Bugün yolda giderken aniden ikaz lambası yandı. Sürekli yanık kaldı, 5 dakika kadar sonra falan sönmeyince, arabayı müsait bir yere çekip durdurdum, stop ettim, daha sonra yeniden çalıştırdım, bu kez yanmadı. Bereket Çetaş'ın yakınlarından geçiyordum, hemen doğru geçtim oraya, Veli bey her zamanki cana yakınlığıyla karşıladı beni. Hemen notlarını hazırladı, iş emrini çıkardı, kalabalık olmasına rağmen hemen bir iki usta geldi, bilgisayarlarını getirip araca bağladılar.
Dokunmatik ekranlı bir laptop'du.
Usta, bilgisayardan gelen sonucu değerlendirdi. Fren müşürünün soketi yerinden çıkmış, "neden olur, nasıl olur" sorularının cevabını alamadık. Daha önce hiç karşılaşmamışlar, fakat bildiğimiz bir soketin bir başka yere takılması gibi bir durum sözkonusu, işte o soket yerinden çıkmış, onun yüzünden ikaz vermiş.
İşte bilgisayarda çıkan netice.
"Bir daha olursa, bize telefon açın, şu anda elimizde müşür yok, sipariş veririz, bir gün sonra İstanbul'dan gelince siz de uğrarsanız, takıveririz" dediler. Gönderdiler...
Gidince, tabii ki sağ ön taraftan gelen çıtırtıyı söyledim. Utku usta geldi. "Abi kesin beyinden, % 100, yani o kadar eminim" dedi. "Yahu etme tutma, bu senin bildiğin seslere benzemiyor" dediysem de dinletemedim. Gözümün içine baka baka, çamurluğa dokunuyor, dodiklere dokunuyor, tampona dokunuyor, "bunların hepsi sökülecek" diyor. Ben "aman, kesinlikle istemem" dedim tabii ki. Ama ben gene de ısrar ediyorum, "ya usta bu ses biraz farklı" dedim, usta ve yanındaki "abi biz kaç tane arabaya baktık, o sesin sebebini bulabilmek için neler çektik, kaç tane araba geldi, hepsinde de aynı yerde çıktı, sizinki de kesin oradadır".
Ben de "bir teste çıkalım, siz de bir dinleyin, kesin emin olalım" dedim. Gittik, dolaştık, geldik.
Ve evet sonuç: Benim arabadaki çıtırtı ön camdan kaynaklanıyor. Bir kaç kez denedik, sonuç aynı. Yani hem burada defalarca kez yazdığım gibi, hem de serviste "abi hiç boşuna gitmeyelim teste, biz eminiz beyinden olduğuna" demelerine rağmen, BEN HAKLI ÇIKTIM.
Zira ilk aracı aldığım zamandan beri ben hiç öyle bir ses duymamıştım. Ne zaman ki ön cam değişti, o zamandan beri bu ses başladı. Umut da zaten, sağ ön camın oradaki dışta kalan, kapağı söktü, oraya bir havlu koyarak tekrar dinledi, sonra artık kesin emin olarak "camdan olduğunu" söyledi.Çözüm olarak da, camı takan yere gitmemi, ön camın baştan sökülüp yeniden takmalarını, sonra bir gün boyunca orada kalmasını, daha sonra da kendi yanlarına gelmemi istedi. Pek gönlüm yok, yeniden camın sökülmesine, ama bilmiyorum artık...
Umut usta, arabaya binmiş, teste çıkıyor. Ama kapıdan çıkmasıyla girmesi bir oldu, zira oradan çıkarken bile o sesi duydu.
Arabama yabancı birisi binmiş.
Gittiğimde, Çetaş'a iki tır dolusu yeni araç indi. Birisinde komple Connect vardı, hem de her türlüsü. İşte fotoğraflar, gözünüz gönlünüz açılsın.
Siyah GLX
Siyah Delux
Siyah Delux'ün içine diğerlerinin anahtarlarını da serpiştirmişler.
Aytozu Gri Delux
Bu da uzun şasi Delux
Serviste içerde de, teslime hazırlanan cillop gibi, pırıl pırıl fındık kahve GLX bekliyordu. İç döşeme komple kremdi. Cıyar cıyar yanıyordu.
Makyajlı kasa panelvanlar da gelmiş. Fakat bu araçlardaki bir ayrıntıya dikkat
Dikkatli göremeyenler için söyleyeyim; panelvanlarda eski tip aynaları kullanmışlar, çok da iyi etmişler...
İzmir'de oturanlar için söyleyeyim; önümüzdeki hafta içinde Çetaş'a GLX test aracı gelecekmiş, "buyrun gelin" diyorlar.
Direksiyon sisteminin değiştiğini söylüyorlar, daha hafiflemiş olduğunu söylediler.
Araçlarını modifiye yaptıracaklar, yani yeni kasaya yükseltecekler için söyleyeyim, henüz yeni tampon ve arka farlar, servislerdeki yedek parça depolarına teşrif etmemiş. Tarih de belli değil...
Yedek parça müdürüyle bir görüşmem oldu. İç ışıklandırmaların yeni kasada da değişmediğini, merkezlerine durumu bildirmelerini rica ettim, "söyleyeceğim" dedi.
---------
Arka koltuklar bizim bildiğiniz gibi, bir tane ikili, bir tane de tekli olarak bulunuyor. Bagaj kısmına, (ihtiayca binaen) o tekli koltuklardan bir tane atabilir miyiz diye düşünüyordum. Onu oradaki yedek parça sorumlusuna sordum, o da bilgisayarından inceledi. Ya orada bir hata yaptı, yanlış yere baktı, ya da gerçekten öyle, ben de üstelemedim zaten; koltuk iskelet halinde geliyormuş, demirleri, civataları, somunları, vidaları, yayları, süngeri, kumaşı, her şeyi demonte vaziyette, dışarda olarak. Daha sonra serviste bunların hepsinin montajı yapılıyor, takılıyormuş. Dediğim gibi yanlış yere bakmış da olabilir.
Öyle bile olsa, bir fiyat verdi ki, çok yüksek geldi bana: tek koltuğun fiyatı 450 TL + KDV. Yerine monte ve işçilik hariç.
Ayrıca böyle bir uygulamayı ruhsata da işletmemiz gerekiyor. Her şey dahil 1.000 TL'yi bulacak gibi.
Şimdilik bu düşüncem rafa kalktı.
vanlardaki ayna bencede iyi olmuş çünkü kör nokta çok fazla alt bölüm çok faydalı vanlar için özellikle....
memet abi bugün aradım inanırmısın şöyle kafama göre bir makina bulamadım sağlık olsun burası mahrumiyet yeri artık bunlarla idare et
quote:
Orjinalden alıntı: SRT
Mehmet abi bugün aradım inanırmısın şöyle kafama göre bir makina bulamadım sağlık olsun burası mahrumiyet yeri artık bunlarla idare et
...
Ooooo. enfes yerler buralar, neresi mahrumiyetmiş, yerim ben böyle mahrumiyeti.
Cennet yurdumun her bir köşesi ayrı bir harika, ayrı bir muhteşem. Yeşilliğinin güzelliği başka, bozkırlığının güzelliği başka. Eline sağlık. Devamını da muhakkak beklerim...
-------------
Eski zaman. Bundan 40-50 sene öncesi. Türkçe yeni kelimelerle yeni yeni haşır neşir oluyor. Yeni yetişen nesil, kelimeleri hazmetmeye, eskide kalan nesil de, yeni yetişen neslin dediklerini anlamaya çalışıyor. Üniversite öğrencilerinden birisi, evine saçındaki 2 aylık yıkanmamış kirle dönüyor. Anası basıyor fırçayı, "ne bu halin, susuz yerde mi yatıyon sen, her yerini bit bürümüş, neden yıkanmadın" demiş. Eleman da "olanak bulamadım ana" demiş. Anası ne bilsin, olanak ne demek, o kızgınlıkla devam etmiş fırçaya "a oğul, olanak bulamadın da bir kalıp sabun da mı bulamadın" demiş.
Onun gibi, makineyi olduğun yerde bulamadın da internette de mi bulamadın? İlla kredi kartı da olması gerekmiyor, havale ile bile satış yapıyorlar...
Kaçıyor manzaralar, güzelim yerleri kaliteli makineyle değil de 2 mp'le çekince "haaaa, böyle yer de varmış" deyip geçiyoruz, diğer türlü ayrıntıları gördüğümüz gibi, içimize ferahlık üstüne ferahlık katılmış olacaktı.
@mehmetkirsoy;
Sürekli sizi buralarda görüyorum, ama hiç konuşmuyor sürekli okuyorsunuz. Her yeni gelen mesajda, bakıyorum hemen buradasınız.
Bildiğim kadarıyla, Samsun'dan sipariş verdiğiniz ve ahziran başı teslim edilecek olan GLX+Plus aracınızı beklerken, demek ki öğrenmedik hiç bir şey bırakmak istemiyorsunuz. Heyecanınızı anlayabiliyorum...
Aklınıza takılan bir konu olursa, rahatlıkla bizlerle paylaşabilirsiniz.
quote:
Orjinalden alıntı: civic10
vanlardaki ayna bencede iyi olmuş çünkü kör nokta çok fazla alt bölüm çok faydalı vanlar için özellikle....
O aynayı, illa böyle iki parça yapmaları da gerekmiyor aslında, yeni aynalarda sadece camın ucunu eğerek de aynı amaca hizmet edebilirlerdi. Caddy'de mesela, tek cam var, kenarda bombe verilmiş, kör nokta problemini onda da çözmüşler.
Rakip marka diye almak istemiyorlar mı acaba? Ford'un böyle takıntıları vardır çünkü. İlla onların mühendisleri icat edecek, edemezlerse kalsın. E onlar beceriksizse, müşterinin yani bizim suçumuz ne?
Mercedes ile BMW de rakip mesela ama, ABS'yi, distronic'i mercedes ilk defa kullandı, bmw de "o rakibin malı, ben kullanmam" demedi, o da adapte etti. BMW i-drive'ı icat etti, Mercedes de aynı şekilde bütün araçlarında kullanmaya başladı.
Teknoloji, teknolojidir; pratiklik, pratikliktir. "Seninki" , "benimki" si olmaz.
memet abi yeterince ayrıntılı değilmi makine için acele etmeye niyetim yok ne öyle internetten alışveriş gidecen mağazaya deneyecen beğenecen basacan parayı alacan ben şimdiye kadar internetten hiç alışveriş yapmadım
bir önceki resimde sana dün söz ettiğim connect bunlarda bonus olsun