Şimdi Ara

Ölümsüz kabul edilen hidranın kök hücre hatları incelendi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
38
Cevap
0
Favori
2.353
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ölümsüz kabul edilen hidranın kök hücre hatları incelendi 
    İnsan vücudu, herhangi bir darbe, yaralanma veya zedelenme ile karşı karşıya kaldığında, vücudumuz kendini bir noktaya kadar yenileyebiliyor ancak bu yenilenme işlemi bir noktada sınırlı kalıyor ve yenilenme süreci sonucunda genellikle skar adı verilen yara dokuları oluşuyor. Bir uzuvumuz koptuğunda ise ne yazık ki bedenimiz bu uzvu yenileyemiyor. Bazı hayvanlar ise kopan uzuvlarını tamamıyla; bazıları ise bazı kısımlarını kısmi olarak yenileyebiliyor.

    University of California ve Harvard University kurumundan bir grup araştırmacı; kendini yenileme konusunda oldukça başarılı olan hidra üzerine yoğunlaştı. Hidranın RNA transkripsiyon dizileri sıralandı ve incelendi. Bilim insanları hidranın yenileme işini nasıl yaptığını bulduklarını düşüyorlar.
     
    Ölümsüz kabul edilen hidranın kök hücre hatları incelendi

    Hidra

    Hidra tatlı sularda yaşayan, denizanası ile mercangiller ile akraba olduğu düşünülen küçük bir omurgasız canlı olarak karşımıza çıkıyor. Hidranın boyu birkaç milimetre olmakla birlikte hidralar uçlarında dokungaçları olan küçük yumuşak sopalara benzetiliyor. Hidra temelde teorik olarak ölümsüz bir canlı olarak kabul ediliyor. Hidralar hiçbir yaşlanma belirtisi göstermemekle birlikte hidraların yaşam süreleri; hidralar avcı hayvanlar veya çevresel faktörler tarafından öldürülünce kadar sonsuz kabul ediliyor.

    Daha da ilginç olan kısım ise hidralar bedenlerini kusursuz bir biçimde yenileyebiliyorlar. Bir hidra ortadan ikiye bölündüğünde iki farklı hidra oluşuyor ve bu hidralar tüm doku tiplerini, hatta ve hatta sinir dokuları ile merkezi sinir sistemlerini bile yenileyebiliyorlar. Oysa insanlardaki yaralanmalar genellikle herhangi bir iz oluşmadan iyileşemiyor ve insanlardaki zarar görmüş sinir dokularının yenilenmesi çok zor ve yavaş oluyor.

    Hidranın hücre hatları incelendi

    Ölümsüz kabul edilen hidranın kök hücre hatları incelendi 

    Araştırmacılar, hidranın bu yenilenme işini nasıl başardığını incelemek amacıyla hidranın kök hücre hatlarını sıraladı. Hidranın; hücrelerini yenilemek için 3 farklı kök hücre hattı kullandığı belirlendi ve araştırmacılar bu hatlardaki 25.000 hidra kök hücresinin, transkripsiyondan sorumlu olan haberci RNA'larını sıraladılar.

    Daha sonra incelenen verilerden yola çıkılarak her bir kök hücrenin, yeni hücrelere ve dokulara farklılaşma yolu çizildi ve bir çeşit ağaç diyagramı oluşturuldu.

    İncelemeler sonucunda hidranın interstisyel kök hücrelerinin, sinir hücrelerini, glandüler hücreleri ve hidranın dokungaçlarını süsleyen hücreleri oluşturduğu tespit edildi.

    Araştırma sonucunda hidranın kök hücre gelişim haritası çıkarıldı.

    Ayrıca Bkz.Papatyagillerden kanser ilacı üretilecek

    Hidranın rejenerasyon sağlayan gen dizilerini; evrimsel sürecin başında kazandığı ve bu dizilerin korunduğu düşünülüyor. Yapılan araştırma ile hidranın rejenerasyon özelliği daha yakından anlaşılmış görünüyor.
     
    Araştırma Science dergisinde yayımlandı.
     







  • Daha eski bir calismada rejenerasyon gucune sahip farkli koklerden gelen canlilarda rejenerasyonun ayni genetik mekanizma tarafindan gerceklestirildigi gorulmustu. Bunun manasi rejenarasyon ozelligi tum bu canlilarin atasi olan eski bir kokden geliyor ve o ortak ata ayni zamanda tum memelilerin yani bizimde atamiz. Memeliler rejenerasyon yetenegini yolda bir yerde kaybetmis ama tum omurgali canlilar icin ortak bir rejenerasyon mekanizmasi varsa bunu insanda yeniden aktif edebilmek en azindan teoride mumkun.
    Teoride gayet mumkun. Curuyen dis cekilince altdan yenisi gelebilir mesela. Memeliler bu yetenegi muhtemelen sicakkanli olduklari icin kaybetti. Buyuk ve sicakkanli olunca yeni organi olusturuncaya kadar sakatlikdan oturu beslenemeyen canli oluyor, rejenerasyonun anlami kalmiyor. Rejenerasyon ozelligi olan canlilar semenderler baliklar ufak ve sogukkanli canlilar. Sogukanli olunca aylarca beslenmeden yasayabilir, yeni organinin buyumesini bekliyebilir. Sicakkanli canlinin yuksek besin ihtiyacindan oturu boyle bir luksu yok. Tabiyki modern sistem icinde sakatlanan insanin beslenememe gibi bir handikabi yok.
  • Bir çok yeni gelişmenin yolunu açacak bir çalışmaya benziyor.

  • Daha eski bir calismada rejenerasyon gucune sahip farkli koklerden gelen canlilarda rejenerasyonun ayni genetik mekanizma tarafindan gerceklestirildigi gorulmustu. Bunun manasi rejenarasyon ozelligi tum bu canlilarin atasi olan eski bir kokden geliyor ve o ortak ata ayni zamanda tum memelilerin yani bizimde atamiz. Memeliler rejenerasyon yetenegini yolda bir yerde kaybetmis ama tum omurgali canlilar icin ortak bir rejenerasyon mekanizmasi varsa bunu insanda yeniden aktif edebilmek en azindan teoride mumkun.

  • darkaura kullanıcısına yanıt
    O zaman demek ki kolumuzu kesip yeni bir kol çıkartabileceğiz... Mesela karpal tünel sendromu oluştu. Dirsekten kes gitsin, 6 aya yeni kol, el.

  • Boşuna heveslenmeyin, hepiniz öleceksiniz.

  • Hail hydra ?

  • V4LKyR V kullanıcısına yanıt
    Teoride gayet mumkun. Curuyen dis cekilince altdan yenisi gelebilir mesela. Memeliler bu yetenegi muhtemelen sicakkanli olduklari icin kaybetti. Buyuk ve sicakkanli olunca yeni organi olusturuncaya kadar sakatlikdan oturu beslenemeyen canli oluyor, rejenerasyonun anlami kalmiyor. Rejenerasyon ozelligi olan canlilar semenderler baliklar ufak ve sogukkanli canlilar. Sogukanli olunca aylarca beslenmeden yasayabilir, yeni organinin buyumesini bekliyebilir. Sicakkanli canlinin yuksek besin ihtiyacindan oturu boyle bir luksu yok. Tabiyki modern sistem icinde sakatlanan insanin beslenememe gibi bir handikabi yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • darkaura kullanıcısına yanıt
    Çok mantıklı üstad... Yakaladın beni. Bu kendi yorumunuz mu yoksa gerçekten de bu iş böyle mi gerçekleşti?
  • Bu gelişme çok ses getirir..

  • basartenk kullanıcısına yanıt
    :D

  • V4LKyR V kullanıcısına yanıt
    Kendi yorumum. Rejenerasyon yetenegi olan canilara bakarsan hepsi sogukkanli ve ufak canlilar. Kuslarda yada memelilerde boyle bir yetenek yok. Sicakkanlilikla iliskili oldugu asikar. Boyutlada iliskili olmali keza buyuk bir organi yeniden olusturmak uzun sure alan bir sey. Ama bir akvaryum baliginin yuzgecini kopar bir kac haftada yenisi cikiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • biz şanssız nesiliz o açıdan. ölümsüzlük bulunduğunda hayata gelen bir bebek olmayı her şeyden çok isterdim.

  • ay caiz midir ki bu ?

    bilim ilerledikçe dinler tarih olacak.
  • Arkadaşa kızmayalım çünkü ülkedeki bilim anlayışını yansıtıyor. Daha soyağacı yazmaktan aciz bir topluluktan nesnellik beklenmez.
  • bir kaç gündür bu konuya girip çıkıyorum. şu hydra'nın resimleri bana bir şeyi hatırtlatıyor amaneyi diyordum. bu gece yarısı buldum sorunun cevabı. bildiğin zencefile benziyor yukarıdaki resimde yer alanlar. zencefilin fotosunu koyalım siz de görün. bildiğin zencefil ya..

    Ölümsüz kabul edilen hidranın kök hücre hatları incelendi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkaura

    Teoride gayet mumkun. Curuyen dis cekilince altdan yenisi gelebilir mesela. Memeliler bu yetenegi muhtemelen sicakkanli olduklari icin kaybetti. Buyuk ve sicakkanli olunca yeni organi olusturuncaya kadar sakatlikdan oturu beslenemeyen canli oluyor, rejenerasyonun anlami kalmiyor. Rejenerasyon ozelligi olan canlilar semenderler baliklar ufak ve sogukkanli canlilar. Sogukanli olunca aylarca beslenmeden yasayabilir, yeni organinin buyumesini bekliyebilir. Sicakkanli canlinin yuksek besin ihtiyacindan oturu boyle bir luksu yok. Tabiyki modern sistem icinde sakatlanan insanin beslenememe gibi bir handikabi yok.
    Hidra mikro boyuta sahip omurgasız bir canlıdır.İnsan bu canlıya göre devasa boyutta olup kompleks organ iskelet boşaltım sistemlerine eklem ve iskelete sahip omurgalı bir memeli canlıdır.Bu boyutta ve karmaşıklıkta ki bir canlı sadece rahimde kendini oluşturup rejenere edebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nazgul Founder -- 8 Ağustos 2019; 9:38:39 >




  • aynen bende .üstelik bulunmaya çok yakın bir zamanda yaşıyoruz. belki50 en fazla 100 yıla bulunacak. ucu ucuna kaçıracağız

  • " Hidranın rejenerasyon sağlayan gen dizilerini evrimsel sürecin başında kazandığı düşünülüyor. " bu cümle bile yaradılışı ispatlar nitelikte. Anlayana.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nazgul Founder

    Hidra mikro boyuta sahip omurgasız bir canlıdır.İnsan bu canlıya göre devasa boyutta olup kompleks organ iskelet boşaltım sistemlerine eklem ve iskelete sahip omurgalı bir memeli canlıdır.Bu boyutta ve karmaşıklıkta ki bir canlı sadece rahimde kendini oluşturup rejenere edebilir.

    Alıntıları Göster
    Bu son yazdigimdan hydra uzerine yorum yapiyormusum gibi gozukuyor ama bir onceki yazima bakarsaniz omurgali rejenarasyonu uzerine baska bir arastirmadan bahsettigimi gorursunuz. Yakin zamanda cikan bir arastirmada rejenerasyon gucune sahip tum omurgalilarin ayni gen mekanizmasina sahip olduklari, bu gen mekanizmasinin memeliler ve biz dahil tum omurgalilarin ortak atasindan geldigi ve hatta bu rejenerasyon genlerinin insanda da bulundugu ama bu genleri harekete gecirecek tetik genlerine sahip olmadigimiz anlasildi. Biraz arastirirsaniz bu konuda cok fazla makale var. Simdi telefondan konuyla alakali ancak bu yaziyi babildim

    https://www.futurity.org/limb-regeneration-gar-fish-2117342/

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • a.f.y. kullanıcısına yanıt
    ...düşünülüyor ... kabul ediliyor... kafadan sıkılıyor... oturulan yerden uyduruluyor.. ...resimler çiziliyor... inanılıyor... tüm bunlar evrimin bilimsel metodları

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.