Şimdi Ara

Ozon tabakasındaki iyileşme, iklim değişikliğini de yavaşlatıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
311
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj


  • Son dönemde iklim değişikliğiyle ilgili yayınlanan iç karartıcı raporlar, canımızı bir hayli sıkıyor. Ancak geri döndürülemez bir felakete doğru savrulduğumuzu belgelendiren bu çalışmaların karşısında, insanlığın istediğinde gezegenimiz için ortak hareket edebileceğini gösteren girişimler de yok değil.



    200’e yakın ülke tarafından Eylül 1987'de ozon tabakasını incelten maddelere karşı kabul edilen Montreal Protokolü, bu girişimlerden sadece biri. Protokolün imzalanmasının üzerinden geçen 32 senelik süre zarfında iyice küçülen ozon tabakasındaki deliğin ise 2060 yılında tamamen kapanması bekleniyor. Çevresel bir felaket karşısında küresel bir başarı olarak görülen bu anlaşmanın yeni bir araştırma kapsamında başka olumlu sonuçları olduğu daha ortaya çıktı. Buna göre Yeni Güney Galler Üniversitesi’nce yürütülen bir çalışmada, ozon tabakasındaki iyileşme sayesinde iklim değişikliği etkilerinin de %25 oranında azaldığı tespit edildi.





    Bu kapsamda yürütülen çalışmada araştırmacılar, küresel iklimi iki farklı senaryoya göre modelledi. Senaryolar ise Montreal Protokolünün kabul edilmiş ve kabul edilmemiş hali olarak şekillendirildi. Protokolün kabulü kapsamında oluşturulan senaryoya göre yüzyılın ortalarında küresel sıcaklığın 1 santigrat derece daha düşük olduğu ve söz konusu değerlerin kutup bölgesinde ise 3 ila 4 dereceye karşılık geldiği tespit edildi.



    Ayrıca Bkz.İklim değişikliği, okyanuslardaki oksijen seviyesini düşürüyor



    Çalışmayı yürüten ekibin lideri Rishav Goyal araştırma kapsamında yaptığı açıklamada, “Kloroflorokarbon (CFC)'ları kütlesel olarak ele aldığımızda CO2’ye göre çok daha tesirli sera gazı olduklarını görürüz. Montreal Protokolü’nün dikte ettiği yasakların bu anlamda sadece ozon tabakasını kurtarmakla kalmadığını ayrıca küresel ısınmanın da etkilerini azalttığını söylemek yanlış olmayacaktır. Sera gazlarının azaltılması kapsamında imzalanan Kyoto Anlaşmasının bu anlamda, Protokol’den daha az etkili olduğunu ifade edebiliriz. Kyoto Anlaşmasıyla sadece 0.12 derece düşen sıcaklıklar, Montreal Protokolü ile 1 derece azalmış görünüyor.” ifadelerini kullanmış.





    İnsanlık için halen bir umut olduğunu ve erken harekete geçilmesi ile iklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz etkilerin çoğunun azaltılabileceğini gösteren çalışma neticesinde ekibin bir diğer üyesi olan Matthew England da bazı açıklamalarda bulunmuş. England yaptığı açıklamada, “Montreal Protokolü gibi uluslararası ölçekte imzalanan anlaşmalar, bizlere sera gazı emsiyonlarını düşürebileceğimizi gösterdi. Bu tür anlaşmalar iklimimize olumlu katkılar yapabilir. Montreal CFC’leri halleti, sıradaki büyük hedef ise CO2 emisyonlarını sıfırlamak.” sözlerini sarf etmiş.



    Araştırma sonuçları Environmental Research Letters dergisinde yayınlanmış durumda. Ekibin çalışma sonuçlarını anlattığı videoya ise aşağıda göz atabilirsiniz.










  • Ozon kapansa bile insanların beynindeki delik kapanmadığı sürece pek değişen bir şey olmayacak. Okullarda iklim bilinci, küresel ısınmaya neden olan davranışlarımıza karşı bilinçli tüketim öğretilmediği sürece zor. İnsanlar bırakın iklimi kendine, çevresine çevresindeki canlı ve hayvanlara karşı bile büyük bir şiddet eğiliminde ve tüketim yarışında iken bunu da yapmak zor aslında. Her şeyi kaybetmeye bir adım kala geri adım atar insan türü, ama o geri adım kaybedilenlerin ne kadarını geri getirebilir ki? Mars'ın kızıl ve kurak gezegenine veya evrende yaşam olan başka canlıların yaşadığı gezegenleri aramaya muhtaç kalmışız yaşamak için, ağlanacak halimize gülelim. Hala bilime burun kıvırıp bir de her şey dualar ve Tanrılara yalvarmak ile düzelir diye de kendimizi avutalım.
  • 3 tane oksijen atomu nasıl birleşiyor veya ayrışıyor !?

    bunun bilimsel çözümlemesi var ise zaten ortada bir sorun yoktur.

    ne diye cahillerin kafasını karıştırıyorsunuz !?

  • Bilimle herşeyi çözmeye çalışmak olsa olsa kendini aydın sanan ahmakların işi olabilir

  • Ozon kapansa bile insanların beynindeki delik kapanmadığı sürece pek değişen bir şey olmayacak. Okullarda iklim bilinci, küresel ısınmaya neden olan davranışlarımıza karşı bilinçli tüketim öğretilmediği sürece zor. İnsanlar bırakın iklimi kendine, çevresine çevresindeki canlı ve hayvanlara karşı bile büyük bir şiddet eğiliminde ve tüketim yarışında iken bunu da yapmak zor aslında. Her şeyi kaybetmeye bir adım kala geri adım atar insan türü, ama o geri adım kaybedilenlerin ne kadarını geri getirebilir ki? Mars'ın kızıl ve kurak gezegenine veya evrende yaşam olan başka canlıların yaşadığı gezegenleri aramaya muhtaç kalmışız yaşamak için, ağlanacak halimize gülelim. Hala bilime burun kıvırıp bir de her şey dualar ve Tanrılara yalvarmak ile düzelir diye de kendimizi avutalım.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: joven

    Bilimle herşeyi çözmeye çalışmak olsa olsa kendini aydın sanan ahmakların işi olabilir
    Napalım? Allaha mı yalvaralım ozonun deliğini kapat diye?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bakire kurban edelim bence :D

  • quote:

    Orijinalden alıntı: MonitörKertenkelesi

    Ozon kapansa bile insanların beynindeki delik kapanmadığı sürece pek değişen bir şey olmayacak. Okullarda iklim bilinci, küresel ısınmaya neden olan davranışlarımıza karşı bilinçli tüketim öğretilmediği sürece zor. İnsanlar bırakın iklimi kendine, çevresine çevresindeki canlı ve hayvanlara karşı bile büyük bir şiddet eğiliminde ve tüketim yarışında iken bunu da yapmak zor aslında. Her şeyi kaybetmeye bir adım kala geri adım atar insan türü, ama o geri adım kaybedilenlerin ne kadarını geri getirebilir ki? Mars'ın kızıl ve kurak gezegenine veya evrende yaşam olan başka canlıların yaşadığı gezegenleri aramaya muhtaç kalmışız yaşamak için, ağlanacak halimize gülelim. Hala bilime burun kıvırıp bir de her şey dualar ve Tanrılara yalvarmak ile düzelir diye de kendimizi avutalım.
    matrix filmini anımsar mısınız bilmem belki de izlememişsinizdir fakat morfeus ile ajan smith in şöyle bir repliği vardı " insanlar tıpkı bir virüs gibidir! etafındaki doğal kaynakları tükettikten sonra başka yer ararlar " ...




  • bence ozon tabakasına ve dünya buzulların eğrimesine en büyük zararı veren nükller bomba füzyon bomba denemeleri,bir bomba atıyorsun boma nın düştüğü yer 4000+5000 derece sıcaklıkta dünyamız soğutuyor onu ama sonuçta ısı yayılıyor.

  • O kırmızılı kısım kesin Türkiyedir. Şimdi bir resim atsam var ya bu ne dersiniz. dışarıda nefes alınmıyor. Millet kömüre yüklendikçe boğucu hava öldürücü havaya bırakıyor kendisini. Türkiye olarak tüm dünyaya zarar vermeye devam ediyoruz. Umarım bir gün toplu olarak yok etmezler bizi.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.