Şimdi Ara

ELEKTRİKLİ BİSİKLET - MERAK EDİLENLER...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
1.988
Cevap
72
Favori
754.278
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar...

    Baktım ki bu elektrikli scooterlarla ilgili baya bi soru var.

    Böyle bir konu açıp, kararsız kalan arkadaşlara yardımcı olmak istedim.

    ..................................................................................................................................................

    Ben geçen sene yazın aldım, bu yaz sattım. Tam bir sene kullandığım "biselect" elektrikli scooterle ilgili izlenimlerim, deneyimlerim, tavsiyelerim.....

    İlk aldığınızda aküsünü full şarj yapıyorsunuz ve bu dolu batarya ile 50-60 km civarı yol katediyorsunuz...

    Ortalama 3000-4000 km civarı bi yol yaptığınız zaman akünün ömrü azalıyor ve tam performansını sergileyemiyor. Tam dolu şarj ile ortalama 20-30 km yapıyorsunuz....

    Ortalama 7000-8000 km civarı bi yol yaptığınızda akünün ömrü daha da azalıyor ve tam dolu şarj ile maxiumum 8-10 km yapabiliyor anca.

    Ne Yapmak lazım? Yeni akü almak lazım. En son sorduğumda (4 ay önce) yeni akü 300 YTL idi. (ŞU ANKİ GÜNCEL AKÜ FİYATI 380 /400 TL CİVARI) (14/07/2010)

    Servisinde mevcut. Elektro marketler de de bulabilirsiniz.

    Elektronikçilerde daha ucuza da akü var ama performansı daha düşük olacaktır...

    İstenirse ayrıca ikinci bir akü bağlanıp, araya anahtar koyularak yedek şarj konulabilir. Böylelikle 50 yerine 100 km yaparsınız.

    .......................................................................................................................

    Yaklaşık 1000 km ye gelince arka stop lambasının ampülü patladı ve hiçbir benzinli motorun ampülünü uyduramadık.değişik birşey yapmış elin oğlu.. Mecburen servisinden yenisini ( orjinalini) aldık (10 ytl + kdv)

    Yaklaşık 3000 km ye gelince arka fren balatası eskidi. (35 YTL + KDV)

    Yaklaşık 4000 km ye gelince arka lastik bitti. (30 YTL)

    Yine 4000 km civarında ön maşa (çatal) dibinden kırıldı. (35 YTL + KDV)

    Yaklaşık 5000 km ye gelince kontak yuvası parçalandı. Tek kontak yuvası satılmıyor.

    (kontak yuvası + oturak açma kilidi + akü kilidi ) üçü bir arada satılıyor. 20 YTL + KDV (hayret bu üçlü grup nasılda bu kadar ucuz olabilir diye şaşırmıştım ama bunu ucuz yapmışlar nedense)

    5000 km civarında orta ayaklık kırıldı. (yenisini almadım, yan ayaklıkla idare ettim. Fiyatıda muhtemelen 35 YTL + KDV dir.)

    Bir ara birader ayaklıktan düşürmüş. Ön göğüs çatlamış.. Yenisini sordum 35 YTL + KDV dediler. Almadım

    Yani elinizi attığınız parça için en az 35 YTL + KDV yi gözden çıkarın

    6000-7000 km ye gelince sağında solundaki ufak tefek civataların tırnakları kırılmaya başladı ( yani artık dökülmeye başladı )

    Kimlerin almasını tavsiye ederim???

    Bİr kere kullanacağınız alan rampa, engebeli, bozuk satıh, stablize yol olmamalı.

    Bu makine tamamen düz yol için tasarlanıp, narin kullanım için imal edilmiş. Zora hiç gelmiyor.

    Evinizle işinizin arası misal veriyorum 10-15 km...

    Akşam koyacan şarja.... Sabaha kadar dolacak (ortalama 5 saatte doluyor)

    Sabah binecen işine gidicen. Kilitleyecen, akşama kadar yatacak makine. Akşam binecen eve gelicen. Koyacan tekrar şarja. Sabah kadar duracak...

    Bu şekilde kullanırım, bu kriterler bana uyuyor diyorsanız... hiç vakit kaybetmeyin, alın derim....
    Dolmuş parasından kendi kendini amorti eder ve hor bile kullanmış olsanız, en kötü ihtimalle bu şekilde Bbir sene kullanırsınız. Ondan sonra bırakın satmayı, kaldırıp çöpe bile atsanız zarar etmezsiniz

    Kimlerin almamasını tavsiye ederim???

    Bir kere kullanacağınız alan rampa ise, engebeli ise, bozuk satıh ise, stablize yol ise hiç almayın.

    İş için kullanacak olanlar da almasın arkadaşlar....

    Mesela iş icabı ortasında malzeme, yük vs .... taşıyacaksanız, hiç başınızı ağrıtmayın, 50 cc lik bir honda today veya 90 cc lik TVS scooty pep + (alın binin babalar gibi. İkisininde vergisi yok.

    ( TVS hindistan malıdır, çok sağlam motordur. Kesinlikle çin malı değildir. Kendim kullanıyorum. 2005 de aldım 3 yıl oldu, dördüncü seneye girecek. 30.000 km ye geldi daha yeni ce hafiften şıkırdama başladı motordan.)

    Dediğim gibi iş icabı kullanacak olanlar almasın arkadaşlar.

    Tamirciymiş, tüpçüymüş, sucuymuş, kırtasiyeymiş, kuryeymiş, kasapmış... vs bu makine yük taşımak için hiç de uygun değil kesinlikle.

    Yük taşımaya uygun olmadığı gibi ,sürekli kullanım içinde uygun değil. Yani şarjı doldurup hiç durmadan kısa aralıklarla durarak 50 km yapıp şarjı bitirip, tekrar doldurup (yada yedek batarya ile ) yola devam edip sürekli kullanırsanız da çabucak dökülür.

    İşçilik namına hiçbirşey yok. Malzeme kalitesi de ortada

    Çok kibar, çok narin kullanmak gerekiyor.

    Rampa yukarı çekmez. Düz yolda fena sayılmaz. İlk kalkışı çok zayıf ama kalktıktan sonra yavaş yavaş toparlıyor kendini.

    Çok ufak rampaları çıkabilir ama motorun çok zorlandığını gayet rahat hissedersiniz. Motoru ne kadar zorlarsanız, hem akünün hemde motorun ömrü zayıflar.

    İlk çıkanları için ( 250 KW ve altı) plaka ve ehliyet istemiyorlardı. Şimdi yeni çıkan bazı modeller (250 KW dan yukarı olanlar) için plaka zorunlu. Ama ehliyet istemiyorlar diye duydum.

    İlerleyen zamanlarda ne olur bilemem. Belki ehliyet de isteyebilirler yada onun için ayrı bir ehliyet sınıfı çıkarabilirler. Burası Türkiye

    Bu konu ile başka merak ettiğiniz varsa sorabilirsiniz.

    quote:

    21 Nİsan 2011 edit:

    Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan yönetmelikle elektrikli bisiklet sürücülerine ehliyet ve kask zorunluluğu getirildi. 81 il emniyet müdürlüklerine gönderilen yönetmelikte ehliyetsiz yakalanan elektrikli bisiklet sürücülerine ceza kesilmesi istendi.


    Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 15 Nisan günü yayınladığı yönetmelikte, "Hızı 25 km/saat üzeri ve gücü 250 W üzeri elektrikli bisikletler ile hızı 25 km/saat altı ve gücü 25 W altı elektrikli bisiklet sürücülerinin 'A1' sürücü belgesi sahibi olmaları, koruyucu başlık takmaları zorunlu olup, 'A1' sürücü belgesi bulunmadan bu tür araçları kullananların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 36. maddesinde, 'Motorlu araçların, sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesi yasaktır' hükmü doğrultusunda cezai işlem yapılacaktır. Koruyucu başlık takmayanların ise 78. maddeye göre cezai işlem uygulanacak" dendi.

    81 İL EMNİYET MÜDÜRLÜKLERİNE GÖNDERİLDİ

    Yönetmelikte ayrıca 15 yaş üstü elektrik bisiklet sürücülerinin A1 sürücü belgesi alma zorunlu olduğu belirtildi. 15 yaşından küçük çocukların bu araçları karayollarında kullanması halinde 5326 sayılı kabahatler kanununa göre işlem yapılacağı açıklandı. Emniyet yetkilileri ehliyeti olmayan elektrikli bisiklet sürücülerini ehliyet alıncaya kadar bu tür araçların kullanmaması konusunda uyarıda bulundu.

    Kaynak:http://www.haberturk.com/yasam/haber/622892-bisiklet-suruculerine-zorunlu-ehliyet


    Konuyu ilk açtığımda son cümle olarak, "İlerleyen zamanlarda ne olur bilemem. Belki ehliyet de isteyebilirler yada onun için ayrı bir ehliyet sınıfı çıkarabilirler. Burası Türkiye " demiştim. Bu da oldu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dainesee -- 21 Nisan 2011; 9:14:18 >



    davut71 bu mesajı paylaştı




  • Kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

    Elektrikli bisikletimin, 55km/h olan son hızını arttırabilirmiyim diye araştırma yaptım. Şunu öğrendim ki, elektrikli bisikletlerde bir hız kilit fişi oluyormuş. Bu jak, iki kabloyu birbirine bağlıyor, bu durumda bisiklet fazla hız yapmıyormuş. Bu bağlantı kesildiğinde ise bisiklet daha fazla hız yapmaya başlıyormuş. Kimi modellerde bu bağlantı direksiyonda, kimi modellerde koltuğun altında, kimi modellerde ise sadece elektronik beynin yanında oluyormuş. Benim bisikletimde ne direksiyonda, ne de koltuğun altında böyle bir kablo ve jak yoktu. Demek beyinden çıkan kablo demetinin içinde diye düşündüm ve bisikletimin elektronik beyninin olduğu kısmı bulup açtım. Resimler aşağıda.












    Yukarıdaki resimlerde görüldüğü üzre, hız kilidi fişi, sadece bir damar kabloyu birbirine bağlayan fiş. (Zaten bir damarı birbirine bağlayan fiş sadece bir tane var, diğer tüm fişler iki veya daha fazla damarlı kabloları birbirine bağlayan fişler.)
    Birinci resimdeki durum, bisikletin hız yapmadığı, ikinci resimdeki durum ise bisikletin biraz daha hızlı gittiği durum. Yani bu tek kabloyu ikiye ayıran fişi çıkardığımızda bisikletimiz az da olda daha hızlı gidecektir.

    Yukarıdaki resimler, bizzat kendi elektrikli bisikletimden çektiğim resimler. Ama yazık ki bu kısmı açtığımda bu malum fişin zaten çekik olduğunu gördüm. Yani bu fiş çekik olduğu halede benim bisikletimin yapabildiği son hız 55km/h imiş. birde bu fişi takarak ne kadar hız yaptığını denedim bisikletim 45km/h i geçmedi. Biraz hayal kırıklığına uğdadım açıkçası. :) Ama belki ileride elektronik beyin değiştirilerek daha fazla hız yapabilmek mümkün olabilir. Tabiki bunun için bisikletimin motorunun da ne kadar bir potansiyeli varmış onu da bilmem gerekiyor. Ama nasıl öğreneceğimi bilmiyorum. Neyse. Araştırmaya devam edeceğim inşallah. Bir şeyler öğrendikçe de burada paylaşmaya devam edeceğim inşallah.
    Kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

    Elektrikli bisikletimi satın aldığım bayi, ilk şarj etme süresinin 12 saat olması gerektiğini, daha sonraki şarj süresinin ise adaptördeki yeşil ışığın yanmasıyla sona ermesi gerektiğini söylemişti. Bu arada 15-20 saat gibi uzun süre bisikletimi şarjdan çıkarmazsam akülerin şişeceğini ve bunun kullanıcı hatası olacağını ve garanti kapsamına da girmeyeceğini söyledi. Ben de dediğini yaptım ve ilk şarj ettiğimde 12 saat şarjda tuttum. Sonraki şarj
    sürelerinde, adaptördeki ışığın kırmızıdan yeşile dönmesini gözettim. Şimdiye kadar taşıtımı 5-6 kez şarj etmişimdir ve kırmızı ışığın yeşile dönmesi, yani şarj süresi yaklaşık 10 saat sürüyor.

    Elektrikli bisikletimi şarj ederken ne kadar elektrik enerjisi harcadığını da test ettim. Ben de prize takılan bir watt metre var. Watt metreyi duvardaki prize taktım, adaptörün fişini ise watt metre nin üzerindeki prize taktım. Adaptörün ortalama 217 watt güç harcadığını gördüm. (ilk taktığımda 203 watt çekerken 5 saat sonra 236 watt güç çekiyordu. ) Aradan 9,5 saat geçtikten sonra adaptörün çektiği gücün 100 watt a düşmüş olduğunu gördüm ve bu değer git gide azalıyordu. En son adaptörün yeşil ışığının yandığında çekilen gücün 10 watt olduğunu gördüm. Buradan şu kanaat bende oluştu. Elektronik beyin, aküler şarj olduktan sonra gücü muhtemelen kesiyor. Ama bundan kesinlikle emin de değilim... Sonuç olarak watt metre toplam çekilen güç olarak 2,17 Kw/h güç okudu. Elektriğin 1kw/h ücreti vergiler hariç 28 kuruş imiş. Vergiler ve TRT payı gibi bindirmeler dahil 42 kuruş oluyormuş. Yani 0,42 x 2.17 = 0.91 hesabına göre benim 3000watt gücündeki elektrikli bisikletimin şehir içinde ortala 45km yol kat etme maliyeti 0,91 TL.
  • paylaşım için saol
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilelebet

    quote:

    Orijinalden alıntı: ilelebet

    Ben yaklaşık 1 ay önce Yuki YK-18 Carry 3000 modelini aldım. Bu elektrikli bisikleti alamadan önce biraz araştırma yaptım ama çok doyurucu bilgiler bulamadım. Ben de Yuki nin elektrikli bisikletlet çeşidinin çokluğu ve servis ağının genişliği sebebiyle yuki markasını tercih ettim. Yuki den alacağım elektrikli bisikleti seçerken ise öncelikle özellik yüksekliği ilk kıstasım oldu. Yuki nin en performanslısı 3500 Watt gücünde. Fakat 3500 watt olan bir tek model var, onun da fiyatı oldukça yüksek. 3000 watt olanlarda ise model çeşidi çok. Ben de yk-18 kısmında 18 rakamının diğer model rakamlarından daha büyük olmasının, daha yeni bir tasarım ve eski tasarımlardaki eksik ve kusurların giderilmiş olabileceği bir model olmuş olacağını düşünerek bu modeli tercih ettim. Ayrıca benim kullanmayı düşündüğüm şekle uygun bir şekli vardı. Bir de akülerinin bulunduğu kısım dikkatimi çekti. Diğer hemen tüm yuki modellerinde aküler gayet aşağıda konumlandırılmışken yk-18 modelinde yukarıda konumlandırılmıştı. Bizim buralarda yollar taş döşeli ve çok engebeli olduğu için, bisikletin altının darbe alması durumunda akülerinin hasar görmeyeceğinden eminim.

    Elektrikli bisikletimle ilgili tecrübelerime gelince; beni en çok menmun eden tarafı, yokuş çıkmadaki performansı oldu. Aldıktan hemen sonra ilk önce yokuşlarda denedim. Bizim buralarda gerçekten çok dik yokuşlar var ve bildiğim en dik olanlarında test ettim. Çıkamadığı hiç bir yokuş olmadı. İnanın bizim buralarda 100 lük, 125 lik schooter ların çıkamadığı dik yokuşlar var ve benim bisikletim hepsine çıkabiliyor. (Bu arada ben 98 kiloyum.) Düz yolda giderken tek kişi veya iki kişi binmiş olmanız pek farketmiyor. Her iki durumda da performans hemen hemen aynı. Aşırı dik olmayan yokuşları iki kişi çok rahat çıkabiliyor.

    Bisikletin üç adet sürüş mod düğmesi var. L(yeşi ışıklı), M(sarı ışıklı) ve H(kırmızı ışıklı). Yuki nin web sitesine ve bisikletin kitapçığına göre bu modlardan yeşil ışıklı olanı yüksek tork içinmiş ve bu modda yokuş çıkarmış. Sarı ışıklı mod ise pil tasarruf moduymuş ve bu modda uzun mesafe gidermiş. Kırmızı ışıklı mod ise yüksek hız moduymuş. Mış lı konuşmamdan anlamışsınızdır ki söylenen ile gerçek arasında pek bir alaka yok. Yokuşu her üç modda da aynı performansta çıkıyor. Zaten elektrik motorları her devirde maksimum tork üretebildiği için bunun böyle olması gerekirdi. Bu üç modun tek farkı, elektronik beyinin bu üç mod da izin verdiği maksimum hızın farkı. yeşilde max. 35km/h, sarıda max. 45km/h kırmızıda ise max. 55km/h hız yapıyor. Mesela yokuş aşağı kırmızı modda son gazı versem, yine de bisiklet 60 ı geçmiyor. Ama gazı bıraktığımda serbes akış ile hızlandıkça hızlanıyor. Yani hız sınırlayıcı yokuş aşağı giderken bile iyi çalışıyor. :)

    Bir tam dolum şarz ile gidebildiği mesafeye gelince; bir tam dolum şarz ile 40-50 km arası yol katediyor. Sürekli yokuşlara vurup test ettiğim zamanda dahi kat ettiği mesafe 40 km nin altına düşmedi. (41 km gitti.) Ama sadece düz yolda kullandığım ve ani gaz vermemeye dikkat ettiğim zamanda bile kat ettiği mesafe 50 km yi bulmadı. (48 km gitti.) Bisikletim, tam dolumlu şarzdan sonra ilk 30 - 35 km lik mesafede hiç bir performans kaybı yaşamıyor. Son 10 km de ise performansı git gide düşmeye başlıyor. Ve bir noktadan sonra son gazı verince elektrik kesiyor. Fakat bu durumda dahi yarım gaz vererek eve kadar gelebiliyorum. Sürüş mesafesini nasıl uzatabilirim konusunda araştırma yapıyorum şu aralar.

    Şimdilik bu kadar. Bu mesaj zaten yeterince uzun oldu. Daha da uzun olsa insanlar okumaya erinecekler. :) Sonraki mesajlarımda tecrübelerimi paylaşmaya devam edeceğim inşallah...

    Kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

    Elektrikli bisikletimi satın aldığım bayi, ilk şarj etme süresinin 12 saat olması gerektiğini, daha sonraki şarj süresinin ise adaptördeki yeşil ışığın yanmasıyla sona ermesi gerektiğini söylemişti. Bu arada 15-20 saat gibi uzun süre bisikletimi şarjdan çıkarmazsam akülerin şişeceğini ve bunun kullanıcı hatası olacağını ve garanti kapsamına da girmeyeceğini söyledi. Ben de dediğini yaptım ve ilk şarj ettiğimde 12 saat şarjda tuttum. Sonraki şarj
    sürelerinde, adaptördeki ışığın kırmızıdan yeşile dönmesini gözettim. Şimdiye kadar taşıtımı 5-6 kez şarj etmişimdir ve kırmızı ışığın yeşile dönmesi, yani şarj süresi yaklaşık 10 saat sürüyor.

    Elektrikli bisikletimi şarj ederken ne kadar elektrik enerjisi harcadığını da test ettim. Ben de prize takılan bir watt metre var. Watt metreyi duvardaki prize taktım, adaptörün fişini ise watt metre nin üzerindeki prize taktım. Adaptörün ortalama 217 watt güç harcadığını gördüm. (ilk taktığımda 203 watt çekerken 5 saat sonra 236 watt güç çekiyordu. ) Aradan 9,5 saat geçtikten sonra adaptörün çektiği gücün 100 watt a düşmüş olduğunu gördüm ve bu değer git gide azalıyordu. En son adaptörün yeşil ışığının yandığında çekilen gücün 10 watt olduğunu gördüm. Buradan şu kanaat bende oluştu. Elektronik beyin, aküler şarj olduktan sonra gücü muhtemelen kesiyor. Ama bundan kesinlikle emin de değilim... Sonuç olarak watt metre toplam çekilen güç olarak 2,17 Kw/h güç okudu. Elektriğin 1kw/h ücreti vergiler hariç 28 kuruş imiş. Vergiler ve TRT payı gibi bindirmeler dahil 42 kuruş oluyormuş. Yani 0,42 x 2.17 = 0.91 hesabına göre benim 3000watt gücündeki elektrikli bisikletimin şehir içinde ortala 45km yol kat etme maliyeti 0,91 TL.

    Kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

    Elektrikli bisikletimin, 55km/h olan son hızını arttırabilirmiyim diye araştırma yaptım. Şunu öğrendim ki, elektrikli bisikletlerde bir hız kilit fişi oluyormuş. Bu jak, iki kabloyu birbirine bağlıyor, bu durumda bisiklet fazla hız yapmıyormuş. Bu bağlantı kesildiğinde ise bisiklet daha fazla hız yapmaya başlıyormuş. Kimi modellerde bu bağlantı direksiyonda, kimi modellerde koltuğun altında, kimi modellerde ise sadece elektronik beynin yanında oluyormuş. Benim bisikletimde ne direksiyonda, ne de koltuğun altında böyle bir kablo ve jak yoktu. Demek beyinden çıkan kablo demetinin içinde diye düşündüm ve bisikletimin elektronik beyninin olduğu kısmı bulup açtım. Resimler aşağıda.












    Yukarıdaki resimlerde görüldüğü üzre, hız kilidi fişi, sadece bir damar kabloyu birbirine bağlayan fiş. (Zaten bir damarı birbirine bağlayan fiş sadece bir tane var, diğer tüm fişler iki veya daha fazla damarlı kabloları birbirine bağlayan fişler.)
    Birinci resimdeki durum, bisikletin hız yapmadığı, ikinci resimdeki durum ise bisikletin biraz daha hızlı gittiği durum. Yani bu tek kabloyu ikiye ayıran fişi çıkardığımızda bisikletimiz az da olda daha hızlı gidecektir.

    Yukarıdaki resimler, bizzat kendi elektrikli bisikletimden çektiğim resimler. Ama yazık ki bu kısmı açtığımda bu malum fişin zaten çekik olduğunu gördüm. Yani bu fiş çekik olduğu halede benim bisikletimin yapabildiği son hız 55km/h imiş. birde bu fişi takarak ne kadar hız yaptığını denedim bisikletim 45km/h i geçmedi. Biraz hayal kırıklığına uğdadım açıkçası. :) Ama belki ileride elektronik beyin değiştirilerek daha fazla hız yapabilmek mümkün olabilir. Tabiki bunun için bisikletimin motorunun da ne kadar bir potansiyeli varmış onu da bilmem gerekiyor. Ama nasıl öğreneceğimi bilmiyorum. Neyse. Araştırmaya devam edeceğim inşallah. Bir şeyler öğrendikçe de burada paylaşmaya devam edeceğim inşallah.




  • ELEKTRİKLİ BİSİKLET - MOPED AKÜLERİNDE DC-DC KONVERTÖR KULLANIMI VE DERİN DEŞARJ



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi medvet -- 21 Mayıs 2015; 12:16:58 >
  • Ben yaklaşık 1 ay önce Yuki YK-18 Carry 3000 modelini aldım. Bu elektrikli bisikleti alamadan önce biraz araştırma yaptım ama çok doyurucu bilgiler bulamadım. Ben de Yuki nin elektrikli bisikletlet çeşidinin çokluğu ve servis ağının genişliği sebebiyle yuki markasını tercih ettim. Yuki den alacağım elektrikli bisikleti seçerken ise öncelikle özellik yüksekliği ilk kıstasım oldu. Yuki nin en performanslısı 3500 Watt gücünde. Fakat 3500 watt olan bir tek model var, onun da fiyatı oldukça yüksek. 3000 watt olanlarda ise model çeşidi çok. Ben de yk-18 kısmında 18 rakamının diğer model rakamlarından daha büyük olmasının, daha yeni bir tasarım ve eski tasarımlardaki eksik ve kusurların giderilmiş olabileceği bir model olmuş olacağını düşünerek bu modeli tercih ettim. Ayrıca benim kullanmayı düşündüğüm şekle uygun bir şekli vardı. Bir de akülerinin bulunduğu kısım dikkatimi çekti. Diğer hemen tüm yuki modellerinde aküler gayet aşağıda konumlandırılmışken yk-18 modelinde yukarıda konumlandırılmıştı. Bizim buralarda yollar taş döşeli ve çok engebeli olduğu için, bisikletin altının darbe alması durumunda akülerinin hasar görmeyeceğinden eminim.

    Elektrikli bisikletimle ilgili tecrübelerime gelince; beni en çok menmun eden tarafı, yokuş çıkmadaki performansı oldu. Aldıktan hemen sonra ilk önce yokuşlarda denedim. Bizim buralarda gerçekten çok dik yokuşlar var ve bildiğim en dik olanlarında test ettim. Çıkamadığı hiç bir yokuş olmadı. İnanın bizim buralarda 100 lük, 125 lik schooter ların çıkamadığı dik yokuşlar var ve benim bisikletim hepsine çıkabiliyor. (Bu arada ben 98 kiloyum.) Düz yolda giderken tek kişi veya iki kişi binmiş olmanız pek farketmiyor. Her iki durumda da performans hemen hemen aynı. Aşırı dik olmayan yokuşları iki kişi çok rahat çıkabiliyor.

    Bisikletin üç adet sürüş mod düğmesi var. L(yeşi ışıklı), M(sarı ışıklı) ve H(kırmızı ışıklı). Yuki nin web sitesine ve bisikletin kitapçığına göre bu modlardan yeşil ışıklı olanı yüksek tork içinmiş ve bu modda yokuş çıkarmış. Sarı ışıklı mod ise pil tasarruf moduymuş ve bu modda uzun mesafe gidermiş. Kırmızı ışıklı mod ise yüksek hız moduymuş. Mış lı konuşmamdan anlamışsınızdır ki söylenen ile gerçek arasında pek bir alaka yok. Yokuşu her üç modda da aynı performansta çıkıyor. Zaten elektrik motorları her devirde maksimum tork üretebildiği için bunun böyle olması gerekirdi. Bu üç modun tek farkı, elektronik beyinin bu üç mod da izin verdiği maksimum hızın farkı. yeşilde max. 35km/h, sarıda max. 45km/h kırmızıda ise max. 55km/h hız yapıyor. Mesela yokuş aşağı kırmızı modda son gazı versem, yine de bisiklet 60 ı geçmiyor. Ama gazı bıraktığımda serbes akış ile hızlandıkça hızlanıyor. Yani hız sınırlayıcı yokuş aşağı giderken bile iyi çalışıyor. :)

    Bir tam dolum şarz ile gidebildiği mesafeye gelince; bir tam dolum şarz ile 40-50 km arası yol katediyor. Sürekli yokuşlara vurup test ettiğim zamanda dahi kat ettiği mesafe 40 km nin altına düşmedi. (41 km gitti.) Ama sadece düz yolda kullandığım ve ani gaz vermemeye dikkat ettiğim zamanda bile kat ettiği mesafe 50 km yi bulmadı. (48 km gitti.) Bisikletim, tam dolumlu şarzdan sonra ilk 30 - 35 km lik mesafede hiç bir performans kaybı yaşamıyor. Son 10 km de ise performansı git gide düşmeye başlıyor. Ve bir noktadan sonra son gazı verince elektrik kesiyor. Fakat bu durumda dahi yarım gaz vererek eve kadar gelebiliyorum. Sürüş mesafesini nasıl uzatabilirim konusunda araştırma yapıyorum şu aralar.

    Şimdilik bu kadar. Bu mesaj zaten yeterince uzun oldu. Daha da uzun olsa insanlar okumaya erinecekler. :) Sonraki mesajlarımda tecrübelerimi paylaşmaya devam edeceğim inşallah...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilelebet

    Ben yaklaşık 1 ay önce Yuki YK-18 Carry 3000 modelini aldım. Bu elektrikli bisikleti alamadan önce biraz araştırma yaptım ama çok doyurucu bilgiler bulamadım. Ben de Yuki nin elektrikli bisikletlet çeşidinin çokluğu ve servis ağının genişliği sebebiyle yuki markasını tercih ettim. Yuki den alacağım elektrikli bisikleti seçerken ise öncelikle özellik yüksekliği ilk kıstasım oldu. Yuki nin en performanslısı 3500 Watt gücünde. Fakat 3500 watt olan bir tek model var, onun da fiyatı oldukça yüksek. 3000 watt olanlarda ise model çeşidi çok. Ben de yk-18 kısmında 18 rakamının diğer model rakamlarından daha büyük olmasının, daha yeni bir tasarım ve eski tasarımlardaki eksik ve kusurların giderilmiş olabileceği bir model olmuş olacağını düşünerek bu modeli tercih ettim. Ayrıca benim kullanmayı düşündüğüm şekle uygun bir şekli vardı. Bir de akülerinin bulunduğu kısım dikkatimi çekti. Diğer hemen tüm yuki modellerinde aküler gayet aşağıda konumlandırılmışken yk-18 modelinde yukarıda konumlandırılmıştı. Bizim buralarda yollar taş döşeli ve çok engebeli olduğu için, bisikletin altının darbe alması durumunda akülerinin hasar görmeyeceğinden eminim.

    Elektrikli bisikletimle ilgili tecrübelerime gelince; beni en çok menmun eden tarafı, yokuş çıkmadaki performansı oldu. Aldıktan hemen sonra ilk önce yokuşlarda denedim. Bizim buralarda gerçekten çok dik yokuşlar var ve bildiğim en dik olanlarında test ettim. Çıkamadığı hiç bir yokuş olmadı. İnanın bizim buralarda 100 lük, 125 lik schooter ların çıkamadığı dik yokuşlar var ve benim bisikletim hepsine çıkabiliyor. (Bu arada ben 98 kiloyum.) Düz yolda giderken tek kişi veya iki kişi binmiş olmanız pek farketmiyor. Her iki durumda da performans hemen hemen aynı. Aşırı dik olmayan yokuşları iki kişi çok rahat çıkabiliyor.

    Bisikletin üç adet sürüş mod düğmesi var. L(yeşi ışıklı), M(sarı ışıklı) ve H(kırmızı ışıklı). Yuki nin web sitesine ve bisikletin kitapçığına göre bu modlardan yeşil ışıklı olanı yüksek tork içinmiş ve bu modda yokuş çıkarmış. Sarı ışıklı mod ise pil tasarruf moduymuş ve bu modda uzun mesafe gidermiş. Kırmızı ışıklı mod ise yüksek hız moduymuş. Mış lı konuşmamdan anlamışsınızdır ki söylenen ile gerçek arasında pek bir alaka yok. Yokuşu her üç modda da aynı performansta çıkıyor. Zaten elektrik motorları her devirde maksimum tork üretebildiği için bunun böyle olması gerekirdi. Bu üç modun tek farkı, elektronik beyinin bu üç mod da izin verdiği maksimum hızın farkı. yeşilde max. 35km/h, sarıda max. 45km/h kırmızıda ise max. 55km/h hız yapıyor. Mesela yokuş aşağı kırmızı modda son gazı versem, yine de bisiklet 60 ı geçmiyor. Ama gazı bıraktığımda serbes akış ile hızlandıkça hızlanıyor. Yani hız sınırlayıcı yokuş aşağı giderken bile iyi çalışıyor. :)

    Bir tam dolum şarz ile gidebildiği mesafeye gelince; bir tam dolum şarz ile 40-50 km arası yol katediyor. Sürekli yokuşlara vurup test ettiğim zamanda dahi kat ettiği mesafe 40 km nin altına düşmedi. (41 km gitti.) Ama sadece düz yolda kullandığım ve ani gaz vermemeye dikkat ettiğim zamanda bile kat ettiği mesafe 50 km yi bulmadı. (48 km gitti.) Bisikletim, tam dolumlu şarzdan sonra ilk 30 - 35 km lik mesafede hiç bir performans kaybı yaşamıyor. Son 10 km de ise performansı git gide düşmeye başlıyor. Ve bir noktadan sonra son gazı verince elektrik kesiyor. Fakat bu durumda dahi yarım gaz vererek eve kadar gelebiliyorum. Sürüş mesafesini nasıl uzatabilirim konusunda araştırma yapıyorum şu aralar.

    Şimdilik bu kadar. Bu mesaj zaten yeterince uzun oldu. Daha da uzun olsa insanlar okumaya erinecekler. :) Sonraki mesajlarımda tecrübelerimi paylaşmaya devam edeceğim inşallah...

    Kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

    Elektrikli bisikletimi satın aldığım bayi, ilk şarj etme süresinin 12 saat olması gerektiğini, daha sonraki şarj süresinin ise adaptördeki yeşil ışığın yanmasıyla sona ermesi gerektiğini söylemişti. Bu arada 15-20 saat gibi uzun süre bisikletimi şarjdan çıkarmazsam akülerin şişeceğini ve bunun kullanıcı hatası olacağını ve garanti kapsamına da girmeyeceğini söyledi. Ben de dediğini yaptım ve ilk şarj ettiğimde 12 saat şarjda tuttum. Sonraki şarj
    sürelerinde, adaptördeki ışığın kırmızıdan yeşile dönmesini gözettim. Şimdiye kadar taşıtımı 5-6 kez şarj etmişimdir ve kırmızı ışığın yeşile dönmesi, yani şarj süresi yaklaşık 10 saat sürüyor.

    Elektrikli bisikletimi şarj ederken ne kadar elektrik enerjisi harcadığını da test ettim. Ben de prize takılan bir watt metre var. Watt metreyi duvardaki prize taktım, adaptörün fişini ise watt metre nin üzerindeki prize taktım. Adaptörün ortalama 217 watt güç harcadığını gördüm. (ilk taktığımda 203 watt çekerken 5 saat sonra 236 watt güç çekiyordu. ) Aradan 9,5 saat geçtikten sonra adaptörün çektiği gücün 100 watt a düşmüş olduğunu gördüm ve bu değer git gide azalıyordu. En son adaptörün yeşil ışığının yandığında çekilen gücün 10 watt olduğunu gördüm. Buradan şu kanaat bende oluştu. Elektronik beyin, aküler şarj olduktan sonra gücü muhtemelen kesiyor. Ama bundan kesinlikle emin de değilim... Sonuç olarak watt metre toplam çekilen güç olarak 2,17 Kw/h güç okudu. Elektriğin 1kw/h ücreti vergiler hariç 28 kuruş imiş. Vergiler ve TRT payı gibi bindirmeler dahil 42 kuruş oluyormuş. Yani 0,42 x 2.17 = 0.91 hesabına göre benim 3000watt gücündeki elektrikli bisikletimin şehir içinde ortala 45km yol kat etme maliyeti 0,91 TL.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ilelebet -- 26 Kasım 2014; 10:47:31 >




  • Arkadaşlar öncelikle şöyle söylemeliyim motordan gerçekten memnunum bende bundan 2 ay öncesine kadar deli gibi araştıran ancak bir türlü içimde mutlaka kuşku kalan bir insandım.Bu yüzden şu 3 gündür motoru test etme şansım kısada olsa oldu işe gidip geldiğimden pek kullanamıyorum çalıştığım yer toz toprak olunca sokmak istemedim açıkcası aklınıza birşey gelmesin.Motorun yürüyeninde en ufak bir sıkıntı yok fren sistemi balata olduğundan çok iyi ancak biraz ses yapıyor şuanda servise sorduğumda ise ilk 300 km de balatalar yeni olduğundan açılması için beklemeliymişim yani daha zamana ihtiyacım var bu arada volta 300 km de motoru ücretsiz teknik servis bakımına sokuyor bu da ayrı bir güzelliği.Motorun gösterge resimlerini atacağım ancak volt göstergesi yok eksi yanı olarak bunu söyleyebilirim yokuşlarda 3 kişi bile olsa gıdım kasmadan çekicek bir motor o derece güçlü bir motora sahip izlenimlerim üzere farları çok iyi aydınlatıyor uzun kısa olarak 2 bölmesi var ve arasına beyazda led koymuşlar bir fayda olarak değilde görsellik olarak güzel duruyor bugün işten geldiğimde 8 km yakın yol gittim biraz trafiğe çıkıp kendimi alıştırmaya çalışıyorum ve motor büyük durduğundan kimse korna dahi öttürmüyor çünkü elektirikli gibi değil bildiğiniz büyük motor gibi duruyor ayrıca şarjını daha hiç bitiremedim ilk gün tam değilde % sel olarak %70 ile geldi sanırsam bindim gezdim ve servisin bana dediği deep cycle akü olduğundan hafızaya bir zarar etkisi yoktur dediler ve istediğiniz % lik diliminde sarja takabilirmişiz o yüzden 1 kere sarj ettim ve daha şarjı inmedi ancak durmadan 70 80 ile giderseniz motor otomatik olarak (düşüncem)şarj göstergesinde 6 bölmeyi 4 5 e düşürüyor bence sabit hızda gideceğinizi hesap ediyor diye düşündüm çünkü 45 50 ye inice hız 6 sarj gösterge çubuğu oluyor tekrar yani fulleniyor.Bagajı bir kask alıp yanınada ıvır zıvırlarınızı koyucak kadar geniş yani motorun arkasına sepet takıp sportif görünümünü bozmanıza gerek yok şuan ki gözlemlerim bu kadar arkadaşlar alıcak olan arkadaşlar eminim ki çok hoşunuza gidecektir ayrıca aynanızdan geçtiğiniz yere baktığınızda etrafınızdakilerin çoğunun ilgisini çektiğinizi grüceksiniz. :) Bu arada kapınıza kadar Kamyonet İle getiriyorlar.(Motor Antalya'dan fabrika çıkışı direk bana gelmiştir.3830 TL)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Leqerma -- 12 Ağustos 2015; 23:06:37 >




  • Pil şarjı ile ilgili olarak benim düşüncem;
    Bu motorlarda araba aküsü var değil mi?
    Peki arabalarda her kontağı açıp yola çıktığımızda şarj dinamosu aküyü şarj etmiyor mu?
    İster 5dk kullanın ister 10 saat kullanın, arabanın aküsü her kullanımda sürekli şarj olmuyor mu?
    O zaman biz niye sürekli şarj etmeyelim,ikisinde de aynı akü var, demek ki sorun olmuyor hatta sürekli kullanılan araba aküsü ayda bir kullanılan arabanın aküsüne göre çok daha uzun ömürlü oluyor,
    Arabanın farlarını bir gece açık bırakın belki 5 sene ömrü olan akü,12 saatte çöp oluyor.
    Aküyü çok kullanmak zararlı değil hatta faydalı bol bol km yapın,zararlı olan aküyü sürekli şarj etmeyip sonuna kadar bitirmek,
    Şarjlı Ni-MH kalem pil değil ki bu aküler,sonuna kadar bitirelim çok daha teknolojik jel akü bunlar,
    Kalem pillerde bu olay var; sonuna kadar bitirmeden şarj edilmez çünkü Ni-MH pillerde hafıza etkisi var,3-5 defa %40 da şarj edersiniz %40'lık bölüm pil tarafından yok sayılıyor ve pil ömrü kısalmış oluyor.
    Kaliteli bir şarj cihazı alın
    Ve sürekli şarj edin.
    Benim bu işten anladığım bu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi solideo -- 7 Mart 2016; 9:57:41 >




  • Pulsar 200rs ABS





  • Bu makineyi tasarlıyan mühendisler neden senin bahsettiğin tarzda bir akü koymamışlar acaba orasıda ayrı bir konu?
  • Ağırlığı tahminimce 10 kat daha fazla 2 kişi arabaya zor yüklüyoruz falan :)

    Mühendisler herşeyin orta hallisini tasarlar bu yüzdende modifiye yapılır arabalara..
    EN kullanışlısını yada ;)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: flyingraper

    merhabalar.
    öncelikle paylaşımı için dainesee arkadaşımıza teşekkür ediyorum.
    benim bir sorum olacak,bu motorların akülerini nasıl şarj ediyoruz?
    mesela ben 3. katta oturuyorum her seferinde motoru eve çıkartmam gerekiyormu yoksa aküyü söküp bu işi halledebiliyormuyuz?

    ayrıca bende bir yorumumu paylaşayım;
    bir keresinde bir arkadaşın arkasına binmiştim ikimizin kilo toplamı 130 civarı motorun gidişi fena değildi.
    öyle aman aman hızlı atik çevik gitmedi ama şehiriçinde hızımızı görecek kadar gidiyor hatta yaklaşık 35-40 dercelik bir yokuşu bile çıkardı iki kişiyi :)


    Ben teşekkür ederim arkadaşım....

    Şarj olayı şöyle ;

    Bazı modellerde akü bisikletten ayrılıabiliyor,çanta gibi elinize alıp üçüncü beşinci kata çıkarabiliyorsunuz.Evde şarj edebilirsiniz.

    Ama bazı modellerde akü sabit.Ayrılmıyor.Onun için aşağıya bi yere piriz taktırmanız lazım ama bu seferde şarj cihazınızı çalabilirler....

    iki kişi olayına gelince ;

    Tek kişi iki kişi farkedmiyor,maximum süratine ulaşıyor kesinlikle , ama ilk kalkışı çok zor oluyor...

    Herhangi bir kayış yada zincir olmadığı için kalkışda çok zorlanıyor makine.

    Mesela ;

    Diğer araçlara nazaran yavaş gittiğiniz için herzaman yolun sağından gitmeniz lazım.Ama öyle bir durum geliyor ki ;

    trafik ışığında en sağda duruyorsunuz ve araçlardan ötürü bir şekilde sol şeride geçemiyorsunuz.ama kavşaktan da sola dönmeniz gerekiyor.Yeşil yandı mı siz kalkana kadar tarafik akmaya başlıyor ve diğer araçlar seri bir şekilde solunuzdan geçtiği için bir türlü sola yanaşıp dönemiyorsunuz.Çalınan kornalar da küfür gibi geliyor....




  • http



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi medvet -- 21 Mayıs 2015; 12:22:07 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: medvet

    12 VOLT AKÜLER NEDEN 10.5 VOLTA DÜŞÜNCE KAPANIR?
    Bu durum akünün içindeki elektrolitin özgül ağırlığı ile ilgilidir. Akünün çeşidine göre elektrolitin özgül ağırlığı akü tam dolu iken 1.3 e yakın bir değerdedir. Akü kullanılıp 1.5 volta düştüğünde özgül ağırlık da 1.1 civarına iner ki bu özgül ağırlıktan daha aşağı inilirse akü içindeki kimyasal reaksiyonda aksamlar meydana gelip sülfasyon artar. Yani akü içinde hızla sulfat kristalleri oluşur, akü plakalarında bozulmalar meydana gelir . Sonuçta akü kapasitesi geri dönüşümsüz olarak düşer. Bu nedenle akü voltajı 10.5 a düştüğü zaman bir DC-DC konvertör kullanılarak, kalan voltajın kullanılması akünün çabucak kullanım ömrünün bitmesi demektir.

    Selamlar. Medvet hocam elektrikli bisikletler ve bileşenleri ile ilgili araştırmalarınız alakanız ve paylaşımlarınız beni ziyadesiyle memnun etti. Paylaşımlarınızdan çok istifade ettim ve etmeye de devam edeceğim zannediyorum. Gerçi forumda bir çok değerli paylaşım var lakin sizinkiler ekstra ilgimi çekti. Ben de yaklaşık 1 ay önce bir elektrikli bisiklet aldım ve taşıtımla çok haşır neşirim. Ben de tecrübelerimi ve öğrendiklerimi paylaşmak ve bu sayede bu konuyu takip edenlere faydalı olabilmek istiyorum.




  • DEEP CYCLE (DERİN DEŞARJ) KURŞUN ASİT AKÜLERDE SULFASYON



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi medvet -- 21 Mayıs 2015; 12:45:31 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KavallıKöyünFarecisi

    hocam benim yuki alfa 3500w motorum var bu hız kesiciyi nasıl kapatıcaz ? 55 basıyor motor az geliyor arkadaşlar hız kesiciyi kapatırsan akü çabuk ölür diyor kararsız kaldım birde şarj konusunda kısa bir özet geçsene tam bitmeden sarj edilmez benim bildiğim

    Merhaba. Benim de 3000w lık yuki yk-18 carry 3000 elektrikli bisikletim var. Hız kesicinin nasıl devre dışı bırakılabileceğini yukarıdaki mesajlarımda resimli olarak anlattım.
    Yukarıda da anlattığım üzere benim de bisikletim max. 55km/h hız yapıyordu. Ben de senin gibi hız kesiciyi devre dışı bırakmak istedim. Fakat o kısmı açtığımda zaten hız kesicinin devre dışı olduğunu gördüm.
    Hız kesiciyi devreye aldığımda ise max. 45km/h hız yapıyordu. Seninkinde de durum aynıdır diye tahmin ediyorum. Hız kesiciyi devre dışı bıraksan da yine de Allah ne verdiyse gitmiyor. İkinci bir hız kesme
    emniyeti var ve bir üst hızda hızı yine kesiyor. (Yokuş aşağı tapa gaz gitsen bile motor fren yapıyor, yine de hızlı gitmene müsaade etmiyor. ) Bu bisikletlere daha fazla hız yaptırmak için bir yol bulursam
    burada paylaşacağım inşallah. Tabiki daha fazla hızlı gidebilmek için yeterli kapasiteye sahip mi onu da öğrenmek gerekiyor. Motor sargıları en fazla bu kadar devir yapabilecek şekilde sarıldıysa yapabilecek
    pek bir şey yok. Veya motorun kaldırabileceği max voltaj ve akım bu kadar ise yine yapabilecek pek bir şey yok. Önce bütün bunlar hakkında malumat sahibi olmak lazım. Eğer motorun daha gideri varsa
    Elektronik beyin değiştirilerek daha hızlı gidilebilir zannediyorum. Eğer motorun daha gideri yoksa, ya sadece motor değiştirilerek, ya da hem motor hem de elektronik beyin değiştirilerek daha hızlı gidilebilir
    zannediyorum. Tabi burada maliyet hesabı da önemli.

    Bu arada elektrikli bisikletin daha hızlı gitmesini sağlamak, zannımca aküleri öldürmez. Hızlı gitmek daha fazla elektrik enerjisi harcayan bir hadise olduğunda, sadece 1 şarj ile daha kısa mesafe gitmene
    sebep olur. Aküleri esas öldüren şey, tam dolmadan şarjı kesmek ve tam boşalmadan şarja takmaktır diye biliyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ilelebet -- 7 Aralık 2014; 10:18:50 >






  • Medved hocam ve diğer takipçi arkadaşlar, boş vakitlerimde uğraşarak kendimce yaptığım bir çeşit lityum-iyon aküyünün resmini paylaşıp sizlerin yorumlarınızı öğrenmek istedim. Bu resimde gördüğünüz pil grubunda 3,7 volt 4200mAh lik 24 adet şarjlı lityum-iyon pil var. Eğer pillerin amper değerleri doğruysa, toplamda 15volt 25amper lik bir akü elde ettim gibi. Resimde gördüğünüz şeyi yapmak bana 125tl ye mal oldu. Ağırlığı 1kg kadar.(1079gr.)

    Ne dersiniz, bunun aynısından toplam 6 adet yapsam elektrikli bisikletimde kullansam verim alabilir miyim sizce?




  • Blindfire kullanıcısına yanıt
    %8 Ötv var bu araçlarda. A1 ehliyet gerekiyor deniliyor ama çevrede kimseye sormuyorlar.
  • Bugün çarşıda gezerken bi toptancı tuhafiyecinin önünde mondial marka 1200 wattlık elektrikli moped gördüm km ye bakmak için gittim yanına 16bin kmdeymiş dışardada bi dayı sigara içiyodu sordum dayı aküyü falan hiç değiştirdinizmi dedim hiç ellemedik daha aldığımızdan beri bakıma bile götürmedik dedi her akşam dükkanı kapatırken 8 de şarja bağlıyolarmış sabah 7 de söküyolarmış akü kaç km gidiyo dedim günde 25 km yük falan taşıyoruz bi fark yok zaten bizim minibüsler kmde 50 krş rahat yakıyo dedi 16 bini minibüsle gitsem 8 milyar bana masraf açıcaktı şimdi aküsü biterse kaldırır atarım yine cebime 5 milyar kalmış olur dedi velhasıl adam hiç dikkat etmemiş şarj olayına 16 bin km gitmiş halada gidiyo ha 2500 kmde akü değiştirende var demekki sakınan göze çöp batıyomuş ( büyük ihtimal aküyü sonuna kadar bitirmemesi sayesindede bu kadar uzun km gitmiş olabilir )




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OnTheWay


    Farklı kaynaklardan sürekli okudum şu birkaç günde, ben de sizin vardığınız sonuca vardım, benim için uygun olan agm veya jel aküler. Aralarındaki teknik farklara henüz hakim değilim. Anlayabildiğim kadarıyla akünün ayrı parçalardan oluşması hem avantaj hem dezavantaj. Avantaj çünkü arızalı aküyü/hücreyi aradan çıkartmanız minimum maliyetle gerçekleşiyor, büyük aküde hücre arızası bütün akünün birçok durumda çöpe gitmesi demektir. Küçük aküleri alıp seri bağladığımız zaman da sanırım şarj vb işlemler aküler arasındaki farklar nedeniyle çok sağlıklı olmayabiliyor. Rc hobilerden kaynaklı, lityum polimer pillerin şarjı konusunda bilgi sahibiyim. Hücrelerin ayrı ayrı şarj değeri alması ve voltajlarının tam olarak dengelenmesi esasına dayanıyor, siz de biliyorsunuzdur tahmin ederim. Benzer işlevi seri ve/veya paralel bağlanmış akü grubunda yapabilecek bir şarj cihazı ile karşılaşmadım şimdiye kadar. Balanslama denilen bir işlevi yapan bir küçük cihaz gördüm, gruptaki tüm akülere birer adet bağlanıyor, onlar da kendi aralarında bağlanıyor, şarj durumunu sürekli dengede tutuyor gibi anladım açıklamalardan.

    Yapılması gereken şey, n adet seri ve n adet paralel bağlantıyı olabilecek mantıklı bir kombinasyonda kurduktan sonra eğer yük binmediyse belki 2-3 ayda bir, yük çekilmişse belki ayda bir, her bir aküyü diğerlerinden ayırıp 12 voltluk bir şarj cihazıyla tek tek full şarj etmek olabilir mi? Sonrasında grup tekrar birbirine bağlanıp, ana şarj ünitesi float şarja devam edebilir. Sizce grup şeklinde bağlı, örneğin 2s4p 24V durumdaki bir akü grubunu en sağlıklı durumda tutmak için bu yöntem uygun mudur? Daha iyi bir yöntem var mıdır?

    Bir diğer sorum da demeraj akımıyla ilgili. Buzdolapları malum, kalkışta yüksek akım çekiyorlar, bilmiyorum elektrikli bisikletlerde de benzer bir durum var mıdır, bir forumda bunun için 12v ile çalışan invertere 12v luk ve 1 faradlık oto müzik sistemlerinde kullanılan bir kondansatör/kapasitör bağladıklarını, bunun da akü verim süresini belili oranda uzattığı ve inverteri zorlamadığını yazdıklarını gördüm. 24v için hurdacılardan bulunabilecek 30-35v luk kapasitörleri öneriyorlardı. Sizin bilgileriniz çerçevesinde bu konu ile ilgili bir öneriniz olabilir mi?

    Saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi medvet -- 21 Mayıs 2015; 15:07:43 >




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.