Şimdi Ara

Türkiye'nin uranyum zenginleştirme merkezi olması gündemde

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
0
Favori
1.665
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • _____________________________
  • Valla iyi bir haber mi, kötü bir haber mi pek emin olamıyorum. Nükleer yakıt zenginleştirme işlemi çok büyük bir güçtür. Çünkü bu tesise sahip olmak nükleer başlık yapmanın olmazsa olmazıdır denilebilir.

    Büyük güç, büyük sorumluluk gerektirir. Ve malesef Türkiye'nin böyle birsorumluluğu kaldırabilecek bir iktidara sahip olduğunu düşünmüyorum. Yanlış anlaşılmasın, sadece şu anki hükümet olarak değil, genel konuşuyorum. Siyaset anlayışının günü kurtarmaya dayalı olduğu bir ülkede böyle bir tesis kurulması bana pek doğru gelmiyor. Yani bu tesis için teknik altyapı olarak ülkemden bir şüphem yok ama siyasiler için tam eline yüzüne bulaştırmalık bir konu.

    Ekonomik bir getiri sağlayacağı düşünülüyor. Çünkü tüm ortadoğuda kurulması planlanan santraller yakıtını bizde zenginleştirecekmiş (haberde öyle yazıyor). Ama zenginleştirme için kullanacağımız yakıt dışardan geldiği sürece (bildiğim kadarıyla bizde U235 rezervi pek yok) bu ekonomik kaynakta da dışardan bağımsız olamıyoruz.

    Bilmiyorum ya... Bu tesisin getirisi mi olur, götürüsü mü olur, önceden kestirebilmek gerçekten zor. Bu lafı söylemeyi hiç sevmem ama diyecek başka şey kalmıyor: hayırlısı olsun
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush




  • Başımızda bunlar olduktan sonra. Diğerleri gelir bizim merkezde uranyum zenginleştirir. Sonra onunla bomba yapar bize atar.
    _____________________________
  • Benim aklımı kurcalayan olay.ABD,FRANSA,RUDYA ve İNGİLTERE nin Türkiyeyi bu konuda ortak ülke olarak kabul görmeleridir.Bu ülkelerin özellikle Fransanın Türkiyeyi nekadar sevdiğini!! çok iyi biliriz.

    Madem Türkiye bu kadar objektif.Herkesin güveni var.Peki neden başka konularda biz barbar veya soykırımcı olarak nitelendirilip hatta birliğe kabul görülemiyoruz.Bence maşa olmaktan öteye gidemeyiz bu anlaşmada.
    _____________________________
  • Türkiye de zaten böyle bir çalışma önceden beri var diye biliyorum..Gizli olarak sürdürülüyor..Merkezide Eskişehir...Şimdi ise iş resmiyete dökülücek ve tüm dünyaya duyurulacak..

    Zaten şunu söylemem lazımki diyorlarya hani Türk ordusu dünyanın 3.büyük ordusudur diye..Büyük olmak için nükleer silah şart..Diğer türlü kuru kalabalıkla büyük olunmuyor...o yüzden nükleer silah temini kesinlikle gerekli...çünkü yarın ne olacağını hiçbirimiz bilemeyiz..müttefik gibi görünen bir ülke ertesi gün savaş açabilir..o savaş açan ülkede nükleer silah varsa bizim buna yapabileceğimiz hiçbirşey olamaz...kömür oluruz mazallah...
    _____________________________
    Atar, gider, zılgıt, bilimum hakaret isteyen PM atsın. 7/24 hizmetinizdeyim.
  • evet nükleer güç çok büyük bir silah, ve büyük sorumluluk. Nükleer güce sahip olmamız gerekir diye düşünüyorum, uranyum zenginleştirmesinde nükleer atık ortaya çıkıyormu peki?? sanırım diğer ülkeler ortaya çıkan atıklarla baş edemedikleri için topu bize atıyorlar olmasın??
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Lord Westside

    Türkiye de zaten böyle bir çalışma önceden beri var diye biliyorum..Gizli olarak sürdürülüyor..Merkezide Eskişehir...Şimdi ise iş resmiyete dökülücek ve tüm dünyaya duyurulacak..

    Zaten şunu söylemem lazımki diyorlarya hani Türk ordusu dünyanın 3.büyük ordusudur diye..Büyük olmak için nükleer silah şart..Diğer türlü kuru kalabalıkla büyük olunmuyor...o yüzden nükleer silah temini kesinlikle gerekli...çünkü yarın ne olacağını hiçbirimiz bilemeyiz..müttefik gibi görünen bir ülke ertesi gün savaş açabilir..o savaş açan ülkede nükleer silah varsa bizim buna yapabileceğimiz hiçbirşey olamaz...kömür oluruz mazallah...


    Valla acayip bir bakış açısı
    Savaşın çıktığını farzedelim.İlk önce kim atacak bombayı.Sen mi diğer ülkemi.O attı diyelim senin o bombayı kullabilecek dermanın kalacak mı?Sen attın diyelim ilk önce sana savaşa açabilecek ülkeler belli zaten ABD ve RUSYA bunların dışında hiçbir ülke Türkiyeye savaş açabilecek cesareti bulamaz.Peki sen attıktan sonra ne olabileceğini hiç düşündün mü?
    Nükleer bomba atmak kolay değil.Kimsede o cesaret yok şu zamanda.
    Bu konuşulan durum çok farklı.
    _____________________________




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Bu zenginleştirmeden kasıt nedir acaba? Sarı pasta üretimi mi? Yoksa kalsinasyon ve UO2 indirgenimi mi? Ya da UF4, U3O8 üretimi mi? Sarı pasta zaten hali hazırda ülkemizde üretilebiliyor. Tabi test amaçlı küçük miktarlarda. Yoksa bu merkez kurulunca çok daha büyük miktarlardan mı söz edeceğiz? Çok iyi düşünülmesi gereken bir iş bence. Ayrıca kurulacak olan nükleer santralde zaten küçük bir zenginleştirme merkezi olmayacak mıydı? Fazlasına ne gerek var? Kuruldu diyelim Türk mü yoksa yabancı mühendisler mi görev alacak? Türkiye'de buna yetecek iş\kafa gücü var mı?

    Arkadaşın dediği gibi atıklar problem. Cevheri çıkarırken çıkan Radon, zenginleştirmede ise çıkan Radyum gazları tehlikeli gazlar. Bunlar ufak mertebelerde ise engelleneilir ama yüksek mertebede tehlike oluşturabilir. Tam anlamıyla açıklanmamış bir olay bence. Umarım iyice düşünülüp tasarlanıp yapılmalı?
    _____________________________
    Doğru zamanda doğru fren, HIZ kazandırır!!!




  • quote:

    Orjinalden alıntı: E1965


    quote:

    Orjinalden alıntı: Lord Westside

    Türkiye de zaten böyle bir çalışma önceden beri var diye biliyorum..Gizli olarak sürdürülüyor..Merkezide Eskişehir...Şimdi ise iş resmiyete dökülücek ve tüm dünyaya duyurulacak..

    Zaten şunu söylemem lazımki diyorlarya hani Türk ordusu dünyanın 3.büyük ordusudur diye..Büyük olmak için nükleer silah şart..Diğer türlü kuru kalabalıkla büyük olunmuyor...o yüzden nükleer silah temini kesinlikle gerekli...çünkü yarın ne olacağını hiçbirimiz bilemeyiz..müttefik gibi görünen bir ülke ertesi gün savaş açabilir..o savaş açan ülkede nükleer silah varsa bizim buna yapabileceğimiz hiçbirşey olamaz...kömür oluruz mazallah...


    Valla acayip bir bakış açısı
    Savaşın çıktığını farzedelim.İlk önce kim atacak bombayı.Sen mi diğer ülkemi.O attı diyelim senin o bombayı kullabilecek dermanın kalacak mı?Sen attın diyelim ilk önce sana savaşa açabilecek ülkeler belli zaten ABD ve RUSYA bunların dışında hiçbir ülke Türkiyeye savaş açabilecek cesareti bulamaz.Peki sen attıktan sonra ne olabileceğini hiç düşündün mü?
    Nükleer bomba atmak kolay değil.Kimsede o cesaret yok şu zamanda.
    Bu konuşulan durum çok farklı.


    Ben Lord Westside a katılıyorum ama burda anlatılmak istenen nükleer bombayı kullanmak değil, nükleer silahlara sahip olmamız dünyada ki sayılı güçlerin içinde olduğumuzun bir göstergesidir aynı zamanda, kullanmanın değil sahip olmanın getirdiği yararlardan bahsediyorum. iranın aslında diğer arap ülkelerinden daha büyük bir savaş gücü olduğunu herkes basının iranın nükleer çalışmalarını malzeme yapması sayesinde öğrendi. iranın nükleer çalışmları olmasa kimse onun amerikaya kafa tutacak kadar büyük olduğunu bilmiyordu. psikolojik savaş bir nevi, nükleer değil..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 10ur -- 15 Ocak 2008; 17:45:50 >
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: 10ur


    Ben Lord Westside a katılıyorum ama burda anlatılmak istenen nükleer bombayı kullanmak değil, nükleer silahlara sahip olmamız dünyada ki sayılı güçlerin içinde olduğumuzun bir göstergesidir aynı zamanda, kullanmanın değil sahip olmanın getirdiği yararlardan bahsediyorum. iranın aslında diğer arap ülkelerinden daha büyük bir savaş gücü olduğunu herkes basının iranın nükleer çalışmalarını malzeme yapması sayesinde öğrendi. iranın nükleer çalışmları olmasa kimse onun amerikaya kafa tutacak kadar büyük olduğunu bilmiyordu. psikolojik savaş bir nevi, nükleer değil..


    İranın burada yaptığı sadece gövde gösterisi.Yani ABD istese yine girebilirdi İrana fakat yeteri kadar darbe aldığı için bu cesareti bulamadı.Yani kendi halkından tepki görecekti+diğer ülkelerden.İran ABD politikasını tahmin ettiği için sıranın kendisine geldiğini gördü ve ezik görünmeyip tepki koydu ve diğer ülkelerin desteğini aldı.

    Şu anda Türkiyeyi savaş anlamında tehtit edebilecek bir ülke yok zaten.Yani yapmanında bir anlamıyok. Türkiyeyi savaşarak değilde ülke içinde huzuru bozarak yıkma yoluna gitmişlerdir.Bu durumda ise N.bombanın hiçbir yararı olamaz bize.
    _____________________________




  • Öncelikle şuna bakmak lazım. Şimdi biz bu tesisi kurduk diyelim. Dilediğimiz gibi uranyum üretebilecek miyiz? Türkiyede bildiğim kadarı ile uranyum yatağı olmadığına göre zenginleştirmek için uranyumu dışarıdan alıcaz. Böyle bir durumda da zaten kontrol bizde olmayacak. Çünkü her ülkenin satın aldığı uranyum miktarını nerede ne için kullandığının hesabını soruyorlar. Bilim teknikte bir yazı okumuştum İran'ın 1970lerde satın aldığı 30-40kg uranyumun kaç kg'ını neye harcadığının ne kadarının kayıp olduğunun hepsinin seceresi tutuluyor. Yani diyelim A ülkesinden uranyum alıcaz, A ülkesi bize diyecekki neden istiyosun bunu? Bizde diyeceğizki B ülkesi zenginleştirilmiş uranyum istiyor ona atıcam diyeceğiz. A ülkesi B ülkesinin ne kadar ihtiyacı olduğunu öğrenip bize tam o miktarı sağlamak için gerekli miktarda uranyum satacak. Ne eksik ne fazla. Bu durumda kendimiz silah yapmak istediğimizde gün gibi ortaya çıkacak amacımız. Bu durumda da bir cengaver ülkenin çıkıp kendimi tehlikede hissediyorum diyip o tesisi bombalamayacağını garanti edemezsiniz.

    Birde bence bu iş için Türkiyenin düşünülmesinin sebebi şudur; Avrupa artık ağır sanayi olan ama az para getiren işleri kıtadan uzaklaştırma eğiliminde. Onlarca MW'lık fabrikalar kurup o fabrikanın elektriğini nereden bulacağım diye debeleneceğine ileri teknoloji ürünlere yönelip çok daha düşük enerji ve hammade harcayarak daha fazla para kazanma stratejisini benimsiyorlar. Uranyum zenginleştirmeside çok büyük enerjiler gerektiren bir işlem. Aynı zamanda arkadaşın belirttiği gibi zararlı yan ürünleride var.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    Öncelikle şuna bakmak lazım. Şimdi biz bu tesisi kurduk diyelim. Dilediğimiz gibi uranyum üretebilecek miyiz? Türkiyede bildiğim kadarı ile uranyum yatağı olmadığına göre zenginleştirmek için uranyumu dışarıdan alıcaz. Böyle bir durumda da zaten kontrol bizde olmayacak. Çünkü her ülkenin satın aldığı uranyum miktarını nerede ne için kullandığının hesabını soruyorlar. Bilim teknikte bir yazı okumuştum İran'ın 1970lerde satın aldığı 30-40kg uranyumun kaç kg'ını neye harcadığının ne kadarının kayıp olduğunun hepsinin seceresi tutuluyor. Yani diyelim A ülkesinden uranyum alıcaz, A ülkesi bize diyecekki neden istiyosun bunu? Bizde diyeceğizki B ülkesi zenginleştirilmiş uranyum istiyor ona atıcam diyeceğiz. A ülkesi B ülkesinin ne kadar ihtiyacı olduğunu öğrenip bize tam o miktarı sağlamak için gerekli miktarda uranyum satacak. Ne eksik ne fazla. Bu durumda kendimiz silah yapmak istediğimizde gün gibi ortaya çıkacak amacımız. Bu durumda da bir cengaver ülkenin çıkıp kendimi tehlikede hissediyorum diyip o tesisi bombalamayacağını garanti edemezsiniz.

    Birde bence bu iş için Türkiyenin düşünülmesinin sebebi şudur; Avrupa artık ağır sanayi olan ama az para getiren işleri kıtadan uzaklaştırma eğiliminde. Onlarca MW'lık fabrikalar kurup o fabrikanın elektriğini nereden bulacağım diye debeleneceğine ileri teknoloji ürünlere yönelip çok daha düşük enerji ve hammade harcayarak daha fazla para kazanma stratejisini benimsiyorlar. Uranyum zenginleştirmeside çok büyük enerjiler gerektiren bir işlem. Aynı zamanda arkadaşın belirttiği gibi zararlı yan ürünleride var.


    Evet, bu bahsettiklerinizi Uluslararası Nükleer Enerji Ajansı yapıyor. (nea.fr) Ve aynen dediğiniz gibi her ülkedeki uranyum alış-verişini kontrol ediyor. Hatta üniversitelere bile yazı göndermişler eğer laboratuvarlarınızda uranyum ile çalışma yapıyorsanız sebebini, miktarını, ne yaptığınızı öğrenmek için. Çok ciddi bir kuruluş ve gözlerinden de pek kaçmıyor açıkçası. Zaten bu ajansın prosedürleri bile ülkemizde bu merkezin kurulumunu bir kaç sene geriye atabilir.
    _____________________________
    Doğru zamanda doğru fren, HIZ kazandırır!!!




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago
    İran'ın 1970lerde satın aldığı 30-40kg uranyumun kaç kg'ını neye harcadığının ne kadarının kayıp olduğunun hepsinin seceresi tutuluyor. Yani diyelim A ülkesinden uranyum alıcaz, A ülkesi bize diyecekki neden istiyosun bunu? Bizde diyeceğizki B ülkesi zenginleştirilmiş uranyum istiyor ona atıcam diyeceğiz. A ülkesi B ülkesinin ne kadar ihtiyacı olduğunu öğrenip bize tam o miktarı sağlamak için gerekli miktarda uranyum satacak. Ne eksik ne fazla. Bu durumda kendimiz silah yapmak istediğimizde gün gibi ortaya çıkacak amacımız. Bu durumda da bir cengaver ülkenin çıkıp kendimi tehlikede hissediyorum diyip o tesisi bombalamayacağını garanti edemezsiniz.

    Nükleer silah yapmak için dışardan fazladan uranyum almanız gerekmiyor. Zaten zenginleştirme tesisinin tehlikesi de burda. Bir santral çalıştığı süre boyunca içindeki yakıtın U235 miktarı azalıyor ve bunun yerine birçok yan ürün çıkıyor. Bu yan ürünlerden biri de sevgili Plutonyum.

    Siz içindeki U235 miktarı azalmış olan yakıtınızı yakıt zenginleştirme merkezine götürüyorsunuz, onlar da yakıt çubuklarınızın içindeki 'gereksiz' elementleri ayıklayıp yerine U235 koyuyor ve bu sayede yakıtınızı tekrar enerji üretiminde kullanabilir hale getiriyorlar. İşte, adamların kendilerine ayırdıkları bu 'gereksiz' elementlerden biri de Plutonyum. Yani nükleer başlık yapmak için gerekli olan yakıt.

    Yani yakıt zenginleştirme işlemi sırasında isteseniz de, istemeseniz de elinize nükleer başlık yapmak için gereken malzeme geçiyor. Artık bu yakıtı kullanır mısınız, yoksa yaptığınız anlaşmalar gereği güçlü ülkelerin önüne 'buyur abicim' diye sunar mısınız, orası size kalmış. Ve böyle yapıldığı takdirde (ki başka türlüsüne izin vereceklerini kesinlikle düşünmüyorum) ülkemizde kurulacak yakıt zenginleştirme merkezinin tek avantajı bir miktar ekonomik gelir (önceki mesajımda yazdığım ve vasago'nun da değindiği gibi U235 dışardan geleceği için bu da tamamen dışa bağlı bir kazanç) olacak. Ama götürüsü, ilerde büyük bir nükleer çöplük sahibi olmamız. Hangi tarafın ağır bastığı bence ortada.

    Not: Bunları nükleer enerjiyi destekleyen birisi olarak yazıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hasbi 81 -- 15 Ocak 2008; 19:43:18 >
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hasbi 81

    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago
    İran'ın 1970lerde satın aldığı 30-40kg uranyumun kaç kg'ını neye harcadığının ne kadarının kayıp olduğunun hepsinin seceresi tutuluyor. Yani diyelim A ülkesinden uranyum alıcaz, A ülkesi bize diyecekki neden istiyosun bunu? Bizde diyeceğizki B ülkesi zenginleştirilmiş uranyum istiyor ona atıcam diyeceğiz. A ülkesi B ülkesinin ne kadar ihtiyacı olduğunu öğrenip bize tam o miktarı sağlamak için gerekli miktarda uranyum satacak. Ne eksik ne fazla. Bu durumda kendimiz silah yapmak istediğimizde gün gibi ortaya çıkacak amacımız. Bu durumda da bir cengaver ülkenin çıkıp kendimi tehlikede hissediyorum diyip o tesisi bombalamayacağını garanti edemezsiniz.

    Nükleer silah yapmak için dışardan fazladan uranyum almanız gerekmiyor. Zaten zenginleştirme tesisinin tehlikesi de burda. Bir santral çalıştığı süre boyunca içindeki yakıtın U235 miktarı azalıyor ve bunun yerine birçok yan ürün çıkıyor. Bu yan ürünlerden biri de sevgili Plutonyum.

    Siz içindeki U235 miktarı azalmış olan yakıtınızı yakıt zenginleştirme merkezine götürüyorsunuz, onlar da yakıt çubuklarınızın içindeki 'gereksiz' elementleri ayıklayıp yerine U235 koyuyor ve bu sayede yakıtınızı tekrar enerji üretiminde kullanabilir hale getiriyorlar. İşte, adamların kendilerine ayırdıkları bu 'gereksiz' elementlerden biri de Plutonyum. Yani nükleer başlık yapmak için gerekli olan yakıt.

    Yani yakıt zenginleştirme işlemi sırasında isteseniz de, istemeseniz de elinize nükleer başlık yapmak için gereken malzeme geçiyor. Artık bu yakıtı kullanır mısınız, yoksa yaptığınız anlaşmalar gereği güçlü ülkelerin önüne 'buyur abicim' diye sunar mısınız, orası size kalmış. Ve böyle yapıldığı takdirde (ki başka türlüsüne izin vereceklerini kesinlikle düşünmüyorum) ülkemizde kurulacak yakıt zenginleştirme merkezinin tek avantajı bir miktar ekonomik gelir (önceki mesajımda yazdığım ve vasago'nun da değindiği gibi U235 dışardan geleceği için bu da tamamen dışa bağlı bir kazanç) olacak. Ama götürüsü, ilerde büyük bir nükleer çöplük sahibi olmamız. Hangi tarafın ağır bastığı bence ortada.

    Not: Bunları nükleer enerjiyi destekleyen birisi olarak yazıyorum.


    Bildiğim kadar ile Nükleer Santrallerde de plutonyum atık olarak çıkıyor. Atığa bak be
    _____________________________




  • Yalnız enerji amaçlı kullanılan reaktörlerde ortaya çıkan plutonyum bildiğim kadarı ile silah yapımında pek tercih edilmiyor. Silah amaçlı plutonyum üretmek için özel reaktörler kuruluyormuş.
  • Yine hedef Türkiye gene ve gene kazık yiyen Türkiye
    Zamanında kendi ülkelerinden çıkan zehirli varil ve çöplerini hurdaya çıkmış gemilere koyup gönderen onlardı.Yıllarca bu varilleri alın diye yazışmalar oldu.Sonunda gemi limana demirli şekilde dururken kendi kendi battı orasıda meçhul(!)
    Şimdi yetmedi Türkiyede uranyum zenginleştirme merkezi kurulcak.Destekleyen ülkelerde arasında Fransa da var
    İyide ülkemizde uranyum çıkmıyor.Biz bunu dışardan alıp yabancı ülkelere zenginleştirip satıcaz.Peki bu tesisin kimin yönetiminde olucak ?
    Gene maşa görevi görcez gibime geliyor.ve ilerleyen zamanlarda çıkan atıkları napıcaz.
    Sanırım ilerde ana haber bültenlerinde izliycez olucakları herhalde
    _____________________________
    Moda Sahili




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    Yalnız enerji amaçlı kullanılan reaktörlerde ortaya çıkan plutonyum bildiğim kadarı ile silah yapımında pek tercih edilmiyor. Silah amaçlı plutonyum üretmek için özel reaktörler kuruluyormuş.

    quote:

    Plütonyum, elektrik enerjisi üretimi için ve nükleer bomba malzemesi olarak kullanılmasının yanı sıra, ısı kaynağı olarak da kullanılabilir. Bu uygulama için plütonyum-238 izotopundan yararlanılır. Saf plütonyum-238 izotopu, nükleer reaktörlerden çıkan kullanılmış yakıttan kimyasal ayırma yolu ile geri kazanılabilen neptünyum-237'nin ışınlanması (radyasyona maruz bırakılması) ile elde edilir. Plütonyum-238,uzay programlarında Apollo gibi),iletişim uydularında kullanılan termoelektrik güç üreteçlerinde ve kalp pillerinde, ısı kaynağı olarak kullanım alanı bulmuştur

    Kaynak -http://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/plutonyumuretim.htm


    İki tür atom bombası vardır. Bunlar uranyum ve plütonyum bombalarıdır. Bir uranyum bombası için 35-40 kg'lık uranyum-235'e ihtiyaç vardır. Doğada uranyum-235 sadece yüzde 0,7'lik bir konsantrasyonda bulunur.
    Plütonyum bombası ise 4 kg ağırlığında, greyfurt büyüklüğünde içi boş bir küredir. Plütonyum bombası daha küçük olmasına rağmen, daha ileri bir teknoloji gerektirir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi peka -- 15 Ocak 2008; 23:50:02 >
    _____________________________
    Moda Sahili




  • @Szopen: Ben de aynı şeyi dedim zaten. Santral derken kastettiğim şey nükleer santraldi yani, yanlış anlaşılma olmasın

    @vasago: Ben bundan 3-4 sene önce aldığım Nükleer Enerji 1-2 derslerinden birinde hocamın söylediklerine göre konuşuyorum. Gerçi sonrasında kendim de bir araştırma yapmadım bu konuda. "Hocam söylediyse doğrudur" deyip geçtim valla, ne yalan söyleyeyim.
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush
  • http://www.uic.com.au/nip18.htm

    Şöyle bir kaynak buldum. Burada silah yapımında Plutonyum-240 kullanıldığı enerji reaktörlerinde bunun yanında Plutonyum-239'da oluştuğu yazıyor. Plutonyum-239 silah üretimini çok zorlaştırıyormuş ve ayrıca silah güvensiz oluyormuş. Plutonyum-240 ile 239'u oluştuktan sonra ayırmak mümkün ama uğraşıldığına değmeyen bir işlemmiş. Bu yüzden Plutonyum-240 üretimi için sırf o amaçla kurulmuş reaktörler üretiliyormuş. Bu rektörlerin yakıt çubukları 3 ayda bir Plutonyum-240 oluşmadan değiştirilerek saf Plutonyum-240 elde edilebiliyormuş.

    Çok mış'lı, muş'lu bir mesaj oldu kusura bakmayın :)




  • öyle bir irade bizde yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi El Fuego -- 16 Ocak 2008; 10:40:47 >
    _____________________________
    intelligence everywhere
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.