Şimdi Ara

Plevne Savunması

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
25
Cevap
1
Favori
16.233
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Plevne Savunması

     Plevne Savunması


    Plevne Savaşları, Osmanlı tarihinde ''Doksanüç Harbi'' denilen 1877-78 büyük Osmanlı-Rus savaşında Rumeli cephesinde geçen en önemli çarpışmalardır. Kuzey Bulgaristan'da, Plevne Kalesi'nde kuşatılan Müşir Gazi Osman Paşa, bu çarpışmalarda Ruslar üzerinde büyük zaferler kazanmış, savunma savaşına yeni ilkeler getirerek modern tarihin en büyük askerleri arasında yer almıştır.

     Plevne Savunması

    Gazi Osman Paşa



    1. Plevne Savaşı:

    20 temmuz 1877'de Schilder Schuldner adında, aslında Alman bir orgeneralin idaresindeki Rus orduları, Plevne'yi Osman Paşa'dan almak istediler, pek şiddetli topçu ve süngü çarpışmasından sonra 2.847 ölü vererek geri çekildiler.

     Plevne Savunması





    2. Plevne Savaşı:

    Bu sefer Orgenerel Krüdner, daha büyük kuvvetlerle 30 temmuzda Plevne'ye saldırdı. Sabahtan akşama kadar cehennemi bir topçu ve piyasde ateşi içinde geçen bu çarpışmada Osman Paşa, Ruslar'ı bozguna uğratarak püskürttü. Ruslar 7.305 ölü verdiler, birçok esir, malzeme bırakarak kaçtılar. Osmanlı ordusunun zayiatı, 100 şehit, 400 yaralıdan ibaret kalmıştır.

     Plevne Savunması


    Bunun üzerine Çar II. Aleksander, Osman Paşa'ya karşı, harekâtın komutasını kendisi aldıysa da, Plevane önlerine yığılan Rus orduları hiçbir iş göremedi, yüzlerce Rus topu, 58 Türk topunu susturamadı. Yeniden 6 tümeni Plevne önlerine yığan Çar, böylece son yedeklerini de cepheye sürmüş oluyordu. Bu 6 tümen, en seçkin Rus hassa ve kazak birlikleriydi. Plevne'nin gene düşmediğini gören Çar, Osmanlı Devleti'ne karşı isyan etmiş olan Romanya Prensi Karol'dan pek yalvarır yakarır bir telgrafla imdat istedi. Prens, 3 piyade, 1 süvari tümeniyle Ruslar'ı desteklemeye geldi. Öte yandan, Büyük Rus ordularının Plevne önlerine mıhlanmaları, savaşın Ruslar tarafından kazanılamıyacağı düşüncesini doğurmuştu. Bütün dünya savaş muhabirleri Plevne'ye dolmuştu. Osmanlı kuvvetleri bu durumdan faydalanılabilirdi. Yanız, bu sıralarda öteki Osmanlı komutanları Osman Paşa'ya yardım etmeyi düşünmedikten başka, aralarında mütiş bir post kavgasına, rekabete girişmişlerdi; birbirlerini çirkin şekilde suçlandırıp düşürmek istiyorlardı.

    3. Plevne Savaşı:

    11 eylülde. O zamana kadarki kuşatmada dehşetli zayiat veren Ruslar, 432 topla geceli gündüzlü Plevne Kalesi'ni dövüyorlardı. Osmanlı tabyalarının çoğu yerle bir olmuştu. Osman Paşa, bataryalarının yerlerini boyuna değiştiriyordu. Bu sonuncu çarpışmada Ruslar, 3'ü general olmak üzere, 15.553 ölü verdiler. Çarpışmanın son safhalarında Osmanlı tabyalarında Ruslar'la Türkler göğüs göğüse vuruştular, Pleevne gene düşürülemedi. Bundan sonra atık Osman Paşa, bütün askeri yazarlarca dünya çapında bir asker olarak selamlandı, uyguladığı savunma ilkeleri incelendi, Avrupa harb akademilerinde öğretilmeye başlandı.

     Plevne Savunması


    Eylülün ikinci haftasında savaş en zorlu noktasına erişmişti. Süleyman Paşa, Osman Paşa derecesinde bir kurmay olup da Şıpka'yı geçebilseydi, Rusya için savaşı kazanmak imkanı kalmazdı.

     Plevne Savunması


    Eylülün son iki haftasında Osman Paşa'nın durumu çok nazikleşmişti. Cephane azalmış, yiyecek tükenmişti. Plevne'ye gelen dört yoldan üçünü Ruslar tutmuştu. Osman Paşa, ancak Sofya yolundan az bir erzak ve cephane takviyesi alabiliyordu; bunların çoğunu Ruslar daha yolda ele geçiriyorlardı.

    28 ekimde Orgeneral Gurge, 35.000 kişilik bir kolordu ile, Osmanlı kuvvetlerini Plevne-Sofya şosesinden uzaklaştırdı. Ondan sonra da, çok yüksek ateş kudreti istiyen bu savaşta Osman Paşa için artık ümit kalmadı.

    Rus başkomutanı ve Çar'ın kardeşi Grandük Nikola'nın 2 kasım tarihli çok nazik teslim teklifini Osman Paşa, 13 kasımda, aynı nazik dille kesin şekilde reddetmekle beraber, durumdan ümitli de görünmüyordu. 10 aralıkta ancak birkaç gün daha savaşabilecek malzemesi kaldı. Bunun üzerine Osman Paşa, Rus hatlarını zorla yarıp Sofya'ya çekilmeye karar verdi. Ölçülemiyecek kadar sayı üstünlüğü olan Ruslar'ı yarma ümidi de son derece zayıftı ama, başka çare de kalmamıştı.

    Çok kanlı geçen bu yarma hareketinde Osmanlı Kuvvetleri 5000 şehit verdiler, Ruslar'a da 2000 zaiyat verdiler. Yalnız, başarı kazanamadılar. Osman Paşa'nın bile atı vurulmuş, kendisi de sol dizinden yaralanmıştı.

    Bunun üzerine Osman Paşa, birliklerinden elinde kalanları hiçbir işe yaramıyacak şekilde harcamaya lüzum görmedi. Kurmay başkanı Tümgeneral Tevfik Paşa'yı Rus öncü komutanı General Strukov'a gönderip teslim anlaşmasını imzaladı. Strukov, Osman Paşa'nın dulunduğu, dizinin sarıldığı yere geldi, Paşa'nın oturma teklifini, saygı göstererek kabul etmeyip ayakta Fransızca olarak konuştu. 12 aralıkta Osman Paşa, Çar'la görüştü, Çar'ın hayranlık dolu, içten gelen tebriklerini kabul etti.



    _____________________________




  • Osmanlı birliklerinin Plevne'de mevzilenmesi

    Savaşın başlamasıyla 1877 yılının Temmuz ayında Grandük Nikolay Nikolayeviç kumandasındaki Rus ordusu Tuna nehrini geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı. Gazi Osman Paşa kumandasındaki Osmanlı birlikleri savunma amacıyla Niğbolu kentine doğru yola çıktılar. Ancak Niğbolu'ya Osmanlı birliklerinden önce yetişen Rus birlikleri 16 Temmuz 1877'de Niğbolu'yu kolayca ele geçirdiler. Bunun üzerine Gazi Osman Paşa Plevne kentine yerleşerek Rus ordusuna karşı orada savunma yapmaya karar verdi.

    Rusların başarısızlığa uğrayan taarruzları

    19 Temmuz'da Plevne'ye ulaşan General Schilder Schuldner kumandasındaki Rus birlikleri Plevne'yi bombalamaya başladı. Ertesi gün taarruza geçen Rus askerleri bazı Osmanlı siperlerini ele geçirdi ancak Gazi Osman Paşa'nın gönderdiği takviye kuvvetleri Rusları ele geçirdikleri siperlerden geri püskürtmeyi başardı. 2.800 Rus askeri ölürken, 2.000 Osmanlı askeri de hayatlarını kaybetti.

    Bu taarruzdan sonra her iki taraf da kuvvetlerini takviye ettiler. Osmanlıların sayısı 20.000'e ulaştı. 30 Temmuz'da Ruslar tekrar taarruza geçtiler. General Şakovski komutasındaki atlı birlikler doğudan, General Mihail Skobelev komutasındaki piyade birlikler ise kuzeyden saldırıya geçti. Ancak Osmanlılar bütün bu saldırıları geri püskürtmeyi başardılar. Ruslar 7.300 asker, Osmanlılar ise sadece 2.000 asker kaybetmişti.

    Bu başarıdan sonra Gazi Osman Paşa büyük bir taarruza geçerek kuşatma yapan Rus birliklerini yok etme imkanını kullanmadı. Sadece 31 Ağustos 1877 tarihinde 1.300 Rus askerinin hayatına malolan, Osmanlıların ise 1.000 asker kaybettiği küçük bir atlı taarruz yapmakla yetindi. Bu esnada Ruslar askerlerini takviye etmeye devam ettiler. Grandük Nikolay Nikolayeviç bizzat kumandaya geçtiği Rus ordusunun sayısı 100.000 askere ulaşmışmıştı. Gazi Osman Paşa'nın kaybedilen Lofça kalesinden katılan Osmanlı askerleriyle takviye ettiği savunma birliklerinin sayısı ancak 30.000'i zor buluyordu. Gazi Osman Paşa savunmanın geri kalan süresinde önemli bir asker takviyesi alamadı, Plevne'yi Rusların ezici bir sayı üstünlüğüne rağmen cesaretle savunmaya devam etti. 11 Eylül'de kuşatan birlikler kapsamlı bir taarruza geçtiler. Rus birlikleri Plevne'nin güneyindeki mevzileri ele geçirirken Romen askerler Grivitza mevzilerini ele geçirdiler. Ertesi gün Osmanlılar Rusların ele geçirdiği mevzileri tekrar geri almayı başardılar ama Romanyalılara karşı aynı başarıyı gösteremediler. Bu tarihe kadar Ruslar 20.000 asker kaybetmişti. Osmanlıların kayıpları ise 5.000 civarındaydı.

    Plevne'nin düşmesi

    Ruslar verdikleri bu yüksek kayıplardan sonra ön cepheden yaptıkları taarruzlara son verdiler. Plevne'nin bu kadar uzun süre dayanmasından sabırsızlık duyan Rus ordusunun Genel Komutanı Eduard İvanoviç Todleben bizzat birliklerin başına geçti. Daha önce Kırım Savaşı'nda kuşatma tarzı savaş konusunda büyük bir tecrübesi kazanmış olan Todleben 24 Ekim'de Plevne'yi çember altına almaya karar verdi. Yiyecek ve mühimmatların tükenmek üzere olduğunu gören Gazi Osman Paşa ordusuyla birlikte 9 Aralık'ta kuşatmayı yararak Plevne'den çıktı. Rusların 5:1 asker avantajına sahip olduğu bir çatışma sonucu Osmanlılar tekrar Plevne'ye geri çekilmek zorunda kaldılar. Bu çatışmada Ruslar 2.000 asker, Osmanlılar ise 5.000 asker kaybetmişti. Durumun çaresizliğini gören Gazi Osman Paşa ertesi gün (10 Aralık 1877) kılıcını teslim ederek 45.000'i aşkın askeriyle birlikte teslim oldu. Teslim olan Osmanlı askerleri aç ve susuz bir şekilde acımasızca kilometreler süren bir ölüm yürüyüşüne tabi tutuldular. Ancak küçük bir sayıda Osmanlı askeri sağ salim Osmanlı topraklarına geri dönebildi.

    Moskovadaki Plevne Anıtı:

     Plevne Savunması
    _____________________________
    PSN: ugurbeyefendi




  • Güzel yazı.

    Yanlı ufak bir yanlış var sanırım.Teslim olurken 45 bin askeri vardı yazılmış en sonda.

    Osmanlı ordusunun ne kadar bozulduğunada güzelce vurgu yapılmış bir yazı.

    Teşekkürler.
    _____________________________
  • Savaşlarda en çok merak ettiğim birliklerin üslerine verdikleri durum raporlarıdır;


    Osman Paşa ile Tophane Müşiri'nin Mülakatı

    Osman Paşa'nın düşmana
    karşı şiddetle top ateşine başladığına dair, 7 Eylül sabahı İstanbul'a
    gönderdiği telgraf üzerine Mabeyn ve Tophane Müşiri Mahmud Celaleddin
    Paşa ile o günü akşamı aralarında makina başında cereyan etmiş
    olan konuşmayı aynen aşağıya alıyoruz:

    Mahmud Celaleddin Paşa:

    "Aman birader! Allah aşkına
    düşman hangi cihetten top ateşine başladı. Ve kuvveti ne miktar
    tahmin olunabilir? Ve Plevne'yi böyle tazyikle beraber Orhaniye'ye doğru
    taaruz etmek niyetinde bulunmak olmasın? Tahkikat-ı vakianız ne ise
    hemen işar buyurun. Sabahleyin mabeyn-i hümayun'a ve makam-ı
    seraskeri'ye çektiğiniz telgrafta bugün de istediğiniz askerin tertib
    ve sevkine başlanmıştır. Ve bu taburların nerelerden sevk olunacağı
    ve ne vakit Orhaniye'ye varacağını arz ederim."

    Osman Paşa:

    "Düşman Plevne'nin
    her cihetine yüz kırk kadar top getirip sabahtan beri şiddetli ateş
    etmektedir. Piyadesi henüz meydana çıkmadığından miktar-ı kuvvet
    tahmin edilememektedir. Burasını şu suretle tazyikle Orhaniye'ye taaruz
    etmesi ihtimali dahi vardır. ""

    M.Celaleddin Paşa:

    "Evvelki gün üç, dün
    bir tabur İstanbul'dan Filibe ve tarikiyle Orhaniye 'ye sevk olunduğu
    gibi yedi tabur da bugün sevk olunmakta olduğundan ikisi yarın ve beşi
    de pazartesine kadar Filibe tarikiyle behemehal sevk olunacaktır. Beş
    tabur Süleyman Paşa hazretleriyle edilen muharebe üzerine Yenizağra ve
    Şıpka 'dan yarın sabahleyin yine mezkur tarikiyle yola çıkarılacaktır.
    Sohum'dan gelmiş olan taburlardan üç taburu dahi salı gününe kadar
    çıkarılmak üzere bulunmuştur. Edirne 'de bulunan bir taburun dahi
    hemen ızladi tarikiyle sevki mukarrer bulunmuştur. İşte balada gösterilen
    taburların miktarı yirmiye baliği olduğundan bunların cüzi-azimi dört
    beş güne kadar Orhaniye 'ye ve küsürlar dahi nihayet bir haftaya kadar
    vasıl olacağından Orhaniye'den celbi irade-i 'aliyyelerine menuttur."

    Osman Paşa:

    "Telgraf emirlerini
    aldım .İstenilen 20 taburun sürat-i tertib ve sevki yolunda masruf
    buyurulan inayat-ı Devletlerine arz-ı Teşekkür ederim. Fakat mezkur 20
    tabur mevki-i ma'-lüm (Lofça) için taleb edildiğine ve evvelce dahi
    arz olunduğu üzre kuvvet-i Zahiriyye olmak ve Orhaniye 'nin kuvvetine
    ilave edilmek üzre daha beş taburun daha lütfen ve ihsanen tertibi ile
    Orhaniye'ye irsalini ve derkar olan ehliyet ve iktidarına mebni uhdesine
    feriklik rütbesi tevcihi evvelce arz olunan Mirliva Hasan Paşa'nın
    terfi-i Rütbesine dair henüz bir haber alınamadığından paşay-ı
    Muma ileyhin terfi-i Rütbesiyle gönderilecek taburlara kumanda etmek üzre
    görülen lüzumuna mebni kargüzar ve muktedir bir ferikin heman i'zamını
    fevka'l-Ade temenni ve istirham ederim efendim."

    Mahmud Celaleddin:

    "Gönderilen 20
    taburun malum olan mevki için olması tabiidir. Fakat bu taburların
    Orhaniye 'ye sevki ve oradan iktizade eden mahallere aldırılması ile
    Orhaniye için , diğer beş taburun daha sevki için fevkal-Ade gayret
    edeceğimi vaad ederim. Mamaafih Süleyman Paşa ordusuna dahi takviye
    vermek lazım geldiğinden bir kaç gün teahhüründen dolayı harekat-ı
    'Alinize halel gelmeyeceği ümidindeyim. Hasan Paşa'nın terfi-i Rütbesi
    için şimdi irade-i Seniyye istihsal ile arz ederim. Ve gönderilecek
    taburlarla beraber Sohum'da fevka'l-'Ade ibraz-ı maharet etmiş olan
    Mirliva Hüseyin Paşa gönderileceğinden müşarun ileyh ferik değilse
    de kumanday-ı 'Alinizde bulunmaya şayan olduğundan her veçhile emniyet
    olunur. Ve şimdi harb ne halde bulunduğunun iş'arına intizar ederim.
    Başka yazacak bir şey yoktur efendim."

    "Top muharebesi
    sabahtan beri şimdiye kadar şiddetle devam ediyor efendim."
    _____________________________
    Büyümeyecektik itiraf et hadi.




  • Plevne Savaşı ve Gazi Osman Paşa Destanı, çok önemli bir yerdedir benim gözümde , bilgilendirici yazı için teşekkürler
    _____________________________
  • Osman Paşa ile Yunus Paşa Arasındaki Mülakat

    Ruslar Plevne üzerine asılhücumlarını 11 Eylül 'de yapmışlardı. Rumenler , doğu tarafında üç tümenle, Griviça'daki meşhur"Serdar" veya "Kanlı Tabya" diye anılan kısma saldırmışlardı. Düşmanın esas gayesi , yoğun sisten faydalanarak Kapalıdere yoluile Plevne'ye girerek orduyu ikiye bölmekti. Bu durumu önlemek için Osman paşa , Yunus Bey tabyasından Emin Paşa'yı telgraf makinası başına çağırtmış ve aralarında şu konuşma geçmişti:

    Osman Paşa:

    "Kumandan Paşa, karşımızdaki düşmanın miktarı ve vaziyeti ne haldedir? Müşahedeleriniz söyleyiniz. Düşmana nazaran bulundiğunuz vaziyete karşı askeri tabiyeniz nasıldır?"

    Emin Paşa:

    "Düşman mevzimize oldukça yaklaşmıştır. Bundan başka, Yunus Bey'in söylediğine göredüşman Orundal Köyü derelerine 13-14 tabur piyade ve bir alay kadar süvari indirdiği gibi Bristoviç Köyü önünden dahi yavaş yavaş diğer kıtalariyle ilerlemektedir. Bize doğru mevzi almaktadır. Vaziyetimiz icavında, hem Yunus Bey'den hem de solumuzdan Kapaklıdere cihetinden müfrezeye muavenet etmek üzere Yunus Bey tabyasının solundan itibaren Lofça yoluna doğru avcı hendeklerinde bir buçuk tabur harp nizamında bulunuyoruz ve bunun solundan itibaren bu istikametten Kovanlık tabyası ileri fedailerine ve Çeşme civarına kadar bulunmaktadır. Sonradan yapılan bağ hendeklerine dahi ihtiyat olmak üzere bunların orta gerisine düşmanın görünme ateşinden gizli olarak, derin kol nizamında tabiye olunmuştur."

    Osman Paşa:

    "Tabiye ve mülahazanız yolunda ve münasib ise de, bu suret kıtalar biraz dağınık olduğundan tabiyece mahzur ve muhataradan salim olamayacağından kıtalarımızı yine her iki tarafa yardım edecek surette topluca tabiye ederek ihtiyatınızı kuvvetlice tutunuz... Karşınızda bulunan düşmanı durdurmak ve başarı kazanabilmek için, kuvvetinize 5-6 tabur daha verilerek takviye edilirseniz hücum edebilirmisiniz?."

    Emin Paşa:

    "Allah'ın izniyle hücum ederek sonuç alınabilrse de, düşman cephemizi şiddetli top ateşine tuttuktan başka, solumuzdan dahi yan ateşi yapacak çok fazla kayıp verdireceğini düşünerek, sol kanadımızın temini ile beraber Yunus Bey tarafından düşman üzerine şiddetli top ateşi icrasıyla taaruzun kolaylaştırılmasını arz ederiz."

    Osman Paşa:

    "Şimdilik bulunduğunuz yerde sebat ederek müdafaaya gayret ediniz!."

    Emin Paşa:

    "Başkaca bir emr-i aliniz var mıdır?

    Osman Paşa:

    "Hayır... Yerinize gidiniz!."

    Bu görüşmenin akabinde
    Emin Paşa ,birliğinin başına dönerek taburlarından birini ihtiyata
    çekmiştir.
    _____________________________
    Büyümeyecektik itiraf et hadi.




  • Bilgiler İçin Teşekkürler
    _____________________________
    http://MuFiesta.Servegame.Com
    Server Özellikleri:
    - Exp:9999
    - Saticilarda Box OF Kundun,Kanatlar Var
    - Versiyon: 97D
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Plevne Türküsü


    Plevne dedikleri küçük kasaba
    Rus askeri çoktur gelmez hesaba
    Kesilen kelleleri almaz kasaba

    Plevne'nin içinde ordu kuruldu
    Osman Paşa sol yanından vuruldu
    Kırkbeşbin askerle esir tutuldu

    Tüfeğin ucu gümüşten işli
    Sırma bıyıklarım çürüdü düştü
    Dil bilmez Kazaklar başıma üştü

    Giderim Balkan tükenmez
    Arkama bakarım imdat gelmez

    Plevne'den toplar atıldı
    İslâm Bulgar'a katıldı
    Haberin olsun Sultan Hamid
    Rumeliler satıldı

    Çadırımız mavi beyaz
    Bu sene gelmedi yaz?
    Aman kâtip haller yaman
    Beni başka deftere yaz

    Karadeniz dalgalandı
    Orta yeri halkalandı
    Kör olası Damat Paşa
    Moskof ile ne laflaştı?

    Karadeniz akıp gider
    Etrafını yıkıp gider
    Sağ olası Osman Paşa
    Bulgarları kırıp gider

    Karadeniz akmam dedi
    Ben Tuna'ya bakmam dedi
    Yüzbin Kazak gelmiş olsa
    Osman Paşa korkmam dedi.

    Ruslar Tuna'yı atladı
    Karakolları yokladı
    Osman Paşa'nın kolundan
    Beşbin top patladı

    Kanlı Tuna akar gider
    Etrafını yıkar gider
    Adlı şanlı Osman Paşa
    Boyun eğmiş esir gider

    İstanbul'dan gelir kadı
    Kalmadı dünyanın tadı
    Şaskın oldu zalim kadı
    Deli oldu, deli kadı

    Kanlı Tuna akmam diyor
    Ben düşmandan korkmam diyor
    Kılıcımı vermeyince
    Ben Plevne'den çıkmam diyor

    Olurmu beyler olur mu?
    Yâver paşayı vurur mu?
    Padişahın zâlimleri
    Bu dünya size kalır mı?
    _____________________________
    PSN: ugurbeyefendi




  • tuna nehri akmam diyor, bu konuda yazılmış güzel bir kitaptır hepinize tavsiye ederim.
    ben milliyet yayınlarından çıkan eski basımını okumuştum, yeni basımın çıkmış olması gerekiyor
    _____________________________
  • Çok güzel yazılardı emeği geçen arkadaşlara teşekkürler,hem gururlandım hem hüzünlendim.
    _____________________________
  • Gurur verici
    _____________________________
  • bu kahraman komutanımızı anlatan bir vcd film seyretmiştim. İnanılmaz kahramanlık. Düşmanı bile saygıya zorlayan anlayış..

    hepsinni mekanı cennet olsun.
    _____________________________
    imza atmayı öğrenmem lazım
  • oo ben de mesaj atmışım bu konuya.

    93 harbi hakkında çok kaynak bulamadım açıkçası. kütüphanede 2 kitap vardı, tuna nehri akmam diyor ve "öncesi ve sonrası ile 93 harbi"

    valla yanlış hatırlamıyorsam, teslim olduktan sonra 30 bine yakın askerimiz donarak ölüyordu. tutsak olarak yürütülürken ve bunun ardından bekleme safhasında. kışın açıkta kalan askerlerimiz donmuştur.
    _____________________________
  • Tuna nehri akmam diyor
    Etrafımı yıkmam diyor
    Şanı büyük Osman Pasa
    Plevne'den çıkmam diyor

    Olur mu böyle olur mu
    Evlât babayı vurur mu
    Sizi millet hainleri
    Bu dünya size kalır mı

    Düşman Tuna'yı atladı
    Karakolları yokladı
    Osman Paşa'nın kolunda
    Beşbin top birden patladı

    Kılıcımı vurdum taşa
    Tas yarıldı baştan başa
    Askerinle binler yaşa.
    Nâmı büyük Osman Paşa
    _____________________________
  • Harika bir tarihi roman...Mükemmel...Herkese tavsiye ederim



     Plevne Savunması
  • 2010 yılında doğum belgesi almak için bulgaristanın Gabrovo şehrine gitmem gerekmişti. Şehre gitmek için mecburen şıpka geçidinden geçilmesi gerekiyordu ve bu vesile ile savaşın yapıldığı yeri görme imkanı buldum. Hala rus ve osmanlı topları birbirlerine karşı mevzilenmiş şekilde duruyor. Açık hava müzesi şeklinde dağın tepesi. Bulgarcam olmadığı için bilgilendirme yazılarının hiçbirini okuyamadım ama o atmosfer insana zaten yeterince bilgi veriyordu.
    _____________________________
    Para adaleti satın alır, parasızlıksa suçu.
  • Koymadan Olmaz..

    Şanı Büyük Osman Paşa , Plevne'den Çıkmam Diyor..
    Yeterli Bence..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-41635B9FE -- 1 Ağustos 2012; 3:59:20 >
    _____________________________




  • Plevne'nin 3.çarpışmasında ruslar 25 binden fazla kayıp vermiş Türkler ise 5 binden az fark budur...


    Bide size o zamanlarda macar gazetesinde yer alan şu metni paylaşmak istiyorum :

    "Mareşal Osman Paşa nasıl bir komutan olduğunu bütün dünyaya ispat etti..Türklerin savunma savaşlarında yetenekli oldukları herkes tarafından bilinmektedir.Kaybettikleri tabyaları,stratejik noktaları ele geçirmek için saldırırken de ne kadar maharetli ve cesur olduklarını gösterdiler.Gerçek şudur ki Türk askeri Ruslardan her bakımdan üstün.Türklerin kesin zaferi elde edememelerinin en önemli sebebi asker sayılarının azlığı, yeterli süvarilerinin bulunmaması;tabii bir de genel komuta kademesindeki zaafiyettir."
  • D.H. Kültür Bilim topiğine gerçek anlamda uygun nefis bir konu olmuş..Bu konuya destek veren, emek veren, hepinize milyonlarca teşekkür ediyorum..Okurken düşündüm..Onlar neredeydi ? Biz neredeyiz ?..Askere gitmem....Diye tepinenler utansın....
    _____________________________
    HİLE İLE İŞ GÖREN MİHNET İLE CAN VERİR,

    NAMUSA HÜRMET EDEN NESLİNE ŞEREF VERİR....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: taşkafa

    D.H. Kültür Bilim topiğine gerçek anlamda uygun nefis bir konu olmuş..Bu konuya destek veren, emek veren, hepinize milyonlarca teşekkür ediyorum..Okurken düşündüm..Onlar neredeydi ? Biz neredeyiz ?..Askere gitmem....Diye tepinenler utansın....

    bu donemde bu kadar buyuk komutanlarda yok ne yazık ki

    Çoğu darbe peşinde



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kuantum21 -- 3 Ağustos 2012; 19:56:38 >
    _____________________________
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.