Biyolojik ve yapay nöronların birbirleriyle iletişim kurması sağlandı!

Southampton Üniversitesi, Padova Üniversitesi ve Zürih Üniversitesi'nden uluslararası bir bilim ekibi, dünyanın farklı yerlerindeki biyolojik ve yapay nöronların internet üzerinden yapay sinapslar ile birbirleriyle iletişim kurdukları hibrit bir sinir ağı oluşturdular. 

Ayrıca Bkz.PUBG Mobile'da hileci oyuncuya 10 yıllık ban verildi

Çalışma sırasında, İtalya'daki Padova Üniversitesi'nde çalışan araştırmacılar, laboratuvarlarında sıçan nöronlarını yetiştirirken, Zürih Üniversitesi ve ETH Zürih'ten araştırmacılar, silikon mikroçipler üzerinde yapay nöronlar yarattılar. Sanal laboratuvar, Southampton Üniversitesi'nde geliştirilen nanoelektronik sinapsları kontrol eden memristor olarak bilinen ayrıntılı bir kurulumla bir araya getirildi.

Southampton merkezli araştırmacılar, İtalya'daki biyolojik nöronlardan internet üzerinden gönderilen spiking(doğal sinir ağlarını taklit eden yapay sinir ağları) olaylarını yakaladı ve daha sonra onları memristif sinapslara dağıttı. Daha sonra yanıtlar, Zürih'teki yapay nöronlara da ani artış şeklinde gönderildi. Süreç aynı şekilde Zürih'ten Padova'ya olacak şekilde ters yönde de çalışabiliyor. Böylece yapay ve biyolojik nöronlar çift yönlü ve gerçek zamanlı iletişim kurabildiler.

Üç farklı teknoloji ilk kez birlikte kullanıldı

Araştırmacılar, yaklaşımlarının bir dizi bilimsel disiplinden ilgiyi ateşleyeceğini ve sinirsel arayüzler araştırması alanındaki yenilik ve bilimsel ilerlemenin hızını arttıracağını öngörüyorlar. Özellikle, farklı teknolojileri dünya genelinde sorunsuz bir şekilde bağlama yeteneği, bu teknolojilerin eşleştirilmesinde doğru bir adımdır ve işbirliği için önemli bir engeli ortadan kaldırır.

Bu çalışma gelişmekte olan üç teknolojinin ilk kez birlikte nasıl çalışabileceğini göstermiştir: beyin-bilgisayar arayüzleri, yapay sinir ağları ve gelişmiş bellek teknolojileri

Son yıllarda yapılan çalışmalarda zihinlerimiz ve internet arasında bağlantı kuracak nöroelektronik bağlantıların teknolojisini geliştirmek için büyük çabalar sarf edilmiştir. Bu tür sistemler; potansiyel olarak beynimizin, tıpkı kendi bilgimiz, düşüncelerimiz ve hatıralarımız gibi gerçek zamanlı olarak verilerle etkileşime girmesine izin verecektir.