Şimdi Ara

Broadcom kablosuz yonga birimini satıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
258
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj


  • Bir süre önce Qualcomm’u satın alma hamlesi ile gündeme gelen ancak Trump’ın vetosuna takılan Singapur merkezli yonga devi Broadcom bu kez kendi bölümünü satışa çıkarıyor. Girişimler başladı.



    Önemli bir paya sahip



    Broadcom kablosuz iletişim teknolojileri konusunda dünya devlerinden birisi. WiFi ve Bluetooth teknolojilerinin yanı sıra NFC, radyo frekans ve kızıl ötesi yongaları da üretiyor. Her bir teknoloji kendisine ait bölümde geliştiriliyor.



    Ayrıca Bkz.Huawei P40 serisi CAD tasarımlarında hayat buldu



    Broadcom’un elden çıkarmayı planladığı bölüm radyo frekans yongaları üretiyor. Akustik rezonatör filtreleri – FBARs adı verilen yongalar sinyalleri daha net hale getirme görevi görüyor. iPhone gibi pek çok akıllı telefonda FBARs yongaları temel bileşenlerden birisi.



    FBARs yongaları yakın zamanda yoğun bir rekabetle karşı karşıyaydı. Qorvo gibi firmalar daha küçük bileşenlerle sinyalleri netleştirmeyi başardığı için Broadcom bölümü gözden çıkarmıştı. CEO Hock Tan donanım bölümlerini ayrı bir iştirak haline getirerek yazılıma odaklanmak istediklerini sık sık dile getiriyor.



    Broadcom satış için Credit Suisse Group firmasını danışman olarak görevlendirdi. RF yonga bölümünün 2019 yılı geliri 2.2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Uzmanlar satış değerlemesinin 10 milyar dolara ulaşabileceğini ifade ediyor.  








  • bunu alamayız, bunu alırsak suriyelileri burda kadroya alamayız. işi devlet yapmış olur, aracısız zarar eder. rantlık birşey yok. inşaatçı yandaşlar batıyor, onların kamyonlarının kepçelerinin boş durmaması lazım. Bunu alırsak beyin göçü durur, bize koyun lazım.

    kısacası biz bunu alamayız, çıkarımıza hizmet etmez.
  • Kanal açacağımıza bunu alsak ya.

  • Üretip satmak bizim devlete göre degil bizim devlet alışmış üretmeden üreticiden daha fazla kar almaya...

  • mert1907 kullanıcısına yanıt
    Hocam Kanal İstanbul yapılabilecek bir şey değil bence onu belirterek gireyim.

    Eğer ki yapılırsa (yapılsın yapılmasın kısmı değil söylediğim) muhtemelen 2 3 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşacak.

    Sizin söylediğiniz köprü falan için olur anca. Kanal İstanbul'un doğrudan ve dolaylı ortaya çıkaracağı ekonomi astronomik.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gcb1903

    Hocam Kanal İstanbul yapılabilecek bir şey değil bence onu belirterek gireyim.

    Eğer ki yapılırsa (yapılsın yapılmasın kısmı değil söylediğim) muhtemelen 2 3 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşacak.

    Sizin söylediğiniz köprü falan için olur anca. Kanal İstanbul'un doğrudan ve dolaylı ortaya çıkaracağı ekonomi astronomik.
    2-3 trilyon dolarlik ekonomi derken sayi saymayi biliyor musun? fransa ekonomisi 2.5trilyon dolar, almanya 3.6trilyon dolar. toplam ekonomisi 1trilyon dolari gecmeyen turkiyede kanal ile ne yapacaksinizda bu kadar buyuk bir katma deger yaratacaksiniz.

    kanalin yapacagi nedir. ancak istanbul bogazi olmasa karadenizi dunya deniz ticaretine bagliyarak gercek katma deger yaratabilirdi ama o bile milyar dolarlari gecemez keza rusya dahil karadeniz kiyisindaki ulkelerin butun ekonomik guclerini toplasan 3trilyonu zorlukla vuruyor. onlarin karadenizde yaratacagi ticaretten alacagin gecis ucreti ne kadar olabilir. kaldiki istanbul bogazi bu islevi fazlasiyla goruyor. ikinci bir su yolunun ticarete bir katkisi olmayacak. bedava bogaz varken bu ulkeleri parali gecise nasil ikna edecen. bogazi kapatirim falan hic deme. bunun dunyanin her yerinde anlami savastir. bagimsiz guclu hic bir ulke savasmadan ana ticaret yollarindan birini oylece kapattirmaz.

    o kanalin tek fonksiyonu cevresindeki arazileri degerlendirip yeni rant alani yaratmak olacak ama bu arazilere yapacagin seylerde rezidanslar, villalar, avm ler. ekonomiyi reel olarak buyuten, uretim yapan, katma deger yaratan seyler degil. yani ekonomini buyutmez, sadece ekonominin icindeki paranin bir yerden bir yere akmasini saglar. yaratacagi insaat sektoru alinan dis borclarla beslenerek anlik olarak ekonomiyi buyutebilir ama yapilan insaatlar reel uretime katki saglamiyacagi, geri getirisi olmayacagi icin uzun vadede o borclari geri odeyeceksin, ekonomik olceginde degisiklik yaratmaz, sadece yarinin kaynagini borclanarak bugune aktarmis olursun.

    kisaca kanal istanbulun sagliyacagi tek sey kanal cevresinde arazileri onceden toplayanlarin kazanacagi rantdir. baska hic bir sey degil. yukarda arkadasin onerdigi sekilde kullanilirsa ekonomiye gercek reel katki sagliyabilecek kaynaklar borc alinarak kanalda carcur edilecek. sonra sen ben uzun yillar vergilerimizle bu borclari oderken birileri feci sekilde zengin olacak. vergi ilede kurtarsan iyi, yapilan borclar yuzunden para yetmeyince ilerde emeklilik sistemiylede oynanacak, bilmem kac yasinda gec emekli olacan, dusuk maas ile surunecen. tum gelecegini karartanlara alkis tutuyorsun, farkinda degilsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkaura -- 20 Aralık 2019; 11:31:28 >




  • bunu alamayız, bunu alırsak suriyelileri burda kadroya alamayız. işi devlet yapmış olur, aracısız zarar eder. rantlık birşey yok. inşaatçı yandaşlar batıyor, onların kamyonlarının kepçelerinin boş durmaması lazım. Bunu alırsak beyin göçü durur, bize koyun lazım.

    kısacası biz bunu alamayız, çıkarımıza hizmet etmez.

  • mert1907 kullanıcısına yanıt
    Böyle bir şeyi aldığında bundan sürdürülebilir bir şekilde gelir elde edebilecek birisi bu eğitim sisteminden zor çıkar. Teknik ve idari olarak bilgi ve tecrübe gerekiyor. Devlet alsa içi memur dolar, özel alsa kim alacak? Giriş segmeti işlemciler ile halka hitap etmeyen üreticimiz mi? Torku mu, Ülker mi?

  • raxetul kullanıcısına yanıt
    Haklısınız ancak ben yapısı korunacak bir şekilde tamamen teknoloji odaklı olarak yönetilmesini isteyerek bu şekilde yazdım. Burası Türkiye tabi gerçeklerin farkındayız malesef.
  • darkaura kullanıcısına yanıt
    İşte bunlar hep anadilde okuduğunu anlayamamak, okuduğuna kendi kafasından fikirler eklemek.

    Yazıda katma değerle ilgili herhangi bir şey var da ben mi habersizim? Zaten ben yazdım. Hayır bu savunmaya geçme niye? Sanki projeyi destekliyorum ben. Aksine saçma buluyorum, bin tane derdimiz var bu ütopik şeyler ancak günü kurtarır. Lükstür bizim gibi ülkeler için.

    Gayet düzgün bir Türkçe kullanıyorum, Bilal'e anlatır gibi mi yazalım her şeyi? O kadarını da siz anlayamıyorsanız kendinizi geliştirin.

    Siz matematik de bilmiyorsunuz.

    3 devasa köprü, 1 2 deniz altından tüp geçit, 20000 km yol, kanal işletme tesisleri, çevre düzenlemeleri, 1 milyona yakın yeni konut vs. vs. vs.

    Hayır bilmiyorsunuz, bir kaç rakam duyup sallıyorsunuz orada burada. Almanya'da 3.6 trilyon dolar ekonomi değil 1 yıllık ekonomidir. Sadece 1 yılda işlem gören para ya da karşılığı. 20000 km yol 1 yıllık bütçe değildir. 1 milyon yeni konut tanesi 100 bin dolardan (hani yarı fiyatı diyorum ki sen de kabul et) satılsa 100 milyar dolar yapar. Bu sadece son satış. Bu konutların yapımı için iç piyasada oluşacak 100 milyarlık para akışı da ayrı kalem. Milyonlarca ağaç dikilecek, milyonlarca çiçek dikilecek.

    Kanalı boşver. Siz kafa hemen karşı çıkayım kafası olduğu için algılayamıyorsunuz. İstanbul'a yeni bir İstanbul dikmek demek bu proje. 5 milyon yeni insan demek.

    Burada bir katma değer yok. Ülke döviz kazanmayacak. Yani devlet ekonomisi güçlenmeyecek. Bütçe açığı kapatılır en fazla bir kaç yıl iç piyasada.

    Pırıl pırıl ya kafalar. Bu kadar mı kör gözleriniz. Bir şeyi illa hülooooogggg kalitesinde mi eleştirmek gerekiyor. Yaptığınız tam o kalitede. 1 gram daha kaliteli değil. Neyi savunduğunuzu ya da neye karşı çıktığınızı bile bilmiyorsunuz. Yanıyorum da ülkenin "okumuş" sayılan kesminin diğer kesimden zerre farklı olmadığına yanıyorum. Aynı şeyin laciverdi işte.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.