Şimdi Ara

1000 yıl önce Dünya'ya çarpan Mars taşı, evine geri dönüyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
302
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 1000 yıl önce Dünya'ya çarpan Mars taşı, evine geri dönüyor



    NASA'nın yarın fırlatacağı tarihi Perseverance misyonunda ilginç bir detay ortaya çıktı. Uzay ajansı tarafından yapılan resmi açıklamalara göre, yüzlerce yıl önce Dünya'ya çarpan Mars meteoriti SaU 008'den küçük bir parça yarın Perseverance gezginiyle birlikte evine geri gönderilecek. 



    SaU 008 isimli meteoritin yaklaşık 600 bin yıl önce Mars'tan ayrıldığı ve yine yaklaşık 1000 yıl önce de Dünya yüzeyine çarptığı tahmin ediliyor. Bilim insanları ise taşı ilk kez 1999 yılında Umman'da keşfetmiş. SaU 008 Perseverance görevinden önce Londra'da Doğal Tarih Müzesi'nde sergileniyordu.



    Konuyla ilgili BBC'ye bazı açıklamalar yapan Prof Dr Caroline Smith,"Bu küçük taşın hayat hikayesi epey ilginç. 450 milyon yıl önce oluşmuş ve yaklaşık 600-700 bin yıl önce bir asteroit veya kuyruklu yıldızın etkisiyle Mars'tan uzaya fırlatılmış. Uzayda yüz binlerce yıl sürüklendikten sonra nihayet kendisini Dünya'da bulmuş. Tam olarak emin değiliz ancak 1000 yıl önce Dünya'ya ulaştığını tahmin ediyoruz." ifadelerini kullandı.



    NASA'nın Perseverance görevindeki en büyük hedeflerinden birisi Mars'ta yaşam izleri aramak olacak. SaU 008 taşının burada önemli bir role sahip olduğu belirtiliyor. NASA'lı bilim insanlarının ifadelerine göre Perseverance gezgini, Mars yüzeyinde incelemelere başlamadan önce SaU 008'i kullanarak dedektörlerini kalibre edecek. Tabi NASA'nın dedektörleri başka yollardan kalibre etme imkanı da var, ancak SaU 008'in kullanılmasının burada önemli bir reklam ve tanıtım imkanı sunduğu belirtiliyor. SaU 008 kullanılmasaydı elbette biz bu haberi yapıyor olmazdık.



    NASA, Mars'tan Dünya'ya örnek maddeler getirmek istiyor



    30 Temmuz'da fırlatılacak olan Perseverance gezgini, Şubat 2021'de 49 kilometre genişliğindeki Jezero Krateri'ne indirilecek. Jezero Krateri'nin bundan milyarlarca yıl önce büyük bir nehir ve göle ev sahipliği yaptığı biliniyor. Yani yaşam izleri aramak için çok uygun bir ortam. Perseverance, üzerindeki çeşitli ekipmanlarıyla birlikte buranın jeolojisini ve toprak yapısını inceleyecek.



    NASA ayrıca Perseverance görevinde, yaklaşık 10 yıl sürecek olan dev bir planın da ilk adımını atmaya hazırlanıyor: Mars'tan Dünya'ya örnek maddeler getirmek. Perseverance gezgini önümüzdeki yıllarda Kızıl Gezegen'in yüzeyinde onlarca farklı örnek maddeler toplayacak. Bu örnek maddeler daha sonra 2020'li yılların ortasında fırlatılacak olan bir başka bir uzay aracı tarafından teslim alınacak ve 2031 yılında Dünya'ya geri getirilecek. Böylece ilk insanlı Mars görevlerinden önce bilim insanları Mars toprağını inceleme fırsatı yakalayacak.








  • Bu Mars işini niye bu kadar önemsiyorlar anlamıyorum. Bu gidip gelişler için harcanan milyar dolarlar ile bir çok açlık ve susuzluk çeken Afrika ülkesi, yeryüzünün iklim bozukluğu bile bir nebze olsun düzeltilebilirdi oysa ki. Mars'da hayat bulsak bir dert bulmasak bir dert. Öyle yada böyle dünyadaki dertlerimizi uzaya ve Mars'a taşıyacağımız bir gerçek. En azından dertlerimizin bir kısımını burada çözüp ondan sonra gitseydik diyorum.

  • Mars yaşanacak bir yer olsa anlarım da hakkaten neden bu kadar abartıyorlar bu kadar?

    Ha "oraya kadar gittim, ötesine de giderim,bir yerden başladık" ise maksat neden koloni kurma, hayat izi arama muhabbeti yapıyorsun?

    Gittin gördün, tamam daha ileriye hedef koy. En azından yaşanabilecek hayat olabilecek gezegen ara.

  • Olay şu aslında, insanlık olarak yok oluşumuzu mu bekleyeceğiz yoksa başka yerlerde şansımızı deneyecek miyiz? Sonumuz dinazorlar ya da nesli tükenen yaratıklardan farklı olsun diye uğraşılıyor. 2020 yılında bir virüsü bile çözebilmiş değiliz. Ha şunu da atlamayın, şirketlerin bundan daha önemli hedefleri uzay madenciliğidir, belki uzay turizmidir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ilkerinanç kullanıcısına yanıt

    Dünya da bir zamanlar mars gibi yaşanabilir değildi.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kendinetroll K kullanıcısına yanıt

    Bence kafan karışmış, tam tersi idi.

  • ilkerinanç kullanıcısına yanıt

    Komikmiş karadeniz fıkrası mı bu?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kendinetroll K kullanıcısına yanıt

    Neresi? Mars da dünya gibi yaşanabilir olduğu düşünülüyor bilim adamları tarafından. Dünya önceden Mars gibiydi sonradan hayat oluştu gibi bir şey yok. Ya niye açıklama gereği duyuyorsam ben de yok Karadeniz fıkrasımı bilmemne diye mesaj yazan şahıslara?* Blokla gitsin işte ben de yani.

  • Ya o taş Mars'ın zor şartlarından bunalıp dünyaya kaçtıysa?


    1000 yıldır huzur içinde dünyamızda yaşıyorduysa?


    Mars aşiretlerinin eline yeniden düşerse sorumlusu sizsiniz ona göre.

  • @ilkerinanc doğru theianın çarpması, abiyogenez, astroitlerle taşınan maddeler, sıcaklıklar, atmosferin oluşumu, ayın oluşumu, yıldırımla düşen elektrik/enerji, rna oluşumu, dna oluşumu, evrim teorisi, oksijenin oluşumu falan filanı kenara atıyoruz ve adem tanrının suretinden havva da kaburga kemiğinden yaratıldı masalını kabul ediyoruz. Hatta öyle bir tanrı ki 6 günde yaratıyor 7. Günde tatil yapıyor. Senin o kıymetli hayatın koca kainatın rastlantısından ibaret. Dünyada yaşam 600 800 milyon yıl sonra başlıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ya ne alaka benim yazdığımla bu saçmaladıkların arkadaş? Evrim teorisi, yaradılış böyle bir şeyden bahsediyor muyum ben bir kelime göstersenize bana?


    Evrim teorisi diye bir saçmalığı tartışmıyorum bile ben artık.


    Sonra niye blokladın? Aha bu yüzden blokluyorum, saçmalamakta rekor üzerine rekor kırıyorsunuz, kendiniz uydurup, kendiniz inanıp sonra kendinize insanlarla kavga ediyorsunuz.

  • @ilkerinanç abi ciddi misin ya :D evrim mi safsata asaddassdada blokla geç o senin problemin. Kendi kendine laf sokma mastürbasyonunda kolaylıklar. Ben sana temel kavramları söylüyorum git araştır.


    edit: biraz bakındım bu evrim konusunda forumda ne yazdınız da tartışmıyorsunuz falan diye artık da klasik akp'lilerden olduğunu gördüm. Sana son şunu söyleyeceğim, ister reddedin bilimsel verileri isterseniz de onları açıklayanları ateşlere atın. Ama gerçek değişmez. Allah'ın Adem ve Havva, yaratılış hikayesi ve hatta diğer bütün ayetleri sembolik olduğu gerçeği gibidir. Ve sizler Kuran'a zararın en büyüğünü veriyorsunuz. Kitap oku ile başlıyor, Doğruyu batılla karıştırıp da bile bile gerçeği unutup gizlemeyin diyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kendinetroll -- 1 Ağustos 2020; 5:11:19 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: monacomen

    Bu Mars işini niye bu kadar önemsiyorlar anlamıyorum. Bu gidip gelişler için harcanan milyar dolarlar ile bir çok açlık ve susuzluk çeken Afrika ülkesi, yeryüzünün iklim bozukluğu bile bir nebze olsun düzeltilebilirdi oysa ki. Mars'da hayat bulsak bir dert bulmasak bir dert. Öyle yada böyle dünyadaki dertlerimizi uzaya ve Mars'a taşıyacağımız bir gerçek. En azından dertlerimizin bir kısımını burada çözüp ondan sonra gitseydik diyorum.

    dunyaya bakis seklinin farki. batinin en buyuk gucu bilgiye herseyin uzerinde deger vermesi, her daim bilginin hakimi olmasi. en ufak bilgi kirintisi icin bile hic bir masrafdan ugrasdan cekinmiyorlar. buda her zaman en onde en ileride olmalarini sagliyor. ornek vermek gerekirse ingilizler hindisatani kolonilestirip gelene kadar o bolgedeki hic kimse kendi atalarindan, kayip indus medeniyetinden haberdar degildi. binlerce yillik yapilara anitlara oylece bakip geciyorlardi. ne zamanki ingilizler geldi bunlarin ne oldugunu arastirdi, kayip indus medeniyetini kesfetti, o bolgenin insaninin kendi bilmedigi tarihini ortaya cikardi, hindistandaki kelebek nufusundan, iklim kusaklarina kadar herseyi arastirdi. hindistan adina herseyi bildikleri icin 100bin ingiliz 100milyonlarca hintliyi yuzlerce yil yonetebildi. endonezyadan, hatta eski turk tarihinden bunun benzeri sayisiz ornek sayabilirim. keza bilgi guctur, bati buna sahip oldugu icin hep onde. simdi marsa yasam bulsalar ne olacak. dunyadakinden farkli yasam demek farkli bir kimya demek, cok farkli bilgiler demek. bu bilgilerle yeni ilaclar yapip sana onumuzdeki 50 yil boyunca 100kati fiyata satabilirler demek. burda olay mars degil, bati toplumunun dusunce sekli.





  • darkaura kullanıcısına yanıt

    Batı bilgiye aç evet akıl ve mantık da yürütüyor hatta bir çok virüsün mikrobun da ilacını buluyor bu şekilde. Aslında doğu ve asya kültürü de buluyor ama imkanları daha fazla olan, kolonileşme ve sömürgeleştirme ile zengin olan batının yeni gelir kaynağı da tabii ki bilim ve bilimden gelen patentler olunca tabii ki peşinden bir çok şey gelişiyor. Yani mükemmellik değil batının hüneri, aslında sürekli işgal edip sonra da oraya bir medeniyet kurup ben burayı adam ettim demek hüner gibi ama hüner değil.

  • monacomen kullanıcısına yanıt

    bati tabiyki mukemmel degil ve hatta mukemmelikden cok uzak ama bugun onde giden ileri medeniyetse bunun bir nedeni olmali, dogru yaptiklari yerleri analiz edip anlamak gerek. bilgiye verdikleri onemde bunlarin en basinda geleni. sadece batida kutuphanlere, universite binalarina bakmak bile bilgiye verilen onemi tek basina gosteriyor. bizde cogu universitenin dogru duzgun bir kutuphanesi bile yok.


    bati somurgeleriyle zenginlesip ilerlemedi, ilerledigi gelistigi icin her yerde kolayca somurge alabildi. bir kac yuz bin ingiliz gidip avrupa kitasi kadar buyuk hindistani somurebiliyorsa bunun nasil oldugu sormak gerek. keza devrin hindistani dunya ekonomik uretiminin 4de 1ini tek basina gerceklestiriyor, zenginlikse zenginlik, gani gani var, insansa tum avrupa nufusu kadar insani var ama genede ufak bir ada ulkesinin somurgesi olmakdan kurtulamiyor. hatta hindisatani somurgelestiren ingiltere devleti bile degil, ingilterenin tek bir sirketi, dogu hindistan ticaret sirketi. benzer sekilde binlerce yillik kesintisiz devam etmis cin medeniyeti, o devirde bile 400milyon nufusa sahip, ingiltereden bir kac gemi insan gelip 1 degil 2 defa mutlak yenilgiye ugratiyor, cin medeniyetine boyun egdiriyor. o sirada cin fakir degil, aksine savasin asil nedeni cin'in cok daha zengin olmasi, ingitere ile aralarindaki ticaret aciginin hizla buyumesi. ingiltere cinden aldigi urunlerin karsiliginda bir sey veremiyor, cine karsi cok fazla gumus ve altin kaybi yasadigi icin acigi afyon ticareti ile kapatmaya calisiyorki, afyon savaslarinin baslangic nedenide bu.





  • darkaura kullanıcısına yanıt

    Ne yazık ki medeniyet her şey değil. Ne çok övülmeli ne çok yerilmeli. Olması gereken oluyor. Bu gün dünyanın her yerine hükümdarlığını koyan ve şehirleşmenin ve kapitalist yaşamın zekanın ve üretimin de öne çıktığı ABD medeniyeti mükemmel mi değil. Amazon ormanlarında yaşayan ve henüz keşfedilmiş, bir avuç kabileden ne daha fazla yararlı ne de daha az zararlıdır dünya için. Belki o kabile gelişemedi, bilimden de bir haber, alet yapmak konusunda da sınırlı ve keşif olarak sadece 10 kilometrelik bir alandan haberdar Belki hastalıklarla yok olup gidecek veya nüfusu, yetenekleri yerinde sayacak ama aynı oranda da doğaya daha az zarar verip yaşam sürelerini dünyanın yaşam süresini veya daha bir çok canlının da yaşam süresini uzatarak başka bir yarar koyacak ortaya. Bu yüzden yerdiğin şeyin bir övülesi tarafı, övdüğün şeyin de bir yerilesi vardır, düz bakıp sövmek yerine iltifat edecek bir taraflarını bulup söylemek de adildir. En azından zeki ve medeni insanların öyle yapması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa medeniyet diye her türlü işgalciliğin fanatiklerinin de dar kafalı yobaz eğitimsiz cahiller ile aynı çizgide olduğu aşikar.





  • mars kadar dünyayla ilgilenseydiniz bugun böyle olmazdı dünya beee

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.