İlk yıldızlararası misafirimiz Oumuamua, bir hidrojen buzdağı olabilir

İlk defa 2017 yılında keşfedilen ve Güneş Sistemimizin ilk yıldızlararası ziyaretçisi olan Oumuamua ilk günden beri gizemini korumaya devam ediyor. Astrofizikçiler bu nesnenin yapısını henüz çözebilmiş değiller ancak birçok araştırma grubunun farklı teorileri mevcut. Bu konu hakkında yapılan yeni bir araştırmada Yale Üniversitesi astrofizikçileri liderliğindeki araştırmacı grubu Oumuamua'nın yaklaşık 900 metrelik bir hidrojen buzdağı olabileceğini iddia etti.

Yale Üniversitesi Astronomi Profesörü Gregory Laughlin: “Oumuamua'nın garip özelliklerin tümünü açıklayan bir teori geliştirdik. Oumuamua'nın muhtemelen hidrojen buzundan oluştuğunu düşünüyoruz. Bu yeni nesne türü, onunla alakalı çoğu şeyi açıklamamıza olanak tanıyor.” dedi.

Çözülemeyen gizem

Oumuamua'nın yapısı şimdiye kadar bilinen hiçbir nesne ile benzerlik göstermiyor ve araştırmacılar, bu yeni nesnenin tam olarak ne tür bir yapısı olduğunu kesinleştiremiyorlar. Bilim insanları birçok teori geliştirmiş olsalar da kesin doğruyu henüz bulabilmiş değiller.

Bilim insanlarının yaptığı son çalışmayla beraber Oumuamua'nın katı hidrojenden oluşan bir buzdağı olabileceğini ve bunun tüm gizemi açıklayabileceğini söylüyorlar. 

Hidrojen evrende en çok bulunan elementlerden birisidir ve çoğunlukla gaz halinde bulunur. Hidrojenin bir buzdağı gibi katı duruma geçebilmesi için yaklaşık -260°C gibi neredeyse mutlak sıfır noktasına çok yakın bir sıcaklığa kadar düşürülmesi gerekir. Evrende bilinen en soğuk yer ise -272°C ile Boomerang Nebula.

Araştırmacılar, Oumuamua'nın Boomerang Nebula'dan gelmiş olabileceğini ve hidrojen katılaşırken tozlarla beraber bütünleşik bir yapı oluşturduğunu düşünüyorlar. Kozmik radyasyona maruz kaldığı için mevcut şeklinin oluştuğunu ve Güneş'e yakınlaştığı sırada yüzeyinden buharlaşan hidrojenin Oumuamua'nın hareketine hız kattığını söylüyorlar.

Ayrıca Bkz.Google, Android Studio 4.0'ı yayınladı

Bilim insanları dış Güneş Sistemine doğru ilerleyen Oumuamua için bir uzay misyonu başlatmanın gereksiz olduğunu ve yakın gelecek zamanda Oumuamua'ya benzer yapıda gök cisimlerinin Güneş Sistemimize tekrar girebileceğini belirtiyorlar.