Şimdi Ara

Dünya Petrol Krizi - Peak Oil (91. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
3.089
Cevap
40
Favori
189.566
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 8990919293
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vezir

    Dünyanın enerji kaynakları eğer doğru kanalize edilebilirse hemen hemen sınırsızdır. Ancak doğru zamanda doğru sistemler ve teknoloji kullnılmazsa verim göz ardı edilecek ve kaynaklar yetmeyecektir.


    kısaca yeniden vurgulayayım ,bugunkü teknoloji ile yarının teknolojisi arasındaki fark kaynakların daha verimli kullnılması ve yönlendirilmesi olacaktır. Evet nufus fazladır ve her geçiş döneminde büyük çalkantılar olcaktır ama ALTIN ÇAĞA geçiş için her dönemin iyi ve kötü zamanlarını yaşamak gerekiyor. Şu anda tam geçiş öncesi koasun başlama anındayız. Ne zaman başlar bilemem ama sonlanınca ve eğer yaşarsak yeni kaynaklar için yanıbaşımızda duran ve burun kıvırdığımız şeylerin kurtarıcı olduğunu göreceğiz. Beklemek en zor olanı herhalde


    Vezir'in burada yazdıkları çoğu kişi tarafından tam anlaşılmayan veya yanlış anlaşılan konular.
    Yaşanan (veya yaşanması arefesinde bulunduğumuz) kaos döneminin sebebi enerjinin-azlığı çokluğu değil enerjinin yanlışve verimsiz kullanılmasıdır.
    Bunun tabiki en büyük sebebi krurulmuş olan yönetim ve ekonomi modelleri.
    Şu anda uygulanan tüm modeller ne kadar sınırsız olursa olsun dünya kaynaklarını kısa sürede tüketip tüm doğa-çevre dengesini alt-üst edecek, imha edecek özellikte.

    Bu modellerin sürdürülemez olduğu elbet kabul edilecek ve doğru yol elbet bulunacak.
    Mesele bu geçişin nasıl olacağı, ne kadar süreceği.
    Kolay ve acısız olmayacağı belli.
    Biz yaşamasak çocuklarımız muhakkak yaşayacak.

    Dünya üzerindeki "Yenilenebilir Enerji potansiyelleri"

    Dünyanın Enerji Tüketimi: 15 TW (TerraWatt)

    Hidrolelektrik potansiyeli: 7,2 TW
    Jeotermal potansiyeli: 32 TW
    Rüzgar Enerjisi potansiyeli: 870 TW
    Güneş Enerjisi potansiyeli: 86.000 TW


     Dünya Petrol Krizi - Peak Oil



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ihg70 -- 22 Ocak 2011; 9:59:30 >




  • evet sayılar olunca olay daha net kavranabiyor , ama atlanan çok büyk bir kaynak var o da harcanan enerjinin dönüşümü de bu kapsamda hapılırsa aslında 15 TW çok büyük bir kısmı tekrar kullnıma sunulabilir. Yani bundan fayda çıkar elde edilebilir. Zaten bunun yapılması da çok önemli bir kavramdır . Sera gazları azaltımı ve kopennang sürecinde enerjinin fayda yani İŞ üreten ksmından arta kalan atıkların ve emisyonların dünya üzerindeki yıkıcı ve uzun vadeli etkilerini bütün bilim dünyası kabullenmiş durumda farklı ayrıntılarda farklı görüşlerin olması bir küresel ısınmasının etkileri ve dünyadaki değişimi kalıcı olarak yıkma seviyesine taşıyacağı ortadadır. Sadece bir olaya bakarak geneli kavramak konusunda farklı düşünceler mevcuttur şu an avrupada yaşanan küçük buzul devri konusu bile insanlarda farklı algılanmalara neden oluyor.
    bu konuda mithat bereketin güzel bir belgeseli var önümüzdeki günlerde yayınlanacak buraya linkini koyuyorum.

    http://www.yesilbilgi.org/isinmamisogumami/kuresel-isinmanin-yerini-kuresel-soguma-mi-aliyor.aspx

    Sorun kaynakların yetersizliği değil kaynakların çok hızlı ve verimsiz olarak kullanılması ve bunun yan tesirlerinin göz ardı edilmesidir. Bir KW enerji harcıyoruz ama bunu üretim ve tüketim şeklimize göre dünya üzerinde belki 1000 kw lık tesir yaratıyoruz. Evet yoktan var etmek gibi birşey ama zararın telafisi için ne kadar para ve enerji harcadığımızı düşününce gelecekte bir kısır döngünün (aslında şu anda tam ortasındayız) içindeyiz.

    Özetle ne kadar çok enerji ihtiyacımızın olması değildir , sorunumuz ihtiyacımız olan enerjiyi üretebilmek için ve zararlarını telafi edebilmek için ne kadar emek , para özetle enerji(emek de bir enerji karşılığıdır) harcamamız gerektiğidir. Şu basit sonuç aslında tercih edilmemesi gereken ,kolay bir çözümdür. Hiç tüketmeyelim ve çevreye ve dolayısıyla dünyamıza hiç zarar vermeden min emek ve nerji düzeyimizle yaşayalım. basit canlı türlerinin uyguladığı bu yöntemle de hayatı milyonlarca yıl sürdürebilmek mümkün ve doğa zaten bu işi mükemmel olarak yapmaya çalışıyor .Sorun kompleks bir canlının ihtiyacını karşılayacak dünyayı hangi enerji ile sürdürebilmesi sağlamaktır. Hayatın anlamı, sınırsız isteklerini ve zevkini hedefleyen ve bundan vazgeçemeyen insanoğlu bu sorunun cevabını maalesef bu dünyada değil eğer varsa kendi ölümünden sonra bulabilir. Ama bu dünyada biraz zor bulur .

    Bu arda bir düzeltme yapmak lazım jeotermal enerji şu anda mevcut olan sıcak su kaynakları ile hesaplanan modellere göre çıkarılan bir değeri gösteriyor sanırım. İnsan müdahalesi ile açılacak derin kuyular ile yeraltındaki trilyonlarca kw gücündeki enerjinin kullanımı daha insanoğlunun kullanımına sunulmamıştır.




  • İsyan Yemen'e sıçramış. Öğrenciler yürüyüş yapıyorlar. Yemen'de gidişat nasıl olacak çok merak etmekteyim.

    http://tr.euronews.net/2011/01/23/tunus-taki-deprem-simdi-yemen-i-salliyor/
  • Mısır'da kan gövdeyi götürüyor. Lübnan zaten malum...

    http://tr.euronews.net/2011/01/26/misir-da-500-gosterici-tutuklandi/
  • Yemen, boş vaktinde çocuk yapanların ülkesi... Hem durmadan kendimi ikiyle çarpayım, hem de sefaletim için başkalarını suçlayayım. Oh, ne güzel memleket.

    ***
    Kota sisteminin neden çözüm olmayacağını daha önce tartıştık. Öncelikle pazar ekonomisinin, girdileri ve çıktıları ne olursa olsun, çalışma sistemi verimsiz. Rekabet verimsiz bir şey. Serbest girişim, faiz, borsa, bunlar hep verimsiz şeyler. Bu sistemin içinde kalarak bir kuruş tasarruf edilmez. Ya da işte bir kuruş edilir en fazla. Bu işin matematik yönü. Psikolojik ve sosyolojik boyutuna da dokundurmuştum. Kota sisteminin hakkıyla çalışabilmesi için tüm üretimin -tarım, sanayi, ticaret, A'dan Z'ye her türlü katma değer- tek tek enerji envanterinin çıkarılması lazım. Uzatmayayım, imkansız bir iş. Dolayısıyla pompadan benzin alırken tükettiğiniz enerji(birincil enerji) hesaplanabilirken markette sepetinizi doldururken nihai ürünler üzerinden(ikincil/türev/gömülü enerji) tükettiğiniz enerji hesaplanamayacak. Aslına bakarsanız harcayabileceğiniz enerji birimlerinin yerine para birimini koysanız pek bir şey değişmez. Çünkü her ürün ve hizmette enerji maliyeti fiyata değişen oranlarda olmakla birlikte yansıyor. Peki herkese para kotası koyuyor muyuz? Zinhar, sümme haşa! Gomünist oluruz. Peki enerji kotası ne hakla koyuyoruz? Hani çok çalışanın hakkı çok kazanmaktı? Ben daha çok çalıştım, daha çok enerjiyi hak etmiyor muyum? Peki bu kotanın veraseti nasıl olacak? Bekar kız çocuklarına ölen babalarının kotası intikal edecek mi mesela? Kayıt dışı ekonomilerde kota nasıl takip edilecek? 80'lerdeki Malborocular kotacı olarak geri mi dönecek? Güneydoğu'da direğe tel atıp benim kotamdan mı çalacaklar? Peki kamu hizmetleri? Yanmayan sokak lambam, çalışmayan belediye otobüsüm, kotam artırılarak telafi edilecek mi? Gökçek asfalt parası aldığında kotaya sayılacak mı? On çeşit kömür, seksen çeşit spesifik ısı sığası var. Kullandığım kömürün ton petrol eşdeğeri hangi rakamdan çevrilerek hesaplanacak? Maliye vergi borcu olanın hesabına el koyduğu gibi kotasına da el koyacak mı? Bankalar kömürü bitenlere kota kredisi verecek mi? Sodekso verir gibi kota kuponu da verilecek mi? Herkesin kotası kamuya açık olacak mı? Artık ÖSYM kimin ne puan aldığını bilmemize izin vermiyor. Kim kaç BTU kullanmış bu da gizli mi olacak? Oy karşılığı kota dağıtılacak mı? Akaryakıt fiyatı BTU içeriğine göre yeniden düzenlenecek mi? Düzenlenmezse BTU'su düşük yakıtı kullanan aptal yerine konmuş, iki kez vergilendirilmiş olmayacak mı? Soğuk iklimde yaşayanlar cezalandırılmış olmayacak mı? Erzurumlular Antalyalılardan kota mı satın alacak durmadan? Bu sistemin devletler için üretilmiş olanı var. Sistemin nasıl çalışmadığını ve nasıl daha da fazla tüketime neden olduğunuhttp://www.storyofstuff.com/capandtrade/ adresinden öğrenebilirsiniz.

    Yani neresinden tutsanız elinizde kalır. Bunu kanun koyucunun aklına düşüren, kulisini yapan da ensesi kalın, tuzu kuru süperelitlerdir olsa olsa. Onlar kotasız tarifeden yaşıyorlar. Bu kotasızlığın devam etmesi için milyarlarca kişinin giderek azalan bir kotaya sığması gerekiyor.




  • kota çözüm olabilir mi ayrı bir konu ama yheni biten energy konferansından gelecek ile ilgili önemli saptamalar var. Bunları okumanızı öneririm.

    Bir konuya acilen karar vermek gerekiyor ekonomik büyüme desteklenecek ve sonucunda dünyanın kaynakları israf edilecek mi , yoksa sürdürülebilir energy kullınımı için bazı kurallar mı alınacak (bunun adı kota değildir ama bir sınırlama olduğu yadsınamaz) yani çok tüketen az tüketene göre birim enerji için daha çok çalışması gerekecek , olayın özü budur. 100 kwh birim ücreti ile 100+100 kwh birim ücreti bugun için aynıdır ama yakın bir gelcekte bu durum değişecek ve evet istemesekde bu işin bir borsası ve energy sağlayıcıları olacaktır.

    http://www.worldfutureenergysummit.com/en/the-energy-efficiency-market.aspx

    http://www.worldfutureenergysummit.com/en/the-energy-efficiency-market.aspx




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vezir

    kota çözüm olabilir mi ayrı bir konu ama yheni biten energy konferansından gelecek ile ilgili önemli saptamalar var. Bunları okumanızı öneririm.

    Bir konuya acilen karar vermek gerekiyor ekonomik büyüme desteklenecek ve sonucunda dünyanın kaynakları israf edilecek mi , yoksa sürdürülebilir energy kullınımı için bazı kurallar mı alınacak (bunun adı kota değildir ama bir sınırlama olduğu yadsınamaz) yani çok tüketen az tüketene göre birim enerji için daha çok çalışması gerekecek , olayın özü budur. 100 kwh birim ücreti ile 100+100 kwh birim ücreti bugun için aynıdır ama yakın bir gelcekte bu durum değişecek ve evet istemesekde bu işin bir borsası ve energy sağlayıcıları olacaktır.

    http://www.worldfutureenergysummit.com/en/the-energy-efficiency-market.aspx

    http://www.worldfutureenergysummit.com/en/the-energy-efficiency-market.aspx




    Halihazırda görebildiğim kadarıyla büyüme destekleniyor ve kaynaklar israf ediliyor. Bunlar bir yana, isyanlar, doğal afetler birbiri ardına geliyorlar.

    Neresinden tutarsam tutayım, konu dönüp dolaşıp nüfus problemine geliyor. Fazla olması bir yana, o kadar geniş bir alana dağılmış ki, bugün getirilecek herhangi bir sistemin ne kadar verimli çalışacağını hesaplamak için aylar, yıllar gerekir herhalde. Bu da anlamsız olur.

    nlty2000'in sorduğu sorulara bu açıdan bakmak lazım derim. Bu soruların hepsini, bu keşmekeş içinde soracaksınız ve beyniniz mavi ekran verecek. Ayrıca günümüz uluslararası ilişkilerinde dünyada anarşi kavramı söz konusu. Fakat bir karar alınacaksa, bütün dünya olarak alınmalı. Gelin görün ki böyle bir şey söz konusu değil. Kimse en büyük payı almadıkça yeni bir projeye yanaşmıyor.

    Bir de ben şunu anlamıyorum; sağda solda sürekli konferanslar, toplantılar oluyor. Birileri birtakım kararların altına imza atıyor. Bildirgeler yayınlanıyor. Fakat hiçbir şey değişmiyor. Küçük bir kesimi mi ilgilendiriyor olan biten? Genel görüntüde hiçbir değişiklik yok. Hani okullarda yeni bir ders okutulacağı söyleniyor ve sonra o dersin adını ikinci defa duymuyoruz ya, ona benzetiyorum ben.

    Al işte... Greenpeace çıkmış diyor ki "biz büyümeye karşı değiliz, sürdürülebilir bir büyüme olsun istiyoruz" diyor. Akıl dağıtılırken bu adamlar neredeydi çok merak ediyorum. "Seninki kaç santim?" mottolu bir kuruluştan daha fazlasını beklemekle hata yapıyorum galiba...




  • konunun çözümünü doğa bulmuş ve uyguluyor insanlar ise doğaya direnerek , doğayı değiştirmeye başlıyor ,konunun analizi budur.
    Belgeselleri izleyenlerin artık aşağı yukarı bir fikri olmuştur ama yinede vurgulamakta yarar var.

    Bir yiyecek bir hayvan için bol olduğunda (insan benzeri) tıka basa yemeye başlıyor ta ki çatlayana kadar . Sonra sefahat devri başlıyor, ürüyor ve hızla çoğalıyor .Çoğalan klanlar da hızla kaynak bolluğunu yine çoğalmak için kullanıyorlar . Sonra alan darlığı başlıyor ve kendi aralarında güç savaşları başlıyor . Alanı daralan hayvan topluluğu liderleri kapışıyor ve çeteleşiyorlar (bu konuda maymunların davranışı insana ne kadar benziyor bazılarımız kabullenmese de) Çıkar grupları karşı tarafa baskınlar düzenliyorlar vs vs sonuç bir klan topluluğun tüm muhteviyatıyla yeni bir yer arayışına ve göç dalgasına dönüşüyor. Yeni yerde kaynak bol ise, bu durum bir türün baskınlığı ile sonuçlanıyor.

    İnsan bundan çok bu farklı, acaba şöyle 1000-1500 yıllık geçmişimizi hızla göz önünden geçirirsek aynı koşulların ve durumun ve sonuçların olduğunu ve hatta insan zihninin karmaşık çalışma şeklinin daha kolay çevreye ve sisteme kaynağa odaklandığını görüyoruz .Üreme ve refah için kaynaklar bilinçsizce kullanılmıştır. Teknolojiyi kullnanan insan ,kaynaklara gitme olayına bir çözüm bulmuş ve kaynakları ayağına getirme sistemini ne yazık ki çözmüştür.Bu aslında doğaya karşı atılmış bir büyük kazıktır . Diğer tüm hayvanlar aleminin tersine kurala uyulmamış ve kaynağa seyahat ve kullanımı yerine , kaynaklar her türlü kendi icat ettiğimiz (adına buluş diyoruz) araçlar ile sisteme katılmak ve yerinden artık kıpırdamaya ihtiyacı olmayan insanoğlu için, taşınmaya başlamıştır. Kaynak o kadar hızla ve fütursuzca israf edilmiştir ki, devasa taşıma maliyetleri için kaynağın tükenme hızı bile kâale alınmamış hep yan komşu ülkenin de benzer sistemi kullanması referans alınmıştır.

    SONUÇ NEDİR, doğanın buna bir karşı rest çekmesi gerekiyordu .Şimdiki zamanda bunu uygulamaya koymuştur.
    Doğadaki sistem kendini yaşatabilmek için yine doğanın gücünü kullanmaktadır.İşte katlanılamıyacak durumlar ve koşullar, buradan sonra oluşmaktadır.

    Yani dünyamızın çok karmaşık dengesi bir yeniden yapılanma içine bir üst katagoriye doğru evrim geçirmektedir. Sistem kartlarını insanoğluna göre daha yavaş oynadığından değişimin hızını anlamakta tüm bireyler aynı netlikte fotoğrafı görememektedirler. Kendi ve çocuklarının aynı kaynak bolluğunda yaşayamayacağını kabullenmek istememekte ve halen karınca misali anlamsız şeyleri biriktirerek kendisini tatmin ederek gelecek nesillerin rızkını ihmal etmektedirler.

    Yani gereksiz şekilde yapılara, para ayırt edilmesinden tutun da enerjiyi israf eden sistemlere doğru, hızla tüm yaşamının birikimini harcayarak geleceklerini garanti altına almak isteyen kişilere ,böyle bir gelecek olamayacağını ne kadar anlatsak dahi şu an için birşey ifade etmiyor.

    Hangi sistemi kullanırsa kullanılsın( kapitalizm sosyalizm vs vs ,) sonuçta bir kaynak ve tüketen mevcuttur . Bunun dağılımı için kafa yorun insanlar bile insanoğlunun bu sistemlerle birkaç yüzyılda böylesine büyüyeceğini ve kaynakların bu kadar hızla tüketilip tıkanacağını tahmin etmemişlerdir.Atrık dünyada bir üst değişim kartı açılmıştır ve uygulamaya konulmuştır.Yine yapıya ayak uydurabilenler ayakta kalacak ve ekonomik ve finans sistemlerini değiştirmek zorunda kalacaklardır.

    Yani bu öngürüleri fazlasıyla hayalperest tahminler olarak algılanmasını istemiyorum.
    Sadece yaşı yetenlerin 1975 yılında o zamanki adıyla kompüter çağının yaklaşmakta olduğunu ve tüm insanoğlunun yaşayışını ve algılayışını değiştireceği öngören kişilerin yaptığından bir farklı olmadığını ifade etmek isterim.Belki dergilerde iki satır yazıları çıkan analistler bile bilgisayar ve internet devriminin böylesine kısa zamanda dünya çağında bir değişime neden olacağını (bana göre, en çok ,algıda değişim yaratmıştır) tahmin edememişlerdir ama bugün için bunlar günümüzün bir gerçeğidir ve şu an bu sistem ile sizlerle yüzümü hiç göstermeden kişisel bilgileri anında ileterek ,iletişim kurabiliyorum.

    Gelmek istediğim nokta şudur. Eskiye bakrak geleceği tahmin etmek ve yönetmek mümkün değildir. Değişimi hissederek , anlıyarak ve gerekli ihtiyaçları sağlayarak bireylerin ilgilerini çekebilmek ve önce aile ve toplumsal dönüşüm gerçekleşebilir.
    Geçmişin kurgularıyla bugunü şekillendirmek ve yönetebilmek şahsi görüşüme göre mümkün değildir. Bu söylemleri ifade edenler zaten topluma gelcek sunarlarken kendi kapalı ve küçük alanlarında bir söylem ve öngörüde bulunamıyorlar. Evet karne sistemi de bu eski söylemlerden birisidir. Ama kota ve karne farklı şeylerdir en temel ayırım birisinin dayatma diğerinin koşullu kabul etme senaryolarını göstermektedir. Kaynak kısıtlı ise ve azalan bir ivmede gidiyorsa bir çözüm aranmaz ise doğa son kartını açacak ve insanoğlunu sayı açısından en düşük popülasyonlara yaklaştıracaktır.Burası kaçınılmaz bir gerçek olarak ,bizim seçimimizi beklemektedir.
    İşte sayın jay ifade ettiği tüm toplantılar , konferanslar bu konuyu daha etkili ve çözümsel sürdürülebilir enerji kaynakları açısından ele alırsak doğamızın son kartını açmasını geciktirebilmenin, bir bakıma tüm dünyaya altı çizilerek sunulan bir ifadesidir ,

    Bunlar bir çözüm sunarlar veya gelceğin şuanki yaşam stili ile ne olacağını öngürürler. Seçim insanların ve ülkelerin bu seçimi uygulamaya koymasının sürecidir.Ülkelerin yöneticileri bazen karar almakta gecikmektedirler.Bazen bunu bilinçli bir politika aracı olarak da kullanmaktadırlar. Ama bireyler sadece kendilerine sunulanı beklerler ise kişisel olarak çoğalma içgüdümüzün ve dolayısıyla tüketme güdümüzü asla kontrol altına alamayacağız .Benim bu konudaki tespitim bu şekildedir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 28 Ocak 2011; 11:45:32 >




  • Kotayı insanlar kendi kendine koymazsa doğa koyacak zaten.
    Kotanın gelmesi enerji tüketiminde eşitlik gelecek anlamına gelmiyor tabii.
    Şimdiki gibi geniş kitleler belli bir miktarla hayatını idame ettirmek zorunda kalırken bir kısım sınırsızca tüketmeye devam edecek.

    Kotasız kul olmaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jay jay justified

    Neresinden tutarsam tutayım, konu dönüp dolaşıp nüfus problemine geliyor.

    Evet, çünkü nüfusun artması ile tasarruflu yaşama kavramları birbirine zıt, çelişen fikirler. Kimse nüfusa kota koymayı teklif etmiyor? Kişi başına kaynak tüketimi azalsa bile bu neyi değiştirir nüfusun arttığı bir dünyada? Önemli olan, daha doğrusu insan hayatının sürdürülebilmesi için öncelikli olan toplam tüketimimizin azalması değil midir? Yani bunun çözüm olduğunu ben iddia etmiyorum, ama bildiğim kadarıyla "az tüketelim" niyetinin ardında yatan düşünce bu. Kendimizi çoğaltırken nasıl az tüketelim? Az enerjiyle yetineceğiz, eyvallah, az sayıda insanla neden yetinemiyoruz? 7 milyar kime az geliyor yahu, biri cevap verebilir mi? Veremez, çünkü bunlar politically incorrect sorular. Kimse bunları yüksek sesle söylemeye cesaret edemiyor. Aman sevimsiz olmayayım, aman beni dışlamasınlar. Ama dünya yansın. Greenpeace popülerlik için her taklayı atar. Bu konuya değinmesi sözkonusu bile olamaz. Kendilerine santimle uğraşmayın, 3 yıl balık avı durdurulsun, denizler kendine gelir şeklinde bir yazı yazdım. Bunu kimse kabul etmez, gerçekçi olmalıyız diye cevap geldi. Tribünlere oynuyorlar. Politikacıya laf anlatılır mı? Öbür tarafta adam kendini yakıyor, yine anlatamıyor. WWF de aynı, al birini vur ötekine. Bunlar kendini iyi hissetme, vicdan temizleme organizasyonları. Ve bu muhalefet etme ve kamuoyu oluşturma güçlerini böyle içi boş, bilimsellikten uzak şeyler için harcadıkları için de tarih önünde suçlular. Mesele sizin de belirttiğiniz gibi bazı şeylerden gönüllü vazgeçmekte. Nüfusumuzu biz dizginlemezsek birisi/bir şey bizim yerimize bunu yapacak. Ama yıkıcı ve ızdıraplı olacak. Bu biri/bir şey ABD olur, deprem olur, tsunami olur, iklim olur, güneş patlaması olur, şu olur, bu olur. Sonuç değişmez.

    quote:

    Orijinalden alıntı: jay jay justified
    Bir de ben şunu anlamıyorum; sağda solda sürekli konferanslar, toplantılar oluyor. Birileri birtakım kararların altına imza atıyor. Bildirgeler yayınlanıyor. Fakat hiçbir şey değişmiyor. Küçük bir kesimi mi ilgilendiriyor olan biten? Genel görüntüde hiçbir değişiklik yok. Hani okullarda yeni bir ders okutulacağı söyleniyor ve sonra o dersin adını ikinci defa duymuyoruz ya, ona benzetiyorum ben.


    Bu iş biraz silahsızlanmaya benziyor. Birbirine tabanca doğrultmuş iki kişinin ilk karşı tarafın vazgeçmesini beklemesi ve tabancaların bir türlü inmemesi gibi. Oyun teorisi ile ilgili deneyler her yerde aynı şekilde sonuçlanıyor ve kimse silahını ilk bırakan olmak istemiyor. Tipik insan yalnızca kendisinin kaybetmesindense karşıdakinin de kendiyle beraber kaybetmesini yeğliyor.




  • quote:

    Kotayı insanlar kendi kendine koymazsa doğa koyacak zaten.
    Kotanın gelmesi enerji tüketiminde eşitlik gelecek anlamına gelmiyor tabii.
    Şimdiki gibi geniş kitleler belli bir miktarla hayatını idame ettirmek zorunda kalırken bir kısım sınırsızca tüketmeye devam edecek.

    Kotasız kul olmaz.


    Zorunlu edit: İlk defa yukarıyı okumadan yazdım, onda da paylaşılmış..

    lhg ye teşekkürler..

    Welcome to TEQs!
    An effective and fair response to both climate change and resource depletion

    TEQs (Tradable Energy Quotas) would reduce our reliance on fossil fuels fast, guarantee that we meet our agreed emissions obligations and empower communities to address the challenges of our times, allowing us to move into a happier, thriving future.

    All nations need to develop a common purpose in response to two problems. There is the climate problem: oil, gas and coal produce the greenhouse gases that are changing our climate. This is already killing many species and 150,000 people each year, and is only getting worse, with the potential to hit unstoppable runaway conditions within a decade.

    And there is the supply problem: reserves of fossil fuels in the ground are being used-up rapidly; in the coming years, there will be deepening scarcities with profound economic, political and social impacts.

    We therefore need to manage an energy-descent, cooperating in solutions and alternatives as we go, maintaining a fair distribution of the energy on which we all depend, and starting as soon as we can. We call this the transition to Lean Energy.

    TEQs provides the framework that enables a nation to do this, ensuring fair access to energy for all. It supplies the incentive for citizens, organisations and Government to work now on achieving the necessary rapid transformation in the way we use fuel into the future, and it provides time to plan ahead. It empowers localities and individuals to be able to make a tangible difference. It is fair, simple and practical, and it gets results by uniting the nation in a common purpose.

    http://teqs.net/report/

    http://teqs.net/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 29 Ocak 2011; 9:10:22 >




  • vezir;

    Mükemmel olmuş. Elinize sağlık. Fikirlerimin bir yumak halinde toplandığı cümleleri çekip çıkarıyorum aradan:

    quote:

    Teknolojiyi kullnanan insan ,kaynaklara gitme olayına bir çözüm bulmuş ve kaynakları ayağına getirme sistemini ne yazık ki çözmüştür.Bu aslında doğaya karşı atılmış bir büyük kazıktır . Diğer tüm hayvanlar aleminin tersine kurala uyulmamış ve kaynağa seyahat ve kullanımı yerine , kaynaklar her türlü kendi icat ettiğimiz (adına buluş diyoruz) araçlar ile sisteme katılmak ve yerinden artık kıpırdamaya ihtiyacı olmayan insanoğlu için, taşınmaya başlamıştır.


    Teknoloji dediğimiz şeyin tartışmaya açılması bir zaruret halini aldı uzun bir süre önce. Tek atışta kaç milyon insanı vururum, sakat bırakırım konulu, insan ırkının ne kadar aptal olduğunu anlatan teknoloji sohbetlerini bir kenara bırakırsak, ben ortada teknoloji falan göremiyorum. Yeni gelen her şey, her türlü teknolojik oyuncak, buluş... vs, tek yaptıkları, tek fonksiyonları "insan nasıl gün içerisinde hareketsiz şekilde hayatını birkaç dakika daha idame ettirir"in cevabını bulmak. Çevreme baktığımda sadece ve sadece bunu görüyorum. İnternetin çığır açmasının altında yatan da bu. Son zamanlarda bu hareketsizliği sağlayan başat fenomen kesinlikle. Sistem genelinde ise petrolün kilit kelime olması, tamamen bununla alakalı. Bütün enerji, bütün çabalar bunun üzerine. Ben gitmeyeyim, o bana gelsin. Teknoloji gelişsin, insanlar uzay teknolojisine yaklaşsın falan. Yerin dibine giriyoruz gün geçtikçe, uzay falan şöyle dursun... Diğer canlıların önünde küçük düşüyoruz. O yüzden yukarıdaki cümleleri çekip çıkarttım. Tam isabet vezir, teşekkür ediyorum.

    nlty2000;

    Damarıma bastın damarıma... 4 senem harap oldu resmen politically correct şekilde birilerine kendimi beğendirme mecburiyetinde kalmaktan. Akademik kariyerin çok tehlikeli bir şey olduğunu düşünüyorum işte bu yüzden. Gelişimin önündeki en büyük engellerden biri hatta. Ne kadar yükselirseniz, o kadar politically correct davranışlar içine girmek zorundasınız. Ne kadar yükselirseniz, o kadar "saçmalığı" "gerçek" ya da "mecburiyet" gibi sunmak zorundasınız. Dertliyim bu konuda (:




  • quote:

    Damarıma bastın damarıma... 4 senem harap oldu resmen politically correct şekilde birilerine kendimi beğendirme mecburiyetinde kalmaktan. Akademik kariyerin çok tehlikeli bir şey olduğunu düşünüyorum işte bu yüzden. Gelişimin önündeki en büyük engellerden biri hatta. Ne kadar yükselirseniz, o kadar politically correct davranışlar içine girmek zorundasınız. Ne kadar yükselirseniz, o kadar "saçmalığı" "gerçek" ya da "mecburiyet" gibi sunmak zorundasınız. Dertliyim bu konuda (:


    Başka ülkelerin lügatlarında ''Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar'' atasözü var mıdır bir araştırmak lazım..

    Acı ama gerçek..
  • Tunus, Mısır, Yemen, Ürdün......
    İnsanlar neler oluyor diye düşünüyordur.
    Kimi halklar demokrasi istiyor, kimi Araplar artık uyanmaya başladı diyor.
    Kimi ABD bölgeyi yeniden şekillendiriyor diyor, kimi siyonist parmağı arıyor.

    Biraz farklı bir pencereden bakalım mı?

    Aşağıdaki fotoğrafa bir göz atalım önce.
    O tosunun hızlı ve o kiloda bir büyüme sağlaması için 6 varil petrol gerekiyor.
    Gıda üretiminde, hem de hızlı ve bol miktarda üretiminde yoğun enerjiye ihtiyaç var.
    Bu enerji %95 fosil temelli olmak zorunda. Yenilenebilir enerji kaynakları ile bu tosunu büyütemezsiniz.
    Evde bahçede beslenen ineklerden bahsetmiyorum. Etin kilosunu 15 liranın altında sofranıza sunacak endüstriyel hayvancılıktan bahsediyorum.


     Dünya Petrol Krizi - Peak Oil



    Şimdi 2. şeklimize geçelim.
    Petrol fiyatları ile Gıda fiyat index'in aynı tarihlerdeki değişimlerini görüyoruz.
    Petrol fiyatları ile gıda fiyatları arasındaki ilişkiyi kim inkar edebilir?

     Dünya Petrol Krizi - Peak Oil






    Ve gelelim Mısır'a:
    Aşağıdaki garfik Mısır'ın petrol üretimi, ülke tüketimi ve net ihracatını gösteriyor.

    Arkadaki gri fon üretim miktarı.
    Ortadan giden siyah çizgi kendi iç tüketimi.
    Üretimden o siyah çicgi miktarını çıkardığımız zaman geriye kalan da ihraç ettiği miktar (yeşil alan)

    Bir şeyi farkettiniz mi?
    Mısır'ın petrol tüketimi, üretimini yakalamış durumda.
    Çıkardıklarının hepsini kendileri kullanıyorlar. Çok yakında net ithalatçı olacaklar (veya oldular).
    Petrol ve turizm gelirinden başka bir geliri olmayan ülke. Üretim namına birşey yok.
    Petrol geliri kaybolduğu için fakirleştiler, yükselen petrol fiyatları gıda fiyatlarını patlattı.
    Halk aç! Yoksulluk ve borç içinde.


     Dünya Petrol Krizi - Peak Oil


    Aynı grafiğin bir de Suudi Arabistan versiyonu var.
    Dünyayı bol ve ucuz petrole boğan Suudi arabistan'ın logaritmik artan iç enerji tüketiminin petrol ihracatını nasıl azalttığını ve Suudilerin son sürat nereye gittiklerini tahmin edebilirsiniz.




  • quote:

    Aynı grafiğin bir de Suudi Arabistan versiyonu var.
    Dünyayı bol ve ucuz petrole boğan Suudi arabistan'ın logaritmik artan iç enerji tüketiminin petrol ihracatını nasıl azalttığını ve Suudilerin son sürat nereye gittiklerini tahmin edebilirsiniz.


    http://www.reuters.com/article/2008/03/17/us-iraq-cheney-oil-idUSLAW00006020080317

    Daha önceki makalelerden Cheney'in bir demeci..

    quote:

    also a lot of countries that used to produce oil primarily for export were now consuming a larger part of what they produce as their economies develop like some of the Gulf states.


    Suudi Arabistanın sadece ithalatını durdurması değil, ürettiğini de ihraç etmesi istenecek bence.. Bu daha da kötü durum demek..




  • Tamam Misir petrol ithalatcisi durumuna dusmus ama Tunus ta olanlar nedir? Ve diger ulkelerde?
    Gida sorunu tum ortadoguda mi var da kayniyor ortalik?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Clausewitz



    Tamam Misir petrol ithalatcisi durumuna dusmus ama Tunus ta olanlar nedir? Ve diger ulkelerde?
    Gida sorunu tum ortadoguda mi var da kayniyor ortalik?



    Evet esas olarak gıda sorunu.
    Şu anda 3-5 ülkede patlak verdi ama bundan sonra hangi ülkede ne sürede patlayacağı verceği belli değil.

    Şu haberi dikkatli okumunazı öneririm, tesadüfen bugün çıktı

    http://www.hurriyet.com.tr/planet/16891116.asp?gid=373

    Haberden birkaç alıntı:
    quote:



    İçinde bulunduğumuz günlerde etkisi iyice hissedilmeye başlayan artan gıda fiyatlarına yönelik ilk ciddi uyarıyı, Nisan 2008’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban ki Mun yaptı. Mun, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu ile yaptığı görüşmede, dünyanın yaklaşan gıda krizinin eşiğinde olduğunu ve bu soruna yönelik uzun dönemde önlemler alınması gerektiğini belirtti.
    ...
    ...
    Dünya Bankası’nın o dönemde yayımlanan, “Rising Food Prices” raporuna göre, Şubat 2008’e kadar son 36 aylık dönemde, küresel alanda gıda fiyatları yüzde 83 artış gösterdi.


    ...
    ...

    ENERJİ İÇİN GIDA ÜRETİMİ

    Raporda, iklim koşullarının ardından gıda fiyatlarının artmasına neden olan en büyük ikinci neden olarak biyo-eneri üretimi gösterildi. Girdi olarak tahıl, soya, mısır, şeker kamışı ve palmiye yağı gibi ürünler kullanan biyo-enerji endüstrisi, bu ürünlerin talebini artırarak fiyatlarını yukarı çekiyor.


    Tarım ürünlerinin artarak biyo-enerji üretiminde kullanılmaya başladığı yıl, gıda fiyatlarına yönelik birbiri ardına uyarılar gelmeye başladı. BM Gıda ve Tarım Örgütü ve Dünya Gıda Programı, küresel alanda artan gıda ve biyo-enerji talebinin fiyatları son 20 yılın en yüksek seviyesine çektiğini açıkladı.


    ...




  • arap ülkelerinde olan fakirhalkın artan gıda fiyatları etkisiyle artık birşeyler değişsin hareketidir. ama bilinçsiz hareketler sonuç olarak bilinçli bir düzen getirmemektedir. Bu matematik ve fiziğin önemli önermelerinden birisidir. yani ne desek ....

    sıradaki ülke psikolojisi ile beklemekten başka bir şey elden gelmemktedir. Ancak yukarıda nost amcamıozın bundan 450 sne önce yazdığı detayları önceden okumazsam veya duymamış olsam endişe duymazdım maalesef sonucu çok çok kötü olacak bir senoryonun başlangıcıdır bu olaylar.Bir süre ara verecek olması birşeyi değiştirmeyecektir. Yeni sistemde gıda ve satın alma gücü ciddi bir değişime gebedir. yukarıda ciddi doğru tespitler var artan gıda fiyatları ve sosyolojik olaylar bağlantısı bir gerçektir. Bir teori değişdir maalesef ,ama herşey petrol baz fiyatının 50 doların üzerinde kalmasıyla başladığı kaç kişi biliyordur orası ayrı konu. Neden durup dururken bio enerji olaylarına girildi sanıyorlar . Petrol ucuzken herşey iyiydi güzeldi. Ama varil başı satış fiyatı anormalleşince gıdadan özellikle şeker kamışı ve mısırdan üretilen etonol ve yakıt artık malşyet olarak petrolle yarışmaya başladı . Bu konuda sanırım birkaç yıl evvel sonun iyi olmayacağına diar national geografic dergsinde uzunca ve detalıca anlatılan bir yazı vardır. özünde uucuz iş gücü için brezilya kurban seçilmiş ülkelerden biriydi. Bu öylesine kötü ibr adımdı ki refahın artırılması için yeni ekim alanlarının açılması ve amazonların kesilmesi de dahil bir sürü çevresel felaket arka arkYA GELDİ .bUGUNKÜ SELLERİN altında ezilen brezilya bu doğaya attıkları kazığın cevabını anaında aldı öyle onyıllarca yıl da beklenmesi gerekmedi .şimdi belki küresel ısınma bir nedendir ama kesilen devasa ormanlar olmayınca toprak kayması ve altında kalanlar için insan hatasının sonuçlarını gösteren güzel bir provadır.


    Neyse ,
    bundan sonra olacaklar için gıdanın artan fiyatları da bir baz fiyat teşkil edeceği için fakir ve ekmekle doyan ülkeler için artık sosyal patlamalar arka arkaya gelebileceğini kestirmek çok da güç değildir.

    sırada kim olacağı değil ama kuzay afrikanın yeni bir politik oluşum ile şekişlleneceğini söylemenin vakti geldi sanırım , ama bu yeni birlik avruapanın güney kesimleri için çok yıkıcı etkileri olackatır . Papalığın devrilmesine kadar sürecek adım adım bir sürü olaylar zincirinin ön belki ,çok ön bir adımıdır.

    zincirleme etkileri için belki bir tahmin oalcak ama parisin banliyöleri için artık zor bastırılan kitlelerin sosyal dağılımı ile kuzey afrika arasında direk bir bağlantı mevcuttur. Bazı fransız şehirlerinde destek yürüyüşleri olursa hiç şaşırmayın derim




  • Altin ve petrol fiyatlari birbirini ters oranli mi etkiler dogru oranli mi?
    Bolgedeki kargasa petrol fiyatlarini yukari cekecege benziyor.
    Altinin gelecegi nasil olur sizce?
  • altın fiyatları konusu peak oil konusu ile benzer denklemleri barındıran peak gold kavramına giriyor .Altının peak noktası geçeli epey oldu sanırım 10 yıl kadar önce araştırmam lazım. Bu nedenle arz talep olayından dolayı fiyatların önce azalan sonra hızla tırmanması nomal olanı . Petrolden en önemli farkı atının tamemen geri dönüşebilir olması durumu var .Bu ndenle fiyatlar aşırı yükseldiğinde geri dönüşüm de benzer şekilde fiyatlara kısa bir süre de olsa barıyer olabilir. Dİnlediğim kadarıyla altının once 5000 usd olması bir uzak hayal değil deniyor ama bu işin kimse tam tarihini veremez.Uzun vadeli yatırım için özellikle çocuklarınızın geleceği için tavsiyem altından yana ama altın borsası işi biraz tehlikeli çünkü elinizde tutmadığınız altını dünya pazarlarında pazarlayıp rant elde ediyorlar aynen karşılıksız para basma olayı gibi. Ama elinizde altını tutuyorsanız bir problem olmaz saklama olayı dışında

    2008 ait altın değerlendirme raporu ekte tahminlerin doğru olduğu 2011 yılında daha net belli oluyor

    http://www.gfms.co.uk/Market%20Commentary/Gold%20Survey%202008%20Update%202%20Toronto%20Launch%20Presentation.pdf?videoId=92028

    2009 raporuhttp://www.gfms.co.uk/Market%20Commentary/Gold%20Survey%202009%20Launch%20Presentation.pdf

    bu linkten yeni yatırımlar için tahmin alınabilir ama para harcamadan para kazanılmaz şeklinde bir internet sitesi maalesef



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 1 Şubat 2011; 16:16:33 >




  • 
Sayfa: önceki 8990919293
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.