Okyanuslardaki asiditenin sera gazı salınımını artırabileceği tespit edildi

Atmosfere salınan karbondioksitin, sadece yüzey iklimini değiştirmediği aynı zamanda okyanusları da çok daha asidik hale getirdiği biliniyor.  Bilim insanlarının yürütmüş olduğu yeni bir çalışma ise okyanuslarda meydana gelen bu değişimin ne yazık ki bir tür geri besleme döngüsüne yol açtığını ortaya koydu.

Araştırmacıların bulgularına göre okyanuslardaki asiditenin artışı, bir başka sera gazı olan azot oksidin (N2O) atmosfere salınım oranını yükseltiyor. Hâlihazırda başlı başına önemli bir sorun olan okyanus asitlenmesi deniz yaşamını ciddi anlamda tehdit ederken okyanuslardan yayılan N2O gazı da küresel ısınmayı ciddi anlamda tetikliyor.

İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü, Tokyo Teknoloji Enstitüsü ve Japonya deniz-yerbilim ve Teknoloji Kurumunda görev yapan araştırmacıların elde ettiği sonuçlara göre okyanuslardan atmosfere yayılan N2O, ozon tabakasına CO2’ye kıyasla neredeyse 300 kat daha fazla zarar veriyor.

Ayrıca Bkz.Sıvı bataryalar için geliştirilen zar teknolojisi, uzun süreli enerji depolama çözümü vadediyor

Araştırma ekibi, bahsi geçen sonuçlara ulaşmalarını sağlayan çalışmaya 2013 ila 2016 yılları arasında Japonya kıyalarındaki 5 farklı noktadan aldıkları su örnekleri ile başlamış. Farklı asidite seviyelerinde ne kadar N2O üretildiğini tespit etmek isteyen ekip, sudaki pH seviyelerini azaltıp örnekleri daha asidik hale (bu işlem sırasında sudaki mikropların amonyumu nitrata dönüştürmesiyle N2O ortaya çıkmaktadır) getirmiş. Yapılan testler neticesinde Japonya’nın kuzeyinde bulunan Hokkaido adası yakınlarındaki yarı arktik bölgelerden alınan su örneklerinin çok daha fazla N2O ürettiği tespit edilmiş.

Araştırmalara ara vermeden devam edilmeli

Yapılan açıklamalarda testleri yürüten araştırmacıların dikkatini çeken bir husustan da bahsedilmiş. Buna göre sudaki amonyumun nitrata dönüşüm oranı düşerken ortaya çıkan N2O oranında artış tespit edilmiş. Nedeni tam olarak anlaşılamasa da araştırmacıların bu konudaki tahmini; sudaki pH değişikliğinin farklı biyokimyasal mekanizmaları harekete geçirdiği yönünde olmuş.

Araştırma ekibi lideri Florian Breider elde edilen bulgular kapsamında yaptığı araştırmada, “Çalışmamız gösteriyor ki doğru şartlar altında bir sera gazı, diğer ve daha yıkıcı etkilere sahip bir başka gazın üretimini artırabilmektedir. Çevre için çok daha ciddi sorunları da beraberinde getirebilecek hadiseyle ilgili çalışmalara hız kesmeden devam edilmelidir.” ifadelerini kullanmış.

Araştırmacılar, daha detaylı sonuçlar elde etmek için okyanusun diğer bölgelerinde de benzer çalışmaların yapılması gerektiğini hatırlatıyor.