██ HYUNDAI i10 KULÜBÜ ██

Merhaba,

Benim 1.2 Elite'im 20000 kilometreyi geçti. Tahmin ediyorum forumda en kıdemlilerden biriyim i10 kullanımı olarak. Bu vesile ile bir iki notumu aktarmak istiyorum:

- Şehiriçi yakıt ortalamam en kötü günlerde 9 civarına yaklaşsa da 8.2 litredir. En oturmuş değer bugüne kadar bu.

- Eğer rahat ve açık bir yolda kullanıyorsam yaklaşık 6.5 gibi yakıyor (şehirlerarası değil, rahat şehir trafiği diyeyim)

- Aracın çekişi tahmin ediyorum değişken supap zamanlaması sayesinde belli bir devir üzerinde bayağı farkediyor, 100'den sonra falan aşırı bir eğim olmazsa ufak motorlu olmasını ve 4 vitesli olmasını da çok hissettirmiyor, 120-140 civarında çok rahat gezebiliyorsunuz.

- Benzer segment ve üst sınıflarla çok kıyaslamasını yaptık, iç hacmini zaten geçiyorum, hissiyatı, yol tutuşu ve sürüş tadı olarak sınıfından kesinlikle yukarıda.

- Yol tutuşu kısa dingil mesafesi sayesinde şaşırtıcı derecede iyi. Sert süspansiyonu da destek oluyor, asla kendimi kötü bir durumda hissetmedim.

-Frenleri de arkalar da disk olduğu için yoğun kullanımda sıkıntı çıkarmıyor (arkada disk fren de sınıfa göre bir sürpriz) Bende standart Continental lastikler var, bunlar sert frenlerde biraz çabuk kitlenme eğilimine giriyor ve ABS bonkör bir şekilde devreye giriyor. Kış lastiklerim daha kararlı biz izlenim verdi (Goodyear UG9)

- İşçilik ve malzeme kalitesi beklentimin üzerinde olsa da, ön cam ile konsolun birleştiği yerden özellikle sıcak havada şiddetli bir zangırtı geliyor, servis çözemedi. Ben kendim kaba usullerle yüzde 90 oranında çözdüm (araya keçe soktum)

- Bagaj pandizot menteşesinde boşluk vardı, kasislerde tıkırtı yapıyordu, patafix ile menteşedeki boşluğu doldurdum ve geçti. Ama servis de yapabilirdi.

- Otomatik vitesi istikrarlı, saçmalamadan işini yapıyor (zaten 4 vites) yani gerektiğinde kick down'a çok gerek duymadan ufaltıyor, biraz öngörülü diyebilirim.

- Aracın bende en çok canımı sıkan eksikliklerinden birisi arka cam sileceğinde fasıla olmaması. Aç kapa yapmanız gerekiyor. Akıl almaz bir tasarruf şekli bence.

- Kliması boyutuna göre yeterli ancak havalandırma mazgalları şekil itibarıyla hiç bir telefon tutacağına, araç kokusuna vs. uygun değil. Aksesuar için uyumlu değil. Bu pek çok bölgede de geçerli araçta.

- Kol dayama kolçağı olsaydı sürüş konforu açısından bir eksik bulmam mümkün olmayacaktı pek. Ama çözümleri var.

- Aynalar büyük ancak kör noktayı çok iyi takip edemiyorsunuz çünkü çift bölgeli değil, dış bükey tabi ama çift bölge eksikliğini hissettiriyor.

- Dönüş çapı, kıvraklığı destan yazacak kadar başarılı. Otoparklarda her türlü manevrayı yapmak çok kolay.

- Opsiyon da olsa bir bluetooth olsa tadından yenmeyecekti. Ama line in ve USB ile telefon bağlamak mümkün (iphone)

- Yokuş kalkış desteği, ESP, ABS, EBD, BAS gibi tüm donanımları eksiksiz ve bu yüzden pek çok koşulda arabaya güvenebilmeniz mümkün. Yani siz makul olduğunuz sürece, aracın sizi zor duruma sokmamak için her şeyi yapabildiğini biliyorsunuz. Özellikle İstanbul'un son kışı çetindi ve kış lastiği ile de destekleyince her yere hiç zorlanmadan girip çıkmak mümkün oldu, hiç bir şekilde yoldan kopmadı.

- Bagajı yok :) Ama olsa boyutları aynı olmazdı elbette.

Bu alette 6 havayastığı da olsaydı çok efsane bir model olacaktı. Ama yok işte... Yine de tüm bu özellikleriyle sunduğu deneyim bana İstanbul içi bir yere gideceğim zaman elimde başka alternatifler de olsa özellikle i10'u tercih etmemi sağlıyor. Bu aracı gönül rahatlığıyla tavsiye ederim, eğer ki geniş bir aileniz yoksa.

En nihayetinde bu araba çıktığında bir önceki nesil i20'yi ele alırsak, bagaj hacmi dışında her açıdan i20'den daha iyi bir araçtı. i10'dan inip i20'ye binen herkes eski ve basit bir arabaya bindiğini hissederdi. Hyundai'nin tasarımına fazlaca önem verdiği ve bazı konularda "over engineering" olarak çalıştığı bir nesil olmuş bu araç. Alt yapı ve yürür düzen olarak emsal niteliğinde bir platform olmuş bu araç bence.

(tüm bu yorumlar elbette ki "sınıfına göre" olarak ele alınmalıdır. yoksa onlarca eksiği olan bir şehir aracı i10 elbette...)