Şimdi Ara

2018’de yenilenebilir enerji üretimindeki büyüme hızı durdu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
147
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 2018’de yenilenebilir enerji üretimindeki büyüme hızı durdu
     Küresel ısınmaya karşı sahip olduğumuz en önemli silahların başında yenilenebilir enerji geliyor. Birçok ülkenin Paris Anlaşmasının altına imza atarak kullanımını artırdığı ve küresel enerji üretim kapasitesine büyük katkısı olan söz konusu kaynaklardan elde edilen enerjinin 2018 yılı üretim hacmi 2017 yılıyla aynı oranda kalarak endişeye sebep oldu. Yenilenebilir enerji üretimindeki büyümenin 2018 yılında durmuş olması, Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre “Uzun vade iklim hedeflerinin tutturulması kapsamında kaygı verici.”

    IEA, “2001 yılından itibaren baktığımızda; 2018 yılı, yenilenebilir enerji kapasitesinin bir önceki yıla göre artmadığı ilk yıl oldu.” açıklamasını yapmış. 2018 yılında yenilenebilir kaynaklardan elde edilen net kapasite artışı bir önceki yılla aynı kalarak, 180 GW olmuş. Kuruma göre bahsi geçen değer, uzun vade iklim hedeflerinin tutturulması kapsamında ihtiyaç duyulan üretim artışının sadece %60’lık oranına denk geliyor.

    2018’de yenilenebilir enerji üretimindeki büyüme hızı durdu
     

    IEA’ya göre yenilenebilir kaynaklar, küresel emisyonların kontrol altında tutulabilmesinde hayati rol oynuyor. Kuruma göre Paris Anlaşmasındaki hedefleri tutturabilmek için ise 2018 ila 2030 yılları arasında her yıl ortalama 300 GW oranında enerji artırımı yapılması gerekiyor. Ancak IEA’nın yaptığı analiz, enerji kaynaklı CO2 değerlerinin geçtiğimiz yıl %1,7’lik artışla 33 gigatonluk tarihi bir değere ulaştığını gösteriyor. Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisindeki %7’lik artışa rağmen emisyonların bu derece artması kuruma göre endişe verici.

    Ulaşılan sonuçları değerlendiren IEA’nın yöneticisi Dr. Fatih Birol, “Dünyanın yenilenebilir enerji üretimi yaparken “pause” tuşuna basma gibi bir lüksü yok. Hükümetler bu konuda derhal tedbir almalı ve yeni projelerle üretim kapasitesini artırmalı. Hızla düşen maliyetler neticesinde, alandaki rekabette artık mali teşviklerin sözü geçmiyor. Hükümetlerin ihtiyacı olan hususlar; uzun vade öngörülerine dayanan istikrarlı politikalar ile yenilenebilir kaynakların güç üretim sistemlerine maliyet etkin ve en uygun biçimde entegrasyonudur.” açıklamalarında bulunmuş.

    2018’de yenilenebilir enerji üretimindeki büyüme hızı durdu
     

    2015 yılından itibaren diğer yenilenebilir kaynakları telafi eden güneş enerjisi üretimindeki artış, 2018 yılında sabitlenmiş ve toplam kapasiteye sadece 97 GW aktarılabilmiş. IEA’ya göre buradaki azalmanın sorumlusu Çin’in güneş enerjisi teşviklerindeki ani değişiklik politikası. Ülkenin maliyetleri azaltmak ve elektrik şebekesi hatlarını birleştirmekte yaşadığı sorunları göğüslemek için böyle bir karar aldığı ifade ediliyor.

    Eski günlere geri dönmek mümkün

    Tüm bu azalmaya rağmen Çin’in 2018 yılında eklediği 44 GW’lık güneş enerjisi, toplam kapasitenin %45’lik dilimini karşılamış. Ancak IEA’ya göre bu oran, 2017 yılındaki 53 GW’lık değere kıyasla nispeten düşük kalmış.

    Dr. Fatih Birol, “2018 yılı verileri endişe verici de olsa, akılcı politikalarla yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışı eski günlerine döndürebiliriz. Bu kapsamda IEA üyesi 38 ülkeyle var gücümüzle çalışıyoruz.” ifadelerini kullanmış.








  • Akdeniz'de bulunan petrol yatakları ile bir süre daha böyle devam eder. Akdeniz çok sıcak şu sıralar, herkesin ilgisi orada.

  • ruzgar ve gunes enerjisinin belli bir sinirda durmasinin nedeni vizyonsuz liderler yada petrol lobisi degil. gunes ve ruzgar eskisi gibi pahaliya gelmiyor, hangi ulke enerjide bagimliligini azaltmak istemesin. sorun bu enerjilerin surekliliginin olmamasi. ruzgar hizina, havanin bulutluluguna ve gunun saatine gore alinan enerji degerlerinin cok farkli olmasi, her zaman istedigin enerjiyi veremiyor olusu ve enerjiyi buyuk olcekde depolamanin mumkun olmamasi. hic bir buyuk ekonomide bugun hava bulutlu, fabrikalari kapatin iscileri evlerine gonderin diyemezsin. bu yuzden gunes ve ruzgar sistemde ana enerji kaynagindan ziyade takviye enerjiler olarak goruluyorlar. merkeze nukleer yada komur santralleri konup uzeri gune ve ruzgarla tamamlaniyor. durum bu olunca kurulan gunes ve ruzgar santrali sayisinin bir yerden sonra doygunluga ulasmasi kacinilmaz.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.