Şimdi Ara

Türk fizikçilerin akademik vurgunu!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
569
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • (Haber biraz uzun olduğu için linkini veriyorum)

    http://www.fizikciyiz.biz/haber_oku.asp?haber=46



  • sağlam ne yanımız kaldıki akademisyenlerimiz sağlam iş yapsınlar..

    zamanında yök ün başında bulunana zat bile aynı hırsızlığı yaptıda paşa paşa işine devam etmişti. hemde nahkeme kararı ile...

    sonrada biz biimde niyeb geriyiz...

    yok yok

    dahası var
    geri kalam sebebi islam ülkesi olması

    adamlar zaten müslüman gibi müslüman olsalar bı hırsızlığı yapmazlar
  • İ.Ü gibi bir üniversitenin rektörlüğüne yükselebilmiş olan bir Prof. bile intihalle suçlanmışsa doktora öğrencilerinden de farklı birşey beklenemez sanırım. Savunmalarında "atıf" yaptıklarını söylüyorlar ve bu durumda olan binlerce makalenin varolduğunu belirtiyorlar ki bu daha da vahim bir durum.
    YÖK'ün uğraşacak daha önemli işleri var ki bu konuları gözden kaçırıyor.

    NOT: Bu arada haberin başlığı çok ağır olmuş bence. Sanki tüm fizikçiler zan altındaymış gibi duruyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi feylesof -- 11 Eylül 2007; 18:09:50 >
  • yorum yapmiyorum ama bu birkoc yerde var.Benim uni de okudugum kitaplarda (c)alintiydi.
  • nahkeme
    biimde
    niyeb
    kalam

    birkoc

    vat ar diiz?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    nahkeme
    biimde
    niyeb
    kalam

    birkoc

    vat ar diiz?

    +1
    Biraz Türkçenize özen gösterin.... Pliiiiz (!)
  • Bu konuda eğer bir suç söz konusuysa gereken en iyi şekilde yapılmalıdır. Öte yandan Dünya'nın en saygın bilim dergilerinden Nature'da bu konu ele alındı. Bu yazıyı yayın hakları yüzünden burada paylaşamıyorum. Nature'daki yazıda bu kişilerin yaptıkları işler yüzünden sadece Türk fizikçilerini değil neredeyse tüm Türk kültürünü hedef alan yorumlar yapılmıştı ("bazı kültürlerde bu tür olaylara o kadar da olumsuz yaklaşılmıyor" anlamına gelen bir ifade vardı yazıda). Yani 3-5 kişinin yaptığı yanlışlar tüm Türk bilim adamlarının imajını yerle bir edecek şekilde sunulmaya kalkılıyor. İntihalin boyutlarını ayrıntılı olarak araştırmadım (benim araştırma konumla çok ilişkili değil ayrıca böyle bir çalışma yapmak epey vakit alıcı bir iş olurdu). Bunu mahkemedeki bilirkişi heyetleri umarım layıkıyla yapacaklardır. Ancak izlenimim şudur ki bu sadece Türkiye'de değil Dünya'da bir çok ülkede yapılan çalışmanın giriş cümlelerinin başka makalelerden alınması ve bazı kalıplaşmış ifadelerin copy paste yöntemiyle alınması şeklinde yapılan ve "otomatik" makale üretme imkanı sağlayan pek de etik sayılmayacak bir "teknik". Ne yazık ki dediğim gibi sadece Türkiye'de değil Dünya'da da epey yaygın. Bu yaygınlığın sebebi insanların sayıca çok makale yazmaya teşvik edilmeleri ve yeterli sayıları elde etmeden terfi ettirilmemeleri. Halbuki sayıya değil niteliğe bakılmalı. Umarım bu olaylar herkesin kulağına küpe olur ve herkes gereken dersi alır.

    Not: Aldığım bilgilere göre belirtilen iki doktora öğrencisi doktora derslerinde epey başarılıymış ve doktora not ortamaları ise epey yüksekmiş. Bu birinci elden bir bilgi değil bu bilgiyi dolaylı olarak elde ettim. Doktora yeterlilik sınavının sözlüsündeyse yeterli performansı gösterememişler. Gelişmeleri takip etmeye devam edelim...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    nahkeme
    biimde
    niyeb
    kalam

    birkoc

    vat ar diiz?




    İnsan hızlı yazarken hatalar yapabiliyor doğal olarak ama bu biraz abartılı olmuş.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mfiz

    Bu konuda eğer bir suç söz konusuysa gereken en iyi şekilde yapılmalıdır. Öte yandan Dünya'nın en saygın bilim dergilerinden Nature'da bu konu ele alındı. Bu yazıyı yayın hakları yüzünden burada paylaşamıyorum. Nature'daki yazıda bu kişilerin yaptıkları işler yüzünden sadece Türk fizikçilerini değil neredeyse tüm Türk kültürünü hedef alan yorumlar yapılmıştı ("bazı kültürlerde bu tür olaylara o kadar da olumsuz yaklaşılmıyor" anlamına gelen bir ifade vardı yazıda). Yani 3-5 kişinin yaptığı yanlışlar tüm Türk bilim adamlarının imajını yerle bir edecek şekilde sunulmaya kalkılıyor. İntihalin boyutlarını ayrıntılı olarak araştırmadım (benim araştırma konumla çok ilişkili değil ayrıca böyle bir çalışma yapmak epey vakit alıcı bir iş olurdu). Bunu mahkemedeki bilirkişi heyetleri umarım layıkıyla yapacaklardır. Ancak izlenimim şudur ki bu sadece Türkiye'de değil Dünya'da bir çok ülkede yapılan çalışmanın giriş cümlelerinin başka makalelerden alınması ve bazı kalıplaşmış ifadelerin copy paste yöntemiyle alınması şeklinde yapılan ve "otomatik" makale üretme imkanı sağlayan pek de etik sayılmayacak bir "teknik". Ne yazık ki dediğim gibi sadece Türkiye'de değil Dünya'da da epey yaygın. Bu yaygınlığın sebebi insanların sayıca çok makale yazmaya teşvik edilmeleri ve yeterli sayıları elde etmeden terfi ettirilmemeleri. Halbuki sayıya değil niteliğe bakılmalı. Umarım bu olaylar herkesin kulağına küpe olur ve herkes gereken dersi alır.

    Not: Aldığım bilgilere göre belirtilen iki doktora öğrencisi doktora derslerinde epey başarılıymış ve doktora not ortamaları ise epey yüksekmiş. Bu birinci elden bir bilgi değil bu bilgiyi dolaylı olarak elde ettim. Doktora yeterlilik sınavının sözlüsündeyse yeterli performansı gösterememişler. Gelişmeleri takip etmeye devam edelim...


    Bahsettiğin gibi diğer ülkelerde de yaygın olan bir durum. Sık sık bu tarz haberlere rastlanabiliyor.
    Ama dünyaya karşı, bu durumun tüm bilim camiasında normal birşeymiş gibi karşılandığı şeklinde bir imaj bırakmışsak ciddi sorunlarımız var demektir. Aslında her ne kadar abartılı bir yorum olsa da şahit olduğum bazı olaylar bunda bir miktar haklılık payı olduğunu gösteriyor.




  • konuyla ilgili şurada oldukça ayrıntılı bilgi var:
    http://bilkentasistan.blogspot.com/


    başka linkler:

    http://arstechnica.com/articles/culture/plagiarism-and-falsified-data-slip-into-the-scientific-literature.ars

    http://rapid share.com/files/53800887/449008b.pdf.html // nature dergisinin ilgili sayfası

    http://arxiv.org/new/withdrawals.aug.07.html // intihalcilerin listesinde dekan bile var J


    @mfiz

    ben biraz araştırdım konuyu, gerçekten büyük sahtekarlıklar yapılmış, sadece giriş bölümü değil tamamı çalıntı makalelerin önemli bir kısmının.

    şurada bir makaleleri analiz edilmiş, nereden ne çalındığı yazılmış:
    http://dunocom.fen.bilkent.edu.tr/intihal/saltijhep.pdf



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 12 Eylül 2007; 14:14:52 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    konuyla ilgili şurada oldukça ayrıntılı bilgi var:
    http://bilkentasistan.blogspot.com/




    Yayın sahipleri olayı kişisel husumete çekmeye çalışıyor ama ortada gerçekten bir şeyler var gibi.
    Yrd. Doç. Dr. M. Özgür Öktel'in açıklamaları tatmin edici.

    Sadece bu olaya takılmaya da gerek yok aslında. Üniversitelerin kıyısından köşesinden geçmiş olanlar bile bu tarz şeylerin çok sık yaşandığına mutlaka tanık olmuştur.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    @mfiz

    ben biraz araştırdım konuyu, gerçekten büyük sahtekarlıklar yapılmış, sadece giriş bölümü değil tamamı çalıntı makalelerin önemli bir kısmının.

    şurada bir makaleleri analiz edilmiş, nereden ne çalındığı yazılmış:
    http://dunocom.fen.bilkent.edu.tr/intihal/saltijhep.pdf


    Evet, durum vahim görünüyor. Ayrıca durumun bir vahim yönü de şu, sanıyorum bu makale Journal of High Energy Physics dergisinde çıkmış. Bu dergi hakemli bir dergi. Bu makale hakeme gitmiş ve hakem bu çalıntıları anlayamayacak kadar konuya hakim değilmiş. Bilkent'deki blog sayfasını da inceledim, orada bir kısmını dolaylı bir kısmını da doğrudan tanıdığım meslektaşlarımın yorumlarını da ibretle okudum.

    Eğer etik olmayan hareketler yapanlar varsa bunlara karşı dergi hakemlerinin ve meslektaşların çok dikkatli olması gerek. İki yılda 40 küsur makale yazmak hem de öyle bir teorik ve ağır konuda böyle bir performans gösterebilmek aslında kendi başına şüphe verici birşey. Keşke durum bu kadar büyümeden önlenebilseydi. Bu ODTÜ'lü asistanlar (aslında kadroları ODTÜ'de değil) bu kadar sayıda makaleyi tez danışmanlarının bilgisi haricinde ve tez danışmanlarının onayı olmadan yayınladılar. Bu da çok garip. Bir master ya da doktora öğrencisinin bilimsel çalışmalarında tez danışmanına karşı bir sorumluluğu olması gerektiğini düşünüyorum. Belki de bir kurumda çalışan akademisyen makale yollamadan önce kurumun onayını almalı, bu yurtdışında bazı kurumlarda var olan bir kural. Gerçi o zaman da akademisyenin bilimsel özerkliğine darbe inecek. Yani bu iş çok yönlü ele alınmalı. Ancak herşeyden önce bilim adamının etik kuralları içine sindiriyor olması gerek.




  • 2 yılda 40 makale bunlar da çok abartmış be




  • Sadece fizikçiler değil matematikçilerde varmış!!!

    Haber

    Bir intihal skandalı da matematik camiasında

    http://www.fizikciyiz.biz/haber_oku.asp?haber=48#



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fizik72 -- 13 Eylül 2007; 13:19:53 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fizik72

    Sadece fizikçiler değil matematikçilerde varmış!!!

    Haber

    Bir intihal skandalı da matematik camiasında

    http://www.fizikciyiz.biz/haber_oku.asp?haber=48#


    Aslında iyi bir gelişme. Bu sorunlarla yüzleşmemizin zamanı gelmişti. Sağda solda naylon üniversite açmak yerine bu sorunların üzerine gidilmeli.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    nahkeme
    biimde
    niyeb
    kalam

    birkoc

    vat ar diiz?


    İntihal denmesin diye biraz değiştirerek yazmış canım. :D

    Evet konuyu ortaya çıktığın andan beri takip etmekteyim.

    Derinlemesine bir araştırılma yapılsa eminim çok daha fazlası çıkacaktır.
    Doktorasını yapan bu kişilerin haksız şekilde elde ettikleri maddi çıkarlardan söz edilmişti. Yanılmıyorsam 35 milyara yakın para kazanmışlar bu paperlardan. Yarasın. :)

    Hani intihal filan çok büyük suç ondan da öte çok büyük bir ayıp ama Türkiye'nin çok daha derin bir problemi olduğunu düşünüyorum.
    Okulunuzdaki hocalarla içli dışlı oldukça siyasi görüşlerine göre kendi içlerinde sessiz bir ayrımın olduğunu biliyoruz.
    Ve bu samimiyet hiçbir emeği olmamasına rağmen makalelerde birbirlerinin adlarını yazmasına kadar gidiyor.
    Bu çok daha derin ve akademik çevrelerde sessizce kabul görmüş ahlaki bir problem.

    Şu da var tabii.
    Bu kadar kısıtlı imkanlar ve koşullar altında bu kadar sayıda makale ortaya konulabilmesi mümkün müdür?
    Impossible!


    quote:

    http://dunocom.fen.bilkent.edu.tr/intihal/saltijhep.pdf

    Farklı renklerle çizilmiş satırlar, farklı kaynaklardan birebir (ç)alıntı pardon esinlenme mi acaba? :D
    Gerçekten öyleyse "bari abstract'e koymasaydınız gözüm " diyesim geliyor. :D

    Ek:
    Danışman hocanın haberi olmadan nasıl hazırlanıyor bu makaleler onu da anlayamadım.
    Yani çocuklar doktora yaparlarken danışman hocalarını bile aşmış durumda oluyorlar.
    Çok ilginç cidden.

    Zaten bütün olayda sorulan basit sorulara cevap verememelerinden kuşkulanan bir hocanın araştırmaya başlamasıyla ortaya çıkıyor.
    Hayır @mfiz'in dediğin gibi iki yılda 40'a yakın makale yazabilmişlerse ayakta alkışlamak gerekiyor. :)
    Neyse konu yargıda görüşülecek. Sonucu hep birlikte okuruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huhukomsu -- 14 Eylül 2007; 22:10:48 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.