Dış kulak yolu enfeksiyonları tedavi edilmediğinde veya tedavi yaklaşımlarında gecikildiğinde çeşitli komplikasyonları da beraberinde getirebiliyor ve çok daha ciddi durumlar görülebiliyor. Özellikle gelişmemiş ve geri kalmış ülkelerde rastlanan bu durum toplumun genel sağlığını da kötü yönde etkilemekle birlikte bireyler açından da kötü sonuçlar doğurabiliyor.

Günümüzde dış kulak yolu enfeksiyonlarının güncel tedavisi olarak antibiyotikli damlalar kullanılıyor ve hasta bireylerin bahsi geçen damlaları yaklaşık 2 hafta boyunca kulaklarına damlatmaları veya tek doz yavaş salınımlı antibiyotikli damla kullanmaları gerekiyor ancak bahsi uzun salınımlı damlanın buzdolabında saklanması gerekiyor, bu durum da geri kalmış ülkelerde ve uç yaşam koşullarında pek kolay olmayabiliyor.

University of Montana

Bahsi geçen durumu daha da iyileştirebilmek ve geri kalmış ülkelerdeki insanların da güncel tedavilere ulaşabilmesini sağlamak amacıyla Doçent Dr. Monica Serban önderliğinde kolları sıvayan University of Montana araştırmacıları buzdolabında saklanması gerekmeyen, oda sıcaklığında da saklanabilen antibiyotikli damla geliştirdi.

Büyük moleküler ağırlığa sahip polimer yapıları ile aktif tetraetil ortosilikat adı verilen maddeyi kullanarak işe başlayan araştırmacılar bahsi geçen maddelere ‘’ciprofloxacin ‘’ yani siprofloksasin adı verilen ve oda sıcaklığında saklanabilen antibiyotiği ekledi. Bahsi geçen preparat enjektör içerisinde sıvı halde bulunurken dış kulak yolunda hidojel formuna dönüşüyor ve bünyesinde barındırdığı antibiyotiği dış kulak yoluna yavaş yavaş salıyor.

Ayrıca Bkz.UV LED'ler potansiyel tedavi yöntemini oluşturabilir

Yapılan laboratuvar testlerinde yeni geliştirilen hidrojelin 4 ila 40 ºC arasında formunu koruduğu ve Pseudomonas aeruginosa ve Staphylococcus aureus türü bakterilerde DNA-Giraz enzimi üzerinde inhibitör etkinlik göstererek bakteriyostatik etkiyle bakterilerin üremesini durduğu tespit edildi. Ayrıca yeni geliştirilen hidrojelin bu fonksiyonunu, ticari formlarda bulunan antibiyotik miktarının yaklaşık %1’lik miktarına karşılık gelecek miktarda antibiyotik ile gösterdiği belirtiliyor.

Yeni araştırma ACS Biomaterials Science & Engineering dergisinde yayımlandı