Şimdi Ara

İnsanlığı Mars'a taşıyacak olan dev roketin inşaası başladı

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
224
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj


  • ABD'nin Ay'a geri dönüş ve Mars'a ilk insanı gönderme planlarının temelinde yatan Space Launch System'da (SLS) nihayet sona yaklaşılıyor. 10 yılı aşkın süredir geliştirme sürecinde bulunan dev roketin birleştirme işlemlerinin bu hafta itibarıyla başladığı açıklandı. SLS'in Kasım 2021'de ilk resmi görevine çıkması bekleniyor.



    Birleştirme sürecine roketin ilk iticisiyle başlanmış. NASA'nın SLS için özel olarak tasarladığı taşınabilir fırlatma platformuna ilk katı yakıtlı iticinin yerleştirildiği belirtiliyor. 97 metre uzunluğundaki dev roketin önümüzdeki süreçte yavaş yavaş inşaasının tamamlanacağı belirtiliyor.



    Konuyla ilgili bazı açıklamalar SLS mühendisi Andrew Shroble,"SLS roketinin ilk parçasını mobil kalkış platformuna yerleştirmemiz önemli bir kilometre taşını geride bıraktığımız anlamına geliyor. Artemis 1 görevinin tam anlamıyla artık yaklaştığını ve kalkış için son hazırlıkları yaptığımızı söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.



    NASA en son geçtiğimiz Eylül ayında SLS için büyük bir motor testi gerçekleştirmişti. Bu testte ortaya çıkan müthiş görüntüleri aşağıdan izleyebilirsiniz.





    Tarihin en güçlüsü olacak



    Yukarıdaki videoda SLS'nin katı yakıtlı itici motorlarından birisini görüyoruz. Şu anda birleştirme sürecinde platforma yerleştirilen ilk kısım da bu itici motordu. SLS'in tamamlanmış halinde bunlardan iki adet bulunacak. Booster motorlardan sadece bir tanesi 1630 tonluk (3,6 milyon pound) itici kuvvet oluşturabiliyor. Yani videoda çalışır halde gördüğümüz iticilerden sadece bir tanesi yaklaşık iki Falcon 9 roketi gücünde bir kuvvete sahip.



    SLS roketi nihai haliyle yaklaşık 4200 tonluk (9,2 milyon pound) bir itici kuvvete ev sahipliği yapacak. Bu durum SLS'nin, insanlığı Ay'a taşıyan Saturn V'ten dahi önemli ölçüde daha güçlü olacağı anlamına geliyor. Ayrıca günümüzün en güçlü roketi Falcon Heavy'nin de 1,8 katı oranında bir itici kuvvete sahip olacak. 





    SLS roketinin geliştirme süreci epey çalkantılı geçmişti. Roketin en geç 2017 gibi ilk uçuşuna çıkması beklenirken ardı ardına gelen birçok teknik aksaklık nedeniyle yaklaşık dört yıllık erteleme gerçekleşti. Bu ertelemeler elbette işin maliyet kısmına inanılmaz ölçüde artırdı. SLS projesinin şu anda toplam maliyetinin 18 milyar doları geçtiği belirtiliyor.



    Ayrıca Bkz.NASA'nın 12 milyar dolar harcadığı dev Mars roketi bekleneni veremiyor



    İlk hedef Ay



    NASA'nın uzay araştırmalarındaki nihai amacı Mars'a ilk insanları indirmek ancak Kızıl Gezegen'e giden uzun yolculuğun ilk adımları Ay'da atılacak. NASA Mars'a gitmeden önce teknolojilerini Ay'da test etmeyi ve astronotları burada eğitmeyi planlıyor. Uzay ajansının şu anki planı Amerikan astronotlarını 2024'te Ay'a geri götürmek. Ancak yaşanan son gelişmeler sonrasında bu tarihin birkaç yıl erteleneceği tahmin ediliyor.



    SLS roketinin ilk kez Kasım 2021'de mürettebatsız olarak uçuşa geçecek. Roketin ilk mürettebatlı görevine ise 2023 gibi Artemis 2 ile çıkabileceği belirtiliyor. Artemis 2'de en az iki NASA astronotunun Ay'ın yörüngesine gönderilmesi ve geri getirilmesi planlanıyor.



    Kaynak:https://edition.cnn.com/2020/11/25/americas/nasa-sls-moon-rocket-assembly-scn-trnd/index.html







  • sirf silah sanayini beslemek icin bu kati roketlerde israr ediyorlar. kati roket guvenilmez, bir sorun ariza halinde durdurulmasi, guc cikisinin degistirilmesi mumkun degil. modern roketlerin babasi wernher von braun kati roket kullanimini astronotlari catapatin uzerine koyup uzaya firlatmaya benzetir, nasada bulundugu surece hic bir zaman insanli gorevde kati roket kullanima izin vermedi. o gittikden sonra uzay mekiklerini kati roket ile tasarladilar, sonucunda 1986da challenger faciasi kati roketler yuzunden gerceklesti. kati roketlerin sagladigi buyuk maliyet avantajida yok. esas amac ulkedeki balistik fuze ureticilerinin para kazanmasi. balistik fuzelerde kati yakitli iticiler kullanilir ama surekli uretilip kullanilan bir sey degil, ote yandan nasa duzenli olarak uzaya arac firlatiyor. yani silah sanayinin lobisi.
  • sirf silah sanayini beslemek icin bu kati roketlerde israr ediyorlar. kati roket guvenilmez, bir sorun ariza halinde durdurulmasi, guc cikisinin degistirilmesi mumkun degil. modern roketlerin babasi wernher von braun kati roket kullanimini astronotlari catapatin uzerine koyup uzaya firlatmaya benzetir, nasada bulundugu surece hic bir zaman insanli gorevde kati roket kullanima izin vermedi. o gittikden sonra uzay mekiklerini kati roket ile tasarladilar, sonucunda 1986da challenger faciasi kati roketler yuzunden gerceklesti. kati roketlerin sagladigi buyuk maliyet avantajida yok. esas amac ulkedeki balistik fuze ureticilerinin para kazanmasi. balistik fuzelerde kati yakitli iticiler kullanilir ama surekli uretilip kullanilan bir sey degil, ote yandan nasa duzenli olarak uzaya arac firlatiyor. yani silah sanayinin lobisi.

  • Starship bundan daha güçlü olacak ve katı yakıtlı motor kullanmak cidden sıkıntı...

  • darkaura kullanıcısına yanıt
    Silah sanayisi ile alakası yok. Silah sanayi zaten yeterince üretim yapıyor. Katı yakıt boyut/performans olarak daha avantajlı. Bu zaten atmosferden çıkana kadar kullanılacak. Saturn V gibi uzay araçları atmosferden çıkmak için dev gibi yakıt tankları taşıyordu.
    Saydığın dezavantajlar sıvı yakıtlı motorlarda daha fazla.
    Ayrıca Challenger kazası hava şartları sebebi ile oldu. Fırlatmaya karşı çıkanlar olsa da onaylandı.
    Yani dedikleriniz saçmalıktan başka bir şey değil. Katı yakıtlar sayesinde daha ufak roketler tasarlandı. Mars'a gönderilen araçlar katı yakıt kullanarak havalandı. Saturn V kadar büyük değillerdi.
    Önce öğrenin sonra karşı çıkın.

  • Righteous2 kullanıcısına yanıt

    buyuk boyuk kati yakit roketler sadece balistik fuzelerde kullaniliyor, onlarda nukleer kitalar arasi fuzeler. su an itibariyle uretimleri yok, surekli kullanilip uretilen bir sey degiller. bu yuzden amerika bu konudaki know how'in kaybolmamasi icin kati yakit roket sanayine is imkan saglama adina kati rokette israr ediyor. kati roketlerde sorun performans degil guvenilirlik. kati roket bir kere ateslendiginde bir daha durdurulamaz, gucu kontrol edilemez. bu yuzden wernher von braun en basindan beri karsi cikiyordu. insanli gorevlede kullanilmasina izin vermiyordu. marsa gonderilen araclar kati yakitla gonderildi dediniz, hic biri insanli gorev degildi onlarin. bir kaza halinde ki kaza yapiyorlar, can kaybi yasanmiyor.


    kaza demisken hemen suraya kati yakit roket kaynakli bir kazayi koyayim. ne demek istedigimi belki anlarisiniz.





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkaura -- 29 Kasım 2020; 21:18:5 >




  • darkaura kullanıcısına yanıt

    Hocam hangi kaynaklardan okuyorsunuz bunları? En ufak füzeler bile katı yakıt kullanıyor. Omuz üstünden ateşlenen füzeler bile katı yakıt ile çalışıyor. Silah sanayisi sadece katı yakıt mı sanki? Niye bu fikri bu kadar savunuyorsunuz? Balistik veya omuz üstünden ateşlenen füzelerde zaten sıvı yakıt kullanamazsın. Sıvı yakıtın yanması ve kontrolü daha karmaşıktır. Kontrol için ekstra pompalar gerekir. Bu ekstra yapılarda herhangi bir sorun çıkarsa sıvı yakıt yanabilir. Bu yüzden kullanılmadığı zaman boşaltılması gerekir. Savaş anında yakıt doldurma işlemini bekleyemezsin. Her zaman hazır bekleyen füzeler olmak zorunda. Savaş uçaklarının taşıdığı füzeler de katı yakıtla çalışır. Çünkü füzeler tek bir hedefe gider. Kademeli bir yol izlemezler.

    Yani katı yakıt sürekli üretilip kullanılan bir şey. Sizin dediğiniz gibi sürekli üretilmeyen bir şey değil.

    Katı yakıtın güvenilir olmama sebebi kontrol edilememesi. Sıvı yakıt daha tehlikelidir. Daha kolay alev alır. O yüzden daha havalanmadan patlayan roketler var. Eğer Challenger kazasını hatırlıyorsan katı yakıtlı roketler patlamadı ve uçmaya devam etti. Ortadaki sıvı yakıt tankı saniyesinde patladı.

    Delta II defalarca kez kullanıldı. Mars'a araç yolladı.

    Söyledikleniriz dayanağı olmayan şeyler. Silah sanayisi ile alakası yok.





  • Righteous2 kullanıcısına yanıt

    eksik bilgilerle kesin yargilara variyorsunuz. manpadlerde diger ufak roketlerde kullanilan kati yakitla, kitalar arasi balistik fuzedeki yakit, teknoloji ayni mi? hic alakalari yok. manpadleri ureten bir suru ulus var, turkiye de imal ediyor ama kitalar arasi balistik fuze yapabilen kac ulus var? kati yakit roket yapi olarak havayi fisekden hallice basit bir sey olsada kullanilan kullanilan kimyasallar, oksitleyiciler, karisimlar tamamen farkli hikaye, uzun yillara dayanan arge ve know how meselesi. bu know how in korunmasi ve ilerletilmesi adina uzay araclarinda kati rokette israr ediliyor.


    challenger faciasinda kazaya neden olan kati roketten sizan sicak gazlardi, o sicak gaz sivi hidrojen tankini delip patlatti, sonrasinda kati roketler hala calisiyorlardi demek abes olmuyor mu?


    hemen challenger ve delta 2 kazalarinin karsilastirmali analizini yapalim: challengerde kati roketteki sizinti sivi roket tankini patlatti, patlamaya ragmen kati roketler parcalanmadilar, mekikdeki astronotlarda patlama sirasinda olmedi, okyanusa dusene kadar son ana kadar hayattaydilar. ama delta 2 kazasinda kati roket patladiginda ne oldu? ortalik savas alanina dondu, roketten geride bir sey kalmadi. kati roketten dusen yanan parcalar otoparkdaki otomobilleri bile eritti. aradaki fark bu iste.


    delta 2nin kazandan sonra 100 kadar basarili gorevi oldu ama insanli gorevle insansiz gorev bir degil. insansiz gorevde 100 firlatmada 1 kaza kabul edilebilir zaiyattir, insanli gorevde ise challenger gibi senelerce hafizalara kazinan bir facia olur. benzer bir kaza sivi rokette yasandiginda mudahale edilebiliyor, keza 2018de rus soyuz ms-10 firlatildikdan bir kac dakika sonra sivi iticilerden birinde benzer bir ariza yasandi, sonucu faica oldu mu? hayir. muhtemelen olayi duymadiniz bile. cunku sivi roket kapatildi, buyuk bir patlama olmadi, hizli sekilde astronot modulu roketten ayrilip guvenle yere inis yapti. tek can kaybi yasanmadi.


    son olarak kati roket guvensizdir, tehlikelidir, insanli gorevde kullanilmaya uygun degildir diyen ben degilim, modern roketlerin babasi, aya giden saturn v roketinin bas tasarimcisi wernher von braun.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.