Şimdi Ara

Evrim Teorisi Bilgi Kaynakları (Yazılı-Görsel) (130. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2.915
Cevap
9
Favori
155.795
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 128129130131132
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    Jeolojik devirleri inceleyince bazı şeyler aklıma daha da yattı, taşlar biraz daha yerine oturdu.


    Sorudan önce jeolojik devirlerden bahsettiniz. Taşlar biraz daha oturdu dediniz. Taşlar tam oturdu demiyorsunuz. Sorunun taşları tamamen yerine oturtmak amacına yönelik oduğu izlenimi vermişsiniz.

    Madem böyle bir soru sordunuz Jeolojik devirlerde fosiller en çok ne zaman görülmüş, canlılar az çeşitliyken zaman geçtikçe çok çeşitli mi olmuşlar, yoksa çok çeşitliyken canlı çeşitleri hızla hızla azalıyorlar mı diye düşünüyor insan. İnceledim deyince benimde sorasım geldi. Cevabı bilmek veya ceyap yazmak yazmamak size kalmış. Sorunuzu yanlış anlamadım


    Ben evrim teorisini anlamaya çalışan biriyim.
    Kulaktan dolma bilgilerden dolayı bu konuda hep yanlış bilgiler edinmişiz.
    Bazı şeylerin farkına vardıkça da taşlar daha da yerine oturdu.
    Tamamen yerine oturması için her şeyi öğrenmek gerekir ki bu da pek mümkün gözükmüyor.

    Şimdi soruya gelelim...
    Bir besin zinciri kuralım.
    bitki-çekirge-bukalemun-X etobur

    Şimdi evrim olmadığını düşünürsek,
    canlı çeşitliliğin bir anda ortaya çıktığını kabul etmiş olmaz mıyız?
    Bu durumda diyelim ki çekirgenin nesli tükendi.
    Bu besin zincirinin sonu gelmez mi yavaş yavaş.
    Burdan yola çıkarak belli bir zaman sonra canlı çeşitliliği gitgide yok olmaz mıydı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: M

    Peki sayın Deep Impact, madem evrim bilimsellikten uzak bir teori, neden dünya üzerindeki biyologların %99'u bu teoriye destek veriyor?




    Çünkü başka şansları yok

    O %1 dediğiniz kısım ise zaten önemli yerlere gelmiş,belli bi söz sahibi olup tanınmış kişiler

    Dolayısıyla bilimin en büyük dogmasını eleştirme cesaretlerine sahipler

    Expelled filmini izlemelisiniz

    Bir fikir verecektir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    Şimdi evrim olmadığını düşünürsek,
    canlı çeşitliliğin bir anda ortaya çıktığını kabul etmiş olmaz mıyız?

    Böyle düşünürsek HY gibi düşünmüş oluruz. Ben evrimcielr açısından öğrenmek istiyordum. Cevap kısmına karışmayı istemedim.


    HY şöyle diyor.:
    Bilimsel bulguların ortaya çıkardığı pek çok gerçek, teoriyi çöküntüye uğratmaya yeterlidir. Ancak teoriyi temelinden yok eden öyle bir gerçek vardır ki, Darwinistlerin açıklamasız kaldığı hemen her konuyu kapsamaktadır: Bu, günümüzden yaklaşık 530 milyon yıl önce, tüm yeryüzünde büyük bir ihtişam içinde sergilenen canlı çeşitliliği ve kompleksliğidir. Evrimcilerin hakkında "gelişim senaryoları" üretmeye çalıştıkları göz, evrimcilere göre daha "göze benzer" bir organın olmaması gereken bir dönemde, tüm kompleksliği ile mevcuttur. Henüz tek hücreli canlıların yaşamakta olduğu bir ortamda, birbirinden kompleks canlılar, sözde atalarına dair hiçbir kalıntıya sahip olmadan, adeta evrim teorisinin geçersizliğini ilan edercesine aniden var olmuşlardır.

    Fosil kayıtları o kadar güçlüdür ve olay evrimciler açısından o kadar dramatiktir ki, bilim adamları bu dönemi Kambriyen Patlaması veya "Biyolojik Big Bang" olarak adlandırırlar. O dönemden bu yana, bu canlıların "atası" olabilecek, Kambriyen öncesi döneme ait yeni fosiller bulma arayışını sürdürmektedirler. Ancak çabalar sürekli olarak tek bir gerçeği göstermektedir: Ani, kusursuz, birbirinden farklı ve kompleks bir yaratılış...

    Bu ani çeşitliliği çözebilmek için durmaksızın çabalayan evrimciler şunu anlayamamaktadırlar: Bu olağanüstü olayın özel bir sebebi vardır. Yeryüzünde yaşanan bu dönem, Kambriyen canlıları gibi, yeryüzündeki tüm canlıların "yaratılmış" olduklarını göstermek içindir. Darwinistlerin, yaratılış gerçeğine karşı verdikleri mücadeleye en güzel, en etkili ve en kesin cevaplardan biridir. Düzen kurucuların en hayırlısı olan Allah, Kendi Yüce Varlığı'nın ve üstün yaratma sanatının delillerini bu örnekle sergilemiştir. Yeryüzünün her yanını büyük bir mükemmellik ve kusursuzlukla sarmış olan üstün yaratılış delillerini görmek istemeyenlere, yaklaşık 530 milyon yıl önce yaşamış olan yaratılış harikaları delil olarak sunulmaktadır.


    http://tr1.harunyahya.com/Detail/T/7EZU2FZ0164/productId/16843/KAMBRIYEN_FOSILLERININ_70_YIL_SAKLANMASI_BIR_ALDATMACADIR


    http://www.harunyahya.net/V2/Lang/tr/Pg/WorkDetail/Number/2553




    http://us1.harunyahya.com/Detail/T/7EZU2FZ0164/productId/15947/KAMBRIYEN_PATLAMASI_(CAMBRIAN_EXPLOSION):
    Evrim literatürünün popüler yayınlarından Earth Sciences dergisinin editörü Richard Monastersky, evrimcileri şaşırtan Kambriyen Patlaması hakkında şu bilgileri vermektedir:

    Bugün görmekte olduğumuz oldukça kompleks hayvan formları aniden ortaya çıkmışlardır. Bu an, Kambriyen devrin tam başına rastlar ki denizlerin ve yeryüzünün ilk kompleks yaratıklarla dolması bu evrimsel patlamayla başlamıştır. Günümüzde dünyanın her yanına yayılmış olan omurgasız takımları erken Kambriyen devirde zaten vardırlar ve yine bugün olduğu gibi birbirlerinden çok farklıdırlar.3


    Kambriyen kayalıklarında
    bulunan bir fosil

    Dünyanın nasıl olup da böyle birdenbire, birbirlerinden çok farklı omurgasız türleriyle dolup taştığı, hiçbir ortak ataya sahip olmayan ayrı türlerdeki canlıların nasıl ortaya çıktığı, evrimcilerin asla cevaplayamadıkları bir sorudur. Evrimci düşüncenin dünya çapındaki en önde gelen savunucularından İngiliz biyolog Richard Dawkins, savunduğu tezleri temelinden geçersiz kılan bu gerçek hakkında şunları söylemektedir:

    ... Kambriyen katmanları, başlıca omurgasız gruplarını bulduğumuz en eski katmanlardır. Bunlar, ilk olarak ortaya çıktıkları halleriyle, oldukça evrimleşmiş bir şekildeler. Sanki hiçbir evrim tarihine sahip olmadan, o halde, orada meydana gelmiş gibiler. Tabii ki bu ani ortaya çıkış yaratılışı savunanları oldukça memnun etmektedir.4

    Dawkins'in de kabul ettiği gibi, Kambriyen Patlaması yaratılışın açık bir delilidir. Çünkü canlıların hiçbir evrimsel ataları olmadan aniden ortaya çıkmalarının tek açıklaması yaratılıştır. Evrimci biyolog Douglas Futuyma da, "canlılar dünya üzerinde ya tamamen mükemmel ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır ya da kendilerinden önce var olan bazı canlı türlerinden evrimleşerek meydana gelmişlerdir. Eğer eksiksiz ve mükemmel bir biçimde ortaya çıkmışlarsa, o halde üstün bir akıl tarafından yaratılmış olmaları gerekir" diyerek bu gerçeği kabul eder.5

    Nitekim Darwin de, "eğer aynı sınıfa ait çok sayıdaki tür gerçekten yaşama bir anda ve birlikte başlamışsa, bu doğal seleksiyonla ortak atadan evrimleşme teorisine öldürücü bir darbe olurdu" diye yazmıştır.6Kambriyen devri ise, tam olarak Darwin'in "öldürücü darbe" olarak tarif ettiği tabloyu ispatlamaktadır. Bu yüzden İsveçli evrimci Stefan Bengston, Kambriyen devrinden söz ederken ara formların yokluğunu itiraf etmekte ve "Darwin'i şaşırtan ve utandıran bu olay bizi de hala şaşırtmaktadır" demektedir.7

    Görüldüğü gibi fosil kayıtları, canlıların, evrim teorisinin iddia ettiği gibi ilkelden gelişmişe doğru bir süreç izlediklerini değil, bir anda ve en mükemmel halde ortaya çıktıklarını göstermektedir. Canlılar evrimle oluşmamış, hepsi ayrı ayrı yaratılmıştır.

    HY açısından durum böyle. Evrimciler açısından da diye HY açıklamış. Ama ben Evrimcilerin de bu konudaki düşüncelerini öğrenmek istemiştim. Siz yazmayınca google de aradım. Bu sonuçlar çıktı. Evrimci arkadaşlar da bu konuda bilgi verirse objektif olarak kıyaslama şansımız olacaktır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Burda da karşıt görüş.
    http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2009/05/22/mutasyonlar-ve-kambriyen-donemi-carpitmalarina-yanit/
    Bakın hangi taşlar daha sağlam.

    Peki siz neye inanıyorsunuz.Yani kamplumbağ,goril,kanarya vb. onbinlerce canlı nasıl ortaya çıktı.Yani bir anda hepsinden birer çift olmak üzere Dünyaya mı gönderildi yada yaratıldı.Yani Tanrı şuanda gördüğünüz tüm hayvan ve bitkileri ayrı ayrı mı yarattı..




  • çekirge olmazsa başka hayvanlar var. Bende şunu merak ediyorum. Afrikada belgesellerde seyrediyoruz. Aslanlar ve pek çok yırtıcı mesala antilop avlıyorlar. Genelde en zayıf hasta ve yavru olanlar yakalanıyor. Bir yavru antilopun kurtulması çok zor. Buna rağmen antilop nesli tükenmiyor. Denge devam ediyor.

    Dengeyi koruyan yine aslanlar. Belli bir bölgede belli sayıda aslan var ve diğer aslanlar o bölgeye giremiyor. Sınırları nasıl işaretlediklerini bilirsiniz
    Bu aslanlarında doğal düşmanları var ve aşırı çoğalamıyorlar. Mesela belgeseli antilop açısından izlerken aslanlar güçlü görünüyor, antilopa üzülüyoruz. Aslanları anlatan belgeselde de aslanların düştükleri durumlara üzülüyor insan. Ama yinede kendi sayılarını kendileri sınırlıyorlar. Aşırı kalabalık olsalar ve birbirleriyle kavga etmeselerdi hem antilop hemde kendi soyları tehlikeye girerdi.

    Ayrıca hayvanlar karınları doyunca yedikleri hayvanların yavrularına şefkatli davranabiliyorlar. Bir arkadaş suya ulaşmak isteyen kaplumbağa yavrularını bir timsahın ağzıyla toplayıp suya götürüp bıraktığını izlemiş. İnanmazsanız benzer bir video linki veririm.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Burda da karşıt görüş.
    http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2009/05/22/mutasyonlar-ve-kambriyen-donemi-carpitmalarina-yanit/
    Bakın hangi taşlar daha sağlam.


    HY den yaptığınız alıntılara bakınca ben de şu sorular oluştu:
    - Evrim olmadı ve tüm canlılar Kambriyen Patlamasına denk gelen dönemde oluştu ise, o döneme ait günümüz canlılarının en azından 1 tane fosil bulmaları gerekmez mi?
    - Kambriyen öncesine ait fosiller olduğu halde nasıl oluyor da Kambriyen patlamasına denk gelen dönemde tüm canlılık oluştu denilebiliyor? Stromatolit Fosilleri'ni nasıl açıklıyorlar?
    - @nietzshe'nin verdiği örneğe bakacak olursak; poşet yiyen bakteri nerden çıktı?



    Bu arada herkesten özür diliyorum.
    Bazı sorular soruyorum , anlayabilmek için.
    Sorular saçma gelebilir.
    Cahilliğime verin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi irish -- 21 Mart 2010; 2:40:13 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe


    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Burda da karşıt görüş.
    http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2009/05/22/mutasyonlar-ve-kambriyen-donemi-carpitmalarina-yanit/
    Bakın hangi taşlar daha sağlam.

    Peki siz neye inanıyorsunuz.Yani kamplumbağ,goril,kanarya vb. onbinlerce canlı nasıl ortaya çıktı.Yani bir anda hepsinden birer çift olmak üzere Dünyaya mı gönderildi yada yaratıldı.Yani Tanrı şuanda gördüğünüz tüm hayvan ve bitkileri ayrı ayrı mı yarattı..

    Bilim adamları tartışsınlar. En sonunda bilim doğruyu ortaya çıkarır.

    Allah evrimle de yaratır, safha safha, bir anda da yaratır. Biz nasıl yarattığını anlamaya çalışıyoruz. Sonuçta bir hücreyi bile o kadar imkanla yaratamıyoruz. Tesadüfle olan şeyi laboratuarda yapamıyoruz. Ama geçmişte lab yok, hücreyi yapmak isteyen yok, kendiliğinden oldu diyoruz tesadüflerle

    Lab da hücre yapıldı yazmışlar diğer konuda. Tamamen yalan. Benim için evren yaratıldı bing bangla ve genişliyor. Allah Kur'an da gökleri yarattığını ve genişlettiğini söylüyor. Evrenin yaratılışıyla ilgili bu ayet isteyene yeterde artar bile. Canlıları da ister evrimle ister bir anda yaratsın kabulumdür. Şu anki düşüncem evrimin çok eksiği olduğu. Dawkins de aynı şeyi söylüyor. Ama mesleğinde ilerlemek isteyen bir biyolog yaratılışla zor yükselir. Evrimle ilgili yazılarla yükselbilir. Onlarıda anlıyorum. Düşüncelerim böyle.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    çekirge olmazsa başka hayvanlar var.


    O kadar soruya tek cevap bu mu?
    O zaman ben ısrarla sorduğum soruları anlamadığınızı tekrar etmek zorunda kalacağım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe


    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Burda da karşıt görüş.
    http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2009/05/22/mutasyonlar-ve-kambriyen-donemi-carpitmalarina-yanit/
    Bakın hangi taşlar daha sağlam.

    Peki siz neye inanıyorsunuz.Yani kamplumbağ,goril,kanarya vb. onbinlerce canlı nasıl ortaya çıktı.Yani bir anda hepsinden birer çift olmak üzere Dünyaya mı gönderildi yada yaratıldı.Yani Tanrı şuanda gördüğünüz tüm hayvan ve bitkileri ayrı ayrı mı yarattı..

    Bilim adamları tartışsınlar. En sonunda bilim doğruyu ortaya çıkarır.

    Allah evrimle de yaratır, safha safha, bir anda da yaratır. Biz nasıl yarattığını anlamaya çalışıyoruz. Sonuçta bir hücreyi bile o kadar imkanla yaratamıyoruz. Tesadüfle olan şeyi laboratuarda yapamıyoruz. Ama geçmişte lab yok, hücreyi yapmak isteyen yok, kendiliğinden oldu diyoruz tesadüflerle

    Lab da hücre yapıldı yazmışlar diğer konuda. Tamamen yalan. Benim için evren yaratıldı bing bangla ve genişliyor. Allah Kur'an da gökleri yarattığını ve genişlettiğini söylüyor. Evrenin yaratılışıyla ilgili bu ayet isteyene yeterde artar bile. Canlıları da ister evrimle ister bir anda yaratsın kabulumdür. Şu anki düşüncem evrimin çok eksiği olduğu. Dawkins de aynı şeyi söylüyor. Ama mesleğinde ilerlemek isteyen bir biyolog yaratılışla zor yükselir. Evrimle ilgili yazılarla yükselbilir. Onlarıda anlıyorum. Düşüncelerim böyle.

    İyide senin amacın öğrenmek değilki.Sadece sabote etmek.Evrime karşıt olan görüşleri copy paste yapmak..Ayrıca şu bilimi küçümseme olayına gelirsek.Bilim o dediğin hücreyi şimdi yapamayabilir ama bu ilerde yapamıyacakları anlamına gelmez.200 yıl önce insanlara bugün Dünya böyle olucak deselerdi kimse inanmazdı.Yani 200 yıl önce yapılamayan bir çok şey şuanda yapılıyor.Şuanki teknoloji bazı şeyler için yetersiz olabilir ama onlarında yapılması yakındır..İşiniz gücünüz Allah inancınıza ters bir konu gördünüz mü hemen sabote etmek..Siz evrim şunu açıklayamıyor dersiniz ama Allah nasıl oluştu diye soruldu mu o ezelden beri vardır deyip işin içinden çıkarsınız.Kendinizle bu kadar çelişmeyin.Evrim konusunda mantıksızlık var diyorsanız aynı şeyleri inançlarınızdada gösterin..Ayrıca evrimi kabul etmeyen %1 lik kesimin önemli yerlere gelmiş kişiler olduğunu söylediniz ya , bu ayrı bir komedi..Bilim çevrelerinin çoğu evrimi kabul ediyor..Burada Dünyanın en iyi üniversitelerinde olan bilim adamlarından bahsediyoruz.Tabi doğru ya.Gazi üniversitesinin evrimle ilgili düşünceleri dururken Harward gibi ünilerde kim oluyormuş..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Burda da karşıt görüş.
    http://yaratiliscilaracevaplar.wordpress.com/2009/05/22/mutasyonlar-ve-kambriyen-donemi-carpitmalarina-yanit/
    Bakın hangi taşlar daha sağlam.


    HY den yaptığınız alıntılara bakınca ben de şu sorular oluştu:
    - Evrim olmadı ve tüm canlılar Kambriyen Patlamasına denk gelen dönemde oluştu ise, o döneme ait günümüz canlılarının en azından 1 tane fosil bulmaları gerekmez mi?
    - Kambriyen öncesine ait fosiller olduğu halde nasıl oluyor da Kambriyen patlamasına denk gelen dönemde tüm canlılık oluştu denilebiliyor? Stromatolit Fosilleri'ni nasıl açıklıyorlar?
    - @nietzshe'nin verdiği örneğe bakacak olursak; poşet yiyen bakteri nerden çıktı?



    Bu arada herkesten özür diliyorum.
    Bazı sorular soruyorum , anlayabilmek için.
    Sorular saçma gelebilir.
    Cahilliğime verin.

    HY sitesini çok fazla okumadım. Siz değerlendirin diye yazdım. Bu konuları inceledim dediğiniz için. Kambriyen patlamasıla tüm canlılar dediğini sanmıyorum. Bu dönemde çok gelişmiş ve çok sayıda fosil var diyor. Daha öncesinde gelişmemiş canlıların fosilleri olmaddığını söylüyor. Hem de İngiliz biyolog Richard Dawkins in ağzından. HY sahtekarsa arkadaşlar İngiliz biyolog Richard Dawkins in bu sözlerinin olmadığını araştırıp yazsınlar.

    HY:
    Dünyanın nasıl olup da böyle birdenbire, birbirlerinden çok farklı omurgasız türleriyle dolup taştığı, hiçbir ortak ataya sahip olmayan ayrı türlerdeki canlıların nasıl ortaya çıktığı, evrimcilerin asla cevaplayamadıkları bir sorudur. Evrimci düşüncenin dünya çapındaki en önde gelen savunucularından İngiliz biyolog Richard Dawkins, savunduğu tezleri temelinden geçersiz kılan bu gerçek hakkında şunları söylemektedir:

    ... Kambriyen katmanları, başlıca omurgasız gruplarını bulduğumuz en eski katmanlardır. Bunlar, ilk olarak ortaya çıktıkları halleriyle, oldukça evrimleşmiş bir şekildeler. Sanki hiçbir evrim tarihine sahip olmadan, o halde, orada meydana gelmiş gibiler. Tabii ki bu ani ortaya çıkış yaratılışı savunanları oldukça memnun etmektedir.4

    İngiliz biyolog Richard Dawkins Evrim teorisinin bu açığının gelecekte giderileceğini düşünüyor.




    Stromatolit Fosillerini araştırdım. Kambriyen öncesi. Hy ye ters bir site ve hayvan fosillleri bulundu diyor. Ama bu hayvanlar Kambriyen Patlamasındaki hayvanların atalarının fosilleri değiller. Halbuki Kambriyen Patlamasındaki canlıların ilkel şekilleri olmalıydılar. Poşet meselesini yarına bırakalım.
    http://www.aleviweb.com/forum/archive/index.php/t-7606.html:
    Stromatolit Fosilleri
    Edikara faunası olarak bilinen fauna, bu ilkin hayvanlara ait fosil yataklarının en iyi bilinenidir. Burada, ilk yumuşak dokulu çok hücreli hayvanlara ait fosiller bulunur. Edikara faunasının hayvanları oldukça ilkel ve garipti. Süngerler (http://www.biltek.tubitak.gov.tr/canlilar/animalia/omurgasiz/porifera.htm) ve deniz anaları (http://www.biltek.tubitak.gov.tr/canlilar/animalia/omurgasiz/cnidaria.htm) gibi bazı tanıdık şubelerin üyelerinin yanı sıra, bilinen hiçbir şubeyle ilgisi olmayan hayvanlar da vardı. Arkarua adami, Dickinsonia, Tribrachidium, Cyclomedusa, Kimberella Edikara faunasının hayvanlarından bazılarıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 21 Mart 2010; 3:22:03 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe

    İyide senin amacın öğrenmek değilki.Sadece sabote etmek.Evrime karşıt olan görüşleri copy paste yapmak..Ayrıca şu bilimi küçümseme olayına gelirsek.Bilim o dediğin hücreyi şimdi yapamayabilir ama bu ilerde yapamıyacakları anlamına gelmez.200 yıl önce insanlara bugün Dünya böyle olucak deselerdi kimse inanmazdı.Yani 200 yıl önce yapılamayan bir çok şey şuanda yapılıyor.Şuanki teknoloji bazı şeyler için yetersiz olabilir ama onlarında yapılması yakındır..İşiniz gücünüz Allah inancınıza ters bir konu gördünüz mü hemen sabote etmek..Siz evrim şunu açıklayamıyor dersiniz ama Allah nasıl oluştu diye soruldu mu o ezelden beri vardır deyip işin içinden çıkarsınız.Kendinizle bu kadar çelişmeyin.Evrim konusunda mantıksızlık var diyorsanız aynı şeyleri inançlarınızdada gösterin..Ayrıca evrimi kabul etmeyen %1 lik kesimin önemli yerlere gelmiş kişiler olduğunu söylediniz ya , bu ayrı bir komedi..Bilim çevrelerinin çoğu evrimi kabul ediyor..Burada Dünyanın en iyi üniversitelerinde olan bilim adamlarından bahsediyoruz.Tabi doğru ya.Gazi üniversitesinin evrimle ilgili düşünceleri dururken Harward gibi ünilerde kim oluyormuş..

    Bakın birgün evrim gerçek diye inanırsam dini inanışlarımda bir değişiklik olmaz diyorum. Allah evrimi yaratmış diye düşünürüm. Şu anki fikirlerimi yazdım zaten. Evrim konusunu dinle alakalı veya karşısında diye düşünmüyorum. Bir hücre düşünün. Marsa ,yıldızlara gidiyor ve evrimle orada canlılar oluşuyor. Bizden çok değişik. Belki de uzaylılar var. Bu yaratanın sanatını gösterir ancak. Ama ben şu an yerli delil görmüyorum. Pasteler arkadaşla ilgili. Durduk yere almadım. Artı karşıt görüşte bulduğumu koydum saklamadan.

    İşiniz gücünüz Allah inancınıza ters bir konu gördünüz mü hemen sabote etmek..Siz evrim şunu açıklayamıyor dersiniz ama Allah nasıl oluştu diye soruldu mu o ezelden beri vardır deyip işin içinden çıkarsınız diyorsunuz. Ben bilimsel bir şekilde yaklaşmaya çalışıyorum. Siz de yanlış yazılanlar varsa yazın. İşi din tartışmasına çekmeyelim. Soracak sorunuz varsa ayrı konu açın veya pm den yazın. Enerji devamlı değişim halinde. İlk başladığı an vardır muhakkak. İlk hareketi verende vardır. İsteyen inanır isteyen inanmaz.

    Burda sabote eden belki sizsiniz agresif yazınızla. Canlıların oluşumu ile ilgili konuda ve burada Mıller deneyi ile ilgili yalan söyleniyor. Hücre laboratuarda
    yapıldı diye yalan söyleniyor. Belli ki bir amaç var. doğruyu yazmam sinirlendiriyor bazılarını.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 21 Mart 2010; 3:56:40 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: YeeHaw
    quote:

    Orijinalden alıntı: M
    Peki sayın Deep Impact, madem evrim bilimsellikten uzak bir teori, neden dünya üzerindeki biyologların %99'u bu teoriye destek veriyor?

    Çünkü başka şansları yok
    O %1 dediğiniz kısım ise zaten önemli yerlere gelmiş,belli bi söz sahibi olup tanınmış kişiler
    Dolayısıyla bilimin en büyük dogmasını eleştirme cesaretlerine sahipler
    Expelled filmini izlemelisiniz
    Bir fikir verecektir


    Bence sayın YeeHaw'ın cevabı çok kötü ve varoluştan ağır yöresel-ülkesel-bilgisel defolu!

    Siz dünya üniversitelerindeki akademisyenlerin sizin üniversitelerinizde sıkça rastlandığı üzere Dekan çantası taşıyan yeteneksizlerden mi oluştuklarını sanıyorsunuz?
    Dünyanın Üniversitelerinin kendi bilim dalından anlamayan kişilerle mi dolu olduğunu sanıyorsunuz sizin ülkenizde olduğu gibi?
    Gelişmiş ülkelerde şizofrene akıllı denildiğini mi sanıyorsunuz?
    Bence kendi ülkenizin defolarını lütfen başka ülkelere ve onların Üniversitelerine bulaştırmayın.
    Özgür düşünebilen ve eleştirebilme yeteneği olan kişilerle bunlara sahip olmayanları karşılaştırmayın.

    "Eleştiren yüzde 1 önemli, söz sahibi kişiler demişsiniz!"
    Bu bir yalan! Bu konuda 2-3 sayfa önce bir alıntı ve HY çevirisi var, Ekim 2009'da açıklaması yapılan Fosil Ardi ile ilgili. Orada fosili Evrimcilerin aksi yönde eleştiren kişilerin hemen hemen hepsi ( HY alıntı ve çevirilerinde isimleri var! ) ekip başkanı Tim White'in kendi Üniversitesinden farklı disiplinlerden kişiler. Ama Ekip Başkanının zıddı görüşlerini açıklamakta tereddüt dahi etmemişler.
    Sıradan akademisyenlerde eleştirebilirler Evrim'i, gelişmiş ülkelerde! Ama tabii oralarda şizofrenin yeri akıl Hastanesidir, Peygamberlik mevkii değildir!
    Kendi ülkenizdeki güdümlü kişilik yapısını dünyanın her yerinde var sanmayın lütfen.
    Dünya akademisyenlerini bilimsel düşünce açısından zan altında bırakan " çünkü başka şansları yok " ifadenizi de kınıyorum.

    Evrim teorisi canlılığı ve çeşitliliğini açıklayan tutarlı tek teoridir doğma da hiç değildir ve olamazda, çünkü çok sayıda farklı bilim dalından bilimsel destek alır ve bunların hepsini de canlılığın temel gelişimini açıklarken birleştirir. Bu nedenle de ülkenin birinin ıvır zıvır bir şehrinin üniversitesinde ıvır zıvır bir jeologun " aaa şuradaki tabaka evrime uygun değil " demesiyle en küçük bir taşı dahi yerinden oynamaz! Evrimi teorisini yalnızca açıkladığı olayları daha iyi açıklayan bir görüş öne sürerek çürütebilirsiniz, bunu " söyletmiyorlar valla, billa " diye yapmaya kalkarsanız gülerler!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    - Evrim olmadı ve tüm canlılar Kambriyen Patlamasına denk gelen dönemde oluştu ise, o döneme ait günümüz canlılarının en azından 1 tane fosil bulmaları gerekmez mi?

    http://www.frmtr.com/garip-resimler-ve-videolar/3142667-yasayan-fosiller-gercekten-ilginc-ve-farkli-canlilar.html kim hazırlamış inceleyemedim. googleden buldum.

    http://www.balikfosilleri.com/index.php




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk


    quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    - Evrim olmadı ve tüm canlılar Kambriyen Patlamasına denk gelen dönemde oluştu ise, o döneme ait günümüz canlılarının en azından 1 tane fosil bulmaları gerekmez mi?

    http://www.****.com/garip-resimler-ve-videolar/3142667-yasayan-fosiller-gercekten-ilginc-ve-farkli-canlilar.html kim hazırlamış inceleyemedim. googleden buldum.

    http://www.balikfosilleri.com/index.php


     Evrim Teorisi Bilgi Kaynakları (Yazılı-Görsel)


    Tek başına şu resim bile bu siteyi ciddiye almamaya yeterlidir bence...




  • - Evrim olmadı ve tüm canlılar Kambriyen Patlamasına denk gelen dönemde oluştu ise, o döneme ait günümüz canlılarının en azından 1 tane fosil bulmaları gerekmez mi? diyorsunuz.

    Kambriyen değilsede 400 yıılık bir fosil. Ciddi yerine doğru veya yanlış diyebiliyormusunuz. Aslan ve antilop örneğini çoğu canlılar için düşünebiliriz. Anlayan anlar.

    http://www.netcevap.org/index.php?git=makale&makale_id=1943
    CNN Turk.com, 17 Kasım 2009

    "Yaşayan fosil" olarak adlandırılan Coelacanth, Japon araştırmacılar tarafından filme alındı.

    Tokyo'daki Iwaki akvaryumundan araştırmacılar, yavru balığa Endonezya açıklarında denizin 161 metre derininde 6 Ekim'de rastlandığını belirtti.

    31,5 cm uzunluğunda, deniz mavisi rengindeki "Coelacanth" türü balık kayalar arasında yavaşça yüzerken 20 dakika kadar görüntülendi.

    Araştırmacılardan Masamitsu Iwata, "Bildiğimiz kadarıyla bu, bir genç "Coelacanth"ın ilk video görüntüsü. Böylece, bu balıkların yaşadığı bölgeleri belirlemek ve üreme şekillerini aydınlatmak istiyoruz." dedi.

    Araştırmacılar, yeni dünyaya geldiği sanılan balığı görüntülemek için denizaltında, uzaktan kumanda edilen bir cihaz kullandı. 1938 yılına kadar birçok evrimci zoolog bu canlının, gövdesindeki iki çiftli yüzgeçleri kullanarak deniz tabanında yürüdüğünü ve deniz-kara hayvanları arasında bir geçiş şekli olduğunu varsayıyordu. Ancak 1938'de Güney Afrika açıklarında canlı bir "Coelacanth" yakalanmasıyla tüm bu iddialar çürüdü.

    En az 70 milyon yıl önce neslinin tükendiği düşünülen bu canlı türünün üzerinde yapılan incelemeler "Coelacanth"ların 400 milyon yıldır hiçbir değişikliğe uğramadığını gösteriyor. Bu da evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını, tüm canlıları Yüce Allah'ın yarattığını bir kez daha ispatlamaktadır.




  • @ar_tryk;


    Şimdi bulunduğunuz evden lütfen çıkın, bilgilerinizde yazan şehirde iseniz ana caddeyi izleyerek yürüyün, orada yıkık kalın surları olan bir bina göreceksiniz! Önünde küçük bir avlu!
    İşte orada olması gerekenler bu ülkede peygamber veua bilimadamı muamelesi görebiliyorlar! BK sakinleri de yapılan saçma alıntılardan yorgun durumdalar! Burası şizofren tedavi merkezide değildir.
    Ne demek istediğimi iyice anlamak isterseniz şunu yapın lütfen! Birkaç sayfa önce " Ardi" adlı fosille ilgili bir sayfadan alıntılar var, bir gazete haberinden alıntıdır! Bunun çevrilmemiş kısımlarını çevirerek bilimsel yazı okuyabilecek bilgideki birisine okutun, bütünlüğü içinde bu yazının aslında çevrilen kısımların verdiği izlenimi vermediğini görebilirsiniz. Önceki sayfalarda Dawkins'in bir videosu var evlere şenlik, HY'yi eleştiriyor, bunu da izleyebilirsiniz!
    Lütfen HY'den alıntı yapmayın herkes sinirleniyor! Ama ciddi alıntılarınızı herkes ciddiyetle tartışır burada!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish

     Evrim Teorisi Bilgi Kaynakları (Yazılı-Görsel)


    Tek başına şu resim bile bu siteyi ciddiye almamaya yeterlidir bence...




    Siz mii ciddisiniz, burdaki belge mi?
    http://www.bilimarastirmavakfi.org/html2/yayinlar/miller_deneyi.html
    Ayrıca yukarıdaki resim çok güzel yapılmış.

    Amacım size sadece bir soru sormaktı nerden nereye geldik. Dha fazla sinirlendirmeyim milleti




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 21 Mart 2010; 9:08:19 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Siz mii ciddisiniz, burdaki belge mi?
    http://www.bilimarastirmavakfi.org/html2/yayinlar/miller_deneyi.html


    Bilim Araştırma Vakfı ve Yaratılış Atlası hakkında :

    Fransa Milli Eğitim Bakanı Gilles de Robien, "bakanlığın hazırladığı müfredat ile uyuşmayan" bu kitabın tüm okul kütüphanelerinden çıkarılması talimatını verdi. Milli Eğitim Genel Denetleme Kurulu, Paris Üniversitesi'nde Evrimsel Biyoloji profesörü olan Hervé LeGuyader'dan kitabın detaylı analizini istedi. LeGuyader, "bu kitabın daha önceki çoğunluğu Anglosakson kökenli olan yaratılışçı girişimlerden çok daha tehlikeli olduğunu, hiçbir masraftan kaçınılmayan bu gösterişli çalışmanın ve yazarın izlediği yöntemin bilgisiz halk üzerinde oldukça etkili olabileceğini düşündüğünü" söyledi. Ayrıca kitaptaki bilimsel içeriğin "gülünç derecede yetersiz" olduğunu belirtti. Fransız Milli Uzay Çalışmaları Merkezi'nden (CNES) Jacques Arnoult'a göre, BAV ve Adnan Okt@r da tıpkı Amerika'daki ICR gibi, yaratılışçı argümanlarını oluştururken bölük-pörçük ve hatalı kaynaklar kullanmaktadır. Arnoult'a göre bu yazarlar evrimi savunan makaleleri de kullanmaktan çekinmemekte ancak kısa alıntılar yaparak makalelerdeki bütünsel anlamı çarptırmaktadır. Ona göre bu durum çok zararlı sonuçlar doğuran, entelektüel sahtekarlıktan başka birşey değildir.

    Avrupa Parlamentosu Konseyi Raporu, Yaratılışçılık ve Eğitim: Avrupadaki başlıca yaratılışçı girişimler, değerlendirmeler ile bilimsel ve dini grupların tepkileri
    http://assembly.coe.int/Main.asp?link=/Documents/WorkingDocs/Doc07/EDOC11297.htm#P221_39314


    Anasayfa :http://www.bilimarastirmavakfi.org/ (mehter marşıyla karşılamak?)

    ..Atatürk Yaşıyor / Yaratılış Gerçeği.. Bilimden tamamen uzak ama "bilim", "Atatürk", "laiklik", "din", "Allah" kelimelerini istedikleri gibi, istedikleri şekilde ve amaçta kullanan, kullanmaktan çekinmeyen gerici maşa topluluğu, bunlar araçtır arkalarında başkaları bulunmaktadır.

    1970lere dayanır bunların başlangıcı ABD'de Yaratılış Araştırmaları Enstitüsü olarak kurulmuştur amaçları ise İncil'deki evrenin ve insanın yaratılışını ispat etmeye çalışmalarıdır, dünyanın 7000(yazıyla : yedi bin) yaşında olduğunu iddia ederler. Daha sonraki 10 yıl içerisinde ise Türkiye ile ilgilenmeye bağlantı kurmaya başlarlar, tüm dünyaya yayılmaya çalıştıkları gibi, o dönemin Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler(kimdir bu derseniz? evrim teorisiyle alakalı en ufacık veriyi, yönlendirmeyi döneminde milli egitim sisteminden silen, yok eden kişi)'in çağrısıyla Türkiye'deki eğitim ve öğretim kitaplarına yaratılış konusunun sokulması üzerine çalışmaları başlar ICR(institute for creation research). Sonraki aşamaysa ismi henüz belli bir netlik kazanamayan(!) hocanın yayınlarının kaynağı olur. Aralarında çok çok küçük farklar bulunur bunlarda kültürel farklılıklardan ortaya çıkacak problemleri engellemek içindir. Masonluğa ve siyonizme bağlar hoca bu evrimi, oysa aldığı kaynakta eski ahite değer verilmektedir. Din farklılığından çıkan sorunları üstünü örtmek için çeşitli oyunlar oynar.

    Bu konuları ve bağlantıları açıklayan uzunca bir makale Taner Edis :http://ncse.com/rncse/19/6/cloning-creationism-turkey

    Google 'da anahtar kelime aratmasıyla zaten bağlantılar ve bütünlükleri çalışmaların ortak olduğu ortaya çıkıyor, kendi sitelerinde çıkıyor zaten daha çok.
    http://www.google.com.tr/search?client=firefox-a&rls=org.mozilla%3Atr%3Aofficial&channel=s&hl=tr&source=hp&q=Yarat%C4%B1l%C4%B1%C5%9F+Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%C4%B1+Enstit%C3%BCs%C3%BC&meta=&btnG=Google%27da+Ara

    Kendi sitelerinden alıntı:

    Vakıf, 1998 yılının Nisan ve Temmuz aylarında, aralarında Prof. Dr. Duane Gish ve Prof. Dr. Edward Boudreaux’nun da bulunduğu, kendi alanlarında dünyaca ünlü ve birçok ödüle layık görülmüş, (Yaratılış Araştırmaları Enstitüsü'ne bağlı) 6 Amerikalı profesörü Türkiye'ye getirmiştir. İstanbul Cemal Reşit Rey konferans salonu ve Ankara Sheraton Oteli’nde BAV'ın organize ettiği bir dizi konferans veren bu dünyaca ünlü bilim adamlarının ortaya koyduğu gerçek, canlılığın, Darwinizmin iddia ettiği gibi tesadüfen oluşmadığı; canlılığı ve tüm varlık alemini Allah'ın yarattığı olmuştur.



    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=235059 :

    'Yaratılış' teorileri insan haklarına tehdit

    />


    Oktar'ın, çeşitli kemiklerin sergilendiği 'Yaratılış Müzesi' ve kitapları, çocukların uğrak yerine dönüştürülüyor.
    AKPM, yaratılış ve akıllı tasarım gibi teorilerle mücadele başlatırken, 'Dikkatli olmadığımız takdirde, bunlar insan haklarına karşı tehdide dönüşecek' dedi

    RADİKAL - STRASBOURG - Avrupa Konseyi, okullarda yaratılışçılık teorisinin okutulmasına 'insan haklarına karşı tehdit oluşturabileceği' gerekçesiyle karşı çıktı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) 4 Kasım tarihli oturumunda 'Eğitimde Yaratılışcılığın tehlikeleri' başlıklı rapor ve ona bağlı karar tasarısı ele alındı. Oturumdaki oylamada, 'yaratılış teorisinin okullarda bilimsel bir disiplin olarak öğretilmesine' karşı çıkan karar, 25 aleyhte ve üç çekimser oya karşın 48 lehte oyla kabul edildi.
    Türk üyeler CHP'li Abdülkadir Ateş ile Gülsün Bilgehan'ın da lehte oy verdiği kararda, 47 üye ülke hükümetinden, 'türlerin doğal seleksiyon yoluyla evrim geçirdiğini reddeden yaratılış teorisinin, evrim teorisiyle eşit düzeyde bir bilimsel disiplin olarak okutulmasına kesinlikle karşı çıkması' istendi. Kararda, 'Dikkatli olmazsak, yaratılışçılık Konsey'in ana konusu olan insan haklarına yönelik bir tehdide dönüşecek' uyarısı yapıldı.

    Adnan Okt@r da anlatıldı
    Belçika, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, Hollanda, Polonya, Rusya, Sırbistan, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere'den örneklerin de yer aldığı raporda, 'Adnan Hoca' olarak tanınan Adnan Oktar ile 'Harun Yahya' imzasıyla yayımladığı 'Yaratılış Atlası' kitabına da geniş yer verildi. Lüksemburg'un eski eğitim bakanı olan raportör Anne Brasseur oylamadan sonraki açıklamasında, "Bu, inançla bilimi karşı karşıya getirme meselesi değil. Ancak inancın bilimle ters düşmesini önlemeliyiz" vurgusu yaptı.
    Rapor ve ona bağlı kararda şu noktalara dikkat çekildi:
    Bilime uygun değil: Yaratılışçılık, akıllı tasarım örneğinde olduğu gibi, hangi şeklinde olursa olsun, gerçeklere dayanmamakta, bilimsel sorgulamayı kullanmamakta ve içeriği de bilim dersleri için kesinlikle uygun düşmemektedir. Bazıları, yaratılış teorilerinin Avrupa okullarında evrim teorisiyle birlikte ve hatta onun yerine öğretilmesi çağrısı yapmaktadır. Bilimsel bakış açısından bakılırsa, bizim dünya üzerindeki hayatı algılayışımızda, evrimin ana teori olduğuna şüphe yoktur. AKPM, üye ülkelerdeki eğitim yetkililerine, bilimsel bilgiyi ve evrim teorisinin okutulmasını teşvik etme ile yaratılışın bilimsel disiplin olarak okutulması yönündeki her türlü girişime kesinlikle karşı çıkma çağrısı yapmaktadır.
    Hedefleri eğitim: Çoğu Hıristiyan veya Müslüman olan günümüz yaratılışçılarının başlıca hedefi, eğitimdir. Yaratılışçılar, fikirlerinin okul bilim müfredatına girmesini sağlamak konusunda kararlıdır. Bununla birlikte yaratılışçılık, bilimsel bir disiplin olduğu iddiasında bulunamaz. Çocukların zihninde, itikat veya inanç ile bilim arasında ciddi karmaşa ortaya çıkması yönünde gerçek risk bulunmaktadır. İlahi açıklamayla hiçbir ilgisi bulunmayan evrim teorisi, gerçekler üzerine kuruludur. Daha kurnazca sunulan akıllı tasarım teorisi ise yaklaşımını bilimsel olarak göstermeye çalışmaktadır ve tehlike de işte burada yatmaktadır. Yaratılış teorisi, uzun süre neredeyse tamamen Amerikalılara ait bir olguydu. Şimdiyse yaratılışçı fikirler, Avrupa'da kendilerine zemin bulmaya yöneliyorlar ve yayılmaları pek çok Avrupa Konseyi ülkesini etkiliyor.'
    Raporda, 'Avrupa'da Yaratılışçılık' başlığı altında Türkiye'den de örnekler verilip Adnan Oktar'la ilgili bilgilere yer verildi:
    Hıristiyanı da var Müslümanı da: Hıristiyan yaratılışçılığının yanı sıra artık Müslüman yaratılışçılığı da var. İslamcı hareketlerin 80'lerdeki yükselişiyle Hıristiyan kökenli yaratılışa dair tezler, Müslümanlar arasında da popülerleşti.
    Harun Yahya'nın hücumu: Günümüzde birçok inançtan yaratılışçılar, fikirlerinin Avrupa'da kabul görmesi için çalışıyor. Bunun sonucunda son birkaç yılda, Avrasya kıtasındaki bu farklı hareketlerin, ana hedefin okullar olduğu birçok girişimini gördük. 2007 başında, evrim teorisi aldatmacasını kınadığını iddia eden 'Yaratılış Atlası' adlı son eserini çok sayıda Fransa, Belçika, İspanya ve İsviçre okuluna gönderen Türk yaratılışçı Harun Yahya'nın hücumuna tanıklık ettik. Fransa Eğitim Bakanlığı, uzmanlara danıştıktan sonra, sınıf eğitimi için öngörülen nitelik gerekliliklerinin hiçbirini karşılamadığı gerekçesiyle bu kitabın ilgili okulların araştırma merkezlerinden kaldırılması çağrısı yaparak derhal tepkisini gösterdi.
    Sözde bilimsel metot: Harun Yahya, Darwin karşıtı sayısız çalışmasında, kendisi için sadece Şeytan'ın en büyük aldatmacalarından biri olan evrim teorisinin bilime aykırı niteliği ile saçmalığını ispatlamaya çalışıyor. Bununla birlikte 'Yaratılış Atlası' adlı kitabında kullandığı sözde bilimsel metot hiçbir şekilde bilimsel sayılamaz. Yazar, evrim kanıtını inceleyerek ve buna meydan okuyarak evrim teorisinin bilime aykırı niteliğini ispatlamaya çalışıyor. Önceki itirazlardan hiç söz etmiyor. Ayrıca, fosillerin fotoğraflarını sadece mevcut türlerle kıyaslarken, bu açıklamaları için hiçbir bilimsel kanıt sunmuyor. Daha da iyisi, kitabın 60. sayfasında, açıklama kısmında milyonlarca yıl içinde evrim geçirmediği iddiası yazılı olan dev bir tatlı su levreği fosilinin fotoğraflarını görüyoruz. Ancak bu yanlış: fosilin detaylı bir incelemesi ve bugün yaşayan tatlı su levrekleri, tam aksine büyük çapta evrim geçirdiklerini gösteriyor. Yahya'nın kitabı bu tip yalanlarla dolu. Savların hiçbiri hiçbir bilimsel kanıta dayanmıyor ve kitap, ilkel bir teolojik inceleme gibi gözüküyor.
    Laik Türkiye ana beşik: Atatürk tarafından kurulduğundan beri resmi olarak laik olan birkaç ülkeden olan Türkiye, İslami bilimsel yaratılışçılığın ana beşiklerinden biri gibi gözüküyor. Jacques Arnoult'nun vurguladığı gibi 'Türkiye, fundamentalist düşünce ekolünün en aktif ve en iyi yapılanmış merkezlerinden biri gibi gözüküyor.'
    Oktar'ın ABD bağlantısı: Gerçek adı Adnan Oktar olan Harun Yahya, bu hareketin en sembolik isimlerinden biri. Kendisi 50 yaşlarında ve 20 yıla yakındır yaratılış veya dine ilişkin çalışmalar yayımlıyor. Merkezi İstanbul'da bulunan Global adlı bir yayınevi bulunuyor. Oktar, 1991'de, Bilim Araştırma Vakfı (BAV) adlı bir merkez kurdu. BAV, Türk eğitim sisteminde evrime yapılan her türlü referansın kaldırılması için aktif olarak çalışıyor. BAV'ın Amerikan Yaratılış Araştırma Enstitüsü (ICR) ile de yakın bağları olduğu sanılıyor.
    Yaratılış Atlası'yla hücum: Harun Yahya'nın Aralık 2006'da yayımlanan son kitabı 'Yaratılış Atlası' adını taşıyor. Yedi kitaplık bir dizinin ilk cildi. Kitap, zengin resimlendirilmiş 722 sayfasıyla Darwin ile evrim teorisini yalanlamaya çalışıyor. Sonucu açık: 'Yaratılış bir gerçektir' ve 'evrim bir aldatmacadır.' Ayrıca yazar, 'Darwinizm ile faşizm ve komünizm gibi eli kanlı ideolojiler arasındaki gizli bağlantıyı' da şiddetle kınıyor. 2007'nin başında Yahya, kitabının Avrupa'da ve dünya çapında kitlesel dağıtımını hedefleyen bir hücum başlattı.
    Yüzde 75 evrime inanmıyor: Bazı Türk ders kitaplarında yaratılışçı fikirlerin yer aldığı ve lise öğrencilerinin yüzde 75'inin evrim teorisine inanmadığı da not edilmeli. Bununla birlikte Türkiye'de protesto hareketleri de başladı. Evrimci fikirlere yönelik yaratılışçı saldırılarla eleştirileri yanıtlamak ve halkı uyarmak için 1998'de bir komisyon kuruldu. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) evrim lehinde tavır aldı.

    Akıllı tasarım nedir?
    ABD'de Bush yönetiminin okul müfredatına sokmaya çalıştığı 'akıllı tasarım' 'evrenin üstün bir varlığın akıllı tasarımı' olduğunu savunuyor. Bush döneminde dini inançlar yükselişe geçince akıllı tasarıma ilgi arttı. Teori 1990'larda bir grup Amerikalı bilim adamınca ortaya atıldı. İlk büyük çıkış, Lehigh Üniversitesi'nden biyokimya profesörü Michael J. Behe'nin 'Darwin'in Karakutusu: Evrime Karşı Biyokimyasal Başkaldırı' kitabıyla oldu. Behe, canlı hücresinin Darwin zamanında içeriği bilinmeyen bir karakutu olduğunu, hücrenin detayları anlaşıldığında ise burada çok kompleks bir tasarımın ortaya çıktığını anlattı. Buna göre, canlılardaki kompleks sistemlerin doğal seleksiyon ve mutasyonla, yani bilinçsiz mekanizmalarla ortaya çıkması olanaksız, bu da hücrenin bilinçli bir şekilde tasarlandığını gösteriyor.

    Karar bağlayıcı mı?
    Avrupa Konseyi'nin iki temel organı var:
    1) Oybirliği ile karar alan ve her üye ülkenin Dışişleri Bakanı'nın katıldığı Bakanlar Komitesi karar organıdır.
    2) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyeleri ulusal parlamentolardan nüfusa oranlama yöntemiyle seçilen ve 630 üyeden oluşan danışma organıdır.
    Parlamentoda çeşitli politik gruplar faaliyet gösteriyor. Bunlar Sosyalist grup, Sağ Avrupa Halk Partisi, Liberal-Demokrat İttifakı, Yeşiller ve Avrupa Solu...vb. ile bağımsızlardır.
    Parlamenterler Meclisi'nde çeşitli konular için komisyonlar oluşturulmakta, bu komisyonlarda hazırlanan raporlar, Genel Kurul'a sunularak oylanmakta ve Bakanlar Komitesi'ne yönelik tavsiye kararları haline gelmektedir. Parlamenterler Meclisi'nde yapılan tartışmalar ve Bakanlar Komitesi'ne yönelik tavsiye kararları Avrupa Konseyi'nin etkinliklerinin büyük bölümünü oluşturmaktadır. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi kararları, Bakanlar Komitesi'ne bildirilen bir tavsiyeden ibarettir.
    AKPM kararları bağlayıcı değil ama bu hiçbir gücü yok anlamına da gelmiyor. Eğer bir ülke AKPM kararlarına ısrarla uymazsa, parlamentodan atılabiliyor. Bu durum bir sürü sorunu beraberinde getirebiliyor. Ülkenin AKPM üyeliği sona ererken, Avrupa Konseyi üyeliği de askıya alınıyor ve söz konusu devlet bu durumda üye olmanın maddi ve politik avantajlarını kaybediyor. Örneğin 12 Eylül darbesinin ardından Türkiye'yi AKPM'den atmışlardı. Türkiye AKPM'ye ancak seçimlerle parlamento oluştuktan sonra dönebilmişti.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    http://www.balikfosilleri.com/index.php


    Listeden(http://www.balikfosilleri.com/balik_liste.php) ilk balık ismini alıyoruz : LAMPREY BALIĞI
    FOSİL NO: SF0005
    YAŞ: 300 milyon yıllık
    DÖNEM: Karbonifer
    ..lamprey balığı, çenesiz bir balık türüdür..

    Bilgi (http://en.wikipedia.org/wiki/Lamprey )

    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/jeolojik/Fanerozoik/Paleozoik/Devoniyen/index.htm
    Devoniyen
    417-354 myö arası
    Balık Çağı:
    Çenesiz ve çeneli balıklar çeşitlendi, ilk köpekbalıkları ve ilk kemikli balıklar
    Omurgalıların karaya çıkması: İlk iki yaşamlılar
    İlk ağaç ve ormanların ortaya çıkması
    Tohumlu bitkilerin, ammonitlerin ortaya çıkması

    http://chronicle.uchicago.edu/061102/lampreys.shtml (The University of Chicago Chronicle : Lampreys show little evolutionary variation over 360 million years)

    Evrim Teorisi'nin ortaya koyduğu çağlar ve evrimsel sıra açısından tarihler incelendiğinde hiçbir sorun yoktur, bu fosil balıkların tüm canlılarla aynı anda mı yaratıldığını ispatlıyor yoksa biz mi bilmiyoruz?

    Bilgiler ortada istediğiniz gözle bakın haksız olduğunu anlayacaksınız bu anlayışı, Chicago Üniversitesi'ninde bu konuda bilgilendirmesi mevcut üstte.

    Bu adamın anlayamadığı şey şu : tüm türlerin aynı oranda evrim geçireceğini düşünüyor. Onu geçtim, evrim teorisinin sanki balıkalrı 10 yıl önce evrimleştiğini söylermişcesine belli milyon yıllıklardaki fosillerle çürüttüğünü düşünüyor evrimi. Ordaki bütün fosiller zaten evrimin ortaya koyduğu verilere uygundur, ama bilgisi olmayan bir kişi için bak fosil aynı bak az değişmiş bak o zamanda balık yokmuş evrim yok demelerini istemeleri, yanılgıya düşürme çabası.




  • 
Sayfa: önceki 128129130131132
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.