Şimdi Ara

Waking Life (2001)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
2.271
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj


  • Bu animasyonu izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum arkadaşlar. Şahsen bugüne kadar izlediğim en çarpıcı animasyondu. Ki animasyon dediğime bakmayın, inanılmaz bir gerçekliği var. İlk önce bütün sahneler gerçek karakterler, gerçek mekanlar kullanılarak çekilmiş. Daha sonra çeşitli tekniklerle animasyon haline getirilmiş. İzlerken büyüleniyor insan, rüya gibi gerçekten. Dalgın, uykulu yahut dikkatsiz şekilde izlenmesi en zor olan film budur sanırım. Çünkü inanılmaz görüntü tarzından dolayı göz hayli yoruluyor. Ve ayrıca her replik, felsefe kitabı okuyormuşçasına etkili ve derin.

    Birbirilerine yabancılaşan, iletişimsizlik yaşayan, değerlerini kaybeden, düşünme gücünü yitiren insan topluluklarına bir ışık görevi görüyor adeta film. İnanın bir felsefe kitabı okumuşçasına feyiz aldım filmden. Varoluş, reenkarnasyon, evrim ve birkaç bilime dair görüşe katılmasam da, filmin replikleri akılda kalıcı. Hatta uzun süre düşünebilirsiniz her birinin üstüne. Arkadaş ortamında izlerseniz tatlı bir istişareye bile götürebilir sizi. Bu derece zengin bir film. Herkese tavsiye ederim.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >







  • Ve filmden birkaç replik ekleyeyim.
  • Şehrin ortasında taksi bekleyen kahramanımızın yanına teknesiyle bir adam yanaşır. Ve onu teknesine alır. Sonra diyalog başlar.

    "Eee, küçük teknem hakkında ne düşünüyorsun? Adını seyr-i alem koyduk. Dünyayı seyretmek anlamında. Kullandığım araç, kişiliğimin bir uzantısıdır bana kalırsa. İşte. Bu da dünyaya açılan pencerem, her dakikası ayrı bir gösteri. Bu gösteriyi yeterince anlamayabilirim, hatta ona katılmam da gerekmez. Ama diyeceğim şu; onu kabul eder ve kayar giderim.Sen herşey yolunda gitsin istersin, bense ne diyeceğimi bile bilmem. Akıntıya karışmak istersin. Deniz ırmağa hiç hayır der mi? Bir yere varmaktansa hep yola çıkmak en güzeli. Tanışmalardan ve elvedalardan tasarruf etmiş olursun. Yolculuk, açıklama değil sadece yolcu ister. Geldiğiniz yer burası dostlar. Bu, gezegene renkli bir kalem kutusuyla gelmeye benziyor. Kutunuz 8'li ya da 16'lı olabilir. Ama önemli olan kalemlerle ve size verilen renklerle ne yaptığınız. Çizgilerin içini ya da dışını boyadım diye üzülmeyin. Çizgilerin dışını boyayın derim ben. Sayfanın dışını boyayın. Beni de kutuya koymayın. Biz okyanusa doğru akıp gidiyoruz. Kara ile kuşatılmadık, söylemek istediğim bu."




  • Ve iki arkadaş yolda yürürlerken biri diğerine şu sözleri söyler:

    "Kendi yıkımını hazırlayan insan kendini yabancılaşmış, sapına kadar yalnız hisseder. Toplumun dışındadır. Kendi kendine şöyle der:"deliriyorum galiba". Anlamadığı şudur: toplum da tıpkı kendisi gibi büyük zarar ve felaketlerden kârlı çıkar. Bu savaşlar, kıtlıklar, su baskınları ve depremler çok belirli gereksinimleri karşılarlar. İnsanlar kaos ister. Doğrusu buna gereksinimleri de vardır. Durgunluklar, çatışmalar, halk hareketleri, cinayet, hepsi korkunç. Ölüm ve yıkımın yarattığı bu karşı konulmaz orji durumunun içine çekilmişiz neredeyse. Hepsi içimizde. İçinde olmaktan zevk alıyoruz. Tabii ki medya tüm bunlara üzgün bir yüz takınır. Bunu, onları büyük insan trajedileri kılıfına sokarak yapar. Ama hepimiz medyanın işlevini biliyoruz. Dünyadaki kötülükleri yoketmeye çalışmaz. Onun görevi bu kötülükleri kabul etmemizi ve onlarla birlikte yaşamamızı sağlamaktır. İktidarın bizden istediği edilgin gözlemciler olmamızdır. Ve onlar bize başka bir seçenek vermezler. Arada sırada bütünüyle simgesel değerde bir katılım eylemi olan oy vermenin dışında tabii. Sağcı bir kukla mı yoksa solcu bir kukla mı olmak istersin? Galiba şimdi sosyopolitik ve bilimsel modellere ilişkin yetersizliklerimi ve hoşnutsuzluklarımı yansıtmanın tam sırası. Bırak duyulsun sessizliğim."

    Ve kahramanımız bu sözlerin ardından üzerine benzin döküp kendini şehrin ortasında aleve verir...




  • benim listede vardı .merak ettiğim bi yapım. teknik olarak a scanner darkly gibi mi çekmişler de niro ?
  • Listeye ekledim, teşekkürler.
  • çok teşekkürler ama nasıl ve nerden bulacağım acaba
  • Arşivde duruyor hatırlattığın iyi oldu izleyeyim bu akşam
  • quote:

    Orjinalden alıntı: saviola83

    benim listede vardı .merak ettiğim bi yapım. teknik olarak a scanner darkly gibi mi çekmişler de niro ?


    Evet kardeşim hemen hemen aynı. Zaten iki filminde yönetmeni aynı, Richard Linklater.
  • benim de indirdiğim ama bir türlü izlemeye vakit bulamadığım filmler arasındadır kendisi..
    en kısa zamanda izliyim bari, ayrıca tavsiye için de teşekkürler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi antique -- 27 Nisan 2008; 22:27:41 >
  • İzleme fırsatı bulmuştum oldukça felsefik bir film. Gerçekten replikleri çok zekice hazırlanmış öyleki bazı yerlerini anlamak için bir kaç defa başa sardığım olmuştu.
  • İlginç bir filme benziyor yazdım bir kenara bakmakta fayda var
  • filmi demin izledim
    quote:

    Orjinalden alıntı: De-Niro

    Bu animasyonu izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum arkadaşlar. Şahsen bugüne kadar izlediğim en çarpıcı animasyondu. Ki animasyon dediğime bakmayın, inanılmaz bir gerçekliği var. İlk önce bütün sahneler gerçek karakterler, gerçek mekanlar kullanılarak çekilmiş. Daha sonra çeşitli tekniklerle animasyon haline getirilmiş. İzlerken büyüleniyor insan, rüya gibi gerçekten. Dalgın, uykulu yahut dikkatsiz şekilde izlenmesi en zor olan film budur sanırım. Çünkü inanılmaz görüntü tarzından dolayı göz hayli yoruluyor. Ve ayrıca her replik, felsefe kitabı okuyormuşçasına etkili ve derin.

    Birbirilerine yabancılaşan, iletişimsizlik yaşayan, değerlerini kaybeden, düşünme gücünü yitiren insan topluluklarına bir ışık görevi görüyor adeta film. İnanın bir felsefe kitabı okumuşçasına feyiz aldım filmden. Varoluş, reenkarnasyon, evrim ve birkaç bilime dair görüşe katılmasam da, filmin replikleri akılda kalıcı. Hatta uzun süre düşünebilirsiniz her birinin üstüne. Arkadaş ortamında izlerseniz tatlı bir istişareye bile götürebilir sizi. Bu derece zengin bir film. Herkese tavsiye ederim.


    noktalama işaretlerine kadar katılıyorum, çok iyi bir eleştiri




  • en çok etkilendiğim sahne adamımız bir trenin yanından geçerken vagondan atlayan bir adamın "düşçü müsün sen?" diye başlattığı konuşmalarıydı buraya yazardım da film bu bilgisayarda değil bi de reenkarnasyon konuşması yapan çiftteki erkeği görünce ethan hawke'a ne kadar benziyor demiştim gerçekten de o'ymuş
  • Neredeyse her sahnesi iki entelin muhabbeti şeklinde geçen oldukça sıkıcı bir filmdi bence. A Scanner Darkly tarzı bir film sanarak şöyle bir göz gezdirdim ama dayanamadım. ASD de benzer bir entellektüel yaklaşım sunuyor ama bunu hep sinema sanatı sınırları içinde yorumlamayı başarmış, WF ise konuyu sinema dili ile anlatmaya çalışacağına sadece diyaloglarla aktarmaya çalışmış ve maalesef ortaya filmden çok bir felsefe kitabı çıkmış. Okuması zevkli olabilir ama bence izlemesi kesinlikle değil.
  • indirme hakkında pmden yardımcı olursanız iyi olur.
  • Waking Life animatrix'den beri izlediğin en muhteşem animasyon felsefe filmiydi buna alternatif varmıdır acep gerçekten kusursuzdu her düşüncesinede ayrıca katılıyorum.
  • Şu filmi ve Ben x'i deli gibi aradım ama yok hiçbir yerde
  • İzleyeli bayağı oldu ama, konuyu da uyandırmış olayım. Bu film leziz bir felsefe yemeğiydi. Bilgiye doymak isteyen herkese önerilir. Ayrıca iyice özümsemek için 2-3 defa izlenmesi şarttır.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.