Şimdi Ara

SES, HARF, ALFABE

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (2 Mobil) - 2 Masaüstü2 Mobil
5 sn
7
Cevap
0
Favori
906
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • SES, HARF, ALFABE


    SES, HARF, ALFABE

    Ses dilin en küçük parçasıdır. En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün dil birlikleri seslerden yapılır. Heceler (seslemler), ekler, kökler, kelimeler, kelime grupları ve cümleler birtakım seslerin birleşmesinden meydana gelirler. Bu dil birliklerini unsurlarına ayırdığımız zaman en sonunda karşımıza bir unsur çıkar ki artık onu parçalayamayız. İşte, ses (sesbirim: Alm. Phonem; Fr. Phonème; İng. Phoneme) parçalanamayan ve küçük dil birliğidir.

    Ses sözlü, harf yazılıdır. Ses kulağa, harf göze hitap eder. Sesler söylenilen, ağızdan çıkan, işitilen, yani konuşulan küçük dil birlikleridir. Dili yazıya geçirmek için bu küçük unsurlar birtakım işaretlerle karşılanır. Bu işaretlere harf (Alm. Buchstabe; Fr. Lettre; İng. letter) adı verilir. Demek ki harf, seslerin yazıdaki işaretleridir.

    Bir dildeki sesleri karşılayan harflerin tümünün meydana getirdiği, belli bir sıraya göre hazırlanmış harf topluluğuna alfabe denir. Türk milleti çeşitli devirlerde farklı alfabeler kullanmışlardır. Bunların belli başlıları Göktürk, Uygur, Arap, Latin, Kiril alfabeleridir. Türkiye'nin Türk alfabesi 1 Aralık 1928 gün, 1353 sayılı yasayla saptanmıştır. Yirmi dokuz harften oluşur.

    ÜNLÜLER

    Sözlü iletişim sırasında, ağız kanalında hiç bir engele çarpmadan ve başka bir sesin yardımına gerekseme duymadan çıkan sese ünlü (Alm. Vokal; Fr. Voyelle; İng. Vowel) adi verilir.

    Türkçede sekiz ünlü vardır:
    a, e, ı, i, o, ö, u, ü

    Ünlünün özel tınısını ağız boşluğunun oylum ve biçimi oluşturur. Bu da belli başlı dört etkene bağlıdır:
    • Dilin durumu
    • Ağzın durumu
    • Dudakların durumu
    • Çıkış süresi

    Ünlüleri çıkarırken dil, ağız boşluğunun ya önünde ya da arkasında toplanır.
    Önde toplandığı zaman, örneğin \ i \ sesinde olduğu gibi, dudaklarla dil arasındaki boşluk da, dolayısıyla bu boşluktaki hava da kısıtlıdır.

    Dil, \ ı \ sesinde olduğu gibi, arkaya doğru toplanırsa bu kez, dudaklarla arasındaki boşluk büyür.

    Bildirişim sırasında ağız, ata (a-ta), Oğuz (O-ğuz) sözcüklerinin ilk seslemlerini çıkarmak için açıldığındaysa dudaklar birbirinden ayrılır. Dil damaktan uzaklaşır. Türkçenin sekiz ünlüsü, dilin, ağzın ve dudakların bu durumlarına göre aşağıdaki gibi kümelenir.







  • DİLİN DURUMUNA GÖRE

    Ünlüler, dilin ağız boşluğunun ön ve arka bölümünde kullanılmasına göre, ikiye ayrılır:

    1. Dilin ağzın ön bölümünde kullanılmasıyla ön damakta oluşan ön (ince) ünlüler (Alm. Vordere Vokal; Fr. Voyelle antérieure; İng. Front vowel): e, i, ö, ü

    2. Dilin geri çekilmesiyle art damakta oluşan art (kalın) ünlüler (Alm. hinterer Vokal; Fr. voyelle postérieure; İng. back vowel): a, ı, o, u

    Ünlüler,dilin alt çeneye ve damağa yakınlığına göre de ikiye ayrılır:

    Dilin alt çeneye yapışması sonucu çıkarılan ünlülere alçak ünlü (Alm. niedriger vokal; Fr. voyelle basse; İng. low vowel) dilin damağa yaklaşık durumunda çıkarılan ünlülere de yüksek ünlü (Alm. hoher vokal; Fr. voyelle haute; İng. high vowel) adı verilir.

    Alçak ünlüler ------> a, e, o, ö
    Yüksek ünlüler ------> ı, i, u, ü

    AĞZIN DURUMUNA GÖRE

    Ağzın durumuna göre de ünlüler ikiye ayrılır:

    1. Ağız açıklığı genişken çıkarılan geniş ünlüler (Alm. Breitvokal; Fr. voyelle large; İng. wide vowel) : a, e, o, ö

    2. Ağız açıklığı darken çıkarılan dar ünlüler (Alm. enger vokal; Fr. voyelle étroite; İng. narrow vowel): ı, i, u, ü

    DUDAKLARIN DURUMUNA GÖRE

    Ünlüler dudakların durumuna göre de yine ikiye ayrılır:

    1. Dudakların biçimi düzken çıkarılan düz ünlüler (Alm. ungerundeter vokal; Fr. voyelle non-arrondie; İng. unrounded vowel): a, e, ı, i

    2. Dudakların biçimi yuvarlakken çıkarılan yuvarlak ünlüler (Alm. gerundeter vokal; Fr. voyelle arrondie; İng. rounded vowel): o, ö, u, ü

    Bu ünlülere, dudakların yardımıyla çıkarıldıkları için, dudak ünlüleri (voyelle labiale) adı verilir.

    Bu bölümlemelerin ışığında ünlüleri tek tek ele alıp incelersek şu sonuca varırız:

     SES, HARF, ALFABE




  • ÇIKIŞ SÜRESİNE GÖRE (UZUN ÜNLÜ)

    Bazı sözcüklerde bir seslem, o hecedeki çıkış süresi uzun olan ünlü nedeniyle, diğer seslemlere göre daha uzun söylenir. Sözcüğün daha uzun söylenen bu seslemine uzun seslem (Alm. longe silbe; Fr. syllabe longue; İng. long syllabe), bu seslemindeki ünlüye de uzun ünlü (Alm. longvokal; Fr. voyelle longue; İng. long vowel) deniz.

    Türkçede uzun ünlü yoktur. Bütün aşağı yukarı aynı değerdedir. Türkçede uzun ünlü yalnız aşağıdaki durumlarda söz konusudur:

    1. Türkçede uzun ünlü yalnız başka dillerden geçmiş sözcüklerde görülmektedir. Örneğin, aile, afiyet, adil, adalet, amir, şair, hatıra gibi

    Eskiden, bu uzun okunan ünlülerin üzerine (^) işareti konurdu. Bugün yalnız yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklerin uzun ünlüleri üzerine bu işaret konmaktadır. Böylece, yazılışları aynı, anlam ve söylenişleri farklı sözcüklerin bir karışıklığı yol açması önlenmektedir. (*)

     SES, HARF, ALFABE


    Türkçede uzun ünlü bulunmaması, yabancı kökenli sözcükleri de etkilemekte, bu sözcükler de giderek uzun ünlülerini yitirmektedir: bakkal, beyaz, emlak, silah...

    Bu tür yabancı kökenli kelimelerden bazıları ek aldıkları ya da olmak, etmek eylemleriyle kullanıldıklarında son sesler yeniden uzayarak doğal yapısına kavuşur: haram olsun, hücum etti, hitab et, ahbab olduk...

    2. Hane kelimesinin eklenmesiyle kurulan yabancı kökenli birleşik kelimelerde, 'ha' hecesinin düşmesi sonucu orta seslem uzaması görülür:
    ecza+hane ----> eczane
    posta+hane ---> postane
    pasta+hane ---> pastane

    3. Türkçe sözcüklerden ya da bir Türkçe bir yabancı kökenli sözcükten kurulmuş birleşik sözcüklerde de ünlü uzaması görülür:

    baba+anne ---> babanne
    ne+haber -----> naber
    ne+olur -------> nolur

    4. Bazı özel adların ünvan dalarıyla birlikte söylenmesi sırasında da, orta hece düşmesi sonucu, ünlü uzaması kendini gösterir:

    Mustafa Efendi -----> Mustafendi
    Hoca Efendi --------> Hocafendi
    Ali Ağa -------------> Alia

    5. "Var" sözcüğü yardımcı eylemlerle kullanılınca, 'a' uzun söylenir:

    Var ol çocuğum.

    6. Baş ve üstüne sözcükleri birlikte kullanıldıklarında baş'taki /a/ sesi uzar: baş üstüne

    7. Bazı durumlarda ğ, h, y sesleri bir ünlüye uzatma görevi de görür:

    ğ
    alacağım -----> alıcam
    gideceğim ----> gidicem

    h
    allahaısmarladık ----> allaısmarladık
    daha -----------------> da
    pahalı-----------------> pa

    y
    şöyle ---------> şöle
    vaktiyle ------> vaktile
    söylemek ----> sölemek

    8. Vurgulu açık hece belli belirsiz uzar:

    kuzu
    kutu
    kuyu
    koyu




  • ÜNLÜLERDE SES OLAYLARI

    1. Orta hece ünlüsünün değişmesi:

    Orta hecedeki vurgusuz ünlü bazen değişebilir:

    başlayor—başlıyor
    yaşayan—yaşıyan

    2. Ünlü düşmesi (Alm. Elison; Fr. élision; İng. elision):

    Genellikle iç seste ve aşağıdaki biçimlerde olur:

    • Bazı vücut organlarına ilişkin Türkçe adlarda içses düşmesi görülür:

    Alın: Top oynarken düşmüş, alnı yarılmış.
    Ağız: Ben bir şey söylemedim; ağzımı bile açmadım. Ağzı var, dili yok.
    Beyin: Beyninde ur varmış.
    Burun: Burnum kanıyor...

    • Organ adları dışında, bir iki Türkçe sözcükte de içses düşmesi olur:

    oğul: Kızım liseyi bitirdi, oğlum okula yeni başladı.
    kayın: O benim kaynım oluyor.

    • Birleşik sözcüklerde içses düşmesi olur:

    kahve+altı -----> kahvaltı
    ne+ise ----------> niçin
    bu+ile -----------> böyle
    şu+ile -----------> şöyle
    ne+asıl ----------> nasıl...

    • Çift seslemli ve /r/ sesiyle biten bazı eylem kökleri, edilgen çatıya çevrilirken içses düşmesi gerçekleşir:

    ayır > ayrıl
    çağır -----> çağrıl
    çevir -----> çevril
    kıvır -----> kıvrıl...

    • Bazı eylemlerden ad soylu sözcük türetirken de içses düşmesi olur:
    devirim -----> devrim
    çağırı -----> çağrı
    kavuşak -----> kavşak
    ayıraç -----> ayraç

    • Birkaç ad ve ad soylu sözcükten türetilen eylemlerden de içses düşmesi görülür:

    koku > koklamak
    yumurta -----> yumurtlamak
    oyun -----> oynamak

    • Bazı yer belirten belirteçlerde ve adıllarda da içses düşer:

    dışarıda > dışarda
    yukarıda -----> yukarda
    orada -----> orda

    • Soru adılı 'nere' sözcüğüne ek gelince de içses düşmesi olur:

    nerede -----> nerde

    • Türkçede, Türk, kurt, turp gibi birkaç sözcük dışında, iki ünsüz bir araya gelmez. İki ünlü ya da iki ünsüz ancak Türkçeye girmiş yabancı kelimelerde görülür:

    emr, hükm, zehr, ism, kast, kısm, meyl, sabr, vakt...

    Bu tür sözcüklerin bir bölümü, bir ünlü eklenerek az çok Türkçeleştirilmiştir:
    emir, hüküm, zehir, isim, kasıt, kısım, meyil...

    Ancak, bu sözcükler ek aldıkları zaman, sonradan aldıkları ünlüleri yitirerek yine asıl biçimine dönmektedir.
    Emir verdin mi? : Bir emriniz var mı?
    Verdiğiniz hüküm yanlış : Hakimin hükmü tartışılmaz.

    Bu sözcüklerin sonuna bir yardımcı eylem gelince de ünlü düşer:

    Sabır -----> sabretmek
    Meyil -----> meyletmek
    Hüküm -----> hükmetmek

    • Tamamlananı açık seslemle biten belirtisiz ad tamlamasına ikinci bir iyelik eki getirildiğinde içses düşmesi gerçekleşebilir:

    Yazı masası+m -----> yazı masam
    Okul çantası+nız -----> okul çantanız

    • -ı (-i, -u, -ü ) iyelik eki, kimi sözcüklerde kaynaşıp kalıplaşır:

    biri, kimi, evveli,

    Bu tür sözcüklere özellikle konuşma dilinde iyelik eki yeniden getirilir:
    Biri-s-i, kimi-s-i, evvel-s-i

    Bu ek bazı sözcüklerin sonuna ikinci ez gelince de ünlü düşmesine yol açar:
    Yukarısı > yukarsı
    Dışarısı > dışarsı

    • Konuşma dilinde ve şiirlerde sen ve için sözcükleri birlikte kullanıldığında ünlü düşmesi olur:
    Seninçin yas tutuyor, bulutlarıyla gökler (B.K. Çağlar)

    Emmilerim hudutlarında
    Seninçin döğüşürken ölmüşler. (C. Külebi)

    • Bir de yazı diline yansımayan, yalnızca sözlü iletişim sırasında içses düşmesi olur:

    Buyurun -----> buyrun
    Gazete -----> gazte
    Satılık -----> satlık

    • Bazı ad ve ad soylu sözcüklerin sonuna yapım eki gelince de içses (ünlü) düşmesi olur:

    Bakır+aç -----> bakraç
    Diri+lik -----> dirlik

    3. Ünlü birleşmesi : Türkçe asıllı kelimelerde iki ünlü yan yana gelmez. Böyle durumlarda iki vokal birleşerek tek vokal haline dönüşür:

    Kahve altı -----> kahvaltı
    ne için -----> niçin
    ne asıl -----> nasıl
    ne oldu -----> noldu

    4. İki vokalin yan yana gelmesi: Bu, Türkçeye geçmiş yabancı kelimelerde pek çoktur: saat , fiil , kaide, faaliyet, kanaat... Türkçe kelimelerde ise sadece konuşma dilinde ve birleşik kelimerde rastlanır:

    Kağan -----> kaan
    karacaoğlan
    soğuk -----> souk
    karaağaç
    soğan -----> soan
    akçaağaç

    5. İkili ünlü (ünlü kayması): Türkçede, son zamanlarda karşılaşılan bazı iddialara karşın, ikil ünlü ya da ünlü kayması (Alm. Diphtong; Fr. Diphtongue; İng. diphtong) denilen, bir seslemde iki ünlünün yan yana gelmesi (air, auto, deuxieme) olayına kesinlikle rastlanmaz.

    Türkçeye yabancı dillerden geçmiş, içinde iki ünlü bulunduran sözcükler de Türkçeye uyarak tek ünlüyle söylenir ve yazılır:

    Otomobil -----> automobile
    Otoriter -----> autoritaire
    Şoför -----> chauffeur
    Profesör -----> professeur

    6. Ünlü çatışması: Ünlüyle biten bir sözcük, ünlüyle başlayan bir başka sözcükle birleşik sözcük kurarken ünlülerden biri /y/ sesine dönüşür. Buna ünlü çatışması (Alm. Synarese; Fr. Synérèse; İng. syneresis) denir.

    Ne ise -----> neyse
    bu ile -----> böyle
    O ile -----> öyle
    şu ile -----> şöyle

    Türkçeye geçmiş yabancı sözcüklerde de iki ünlü yan yana gelmez. Araya /y/ sesi girer:

    Biologie -----> biyoloji
    biographie -----> biyografi
    physiologie -----> fizyoloji

    7. Bağlantı ünlüsü: Ünsüzle biten bir sözcüğe ünsüzle başlayan bir ek getirilince, bu iki ünsüz arasına ı (i, u, ü) ve a (e) ünlüsü girer. Bu ünlülere bağlantı ünlüsü (Alm. Bindevokal; Fr. Voyelle de liaison; İng. Connecting vowel) denir.

    Üç-ü-z, göz-ü-m, at-ı-l, gez-i-n, gel-i-yor

    8. Pekiştirme ünlüsü: Bazı sözcüklerde anlam pekiştirmesine yarayan –a- ünlüsüne, bu işlevi gereği, pekiştirme ünlüsü denir:

    yap-a-yalnız
    güp-e-gündüz
    gep-e-genç

    9. Ünlü genişlemesi: Türkçede dar ünlülerin geniş ünlüye dönüşmesine ünlü genişlemesi adı verilir.

    Ünlü genişlemesi, k ve g seslerinin yanlarındaki dar ünlüleri genişletmesi sonucu olur:

    Kuzu+cık -----> kuzucak
    boğuz -----> boğaz
    Yavru+cık -----> yavrucak
    ığaç -----> ağaç

    Bilindiği gibi, ben ve sen adıllarına –a- yönelme durumu eki getirilince de bene ve sene yerine bana ve sana biçimleri ortaya çıkar. Bunun nedeni de 'g' sesine bağlanmaktadır. Yönelme durumu ekinin eski biçimi –ga /-ge’dir. Ben ve sen sözcüklerini, bana ve sana biçimine sokan da bu /g/ sesidir: benge > bana / senge > sana

    10. Ünlü yuvarlaklaşması: Düz ünlünün yuvarlak ünlüye dönüşmesine yuvarlaklaşma ya ünlü yuvarlaklaşması (Alm. Rundung; Fr. Arrondissement; İng. Rounding) denir.

    Yağmır -----> yağmur
    savrık -----> savruk
    çabık -----> çabuk

    11. O, Ö ünlülerinin durumu: Türkçede bu ünlüler yalnız ilk hecede bulunur: Ordu, görmek, dönek, ocak... Fakat şimdiki zaman eki –yor- bu kurala uymaz: geliyoruz, bakıyorum vb. Buna karşılık yabancı dillerden girmiş pek çok kelimenin ikinci ve diğer hecelerinde o ve ö ünlüleri kullanılır: radyo, televizyon, banko, balo, balon, tayyör...

    12. Orta hece vokali: Türkçede vurgusuz orta hecenin ünlüsü bazen değişir veya düşer:

    üzere/üzre
    burada/burda
    ilerlemek/ilerilemek
    yukarıda/yukarda
    yaşayan/yaşıyan
    bekleyen/bekliyen
    alını/alnı
    burunu/burnu
    omuzu/omzu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 1 Mayıs 2007; 19:44:17 >




  • Teşekkürler emeğine sağlık nerden geldi aklına hatırlamış olduk.. Bazen "ya şu küçük ünlü uyumu nasıldı" diye düşünüyorum ama hiç araştırmıyordum.
    Şimdi ortaokul lise zamanları geldi aklıma ne günlerdi be!
  • 13. Ses uyumları: Türkçenin en belirgin ses özelliğidir. Büyük ünlü uyumu ve küçük ünlü uyumu olmak üzere iki başlık altında inceleyeceğiz.

    a) Büyük Ünlü Uyumu (Alm. Palatalharmonie; Fr. Harmonie vocalique, harmonie palatale; İng. palatal harmony ) :Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın bir ünlü varsa onu takip eden hecelerde de kalın ünlüler bulunur. Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde ince bir ünlü varsa onu takip eden hecelerde de ince ünlüler bulunur:

     SES, HARF, ALFABE


    Kelebek, sağlamak, bütünleşme, getirenler, evlilik, açıklamalar, temizlik, karşılanmak, bölüm, tütün, göstermek.

    Bu kurala uymayan kelimelerimizi yedi kümede toplayabiliriz:

    1. Yabancı kökenli sözcükler:

    kitap
    dünya
    sandalye
    kafi
    Ahmet
    mecburiyet
    beraber
    Cumhuriyet

    Not: Bu sözcüklere getirilen ekler, sözcüklerin son hecelerindeki ünlüye uyarlar:
    kitaplar sandalyeler televizyonu

    2. Çok az sayıda Türkçe sözcük:

    anne (ana)
    elma (alma)
    kardeş (kardaş)
    hani (kanı)
    hangi (kangı)

    3. Birleşik sözcükler:

    çiçektozu
    çokbilmiş
    doğumevi
    sabretmek
    güneybatı
    babayiğit

    Not: birleşik kelimeler ek alacak olurlarsa, son hecelerine uyarlar:
    Beyoğlu'na, güneybatıya, babayiğitler....

    4. Sözcükler, hiç değişmeyen -ken, -ki, -yor, -leyin, -(ı)mtrak eklerini aldıkları zaman da büyük ünlü uyumuna uymazlar:

    okurken
    uyurken
    çeviriyor
    seviniyor
    masadaki
    okuldaki
    sabahleyin
    ekşimtrak

    -daş eki de genellikle büyük ünlü uyumuna uymaz:
    ülküdaş, gönüldaş, meslektaş, denktaş, emektaş...

    5. Ki bağlacı, bazı sözcüklerde kalıplaşmış olarak kullanılır. Bu durumda , dünkü, bugünkü, gibi sözcüklerin dışında, ünlü uyumu kuralına uymaz; daima ki biçiminde kullanılır:

    halbuki, mademki, oysaki, sanki, sonraki...

    6. " L " ile biten yabancı kökenli sözcükler ek aldıkları zaman büyük ünlü uyumuna uymaz:

    hal-i-ni
    helal-i
    ihtimal-e
    intikal-i
    amiral-e
    petrol-den...

    7. Son hecelerinde ince " a " bulunan bazı yabancı kökenli sözcükler de ünlü uyumuna uygun ek almaz:

    kanaat-i
    harf-i
    harb-i
    liyakat-i, liyakat-li, liyakat-siz
    dikkat-i, dikkat-e
    şefkat-i, şefkat-li




  • b) Küçük Ünlü Uyumu (Alm. Labialharmonie; Fr. harmonie labiale; İng. labial harmony): Bu uyumu iki madde halinde inceliyoruz:

    1. Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde düz bir ünlü (a, e, ı, i) varsa onu takip eden hecelerde de düz ünlüler (a, e, ı, i) bulunur.

     SES, HARF, ALFABE


    Açık / beklemek / sevgili / erik / ırak / ileri / geri

    2. Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde yuvarlak bir ünlü (o, ö, u, ü) varsa onu takip eden hecelerde ya düz-geniş (a, e) ya da dar-yuvarlak (u, ü) ünlüler bulunur:

     SES, HARF, ALFABE


    Oduncu / ördek / uzun / uçak / söylemek / öpüş / ocak

    Bu kurala uymayanları beş grup altında inceleyebiliriz:

    1. İlk sesleminde düz ünlü bulunduğu halde onu izleyen seslemlerde yuvarlak ünlü bulunan Türkçe sözcükler:

    avuç (avıç yerine), çamur (çamır yerine), yağmur (yağmır yerine), kavurmak...
    Not: Bu sözcüklerde / ı / ünlüsü, dudak ünsüzü olan / m / ve / b / ile diş-dudak ünsüzü olan / v / sesinin etkisiyle / u / sesine dönüşmüştür.

    2. İlk sesleminde düz ünlü bulunduğu halde, onu izleyen seslemlerde yuvarlak ünlü bulunan yabancı kökenli sözcükler:

    ampul, pantolon, anafor, amazon, anons, alüvyon...

    3. Son sesleminde o, ö ünlüsü bulunan sözcükler:

    konsolos, doktor, şoför, motor, profesör...
    Not: Bunların tümü yabancı kökenlidir.

    4. ilk hecede yuvarlak ünlü bulunduğu halde, son hecede geniş-düz ünlü (a, e) yerine dar-düz ünlü (ı, i) bulunan yabancı kökenli kelimeler:

    müzik, müfit, komik, mühim, ofis...

    5. Türkçede yalnız -(ı)yor eki küçük ünlü uyumuna uymaz:

    al-ı-yor, gid-i-yor, gör-ü-yor, gül-ü-yor...

    14. Uzun ünlü: Türkçede uzun ünlü yoktur. Buna karşılık Türkçeye girmiş yabancı kelimelerde uzun a, u, ı ünlüleri bol bol kullanılmaktadır:

    fuzûlî
    âşikâr
    ârif
    kâtip
    sâdık
    askerî




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.