Belki Alışman Lazım- DUMAN Orada bir adam var Adamın çi dapdar Beyni başı patlar Kendinden geçer
Onu bunu bilmez Bildiğini görmez Görmeden inanmaz Kendinden geçer
Yeter yeter
Yalnız mı kaldın Bir tek sen mi varsın Yalnız mı kaldın
Belki alışman lazım Bu yalnızlığa Belki katlanman lazım
Orada bir kadın var Kadının içi dapdar Beyni başı patlar Kendinden geçer
Onu bunu bilmez Bildiğini görmez Görmeden inanmaz Kendinden geçer
Kader Utansın-GöKHaN ÖzEN Sensizliğin sokağında voltaları atarken Hayal gibi,bir rüya gibi içimdesin sen Ya ben sana geç kalmışım Bir hata gibi,bir günah gibi koynumdasın sen Ne senin,ne benim,ne de sevgimizin Suçu var,suçu var bir hatası var Günah mı işledik,sadece sevdik Deliler gibi sevdik Kader utansın,ah utansın Bizi bizden,bizi bizden Çalan zalim kader utansın
Su Gibisin-EmRe aLTuĞ
Özledim seni ah nasıl özledim Gecenin sabaha hasreti gibi bekledim İstedim seni ah nasıl arzuladım Susuz kalmış toprak gibi Yağmuruna muhtacım Su gibisin su gibisin Akıp gider zaman sen dönemezsin Su gibisin su gibisin Gafil avlandım seline yenildim Ruhuma hayat veren sensin Teselli yok hiç Ayrılık ok gibi saplanmış kalbime Anlayan yok halimi ses vermez mi duyan haykırışlarımı Yalnızlık zor iş be kardeş Kim doğru kim kalleş
Hatırla Beni-Mustafa Sandal
Kimsenin hakkı kimsede kalmaz Sana hakkımı helal etmiyorum Kırdın incittin tertemiz kalbimi Asla düzelmez asla düzelmez
Hatırla beni şarkılarda Başın dönerse bu dünyada Sözüm geçmese de rüyada Uyutmayacağım seni bu gece
Anılar benimle yaşıyor Sanki biribirinden kopuyor Sevenler bana Hesap soruyor sanki
Never Again - Justin Timberlake
Would have given up my life for you Senin için hayatımdan vazgeçerdim
Guess it's true what they say about love, it's blind Sanırım aşkın kör olduğnu söyleyenler haklı
Girl, you lied straight to my face Sen yüzüme karşı yalan söyledin
Looking in my eyes Gözlerime bakarak
And I believed you 'cause I loved you more than life Ve ben sana inandım çünkü seni canımdan çok sevmiştim
And all you had to do Ve tüm yapman gereken
Was apologize Bir özür dilemekti
NAKARAT:
[ You didn't say you're sorry Üzgün olduğunu söylemedin
I don't understand Anlamıyorum
You don't care that you hurt me Beni kırmış olman umrunda değil
And now I'm half the man That I used to be when it was you and me Ve şimdi seninle birlikteykenki benin yarısı kadarım
You didn't love me enough Beni yeterince sevmedin ki
My heart may never mend Belki de kalbim asla düzelmez
And you'll never get to love me, again Ve beni bir daha asla sevemeyeceksin ]
No, no, no, no, no, no.. hayır, hayır, hayır, hayır, hayır..
Sadness has me at the end of the line Hazan beni yolun sonunda yakaladı
Helpless watched you break this heart of mine Kalbimi kırışını sessizce izledi
And loneliness only wants you back here with me Ve yalnızlık sadece seni yanımda geri istiyor
Common sense knows that you're not good enough for me Herkes biliyordu benim için yeteri kadar iyi değildin
And all you had to do Ve tüm yapman gereken
Was apologize, and mean it.. Bir özür dilemekti içten..
NAKARAT
It's like hell I could go back in time Zamanı geri almak cehennem gibi
Maybe then I could see how Belki o zaman nasıl olduğunu görebilirim
Forgiveness says that I should give you one more try Bağışlama, sana bir şans daha vermem gerektiğini söylüyor
But it's too late, it's over now.. Ama artık çok geç, herşey bitti..
wild flowers in starlit heaven yıldızların aydınlattığı cennetteki vahşi çiçekler
still enchanted in flight Hala büyülenmiş uçuyor
obsessions lament to freedom takıntılar özgürlüğe ağıt yakıyor
A timeless word the meaning changed zamansız bir kelime anlam değişti
But I'm still burning in your flames, ama ben hala senin alevinde yanıyorum
Incessant, lustral masquerade, sürekli, parlak kandırmaca
Unengaged, dilit love didn't taste the same tutturulmamış, tutukulu aşk aynı tadı vermedi
And I still wonder if you ever wonder the same And I still wonder... Ve ben merak adiyorum senin aynı şekilde merak edip etmediğini Ve ben hala merak adiyorum
DiDo__WhiTe FlaG
I know you think that I shouldn't still love you Seni hala sevmemem gerektiğini düşündüğünü biliyorum
I'll tell you that Sana bunu söyleyeceğim
But if I didn't say it Ama bunu söylememiş olsaydım
Well, I'd still have felt it Bunu yine de hissederdim
Where's the sense in that? Mantık bunun neresinde?
I promise I'm not trying to make your life harder Söz veriyorum ki hayatını zorlaştırmaya çalışmıyorum
Or return to where we were Ya da kaldığımız yere geri dönmeye
Nakarat :
[ Well I will go down with this ship Peki, bu gemiyle yola çıkacağım
And I won't put my hands up and surrender Ve ellerimi kaldırıp teslim olmayacağım
There will be no white flag above my door Kapımın üstünde beyaz bayrak olmayacak
I'm in love and always will be Ben aşığım ve hep aşık kalacağım ]
I know I left too much mess Biliyorum çok fazla dert bıraktım
And destruction to come back again Ve yıkım, geri dönemeyeceğim kadar
And I caused nothing but trouble Ve sorundan başka hiçbir şeye sebep olmadım
I understand if you can't talk to me again Eğer benimle tekrar konuşamayacaksan anlarım
And if you live by the rules of "It's over" Ve "Artık bitti" kurallarıyla yaşarsan
Then I'm sure that that makes sense Ve eminim ki bu mantıklı
Nakarat
And when we meet Ve buluştuğumuz zaman
As I'm sure we will Ki buluşacağımıza eminim
All that was then Eskiden olan her şey
Will be there still Hala orada olacak
I'll let it pass Geçmesine izin vereceğim
And hold my tongue Ve dilimi tutacağım
And you will think Ve düşüneceksin ki
That I've moved on Yola devam etmişim
Nakarat x3
klibinde david boreanaz oynuoooooooo
Ronan Keating-When you say nothing at all
It's amazing how you can speak right to my heart Kalbimle doğrudan konuşabilmen çok şaşırtıcı
Without saying a word, you can light up the dark Birtek söz söylemeden karanlığı aydınlatabiliyorsun
Try as I may I could never explain Yapabilirmişim gibi deniyorum asla açıklayamadım
What I hear when you don't say a thing Sen birşey söylemeden ne duyduğumu
chourus The smile on your face lets me know that you need me Yüzündeki gülümseme bana ihtiyacın olduğunu gösteriyor
There's a truth in your eyes saying you'll never leave me Gözlerinde beni asla terketmeyeceğini söyleyen bir gerçek var
The touch of your hand says you'll catch me whenever I fall Elinin dokunuşu ne zaman düşsem beni yakalayacağını söylüyor
You say it best.. when you say nothing at all En iyisini söylüyorsun Hiçbirşey söylemediğinde
All day long I can hear people talking out loud Bütün gün boyunca insanların konuşmalarını duyabiliyorum
But when you hold me near, you drown out the crowd (the crowd) Fakat ne zaman yanında olsam sesinle kalabalığı bastırıyorsun
Try as they may they can never define Yapabilirmiş gibi deniyorlar asla tanımlayamazlar
What's been said between your heart and mine Senin kalbin ve benimki arasında söylenenleri
(chourus)*2
(You say it best when you say nothing at all En iyisini söylüyorsun hiçbirşey söylemediğinde
You say it best when you say nothing at all..) En iyisini söylüyorsun hiçbirşey söylemediğinde
The smile on your face Yüzündeki gülümseme
The truth in your eyes Gözlerindeki gerçek
The touch of your hand Elinin dokunuşu
Let's me know that you need me.. Bana ihtiyacın olduğunu gösteriyor...
I'm Glad - Jennifer Lopez
Baby when I think about the day that we first met (the day that we first met) Bebeğim, ilk buluştuğumuz günü düşündüğüm zaman(ilk buluştuğumuz günü)
Wasn't lookin for what I found Bulduğum şeyi aramıyordum
But I found you, and I'm bound to find happiness in being around you Ama seni buldum, ve senin yanında olarak mutluluğu bulmaya bağlandım
Chorus(Koro)
I'm glad when I'm makin love to you Seninle sevişirken mutlu oluyorum
I'm glad for the way you make me feel Beni hissettirdiğin halimden memnunum
I love it cause you seem to blow my mind, every time Bunu seviyorum çünkü her seferinde aklımı başımdan alıyorsun
I'm glad when you walk you hold my hand Yürürken elimi tuttuğun zaman mutlu oluyorum
I'm happy that you know how to be a man Erkek olmayı bildiğin için mutluyum
I'm glad that you came into my life, I'm so glad Hayatıma girdiğin için memnunum, çok memnunum
[Verse 2:] I dig the way that you get down (you get down thugged out) Seni kendimden uzaklaştırmak için sana bimbir kötülük yapıyorum
And you still know how to hold me (and you still know how to hold me) Ama yine de hala beni nasıl ikna edecegini, nasıl aklımı çelecegini biliyorsun
Perfect blend, masculine (can't get enough now) Kusursuz karışım, erkeksi (yeteri kadar alamıyorum şimdi)
I think I'm in love, damn finally Sanırım aşık oldum, lanet, en sonunda
Chorus(Koro)
I'm glad that you turned out to be that certain someone special who makes this life worth living Bu hayatı yaşamaya değer kılan o belirli özel kişi çıktığın için memnunum
I'm glad you're here just loving me Burda olup beni sevdiğin için memnunum
So say that you won't leave O zaman gitmeyeceğini söyle
Cause since the day you came I've been glad Çünkü geldiğin günden beri hep mutlu oldum
American Life - Madonna
Do I have to change my name Adımı değiştirmeli miyim
Will it get me far Bu bana bir şey kazandırır mi
Should I lose some weight Biraz kilo vermeli miyim
Am I gonna be a star Bir yıldız olabilecek miyim
I tried to be a boy Bir oğlan olmaya çalıştım
I tried to be a girl Bir kız olmaya çalıştım
I tried to be a mess Bir bela olmaya çalıştım
I tried to be the best En iyisi olmaya çalıştım
I guess I did it wrong Sanırım yanlış yaptım
That's why I wrote this song İşte bu yüzden bu şarkıyı yazdım
This type of modern life Bu tip modern yaşam
Is it for me Bu benim için mi
This type of modern life Bu tip modern yaşam
Is it for free Bedava mı
So I went into a bar Bu yüzden bir bara gittim
Looking for sympathy Sempati arıyordum
A little company Küçük bir ilişki
I tried to find a friend Bir arkadaş bulmaya çalıştım
It's more easily said Doğrusu bu olurdu
It's always been the same Bu hep ayni oldu
This type of modern life Bu tip modern yaşam
Is it for me Bu benim için mi
This type of modern life Bu tip modern yaşam
Is it for free Bedava mı
Chorus: Koro:
American life [American life] Amerikan yaşamı [Amerikan yaşamı]
I live the American dream [American dream] Amerikan rüyasını yaşıyorum [Amerikan rüyası]
You are the best thing I've seen Sen gördüğüm en iyi şeysin
You are not just a dream [American life] Sen sadece bir hayal değilsin [Amerikan yaşamı]
I tried to stay ahead Hep ileri gitmeye çalıştım
I tried to stay on top Zirvede kalmaya çalıştım
I tried to play the part Kendi rolümü oynamaya çalıştım
But somehow I forgot Just what I did it for And why I wanted more Ama bir şekilde unuttum, Bunu ne için yaptığımı ve niye daha çok istediğimi
Fuck it... S.ktir et
Do I have to change my name Adımı değiştirmeli miyim
Will it get me far Bu bana bir şey kazandırır mi
Should I lose some weight Biraz kilo vermeli miyim
Am I gonna be a star Bir yıldız olabilecek miyim
I'm drinking a Soy latte Soy latte içiyorum
I get a double shot Iki kat daha fazla sersemliyorum
It goes right through my body Tam vücudumun içinden geçiyor
And you know Ve biliyormusunuz
I'm satisfied, Tatmin oldum
I drive my mini cooper Mini cooper’ımı sürüyorum
And I'm feeling super-dooper Ve kendimi harika hissediyorum
Yo they tell I'm a trooper Bana polis olduğumu söylüyorlar
And you know I'm satisfied Ve tatmin oldugumu biliyorsunuz
I do yoga and pilates Yoga ve epilates yapıyorum
And the room is full of hotties Ve oda ateşli insanlarla dolu
So I'm checking out the bodies Bu yüzden vücutlarını süzüyorum
And you know I'm satisfied Ve tatmin olduğumu biliyorsunuz
I'm digging on the isotopes Izotopları araştırıyorum
This metaphysic's shit is dope Bu metafizik b.ku çok dolu
And if all this can give me hope Ve eger bunlar bana umut verebilirse
You know I'm satisfied Tatmin olduğumu biliyorsunuz
I got a lawyer and a manager Bir avukatım ve menejerim var
An agent and a chef Bi ajantam ve şefim
Three nannies, an assistant Üç dadım ve birde asistanım
And a driver and a jet Ve bir şoförle bir jetim
A trainer and a butler Bi antrenörüm ve uşağım
And a bodyguard or five Ve bir yada beş tane korumam
A gardener and a stylist Bir bahçivanım ve sitilistim
Do you think I'm satisfied? Sizce tatmin oldum mu?
I'd like to express my extreme point of view Uçuk bakış açımı açıklamak istiyorum
I'm not Christian and I'm not a Jew Hıristiyan yada yahudi degilim
I'm just living out the American dream Sadece Amerikan rüyasını yaşıyorum
And I just realized that nothing Is what it seems Ve bir şeyi fark ettim hiç birşey göründügü gibi degil
World Crashes Down - Enrique Iglesias
You make me strong Beni güçlü kılıyorsun
You make me weak Beni zayıf düşürüyorsun
You lift me off my feet Ayaklarımı yerden kesiyorsun
You give me hope Bana umut veriyorsun
When all my dreams seem like they're out of reach Tüm rüyalarım ulaşılmaz gibi göründüğünde
You make me understand Anlamamı sağlıyorsun
The way the perfect love should be Mükemmel aşkın nasıl olması gerektiğini
You take me to a place so high Beni yüksek bir yere götürüyorsun
I never wanna leave Hiç ayrılmak istemiyorum
Sometimes I think Bazen düşünüyorum
All of the things I should have said Söylemiş olmam gereken her şeyi
I hope it's not too late Umarım çok geç değildir
I wanna make you understand Anlamanı sağlamak istiyorum
If the world crashes down over me Eğer dünya üzerime çökerse
I know that my life is complete Hayatımın tam olduğunu biliyorum
'Cause I've held you Çünkü sana sarıldım
'Cause I can't imagine life without you by my side Çünkü yanıbaşımda sensiz bir hayat hayal edemiyorum
In my arms all night Kollarımda her gece
You whisper in my ear the words Kulağıma kelimeler fısıldıyorsun
'Just hold me close tonight' ‘Bu gece bana sıkıca sarıl'
And when the pain is holding me Ve acı beni sardığında
Your touch just sets me free Senin dokunuşun beni kurtarır
I'm falling apart in your hands again Yine ellerinde parçalanıyorum
No way I've got to get away Olamaz kaçmam gerek ]
Next to her cheap silicon I look minimal Onun ucuz silikonu yanında çok küçük görünüyorum
That's why in front of your eyes I'm invisible Bu yüzden gözünün önündeyken görünmezim
But you gotta know small things also count Ama bilmelisin ki küçük şeyler de önemlidir
You better put your feet on the ground Ayaklarını yere bassan iyi olur
And see what it's about Ve bunun neyle ilgili olduğunu görsen
Nakarat
I wish there was a chance for you and me İkimiz için bir şans olmuş olmasını dilerdim
I wish you couldn't find a place to be away from here Buradan uzak olacağın bir yer bulamamış olmanı dilerdim
This is pathetic and sardonic Bu üzücü ve acı
It's sadistic and psychotic Sadistçe ve çıldırtıcı
Tango is not for three Tango üç kişi için değildir
Was never meant to be Hiç olması gerekmedi
But you can try it Ama deneyebilirsin
Rehearse it Prova yapabilirsin
Or train like a horse Veya bir at gibi eğitim görebilirsin
But don't you count on me Ama bana güvenmiyor musun
Don't you count on me boy Bana güvenmiyor musun çocuk
Streamline - System Of A Down
I wasn't there for you x2 Senin için orada değildim
I know weather's gonna be fine Biliyorum hava güzel olacak
But I can see you cross the streamline Ama akım çizgisini geçtiğini görebiliyorum
But I wasn't there for you Ama senin için orada değildim
You are gone (I wasn't there for you) Sen gittin (senin için orada değildim)
Goodbyes are long Vedalar uzundur
Goodbye (I wasn't there for you) Elveda (senin için orada değildim)
Goodbye Elveda
I wasn't there for goodbye x2 Veda için orada değildim
Well, I know time reveals in hindsight Evet, zaman değerleri sonradan açık eder
I can wrestle with the stormy night Fırtınalı geceyle boğuşabilirim
Because your love lasts a lifetime Çünkü aşkın bir ömür boyu sürer
But I can see you through the snowblind Ama geçici körlükle seni görebiliyorum
But I wasn't there for you Ama senin için orada değildim
You are gone (I wasn't there for you) Sen gittin (senin için orada değildim)
Goodbyes are long Vedalar uzundur
You are gone Sen gittin
Goodbye (I wasn't there for you) Elveda (senin için orada değildim)
Goodbye Elveda
I wasn't there for you Senin için orada değildim
I wasn't there Orada değildim
I wasn't there for you Senin için orada değildim
I wasn't there for you Senin için orada değildim
You are gone (I wasn't there for you) Sen gittin (senin için orada değildim)
Goodbyes are long Vedalar uzundur
Goodbye x3 Elveda
Chop Suey! - System Of A Down
Wake up Uyan
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kap ve biraz makyaj yap
Grab a brush and put a little Bir fırça kap ve biraz
Hide the scars to fade away the shakeup Yara izlerini gizle değişimi silmek için
Hide the scars to fade away the Yara izlerini gizle silmek için
Why'd you leave the keys upon the table? Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
Here you go create another fable Hadi yeni bir fabl yarat
You wanted to İstedin
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kapıp biraz makyaj yapmayı
You wanted to İstedin
Hide the scars to fade away the shakeup Yara izlerini gizlemeyi, değişimi silmek için
You wanted to İstedin
Why'd you leave the keys upon the table, Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
You wanted to İstedin
I don't think you trust Güvendiğini sanmıyorum
In, my, self righteous suicide Benim, kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die, Die, Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde, Ölmeyi,
Wake up Uyan
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kap ve biraz makyaj yap
Grab a brush and put a little Bir fırça kap ve biraz
Hide the scars to fade away the shakeup Yara izlerini gizle değişimi silmek için
Hide the scars to fade away the Yara izlerini gizle silmek için
Why'd you leave the keys upon the table? Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
Here you go create another fable Hadi yeni bir fabl yarat
You wanted to İstedin
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kapıp biraz makyaj yapmayı
You wanted to İstedin
Hide the scars to fade away the shakeup Yara izlerini gizlemeyi, değişimi silmek için
You wanted to İstedin
Why'd you leave the keys upon the table, Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
You wanted to İstedin
I don't think you trust Güvendiğini sanmıyorum
In, my, self righteous suicide Benim, kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die, Die, Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde, Ölmeyi,
In my, self righteous suicide Benim kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die Ağlarım, melek ölmeyi hakettiğinde
Father, Father, Father, Father Tanrım, Tanrım, Tanrım, Tanrım
Father/ Into your hands, I commend my spirit Tanrım/ Senin ellerine, ruhumu emanet ediyorum
Father, into your hands, Tanrım, senin ellerine,
Why have you forsaken me Neden beni unuttun,
In your eyes forsaken me, Gözlerinde beni unuttun,
In your thoughts forsaken me, Düşüncelerinde beni unuttun,
In your heart forsaken, me oh, Kalbinde beni unuttun, beni ah,
Trust in my self righteous suicide Benim kendimce dürüst intiharıma güven
I, cry, when angels deserve to die, Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde
In my self righteous suicide, Benim kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die. Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde
Bitti Rüya-maNga Bir kez gelmişsin bu saçma dünyaya Olanları unutmak çok zor inan bana Sevdiğin insan bile artık yalan söylüyor Yaşadığın anılar acı vermeye başlıyor Bir köprüden geçiyorum Mutlu gibiyim sanki Geride bir kent bıraktım bir de sevgili Rüya mı bu, gerçek mi inan anlamıyorum Bu şehir beni içine çekiyor Kendimi alamıyorum Olanlar yetmez gibi bir de mesaj geliyor 'Mutluluklar, hoşçakal' Birer birer zırvalanıyor İyice dağıtmak için biraz daha içiyorum Sonra oturmuş mal gibi zırıl zırıl ağlıyorum Gidiyorum buralardan, dönüyorum durmadan Uyan artık uyan, bitti rüya Seviyorum sormadan, öpüyorum kasmadan Dayan artık dayan, bitti rüya Bir kez gelmişsin bu saçma dünyaya Olanları unutmak çok zor inan bana Yazdığın satırlar bile artık yalan söylüyor Söylediğin sözler acı vermeye başlıyor Bir köprüyü yakıyorum mutlu gibiyim sanki Geride bir kent bıraktım bir de sevgili Doğru mu, yanlış mı inan umursamıyorum Bu şehir beni esir ediyor kendimi alamıyorum İnanmazsın bir rüya hayatımı değiştiriyor O mesajı unutmam için bana bir şans veriyor Rüyaysa bu gerçekten artık uyanmak istiyorum Mutluluk bile acı veriyor Çünkü sonu var biliyorum
Insatiable - Darren Hayes
When moonlight crawls along the street Ay ışığı cadde boyunca süründüğü zaman
Chasing away the summer heat Yaz sıcaklığının peşinden giderek
Footsteps outside somewhere below Dışarıda ayak sesleri var aşaığıda bir yerlerde
The world revolves I let it go Dünya dönüyor kendi haline bırakıyorum
We build our church above this street Bu caddenin yukarısına kilisemizi inşa ediyoruz
We practice love between these sheets Bu çarşafların arasında aşkımızı uyguluyoruz
The candy sweetness scent of you Şeker tatlılığındaki kokun
It bathes my skin I'm stained by you Derimi yüzüyor, senin tarafından lekeleniyorum
And all I have to do is hold you Ve tek yapmam gereken sana sarılmak
There's a racing in my heart Kalbimde bir yarış var
I am barely touching you Sana zar zor dokunuyorum
Nakarat :
[ Turn the lights down low Işıkları kıs
Take it off let me show Üzerini çıkar göstermeme izin ver
My love for you insatiable Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
Turn me on never stop Beni azdır asla durma
Wanna taste every drop Her damlayı tatmak istiyorum
My love for you insatiable Sana olan sevgim doyumsuz ]
The moonlight plays upon your skin Ay ışığı teninin üzerinde oynuyor
A kiss that lingers takes me in Uzun süren bir öpücük beni içeri alıyor
I fall asleep inside of you Senin içinde uyuyakalıyorum
There are no words Hiçbir sözcük yok
There's only truth Sadece gerçekler var
Breathe in Breathe out Nefes al nefes ver!
There is no sound Hiç ses yok
We move together up and down Birlikte aşağı yukarı hareket ediyoruz
We levitate our bodies soar Havaya yükseliyorz vücutlarımız süzülüyor
Our feet don't even touch the floor Ayaklarımız zemine bile değmiyor
And nobody knows you like I do Ve hiç kimse seni tanımaz benim tanıdığım gibi
The world doesn't understand Dünya anlamıyor
But I grow stronger in your hands Ama ellerinde daha da güçleniyorum
Nakarat
We never sleep we're always holdin' hands Asla uyumuyoruz her zaman elele tutuşuruz