunu yutturan koca bir PARA TUZAĞI! Okulu seven insan sayısı yüzde 1i asla aşmaz ve her gün hayatınızın anlamını sorgularsınız. Kendinizi geliştiremediğinizi hissedersiniz sürekli, mesleğinizi keza asla geliştiremezsiniz, belki güzel bir yerde ortak eğitime düşersen. O da baba torpilleri aşınca oluyor tabi! Ortak eğitim sizin gözünüze avantaj olarak gelebilir ancak siz herhangi bir üniversitede okurken yazın istediğiniz sürede daha iyi mevkilerde staj imkanı bulacaksınız zaten, tek farkı maaş alamayacaksınız. Tobb Etü marka değeri her gün geçtikçe dibe vuran, iş dünyasında yerini çoktan kaybetmiş, kendini sütçü imamı geçmeye adamış bir yüksek lise. Gelmeyin diyorum tekrardan, asla böyle bir hataya düşmeyin!

    Ben ettim bari siz etmeyin.


    gelmeyi düşünen varsa okulun tanıtım günü(yakında başlar) vb şeylerden önce direk okuldaki okuyanlarla birebir iletişim kursun derim.

    Özellikle de memnun olmayanlardan bir kaç kişiyle :)
    (bkz 1negatheef )

    Yardıma ihtyiacı olan varsa pm le ulaşabilir.Biz bir hata yaptık yeni geleceklerin yapmasını istemeyiz.

    Yukarıdaki arkdaşda bizden.Görüldüğü üzere. Her türlü aklınzıda varsa heleki ücretli gelecekseniz 50000000 kere düşünün derim.Paranızla rezil olmayın.

    Tekrar yazayım bu ortak eğitim sizin gözünüzü boyayan okulun reklamından başka bir şey de değil.Biz kandık siz kanmayın.Staj yaptıgınzı hiç bir yer (torpille ayarlanan iyi yerler dışında veya gerçekten iyi not ortalamasına sahip olan azınlıktan biri değilseniz)size mezun olunca gelip çalışacak eleman gözüyle bakmıyor.Bunu böyle bilin hayal kırıklığınız olmasın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi FlyingHigh -- 21 Mayıs 2012; 23:37:03 >




  • +9562
  • +1, okul tanıtımındaki öğrenciler, orada durdukları saat başına para alıyor. Çok cömert tobb etü(!) yemek parasını bile karşılıyor. Orada bulunanlardan objektif, doğru bilgi alacaklarını düşünenler varsa, ileride çok pişman olurlar. Bu okulu en iyi okuyanlar bilir, reklamcılar değil.
  • 
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.