FERRARI F50 [detay inceleme]

quote:

Orjinalden alıntı: Thin Lizzy

@Şahbaba Ellerine sağlık.

Araç güzel olmuş ama bize çok uzak

quote:

Orjinalden alıntı: Thin Lizzy

@Şahbaba Ellerine sağlık.

Araç güzel olmuş ama bize çok uzak

quote:

Orjinalden alıntı: liarda

Bana göre Ferrarinin ürettiği en nadide en güzel arabalardan biridir.Enzo yada 10 basar kanımca.

quote:

Orjinalden alıntı: dikmenibo

yanılmıyorsam 280 km ile tavanda düşmeden gidebilecek bi downforce üretiyor

çok severdim bi ara
f50 aşağı f50 yukarı

quote:

Orjinalden alıntı: gonur

Ferrari ile tanışmam F50 sayesindedir. Yaşıtlarım okumayı daha doğru düzgün bilemezken, ben çatır çatır dergi, gazete, kitap okurdum. Bir gün gazete almaya gittiğimde (yaş henüz 7 okumayı 5 yaşıma gelmeden sökmüştüm, 6 yaşımdayken ise tamamen öğrenmiştim) bir araba dergisinin kapağındaki kırmızı araba dikkatimi çekti. Dergiyi satın almak istedim, cebimde de param vardı. Dergiyi satın aldım ve okumaya başladım.

Ferrari F50 diyordu, Ferrari'yi biliyordum ama ayrıntılı bilgiye sahip değildim. Bir İtalyan markası olduğunu öğrenmiştim. Ardından ise teknik bilgi bombardımanı başladı. O zaman hiç bir şey anlamamıştım tabi ki Karbon fiber ve kevlar adlı maddeler bana yabancıydı, etrafımdaki büyükler de bilmiyordu. Ama bu madde dergide yazılara göre çelikten 7 kat dayanıklı ve yarı yarıya hafifti. İnanılmaz geldi o an öyle bir şey, çelikten 7 kat dayanıklı bir madde, nasıl olur?

Teknik bilgiler devam etti: ABS yoktu araçta! Nasıl olur, o dönem çıkan her iyi arabada ABS olduğunu biliyordum. F1 ruhuna sadık kalmak için ABS koymadık demiş Ferrari yetkilileri. Bunu da anlamamıştım ama umutsuzluk yok, okumaya devam.

Arabada elektrikli cam, radyo-kaset çalat hatta halı paspas dahi yoktu: ağırlık kaygısı. Paspaslar dahi lastikten yapılmıştı. Oh be, sonunda anladığım yerler de var demiştim kendi kendime

Sıra motora gelince her şey daha da bulanıklaştı: 4.7 litre hacimli V12 motor, silindir başına 5 subap, 10.000 rpm çevirebilen bir motor, 520 hp güç, litre başına 100 hp'den fazla verim vs. Sadece 520 hp güç çok fazla, onu anlamıştım. Başka bir şey anlamadım

Bir de şu ayrıntı dikkatimi çekmişti: sadece 349 tane üretilecek ve de fiyatı 500.000$ olacaktı. Babama sormuştum bu para çok mu diye: çok demişti o da

Ama en iyi anladığım şey resimlerdi: Arabaya resmen aşık olmuştum, tabi Ferrari tutkusu da başladı. 7 yaşındaki velet, boyunun 2 katı adamlara Ferrari öğretiyor, hatta araba hakkında bilgisi olanların Ferrari hakkındaki yanlışlarını düzeltmeye kalkıyor, büyükler inanmayınca da kaynaklarla kanıtlıyor ve tabiri caizse büyük adamları g.t ediyordu.

Yaklaşık bir sene sonra, bu velet F50'yi görme şansı yakaladı: oyuncak olarak tabiki de Bburago'nun 1/18 ölçekli, kırmızı renkli, targa tavanı açık bir F50 gördüm ve gözlerime inanamadım. Şımarık bir çocuk değildim, gördüğüm her şeyi istemezdim ama bu araba benim olmalıydı. Annemden derhal arabayı bana satın almasını istedim. Bakalım dedi ve dükkana girdik. Oyuncakçıdan F50'ye bakmak istediğimi söyledim. Adam arabayı raftan indirirken ben arabanın özelliklerini sayıyordum, baştan inanmasa da kutunun özerinde yazan bilgilerden teyit edince küçük bir şok yaşadı tabi

Şimdi ise en önemli kısma geldik: fiyat. Pahalı olduğu belliydi arabanın. Hiç unutmuyorum, 4.000.000 TL dedi adam. Annemin cevabı: çok pahalı, bunu sana alamam. Dünyam başıma yıkıldı resmen. Hayallerimi süsleyen arabayı annem almıyordu ya da alamıyordu.

Ne yapmalıydım? Hızlı bir şekilde düşünüyordum, çünkü bu dükkandan arabayı almadan çıkmamalıydım. Ve birden aklıma bir şey geldi: Bir süredir para biriktiriyordum, ve tam 4.000.000 TL param vardı annemde, ne 1 kuruş eksik, ne 1 kuruş fazla.

Anneme dedim ki: 'Sen bu arabayı almıyorsan ben kendi biriktiirdiğim paramla almak istiyorum. Ne dersin?'
Cevabı kısaydı: 'Para senin. Kendi paranla almak istiyorsan alabilirsin.'

Dükkandan dünyanın en mutlu çocuğu olarak çıktım, artık F50 benimdi. Arabanın içinde olduğu poşeti bir an bile anneme dahi vermedim, kendim taşıdım.

Bu olay 1997 yazında muhtemelen bu aylarda olmuştu. 11 yıl dolmuş. Zaman gerçekten çok hızlı geçiyor.

Bu arada: Arabayı hala ilk günkü gibi saklıyorum. İlkokul boyunca her gün en az yarım saat arabamla oynar, arabamı inceler ve temizlerdim. Eve misafirliğe gelen çocuklar ise en iyi ihtimalle arabayı uzaktan görürlerdi. Eğer ben evde yokken çocuk gelecekse, arabayı kaldırırdım ve annemi sıkıca uyarırdım: arabama kimse dokunmayacak!

Ferrari aşkımın başladığı F50 ile tanışmam bu şekilde. Umarım sıkmamışımdır.

F50'den sonra üretilen hiç bir Ferrari modelini F50 ile kıyaslayacak kadar dahi beğenmedim, evet Ferrari'nin beğenmediğim modeli yok gibi ama F50 bambaşka bir yerde. İlk aşk dedikleri bu olsa gerek

@Şahbaba

Size bir sorum olacak: Üretilen F50 sayısı 349, peki kaçı yürür durumda bununla ilgili bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim.

quote:

Orjinalden alıntı: Zatara

her zaman ustekının arkasında kaldı! [aslında hangı araba arkasında kalmadı kı!(f1LM)]

Bence bu kadar iddialı bi $ekle sahip araç kırılmadık rekor bırakmamalıydı..
gerçi ferrari aynı haltı enzoylada yaptı..şekil 10 numara ama diğer tarafdan tipsiz veyron $ukar gıdıyor bu kadar kaçıyor!!*
motorun hacmını 2lıtre arttıraydın veyron vs. yallan olaydı ama nerde!

*(ssc ultiyi bunlarla karşılastırmıyorum malesef!)