Şimdi Ara

INSANLIGIN COGALISI (Yaratılışı) İlk İnsan Hz Adem ve Havva (13. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
269
Cevap
0
Favori
22.496
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Evrendeki enerji miktarı sabit ve kanıtlanmıştır.Allahın gücü herşeye yetiyorsa bunu neden değiştiremez.(Kanundur bu yazdığım)
    Senin ALLAH inancın olsa zaten böyle bir souyu sormazsın.Allah inancı olmayan insana ne anltabilirimki?Allahın sıfatlarını sıralamştım istersen onları bir oku
    Okuduktan sonra yine aynı soruyu sorarsan senden şüphe ederim.




    quote:

    Evrenin mutlaka bir kaynağı olmasını düşünmene rağmen tanrının bir kaynağı olmadığını sana düşündüren şey ne?(Cevap veremeyeceksin bu soruya.)
    baj aşağıda ayet olmadan açıklıyor

    Kıdem
    Kıdem, Allah Teâlâ'nın varlığının başlangıcı olmaması demektir. Allah Teâlâ kadîmdir, ezelîdir. Yani önce yok iken sonradan vâr olmuş değildir. Geçmişe doğru ne kadar gidilirse gidilsin, Cenâb-ı Hakk'ın vâr olmadığı bir an, bir zaman, tasavvur edilemez. Aslında zaman ve mekânı yaratan da O'dur. Allah Teâlâ zaman ve mekân kayıtlarından münezzeh, ezelî ve kadîm bir Zât-ı Zülcelâldir. Kıdem'in zıddı olan hudûs (sonradan olma, belli bir zamanda yaratılma) Allah Teâlâ hakkında muhaldir
    .

    Beka
    Beka, Allah Teâlâ'nın varlığının sonu olmaması, daima var bulunması demektir. Allah Teâlâ'nın varlığının başlangıcı olmadığı gibi, sonu ve nihayeti de yoktur. O hem kadîm ve ezelî, hem de bâki ve ebedîdir. Zâten kıdemi sâbit olan bir varlığın, bekası da vâcib olur. Beka'nın zıddı fena, yani, bir sonu olmaktır. Bu ise, Allah Teâlâ hakkında muhaldir.


    Kıyam Bi-nefsihî------------->BAK BUNU İYİ OKUAllah Teâlâ'nın, başka bir varlığa ve hiçbir mekâna muhtaç olmadan zâtı ile kaim olması demektir. Mevcudatın hepsi, sonradan vücuda gelmiştir. Bu sebeble de bir Yaradana ve bir mekâna muhtaçdırlar. Buna mukabil her şeyin yaratıcısı olan Allah Teâlâ'nın vücûdu, zâtının gereğidir ve varlığı hiçbir şey'e muhtaç değildir. Şayet Allah da vâr olabilmek için başka bir varlığa muhtaç olsa idi, O da mahlûk olur ve her şey'in Hâlikı ve başlangıcı olmazdı. Halbuki O, her şey'in Hâlikı ve yaratıcısıdır. O'ndan başka her şey mahlûktur. Hâlık ise, mahlûkuna asla muhtaç olmaz.

    Vahdaniyet
    Vahdaniyet, Allah'ın bir olması demektir. Vahdaniyet, Allah Teâlâ'nın kemal sıfatlarının en önemlisidir. Çünkü bu sıfat, Allah Teâlâ'nın zâtında, sıfatlarında, fiillerinde bir olduğunu; saltanat ve icraatında ortaksız bulunduğunu ifade etmektedir.


    ZÂTÎ ve SÜBÛTÎ SIFATLAR


    --------------------------------------------------------------------------------

    Hayât
    Cenâb-ı Hakk'ın hayat sâhibi olması, hayat sıfatiyle muttasıf bulunması demektir. Cenâb-ı Hak hakkında vâcib olan bu sıfat, mahlûkatta görülen ve maddenin ruh ile birleşmesinden doğan geçici ve maddî bir hayat olmayıp ezelî ve ebedîdir. Bütün hayatların kaynağı olan hakikî hayattır. Hayat sıfatı, İlim, İrâde, Kudret gibi kemâl sıfatlariyle yakından ilgilidir. Bu sıfatların sâhibi bir zâtın, hayat sâhibi olması zarurîdir. Çünkü ölü bir varlığın ilim, irade ve kudret gibi kemâlâtın sâhibi olacağı düşünülemez. Bunun içindir ki, hayat sıfatını, Cenâb-ı Hakk'ın ilim, irade ve kudret gibi sıfatlarla vasıflanmasını sağlayan ezelî bir sıfattır, diye târif etmişlerdir. Hayat sıfatının zıddı memât, yani, ölü olmaktır. Bu ise Allah hakkında muhaldir.

    --------------------------------------------------------------------------------

    İlim
    Allah Teâlâ'nın her şey'i bilmesi, ilminin her şey'i kuşatması demektir. Bu âlemi en güzel şekilde, en mükemmel bir nizâm üzere yaratan ve onu idare eden Zât-ı Akdes'in, yarattığı varlığı en ince teferruatına kadar bilmesi gerekir. Zira hakikatı, faydası, lüzum ve hikmeti bilinmeyen bir şey, nasıl yaratılabilir? O halde yaratıcının bir şey'i yaratabilmesi için, evvelâ ilim sâhibi olması, sonra o ilmin icablarına göre yaratması şarttır. Bundan başka, îman ve sâlih amel sâhiplerini mükâfatlandırmak, isyan eden ve kötü yolda olanları da cezalandırmak, ancak bu kimselerin yaptıklarını bütün teferruatı ile bilmekle mümkündür. İlmin zıddı cehil, gaflet ve unutkanlıktır. Bütün bunlar Hak Teâlâ hakkında muhaldir.

    --------------------------------------------------------------------------------

    İrâde
    Allah'ın bir şey'in şöyle olup da böyle olmamasını dilemesi; her şey'i dilediği gibi tayin ve tesbit etmesi demektir. Allah Teâlâ kâmil bir irâde sahibidir. Bu kâinatı ezelî olan irâdesine uygun olarak yaratımştır. Bu kâinatta olmuş ve olacak her şey Allah'ın dilemesi ve irâde etmesiyle olmuş veya olacaktır. O'nun her dilediği mutlaka olur, dilemediği de asla vücûd bulmaz. Bu hususta Kur'an'da:

    "Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmederse (yani onu dilerse) ona ancak 'ol' der, o da oluverir" (Âl-i İmrân, 47) buyrulur.

    Hadîs-i şerîfte de: "Allah'ın dilediği oldu, dilemediği de olmadı" denilmiştir. İrâde sıfatından başka meşîet adında müstakil bir sıfat yoktur.

    --------------------------------------------------------------------------------

    Kudret
    Kudret, Hak Teâlâ'nın varlıklar üzerinde irâde ve ilmine uygun olarak te'sir ve tasarruf etmesi, her şey'i yapmağa ve yaratmaya gücü yetmesi demektir. Allah Teâlâ'nın sonsuz bir kudret sahibi olduğuna ve her şey'e kadir bulunduğuna, görmekte olduğumuz şu kâinat ve ihtiva ettiği güzellik ve şaşmaz nizam en büyük delildir.

    --------------------------------------------------------------------------------

    Tekvin
    Tekvin; îcad ve yaratma demektir. Tekvin'i mâdum (yok) olan bir şey'i yokluktan çıkarmak, vücûda getirmek diye îzah etmişlerdir. Tekvin, Ehl-i Sünnet'in iki hak itikadî mezhebinden biri olan Mâtüridîlere göre, ilim, irade ve kudret sıfatından ayrı bir sıfattır. Yine Mâtüridîlere göre, Hak Teâlâ'nın yaratmak, rızık ve nimet vermek, azâb vermek, diriltmek, öldürmek gibi bütün fiilleri, tekvin sıfatına râcidir. Onun eser ve tecellîsi sayılır. Bunlara sıfat-ı fi'liyye (fiilî sıfatlar) da denilir. Kudret ve tekvin, birer kemal sıfatı olup zıdları olan acz, Allah hakkında muhaldir. Eş'arîlere göre ise: Allah'ın tekvin sıfatı diye ayrı, müstakil bir sıfatı yoktur. Tekvin, kudret sıfatının makdûrata (yaratılması takdîr edilmiş şeylere) yaratma ânında taallûkundan ibarettir. Yani tekvin, kudret sıfatı içinde itibarî bir vasıf olmaktadır. Allah Teâlâ'ya Mükevvin isminin verilmesi, O'na, kudret sıfatından ayrı, Tekvin adında bir sıfatın isnâd edilmesini gerektirmez. İcad etmek, yaratmak, bilfiil vücuda getirmek, Hak Teâlâ'nın Kudret sıfatıyla olur. Mâtüridîler Tekvin sıfatını Kudret sıfatından ayrı bir sıfat kabûl ettiklerinden, zâtî ve sübûtî sıfatları 8 olarak sayarlar. Eş'arîlere göre ise bu sıfatlar 7'dir (Sıfât-ı Seb'a).

    --------------------------------------------------------------------------------

    Sem've Basar
    Allah'ın her şey'i işitip, her işi görmesi demektir. Sem' ve basar sıfatları da Allah'ın ezelî ve ebedî kemâl sıfatlarındandır. Allah'ın işitip görmesine, uzaklık - yakınlık, gizlilik - açıklık, karanlık - aydınlık gibi mefhumlar bir engel teşkil edemezler. O, içimizdeki fısıltıları, kalbden ve gönülden yaptığımız duaları işitir. Hikmetine uygun şekilde karşılık verir. Hak Teâlâ'nın Semî' ve Basîr, yani, her şey'i en iyi işitici ve en iyi görücü olduğu, Kur'ân-ı Kerîm'de defalarca zikredilmiştir. Sem' ve Basar sıfatları birer kemâl sıfatı olduğundan, zıdları olan a'mâlık (görmemek) ve sağırlık (işitmemek) Zât-ı Bârî hakkında muhal olan noksan vasıflardandır.

    --------------------------------------------------------------------------------

    Kelâm
    Allah Teâlâ'nın harfe ve sese muhtaç olmadan konuşması demektir. Allah Teâlâ'nın kelâm, yani, söyleme, konuşma sıfatı vardır. Bu sıfat ezelî ve ebedîdir. Bu sebeble Allah'a Mütekellim denilir. Kur'ân-ı Kerîm'e de Kelâmullah tabir edilir. Allah'ın peygamberlerine bildirdiği vahiyler, onlara verdiği İlâhî kitablar, mahlûkatına gönderdiği ilhamlar, hep O'nun Kelâm sıfatının bir tecellîsidir.


    Not: Araya birkaç tana ayet yazıldı kusura bakma.Onları okumayabilirsinde
  • Biz tek bir ALLAH ve tek bir KURANI Kerime inanarak tabi olarak bütün sorulara cevap alabiliyoruz maşallah...

    Bende 17'li yaşlarda sizin sorduğunuz soruların kat kat daha ağırını sorardım.Ama şükürler olsun şimdi bütün fikirlerim değişti...

    Alkolde-inançsızlıkda-kumarda-zinada-daha doğrusu işin içine girdikten sonra ALLAHIN HARAMLARININ hepsine büyük bir pislik var olduğunu gördüm...Helal dairesinde ise mükemmel şeyler var


    Siz bi rol oynayında soruverin kendinize,acaba ben Kuranı kerimdeki HARAMLARI saysam kaç tane çıkar?Birde helalleri saysam ne kadar çıkar?

    Sağlıcakla
    Medikal işlerden dolayı cevap yazamıyorum kardeşler
    Sağlıcakla
  • quote:

    Orjinalden alıntı: EngineerInDefenceInd

    Kendi adıma şu andan itibaren ALINTILAR (özellikle kurandan) ile şişirilmiş , manasız ve sürekli tekrarlanan sorular içeren ve alaycı ifadeler ile süslenmiş mesajları "GEREKSİZ", o mesajları yollayanları "kendileri cümle kuramayan, bilgi birikimleri tükendiğinde karşılarındakinin kişiliğine sataşarak sıkıştığı köşeden kurtulmaya çalışan, bilgisiz ama fikir sahibi" insanlar olarak değerlendirip kendimi tutabildiğim ölçüde cevap vermemeye çalışacağım..

    Kendi fikirlerini kendi cümleleri ile ifade edemeyen kişiler bilgilerini burada sizleri aydınlatmak için uğraşan insanlara muhtaap olamayacak kişilerdir..

    Kendi cümlelerini kurabilen "karşı fikirdeki arkadaşlar" sözlerim size değil üzerinize lütfen alınmayın..

    Herkesin muhattap alacağı kişileri seçme hakkı vardır..
    Benim de seçimim "kendi aklı olan ve bunu fikir oluşturmakta ve cümle kurmakta kullanabilen" kişiler olacaktır..

    hakedenlere saygılarımla..



    Merhabalar ,

    Dile getirmek istediğim mevzu, yapılan alıntılar hakkındaki serzenişleriniz ile alakalıdır.

    Dğer kullanıcıların yukarda yapmış olduğu alıntılar yerinde ve bilgilendirme amaçlıdır.İslam hakkındaki alıntılar tabiki Kuran-ı Kerimden ,Peygamberlerde ve din alimlerinden yapılmak zorundadır.Kendi başlarına yapacakları yorum ,ekleme İslam'ın kendi içersindeki dogmatik kavrama zarar verecektir.Yorumlar sadece ehil kişiler tarafından yapılmak zorunda ,kısıtlı bilgilerimizle yapılacak en ufak hatalı yorumumuz inancımız gereği bizleri küfüre götürmektedir.Demek istediğim konu hakkindeki detaylı bilgi yorum ve fikirleri bizler gibi dini Anne-Baba'dan ,okuldaki öğretmen ve kitaptan öğrenen insanlardan değil ,konu hakkında gerçekten detaylı bilgi arayışındaysanız bunu o konuda ihtisas yapmış kişilerden almak en doğrusudur.

    Kişiler ile dini tartışmalara girmem gerektiği baba nasihatıdır.Sebebi benim vereceğim bir bilginin içinde yanlışlar barındırması veya vereceğim bilginin sizin üzerinizde bırakacağı olumsuz etkilerden dolayı kendime pay çıkarmamdır.

    İnanmadığınız bir kaynaktan alıntı yapılması ve size delil olarak sunulması elbette anlamsızdır.İnanmayan bir insana yapılması gereken alıntılar yaparak bu böyle olmalıdır değil ,neden inanmlı sorusuna cevap vermek konusunda gizlidir diye düşünmekteyim.Ve tekrar ediyorum bu cevabı maalesef bizlerden değil ehil kişilerden almak zorundasınız.

    Saygılarımla ,,,
  • Beklediğim tarz şeyler.

    Elle tutulur hiçbirşey yok.Siz kendi savlarınızı kanıtlayamıyorken benden kanıt beklemenizde ayrı bir şey.


    Neyse kendi işinize bakın siz...Boş tartışmamızın boş mesajları bunlar.
  • Aslında bu tarz tartışmalara girmekten hiç hoşlanmam. Zaten buna tartışma bile denmez o ayrı. Ancak dikkatimi çeken bir şey var. Burada her iki tarafta kendince bir kaynağa göre konuşurken ben nedense ortada kaynak göremiyorum. Arkadaşlar genelde bilimsellşikten bahsederken kaynak olarak viki, yada internetten bilmem kimin sayfasını gösteriyorlar. Bunun dışında bir çalışmadan bahsediliyor ancak kaynak yok. Hadi genç arkadaları anlarım ama aranızda mühendis arkadaşlarda var ve en kötü ihtimalle fakülte yıllarında bitirme tezi yazmıştırlar. Kaç tane bilimsel çalışmada kaynak olarak wikipedia yada .com tarzında bir site gördünüz. Ortaya bu kesindir , ispatlanmıştır diyerek bir ton teoriden bahsetmişler ancak zaten kendi söyledikleriyle çelişiyorlar. Teori ispatlanmış olsa adı kanun olur. Yanlış anlaşılma olmasın ben şu doğrudur bu doğrudur demiyorum ancak yaptığınız tartışmanın bilimsel olmasını istiyorsanız kaynak göstermelisiniz. Ve gösterdiğiniz kaynakta güvenlir olmalıdır.
  • bide agnostic diye bir düşünce var..

    bu Allah' ın var olup olmadığının bilinemeyeceğini söyler.. belki vardır belkide yoktur der..

    eğer tam inanmıyorsanız, kafanızda belkide vardır diyorsanız size bu düşünceyide öneririm..bu da bir teoridir ilginizi çekebilir belki..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi soho -- 21 Ağustos 2008; 13:15:06 >
  • Bu sıfatlar beni bitiriyor.
    quote:

    Kıyam Bi-nefsihî------------->BAK BUNU İYİ OKUAllah Teâlâ'nın, başka bir varlığa ve hiçbir mekâna muhtaç olmadan zâtı ile kaim olması demektir. Mevcudatın hepsi, sonradan vücuda gelmiştir. Bu sebeble de bir Yaradana ve bir mekâna muhtaçdırlar. Buna mukabil her şeyin yaratıcısı olan Allah Teâlâ'nın vücûdu, zâtının gereğidir ve varlığı hiçbir şey'e muhtaç değildir. Şayet Allah da vâr olabilmek için başka bir varlığa muhtaç olsa idi, O da mahlûk olur ve her şey'in Hâlikı ve başlangıcı olmazdı. Halbuki O, her şey'in Hâlikı ve yaratıcısıdır. O'ndan başka her şey mahlûktur. Hâlık ise, mahlûkuna asla muhtaç olmaz.
    Bu kadar mutlak bir şey karşısında insan kendi acizliğini bir kere daha anlıyor.Ama iyiki cemalini bize göstermiyor.Dağa göstermişde dağ tuzla buz olmuş ya.(bide bunun A’râf Sûresi

    171 - Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (Onlara:) “Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız” demiştik.
    Yok anlamadığım havayı bulutlandırsa yada sıcaklığı düşürse daha mantıklı değilmi ? )

    Sorun nedense sıfatlar ile oluşturulan mutlaklığın sadece idealar dünyasında geçerli olması.Bende isterimki bir sevgilim olsa hiç kavga etmesem hayatımız boyunca birbirimize deli gibi aşık olsak ölünce cennete gitsek orda bu güzel hayata devam etsek.Yok bana gerçeklerden kaçıyorsun, hayalci gibi yakıştırmalar yapıyorlarda insanlığın %90 ı kaçıyor gerçeklerden tek günah keçisi benmiyim Bir yerde insan dinlerin gerekliliğini görüyorda gerçek ahlak budur diye insanlığı tek tip düşünce ve hayaller dünyasına indirgemeye çalışmaları canımı sıkıyor benim.

    Birde @Simon Adebisi

    Gülenin en çok kullandığı söylem hangisi ? Tam olarak neyin tanımı biliyormusun Liberal demokrasinin yani konjonktürün getirdiği ideolojiyi dillendiriyor.Kölelik neden 12 yüzyıl boyunca islamiyetin içinde yaşamış.Bunu araştır hani derlerya gerçeği bölümlere ayırıp incelemek dediğimiz şeyi yap.Köleliğin dindeki yerini araştır bu sayede dinin gelişimi ve anlayışı hakkında çok güzel sonuçlara varabilirsin.( aa dinde kölelik yokki diyorsan dinin hakkında hiçbir şey bilmiyorsun demektir )


    @_KARDELEN_ Elma ile armutu toplamamak lazım islamiyetde 1000 tane iyi şey olsun.Bir tane kötü şey inanmamak için yeterli.Sonuçta tamamen insan fıtratına ters olsa bu zamana kadar yaşamaz.İslamın inanç esaslarından birini inkar eden dinden çıkar.O yüzden el kaide için amanda aman onun yaptığı dinde yok diye kıçlarını yırtıyorlar.İşlerine gelince 70 ayrı mana çıkarılan ayetlerde açık olarak yazan Tevbe 28-29 gibi ayetleri bakara 190 ile yorumlayarak size saldırılmadan saldırmayın diyorlar.Bakara nerde tevbe süresi nerde gerçi tam olarak bir hiyerarşi olmadığı için bu durumlar normal zaten.Yani şu anda mantıksız olan insanların ters tepki vereceği şeyleri gündeme bile getirmiyorlar.Yoksa hadisde dediği gibi 'Bir kötülük gördüğünde elinle değiştir,değiştiremiyorsan dilinle değiştir...bunuda yapamazsan kalbinle buğzet...buda imanın en zayıf noktasıdır' Ee hadi ... yiyen varsa yapsın bunu .Ne diyecek bknz gülen örneğinde olduğu gibi biz devlet düzenine uyarız.Kuranda ne diyor peki Maide 44. ' allahın hükmü ile hükmetmeyen kafirdir' diyor.Eee neden diyemiyorlar bunu.Ebu zehrenin dediği gibi iki yoruma göre
    1.İslam hükümleri uygulanmayan
    2.Müslümanın can güvenliği olmayan yer
    Darül harpdır.Yani yalan söylemek riyakarlık yapmak caiz olur bu durumlardan biri gerçekleşirse

    O yüzden kendisi gibi düşünmeyeni (bknz.mürted)hayat hakkına gasp eden bir anlayışa sahip olan bir öğretiyi nasıl olurda kabul edersin.İçinde herşey mükemmel olabilir ama şeytan ayrıntıda gizli değilmidir ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Wristcutter

    Beklediğim tarz şeyler.

    Elle tutulur hiçbirşey yok.Siz kendi savlarınızı kanıtlayamıyorken benden kanıt beklemenizde ayrı bir şey.


    Neyse kendi işinize bakın siz...Boş tartışmamızın boş mesajları bunlar.

    Aklını elle tutabiliyormusun?

    Akıl nedir?
    Sevgi veya şefkati bana gösterirmisin?

    Ben diyorum ki Kainat nasıl oluştu?Sen diyorsun BİNG BANG v.s.bende diyorum ki BİNG BANG neden oluştu cevap verildiği takdirde önceki hayat sistemi nasıldı?Sen diyorsunki "Allahadan peygamberden ayetten v.s." bahsediyorsun....Kardeşler biraz abartmıyor muyuz?



    Ben bir Müslüman olarak tabiki Kainatın efendisi H.z MUHAMMED'den ve ALLAH cc'den örnek vereceğim

    Sende kendi inancına yada bağlandığın kişi veya kuruluışlara ait bilgiler vereceksin

    bunda ne var?Biz burada fikirlerimizi tartışıyoruz ama bunuu kabullenmek bile istemiyorsunuz

    Ben BURSA dayım kardeşler gelin misafirim olun bir çay içeriz size güzel bide yemek yediririm.Binaen güzelce bir sohbet etmiş oluruz.Net de kimse kimseyi tanımadığı için en güzel kullanılan cümleler bile yanlış anlaşılmakta

    Bursada her zaman sizi beklerim
    Sağlıcakla
  • Kendi adıma söyledğiniz cümlelerden bir anlam çıkarmata zorlandım.

    benden tam olarak ne yapmamı istemektesiniz?
  • Bende diyorumki Allahın başlangıcı yoksa bigbang öncesinin öncesini neden sorguluyorsun?Anlatabilmişimdir umarım.

    Sen onu sorarsın bende allahtan önce ne vardı derim.Senin buradaki savunmanda dogmatik kavranlar olacak.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _KARDELEN_

    Aklını elle tutabiliyormusun?

    Akıl nedir?
    Sevgi veya şefkati bana gösterirmisin?


    Aklını bana gösterirmisin gibi saçma bir soru görmedim.Karşılıklı konuştuğum bir insanki bu noktada sen oluyorsun bunu sorunca daha komik oluyor.
    Carl sagandan alıntı yapayım burda bi saniye

    'Aklı geçersiz kılmaya çalışanlar, akla akıllamı yoksa akılsızlıklamı karşı çıktıkları konusunda ciddi olarak düşünmek zorundalar.Eğer akla başvuruyorlarsa, yıkmaya çalıştıkları ilkeyi bizzat güçlendiriyorlar demektir.Ama bu işi akıl oladam yapıyorlarsa( kendileri ile tutarlı olmak için öyle yapmak zorundalar) ne mantıklı bir kanıya varabilir nede makul bir sav geliştirebilirler' ethan allen

    Sevgi ve şefkat nedir değilde evrimsel süreçte insana ne faydası vardır diye sorarsan daha zor bir soru olur
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Raskolnikov

    Bu sıfatlar beni bitiriyor.
    quote:

    Kıyam Bi-nefsihî------------->BAK BUNU İYİ OKUAllah Teâlâ'nın, başka bir varlığa ve hiçbir mekâna muhtaç olmadan zâtı ile kaim olması demektir. Mevcudatın hepsi, sonradan vücuda gelmiştir. Bu sebeble de bir Yaradana ve bir mekâna muhtaçdırlar. Buna mukabil her şeyin yaratıcısı olan Allah Teâlâ'nın vücûdu, zâtının gereğidir ve varlığı hiçbir şey'e muhtaç değildir. Şayet Allah da vâr olabilmek için başka bir varlığa muhtaç olsa idi, O da mahlûk olur ve her şey'in Hâlikı ve başlangıcı olmazdı. Halbuki O, her şey'in Hâlikı ve yaratıcısıdır. O'ndan başka her şey mahlûktur. Hâlık ise, mahlûkuna asla muhtaç olmaz.
    Bu kadar mutlak bir şey karşısında insan kendi acizliğini bir kere daha anlıyor.Ama iyiki cemalini bize göstermiyor.Dağa göstermişde dağ tuzla buz olmuş ya.(bide bunun A’râf Sûresi

    171 - Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (Onlara:) “Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız” demiştik.
    Yok anlamadığım havayı bulutlandırsa yada sıcaklığı düşürse daha mantıklı değilmi ? )

    Sorun nedense sıfatlar ile oluşturulan mutlaklığın sadece idealar dünyasında geçerli olması.Bende isterimki bir sevgilim olsa hiç kavga etmesem hayatımız boyunca birbirimize deli gibi aşık olsak ölünce cennete gitsek orda bu güzel hayata devam etsek.Yok bana gerçeklerden kaçıyorsun, hayalci gibi yakıştırmalar yapıyorlarda insanlığın %90 ı kaçıyor gerçeklerden tek günah keçisi benmiyim Bir yerde insan dinlerin gerekliliğini görüyorda gerçek ahlak budur diye insanlığı tek tip düşünce ve hayaller dünyasına indirgemeye çalışmaları canımı sıkıyor benim.

    Birde @Simon Adebisi

    Gülenin en çok kullandığı söylem hangisi ? Tam olarak neyin tanımı biliyormusun Liberal demokrasinin yani konjonktürün getirdiği ideolojiyi dillendiriyor.Kölelik neden 12 yüzyıl boyunca islamiyetin içinde yaşamış.Bunu araştır hani derlerya gerçeği bölümlere ayırıp incelemek dediğimiz şeyi yap.Köleliğin dindeki yerini araştır bu sayede dinin gelişimi ve anlayışı hakkında çok güzel sonuçlara varabilirsin.( aa dinde kölelik yokki diyorsan dinin hakkında hiçbir şey bilmiyorsun demektir )


    @_KARDELEN_ Elma ile armutu toplamamak lazım islamiyetde 1000 tane iyi şey olsun.Bir tane kötü şey inanmamak için yeterli.Sonuçta tamamen insan fıtratına ters olsa bu zamana kadar yaşamaz.İslamın inanç esaslarından birini inkar eden dinden çıkar.O yüzden el kaide için amanda aman onun yaptığı dinde yok diye kıçlarını yırtıyorlar.İşlerine gelince 70 ayrı mana çıkarılan ayetlerde açık olarak yazan Tevbe 28-29 gibi ayetleri bakara 190 ile yorumlayarak size saldırılmadan saldırmayın diyorlar.Bakara nerde tevbe süresi nerde gerçi tam olarak bir hiyerarşi olmadığı için bu durumlar normal zaten.Yani şu anda mantıksız olan insanların ters tepki vereceği şeyleri gündeme bile getirmiyorlar.Yoksa hadisde dediği gibi 'Bir kötülük gördüğünde elinle değiştir,değiştiremiyorsan dilinle değiştir...bunuda yapamazsan kalbinle buğzet...buda imanın en zayıf noktasıdır' Ee hadi ... yiyen varsa yapsın bunu .Ne diyecek bknz gülen örneğinde olduğu gibi biz devlet düzenine uyarız.Kuranda ne diyor peki Maide 44. ' allahın hükmü ile hükmetmeyen kafirdir' diyor.Eee neden diyemiyorlar bunu.Ebu zehrenin dediği gibi iki yoruma göre
    1.İslam hükümleri uygulanmayan
    2.Müslümanın can güvenliği olmayan yer
    Darül harpdır.Yani yalan söylemek riyakarlık yapmak caiz olur bu durumlardan biri gerçekleşirse

    O yüzden kendisi gibi düşünmeyeni (bknz.mürted)hayat hakkına gasp eden bir anlayışa sahip olan bir öğretiyi nasıl olurda kabul edersin.İçinde herşey mükemmel olabilir ama şeytan ayrıntıda gizli değilmidir ?

    Peki kardeş bana söylermisin bizim yaşamamız nasıl neye göre olmalı?
    Tamam HAŞA ALLAH yok diyelim ne yapacağım?
    Bu kainat nasıl sahipsiz olabilir?Bana ALLAH dışında birini göster?Haşa bunun bir sahibi olmalı...

    El-kaide - usame - hizbullah v.s..v.s. neden İslamı bununla kirletiyorsunuz?
    Geçen günde islami forumda ATATÜRK'e küfür ediiliyor diye konu açılmuştı.Sayfaya girdim ayetler hadislar ayakta uçuyor.Sen ne derece buna güveniyorsun?
    Ben şahsen o an silip geçtim.Sende çevrende islamı düzgün yaşamayan kişi yada kişleri örnek alma.

    xxxx hoca yyy hacı gfgfgfgf kişi beni ilgilendirmez.Ben ALLAH cc ve Peygamber efendimizi bilirim hayatımıda bu yolda harcarım...elimde olan imkanlarla bu yoldan gitmeye çaba gösteririm.Ama çevremide milyarlarac olumsuzluklara takılı kalmıyorum.Herkes kendinde sorunlu dostum.

    Bak şu söz çok hoşuma gidiyor...

    """" AMELİNİZDE RIZÂ-YI İLÂHÎ OLMALI.
    EĞER O RÂZI OLSA, BÜTÜN DÜNYA KÜSSE EHEMMİYETİ YOK.
    EĞER O KABUL ETSE, BÜTÜN HALK REDDETSE TE'SİRİ YOK.
    O RAZI OLDUKTAN VE KABUL ETTİKTEN SONRA, İSTERSE VE HİKMETİ İKTİZA EDERSE, SİZLER İSTEMEK TALEBİNDE OLMADIĞINIZ HALDE, HALKLARA DA KABÛL ETTİRİR, ONLARI DA RAZI EDER.
    ONUN İÇİN, BU HİZMETTE DOĞRUDAN DOĞRUYA YALNIZ CENAB-I HAKK'IN RIZASINI ESAS MAKSAD YAPMAK GEREKTİR"""""
    O yüzden olumsuzluklar beni etkilemez.

    ''dost istersen ALLAH yeter,yaren istersen KUR'AN yeter,mal istersen KANAAT yeter,düşman istersen NEFİS yeter,nasihat istersen ÖLÜM yeter.'' Buda benim için yeterlidir dostlar

    DOST İSTERSEN ALLAH YETER. Evet o dost ise,herşey dosttur.

    YARAN İSTERSEN KUR'AN YETER. Evet ondaki enbiya ve melaike ile hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredip ünsiyet eder.

    MAL İSTERSEN KANAAT YETER. Evet kanaat eden, iktisat eder;iktisad eden bereket bulur.

    DÜŞMAN İSTERSEN NEFİS YETER. Evet kendini beğenen,belayı bulur zahmete düşer;kendini beğenmeyen ,safayı bulur,rahmete gider.

    NASİHAT İSTERSEN ÖLÜM YETER. Evet ölümüm düşünen,hubub-u dünyadan kurtulur ve ahirete ciddi çalışır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Simon Adebisi

    Kendi adıma söyledğiniz cümlelerden bir anlam çıkarmata zorlandım.

    benden tam olarak ne yapmamı istemektesiniz?



    Demek istediğim evet biraz anlaşılmaz olmuş gibide din alimlerinden öğren kısmına karşı başlamıştım ama sonra ders vermeye girişmişim gibi Din alimleri cevap veremiyor müteşabih deyip geçiyorlar işlerine gelmeyince.Vede dedikleri ise küresel rüzgarların insana bahşettiği ilerleme.Örnekteki gibi İslamın özünde olan nasıl oluyorsa libarel demokrasi ile bire bir uyuşuyor.Bu kavram çıkmadan önce dinde olduğu bilinmiyodu nedense.Bu tabi aklı çalışan alimlerin yorumu radikaller ise zaten ancak kendilerine afganistanda yer bulabilir.
  • dini bilgi sorgulayan beyinde ölümcül bir silaha dönüşüyor işte kanıtı..
    aikido gibi vuruşlar var bu mesajların içinde..
    Ben kenara çekilir saygı ile eğilirim bu mesajı yazanın karşısında..

    Bu arada _KARDELEN_ sen kendi fikrini üretemiyor musun ? kendi görüşün yok mu hiçbir konuda..neden bu kadar kuranın arkasına saklanıyorsun..
    Sorular dışında bir kerede "alıntı" yapma be ..yapma da sen soru cümlesinden başka cümle kurabiliyor musun görelim ??

    Elinde var bir "soft copy" kurann word veya pdf dosyası.."ctrl-f" yapıp konuyla alakalı "keyword"ü gir ahanda orada "ayet/sure" herneyse copy-paste...
    aman diyim "cut-paste" etme zinhar kuranı değiştirirsin..





    quote:

    Orjinalden alıntı: Raskolnikov

    Bu sıfatlar beni bitiriyor.
    quote:

    Kıyam Bi-nefsihî------------->BAK BUNU İYİ OKUAllah Teâlâ'nın, başka bir varlığa ve hiçbir mekâna muhtaç olmadan zâtı ile kaim olması demektir. Mevcudatın hepsi, sonradan vücuda gelmiştir. Bu sebeble de bir Yaradana ve bir mekâna muhtaçdırlar. Buna mukabil her şeyin yaratıcısı olan Allah Teâlâ'nın vücûdu, zâtının gereğidir ve varlığı hiçbir şey'e muhtaç değildir. Şayet Allah da vâr olabilmek için başka bir varlığa muhtaç olsa idi, O da mahlûk olur ve her şey'in Hâlikı ve başlangıcı olmazdı. Halbuki O, her şey'in Hâlikı ve yaratıcısıdır. O'ndan başka her şey mahlûktur. Hâlık ise, mahlûkuna asla muhtaç olmaz.
    Bu kadar mutlak bir şey karşısında insan kendi acizliğini bir kere daha anlıyor.Ama iyiki cemalini bize göstermiyor.Dağa göstermişde dağ tuzla buz olmuş ya.(bide bunun A’râf Sûresi

    171 - Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (Onlara:) “Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız” demiştik.
    Yok anlamadığım havayı bulutlandırsa yada sıcaklığı düşürse daha mantıklı değilmi ? )

    Sorun nedense sıfatlar ile oluşturulan mutlaklığın sadece idealar dünyasında geçerli olması.Bende isterimki bir sevgilim olsa hiç kavga etmesem hayatımız boyunca birbirimize deli gibi aşık olsak ölünce cennete gitsek orda bu güzel hayata devam etsek.Yok bana gerçeklerden kaçıyorsun, hayalci gibi yakıştırmalar yapıyorlarda insanlığın %90 ı kaçıyor gerçeklerden tek günah keçisi benmiyim Bir yerde insan dinlerin gerekliliğini görüyorda gerçek ahlak budur diye insanlığı tek tip düşünce ve hayaller dünyasına indirgemeye çalışmaları canımı sıkıyor benim.

    Birde @Simon Adebisi

    Gülenin en çok kullandığı söylem hangisi ? Tam olarak neyin tanımı biliyormusun Liberal demokrasinin yani konjonktürün getirdiği ideolojiyi dillendiriyor.Kölelik neden 12 yüzyıl boyunca islamiyetin içinde yaşamış.Bunu araştır hani derlerya gerçeği bölümlere ayırıp incelemek dediğimiz şeyi yap.Köleliğin dindeki yerini araştır bu sayede dinin gelişimi ve anlayışı hakkında çok güzel sonuçlara varabilirsin.( aa dinde kölelik yokki diyorsan dinin hakkında hiçbir şey bilmiyorsun demektir )


    @_KARDELEN_ Elma ile armutu toplamamak lazım islamiyetde 1000 tane iyi şey olsun.Bir tane kötü şey inanmamak için yeterli.Sonuçta tamamen insan fıtratına ters olsa bu zamana kadar yaşamaz.İslamın inanç esaslarından birini inkar eden dinden çıkar.O yüzden el kaide için amanda aman onun yaptığı dinde yok diye kıçlarını yırtıyorlar.İşlerine gelince 70 ayrı mana çıkarılan ayetlerde açık olarak yazan Tevbe 28-29 gibi ayetleri bakara 190 ile yorumlayarak size saldırılmadan saldırmayın diyorlar.Bakara nerde tevbe süresi nerde gerçi tam olarak bir hiyerarşi olmadığı için bu durumlar normal zaten.Yani şu anda mantıksız olan insanların ters tepki vereceği şeyleri gündeme bile getirmiyorlar.Yoksa hadisde dediği gibi 'Bir kötülük gördüğünde elinle değiştir,değiştiremiyorsan dilinle değiştir...bunuda yapamazsan kalbinle buğzet...buda imanın en zayıf noktasıdır' Ee hadi ... yiyen varsa yapsın bunu .Ne diyecek bknz gülen örneğinde olduğu gibi biz devlet düzenine uyarız.Kuranda ne diyor peki Maide 44. ' allahın hükmü ile hükmetmeyen kafirdir' diyor.Eee neden diyemiyorlar bunu.Ebu zehrenin dediği gibi iki yoruma göre
    1.İslam hükümleri uygulanmayan
    2.Müslümanın can güvenliği olmayan yer
    Darül harpdır.Yani yalan söylemek riyakarlık yapmak caiz olur bu durumlardan biri gerçekleşirse

    O yüzden kendisi gibi düşünmeyeni (bknz.mürted)hayat hakkına gasp eden bir anlayışa sahip olan bir öğretiyi nasıl olurda kabul edersin.İçinde herşey mükemmel olabilir ama şeytan ayrıntıda gizli değilmidir ?

  • Ben: O zaman insan (human) olmazdık da kendimize başka bir isim takardık ya da o şartlarda beynimiz yerine bedenimiz gelişir ve isim takma durumunda olmazdık..ama bir başka canlı şu andaki dünyadaki insanların rolunde olur ve kendisini "agidik", biz normalde insan olması gereken canlıların o farklı şartlardaki beyinsiz haline ise "bugidik" ismini takarlardır..Bilemeyiz..

    Belki de o şartlarda gerçekten hörgüçlerimiz olurdu, ellerimiz ve ayaklarımız toynaklı olurdu ama vucudumuzun yan tarafında derimizin altına gizleyebildiğimiz ve istediğimiz da kullanabildiğimiz 2 farklı uzantımız el görevini yapardı.. bilemeyiz..hayal gücünüzü biraz zorlayın..düzenin dışında düşünün..

    Bilebiliriz...
    İnsan yardımcı gereçler duymadan ne soğukta ne sıcakta yaşabilir.
    Sizin örneğinize gelirsek; devenin çölde ihtiyacı olan şey susuzluğa dayanması için hörgüç ve kumda rahat ilerleyebilmesi için de gerekli ayak düzenidir.
    Evrimleşme sürecinde deve el monte etmek anlamsız ve gereksiz kaçar.
    Aynı şekilde köpekbalığına da bir el koymak gereksiz kaçar.
    Demek istediğim el insana verilen en büyük yetenektir.
    Maymunda da var ama insan gibi fonksiyonel değildir.
    Akıl ile de el becerisi doğru orantılıdır.

    Dolayısıyla iklim şartlarının değişmesi bizim vücud yapımızın değişmesi demek olur bu da aklımızı kullanmamıza engel olur.


    Ben: İnsan olmasa idi bozulmayacak bir düzen insan içindir demek biraz dünyanın düzenine hakaret değil mi ? Biliyorsun dünya üzerinde iki canlı var bulunduğu ortama uymak yerine ortamı kendisine uyduran..nedir bunlar..İnsanlar ve virusler..O zaman tanrı bizleri de virusler için mi yarattı..Yoksa asıl ibadet etmesi gereken virusler mi ??

    Amaç dünya düzeni değil insandır. O yüzden bir hakaret görmüyorum.
    Zaten başta da demiştim; dünya düzeni insanlık için diye...
    Öyle olsa virüsler de akıllı bir yapıya kavuşur ve dünya gündeminde onlar ön planda olurdu.
    Virüsler ile insanı karşılaştırmak pek de eşit durmuyor.

    Ben: Dionozoların tükenmesi gerekiyordu fazlaca idealist bir yaklaşım. Dünya üzerinde insanlara zarar veren ve/veya öldüren onlarca tür hayvan, böcek ve bitki var..Neden sadece dinozolar yok edildi diğerleri kalmadı..insanlar ile dinozorlar ayn anda yaşamazlardı demişsin ama binlerce yıl mamutlar ile beraber yaşadık ve hatta onları avladık, yedik ve derilerini kullandık..Aslında onların bizi yoketmeleri gerekmez miydi?

    Beyin gelişmesi fiziksel yapıya bağlıdır demişsin çok güzel tespit..Fiziksel olarak doğaya uyum sağlayamayacak kadar zayıf olan bir canlı türü olduk bugün..Ama bu fiziksel güç yerine beynimizi kullanmaya başlamamız ile alakalı..bir çok canlı beynini sadece bazı ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede geliştirmişler ama insan beynini kullandıkça bunun hayatını kolaylaştırdığını farketmiş ve bedensel olarak zayıflamış zayıfladıkça beynine daha çok ihtiyaç duymuş kullanıldıkça beyin gelişmiş..Bu döngü bizleri bugünkü insana getirdi..

    Mamutlar dinolar kadar yırtıcı ve insanlık için tehlikeli değildi.
    Ve ortada 60-70 tonluk tüketim canavarları da gezmiyordu.
    Tyrannosaurus gibi birşeyin ortalarda gezmesi pek de güvenli olmasa gerek insanlık için...
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Tyrannosaurus
    O yüzden dinoların ortadan kalkması gerekiyordu.
    Mamut filin daha büyüğü, t-rex gibi dinolara nazaran çok ağır ve hantal...
    Bir insanın t-rex avlayabileceğini düşünmek sapanla F16 düşürmeyi hayal etmeye benzer.


    Beynin kullanımı sonucu bedenin zayıfladığını belirtmişsin...
    Geçmişte insanoğlu avlanmak zorudaydı, sürekli hareket içindeydi.
    Bence akılını kullanmasıyla hareket kabiliyeti daha da artacak aksine fiziksel zayıflama olmayacaktı.
    Farzedelim ki dediğin doğru aklın kullanımı ile fiziksel zayıflama oldu.
    Bunun çok uzun bir süreyi kapsaması gerekiyordu, bu süreç içinde hareket etmesini engelleyici araç gereç yapması gerek...
    O zamanın araç-gereçlerine bakarsak mızrak ve balta tarzı şeyler görürüz ki bunlar da aksine fiziksel gücü arttırır.
    İnsanoğlu son birkaç yuzyıldır fizikten düşmeye başladı...

    Ben: Tatlı sulu meyveler üretmesi insanlar için değil..Burada ciddi bir yanılgı içerisindesiniz..Bu üreme yöntemidir..Rengaren çiçekler bizim resimlerimize sahne oluştursunlar diye yaratılmadılar çevredeki böcekleri çekecek şekilde evrimleştiler..Bu çiçekler renkleri veya kokuları ile bocekleri çekerler..çiçekteki erkek organdaki polen bu böcekler sayesinde başka çiçeklerdeki dişi organa taşınır..döllenmenin ardından meyve oluşur (her zamam meyve olmaz onu da açıklayacağım)..Meyve eğer ağacın dibine düşerse orada çmlense bile güneş alamaz..ve meyvenin yürüme şansı olmadığı için tek şansı taşınmasıdır..Bunun yolu ise bir hayvanın meyveyi yemesidir..meyveyi yiyen hayvan gider başka bir yerde dışkısını yapar sindirilmemiş tohumlar o dışkıda çimlenir ve güneş alırlarsa büyürler..ya da ağaç meyve vermez ama pıtırak oluşturur (çırçırın sert kısmı gibidir tüylere takılır kalır) bunun insana veya hayvana besinsel değeri yoktur..ama o ağacın dibinden geçen hayvana yapışan tohum hayvanın tüyleri ile dökülür çok farklı bir alanda ve orada uygun şartlar varsa çimlenir...
    burada insana hizmet amacı yoktur..soyunu devam ettirmenin en uygun yöntemini kendince evrimleştirme vardır..ve milynlarca belki de milyarlarca yıl sürmüş bir süreçtir.

    Ana amaç insana hizmeti...
    Aynı zamanda diğer özellikleri de bünyelerinde barındırıyordu.

    Ben: Lütfen yukarıdaki "virus" örneğimi tekrar oku..o zaman buradaki savının geçerliği olmadığını göreceksin.
    Ayrıca dünya sınırlı kaynakları olan bir alandır..hiçbirşey sonsuz değildir..yılanları nufus planlaması için koyduğunu düşünmek çok daha güçlü bir nufus planlaması aracı olacağı halde dinozorları neden yokettiği sorusunu akla getirmiyor mu ?? dünya üzerinde yılanlar yüzünden ölen insan sayısı açlık ve başka insanlar yüzünden ölen insan sayısının milyonlarda biri kadardır eminim..

    Virüsler de çevresine zarar veriyor ama insan kadar değil, insanlığın sistemi yok etme potansiyeli bile mevcuttur.
    Evet dinolar çok güçlü bir nüfus planlama aracıydı.
    İnsanlığın gelişimi tehdit edecek kadar!
  • Anlatmaya çalıştığım ben birine iyilik yaptığım zaman allah böyle istiyor diye yapmam onunda benim gibi insan olduğunu ben nasıl mutlu olacaksam (zaten karşılıklı pragmatik bir ilişki en özgeci halinde bile) onunda olacağını bilmek bana yeter.Aynı şekilde bir insanı neden öldürmemem gerektiği yada zarar vermemem gerektiği gibi.Akılla bakınız batı medeniyeti bulunan bir şeyde tanrının etkinliği insanlığa nasıl bir fayda sağlayabilir.(Bknz Din toplumların afyonudur, ama bu sanırım otokrasinin egemen olduğu totoliter rejimlerde geçerli olan bir gerçek)

    Bu şeye benziyor Allah çalışana verir. Diyelimki çalışan kazanır fazlalığa bir gerek varmı.Zaten onlarda kabul ediyorya ama tek farkla çalışmak müslüman sıfatıymış.Bu ne şimdi ????
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _KARDELEN_
    Peki kardeş bana söylermisin bizim yaşamamız nasıl neye göre olmalı?
    Tamam HAŞA ALLAH yok diyelim ne yapacağım?
    Bu kainat nasıl sahipsiz olabilir?Bana ALLAH dışında birini göster?Haşa bunun bir sahibi olmalı...



    Soru sorma sırası ben de..kafanı kullanıp kendi cümlelerinle cevap ver lütfen..yapabilirsen..

    kainata neden illa bir sahip lazım?
    Sen neden tapmaya ihtiyaç duyuyorsun ?
    Sen neden "sığınmaya ihtiyaç" duyuyorsun ?
    sen neden cennette ödüllendirilmeye, cehennemde cezalandırılmaktan korkmaya ihityaç duyuyorsun ?
    Kendi iiradenle insanlığın gereği olarak "iyi" olmayı beceremiyor musun da birisinin sana "kötü" olursan "yakarım haaa" demesine gerek duyuyorsun...
    Ya da birisi sana emretmeden kimseye yardım etmen gerekiğini anlayamıyor musun ??

    Temiz olman elini yüzünü yıkaman için illa birisini yönlendirmesi mi gerekiyor??

    Sosyal yaşama uyum sağlaman için illa bir güç tarafında CAMİYE GİT denmesi mi gerekiyor??

    Daha da önemlisi din allah ile kul arasındadır dendiği halde buna inanıyorsanız nasıl oluyor da bizlerin inanmayışımızı sorgulamaya cüret edebiliyorsunuz ??

    Biz inanmıyoruz o yüzden bizi kısıtlayan birşey yok biz zorlarız da misyonerlik de yaparız ama siz madem o kadar imanlısınız allahınızın sözünden nasıl çıkıp bize müdahale edebiliyorsunuz ??

    CEVAPLARINI SORULARLA değil CÜMLELERLE VEREBİLMEN DİLEĞİ İLE..
  • Ben: O zaman insan (human) olmazdık da kendimize başka bir isim takardık ya da o şartlarda beynimiz yerine bedenimiz gelişir ve isim takma durumunda olmazdık..ama bir başka canlı şu andaki dünyadaki insanların rolunde olur ve kendisini "agidik", biz normalde insan olması gereken canlıların o farklı şartlardaki beyinsiz haline ise "bugidik" ismini takarlardır..Bilemeyiz..

    Belki de o şartlarda gerçekten hörgüçlerimiz olurdu, ellerimiz ve ayaklarımız toynaklı olurdu ama vucudumuzun yan tarafında derimizin altına gizleyebildiğimiz ve istediğimiz da kullanabildiğimiz 2 farklı uzantımız el görevini yapardı.. bilemeyiz..hayal gücünüzü biraz zorlayın..düzenin dışında düşünün..

    Bilebiliriz...
    İnsan yardımcı gereçler duymadan ne soğukta ne sıcakta yaşabilir.
    Sizin örneğinize gelirsek; devenin çölde ihtiyacı olan şey susuzluğa dayanması için hörgüç ve kumda rahat ilerleyebilmesi için de gerekli ayak düzenidir.
    Evrimleşme sürecinde deve el monte etmek anlamsız ve gereksiz kaçar.
    Aynı şekilde köpekbalığına da bir el koymak gereksiz kaçar.
    Demek istediğim el insana verilen en büyük yetenektir.
    Maymunda da var ama insan gibi fonksiyonel değildir.
    Akıl ile de el becerisi doğru orantılıdır
    Dolayısıyla iklim şartlarının değişmesi bizim vücud yapımızın değişmesi demek olur bu da aklımızı kullanmamıza engel olur..



    Dedim ya o zaman aklını kullanabilen bir başka canlı "agidik" bizler de "buidik" olurduk..

    Ben: İnsan olmasa idi bozulmayacak bir düzen insan içindir demek biraz dünyanın düzenine hakaret değil mi ? Biliyorsun dünya üzerinde iki canlı var bulunduğu ortama uymak yerine ortamı kendisine uyduran..nedir bunlar..İnsanlar ve virusler..O zaman tanrı bizleri de virusler için mi yarattı..Yoksa asıl ibadet etmesi gereken virusler mi ??

    Amaç dünya düzeni değil insandır. O yüzden bir hakaret görmüyorum.
    Zaten başta da demiştim; dünya düzeni insanlık için diye...
    Öyle olsa virüsler de akıllı bir yapıya kavuşur ve dünya gündeminde onlar ön planda olurdu.
    Virüsler ile insanı karşılaştırmak pek de eşit durmuyor.


    Her an insanlığın sonunu getirecek güçte bir virusun ortaya çıkması olası bir gerçekken ve insanlar yıllardır tanıdıkları HIV'ye çözüm bulamamışlarken ben ce viruslere haksızlık ediyorsunuz..Elbette tek hücreli bile sayılmayan viruslerin akılları yoktur (MU ACABA?)


    Ben: Dionozoların tükenmesi gerekiyordu fazlaca idealist bir yaklaşım. Dünya üzerinde insanlara zarar veren ve/veya öldüren onlarca tür hayvan, böcek ve bitki var..Neden sadece dinozolar yok edildi diğerleri kalmadı..insanlar ile dinozorlar ayn anda yaşamazlardı demişsin ama binlerce yıl mamutlar ile beraber yaşadık ve hatta onları avladık, yedik ve derilerini kullandık..Aslında onların bizi yoketmeleri gerekmez miydi?

    Beyin gelişmesi fiziksel yapıya bağlıdır demişsin çok güzel tespit..Fiziksel olarak doğaya uyum sağlayamayacak kadar zayıf olan bir canlı türü olduk bugün..Ama bu fiziksel güç yerine beynimizi kullanmaya başlamamız ile alakalı..bir çok canlı beynini sadece bazı ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede geliştirmişler ama insan beynini kullandıkça bunun hayatını kolaylaştırdığını farketmiş ve bedensel olarak zayıflamış zayıfladıkça beynine daha çok ihtiyaç duymuş kullanıldıkça beyin gelişmiş..Bu döngü bizleri bugünkü insana getirdi..

    Mamutlar dinolar kadar yırtıcı ve insanlık için tehlikeli değildi.
    Ve ortada 60-70 tonluk tüketim canavarları da gezmiyordu.
    Tyrannosaurus gibi birşeyin ortalarda gezmesi pek de güvenli olmasa gerek insanlık için...
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Tyrannosaurus
    O yüzden dinoların ortadan kalkması gerekiyordu.
    Mamut filin daha büyüğü, t-rex gibi dinolara nazaran çok ağır ve hantal...
    Bir insanın t-rex avlayabileceğini düşünmek sapanla F16 düşürmeyi hayal etmeye benzer.



    Güzel bir benzetme ama yokolmalarının bir amacı olması gerekliliği konusunda tatmin edici bir cevap değil

    Beynin kullanımı sonucu bedenin zayıfladığını belirtmişsin...
    Geçmişte insanoğlu avlanmak zorudaydı, sürekli hareket içindeydi.
    Bence akılını kullanmasıyla hareket kabiliyeti daha da artacak aksine fiziksel zayıflama olmayacaktı.
    Farzedelim ki dediğin doğru aklın kullanımı ile fiziksel zayıflama oldu.
    Bunun çok uzun bir süreyi kapsaması gerekiyordu, bu süreç içinde hareket etmesini engelleyici araç gereç yapması gerek...
    O zamanın araç-gereçlerine bakarsak mızrak ve balta tarzı şeyler görürüz ki bunlar da aksine fiziksel gücü arttırır.
    İnsanoğlu son birkaç yuzyıldır fizikten düşmeye başladı...




    Yanılıyorsun sevgili arkadaşım..İnsan o ok, yay ve mızrakla çok hızla koşma gerekliliğinden ve dolayısı ile 4 ayaklı moddan kurtuldu bu da fiziksel zayıflıklarımızın en önemlilerinden birisidir..


    Ben: Tatlı sulu meyveler üretmesi insanlar için değil..Burada ciddi bir yanılgı içerisindesiniz..Bu üreme yöntemidir..Rengaren çiçekler bizim resimlerimize sahne oluştursunlar diye yaratılmadılar çevredeki böcekleri çekecek şekilde evrimleştiler..Bu çiçekler renkleri veya kokuları ile bocekleri çekerler..çiçekteki erkek organdaki polen bu böcekler sayesinde başka çiçeklerdeki dişi organa taşınır..döllenmenin ardından meyve oluşur (her zamam meyve olmaz onu da açıklayacağım)..Meyve eğer ağacın dibine düşerse orada çmlense bile güneş alamaz..ve meyvenin yürüme şansı olmadığı için tek şansı taşınmasıdır..Bunun yolu ise bir hayvanın meyveyi yemesidir..meyveyi yiyen hayvan gider başka bir yerde dışkısını yapar sindirilmemiş tohumlar o dışkıda çimlenir ve güneş alırlarsa büyürler..ya da ağaç meyve vermez ama pıtırak oluşturur (çırçırın sert kısmı gibidir tüylere takılır kalır) bunun insana veya hayvana besinsel değeri yoktur..ama o ağacın dibinden geçen hayvana yapışan tohum hayvanın tüyleri ile dökülür çok farklı bir alanda ve orada uygun şartlar varsa çimlenir...
    burada insana hizmet amacı yoktur..soyunu devam ettirmenin en uygun yöntemini kendince evrimleştirme vardır..ve milynlarca belki de milyarlarca yıl sürmüş bir süreçtir.

    Ana amaç insana hizmeti...
    Aynı zamanda diğer özellikleri de bünyelerinde barındırıyordu.


    Burada anlaşmamıza imkan yok gibi görünüyor..İnsanların meyveleri yiyebilmeleri SONUÇtur amaç değildir.

    Ben: Lütfen yukarıdaki "virus" örneğimi tekrar oku..o zaman buradaki savının geçerliği olmadığını göreceksin.
    Ayrıca dünya sınırlı kaynakları olan bir alandır..hiçbirşey sonsuz değildir..yılanları nufus planlaması için koyduğunu düşünmek çok daha güçlü bir nufus planlaması aracı olacağı halde dinozorları neden yokettiği sorusunu akla getirmiyor mu ?? dünya üzerinde yılanlar yüzünden ölen insan sayısı açlık ve başka insanlar yüzünden ölen insan sayısının milyonlarda biri kadardır eminim..

    Virüsler de çevresine zarar veriyor ama insan kadar değil, insanlığın sistemi yok etme potansiyeli bile mevcuttur.
    Evet dinolar çok güçlü bir nüfus planlama aracıydı.
    İnsanlığın gelişimi tehdit edecek kadar!


    Bak sana bir tablo çizeyim insanlar mı yok ediyor dünyayı yoksa virusler mi insanlara dünyayı yokettirecek bunu birlikte anlayalım..
    Bundan birkaç yıl önce kuş gribi virusu yüzünden önce insanlar öldü sonra hastalığın sebebi belirlendi ve çok ciddi sayılarda kuşlar itlaf edildi. Bazı ülkelerde sadece evcil ve besleenn kuşlar değil yabanıl kuşlar da katledildi...Çok değil bir iki sene sonra keneler ile yayılan başka bir hastalık ortaya çıktı..yaygın inanışa göre sebep keneleri yiyen kuşların sayısındaki ciddi azalış..buraya kadar yaşananlar..bundan sonrası için biraz hayal gücü..bizler bu keneleri yoketmek için ilaçlı veya biyolojik (kene yiyen hayvan veya başka böcekler) mücadeleye girdik..Keneler yok oldu ama doğada az da olsa bu kenelere bağımlı olan bir cins kuş da onlarla beraber yok oldu..Ve bu toplu yokoluşdan ortaya çıkan kuş mezarında bir başka cins virus evrimleşti..(ki viruslerin evrimleştiği ispat edilmiş bir gerçektir her sene farklı ir griple karşılaşmamız, gittikçe daha büyük dozda antibiyotiklere ihtiyac duymamız bunun gözle görülen kanıtıdır) bu yeni virus ise insanlara doğrudan zarar vermiyor ama çevredeki bitki örtüsünü yok ediyor..bitkiler yok olunca otla beslenen hayvanlar yok oluyor..Bunun üzerine etcil hayvanlar öncelikle afrika gibi alanlarda insan nufusunu tehdit ediyor ayrıca toplu otçul hayvan ölümleri ve toprakta yoğğunlaşan bakteriler su ve hava yolu ile insanlar üzerinde toplu yokoluşlara sebebp oluyor..

    Bakın insan oğlunun teknolojiyi hiç devreye sokmadığı bir durumda bile viruslerin insanlığın ve hatta dünaynın sonnunu getirmesi ile ilgili bir senaryo..
    mümkün mü ?? sizce "allah buna izin vermez"...bence "oldukça mümkün"...

    Demekki neymiş aslında dünya virusler için yaratılmış.. (vay be yeni bir dini akım başlatsam acaba murid bulabilir miyim??)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EngineerInDefenceInd -- 21 Ağustos 2008; 14:18:03 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: EngineerInDefenceInd


    quote:

    Orjinalden alıntı: _KARDELEN_
    Peki kardeş bana söylermisin bizim yaşamamız nasıl neye göre olmalı?
    Tamam HAŞA ALLAH yok diyelim ne yapacağım?
    Bu kainat nasıl sahipsiz olabilir?Bana ALLAH dışında birini göster?Haşa bunun bir sahibi olmalı...



    Soru sorma sırası ben de..kafanı kullanıp kendi cümlelerinle cevap ver lütfen..yapabilirsen..

    kainata neden illa bir sahip lazım?
    Sen neden tapmaya ihtiyaç duyuyorsun ?
    Sen neden "sığınmaya ihtiyaç" duyuyorsun ?
    sen neden cennette ödüllendirilmeye, cehennemde cezalandırılmaktan korkmaya ihityaç duyuyorsun ?
    Kendi iiradenle insanlığın gereği olarak "iyi" olmayı beceremiyor musun da birisinin sana "kötü" olursan "yakarım haaa" demesine gerek duyuyorsun...
    Ya da birisi sana emretmeden kimseye yardım etmen gerekiğini anlayamıyor musun ??

    Temiz olman elini yüzünü yıkaman için illa birisini yönlendirmesi mi gerekiyor??

    Sosyal yaşama uyum sağlaman için illa bir güç tarafında CAMİYE GİT denmesi mi gerekiyor??

    Daha da önemlisi din allah ile kul arasındadır dendiği halde buna inanıyorsanız nasıl oluyor da bizlerin inanmayışımızı sorgulamaya cüret edebiliyorsunuz ??

    Biz inanmıyoruz o yüzden bizi kısıtlayan birşey yok biz zorlarız da misyonerlik de yaparız ama siz madem o kadar imanlısınız allahınızın sözünden nasıl çıkıp bize müdahale edebiliyorsunuz ??

    CEVAPLARINI SORULARLA değil CÜMLELERLE VEREBİLMEN DİLEĞİ İLE..



    kainata neden illa bir sahip lazım? : Kainata bir sahip aramamızın nedeni kendiliğinden,tesadüfen olmadığına kendimizi inandırmak içindir.

    Sen neden tapmaya ihtiyaç duyuyorsun ? : İlk insandan günümüze insanlar çeşitli şeylere tapma isteği duymuştur.Bu insanın zaaflarından ve zayıflığından dolayı gerçekleşen bir olgudur.Gücümüzün yetmeyeceği olaylar ve durumlarda insan ırkının kendinden büyük gördüğü bir tanrıya,cisme tapması yüzyıllar boyunca karşılaşılmıtır.Sadece Islam 'da yer almamaktadır.

    Kendi iiradenle insanlığın gereği olarak "iyi" olmayı beceremiyor musun da birisinin sana "kötü" olursan "yakarım haaa" demesine gerek duyuyorsun...:

    İyi olmanın tarifini hangimiz yapabiliriz.İyilik göreceli bir kavram değilmidir?İnsanların adet,görgü,hukuk insan aklından çıkma kuramlar değilmidir.Bu insanlara nasıl güvenebiliriz.?Bunları yapanlar kusursuzlarmıydı?İnsanlar kendi menfaatleri için kendilerine özgü bir takım kabullenmeler yapmakta değilllermidir? Kısacası insan elinden çıkma hiç bir kuram ,hiç bir kural ilahi mertebeye yaslanmış kuralla kıyaslanamamaktadır.Çünkü ilahi kurallara ya inanırsın ve yada uymaz bildiğin gibi devam edersin.


    Ya da birisi sana emretmeden kimseye yardım etmen gerekiğini anlayamıyor musun ??

    Temiz olman elini yüzünü yıkaman için illa birisini yönlendirmesi mi gerekiyor??

    Sosyal yaşama uyum sağlaman için illa bir güç tarafında CAMİYE GİT denmesi mi gerekiyor??


    Birisinin mi demesi gerekiyor sorlarına cevap olark bu soyledıklerin öğütlerden ibadettir.Bir babanın oğluna yaptığı ne kadar normal karşılıyorsan ,bir yaratanın yarattığına yaptığı öğüt ve tavsiyeleri de normal karşılamak gerekiyor.(yukardaki cümleler farzlardan değil sünnetlerddendir)


    Daha da önemlisi din allah ile kul arasındadır dendiği halde buna inanıyorsanız nasıl oluyor da bizlerin inanmayışımızı sorgulamaya cüret edebiliyorsunuz ??

    Biz inanmıyoruz o yüzden bizi kısıtlayan birşey yok biz zorlarız da misyonerlik de yaparız ama siz madem o kadar imanlısınız allahınızın sözünden nasıl çıkıp bize müdahale edebiliyorsunuz ??


    Bu konu hakkında karşı tarafın dinini sorgulayanın terbiyesizliğine vermelisin.Kimse nin kimseden üstünlüğü ,karışma hakkı yoktur.

    Bu soruna ancak cevap bu olabilir .Tamamen haklısın.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: EngineerInDefenceInd


    quote:

    Orjinalden alıntı: _KARDELEN_
    Peki kardeş bana söylermisin bizim yaşamamız nasıl neye göre olmalı?
    Tamam HAŞA ALLAH yok diyelim ne yapacağım?
    Bu kainat nasıl sahipsiz olabilir?Bana ALLAH dışında birini göster?Haşa bunun bir sahibi olmalı...



    Soru sorma sırası ben de..kafanı kullanıp kendi cümlelerinle cevap ver lütfen..yapabilirsen..




    quote:

    Orjinalden alıntı: EngineerInDefenceInd

    Kendi adıma şu andan itibaren ALINTILAR (özellikle kurandan) ile şişirilmiş , manasız ve sürekli tekrarlanan sorular içeren ve alaycı ifadeler ile süslenmiş mesajları "GEREKSİZ", o mesajları yollayanları "kendileri cümle kuramayan, bilgi birikimleri tükendiğinde karşılarındakinin kişiliğine sataşarak sıkıştığı köşeden kurtulmaya çalışan, bilgisiz ama fikir sahibi" insanlar olarak değerlendirip kendimi tutabildiğim ölçüde cevap vermemeye çalışacağım..




    yanlış anlama burda amacım seni kötü gösterip, fikirlerine saygısızlık yapılmasını istemek falan değil..asla.

    ama bi yorumunla bi yorumun birbirini tutmayınca artık kendimi tutamadım kusura bakma..
  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.