Şimdi Ara

Nükleer santral nedir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
24
Cevap
0
Favori
12.415
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
    • Nükleer santral nedir?
      Bulgaristan’da dahi bulunan bu sistem ülkemizde hangi sebeplerle bulunmuyor olabilir?



    _____________________________
  • Sayın Ömer,internetten toparladığım çalışmaları sunuyorum.Son sorunuza yanıt olmayabilir.Gerçi bunlara ulaşmak kimse için çok zor değil ama bilmek iyidir.Fakat bu konuda muhalif kanadın da görüşlerini paylaşmak gerekiyor sanırım.Herkese saygılar.

    Nükleer Reaktörün Çalışma Sistemi

    Reaktör Kalbi
    Bir nükleer santraldaki sistemler konvansiyonel güç santralları ile aynı mantıkla çalışırlar. Isı enerjisinin üretildiği kısımda elde edilen buharın türbin-jeneratörü döndürerek elektrik üretilmesi felsefesi, temel olarak nükleer santrallarda da aynıdır. Nükleer santrallar ısı üretmek için nükleer reaksiyonu kullandıkları ve bunun sonucunda çevreye salınmaması gereken radyoaktif maddeler ürettikleri için, bazı ek sistemler kullanırlar. Örneğin, bir çok nükleer santralda nükleer yakıtı barındıran yakıt tüpleri arasından ısınarak geçen su, doğrudan türbine gönderilmeyip, türbin için buhar üretilen ikinci bir çevrimi ısıtmak için kullanılır. Bununla ilgili sistemlere Birincil (Soğutma) Sistem(i) adı verilir. İkincil sistem ise birincil soğutma sistemindeki ısıyı alarak türbin-jeneratörü döndürmek için gerekli olan buharın üretilmesi için kullanılan sistemdir. Her iki sistem de kapalı birer döngü oluşturmuşlardır.

    Aşağıdaki şekilde görülen sistem, tipik bir "basınçlı su reaktörü"ne aittir.


    1. Reaktör kalbi (reactor core)
    2. Kontrol çubuğu (control rod)
    3. Reaktör basınç kabı (pressure vessel)
    4. Basınçlandırıcı (pressurizer)
    5. Buhar üreteci (steam generator)
    6. Birincil soğutma su pompası (primary coolant pump)
    7. Reaktör korunak binası (containment)
    8. Türbin (turbine)
    9. Jeneratör - Elektrik üreteci (generator)
    10. Yoğunlaştırıcı (condenser)
    11. Besleme suyu pompası (feedwater pump)
    12. Besleme suyu ısıtıcısı (feedwater heater)
    Nükleer Reaktör Soğutma Sistemi

    Nükleer santrallar, birincil sistemlerindeki farklılıklara göre değişik şekillerde adlandırılırlar. Dünyadaki 400 den fazla sayıda nükleer santralın yaklaşık olarak yarısı "basınçlı su reaktörü"dür. Basınçlı su reaktörlerininde, birincil sistem yaklaşık 150 atmosferlik bir basınç altında tutularak, içinde bulunan suyun yüksek sıcaklıklara kaynamadan çıkarılması sağlanmıştır. Buna ek olarak "kaynar sulu", "basınçlı ağır sulu" reaktörler de en çok kullanılan nükleer santral tipleridir.


    NÜKLEER SANTRALLARIN TÜRKİYE’DEKİ
    GELİŞİM SÜRECİ

    Ülkemiz için nükleer elektrik santralı konusu yeni bir konu değildir. Ülkemizde nükleer santral için ilk yer belirleme çalışmaları 1968 yılında Elektrik İşleri Etüd İdaresi ( E.İ.E.İ) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve tarafından başlatılmış ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile yabancı bir mühendislik konsorsiyumuna fizibilite etütleri yaptırılmıştır.
    1970 – 1971 yıllarında ülkemizin içinde bulunduğu politik ve ekonomik şartlar nedeniyle bu çalışmalar sonuçsuz kalmıştır. 1971 yılında Türkiye Elektrik Kurumu ( TEK ) kurulmasından sonra 1972 – 1974 yılları arasında söz konusu çalışma bu kuruluş tarafından revize edilmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda 1976 yılında Silifke’nin 45 Km batısındaki Akkuyu mevkii ilk nükleer santral yeri olarak seçilmiş ve Başbakanlık Atom Enerjisi Kurumundan ( TAEK) yer lisansı alınmıştır.

    Ülkemizdeki ikinci nükleer santral alanı olarak seçilen yer Sinop’tur. Buradaki ilk araştırmalar ise 1980 yılında başlamış, belirli bir süre devam ettirilmiş ancak henüz sonuçlandırılamamıştır.

    Akkuyu ile ilgili olarak 1977 yılında üç İsviçreli ve bir Fransız firmasından oluşan konsorsiyum tarafından sağlanan müşavirlik hizmeti altında ülkemizdeki ilk nükleer santral için uluslararası ihaleye çıkılmıştır. Bu ihalenin sonucunda İsveç ASEA-ATOM, STAL-LAVAL firmaları ilk sırayı almışlardır. Söz konusu bu firmalar dış kredi ihtiyacının % 85 ‘ini karşılayacak şekilde kredi bulmalarına rağmen inşaat işlerinin dış finansman sorunları ve geriye kalan % 15 ‘lik kredi de yaşanan sorunlar nedeniyle ihale sonuçsuz kalmıştır.
    1983 yılında tekrar uluslararası ihaleye çıkılarak 7 firmada teklif alınmıştır. Bu tekliflerin değerlendirilmesi ile ;

    AECL ( Kanada ) firmasından 665 MWe,
    KWU ( F. Almanya) firmasından 986 MWe,
    GE ( A.B.D.) firmasından Sinop 1085 MWe,
    gücünde üç tane birden nükleer santral kurdurulması için niyet mektupları verilmiş ve görüşmelere başlanmıştır. Sinop'ta yapılan inceleme çalışmaları henüz sonuçlanmadığı için önce GE ile görüşmeler durdurulmuştur. Akkuyu’da yapılacak santral için diğer firmalar ile görüşmelere devam edilmiştir. AECL ve KWU firmaları dış kredi için;

    % 100 lük krediyi,
    iç para ihtiyacının karşılanmasında desteklerini,
    ilk yakıt yüklemesi ve 1. Yıl için yakıt ihtiyacının karşılanması için tekliflerini,
    yakıt ihalesi dış finansmanını,
    taahhüt etmişlerdir. Ancak o gün işbaşında olan hükümet Eylül 1984 ‘de santralın yap-işlet-devret (B.O.T) modeline göre yapılması gibi o zamana kadar hiç gündeme getirilmemiş bir teklifi ortaya koyunca KWU firması görüşmelerden çekildiğini açıklamıştır.

    AECL firması ise B.O.T. modelini prensipte kabul ettiğini belirterek 1985 yılında ön protokol imzalamıştır. Buna göre :

    - %60 AECL, % 40 TEK iştiraki ile 125 Milyon dolar sermayeli bir şirketin oluşturulmasına,

    - Santral kurulmasının ve 15 yıl süre işletiminin bu şirketin sorumluluğunda olmasına,

    - Söz konusu bu işletim süresince tüm borçların ödenmesi ve süre sonunda santralın mülkiyetinin TEK ‘e devri önerilmekte idi.

    Ancak bu protokol ile ilgili olarak Kanada Hükümeti ve Kredi sağlayacak kuruluşların ortaya koyduğu şartlar Türkiye tarafından kabul edilemez bulundu ve 1986 yılında bu çalışmalar durduruldu.

    Türkiye 13 Ocak 1994 tarih ve 21817 sayılı resmi gazete ön eleme ilanı ile AKKUYU nükleer Santral Müşavirlik Hizmetlerini yeniden ihale etmiştir. Bu ihaleye 18 yabancı firma teklif vermiştir. Buna göre:

    Ülkemizin ilk Nükleer Santralı Akdeniz kıyısında Mersin'in Gülnar İlçesi, Akkuyu mevkiinde kurulacaktır. 1993 yılında yatırım programına alınan santralın ihale dosyaları hazırlanarak 17 Aralık 1996 Tarihinde uluslararası ihaleye çıkılmış ve teklifler 15 Ekim 1997'de alınmıştır. İhale değerlendirmesinden sonra ihaleyi kazanan firma ile sözleşmenin 1999 yılında imzalanması ve santralın ilk ünitesinin 2006 yılında servise girmesi planlanmıştır.

    Şu anda bu ihaleye teklif veren kuruluşlar ise:

    Garanti-Koza, Tekfen, Simko, Siemens
    Hochtief, Framatome, Gel-Alstrom Compenon Bernard
    Enka, MNG, Westinghouse Raytheone ve Duke, Misthubishi
    Bayındır İnşaat, Daewoo, itochu, AECL Hitachi
    Ülkemizde nükleer santralın yapılıp yapılmaması, yapılacaksa hangi kuruluşlar tarafından yapılacağı konularının 2000 Mart ayı içinde netleşmesi beklenmekte idi. Ancak tüm kamu oyunun da yakından takip ettiği gibi; Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santral ile ilgili ihale iptal edildi. Bununla birlikte gerek, diğer enerji kaynaklarından sağlanan ve sağlanacak olan enerjinin yeterli olmaması gerekse, özellikle son bir kaç yıl içinde enerji sağlamakta büyük bir yeri olan hidroelektrik santralların yağış azlığı nedeniyle tam kapasite çalışamaması vede gerekse burada detaylı olarak yazamadığımız başka nedenlerden dolayı ( kendi siyasilerimizin tercihleri ve uluslararası siyasi dengeler....vb) !!!! gelecek yıllarda yine nükleer santrallar konusunun gündeme gelmesinin temel nedenleri olacaktır.
    _____________________________
    Devlet, ekonomik ve siyasal kararlar için dine ihtiyaç duyar mı?




  • şuan en korktuğum kitle imha silahıdır. bigün bi deli çıkıp atıcak ve sonumuz gelicek die bi düşüncem var..
    _____________________________
    İstanbul Teknik Üniversitesi
  • stigmata nükleer reaktörü nükleer silah ile karıştırmışsın.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    stigmata nükleer reaktörü nükleer silah ile karıştırmışsın.


    Kesinlikle farklı şeyler ve Nükleer silah araştırması için nükleer reaktöre gerek yok reaktör kurulamdan da çalısması yapılabiliyor diye biliyorm
    _____________________________
  • Bugünlerde mavi akım projesi hakkındaki soruşturmaların bence Türkiyenin elektrik üretimi ile ilgisi çok büyük. son7-8 yıldır Türkiye dünya üzerindeki hiçbir ülkenin yapmadığı kadar doğalgaz çevrim santrallerine yüklendi. Bu santrallerim toplam elektrik üretiminde ki payı %50'ye ulaştı. DOğalgaz üreten ülkelerde bile böyle bir oran söz konusu değilken doğalgazı ithal eden (hemde dünyanın en yüksek fiyatına) Türkiyede oranın bu noktaya ulaşması gerçekten çok düşündürücü.

    Özür konuyu dağıttım ama ne yapayım dayanamadım.
  • Dediklerini okuyunca konu dağılmicak gibi değil ki ben Lüleburgazda oturuyorm 10 km ilerimizde var Doğalgaz santrali ilk basta burda üretiliyo flan sandım ben fakat bu da ithal ediliyomus
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: King Edward VII


    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    stigmata nükleer reaktörü nükleer silah ile karıştırmışsın.


    Kesinlikle farklı şeyler ve Nükleer silah araştırması için nükleer reaktöre gerek yok reaktör kurulamdan da çalısması yapılabiliyor diye biliyorm



    gece uyku uyumayıp o satte yorum yaparsam böle olur ama senin yorum sçma geldi bana yani reaktör olmadan nasıl silah çalışması yapılabilirki..?
    _____________________________
    İstanbul Teknik Üniversitesi




  • VAlla pek bi araştırma yapmadım kulaktan dolma bilgiler ile konuşuyorm ama Türkiyede Nükleer araştırma yapıyo diye biliyorm ve bilindiği gibi Nükleer tesisimiz yok
    _____________________________
  • Bu konu hakkında ders almış biri olarak şunları söyleyebilirim.

    Temelde tüm enerji santrallerinin son kısmı aynıdır türbini döndürerek enerji üretmek ve bu enerjiyi elektriğe çevirmek. Nükleer, termik, hidrolik ... gibi santrallerin farkı ise işi yaptıracak yakıtın farkıdır. Hidrolikte suyun potansiyel enerjisi kullanılır, termikte kömür, linyit, doğalgaz gibi yakıtlar yakılır, nükleer santrallerde ise yakıt olarak nükleer madde kullanılır.

    Termik santrallerde yakılan ürünlerden çıkan zehirli gazlar ve artıklar doğaya salınır bunlar için önlem alınsada %100 temizlik sağlanması mümkün değildir hele ülkemizde malesef bu önlemler bile alınmıyor mesela, Afşin Elbistan'da ki Aliağa Termik Santrali 20 yıldır baca filtresiz olarak çalışıyor. Bu filtreyi takmak santralin verimini etkilemez ama insan sağlığını etkiler. Araştırmalara göre 20 yıllık dönemde o bölgedeki kanser oranı neredeyse 3 kat artmış. Bu tesis devletin.

    Başka bir örnek ise İskenderundaki Sugözü (ismini yanlış hatırlıyor olabilirim) tesisi. Burası Almanlar tarafından yapılmış bir yer ve devlete ürettiği elektriği satma garantileri var (2 kat fiyata devlete iteliyor buda ayrı bir tartışma konusu olabilir). Burada filtre ve temizlik gayet muazzam fakat santralde dönen suyu direkt olarak sahile bırakıyorlar bu su çok sıcak olduğundan o bölgedeki canlı hayatını yok ediyor. Yapmaları gereken şey 2 kilometre boru hattı döşeyip suyu orada bırakmak derinlik arttığından bu doğaya zarar vermeyecektir. Bunu yapmanın maliyeti kazandıklarının yanında çok ufak birşeyken yapmıyorlar.

    Nükleer santrallere gelirsek, bu santrallerde verim diğer enerji santrallerine göre kat ve kat fazladır. Etrafa zehirli gaz vs. salımı yoktur bacada yoktur bu yüzden. Fakat içerdeki işlemler çok kritiktir. Günümüzde bu santraller için inanılmaz güvenlik önlemleri söz konusudur sistemin her santimetresinde verileri ölçen aygıtlar vardır ve bunlar bilgisayarlarla her saniye kontrol edilir. Mesela pompada bir sorun çıktığında yedeği vardır, yedekte de sorun varsa başka yedeği vardır. Kontroller vardiyalı ve kesintisiz olarak yapılır burada çalışan mühendisler vardiyaları bitmeden tuvalete bile gidemezler. Bu yüzden burada çalışan mühendisler diğer santrallerde çalışan mühendislere göre 5-6 kat fazla maaş alır ve verim üzerinden prim alırlar.

    Nükleer santrallerin atıkları yok mudur? Vardır. Nükleer atıklar radyasyonlu olduğu için çok tehlikelidir batıdaki ülkeler bu atıkları varillerde biriktirip ya gömerler, ya da gemilere yükleyip afrikada ki fakir ülkelere atarlar para karşılığı. Gömdükleri zaman kalın duvarlar içine atarlar fakat bir deprem o duvarları yıkabilir. Birşey anlatıp tekrar bu konuya geleceğim.

    Hidroelektrik santralleri bildiğiniz gibi barajlar ile çalışır. Su seviyesiyle direkt ilgilidir fakat aşırı yağışlarda savaklar ile fazla su serbest kalır. Mersinde küçük bir santral var burada yağış olduğu zaman savaklar açılıyor fakat bir elektrik kesintisi olduğunda savaklar kapanmıyor normalde jeneratör var fakat bu jeneratör devreye yarım saatte giriyor (nedeni malum insanımızın umursamazlığı). Bu yarım saatte akan su ise 2 ilçeyi su altında bırakmayı ve o bölgede ziraati öldürmeye yetiyor.

    Tekrar nükleer santrallere gelirsek, olması gereken aşırı güvenlik önlemleriyle nükleer santraller en az çevreyi kirleten tesislerdir. Fakat yukarıdaki örneği düşünürsek ülkemizde nükleer santral olması kötü sonuçlar doğurabilir.
    _____________________________




  • @fuzbing çok güzel yazmışsın kardeş sonuna kadar okudum teşekkürler...

    türkler bi santral açarsa heryerden bi tartışma çıkar ve kim haklı kim haksız anlayamayız. oyüzden bence şimdi bi santral açmamak bence en iyisi.
    _____________________________
    İstanbul Teknik Üniversitesi
  • Eğer olurda açılmaya karar verilirse kesinlikle profosyonel kişiler tarafından yönetilmelidir baştan salma bi iş ile yapılcak bişiy deil bu çok kötü şeyler gelebilir başımıza Allah korusun
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: King Edward VII


    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    stigmata nükleer reaktörü nükleer silah ile karıştırmışsın.


    Kesinlikle farklı şeyler ve Nükleer silah araştırması için nükleer reaktöre gerek yok reaktör kurulamdan da çalısması yapılabiliyor diye biliyorm

    Nükleer silah için reaktöre ihtiyaç vardır Zenginleştirilmiş uranyum yada benzeri radyoaktif malzeme kullanılmalı uluslar arası piyasada da bunu bulmak zor ayrıca Nükleer reaktör teknolojisi varsa ve ana madde zenginleştirilmiş uranyumunuzu kendiniz yapıyorsanız nükleer silaha bir adım yolunuz kalmış demektir ABD niye irana baskı yapıyor? Uranyımu zenginleştirme biz verelim diyor İranda ham maadeyi kendim yapmadıktan sonra enerjide niye sana bağlı kaltım diyor.Ama amacı başka olabilir onu bilemeyiz.
    _____________________________
    doğruların kaderidir yanlızlık oyüzden kargalar sürüyle kartallar yanlız gezer




  • Nükleer reaktör nükleer silah için gerekli değildir. Nükleer silah nükleer reaktörlerin atıklarından elde edilebildiği gibi özel tesislerde zenginleştirilmiş uranyum ilede yapılabilir. Ancak reaktör ile silah arasında çok büyük bir fark vardır. Nükleer reaktör için gereken uranyumun radyoaktik izotop yüzdesi %10 civarında olması yeterlidir ancak silah yapabilmek için en az %95 oranında saf radyoaktif uranyum izotopuna ihtiyaç vardır ki bu saflıkta uranyum üretmek için çok gelişmiş ayırma sistemleri gerekir. Ayrıca bu sistemlerin işletme giderleride çok yüksektir.

    Nükleer reaktör silah üretimini ört pas etmek için güzel bir kalkandır. Çünkü nükleer reaktörü olmayan bir ülkede uranyum zenginleştirme tesisi olmasının tek bir anlamı olur. Ancak zenginleştirme tesisinin yanına birde santral kurarsanız bahaneniz hazırdır. Soranlara yakıt üretiyorum dersiniz.




  • Dünya üzerinde Nükleer hareketlilik olan bölgelerin resimleri çekilmişti uzaydan bildiğim kadarıyla uydular ile nükleer hareketlilik takip edilebiliyor..

    Neyse dediğim gibi Avrupada Fransada Yüksek Nükleer enerji çıkmıstı ve bizim ülkemizde de nükleer hareketlilikten bahsedilmişti haberin linkini bulabilirsem koyucam


    Türkiyede Nükleer araştırma tesisi var mı acaba



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BoltRider -- 29 Ekim 2007; 8:58:46 >
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: King Edward VII

    Türkiyede Nükleer araştırma tesisi var mı acaba

    Evet, İstanbul Çekmece'de. Ve bu öyle gizli saklı birşey değil. Okul gezileri falan yapılabilen biryer En azından benim bir arkadaşım lisede okuduğu zamanlarda gittiğini iddia etmişti.
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fuzbing


    Başka bir örnek ise İskenderundaki Sugözü (ismini yanlış hatırlıyor olabilirim) tesisi. Burası Almanlar tarafından yapılmış bir yer ve devlete ürettiği elektriği satma garantileri var (2 kat fiyata devlete iteliyor buda ayrı bir tartışma konusu olabilir). Burada filtre ve temizlik gayet muazzam fakat santralde dönen suyu direkt olarak sahile bırakıyorlar bu su çok sıcak olduğundan o bölgedeki canlı hayatını yok ediyor. Yapmaları gereken şey 2 kilometre boru hattı döşeyip suyu orada bırakmak derinlik arttığından bu doğaya zarar vermeyecektir. Bunu yapmanın maliyeti kazandıklarının yanında çok ufak birşeyken yapmıyorlar.



    iskenderundaki tesis rezalet devlet yapımı eski teknoloji sülfur kokusu 50 kmden duyuluyor ancak sugözü termik santrali 5 km ilerimde yumurtalık koyuna yakın ne koku var ne de pislik süper teknoloji olması gereken budur.24 saat üretim yapılıyor iskenderun demir çeliğin 1 saatde attığı atığı sanırım sugözü terminali 1 yılda atmıyordur. Sıcak su işini bilmiyorum ancak buralar balık kaynıyor doğaya zararı olsa kefaller kaçardı.
    yani demek istediğim teknolojide her şeyin çözümüvardır ancak hem teknoloji istiyoruz hem de bize hiçbir zararı olmasın denilirse bu bir tersine denklemdir , ancak çevreci gitar çalanlar söyler bu şarkıları.

    Nükller teknoloji teknolojinin en üst seviyesidir ve bugunki teknoloji ile 50 yıl öncesi arasında dağlar kadar fark vardır.Ancak işin içine yüksek maliyetler girince güvenli olan bu teknolojiyi işletmek de en az kurmak kadar önemlidir ve kalkınmanın vazgeçilmezleri arasında yer alır.Eğer ülke küçük ve tüketim fazla değilse birçeok alternatif ile nüleersiz çözüm söz konusıdır.Ancak türkiye kadar nufusu olup da kalkınma hızı %5 ve üstünü hedefleyen veya gerçekleştirebilen bir başka ülke olup da nükleer teknolojiden yararlanmıyor olan var mıdır bilmek isterim.Afrika hariç diğer ülkeler arasında böyle bir ülke yoktur .ya nufusu azdır alternatif kaynaklar ile çözümü vardır veya megawatt cinsinden kalınmış kişi başı tüketimi yoktur veya hedefi.

    Bizde bütün bunlar atlanıp bol kömürümüz varken sülfüre boğulduk,hiç doğalgazımız yokken herkeze her eve doğalgaz getirttik, petrolümüz yokken türkiyeyi araba cenneti yaptık bir km demiryol yapmadan.Özal zamanında elektrik ithal ettik ucuz oluyor diyerekten.Şimdi nükller için ne demek gerekiyor gereksiz diyerek birşeyleri atlamak mı yoksa diğer enerji devlerine daha fazla peşkeş çekmek mi?

    türkiyenin her yere sıcak su kaynakları ile doluyken ısınmada kullanmadık başa akıttık, halen akıyor jeotermal enerjiden hastalar dışında kimse faydalanmıyor.Şİmdi bir de kuraklık işi çıktı başımıza bunca yapılan barajlar ne olacak paralar boşa gideck mi gitmeyecek mi?

    O zman bağımsız bir ülke olmakve teknolojide ve enerjide kimselere muhtaç kalmak istemiyorsak biran önce şu nüklleer enerji işine el atmalıyız.YOksa yakında karanlıkta kalmamız içten değil.Büyük ülkeler çıkarlarına ters gelince vanaları kapatıverirler o zman boşa konuşanlar ortada kalır.
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye&amp;#39;nindir .





  • anımsatma...
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer

      Nükleer santral nedir?
      Bulgaristan’da dahi bulunan bu sistem ülkemizde hangi sebeplerle bulunmuyor olabilir?




    Bulgaristanda var çünkü Ruslar verdi ,

    İranda var Abd verdi ,

    Pakistanda var Abd verdi ,

    Çin de var , Rusya verdi ,

    görüldüğü üzere hep birileri tarafından verilen bir teknoloji Türkiyenin istemesi ile olacak iş değil anlayacağınız abilerimiz ne zaman müsait görürlerse o zaman verirler teknolojiyi yargılamak biz gariplera mi düşer.

    Ama satın aldığımız f-16 larda bile yazılımı bize vermeyen müttefiğimiz ,en iyi dostumuz, abimiz ABD ( ki o yazılım olmadan f-16 nın camını açıp taş bile atamazsın aşağıya ) canı ne zaman isterse o zaman verecekmiş nükleer teknolojiyi ,

    Diyorlar ki ; 1920 yılından beri bakım yapmadığınız tren yollarını önce bir yapın vatandaşlarınızın ortalama ömrü sinek larvasından bile az diyorlar ,teknolojiyi içinizde bir eritin sonra alırsınız şeyi diyorlar 3-1 teknolojisini yani.

    Aa tabi birde önce bu abilerin nükleer teknolojiden başka bir güce geçmeleri gerekiyor yoksa sizi kendileri ile aynı teknolojiye sahip yaparlarmı.Hem yeni geçecekleri teknoloji için para lazım ömrü bitmiş nükleer sanral teknolojisini satın alacak bir zeka küpü ( özellikle islam ülkesi ) ülke vardır.
    _____________________________
    İNSANIN KONUŞMAYI ÖĞRENMESİ 2 YILINI SUSMAYI ÖĞRENMESİ İSE 60 YILINI ALIR.

    NE ZAMAN SUSUP NE ZAMAN KONUŞACAĞINI İYİ BİL.
    +25




  • bizde olmamasının nedeni çevreciler! sanki doğalgaz kullanınca çevre kirlenmiyor yada kömürle üretince çevre kirlenmiyor da nükleer enerji
    de çevre felaketi oluyor
    _____________________________
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.