Şimdi Ara

Kanser ile savaşta yeni yöntem : TRAIL

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
1
Favori
543
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  
    Kanser ile savaşta yeni yöntem : TRAIL
     
    Kanserle mücadele etmenin en zor kısımlarından birini, kanserin; vücudun farklı bölgelerine yayılması oluşturuyor. Tümör dokusu cerrahi olarak çıkarılmış olsa bile kanserli doku vücudun farklı bölgelerine yayılmış olabiliyor. Vanderbilt University kurumundan bir grup araştırmacı, bu sorunu çözmek amacıyla immün sistem hücrelerini destekleyecek nanopartiküller geliştirdi. Nanopartiküller immün hücrelerin; kanda çoğalan ve göç eden kanser hücrelerini yakalıp öldürmesini kolaylaştırıyor.

    Kanser dokusu vücudun neresinde başlarsa başlasın, metastaz yapmaya yani vücudun diğer bölgelerine yayılmaya başladığı zaman çok daha ölümcül oluyor hatta mantıksal olarak zıt bir şekilde, kanserli doku cerrahi olarak çıkarılmaya çalışıldığı zaman, bu girişim inflamasyona sebebiyet verip metastazı tetikleyebiliyor.

    TNF-related apoptosis-inducing ligand (TRAIL)


    Vanderbilt araştırmacıları kanda dolaşan metastatik kanser hücrelerini tespit edip öldürebilecek yeni bir yöntem geliştirdi. Yöntemin adı TNF-related apoptosis-inducing ligand (TRAIL) olarak adlandırılıyor ve E-selectin ile birlikte nanopartiküler düzeydeki lipidlerin yüzeyine tutturulmuş iki farklı proteinden oluşuyor.

    Nanopartiküller kana enjekte edildiği zaman E-selectin bu partikülleri beyaz kan hücrelerinden lökositlere yapışmasına izin veriyor. Lökositler zaten kanser hücrelerini avlamak için kanda dolaşıyor lakin TRAIL kaplı lökositler çok daha etkili avcılar oluyor.

    Yapılan deneyler başarıyla sonuçlandı

    Kanser ile savaşta yeni yöntem : TRAIL 

    TRAIL ile kaplı lökositler kanser hücreleri ile durmadan savaşıyor. Araştırmacılar sayısı yüzleri aşan kan örneklerinde deney yaptı ve tüm deneylerde 2 saat içinde kanser hücrelerinin yok edildiği tespit edildi. Ayrıca yeni yöntem metastaz eğilimi oldukça yüksek olan prostat, meme, over, kolorektal ve akciğer kanseri hücrelerinde de işe yaradı.


    Araştırmacılar, yeni yöntemin umut verici sonuçlar verdiğini söylemekle birlikte, tedavi maksimum üç doz olarak verilebiliyor. Yeni tedavi yönteminin operasyon sırasında primer bir tümör çıkarılırken, , kaçan hücreleri yakalamak ve metastaz yapmalarını önlemek için kan dolaşımına uygulanması düşünülüyor. Ayrıca ekip tedavinin, metastatik kanseri olan hastalara verilebileceğini de düşünüyor.

    Ayrıca Bkz.Vejetaryen, vegan diyet ile tip 2 diyabet ilişkisi

    Testlerin hemen hemen hepsi fareler üzerinde yapılmış olmasına karşın ekip; yeni tedavi yönteminin insanlarda da başarılı olacağını düşünüyor çünkü proteinler, lökositler ve tedavinin bileşenleri, farelerde ve insanlarda oldukça yakınlık gösteriyor.

    Yeni araştırma Science Advances dergisinde yayımlandı.
     
     







  • Cümleten hepimize geçmiş olsun şimdiden. Çok güzel bir bilgi çok mutlu oldum

  • Bu tür haberler hep havada kalıyor ya engelleniyor yada birşeyler ters gidiyor ama olmuyor..

  • TRAIL molekülü ile tedavi fikri 1995 yilinda ortaya atilmis, bircok denemeler yapilmis ve simdiye kadar yaptigi etkinin kaydadeger olmadigi belirtilmistir.

    "On the TRAIL to successful cancer therapy? Predicting and counteracting resistance against TRAIL-based therapeutics"(PMID 22580613)

    Tedavi ile ilgili problemlerin basinda kanser hücrelerinin ,TRAIL molekülünün tetikleyecegi apoptosis yani kendi kendini öldürme mekanizmasinin düzgün calismamasi ve TRAIL reseptörü olmayan / cok az olan kanser hücrelerinin hayatta kalarak tedaviye direncli hale gelmesi yatiyor.

    Bir diger sorun da TRAIL in baglandigi DR4 ve DR5 reseptörleri savunma sistemi hücrelerimizde de bulunuyor. Yani TRAIL tedavisi sadece kanser hücrelerini degil, kendi saglikli savunma sistemi hücrelerimizi de öldürebiliyor, ayni kemoterapi ve radyoterapi gibi.

    Biyopsi alinip kanser hücrelerinde TRAIL etkisi kontrol edilmeden kullanmamak gerektigini düsünüyorum.





  • crazy585858 kullanıcısına yanıt
    Şu komploculara bayılıyorum ya milyardolarları olan adamlar kanser oluyor ve ölüyorlar tedavi yöntemi olsa yaşarlardı di mi?

  • aynen kankii. gerçek olan şu ki: "küllü nefsin zaikatül mevt. sümme ileyna türceun." sen istesen de istemesen de boynunu bükecek gideceksin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ahmet kontuy

    aynen kankii. gerçek olan şu ki: "küllü nefsin zaikatül mevt. sümme ileyna türceun." sen istesen de istemesen de boynunu bükecek gideceksin.
    sen kanser olunca tedavi olma o zaman
  • M@rKSm@N kullanıcısına yanıt
    oOoOoOo çok rahatsız olmuşsun!!! sonuçta herkes ölecek. ve bu bir korku sebebi olmamalı lakin buna güç yetirecek, ben korkmuyorum diyen kimse yoktur. sen kıvırıyorsun, senin derdini ben anladım.

    konu tedavi olmamakla ilgili değil. bak genç bir öğretmen, meme kanserinde kemateropiyi reddetti. ne olduğu belirsiz bir tedaviyi seçerek, kurtulmak yerine ölüme gitti. hal bu ki kemateropi ile göğsünü de kaybetmeyebilirdi. tedavi yöntemi vardır. kurtulabilirsin de kurtulamayabilirsin de. arkadaşın mesajı ile benim mesajı birbirinden ayıramazsın. ayırırsan eğer rahatsızlığının sebebi alenen ortaya çıkar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-49AED6360

    Şu komploculara bayılıyorum ya milyardolarları olan adamlar kanser oluyor ve ölüyorlar tedavi yöntemi olsa yaşarlardı di mi?
    kanser de işin içinde
  • Her yıl kansere çözüm yeni yöntemler haberleri gelir hiç birinin gerçekten çözdüğünü ve kanserin yenildiğini duymayız. Ya haberler gerçekten fos ya da para babaları kanseri çözmek yerine tedavi edemeyen ama uzun uzun kullanılmasını sağlayan diğer ilaçlarını satmanın daha karlı olduğunu bildikleri için bu kansere çözüm yöntemlerini yok ediyorlar. Günümüzün kapitalist sisteminde ikinci seçenek daha olası duruyor..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Redeemertr -- 30 Temmuz 2019; 16:59:12 >
  • ahmet kontuy kullanıcısına yanıt
    Şu anki teknoloji yetersiz olduğu için evet insanlar ölecek ama bundan 100-200 yıl sonra gelinen teknolojik gelişme ile insanların sonsuza kadar yaşaması mümkün kılınabilir. Tabi ki güneşin 10 milyar yıl daha varlığını sürdürebileceği tahmin ediliyor. O zamana kadar da uzaya açılım ve koloniler ile insanlık varlığını sürdürebilir.

    Ölümsüzlük konusunda çalışmalar hem organik hem de inorganik yöntemlerle başlatıldı ve sürüyor. Cahil kitle gelip olmaz öyle şeeyyaahhhh demeden önce, zamanında cahiller denizin altında gidilmesini, cep telefonu gibi bir teknolojinin olamayacağını, internetin hiç bir işlevinin olmayacağını da söylediler. Cahiller cahil kalmaya devam ettiler. İnsanlar hayal ettikçe hepsi gerçek oldu.
  • Redeemertr kullanıcısına yanıt
    organik kelimesi gıda sektörüne neden girdi?. meyveler meyve değil. sebze desen onlar da öyle. sadece hayvan değil bitkisel alanda da genetiklerle oynuyorlar. bire daha fazla alıyorlar ama kalitesizliği ortada. gencecik insanlar neden kanser oluyor? olan da erken teşhise rağmen kurtulamayıp neden genç yaşta gidiyor?. nüfus artışını problem görüyorlar. üretimde salınan gazlar atmosfere zarar veriyor diyorlar. bir elli sene sonra su savaşları başlar diyorlar. anadoluda dört boynuzlu keçi var. kafasında ayak çıkan koyun var. çift başlı çocuklar doğuyor. bir minyon sığır eksikti onu da gördük her şey bir yüzyılda gerçek oldu. kontrolsuz hız, hız değildir. medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.




  • ahmet kontuy kullanıcısına yanıt
    https://www.cancer.org/latest-news/facts-and-figures-2019.html

    US Cancer Death Rate has Dropped 27% in 25 Years
    teknolojinin uçtuğu son 25 yılda amerikada kanserin oldukça düştüğü istatistiği var. Bilim ile kanserin artması da ilginçmiş. 1800 lü yıllarda 1 milyar olan nüfus şu an 7 milyar. Sayı olarak hastalanan sayısı yüksek olması normal. Hadi bu kadar hastalanıyorlar gençler ölüyor da nüfus neden artıyor o da ilginç değil mi. Bu kadar hastalanan artıyorsa yok olup gitmemiz gerekirdi ama nedense katlanarak artıyoruz maşallah.

    Tarih boyunca insanların ne kadar basit şeylerden öldüğünü araştırmadan şu anki durumlar ile ilgili yorum yapmak da bayağı ilginç tabi. İnsanlar Endüstri devriminden önce çok basit sıradan hastalıklardan ölüyorlardı. Günümüz geişmiş ülke diyebileğimiz coğrafyalarda yiyeceklerin sağlıksız olmasından ve kıtlıktan da ölen sayısı yüksekti.

    Genetik sorunlar tarih boyunca hep var, yollarda arabalar yokken nükleer fizik nedir bilinmezken de çift kafalı hayvan örnekleri vardı. 4 boynuzlu keçinin 1700 lerden beri var olduğu biliniyor.

    Bilim/sanat olmayan ülkelerin hali ile bilim/sanat olan ülkelerin hali zaten ortada, yani bu konuyu tartışmak bayağı bayağı saçma.

    Ama dediğin gibi ne gerek var bilime sanata bu ülkede imanımız ile dıjj güşleri korkuturuz aynı osmanlı gibi, bir üfürdüler dışş güşşler kaçıştı arada osmanlı sultanı da ingiltereye kaçmış ama çaktırma




  • Redeemertr kullanıcısına yanıt
    erken teşhis önemlidir. tekrar da nüksedebilir. nihayetinde hücre bölünmesi yavaşlayacak.. sonra duracak ve yaşlanma meydana gelecektir. sonrasında da vücutda istenmeyen olaylar meydana gelecek ve 1700-1800'lere rutherford denk geliyor. ilgiliz botanik bilimcisi aynı zamanda din adamı. radyasyon mevzusu da zaten 1900 lere varıyor. kanser' den kaçış yok. sonuç, çoklu organ yetmezliği ve kardiyak bilmem ne ve
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Redeemertr

    Her yıl kansere çözüm yeni yöntemler haberleri gelir hiç birinin gerçekten çözdüğünü ve kanserin yenildiğini duymayız. Ya haberler gerçekten fos ya da para babaları kanseri çözmek yerine tedavi edemeyen ama uzun uzun kullanılmasını sağlayan diğer ilaçlarını satmanın daha karlı olduğunu bildikleri için bu kansere çözüm yöntemlerini yok ediyorlar. Günümüzün kapitalist sisteminde ikinci seçenek daha olası duruyor..
    Tek bir çözümün yapacağı katkı sınırlı oluyor, ancak böyle böyle bulunan birçok tedavi yöntemiyle yeni ilaçlar geliştiriliyor. Kanser hastalarının yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde yaşam süresi ve iyileşme ihtimali artıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi spiritswithinn -- 30 Temmuz 2019; 20:44:55 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Up

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • en güzel yöntem her türlü teknolojiyi, insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde kullanmak veya teknolojiden uzaklaşmak . ayrıca buna ilaveten bugünkü teknolojiyi sağlıkta da kullandık mı zaten ömür biraz daha uzatılmış olur. ama teknolojiden korunmayı kim ne derecede başarıyor, karışık bir konu. iş açısından baktığımızda herkes farklı darbeler alıyor. nükleer santralde çalışandan tut, mr ve röntgen çeken personele, kanalizasyonda çalışandan tut, uçak kullanan pilota, kaynak yapanından tut, dumana maruz kalanına kadar.. yani ister istemez denklem karmaşık hale geliyor. bu arada fener 1 bayern münih 6
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.