Şimdi Ara

ABD ve DEPREM (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
102
Cevap
0
Favori
12.002
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    @ kontendoo

    bu konudaki fikirlerini kendine saklayabilirsin (!) Hitap etmesini ve okuduğunu anlayabilmesini benden evveli öğrenmesi gereken arkadaşlar var forumda.

    lafın banamı
  • @ was

    Rica ederim.

    Nikola TESLA 10 Temmuz 1856’da o zamanki Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda (şimdiki Hırvatistan) Lika eyaletindeki Smiljan isimli köyde dünyaya gelmiştir. Kendisi Sırptır. Sizin aklınızda sanırım yukarda geçen Macaristan kelimesi kaldı o yüzden onu macar olarak hatırladınız.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kontendoo

    quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    @ kontendoo

    bu konudaki fikirlerini kendine saklayabilirsin (!) Hitap etmesini ve okuduğunu anlayabilmesini benden evveli öğrenmesi gereken arkadaşlar var forumda.

    lafın banamı


    Kalın yaptığım yerler size. Diğer kısımlarıda anlayan anlasın. Kim okuduğunu anla(ya)mıyorsa ... adam gibi okumadan bana cevap veriyorsa onlara.

    O yüzden sizde bana laf söylemeden önce yukarsını biraz okuyun. Gerçi mesajlarda uzun uzun oldu sizi anlayabiliyorum. Dikkat dağılıyor bir yerden sonra ama okumadan bana cevap yazmayın. Çünkü ben herkesin cevabını satır satır kelime kelime okuyorum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    quote:

    Orjinalden alıntı: kontendoo

    quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    @ kontendoo

    bu konudaki fikirlerini kendine saklayabilirsin (!) Hitap etmesini ve okuduğunu anlayabilmesini benden evveli öğrenmesi gereken arkadaşlar var forumda.

    lafın banamı


    Kalın yaptığım yerler size. Diğer kısımlarıda anlayan anlasın. Kim okuduğunu anla(ya)mıyorsa ... adam gibi okumadan bana cevap veriyorsa onlara.

    O yüzden sizde bana laf söylemeden önce yukarsını biraz okuyun. Gerçi mesajlarda uzun uzun oldu sizi anlayabiliyorum. Dikkat dağılıyor bir yerden sonra ama okumadan bana cevap yazmayın. Çünkü ben herkesin cevabını satır satır kelime kelime okuyorum.

    ben sana tamamen iyi niyetli bir öneride bulundum buna bile "görüşlerini kendine sakla" demişsin böyle bir cevap yazacağına mesela;"ben yazılarımda bir yanlışlık göremiyorum senin eleştrin yanlış" gibilerinden bir cevap verseydin daha hoş olmazmiydi ? şurda adam akıllı birkaç konu tartışalım diyoruz ne gerek var gerginliğe , karşımızdakini rencide edici yazılar yazmaya yazıların mantıklı olabilir karşındakide bunları anlamıyor olabilir fakat üslup sertleştirmek çözümden çok problem çıkartır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kontendoo -- 2 Mart 2005, 1:21:12 >




  • @ kontendoo

    rencide ettiklerim varsa kusura bakmasınlar, üzgünüm (!) ama rencide olanlar benim hatam yüzümden değil olayları yanlış algılamalarından dolayı bu hale düşmüşlerdir. bu yüzden, bu durum aslında benim derdim değil.

    iyi senin istediğin gibi sana cevap vereyim : "ben yazılarımda bir yanlışlık göremiyorum senin eleştrin yanlış" okursan anlarsın. Şuan zaten okuyup anladığını zannediyorum. Ben o kişiye bilgi fakiri dedim ve neden dediğimi de söyledim. Konumuz ABD, deprem ve suni deprem olabilir mi olamaz mı? Bu konudaki en önemli kaynağımız Nikola Tesla ve o kişinin Tesla hakkındaki fikirleri :

    quote:

    Tesla(ki en sevdiğim gruplardan biridir,ben o ismi öyle hatırlıyorum)


    Aynı kişi birde bana "saçmalama" demeyin demiş. o mesajı bana attığında sayfayı ctrl+F ile araştırdım bu kelime sadece bir yerde geçiyordu o da onun bana söylediği yerde. Yani ben ona daha önce öyle birşey dememişim. Bir önceki sayfada araştırın görürsünüz. o kelimeyi ilk o kişi kullanmış.

    Ona defalarca söyledim konumuz "ABD, deprem ve suni deprem olabilir mi olamaz mı?" Bu yönde fikirleriniz varsa dile getirin. Aksi takdirde diğer dedikleriniz Türkiye'nin depreme bakış açısı ile ilgi şeyler. Tamam güzel şeyler ama konumuz ile alakası yok.

    Bana verdiği cevaplardan biri :

    quote:

    arkadaşım sen rahatsızmısın yahu?
    "bana bu şekilde hitap etme" diyorum gene aynı gidiyorsun,ne ayak?
    illa hakaretmi edelim.yahu sen kimsin bana bu şekilde hitap ediyorsun veya nesin?


    Demek ki fikirlerin, sözlerin bittiği yerde kendisine göre hakaret başlıyor.

    Sen şimdi bunları tasvip ediyorsan aynen devam ... Arkadaş iyi bilir beni merak etme. onu derdi myhief ile konu ile değil.

    O sebepten ötürü bu, bu gerginlik hakkındaki son mesajım. O şimdi çıkar birazdan barut gibi şeyler söyler. Sözleri kendisini bağlar. Ben onun bu yöndeki sözlerini dikkate almıyorum.

    Buyrun meydan boş devam ediniz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mythief -- 2 Mart 2005, 0:52:19 >




  • neyse ben ortamı tekrar sunii deprem mod una sokayım

    yaptığım ufak çaplı bir araştırmada akşam gazetesinin 2004 yılı ocak ayı ((günü hatırlamıyorum )) nda çıkan bir gazetesinde dünyaca ünlü fransız yer bilimci (isminide unuttum) yanlız bu konulara meraklı olanlar bileceklerdir çünkü gemisiyle marmara denizine araştırma yapmaya gelmişti neyse bu bilim adamının basın toplantisindan bazı önemli notlara gazetede yer verilmiş aynen şöyle söylüyor
    -2 büyük depreminde çok ilginç benzer bir yanı var oda sayısı binleri geçen görgü tanıklarının hemfikir oldukları ölağanüstü ışıklar.. senelerdir bu konuları araştırırım fakat böyle bir olayı bırakın görmeyi duymadım bile

    gerçekten bu yazıyı okurken tüylerim diken diken oldu




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    @ ilkerinanç

    Sözlerine dikkat et istersen... Şimdi ne yazmışın bir bakalım :

    quote:

    Orjinalden alıntı: ilkerinanç

    arkadaşım sen rahatsızmısın yahu?
    "bana bu şekilde hitap etme" diyorum gene aynı gidiyorsun,ne ayak?
    illa hakaretmi edelim.yahu sen kimsin bana bu şekilde hitap ediyorsun veya nesin?


    Vay vay ...(!) Fikirlerinizle çarpışmak zor gelince rahatsızlık baş gösteriyor sanırım... Hakaret haa buyrun edebilirsiniz ... canınız nasıl isterse meydan serbest nasıl olsa ...

    Doğru haklısınız söylecek sözlerin, fikirlerin bittiği noktada "hakaret" başlar değil mi?


    quote:

    Orjinalden alıntı: ilkerinanç

    insanlara "bilgi fakiri,saçmalama"diye hitap etmeni gerektirmez


    Size "saçmalama" diye bir tabir kullanmadım. Acaba kulladın mı diye bir baktım ama malesef yok. Emin olmak için Ctrl+F yaptım "saçmalama" diye arattırdım koca sayfada bir tek sizin söylediğiniz kelimeyi buldu. Artık arama yaparsanız burada geçen 3 kelimeyle beraber 4 arama sonucu çıkacaktır.

    Hehe komiğime gitti yafs... insanlar bir birine laf atmak için kafadan kelimelerde uyduruyor ;) Bana şimdi birde özür borçunuz oldu. Neyse sorun değil...

    Gelelim bilgi fakiri dememe. Evet bu kelimeyi sizin için kullandım. Ama nasıl kullandım bir bakalım. Aşağıda alıntı yaptım yazdıklarımı iyi okuyun .. gözlerinizde sorun varsa gözlük yollayabilirim.

    quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    "Bu konuda" ve "Tesla" hakkında bilgi fakiri olduğunuz bir gerçek.

    quote:

    Orjinalden alıntı: ilkerinanç
    Tesla(ki en sevdiğim gruplardan biridir,ben o ismi öyle hatırlıyorum)


    Bu sözler size ait. Bu sözler sizin bu konuda bilgi fakiri olduğunuzun ispatıdır. Bunda sıkılacak, asap bozacak bir durum yok. Benimde bilgi fakiri olduğum konular olabilir.

    Tesla dediğimizde sizin aklınıza bir "müzik grubu" geliyor benim aklıma ise " metrik sistemde magnetik akı yoğunluğu birimi", "manyetik alan şiddeti birimi" ve Nikola Tesla adındaki bilim adamı geliyor. Aramızdaki fark budur.

    "Münih’teki 29 Haziran-7 Temmuz 1956 Uluslararası Elektro-Teknik Komitesi Toplantısında ise “Tesla” metrik sistemde magnetik akı yoğunluğu birimi olarak kabul edildi"
    kaynak :http://dergi.emo.org.tr/altindex.php?sayi=422&yazi=291


    Benim bildiğim birşey varsa o da hiçbirşey bilmediğimdir. Bildiğim konuda konuşurum bilmediğim konuda susmasını bilirim. Mümkün olduğu kadar boş konuşmamaya bakarım.

    Elektrik, mekanik, rezonans kavramları hakkında bilginiz yokken Tesla size sadece bir müzik grbunu hatırlatıyorken bu konuda böyle katı ve kesin konuşabiliyorsanız size söylecek lafım yok.

    quote:

    Orjinalden alıntı: ilkerinanç

    seninle ayrı fikirleri paylaşıyoruz ama bu illa senin haklı olduğunu göstermez ve insanlara "bilgi fakiri,saçmalama"diye hitap etmeni gerektirmez.sen haklısın veya ben haklıyım.veya ikimizde haksızız.bunların hepsi göreceli konular.


    Kelime oyunları başlamış... 66. Geleneksel kelime oyunları Bana sataşmaya çalışmayın.

    Türkiyenin depreme bakışı hakkında söylediğiniz sözler doğru ama bu konunun sohbetine uygun değil. Bu deprem konusunda yaptığımız hatalar işgüzarlıklar vurdumduymazlıklar meydanda... Ama dediğim gibi konumuz ABD ve deprem ve suni deprem mümkün müdür değil midir? Lütfen bu yönde fikirleriniz varsa onları belirtiniz ... fikriniz varsa tabi ... Sizi dinlemeye her zaman hazırım

    Arkadaşız ortamı fazla germeye gerek yok...(!)

    Bu arada bir lafımda sana Deep Impact, kim haklı kafanda bir revizyon yap ama fikrini içinde saklı tut ok ?



    arkadaşım sen cidden hastasın yahu...
    durup duruken bana laf atan sensin,"yapma" dediğim halde yine yapan sensin..
    bak bakalım ilk yazdığımdan beri Mythiefe yazılmış birşey varmı yazdıklarımda.ne zamanki sen abuk subuk şeyler yazmaya başladın,ondan sonra ben sana yazdım...
    senle ne işim olacak benim.adam yerine bile koymuyorum senide neden her lafında birşeyler sokmaya çalışıyorsun o kısmı anlamadım.

    MYthief kardeşim@
    bak büyük harflerle yazıyorum belki okumakta güçlük çekersin diye...
    ARKADAŞıM GEÇMIŞ OLAYLAR YÜZÜNDEN SENINLE OTURUP TARTıŞMAM BILE...NEDEN ANLAMAK ISTEMIYORSUN BUNU?

    benim "bilgi fakiri"falan olmam seni niye bu kadar ilgilendiriyor..

    istersen telefonumu vereyim iyice konuşalım bakalım neymiş alıp veremediğin benle?valla ciddi ciddi merak ettim,her yazımda birşey bulup üstüne üstlük acaip acaip yakıştırmalar yapıyorsun?yani olay ne?

    ikincisi bu forumun hala adam gibi bir modu yokmu"kardeşim sen ne yapıyosun?"diyecek?
    sonrada laf edince darılıyorlar alayı...
    ya adam gibi yönetin şu forumu yada laf söyleyince kızıp darılmayın...




  • özelden tartışın aranızda bir husumet varsa benim topicimi kirletmeye kimsenin hakkı yok



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kontendoo -- 2 Mart 2005, 2:39:30 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kontendoo

    dünyaca ünlü fransız yer bilimci (isminide unuttum)


    Fransız deprem uzmanı Prof. Dr. Xavier Le Pichon.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kontendoo

    özelden tartışın aranızda bir husumet varsa benim topicimi kirletmeye kimsenin hakkı yok



    yahu ben zaten tartışmıyorum kimseyle.
    sen olayları buraya kim getirdiyse ona söyle bunu.
  • Esrarengiz Işıklar

    Körfez depremi sonrası havada görülen esrarengiz ışıklar üzerine:

    BİR DÜNYA IŞIĞI; UFO DEĞİL!


    Dünya atmosferinde görülen ve dünya kaynaklı olan, fakat tanınamayan ışıklar "dünya ışıkları" (earth lights)olarak adlandırılır. Bu ışıklar, genellikle "yıldırım topları" (ball lightning) ve "deprem ışıkları" (earthquake lights) ile ilişkilidir. Fakat, bu dünya ışıklarının görülebilmesi için mutlaka bir elektrik fırtınası veya depremin oluşması da şart değildir.

    Çok eski zamanlardan beri bu tür ışıklar atmosferde ve her yerde görülmektedir. Eski Hindistan ve Çin'de bu tür ışıkların görüldüğü yerlere tapınaklar yapılmıştır. Japonlar bu tür ışıklara "samurailerin ruhu" demek olan "hito dama" demektedir. Japon banknotlarında da İmporator Hirohito bir yıldırım topu içinde gösterilmiştir. Batılı ülkelerde bu tür ışıklar eskiden "define ışıkları" ve "düşman savaş uçağı" şeklinde adlandırılırdı.

    Günümüzde ise bu tür ışıklara artık UFO denmektedir.

    Yıldırım topları meteoroloji kitaplarındaki "atmosferik optik" konuları arasına daha yeni girmiştir. Her hangi bir tanesi "yakalanamadığı" veya "elde edilemediği" için ne oldukları hakkında da henüz tam bir bilgi yoktur. Bazı bilim adamları yıldırım toplarını "manyetik bir alana kısılmış bir plazma" olarak açıklamaktadır. (Plazma, katı, sıvı ve gazdan sonraki maddenin dördüncü hali.) Plazmalar, elektrik ile yüklü olduğu için Radar ekranlarında da kuvvetli ekolar şeklinde görülürler. Yıldırım topları, sadece fırtınalı, şimşekli (elektrik fırtınalı) havalarda değil, sakin açık havalarda da gözlenmektedir. Hareket eden bu ateş topları, çoğu kez sessiz ve kırmızı renktedir.

    Dünyadaki fay hatları ve bezeri kırıklar üzerinde, tektonik sıkışma ve gerilmeden dolayı her hangi bir sallantı veya deprem olmadan da, bu tür ışık topları zaman zaman görülebiliyor. 1954'de yapılan bir araştırmaya göre de dünya ışıklarının %80'ni jeolojik kırıkların olduğu bölgelerde gözlendiğini göstermiştir. Gerçekte, tektonik stres olan yerlerdeki dünya ışıklarının büyük bir kısmı (deprem olmadan görüldükleri için) yıldırım topları olarak da adlandırılmıştır.

    Bir teoriye göre tektonik stres, kayaların ısınmasına ve dolayısı ile içindeki suyun buharlaşmasına neden olmaktadır. Kuvars kristali gibi piezoelektrik materyaller de, tektonik sıkışma anında elektrik üretir. Bu elektrik buharlaşan su ile birlikte yer yüzeyine çıkar ve bir dünya ışığı olarak görülür. Diğer bir teori ise, yer kabuğundaki çatlaklarda basınç çok büyük olduğundan bir metre karede 100,000 volt gibi yüksek bir voltaj birikebilir. Fay hattında biriken bu yüksek voltaj bir elektrik kolonu halinde hat boyunca boşalırken havayı iyonize eder ve havanın akkorlaşarak ışık saçmasına neden olur.

    17 Ağustos 1999'daki Körfez Depreminde olduğu gibi, örneğin bu tür bir ışık 26 Kasım 1930'da Japonya'nın Izu yarımadasında da görülmüştü. Bazı kaynaklarda deprem sonucu tektonik stres bölgelerinde ortaya çıkan bu ışık topuna "deprem ışığı" denilmiştir. Deprem ışıkları depremlerin öncesi, deprem anı ve depremler sonrasın da oluşabilmektedir.

    Bilimsel kaynaklar, dünya da UFO olarak rapor edilen ışıkların, örneğin, 5/6'sını bir dünya ışığı tarafından ve 1/6'sını da atmosferin "bilinen" bir optik olayı tarafından oluşturulduğunu belirtmektedir. Gerçekten de "lens" bulutları gibi bir çok meteorolojik hadise UFO'lar ile sürekli olarak karıştırılmaktadır.

    Kolay Ulaşılabilecek bazı Kaynaklar:

    Bizarre Electrical Phenomena,http://unmuseum.mus.pa.us/bizelec.htm
    Earth Lights, Will-O'-The-Wisps, Ball Lightning,
    http://www.netdesignlab.com/phactboard/mesages/412.html
    Ball Lightning,http://web.ukonline.uk/Members/ad.johnson/text/bl.htm
    Earthlights,http://www.leyhunter.com.leyhunt/begin/be13.htm
    Kugelblitz! - The Fire In The Sky, Ball lightning?,
    http://freespace.virgin.net/brain.goodwin/Kugelblitz!.htm

    Dr. Mikdat KADIOGLU

    Istanbul Technical University
    Meteorology Department
    Maslak,80626,Istanbul,TURKEY.

    kaynak :http://list.ankara.edu.tr/arsiv/elmakurdu/elmakurdu-eski/1999/TEMMUZ-AGUSTOS-EYLUL/1157.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mythief -- 2 Mart 2005, 2:06:04 >




  • 17 Ağustos Depremi ve Deprem Işıkları

    Depremden 4 dakika önce Gölcük Üssünde iskeleye bağlı bir gemimiz denizin tabanına oturdu ve hafif yan yattı. gemide nöbetçi olan komutan oturmayı duyunca dışarı çıktı. Suyun çekildiğini gördü (göz aldanması deniz tabanı yükseliyordu) Bu sırada bu komutan denizin üzerinde Hersek deltası tarafından hızla gelen bir ışık topu gördü. Sonra doğuda yok oldu. Aynı ışık topu Avcılar’da gece balkonunda oturan emekli öğretmen H.Ö. ve eşi tarafından Adalar yönünde denizin ışımasıyla denizden yükseldiği ve hızla doğuya gittiği gözlendi. Ardından iki gözlemci de depremin olduğunu anlatıyor:

    Ama isin ilginç yanı depremden üç ay önce Kanal 6 da UFO avcısı bir programda Gölcüklü yeni evli bir çiftin çektiği bir video kayıt yayınlandı. Bu kayıda göre Izmit körfezi üzerinde üç ışık birbirine göre yer değiştiriyordu. UFO cu arkadaş ise bunu geminin sekil değişikliği olarak ileri teknoloji olarak yorumluyordu. Oysa bu tur bir gözlem yıllar önce emekli bir deniz subayının objektifine takılmış Hürriyet gazetesi UFO haberini manşetten yapmıştı. KAF üzerinde ışık topları yerdeki deformasyon sonucu olan bir doğal fenomendir.

    KAF: Kuzey Anadolu Fay Hattı




  • Birisi mod mi dedi,varmi böyle kisiler
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    @ Deep Impact

    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    mythief ;

    çok iyi yazıcısın fakat çok iyi okuyucu olduğunu söyleyemem..

    benim demek istediğim de bir tezatlık yok.


    İyi bir okuyucu olmasam iyi bir yazıcıda olamam. Çünkü buraya yazdığım tüm yazıları yazarken faydalandığım yerleri özenle okuyorum. Özetler çıkartıyor ve ondan sonra buraya yazıyorum. Herkesin mesajını baştan sonra uzun yada kısa farketmez okuyorum. ona cevap vereceksem öyle okuyup cevap veriyorum. Bu forumda nasıl hareket ettiğimi bilmem lazım senin ...

    O ZAMAN BEN NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ANLATAMIYORUM

    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    Hala da söylüyorum.

    insanoğlu hiçbir zaman istediği yerde deprem oluşturabilme imkanına sahip olamayacaklar.


    Madem rezonans ile bir köprüyü bir binayı yıkıyorsunuz. peki eğer elinizde güç varsa aynı anda bir yerleşim yerindeki bütün yapıları sallarsanız bu ne olur ? O yerleşim yerinin altında illa gerilimi artmış fay hatlarının olmasına gerek yok. Siz yapıları rezonansa getiriyorsunuz...

    O ZAMAN BU SUNİ DEPREM OLMAZ DEPREM YERKABUĞU YANİ FAYLARIN KIRILARAK HAREKET ETMESİNDEN KAYNAKLANIR. BU DURUM DEPREM ETKİSİ YAPABİLİR AMA SONUÇ DEPREM DEĞİLDİR.

    O zaman insanlar istediği yerde deprem etkisi yaratmış olmuyor mu ?
    BENİM BAHSETTİĞİM DEPREM , DEPREM ETKİSİ DEĞİL.
    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    bildiğin gibi mythief rezonansta asıl önemli olan diğer kuvvetlerin uyguladığı salınım ile senin tesla makinası ile uygulayacağın salınımın frekansları uyuşması gerekir. Yani rezonans yöntemi ile yapabileceğin en iyi (veya kötü ) ihtimal ile muhtemel depremi daha önceye alabilmendir


    Siz bu sözlerinizle sanırım fay hattındaki gerilimi alabiliriz demek istiyorsunuz. Doğru onu alabiliriz. Hatta böyle bir makine icat edilirse umarım bu amaç için kullanılır muhtemel depremler bilinçli yapılıp can kaybı aza indirgenir. İNŞAALLAH

    Yalnız sizin bu deyişiniz şuan benziyor. Hasarlı bir bina var ama tam yıkılmamış ayakta ama bir süre sonra yıkılacak. Ben bu binayı rezonansa getirip yıkıyorum. Yani gerilim artmış fay hattını sallayıp depremi önceye alıyorum, binadaki olası yıkımı öne aldığım gibi... ok ama birşey var. ben rezonanasın gücünü kullanarak hiç hasar almamış bir binayıda yıkabilirim.

    EVET YIKABİLİRSİN AMA DİKKAT EDERSEN UYGULAYACAĞIN KUVVET MİKTARI ÇOK FAZLA DEĞİL

    Yada gerilime sahip olmasada alttaki fay hattını harekete geçirebilirim. Çünkü doğadaki herşeyin her sistemin kendi fiziksel özelliklerine bağlı olarak "doğal bir rezonans frekansı" vardır. Eğer siz dışardan bir salınımla o sistemi sallamaya başlarsanız ve bir süre sonra sizin salınım frekansınız o sistemin doğal rezonans frekansına eşit olursa sistemin osilasyon (salınım) genliği maksimum olur ve sistem bir süre sonra çöker.

    REZONANS OLAYINI BİLMEN LAZIM. UYGULAYACAĞIN KUVVET İLE SİSTEMİN KUVVETİ AKSİMU OLUP BİR YIKILMA ETKİSİ OLUŞTURMASI GEREKİR SEN SİSTEMİN KENDİ SALINIM ETKİSİNİ İHTİYAÇ DUYMADAN BİRAZ ZOR DEPREM OLUŞTURABİLİRSİN

    Biraz bilimsel bir değişle "periyodik bir kuvvetin dürtüsü altındaki bir sistem, salınımlar sergiler ve eğer dürtü frekansı sistemin doğal frekansına eşit ise, bu salınımların genliği sınırsız artma eğilimine girer. Sonuç olarak sistem, belli bir genlikten sonra bütünlüğünü veya bulunduğu 'durum'u koruyamaz ve dağılır veya bozunur. Buna rezonans denir"

    Bu yazdıklarıma cevap verebiliryor musunuz?

    Günümüzde bu yönde çalışma var mı, yok mu? varsa da ne aşamada bilmiyorum. Ama böyle birşeyin mümkün olabileceğini söylüyorum.

    BEN BUNA İTİRAZIM YOK TEK DEDİĞİM GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİSİ İLE BUNUN YAPILABİLECEĞİNE İHTİMAL VERMİYORUM

    Daha öncede dedim illa bu yöntemle suni deprem yapılacak diye birşey yok. Belki başka yöntemlerde geliştirilebilir. Ben en azından "rezonans" ilede suni depremler yapılabileceğini size anlatmaya çalıştım. Bu konuda bilim adamı Nikola Tesla'nın çalışmalarından bahsettim.

    SON OLARAK DEMEK İSTEDİĞİM :

    REZONANS İLE GERİLİMİ OLAN BİR FAYI ANCAK KIRARAK DEPREM (SUNİ) OLUŞTURULABİLİR. EĞER SİSTEMDE GERİLİM YOKSA O KADAR YÜKSEK KUVVETİ FAYA UYGULAMAK ŞUAN İÇİN MÜMKÜN DEĞİL





  • @ Deep Impact

    Rezonans nedir gayet iyi biliyorum. Fay ister gerilime sahip olsun ister olmasın, bir kere fiziksel özelliklerine bağlı olarak doğal bir rezonans frekansına sahiptir.

    Hasarlı bir bina ile hasarsız bina arasındaki fark aynı bina olmasına rağmen hasar yüzünden doğal rezonans frekansında farklılıklar olabilir. Çünkü doğal rezonans frekansı yapının fiziksel özelliklerine göre hesaplanıyor. Bu sebeple hasarlı binanın yıkımı kısmen daha kolay olabilir ama güç varsa hasarsız olan binada yıkılabilir ki Tesla da 1887'de de yaptığı deneyde elindeki makine ile hasarsız olan binaları sallamıştır.

    Siz diyorsunuz ki fay hattı sisteminde gerilim yoksa çok güç gerekir. Pek tabiki çok güç gerekecek ben bugün bu teknoloji var mı yok mu varsada ne aşamada bilmiyorum diye sanırım onuncu kez söylüyorum. Ben sadece bu olayın olabileceğini söylüyorum. Eğer başaralabilirlerse insanlar istedikleri yerde deprem oluşturabilirler. Fizik kanunları buna müsait.

    "Madem rezonans ile bir köprüyü bir binayı yıkıyorsunuz. peki eğer elinizde güç varsa aynı anda bir yerleşim yerindeki bütün yapıları sallarsanız bu ne olur ? O yerleşim yerinin altında illa gerilimi artmış fay hatlarının olmasına gerek yok. Siz yapıları rezonansa getiriyorsunuz... "

    Yukarıdaki paragrafta suni deprem etkisinden bahsettim. Demek istediğim şey her istenilen yerde illa fay hattını sallamaya gerek olmadığıdır. Yani bir yerleşim yerinde deprem etkisi yapmak için fay hattına uzanmaya gerek yok yeryüzündeki yapılar sallanırsa zaten deprem etkisi oluşturulmuş olur. Hem de daha az güç kullanılmış olur. Belki adamların elinde fay hattını sallayacak güç olmasa bile belki bunu yapacak güç vardır. ama işin aslında var mı yok mu bilmiyorum. Bunu defalarca söyledim...

    Benim derdim suni deprem olur mu olmaz mı ? Evet suni depremler oluşturulabilir. İster yapılar sallanır deprem etkisi oluşturulur, ister gerilimi olan fay hattı sallanır, ister gerilimi olmasada güç kullanılarak fay hattı sallanır deprem oluşturulabilir. Bunun ispatı Tesla'nın makinesidir. Bu makine yapılmıştır. Geçen sayfada bundan çok bahsettim. Ama adamlar bugün bu konuda çalışma yapıyorlar mı yapmıyorlar mı bilmiyorum.

    Ama şu konunun üzerinde bence çalışma yapıyorlardır. "Güç Transferi" Zaten bu Nikola Tesla'nın da hayali. Tesla'nın hayatı boyunca yapmak istediği şey, elektrik dalgalarını, aynı radyo dalgalarında olduğu gibi atmosferde (iyonesfer tabakasını kullanarak) iletebilmekti. Böylelikle tüm insanlık için bir merkezden üretilen, bedava elektrik sağlanmış olacaktı. Bu yüzden zaten aşağıdaki kuleyi inşa ettirdi.

     ABD ve DEPREM

    Tesla İletim Kulesi


    1899-1900 yıllarında Colorado Springs'teki bir deneme istasyonunda ilk kablosuz iletim gerçekleştirilmiştir. Ortada radyo yok ama Tesla iyonosfer üzerinden radyo dalgalarının iletilebileceğini gösterdi.

    Tesla sürekli bu hedef üzerine çalıştı durdu, ancak Amerikan elektrik dağıtım şebekesinin patronları bu fikri pek beğenmediler. Önce Edison'un şirketi, sonra Westinghouse ona verdikleri destekleri bir bir çektiler, oysa Tesla ta o zamanlar kısıtlı imkanlarıyla şu bahsedilen Tesla Bobini aracılığı ile şimşekten dahi güçlü arklar yaratmayı başarmıştı. Hatta elektriği radyo dalgalarıyla Los Angeles'tan San Francisco'ya gönderip ampul yakmayi başardığı söyleniyor.

    Bunun yanında II. Dünya Savaşı sırasında bir Alman gemisi elektrik atlaması sonucunda batmıştı, insanlar bu olayda bile Tesla'nın parmağı olduğu düşünmüşler.

     ABD ve DEPREM

    Tesla Colorado Spring'teki laboratuvarında Tesla Bobin'in yanında oturuyor. Bu bobin 100000 Hz değerinde milyonlarca volt eletrik üretiyor.


    Yani anlayacağınız üzere Deep Impact "Güç Transferi" gerçekleştirilirse çok şeyler değişir bütün dünyayı sallarlar o zaman. Düşünün ki bir bilim adamı bununu denemelerini daha ne zaman yapmış aradan 100 yıl geçmiş. Bir elektronik teknolojisi bile 50 yıl içinde nerden nereye geldi.. Şimdi bunu paralelinde 100 yıl içinde adamlar Tesla'nın bu bilgilerinin üzerine neler koymuş olabilirler siz düşünün...

    Eh tabiki kolay birşey değil ama bilimin bu konuda 100 yıl durduğu yerde bulunduğunu düşünmek bence çok komik olur. 4 sene evvel Türk Telekom Genel Müdürü konferans sırasında dünyanın geleceğinde iki hedeften biri olarak "enerji transferinden" bahsetmişti.




  • quote:

    Siz diyorsunuz ki fay hattı sisteminde gerilim yoksa çok güç gerekir. Pek tabiki çok güç gerekecek ben bugün bu teknoloji var mı yok mu varsada ne aşamada bilmiyorum diye sanırım onuncu kez söylüyorum. Ben sadece bu olayın olabileceğini söylüyorum. Eğer başaralabilirlerse insanlar istedikleri yerde deprem oluşturabilirler. Fizik kanunları buna müsait.


    evet şu an olma ihtimali yok diyorum ben de yani aynı noktaya geldik.

    ayrıca bir söz var bana bir dayanak noktası bulun dünyayı kaldırayım diyen bir bilim adamı vardı. dediğin gibi o güce ulaşılırsa tabii ki deprem oluşturulabilir hatta gerilimsiz faylardan bile deprem oluşturulabilir ama benim dediğim şuan için mümkün olmadığı ileride ne olacağını bilemem




  • ruslarında bu konularda cok mesafe kaydettigi söyleniyor...
  • (!) Herkese söylüyorum.. Bu konuyla ilgilenenler okursa sevinirim. Gerçekten bütün olayın özetini çıkarmaya çalıştım. Elimden geldiğince güzel yazmaya çalıştım.

    Şimdi bu konularda bilgisi tam olmayan arkadaşlar benim yazılarımı okuduktan sonra vay be adam olabileceğini ispatlamış. Hmm demek o zaman bu Amerikalılar 1999'daki Gölcük depremini yapmışlardır falan demesinler.

    Ben sadece şunu söylemeye çalışıyorum : Suni deprem oluşturulabilir. Rezonans olayı benim bildiğim bir yöntemdir. Rezonans olayını sizin anlayabileceğiniz dilde geçen mesajlarımda anlattım(1. sayfa). Bu doğrultuda Nikola Tesla'nın yaptığı "istenilen frekansta mekanik osilasyon üreten makineden" bahsettim. Resimlerini hatta patent numarını bile verdim. Hatta rezonansın gücünü anlayabilmeniz için rezonans yüzünden yıkılan bir köprünün resimlerini, linklerini, video çekimini bile verdim. Birde bunun yanında Tesla'nın hayali "Enerji Transferi" (elektriğin radyo dalgaları gibi iyonosfer üzerinden iletimi) gerçekleşirse ki bu konuda illa çalışmalar vardır suni depremler yapmak daha da mümkün olacaktır.

    Yani bir şekilde suni depremin olabileceğini ispatlarıyla size anlattım. Belgeleri sundum. Fakat bu demek değildir ki Amerika bu teknolojiyi kullandı ve 1999'daki Gölcük depremeni ve 2004'teki Güney Asya'daki tsunami felaketini gerçekleştirdi.

    Ben bugün bu teknoloji hakkında yapılan ne çalışmalar var, olaylar ne yönde ilerliyor bilmiyorum. Şu aşamada ne böyle bir makine var diye bilirim ne de yok diyebilirim.

    İnsanlar ciddi bir şekilde bölünmüşlük yaşıyor. Bir kesim hiç inanmıyor. Bir kesim ise vay be adamlarda ne teknoloji var arkadaş, yapmış adamlar diyor. Oysa durum ne öyle ne böyle ... Böyle bir teknoloji var mı yok mu bilemeyiz. Sadece olabilir mi diye üzerinde tartışabilir ki istenilen yerde suni deprem olması mümkündür ama bu çalışmalar ne aşamada bilmiyorum.

    Bakın şimdi size bir bilim adamının, profosör ünvanı almış bir kişinin yazısından alıntı yapacam.

    Yazını başlığı : DEPREM-HURAFE-NÜKLEER DENEME-TESLA MAKİNESİ
    Yazan : Prof.Dr.Uğur KAYNAK Nisan-2002

    ...

    Sonra anlaşıldı ki deprem birileri için harika bir hurafe üretme konusu. Daha neler uyduruldu din adına neler!

    Yukarıdaki girizgâh'tan sonra ilim-bilim-film 'in iç içe geçtiği Deprem-Nükleer deneme ve Deprem-Tesla Makinesi demagojilerini bu yazımda ele almak istiyorum
    .
    ...

    Tesla ise Elektromagnetik Verici üzerinde çalışan bir fizikçiydi. İlk Bilgisayarın (ENIAC) 1.5 ton kadar olduğu gibi Tesla'nın yaptığı prototipler de bu günkülere göre oldukça iri yarı idiler. Tesla Maxwell'in teorisini kurduğu Elektromagnetik (EM) Yayınım'ı gerçekleştirmek istiyordu. Bunun için bu gün cep telefonlarımızın içinde bir benzeri olan EM verici üzerinde çalışıyordu. Vericiyi enerji ile beslemek için elinde 220 Volt 50 Hertz'lik bir şehir cereyanı yoktu. Enerjiyi de statik elektrik makinesinden yani Van de Graff Jeneratöründen elde etmek zorundaydı. Çok enerjiye ihtiyacı olduğunu sandığından büyükçe bir jeneratörle çalışıyordu. Bilmen resmini gördünüz mü? Kocaman ve karmaşık görünümlü bir çark. Havada halat gibi kablolar izolatörler. Kocaman kürelerden birbirine şimşekler atlama yapıyor. Bu statik elektriği bobine göndermeden önce alternatif akıma dönüştüren kocaman bir sinyal jeneratörü de görüntüye giriyor. Ve kocaman Tesla verici bobini. Bu iri makinelerin ve şerare yapan arkların fotograflarını gören boş gözler, donanımsız beyinlere "Bak neler varmış. Demek bunları gizlediler." dedirtebilmektedir. Halbuki aynı işlemler bu gün cep telefonumuzun içinde minicik bir batarya ile de çalışabiliyor. Kıyamet makinesi olarak tanıtılan şey bir radyo vericisinin atası.

    Yukarıdaki İlim-Bilim-Film tamlamasına film kelimesini kafiye olsun diye yazmadım. Bana gönderilen bir e-mail'deki Tesla Makinesi temalı yazının ayrıntılarını bir görseniz. Tam bir aksiyon film senaryosu. Aşağıdaki örneklere bakın:

    "...Gölcük Askeri tesislerinde oldukça garip olaylar olmakta. Kapılar kendiliğinden açılmakta, Mühimmat depolarında siyahi subaylar dolaşmakta, arabalar durduk yere çalışmakta."
    "...İsraille Amerika o gece elektro sismik haberleşme yapacaklardı.
    "...Operation Night Hawk başladı. Gölcüğün altındaki devasa makineler saat 03.00'da çalışmaya başladılar."
    "... Fakat doğa kendini yönetmeye kalkanlardan intikamını almıştı."
    "...Düğmeye basanlar şampanya kadehleri ellerinde donup kaldılar. O gece bir şeyler ters gitmişti."
    "...Sessizliği İsrailli komutanın buz gibi emri bozdu:
    -Let's pack! We're mowing out! Call operation Q. Right now! İmmediately. Stop Whinning! Move Move Move!
    "... İşte o anda Q planına geçildi. Tüm haberleşme ve elektrik sistemleri felç edildi."

    Tabi burada benim irfânım bu durumu pek kavrayamadı. Örneğin Türkiye'nin bütün telefonları, özel televizyonları, devlet radyoları, Keban, Karakaya, Oymapınar barajları ... nasıl birkaç saniyede felç edildi? Teknolojiye bak!


    tamamı :http://www.yapiworld.com/deprem/kaynak_hurafe.htm

    Şimdi bu yazıyı okuduğunuzda ise tüm bunların birer hurefe olduğuna inanırsınız. şimdi gelin isterseniz yazıyı inceleyelim.

    Bu kişinin bu yazıyı yazmasına en büyük etken kendisine gelen bir mail olmuş. Mailde anlatılanlar bir "Komplo Teorisi". Yani depremin doğal bir deprem olmadığı ve bu depremi Amerikalılar ile İsraillerin yaptığını anlatıyor. Yazar yukarda mailden alıntılar yapmış.. Gerçekten onları okurken bende koptum. Güzel senaryo kurmuşlar ;) İyi bir casusluk filmi çıkar bu işten ama bence gerçek değil bunlar. Yazarda zaten bu yazılanlardan etkilenerek bu komplo teorilerinin hurefe olduğunu anlatmaya çalışmış. Çalışmış çalışmasınada anlatırken bazı hatalar yapmış. Çünkü adam psikolojik olarak ne yapıp edip insanları bunların hurefe olduğunu inandırmak istiyordu.

    Hatalar :


    • "Tesla ise Elektromagnetik Verici üzerinde çalışan bir fizikçiydi."

      Tesla elektronmagnetiği çok iyi bilen dahi bir fizikçiydi. Ama Tesla sadece Elektromagnetik Verici üzerinde çalışan bir fizikçi değildi. Bu sadece çalışmalarından biridir. Bugün elektriğin kilometrelerce uzağa gitmesini sağlayan alternatif akımı (AC) bulan Tesla'dır. Tüm zamanların en büyük 10 icatından biri olan AC Motoru bulan Tesla'dır. İlk radyo dalgası transferini yapan Tesla'dır. Modern radyoyu ilk icat eden Tesla'dır. Kimileri bunu İtalyan Marconi bulmuştur diye bilir ama 1943 yılında Amerikan yüksek mahkemesi bu icatın patentini Marconi'den alıp Teslaya vermiştir.

    • Daha sonra yukarda Tesla'nın makinesini anlatıyor. Resimlerinden bahsediyor. "Bilmen resmini gördünüz mü? Kocaman ve karmaşık görünümlü bir çark. Havada halat gibi kablolar izolatörler. Kocaman kürelerden birbirine şimşekler atlama yapıyor... Ve kocaman Tesla verici bobini. Bu iri makinelerin ve şerare yapan arkların fotograflarını gören boş gözler, donanımsız beyinlere "Bak neler varmış. Demek bunları gizlediler." dedirtebilmektedir."

      Burada Tesla makinesi diye anlattığı aslında Tesla Bobinidir. Oysaki Tesla makinesi ile Tesla bobini farklı şeylerdir. Yazar farkında değil ama hata yapıyor.

      Tesla'nin yaptığı makine; istenilen frekansta mekanik osilasyon (salınım) üreten bir makinedir. Deprem makinesi diye ünlenen makine bu makinedir.

      Tesla bobini ise; 100000 Hz değerinde milyonlarca volt eletrik üreten bir donanımdı. Tesla'nın bu bobini yapmasının amacı elektrik dalgalarını, aynı radyo dalgalarında olduğu gibi atmosferde (iyonesfer tabakasını kullanarak) iletebilmekti. böylelikle tüm insanlık için bir merkezden üretilen, bedava elektrik sağlanmış olacaktı.

       ABD ve DEPREM

      Yazarın Tesla Makinesi diye tanıttığı Tesla Bobini


       ABD ve DEPREM

      Tesla'nin yaptığı makine; istenilen frekansta mekanik osilasyon (salınım) üreten bir makinedir. Hatta pantentide alınmıştır. " There are two related patents registered by Tesla: Patent No. 511,916 (Jan. 2, 1894) titled "Electric Generator" and Patent No. 514,169 (Feb. 6, 1894) titled "Reciprocating Engine" "


      Aslında bu hatayı ilk başta bu komplo teorisini kuran ahmaklar yapıyor. Onlar Tesla boninini deprem makinesini sandıkları için yazarda ona göre cevap vermiş. Kendiside hata yapmış. En azından insanları daha fazla aydınlatabilirdi.

    • Burada varmak istediğim nokta şu : Bu profosör bile artık bu komple teorilerinden okadar bıkmışki bunları hurefe olduğunu inandırmak için o aklına ne geldiyse yazmış. Bunu yazan kişinin Tesla hakkında pek fazla bilgisi olmadığı ve sağdan soldan bilgilerle bu yazıyı yazdığı belli. Hatta farkında olmadan böyle bir teknolojinin çok ilerlediğini söylüyor.

      Halbuki aynı işlemler bu gün cep telefonumuzun içinde minicik bir batarya ile de çalışabiliyor. Kıyamet makinesi olarak tanıtılan şey bir radyo vericisinin atası.

      Bu Tesla bobininden esinlenerek belki verici yapılmış olabilir. Ama Tesla'nın yapmaya çalıştığı şey milyonlarca volt değerinde elektrik üretip bunu iyonosfer tabakası üzerinden iletebilmekti. Bugün cep telefonlarımızda kullandığımız bunun küçüğü tabiki çünkü iletilen o dalgalarla belli bir enerjide iletiliyor. Daha doğrusu burada amaç enerji iletmek değil veri transferini sağlamaktır. ama bu veri transferi yapan dalgaların pek tabiki enerjiside vardı. Uzaktan bir sinyal gönderilerek sizin telefonunuz kapatılabilir açılabilir içindeki bilgilere ulaşılabilir vs vs. de. ama Tesla'nın yapmaya çalıştığı şey şebekeden gelen elektriği evlere kablo ile değil havadan dağıtmaktı. Yani Tesla'nın amacı veri iletmek değil bilakis büyük bir enerjiyi iletmekti.

      Adamlar zaten bunun çok çok küçüğünü minnacık voltlusunu cep tefonları ağı ile yapmış durumdalar zaten. veriyi kilometrelerce öteye taşıyorlar. Bir sonraki adım elektrik gibi çok güçlü bir enerjinin transferini sağlamak.



    Farkındaysanız bütün kavramlar, makineler icatlar birbirine girmiş. Size anlatmaya çalışırken ben bile karıştırmış olabilir.

    Özetlersek: Benim anlattıklarıma bakıp ne böyle birşey haa hakkaten vardır Amerika bunu Gölcük depreminde kullanmıştır diye düşünün ne de bu yazarın yazdıklarını okuyup hadi oradan bunlar hurefedir alın işte koca profosör yazmış deyin.

    Ben şuan böyle çalışmalar var mı yok mu ne aşamada bilmiyorum ama suni depremin olabileceğini size anlatmaya çalışıyorum. Fizik kanunlarına göre bu mümkün. 99 Gölcük depremi için anlatılan komplo teorileride güzel bir casusluk hikayesi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mythief -- 2 Mart 2005, 13:49:06 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    17 Ağustos Depremi ve Deprem Işıkları

    Depremden 4 dakika önce Gölcük Üssünde iskeleye bağlı bir gemimiz denizin tabanına oturdu ve hafif yan yattı. gemide nöbetçi olan komutan oturmayı duyunca dışarı çıktı. Suyun çekildiğini gördü (göz aldanması deniz tabanı yükseliyordu) Bu sırada bu komutan denizin üzerinde Hersek deltası tarafından hızla gelen bir ışık topu gördü. Sonra doğuda yok oldu. Aynı ışık topu Avcılar’da gece balkonunda oturan emekli öğretmen H.Ö. ve eşi tarafından Adalar yönünde denizin ışımasıyla denizden yükseldiği ve hızla doğuya gittiği gözlendi. Ardından iki gözlemci de depremin olduğunu anlatıyor:

    Ama isin ilginç yanı depremden üç ay önce Kanal 6 da UFO avcısı bir programda Gölcüklü yeni evli bir çiftin çektiği bir video kayıt yayınlandı. Bu kayıda göre Izmit körfezi üzerinde üç ışık birbirine göre yer değiştiriyordu. UFO cu arkadaş ise bunu geminin sekil değişikliği olarak ileri teknoloji olarak yorumluyordu. Oysa bu tur bir gözlem yıllar önce emekli bir deniz subayının objektifine takılmış Hürriyet gazetesi UFO haberini manşetten yapmıştı. KAF üzerinde ışık topları yerdeki deformasyon sonucu olan bir doğal fenomendir.

    KAF: Kuzey Anadolu Fay Hattı


    burada anlattıklarınla benim anlatmaya çalştığım konu arasında ciddi farklılıklar var ;
    görgü tanıklarının ifadelerine dayanılarak yapılan açıklamada bu ışıkların ateş topundan ziyade çubuk şekline ışınlar olduğudur ayrica geçen yazılarımda verdiğim fransız yerbilimcinin açıklamalarıda bu yöndedir yani bu ışıklar daha önce hiç görülmemiş.. fırsatını bulur ve birdaha gidersem o kütüphaneye o bilgiyi burada yayınlarım ama senin anlatmaya çalıştığın ışıklarla benim anlattığım ışıklar çok farklı ışıklar.




  • @ kontendoo

    o yazıyı bende başka biryerde birinden alıntı yaptım. ne kadar doğru artık o kişi biliyor...

    hem o yazının hemen yukarsında "Esrarengiz Işıklar" isimli İTÜ öğr. görevlisi Dr. Mikdat KADIOGLU'na ait bir yazıda koydum. İstersen onuda oku. Bu arada yazı yazarken isimlerini unuttum diyorsun. Hatta Fransız deprem uzmanının adınıda unuttum demişin. Adını yazdım Prof. Dr. Xavier Le Pichon. Senin bahsettiğin gücün adını, görünen ışıkların literatürde geçen adını söylersen araştırma yapabilirim. Unuttum deyince böyle araştırma yapmak çok zor oluyor.

    @ bu konuyla ilgilenen herkese

    (!) işareti koyduğum yeri eğer vaktiniz varsa mutlaka okuyun.
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.