nVidia' nın giriş seviyesinde son darbesi

İşlenen ve işlenmeyi bekleyen dokular ise PCIe' nin 8GB/sn lik ( 4GB gidiş/ 4 GB geliş ) bant genişliği aracılığı ile sistem belleğinde tutuluyor. AGP ilk çıktğında aynı iddaları sunmuştu fakat bir kaç örnek dışında somut bir uygulama gözükmedi. Buraya kadar herşey güzel, peki hiç mi olumsuz bir yön yok? Tabi ki var, en önemli sorun gecikme, ekran kartı tarafından istenen bir veri GPU dan yola çıkıp sırası ile PCIe arabirimi, hafıza kontrolcüsü ve oradan ancak sistem belleğine ulaşıp aynı yolu tekrar geri gelecek. PCIe' nin büyük bant genişliğinin bu trafiği kaldırabileceği ve işlemci meşguliyeti açısından bir sorun olmayacağı idda ediliyor, test sonuçlarına bakarak yorumda bulunacağız. Genişliğin yetmesi normal karşılanabilir zira bu teknoloji sadece giriş seviyesi ekran kartlarında kullanılacak. GDDR3 ve 500MHz (1000MHZ DDR) bellek hızına sahip üst seviye ekran kartlarının ihtiyaçlarını bu sistemle karşılamak tabiki mantıklı ve olanaklı değil.

Yeni mimarinin farklarını görmek için fare ile resmin üzerinde bekleyin

En büyük sorunun gecikme olduğu belirtmiştik, nVidia tabiki bu sorunun farkında, gecikmeyi ve etkisini azaltmak için bazı önlemler alıp GPU' yu optimize etmiş. Yukarıdaki resimlerde sarı renkli bölümler olarak görebileceğiniz "Memory Management Unit" adını verdiği yeni bir ünite ile GPU içinde dolaşan verilerden, sistem hafızasına en çabuk ulaşması gerekenleri gereksiz hiçbir yere uğramadan direk PCIe arabirimine aktaran sistem GPU ünitesinden bağımsız çalışıyor ve ForceWare sürücüleri ile beraber gelen "TurboCache Manager" ile yönetilebiliyor. İlginç olan diğer bir konu ise her sistemde farklı zamanlama ve hızda çalışan sistem belleğine bağlı olarak, Turbo Cache' li ekran kartları her sistemde farklı performans sonuçları verecekler. Eskiden gerçek zamanlı sistem performansına büyük katkısı olduğu için overclock ile kazanılan yüksek FSB ve zamanlamalar artık ekran kartlarının performansınıda arttıracak.Sonuç olarak, giriş seviyesi bir GPU için yeterli bant genişliği, yeterince fazla sistem belleği ve yeterince akıllı bir TurboCache Manager olursa, çok az bir performans kaybı ile çok daha ucuza ekran kartları bizleri bekliyor diyebiliriz.

16MB 32-bit, 32MB 64-bit ve 64MB 64-bit bellek taşıyan versiyonları bulunan yeni GPU' nun ilk 2 versiyonu maksimum 128MB sistem belleği kullanabilirken, 64MB 64-bit olan versiyon 256MB akadar sistem belleği kullanabiliyor. Unutmadan, sistem belleğinden 128MB kullanabilmek için minimum 512MB sistem belleği gerekiyor. Bu kadar teorik bilgi yeter biraz da somut sonuçları konuşalım. Daha çok sistem performansının öne çıktığı düşük çözünürlüklerde yapılan testlerde herşey beklendiği gibi. 32MB bellek içeren 64-bit lik Turbo Cache' li 6200 normal 6200' ün performans olarak az bir farkla hemen arkasına yerleşirken, 16MB 32-bit' lik versiyon Ati' nin giriş seviyesi kartları X300 ve X300SE ile yarışıyor.

Günümüz oyunları yüksek doku kalitesi için geniş hafıza ihtiyacından çok, daha kaliteli görüntü için Piksel ya da Vertex Shader gibi ünitelerin performanslarına ihtiyaç duyuyor. nVidia, kendi bellek performansı çok üst seviye olmayan giriş seviyesi kartlarından bellekleri çıkartıp (16MB ve 32MB bellek hala var) bu yükü sisteme yıkarak, sadece Piksel ve Vertex Shader gibi üniteleri barındıran GPU gücüne dayalı ekran kartlarını daha da ucuza sunuyor. DirectX9, SM3 gibi özelliklere ihtiyaç duyan yeni oyunlar, giriş seviyesi kartlarda kabul edilebilir çözünürlük ve hızda, bütün görsel efektler ile beraber oynanabilecek duruma geldi. nVidia' nın yeni teknolojisi yeterli ilgiyi görür ve yeteri kadar geliştirilebilirse 2005 te çıkacak olan DirectX10' u çok geçmeden alt seviyede de görebileceğiz. Son zamanlarda üretim sıkıntısı ve aldığı yanlış kararlar yüzünden biraz sıkıntıda olan Ati' nin bu teknolojiye bakışı nasıl olacak bu da ayrı bir merak konusu.