Şimdi Ara

Tofaş Fiat nerede hata yaptı???

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
91
Cevap
0
Favori
15.240
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Oyak ve Tofaş fabrikaları kuruluş yılları birbirine çok yakın sayılır.İlk başlarda üretilen otomobiller sadece tek modelden ibaretti 124 ve 12 ler (Renault un stw seçeneği artısı vardı). Tr deki mazisi incelendiğinde bir zamanlar Renaulttan daha çok satış ve üretim yapan Tofaş nası olduda Renaultun gerisinde kaldı? Tofaş hem satış adedi olarak geri hem de İMAJ olarak geri. Yorumlarınızı bekliyorum.

    Benim ilk aklıma gelen sebeblerden birisi şu anda compact sedan Fiat olmaması.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bravaman -- 16 Ocak 2009; 23:42:06 >



  • bence fiat iyi tanıtım yapamıyor. kuş imajını yıkamamış.
    fiat denince bir çok kişinin aklına doğan şahin geliyor.
    vatandaş fiatları hala kuş serisi gibi zayıf araçlar olarak biliyor.
    aslına bakarsanız 1990 da şahin alabilmek için sıraya girmeniz gerekiyordu, doğan prestij sahibi olanların kullandığı araçtı.
  • TOFAŞ (Türkiye Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi) ve OYAK-RENAULT (Ordu Yardımlaşma Kurumu) RENAULT-MAİS (Motorlu Araçlar İmalat Sanayi) hata yapmadı, 40 yıl uygulanan KORUMACILIK POLİTİKASI'nın kaymağını yedi. Türkiye'ye TURGUT ÖZAL'ın liberal ekonomiyi uygulatıp gizli komünizmden arındırmaya başlaması ve korumacılık politikasını terk etmesini sağlayana kadar aynı otomobili 30 yıl boyunca biz muzaffer Türk halkına yedirdiler, yutturdular. Herkes sürücü belgesini Şahin'de aldı, amcasının Toros'una bindi (Fransa'da bile 5 vitesli Renault 12 yoktur, Bursa'da 5. vitesi geliştirdiler). TOFAŞ ve OYAK/MAİS devlet kanatları altında yıllarca çivi bile çakmadı, 1992'de TEMPRA ve RENAULT 21 ("konkort", "menecır", geçen hafta oto pazarındaki en en en ucuz arabaydı) üretilmeye başlanınca kıyamet koptu, kimsenin bu araçlara ihtiyacı olmadığı, tamircilerin bu yeni (!) araçlara uyum sağlayamayacağı ortaya atıldı.

    Duvarlar yıkılınca dışarıda ne kadar yeni, çağdaş ve güncel teknolojiler olduğu görüldü. Türk halkı karbüratörden enjektöre geçti, ABS, Klima ve Hava Yastığı ile tanıştı. İlk defa 155'lik değil de 195'lik lastiklere dokunabildi. Konfor ve tasarruf herkese ulaştı, sadece belli bir zümre ve bölgeye has ve ait olmadı.

    Fakat şu halen bir gerçek. TOFAŞ ve OYAK/MAİS mentalite olarak, kafa olarak, müşteri memnuniyetsizliği olarak 30 yıl geriden seyrediyor. Halen kendilerini bir rüyada sanıyorlar. Halen piyasaya hakim konumda olduklarına inanıyorlar. Ders veren çok oldu, ama örümcek kafalı kurumsal terör estiren bu 70'lı yılların kelli felli göbekli purolu müdavimler halen koltuklarını genç, dünya görüşlü, Blackberry'li, utanmadan süpermarkete girip 1 şişe şarap, 1 adet tirbüşon ve 1 paket OK! alabilen MBA'lı delikanlılara bırakmamakta ısrarlılar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Taner Göde -- 17 Ocak 2009; 0:40:12 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    TOFAŞ (Türkiye Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi) ve OYAK-RENAULT (Ordu Yardımlaşma Kurumu) RENAULT-MAİS (Motorlu Araçlar İmalat Sanayi) hata yapmadı, 40 yıl uygulanan KORUMACILIK POLİTİKASI'nın kaymağını yedi. Türkiye'ye TURGUT ÖZAL'ın liberal ekonomiyi uygulatıp gizli komünizmden arındırmaya başlaması ve korumacılık politikasını terk etmesini sağlayana kadar aynı otomobili 30 yıl boyunca biz muzaffer Türk halkına yedirdiler, yutturdular. Herkes sürücü belgesini Şahin'de aldı, amcasının Toros'una bindi (Fransa'da bile 5 vitesli Renault 12 yoktur, Bursa'da 5. vitesi geliştirdiler). TOFAŞ ve OYAK/MAİS devlet kanatları altında yıllarca çivi bile çakmadı, 1992'de TEMPRA ve RENAULT 12 üretilmeye başlanınca kıyamet koptu, kimsenin bu araçlara ihtiyacı olmadığı, tamircilerin bu yeni (!) araçlara uyum sağlayamayacağı ortaya atıldı.

    Duvarlar yıkılınca dışarıda ne kadar yeni, çağdaş ve güncel teknolojiler olduğu görüldü. Türk halkı karbüratörden enjektöre geçti, ABS, Klima ve Hava Yastığı ile tanıştı. İlk defa 155'lik değil de 195'lik lastiklere dokunabildi. Konfor ve tasarruf herkese ulaştı, sadece belli bir zümre ve bölgeye has ve ait olmadı.

    Fakat şu halen bir gerçek. TOFAŞ ve OYAK/MAİS mentalite olarak, kafa olarak, müşteri memnuniyetsizliği olarak 30 yıl geriden seyrediyor. Halen kendilerini bir rüyada sanıyorlar. Halen piyasaya hakim konumda olduklarına inanıyorlar. Ders veren çok oldu, ama örümcek kafalı kurumsal terör estiren bu 70'lı yılların kelli felli göbekli purolu müdavimler halen koltuklarını genç, dünya görüşlü, Blackberry'li, utanmadan süpermarkete girip 1 şişe şarap, 1 adet tirbüşon ve 1 paket OK! alabilen MBA'lı delikanlılara bırakmamakta ısrarlılar...




    Bravo, takdir ederim




  • adam gibi b ve c sınıfı sedanı olmaması.albea hiç tutulmadı hala üretmekte ısrar ediyorlar.en büyük rakipleri sembol ve eranın yanına bile yaklaşamıyor satışlarda.birde linea faciası var,sedan grandepunto.

    üstelik linea c sınıfı bile değil.tofaş gen.müdürünün söylediğine göre b ve c sınıfı arası bişey.bile bile lades yani.çok tutulan satış rekorları kıran meganenin karşısına;tipsiz,içi dar,malzeme kalitesi kötü bir araç çıkarırsanız sonuç bu olur.ülkemiz b ve c sınıfı sedan cenneti,böyle bariz hata yaparsanız kaybetmeye mahkumsunuz.
  • fiatı bitiren koçtur.... yıllarca bu arabaları yedirdiler sizin dediğiniz gibi.. fiat diğer ülkelere göre türkiyede gene çok tutuluyor..koç bunca yıldır fiattan vazgeçmediği için sadakatların mükafatı olarak linea ile ödüllendirdiler lineanın üretimi türkiyede yapılıyor..
    quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    TOFAŞ (Türkiye Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi) ve OYAK-RENAULT (Ordu Yardımlaşma Kurumu) RENAULT-MAİS (Motorlu Araçlar İmalat Sanayi) hata yapmadı, 40 yıl uygulanan KORUMACILIK POLİTİKASI'nın kaymağını yedi. Türkiye'ye TURGUT ÖZAL'ın liberal ekonomiyi uygulatıp gizli komünizmden arındırmaya başlaması ve korumacılık politikasını terk etmesini sağlayana kadar aynı otomobili 30 yıl boyunca biz muzaffer Türk halkına yedirdiler, yutturdular. Herkes sürücü belgesini Şahin'de aldı, amcasının Toros'una bindi (Fransa'da bile 5 vitesli Renault 12 yoktur, Bursa'da 5. vitesi geliştirdiler). TOFAŞ ve OYAK/MAİS devlet kanatları altında yıllarca çivi bile çakmadı, 1992'de TEMPRA ve RENAULT 12 üretilmeye başlanınca kıyamet koptu, kimsenin bu araçlara ihtiyacı olmadığı, tamircilerin bu yeni (!) araçlara uyum sağlayamayacağı ortaya atıldı.

    Duvarlar yıkılınca dışarıda ne kadar yeni, çağdaş ve güncel teknolojiler olduğu görüldü. Türk halkı karbüratörden enjektöre geçti, ABS, Klima ve Hava Yastığı ile tanıştı. İlk defa 155'lik değil de 195'lik lastiklere dokunabildi. Konfor ve tasarruf herkese ulaştı, sadece belli bir zümre ve bölgeye has ve ait olmadı.

    Fakat şu halen bir gerçek. TOFAŞ ve OYAK/MAİS mentalite olarak, kafa olarak, müşteri memnuniyetsizliği olarak 30 yıl geriden seyrediyor. Halen kendilerini bir rüyada sanıyorlar. Halen piyasaya hakim konumda olduklarına inanıyorlar. Ders veren çok oldu, ama örümcek kafalı kurumsal terör estiren bu 70'lı yılların kelli felli göbekli purolu müdavimler halen koltuklarını genç, dünya görüşlü, Blackberry'li, utanmadan süpermarkete girip 1 şişe şarap, 1 adet tirbüşon ve 1 paket OK! alabilen MBA'lı delikanlılara bırakmamakta ısrarlılar...






  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    TOFAŞ (Türkiye Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi) ve OYAK-RENAULT (Ordu Yardımlaşma Kurumu) RENAULT-MAİS (Motorlu Araçlar İmalat Sanayi) hata yapmadı, 40 yıl uygulanan KORUMACILIK POLİTİKASI'nın kaymağını yedi. Türkiye'ye TURGUT ÖZAL'ın liberal ekonomiyi uygulatıp gizli komünizmden arındırmaya başlaması ve korumacılık politikasını terk etmesini sağlayana kadar aynı otomobili 30 yıl boyunca biz muzaffer Türk halkına yedirdiler, yutturdular. Herkes sürücü belgesini Şahin'de aldı, amcasının Toros'una bindi (Fransa'da bile 5 vitesli Renault 12 yoktur, Bursa'da 5. vitesi geliştirdiler). TOFAŞ ve OYAK/MAİS devlet kanatları altında yıllarca çivi bile çakmadı, 1992'de TEMPRA ve RENAULT 21 ("konkort", "menecır", geçen hafta oto pazarındaki en en en ucuz arabaydı) üretilmeye başlanınca kıyamet koptu, kimsenin bu araçlara ihtiyacı olmadığı, tamircilerin bu yeni (!) araçlara uyum sağlayamayacağı ortaya atıldı.

    Duvarlar yıkılınca dışarıda ne kadar yeni, çağdaş ve güncel teknolojiler olduğu görüldü. Türk halkı karbüratörden enjektöre geçti, ABS, Klima ve Hava Yastığı ile tanıştı. İlk defa 155'lik değil de 195'lik lastiklere dokunabildi. Konfor ve tasarruf herkese ulaştı, sadece belli bir zümre ve bölgeye has ve ait olmadı.

    Fakat şu halen bir gerçek. TOFAŞ ve OYAK/MAİS mentalite olarak, kafa olarak, müşteri memnuniyetsizliği olarak 30 yıl geriden seyrediyor. Halen kendilerini bir rüyada sanıyorlar. Halen piyasaya hakim konumda olduklarına inanıyorlar. Ders veren çok oldu, ama örümcek kafalı kurumsal terör estiren bu 70'lı yılların kelli felli göbekli purolu müdavimler halen koltuklarını genç, dünya görüşlü, Blackberry'li, utanmadan süpermarkete girip 1 şişe şarap, 1 adet tirbüşon ve 1 paket OK! alabilen MBA'lı delikanlılara bırakmamakta ısrarlılar...






    usta bu nasıl yazı




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi daturkishulan -- 17 Ocak 2009; 0:43:32 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Renault ta Tofaş ta eski nesil araçları malumunuz yıllarca sattılar.


    Renault un atağı ise Türk halkının yavaştan bilinçlenmesiyle başladı,
    Güncel modelleri getirmeye başlayıp imaj tazelemeye başladılar,halkımızda Renault un araziye uyumlu yalın modellerinden benimsediği "Renault kaya gibi arabadır" inancıyla markanın güncel modellerine 4 elle sarıldılar.

    Tofaş ise Koç un "Bir şekilde ucuza maledip çok kar edeyim" düşüncesiyle modern dünyaya ters düşen üretimlerinde ısrar etti;
    Belki masraftan kaçıp amacına ulaştı ve arabayı "altı yere sürtmeyen 4 tekerden ibaret,parçası bakkaldan alınması gereken metal yığını" sanan kesimden para kazandıysa da bu durum imaj konusunda zayıflamasına,"Tofaş=Şahin" mantığının yerleşmesine sebep verdi..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: alp_85

    fiatı bitiren koçtur.... yıllarca bu arabaları yedirdiler sizin dediğiniz gibi.. fiat diğer ülkelere göre türkiyede gene çok tutuluyor..koç bunca yıldır fiattan vazgeçmediği için sadakatların mükafatı olarak linea ile ödüllendirdiler lineanın üretimi türkiyede yapılıyor..




    arkadaşım bu fiyat dünyada nerde çok tutuluyomuş merak ettim.

    italya deme şimdi orası anavatanı.bi de 3-5 avrupa ülkesi var.başka dünyanın hiçbiyerinde rabet görmeyen hatta girişi satışı yasak olan araçlardan.

    bu iki dandik firmayı bugünlere getiren 1 ülke vardır.ne fransa ne italya ,rönonun fiyatın günümüzde hala araba satabilmesini sağlayan tek ülke türkiyedir.yıllarca 30 yıl öncenin teknolojisini bize kaktılar.kendilerine rakip çıkması yasaklandığı için türkiyede istedikleri gibi at koşturdular.2000 yılına kadar kartondan beter doğanları r12leri sattılar.şimdi biz yemiyoruz aynı şeyi mısıra fasa afrikaya yapıyolar.

    eğer bu iki firma zamanında tc piyasasına girmemiş olsaydı bugün çoktaan iflas etmiş yokolup gitmişlerdi.neden amerika piyasasına girmeyi bile akıllarından geçirmediler?çünkü orda otomatik vites olmayan klimasız elektriksiz camlı koltuklu aynalı,kaza testinden geçememiş güvenliksiz araba satamassın da ondan.




  • iyi okumamışsın ben tutuluyor demedim diğre ülkeler göre türkiyede fazla tutuluyor... sadece karşılaştırma yaptım.... buda doğru diğre ülkelere oranla türkiyede tutuluyor bu araç.. yanlış anlamayın gene diğer markalarla kıyaslamadım fiatın tutunduğu ülkeler arasında kıyas yaptım...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    TOFAŞ (Türkiye Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi) ve OYAK-RENAULT (Ordu Yardımlaşma Kurumu) RENAULT-MAİS (Motorlu Araçlar İmalat Sanayi) hata yapmadı, 40 yıl uygulanan KORUMACILIK POLİTİKASI'nın kaymağını yedi. Türkiye'ye TURGUT ÖZAL'ın liberal ekonomiyi uygulatıp gizli komünizmden arındırmaya başlaması ve korumacılık politikasını terk etmesini sağlayana kadar aynı otomobili 30 yıl boyunca biz muzaffer Türk halkına yedirdiler, yutturdular. Herkes sürücü belgesini Şahin'de aldı, amcasının Toros'una bindi (Fransa'da bile 5 vitesli Renault 12 yoktur, Bursa'da 5. vitesi geliştirdiler). TOFAŞ ve OYAK/MAİS devlet kanatları altında yıllarca çivi bile çakmadı, 1992'de TEMPRA ve RENAULT 21 ("konkort", "menecır", geçen hafta oto pazarındaki en en en ucuz arabaydı) üretilmeye başlanınca kıyamet koptu, kimsenin bu araçlara ihtiyacı olmadığı, tamircilerin bu yeni (!) araçlara uyum sağlayamayacağı ortaya atıldı.

    Duvarlar yıkılınca dışarıda ne kadar yeni, çağdaş ve güncel teknolojiler olduğu görüldü. Türk halkı karbüratörden enjektöre geçti, ABS, Klima ve Hava Yastığı ile tanıştı. İlk defa 155'lik değil de 195'lik lastiklere dokunabildi. Konfor ve tasarruf herkese ulaştı, sadece belli bir zümre ve bölgeye has ve ait olmadı.

    Fakat şu halen bir gerçek. TOFAŞ ve OYAK/MAİS mentalite olarak, kafa olarak, müşteri memnuniyetsizliği olarak 30 yıl geriden seyrediyor. Halen kendilerini bir rüyada sanıyorlar. Halen piyasaya hakim konumda olduklarına inanıyorlar. Ders veren çok oldu, ama örümcek kafalı kurumsal terör estiren bu 70'lı yılların kelli felli göbekli purolu müdavimler halen koltuklarını genç, dünya görüşlü, Blackberry'li, utanmadan süpermarkete girip 1 şişe şarap, 1 adet tirbüşon ve 1 paket OK! alabilen MBA'lı delikanlılara bırakmamakta ısrarlılar...













    +sonsuz




  • Hatta durum bir ara öyle bir hal aldı ki TOFAŞ basketbol takımı şampiyon olduğu sene maliyet fazla ayağına (hiç alakası olmamasına rağmen, çünkü madem öyle maliyet hesabındasın şuan beko niye ana lig sponsoru?) ligden çekilmişti.
    ki KOÇ un ne kadar taklitçi-işbirlikçi olduğunun bir kanıtıda tofaşın takım amblemi -düşünün bu takım avrupada falan oynuyor- ABD li phonix suns tan araklamaydı


     Tofaş Fiat nerede hata yaptı???


     Tofaş Fiat nerede hata yaptı???




  • sene 98 den sonra (megane 1 piyasaya çıktı) tofaş renaulttan bariz fark yedi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GKHN_93 -- 17 Ocak 2009; 2:44:02 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    TOFAŞ (Türkiye Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi) ve OYAK-RENAULT (Ordu Yardımlaşma Kurumu) RENAULT-MAİS (Motorlu Araçlar İmalat Sanayi) hata yapmadı, 40 yıl uygulanan KORUMACILIK POLİTİKASI'nın kaymağını yedi. Türkiye'ye TURGUT ÖZAL'ın liberal ekonomiyi uygulatıp gizli komünizmden arındırmaya başlaması ve korumacılık politikasını terk etmesini sağlayana kadar aynı otomobili 30 yıl boyunca biz muzaffer Türk halkına yedirdiler, yutturdular. Herkes sürücü belgesini Şahin'de aldı, amcasının Toros'una bindi (Fransa'da bile 5 vitesli Renault 12 yoktur, Bursa'da 5. vitesi geliştirdiler). TOFAŞ ve OYAK/MAİS devlet kanatları altında yıllarca çivi bile çakmadı, 1992'de TEMPRA ve RENAULT 21 ("konkort", "menecır", geçen hafta oto pazarındaki en en en ucuz arabaydı) üretilmeye başlanınca kıyamet koptu, kimsenin bu araçlara ihtiyacı olmadığı, tamircilerin bu yeni (!) araçlara uyum sağlayamayacağı ortaya atıldı.

    Duvarlar yıkılınca dışarıda ne kadar yeni, çağdaş ve güncel teknolojiler olduğu görüldü. Türk halkı karbüratörden enjektöre geçti, ABS, Klima ve Hava Yastığı ile tanıştı. İlk defa 155'lik değil de 195'lik lastiklere dokunabildi. Konfor ve tasarruf herkese ulaştı, sadece belli bir zümre ve bölgeye has ve ait olmadı.

    Fakat şu halen bir gerçek. TOFAŞ ve OYAK/MAİS mentalite olarak, kafa olarak, müşteri memnuniyetsizliği olarak 30 yıl geriden seyrediyor. Halen kendilerini bir rüyada sanıyorlar. Halen piyasaya hakim konumda olduklarına inanıyorlar. Ders veren çok oldu, ama örümcek kafalı kurumsal terör estiren bu 70'lı yılların kelli felli göbekli purolu müdavimler halen koltuklarını genç, dünya görüşlü, Blackberry'li, utanmadan süpermarkete girip 1 şişe şarap, 1 adet tirbüşon ve 1 paket OK! alabilen MBA'lı delikanlılara bırakmamakta ısrarlılar...




    Daha ne yazılabilir ki!

    Turgut Özal?

    Saygıyla anmak istemediğimiz insanlardan...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: bravaman

    Oyak ve Tofaş fabrikaları kuruluş yılları birbirine çok yakın sayılır.İlk başlarda üretilen otomobiller sadece tek modelden ibaretti 124 ve 12 ler (Renault un stw seçeneği artısı vardı). Tr deki mazisi incelendiğinde bir zamanlar Renaulttan daha çok satış ve üretim yapan Tofaş nası olduda Renaultun gerisinde kaldı? Tofaş hem satış adedi olarak geri hem de İMAJ olarak geri. Yorumlarınızı bekliyorum.

    Benim ilk aklıma gelen sebeblerden birisi şu anda compact sedan Fiat olmaması.



    konu hakkında bir çok çey yazılmış.bende ekliyeyim
    yıllarca kullanılan reno ve tofaş araçlarında tek farklılık var.
    renonun ürettiği araçlar sanayiyeye tofaşdan sonra giriyor ve ömrü daha uzun.
    tofaş araçlarının aksesura olan yatkınlığı 2000 li yıllara kadar farkın çok açılmamasını sağladı ama fiatın yersiz model değiştirme sevdası kendisine satış rakamlarında fark olarak geri döndü.
    fiat siena-stilo kendi eliyle öldürdü.
    marea beklentileri karşılayacak araçtı onuda halletti.sediciyi gören varmı merak ediyorum.
    albea ile clio ya cevap veremedi 1-0
    megane gibi bir aracın karşınına linea çıkartılar resmen ezildi 2-0
    tüketici artık bilinçlendi 10 milyara doğan binmiyor 8 milyara klimalı abs li air bag li araçlar var.
    varsın parça pahalı olsun ama bir okadarda dayanıklı 10 ytl lik balata 10 bin gidiyor 50 ytl lik balata 50 bin neticede bazı parçalarda kara bile geçiliyor.
    her zaman derim fiat 100 yılın en akıllı hareketini doblo ile yaptı.(rakiplerinin kasa değiştirmelerine karşı fazla dayanamıyabilir)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Legend10

    Turgut Özal? Saygıyla anmak istemediğimiz insanlardan...


    Donanım Haber forumunda siyasi her türlü ifadeden özellikle kaçınmak istiyorum. Parti adı zaten asla belirtmem, ilgili döneme işaret etmek için de Başbakan olarak görev yapan TURGUT ÖZAL'ın adını yazdım. Hükümetin yegâne en büyük cep doldurma araçlarından birisi olan otomotive verdiği ve vermeye devam ettiği zararı açıklamak için bazı isimleri belirtmeden geçemiyorsunuz.
  • Binekte zayıflamış olabilir ama ticaride iyi sanıyorum.
  • Bence;
    *Kuş serisinin üretimine çok geç son vermesi.
    *Yeni olarak piyasaya sürdüğü araçları iyi pazarlamaması, tanıtamaması.
    *sürekli model ismi değiştirmesi. Nedense böyle bir huyu var adamların?
  • Taner abi gayet güzel yorum yapmış.

    Biraz uzun olacak ama ;
    Arkadaşlar, eğri oturup doğru konuşalım. Bu gün 2009 yılı ve çıkıp Tofaş/Fiat nerede yanlış yaptı deyip, halen o arabaları yargılasak da şu bir gerçek. BİZ O ARABALARI ALDIK. ALIP KULLANDIK. Hatta kimisi her ay maaşını o arabalara yatırıp, ilk ay geniş lastik alarak ikinci ay jant alarak, üçüncü ay müzik sistemini ve tesisatını kurarak vs. bu arabaları süsledik. Kimisi de aldığının ertesi günü aynı anda bunları zevkine göre uygulayıp kullandı. Bir dönem sıraya girdik almak için. Biz mesela. 30 Kasım 1989'da 1990 model siyah Şahin için sıraya girdik ve 02.02.1990 cuma günü aldık.

    70'lerin başında TOFAŞ olarak kurulan ve yine aynı dönemde diğer firma olarak OYAK RENAULT olarak kurulan bu iki firma için bu gün 2009 yılında çıkıp her ne kadar bizi sömürdü, bize o arabaları kakaladı, sattı desekte biz o arabaları aldık.

    Babam anlatırdı bir zamanlar ve şimdi de annem anlatır bazen. E çünkü babam 6 yıldır bu dünyada yok. 70'ler de arabası olan parmak ile gösterilirmiş. Birisi o dönem Murat 124 veya Renault 12 aldığı zaman "vay be falanca bey 124 aldı ya da Renault aldı" denirmiş. O dönemler de araba belli bir kesimde varmış. Zaten seçenek fazla değilmiş. Bu iki firma da Bursa'da faaliyete geçip araba üretince de çoğu aileyi o dönemler araba sahibi yapmış. Babamın mesela 124 öncesi Willys pickup'ı varmış. Hatta Pickup dışında Vespa motorunu kullanırmış. Yani bekarlık dönemlerinde. Sonra ilk 124'ü 1973 yılında almış ve kırmızıymış. Sonra kırmızıyı satıp 74 model beyazını almış. 1975'in Ekim ayında doğduğumda 1974 model beyaz 124 kapıdaydı. Yani ben araba ile doğdum. Çok şükür 33 yıldır arabamız eksik olmadı. Ama öyle ama böyle halen daha var. İnşallah bundan sonra da olur.

    80'li yılları hayal meyal hatırlarım. Çocukluk dönemlerim. Zaten 80'li yıllar 131 Şahin devri başladı bizde. 1981'de 124 gitti yerine beyaz 131 Şahin geldi. Kuş serisinin seceresini anlatsam hangi yıl hangi değişiklikler ile çıktığını anlatsam burada 2-3 sayfa tutar herhalde.
    80'li yıllar da yine bu iki firmanın arabaları altın çağını yaşadı ülkemizde. İthal araba azdı. Mercedes ve BMW'yi ayrı tutuyorum. O dönemin meşhur VW Jetta'sı o zamanlar az görülse de günümüzde her sokakta mutlaka var. Mesela yine o dönemin Opel Ascona'sı, Senator'ü o zamanlar az görülse'de günümüzde her sokakta bir Astra veya Vectra görmek mümkün. Çünkü o döneme göre araba almak kolay şimdi. Çek krediyi bankadan, istersen arabanın tamamına kredi çek, vadeyi de 48 ay yap, en kral arabayı al. Ama o zamanlar öyle değildi. 3 büyük vardı. FORD OTOSAN, TOFAŞ/FİAT ve OYAK/RENAULT. Arabaları'da Anadol, Taunus, Renault 12, 124 sonrası 131 serisi Şahin, Doğan ve Kartal. 124'ün yeni hali de serinin en baş ve en küçük modeli Serçe.
    Ve şimdi çeşit bolluğundan ve alım kolaylığından burun kıvırıp TENEKE dediğimiz o dönemin teknolojisi ile üretilen o arabaları 80'lerde alıp kullandık. Almasaydık o zaman. Ne alacaktık yerine? Seçenek az zaten. Az olunca parça ve servis de az otomatikman. Diğer yandan üretilen yerliler cirit atıyor. Hem servis hemde parça bakımından bol ve yaygın.

    Bu şekilde geldik 90'lara. Bu firmalar 90'larda yeni modeller getirip lisans alıp üretime başladılar. Tofaş, Fiat adı altında Tempra, Tipo ve sonradan Uno'yu üretti. Renault'da 21 serisi olarak Manager ve Concorde'yi üretti. Daha sonra ikisinin ortası Optima doğdu. Sonra karbürotör yerini enjeksiyona bıraktı.

    Tofaş/Fiat olarak ; Tempralar 90'ların ortasında enjeksiyonlu motor oldu ve önce Doğan, sonra da Şahin motorlarına Tempra motoru uyarlandı. Hafif makyajlar ve neredeyse her donanım için alfabenin tüm harfleri gerek kuş serisinin, gerek Fiat serisinin bagajında S, SLX, SX, SXA, SXAK, SLXİE olarak yer aldı. 2000'lere kadar böyle devam etti Tofaş. Fiat olarak Marea çıktı. Hatta 90'ların sonuna doğru Croma çıktı ama pek tutmadı. 2000'lere bir iki kala Tempra ve Tipo yerini Siena ile Palio'ya bıraktı. Tofaş/Fiat 2000'lere Siena ve Palio ile girdi. Kuşlar bitti. Yerini Siena aldı. Sonra 2000'lerin başında Siena değişti ve Albea oldu. Ama Allah için Siena daha şık ve güzeldi Albea'dan. Derken, Marea makyajlandı ve 2003'te Stilo çıktı piyasaya. Stilo'yu ilk kez eski arabamı Göztepe'de muayene yaptırırken görmüştüm ve beğenmiştim. Ama pek tutulmadı. Sonra Grande Punto çıktı ve bence daha şık ve güzeldi. GP bence bir nebze kurtardı Tofaş/Fiat'ı. Sonra da Linea çıktı. Ama bence o da istenileni veremedi. Uzun ama bir o kadar da dar bir araba. En son Bravo çıktı. Ama neden bilmem ama GP kadar çok göremiyorum.

    Şu bir gerçek, 2000'li yıllara girdiğimizde Oyak/Renault, Tofaş/Fiat'ı solladı. 29 yıl boyunca kuş serisi kullanan ve son 14 yıl aynı 1990 model Şahini kullanan biri olarak, 2004 Ekim ayında arabamı değiştireceğim zaman Tofaş/Fiat grubuna bakmadım hiç. Çünkü Albea vardı bana hitap eden ve arkası özlelikle çok garip ve sevimsizdi. Siena olsaydı evet alırdım ama Albea umduğumu vermedi ve hiç bakmadım. Tercihimi Renault'dan yana kullandım. Sanki o dönemlerde Tofaş, reklamını daha iyi yapıyordu. Albea'lar bana göre 90'ların Tempra'sı gibi değil bence. Tempra'lar daha oturaklıydı.

    Oyak/Renault olarak ; 90'lara kadar R12 ve R9 serisi ile devam eden gruba 21 serisi adı ile Manager ve Concorde katıldı ve üretilmeye başlandı. Daha sonra ikisinin arası Optima üretildi. 90'ların ortasında gruba 19 Europa katıldı. 2000'e 2 kala 21 serisi yerini Megane I'e bıraktı. Sonra 19'lar da üretimden kalktı. Ama gayet iyi sattılar. Mesela Fiat grubu Croma'yı getirdi ama bir Laguna kadar, Safrane kadar satmadı.
    Renault, 2000'lere kadar R12 ve 9 serisini hafif makyajlar ile üretti.
    90'larin ortalarında 1996 ya da 1997'de Clio I ile doğup peşinden Clio II'ye terfi eden HB karoser, 1999 Kasım ayında Auto Show fuarında sedan karoser olarak Symbol adı ile üretilip tanıtıldı. 2000 model olarak Symbol piyasaya çıktı. Ve artık R12 ile R9 yerini Symbol'e bıraktı. Çünkü ikisinin karışımı bir arabaydı. Derken Megane kasa değiştirip Megane II oldu ve çeşitli makyajlar ile Sportway ve Extreme gibi ara donanımlar ile bu günlere geldi. Şu sıralar son günlerini yaşıyor. Diğer yandan Symbol'de çeşitli makyajlar ile günümüze kadar geldi ve kasa değişti. Bana göre sadece önü ve arkası değişik. Yandan bak, aynısı. Renault'un prestiji Laguna'da çeşitli ve makyaj ve değişen kasasıyla devam etti.

    Sonuç ; bir döneme damgasını vuran 131 serisi günümüzde Albea adı ile, yine o dönemlere damgasını vuran R12 ve R9 serisi Symbol adı ile yine o dönemlerde hitap ettiği orta halli kitleye hizmet etmekte ve ilaveten şirket filoları, rent a car'lar ve taksiciler tarafından alınıp kullanılmakta.
    Ama değişmeyen bir gerçek var. Bu gün çıkıpta KOÇ amca bizi sömürdü ve yıllarca İtalya'da biten arabaları burada üretip bize sattı desekte biz o arabaları aldık. Bu nedenle ben şahsi olarak bu mantığa karşıyım. Almasaydık o zaman. Alternatif varmıydı? Yoktu, olsa bile azdı. Hem bu amcalar bir çok kişiye de iş imkanı verdi. Her ne kadar ekonomik krizde bir sürü kişiyi işten çıkarsalarda.

    Ve bu gün bizler, günümüzde ki çeşit bolluğu ve teknoloji harikası olan modellere yönelip aldığımızdan, o TENEKE gözü ile baktığımız arabalar, o dönemler çoğu aileyi geçindirdi. Çoğu kişi o arabalar ile iş yaptı. Bir sürü taksici ev geçindirdi.
    Mesela benim babam, çelik konstrüksiyon ustasıydı. 1989 yılına kadar Türkiye'nin dört bir yanında ki Petrol Ofisinin tanklarını babam yaptı. İşi icabı İstanbul dışında çalıştığından Edirnesinden Rizesine, İskenderununa, Mersinine, Trabzonuna, Giresununa, İzmirine, Mardinine, Muş'una, Muğlasına vs. o dönem 67 vilayetin çoğunda çalıştı ve oralara 131 arabası ile gitti hep. İstanbulda olduğu zamanlar da o köşeli çizgilere sahip TENEKE denen 131'ler gezdirdi bizi. Son olarak da efsane arabamız 90 Şahin. O dönemler, yazın tatil amaçlı Karadenize de Akdenizede, Ege'ye de götürdü bizi.

    Ve son olarak, gerek 131 serisi olsun gerek R12 ve 9 serisi olsun. Ama özellikle 29 yıl boyunca kuş serisi ile yaşayan biri olarak, BU ARABALAR BENİM İÇİN GEÇMİŞTE KALAN TATLI BİR ANIDIR. Ve az önce de dediğim gibi. Renault, Tofaş'ı solladı.

    Sevgi ve saygılarımla.
    Burak ATILGAN
    Sistem Dizayn CAD



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 17 Ocak 2009; 11:24:29 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    Ders veren çok oldu, ama örümcek kafalı kurumsal terör estiren bu 70'lı yılların kelli felli göbekli purolu müdavimler halen koltuklarını genç, dünya görüşlü, Blackberry'li, utanmadan süpermarkete girip 1 şişe şarap, 1 adet tirbüşon ve 1 paket OK! alabilen MBA'lı delikanlılara bırakmamakta ısrarlılar...





    Cümle süper ya
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.