Şimdi Ara

## Michael Dell Ubuntu Linux Kullanıyor ##

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
0
Favori
2.428
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Dünyanın en büyük PC üreticilerinden Dell'in kurucusu ve sahibi Michael Dell evinde Ubuntu Linux kullanıyor. Dell'in PC'lerinde Linux alternatifine yönelik ciddi planlar yaptığı şu günlerde Michael Dell'in Linux'u çok sevdiği ve evinde tercihini Ubuntu'dan yana kullandığı ortaya çıktı.

    Dell'in resmi sitesinde yer alan biyografi bölümünde Michael Dell'in evinde kullandığı PC'lere göz attığımızda bay Dell'in Precision M90 modelindeki mobil iş istasyonunda Ubuntu 7.04 Feisty Fawn kullandığı ortaya çıktı. Ayrıca bay Dell aynı sistem üzerinde kullandığı VMWare Workstation 6 Beta, OpenOffice.org 2.2, Automatix2, Firefox 2.0.03 ve Evolution Groupware 2.10 gibi açık kaynak tabanlı yazılımlar da dikkatleri çekiyor.

    Michael Dell'in Linux tercihi konusunda daha detaylı bilgiye ulaşmak için,
    http://www.desktoplinux.com/news/NS5149877302.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fx57 -- 23 Nisan 2007; 20:38:04 >







  • en akıllıcasını yapıyor...
  • dell beye pardus hediye etmek lazım kim bilir belkim dell de pardus gelir artık...
  • +1907 Microsoft tekeline
    quote:

    Orjinalden alıntı: DraGonS

    en akıllıcasını yapıyor...
  • Yazık windows'a verilen paralara.
    Gelecek Linux'ta.

     ## Michael Dell Ubuntu Linux Kullanıyor ##




  • yaşa dell
  • +1
  • Bakıyorum herkes olayı çözmüş, Linux' u yalayıp yutmuş, "en iyisini yapıyor", "en doğrusu", "aferin" tarzında yorumlar yapıyor.

    DELTA53, niye yazık olsun? İşini iyi yapan bir yazılım olduktan sonra niye para verilmesin? Linux ücretsiz yazılım anlamına mı geliyor? Dell, sistemlerini Ubuntu ile satmaya başladığında Canoncial Ltd' ye para vermeyecekler mi?
  • Dostum sen baya zenginsin galiba ama biz parayı kumdan süpürmüyoz.Kimse 50 dolarlık vistaya 150-200 dolar vermek zorunda diil.Keşke heryer Linux ve PARDUS olsa
    quote:

    Orjinalden alıntı: Challenger

    Bakıyorum herkes olayı çözmüş, Linux' u yalayıp yutmuş, "en iyisini yapıyor", "en doğrusu", "aferin" tarzında yorumlar yapıyor.

    DELTA53, niye yazık olsun? İşini iyi yapan bir yazılım olduktan sonra niye para verilmesin? Linux ücretsiz yazılım anlamına mı geliyor? Dell, sistemlerini Ubuntu ile satmaya başladığında Canoncial Ltd' ye para vermeyecekler mi?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: enoman
    Dostum sen baya zenginsin galiba ama biz parayı kumdan süpürmüyoz.Kimse 50 dolarlık vistaya 150-200 dolar vermek zorunda diil.Keşke heryer Linux ve PARDUS olsa

    Bunun zenginlikle ne ilgisi var? Ürüne konan fiyatı ödemek zenginlikten midir? Parayı süpürüyor olduğumu nereden çıkarıyorsunuz? Vista'nın fıyatının 50 dolar olduğunu nereden çıkarıyorsunuz? Fiyatını siz değil yapan belirler. Siz 70.000 Euro'luk Mercedes-Benz'e tutup 10.000 Euro' luk deyip para verilmez mi diyorsunuz?

    Ayrıca Pardus Linux değil midir de ayrı ayrı yazıyorsunuz onu anlayamıyorum.




  • windows un fiyatından şikayet eden kaç kişi orjinal kullanıyor onu merak ediyorum ben
  • quote:

    Orjinalden alıntı: theshiver

    windows un fiyatından şikayet eden kaç kişi orjinal kullanıyor onu merak ediyorum ben


    +1

    o mu bu mu tartışması bi yere varmaz isteyen istediğini kullanır
    windows çok satılıyo ki hakkını veriyo arz talep meselesi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: NuKe_MaNia
    windows çok satılıyo ki hakkını veriyo arz talep meselesi

    Her zaman değil, bazen sadece mecburiyet.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: theshiver

    windows un fiyatından şikayet eden kaç kişi orjinal kullanıyor onu merak ediyorum ben


    Çoğunluk fiyatından şikayet etsede almaya mecbur kalıyor (şirketler vb )

    Bence olması gereken fiyat 50 YTL o zaman kimse korsan kullanmaz ve ms çok daha fazla kar eder
  •  ## Michael Dell Ubuntu Linux Kullanıyor ##

    Linux Nedir?

    Evvel zaman içinde... Kalbur zaman içinde... kisisel bilgisayar dünyasinda Windows kral iken... Finlandiya’da 21 yasinda bir üniversite ögrencisi çikmis. Yeni edindigi Intel 386 bilgisayarina kurulu DOS’ u sevmemis; Helsinki Üniversitesi’nin bilgisayarlarinda çalisan Unix’ ten kendi bilgisayarinda da olsun istemis. Ama bilgisayar dünyasini idare eden krallar, PC için Unix satilmasini çok agir para sartlarina baglamislar ve büyük firmalar disinda küçük sahislarin Unix edinmesini adeta istemezlermis.

    Linus adli Helsinkili bu genç, düsünmüs, düsünmüs... ve sonunda krallara para vermektense, kendi isletim sistemini kendisi yazmaya karar vermis. Çünkü çok zeki ve becerikli bir gençmis. Ortaya DOS yerine bir PC’ yi çalistirmaya, BIOS bilgilerini edip, bilgisayarin klavyesi nerede, ekrani nerede anlamasina yeter düzeyde bir isletim sistemi çikinca, ilk isi bunu, o zaman, yani 1991 yilinda ne ölçüde Internet varsa, o ölçüde çevresine yaymaya karar vermis. Çünkü bu genç çok alçakgönüllüymüs. Arkadaslari “Yahu Linus, bu ne güzel Unix! Gel bunun adi Linux olsun; hem seni hatirlatir, hem de Unix’ i!” demisler.

    Böylece yeni isletim sisteminin adi Linux olmus. Aradan yillar geçmis. PC dünyasinda isletim sistemi tahtina kurulmak isteyen krallar arasinda kavga baslamis. Kral IBM, PC tahtina geçmek üzere ortaya OS/2 diye bir prens sürmüs. Ama kral Windows, bu prensi bir kiliç darbesiyle öldürmüs! Büyük bilgisayar sarayindaki Unix krallari ise arda bir “PC tahtini nasil ele geçiririz?” diye düsünüyorlarmis, ama “PC kralliginin kullari zengin degil, bize büyük firmalar gibi çok para kazandiramazlar!” deyip vazgeçiyorlarmis yaristan. Fakat, PC krallarinin kullari arasinda Windows’ un hükümdarligindan hoslanmayanlarin sayisi da artiyormus.

    O sirada bir taraftan kendi PC’ sini yöneten Linux tebanin dikkatini çekmis;”Bizim PC’ mizi de yönetir misin?” demisler. Linux, “Tabii yönetirim!” demis. PC’ler “Peki kaç para?” diye sormuslar; Linux, “Para istemem, ama bir sartim var! “ demis. PC’ler o güne kadar hiç böyle bir sey duymamislar.”Nedir sartin?” diye sormuslar hayretle! Linux, “Para istemem, ama hiçbiriniz de benim sirtimdan para kazanamazsiniz” demis. Linux, ayrica kendisinin degistirilmesine de izin vermis; ama bu kez sarti kendisinde yapilan degisikligin herkese açik olmasiymis.

    Linux, dünyanin ilk serbest dagitilan yazilimi degil. “Serbest Yazilim Vakfi” diger birçok kurum, henüz PC icat edilmeden önce, bilgisayar yaziliminin ücretsiz dagitilmasi fikrini benimsemis kisiler yazdigi programlari bir araya getiriyor ve dagitiyordu. Yakin zamana kadar Linux da tamamen ücretsiz edinilebilirdi. Fakat bir bilgisayar isletim sistemi yazilimini kernel adi verilen çekirdek programi kendi donanimina göre “derlemek” tabir edilen islemden geçirerek kurabilecek çok az kullanici bulundugu için, birçok firma, bir “Linux’u bilgisayara kurma programi” üreterek bunu satiyor. Bu tür Linux kurma programina, “Linux Dagitimi” (distribution) adi veriliyor. “Dagitim” paketleri üreten firmalar, kendi paketlerin daha cazip hale getirmek için, sunduklari ürünün bir Linux sisteminde bulunmasi gereken birçok yan ürün içermesine de özen gösteriyorlar.

    Serbest Yazilim ruhuyla hareket eden Linux’u kendi yazilimlari için en elverisli ortam diye gören birçok bireysel programci da programini ücretsiz dagitiyor. Ayrica Linux’un yayilmasi fikrini savuna dernekler ve kullanici guruplar tarafindan ücretsiz verilen “dagitim” paketleri da var. Bunlari Internet’ten indirerek,kurmaniz mümkün. Linux’u, ortaya çikaranin amacina uygun sekilde gerçekten bes kurus para ödemeden edinmek istiyorsaniz, Internet’tehttp://www.linux.org.tr adresine girmeniz yeterli. Ayrica, Internet’te baska birçok yerden ticari olmayan dagitim paketi bulmaniz da mümkün







    Alıntıdır arkadaşlar.Gerçi linux'un hikayesini çoğunuz biliyorsunuzdur Ama yinede bilmeyen arkadaşlarımız da olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DELTA53 -- 24 Nisan 2007; 19:08:12 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Challenger

    quote:

    Orjinalden alıntı: NuKe_MaNia
    windows çok satılıyo ki hakkını veriyo arz talep meselesi

    Her zaman değil, bazen sadece mecburiyet.


    mecburiyeti microsoft yarattı atik davrandı piyasasını oluşturdu tüketicileri kendine bağlandı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: NuKe_MaNia
    mecburiyeti microsoft yarattı atik davrandı piyasasını oluşturdu tüketicileri kendine bağlandı

    Microsoft'un atik davranması değil, IBM' in onun piyasayı ele geçirmesine izin vermesi neden oldu buna.

    DELTA53, o yazıyı nereden aldığını bilmiyorum ama, gerçek böyle değil.
    quote:

    Orjinalden alıntı: DELTA53
    Evvel zaman içinde... Kalbur zaman içinde... kisisel bilgisayar dünyasinda Windows kral iken... Finlandiya�da 21 yasinda bir üniversite ögrencisi çikmis. Yeni edindigi Intel 386 bilgisayarina kurulu DOS� u sevmemis; Helsinki Üniversitesi�nin bilgisayarlarinda çalisan Unix� ten kendi bilgisayarinda da olsun istemis. Ama bilgisayar dünyasini idare eden krallar, PC için Unix satilmasini çok agir para sartlarina baglamislar ve büyük firmalar disinda küçük sahislarin Unix edinmesini adeta istemezlermis.

    Linus adli Helsinkili bu genç, düsünmüs, düsünmüs... ve sonunda krallara para vermektense, kendi isletim sistemini kendisi yazmaya karar vermis. Çünkü çok zeki ve becerikli bir gençmis. Ortaya DOS yerine bir PC� yi çalistirmaya, BIOS bilgilerini edip, bilgisayarin klavyesi nerede, ekrani nerede anlamasina yeter düzeyde bir isletim sistemi çikinca, ilk isi bunu, o zaman, yani 1991 yilinda ne ölçüde Internet varsa, o ölçüde çevresine yaymaya karar vermis. Çünkü bu genç çok alçakgönüllüymüs. Arkadaslari �Yahu Linus, bu ne güzel Unix! Gel bunun adi Linux olsun; hem seni hatirlatir, hem de Unix� i!� demisler


    Linus' un derdi aman, DOS'u sileyim, aman PC'lerde ücretsiz Unix olsun değildi. Üstelik hikaye yanlış bile. Çünkü o dönemde 2 tane PC için Unix vardı ve üstüne üstlük ücretsizdi: Minix ve 386-BSD.

    Linux ismini arkadaşları değil, ona kodlarını koyabilmesi için sunucusunda yer ayıran Peter Anvin önermişti. Ona kalsa adı Freax olacaktı.

    quote:

    Orjinalden alıntı: DELTA53
    Böylece yeni isletim sisteminin adi Linux olmus. Aradan yillar geçmis. PC dünyasinda isletim sistemi tahtina kurulmak isteyen krallar arasinda kavga baslamis. Kral IBM, PC tahtina geçmek üzere ortaya OS/2 diye bir prens sürmüs. Ama kral Windows, bu prensi bir kiliç darbesiyle öldürmüs! Büyük bilgisayar sarayindaki Unix krallari ise arda bir �PC tahtini nasil ele geçiririz?� diye düsünüyorlarmis, ama �PC kralliginin kullari zengin degil, bize büyük firmalar gibi çok para kazandiramazlar!� deyip vazgeçiyorlarmis yaristan. Fakat, PC krallarinin kullari arasinda Windows� un hükümdarligindan hoslanmayanlarin sayisi da artiyormus

    Bak burası çok komik. Çünkü OS/2' yi IBM ve Microsoft birlikte 1985' te geliştirmeye başladı. Yıllar sonra Microsoft OS/2 projesinden ayrıldı ve Windows ile karşısına dikildi. Windows NT 3.51' e ve Windows 95' e kadar Windows o kadar büyük tehdit değildi OS/2 için. Yani 1 kılıç darbesi değil, onlarcası gerekti.

    quote:

    Orjinalden alıntı: DELTA53
    Yakin zamana kadar Linux da tamamen ücretsiz edinilebilirdi. Fakat bir bilgisayar isletim sistemi yazilimini kernel adi verilen çekirdek programi kendi donanimina göre �derlemek� tabir edilen islemden geçirerek kurabilecek çok az kullanici bulundugu için, birçok firma, bir �Linux�u bilgisayara kurma programi� üreterek bunu satiyor. Bu tür Linux kurma programina, �Linux Dagitimi� (distribution) adi veriliyor. �Dagitim� paketleri üreten firmalar, kendi paketlerin daha cazip hale getirmek için, sunduklari ürünün bir Linux sisteminde bulunmasi gereken birçok yan ürün içermesine de özen gösteriyorlar.

    Linux hala ücretsiz edinilebiliyor. Ubuntu, Debian, Fedora, OpenSuSE vs.


    DELTA53, iyi niyetine inanıyorum, ama ne olur böyle hikayelere inanmayın ve çoğaltmayın. Tamamen uydurma. En doğrusunu öğrenmek için Linus Torvalds' ın "Yalnızca Eğlenmek İçin" adlı kitabını edinin, okuyun, okutun.




  • Doğrudur dostum.Ben senin kadar ayrıntılı bilmiyorum.İnternet günümüzün en büyük kaynağı.Alımtı yaptığım kaynağı belirtmeyi unutmuşum.Ama yine arama yaptım ve bir çok site de aynı yazıyı buldum.
    http://forum.ieeeksu.org/index.php?showtopic=59&view=getnewpost%20-%2074k%20-
    http://www.gfmteam.com/forum/index.php?topic=2654.0;wap2%20-%2012k




  • GNU Felsefesi ve Linux İşletim Sistemi

    Özet: Gün geçtikçe kalabalıklaşan bir topluluğa yön veren GNU Felsefesini ve Özgür Yazılım Akımı'nı duymadı iseniz bu yazıya bir göz gezdirmenizde fayda var; bu yazıda GNU ve Linux'un ne olduğu anlatılmaya çalışılmıştır.

    Bu yazıyı okumak ve bahsedilen düşünceleri özümseyebilmek için bilgisayar konusunda uzman olmanız kesinlikle gerekmemektedir fakat, başlamadan önce, kavramların aynı anlamlarını kullandığımızdan emin olmak için aşağıdaki bazı bilgisayar terimlerin tanımlarını yapmak yerinde bir hatırlatma olacaktır:

    Donanım (Hardware):Bir bilgisayarın veya başka bir benzer sistemin fiziksel, dokunulabilir, gerçek parçaları (ses kartınız, işlemciniz, disk sürücüleriniz, monitörünüz, yazıcınız gibi).

    Yazılım (Software):Donanımlar üzerinde elektronik olarak saklanabilen bilgisayar programları ya da verilerin tümüne verilen isim (işletim sisteminiz, mp3 dosyalarınız, mp3 çalıcı programınız, metin belgeleriniz gibi).

    Kaynak Kod (Source Code):Bir programın, herhangi bir programlama dili ile yazılmış, insana yakın orjinal formu. Programlar, kaynak kodların çeşitli derleyicilerden geçirilerek bilgisayarın anlayabileceği bir forma dönüştürülmüş halleridir. Örneğin mp3 çalıcı programınızı bilgisayarınızda çalıştırabilirsiniz fakat onun nasıl çalıştığını anlayabilmeniz için kaynak koduna bakmanız gerekir. En ilkel hali ile kaynak kod için, ait olduğu programın bilgisayara ne yaptırdığını ve nasıl çalıştığını tam olarak anlayabilmemizi sağlayan yazılı halidir diyebiliriz.


    Bu çok kısa ve genel bilgilendirmenin ardından, "Bilim ancak kollektif olarak gelişir ve bilgi paylaşılmalıdır" diyen Richard M. Stallman'ın öncülüğünü gerçekleştirdiği GNU'nun ne anlama geldiğini açıklayarak başlayalım ve Stallman'ın söylediği ve kimsenin hayır diyemeyeceği bu söz ile 1984 yılında başlayan GNU hareketinin arasında nasıl bir bağ olduğundan bahsedelim.

    GNU'nun açılımı, 'GNU is Not Unix'tir. Yani GNU, 'GNU, Unix değildir' anlamına gelmekte olan özyinelemeli (rekürsif) bir kelimedir. Richard M. Stallman, 1970'li yıllarda MIT (Massachusetts Institute of Technology)'nin Yapay Zeka laboratuvarlarında serbest yazılımı bir yaşam şekli olarak benimsemiş bir grupla beraber 1980'li yılların başına kadar yazılım geliştirici olarak çalışmıştır. Bu grup ile olan birlikteliğinin sona erişinin ardından kendisini o dönemlerde ivme kazanan bazı akımlardan dolayı benimsenmeye başlanılmış yeni bir sosyal sistem içerisinde bulmuştur, Stallman bir röportajında1 o günleri şu şekilde nitelendirmekte: "Kendimi özgür olmayan (kaynak kodu kapalı olan) yazılımların hakim olduğu ve kullanıcıların yardımsız bırakıldığı, parçalanmış ve birlikte çalışmanın korsanlık olarak nitelendirildiği çirkin bir sosyal sistemin içinde buldum. Bu tür bir yaşantıyı reddettim. Ancak işimi özgürlüğe ve birlikte çalışmaya adadığım zaman yaptıklarımdan gurur duyabileceğime karar verdim." Ve 1984 yılında tamamen özgür yazılımların meydana getirdiği bir işletim sistemi ve işletim sisteminin araçlarının geliştirilmesi çalışması böylece başlamış oldu, işte bu çalışmanın adı GNU idi. Yazılan özgür yazılımların bir şemsiye altında toplanması için 1985 yılında yine Stallman tarafından FSF (Free Software Foundation) kuruldu ve GNU yazılımları korumak üzere GPL (General Public Licence) adı verilen yazılım lisansı duyuruldu. GPL lisansı ile lisanslanan özgür yazılımların amaçları özgürlüklerini korumaktan başka bir şey değildir.

    Özgür yazılımlar hakkında sık rastlanan bir yanlış anlama, özgür yazılımların ücretsiz olduğudur; genellikle böyle olmakla beraber, özgür yazılımlar ücretli olabilirler, fakat kaynak kodları ücretlendirmelerinden bağımsız olarak açıktır. Bir yazılımın, 'özgür yazılım' olarak değerlendirilebilmesi için yazılımın kullanıcısına neleri sağlaması gerekir?
    Yazılımı kullanan kişi onu her türlü amaç için çalıştırmakta özgürdür. Özgür yazılımlar kullanıcıları kısıtlamazlar.
    Yazılımı kullanan kişi yazılımın nasıl çalıştığını incelemekte ve kendi özel ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmesi için yazılım üzerinde değişiklik yapmakta özgürdür. Kendisi yeterli bilgiye sahip değilse bunu bir başkasına da yaptırabilir.
    Yazılımı kullanan kişi elindeki yazılımı dağıtmakta ve toplum ile paylaşmakta özgürdür.
    Yazılımı kullanan kişi yazılımı geliştirmekte ve geliştirdiği yeni halini toplum ile paylaşmakta özgürdür.
    GPL'nin bu hükümlerine bakıldığında 'yazılımı yazan' kişi ile 'yazılımı kullanan' kişi sanki birbirine karıştırılmış gibi görünüyor. İnsanın, -özellikle günümüz koşullarında- bir yazılımı kullanan kişinin, kullandığı yazılım üzerinde, yazılımı üreten kişi kadar hakka sahip olmasını kabul etmekte güçlük çekmesi çok doğal... Özgür yazılım akımı ile beraber, GPL şemsiyesi altında geliştirilen bir yazılım özel bir çaba sarfetmeye gerek bırakmadan, başlangıcından sonuna değin toplumun ve bilimin yararına geliştirilmiş olur. Çünkü bu lisans ve yaklaşım sayesinde,
    Yazılım geliştiricileri tekerleği yeniden keşfetmekle vakit harcamaz, daha önceden üretilmiş olan araçları yazılımlarına ekleyerek bunlar üzerine yeni şeyler inşa edebilir.
    Aynı işi yapan yazılımların en iyi yönleri alınarak kullanıcılara optimum çalışan, kaliteli yazılımlar hızla sunulabilir. Kullanıcılar var olan yazılımlar arasından istediğini deneyerek kendi ihtiyacını rahatça seçebilir.
    Kullanıcılar özgür yazılımlara çok makul fiyatlar ile ya da -çoğunlukla- 0 maliyetle sahip olabilir, dolayısı ile yazılım ücretlerine ayırdıkları kaynaklarını donanıma ya da diğer ihtiyaçlarına ayırabilir, yaşam ve çalışma standartlarını yükseltebilirler.
    Yazılımın kaynak koduna da sahip olduklarından dolayı kullanıcılar kritik yazılımların nasıl çalıştığını anlamak için kaynak kodlarına bakabilir, isteklerine göre özelleştirebilir ve kaynak tasarrufu sağlayabilir. Elbette kullanıcılar yazılım üretimi konusunda bilgili olmak zorunda değildir, ne bir programcı kiralamak kullanıcı için, ne de var olan bir yazılım üzerinde değişiklik yapmak bir programcı için zordur.
    Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, özgür yazılım akımı bilişim dünyasının acımasız çarkları arasında açan bir çiçek gibidir. GPL'nin zekice düşünülmüş hükümleri sayesinde bu akımın önü kendi menfaatlerinden dolayı kapalı kaynak kodu savunan, küçük bir kitleyi doyuran egoist yazılım devleri tarafından bir türlü kesilememektedir ve Free Software Foundation'un kurulduğu 1985 yılından bu yana internet teknolojisinin de hızla yayılması ile bu akım bütün ülkelere sıçramış durumdadır. Açık kaynak kodlu özgür yazılımlar yukarda bahsedilen özellikleri ile şu avantajları da beraberinde getirmektedir:
    Güvenilirlik: Açık kaynak kodlu yazılımların belki de en büyük artısı olan güvenilir oluşları, kimi çevreler tarafından doğru olmayan bir mantıkla bir dezavantaj gibi gösterilmeye çalışılmakta ve topluma 'Açık kaynak kodlu bir yazılımın tam olarak nasıl çalıştığı kaynak koduna bakılarak bilinebildiği için yazılımın barındırdığı güvenlik problemleri saldırganlar tarafından kolaylıkla tespit edilip kullanılabilmektedir' gibi bir düşünce yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Fakat açık kaynak kodlu bir yazılım, doğası gereği geliştirilmesi sürecinden kullanımı zamanına değin onbinlerce göz tarafından denetlenmektedir. Var olması muhtemel bir güvenlik problemi ya da kötü niyetli bir programcı tarafından bilinçli olarak yerleştirilebilecek bir kod parçası yazılım sizin elinize ulaşmadan tespit edilmekte ve hızla düzeltilmekte ya da size ulaşması engellenmektedir. Ayrıca kimse, binlerce insanın kollektif bir şekilde geliştirdiği bir yazılımın güvenilmez olduğunu idda ederken, sınırlı sayıda kişinin geliştirdiği ve kaynak kodunu kapattığı bir yazılımın güvenilirliğini kimin ve nasıl garanti edeceği sorusuna yanıt veremez.
    Sağlamlık: Yine açık kaynak kodlu yazılımların doğal geliştirme süreci içerisinde çok sayıda insan tarafından denenmeleri ve kaynak kodlarının gözden geçirilmesi sonucunca ortaya yüksek kalitede, stabil ve kuvvetli yazılımlar çıkmaktadır.
    Esneklik: Kaynak kodu açık bir yazılım hızla ve kolaylıkla yeni bir sistem üzerinde çalışacak şekilde yeniden yapılandırılabilmekte, bir kısmı çıkarılarak kapsamı daraltılabilmekte ya da eklenen yeni fonksiyonlarla kapsamı genişletilebilmektedir.
    Uygulama Desteği: Çok geniş bir yelpazede ve çeşitlilikteki bir çok açık kaynak kodlu özgür yazılım her gün duyurulmaktadır. Herhangi bir konudaki ihtiyaç açık kaynak kodlu yazılımlarla hızlı ve kaliteli bir şekilde çözüme kavuşturulabilmektedir.

    Belki de hepsininden önemlisi, bahsedilen yazılım sizin kendi malınız olmaktadır. Yukarıda da bahsedilen GPL lisansı uyarınca üretilmiş bir yazılım üzerinde, onu hazırlayan kişi kadar hakka sahip olmanız inanılması güç bir şeydir. İnsanların bu durum karşısında şu şekilde bir değerlendirme yapması çok sık rastlanan bir durumdur: 'Bir yazılımın kaynak kodunun açık ya da kapalı olması, özgür olması ya da olmaması benim için neyi değiştirir?'

    Aslında çok şeyi değiştirmektedir.

    Bu şekilde düşünen kişilerin bir kısmı, bilgisayarlarında lisans bedelleri ödenmemiş, kopya yazlımlar kullanmaktadırlar, dolayısı ile ellerindeki yazılımların yasal kısıtlamaları ve hükümlerinden dolayı hırsız durumuna düşmekte ve yasaları çiğnemektedirler; sırf ihtiyaçlarını karşılamak istedikleri için hayatları boyunca yapmayı akıllarından bile geçirmeyecekleri suçlarlı işlemiş sayılmaktadırlar.

    Bir kısmı da bilgisayarlarında kullandıkları yazılımların lisans bedellerini ödemekte, fakat kullandıkları yazılımın lisans hükümleri uyarınca lisans bedeli ödenmiş yazılımlarının bir kopyasını çok yakın arkadaşları dahi istese ona 'hayır' demek durumunda kalmaktadırlar. Demedikleri taktirde de arkadaşlarını ilk kısımdaki insanlar genellemesine itmektedirler. Yani lisans bedelini ödedikleri taktirde dahi bir yazılıma sahip olamamakta, yazılımı özgürce kullanamamakta, özgür olamamaktadırlar. İşte bu durum, Richard M. Stallman'ın "bu yaşam şeklini reddettim" dediği yaşam şeklidir.

    Peki bunca koşuşturma arasında Linux'un yeri nerededir? (Linux, linuks şeklinde telaffuz edilir2)

    Linux, Linus Torvalds adında Finlandiya'lı bir bilgisyar mühendisinin 1991 yılında Helsinki Üniversitesi'nde bir öğrenci iken kişisel bilgisayarında kullanmak üzere geliştirmeye başladığı bir işletim sistemi çekirdeğidir (işletim sisteminin çekirdeği, işletim sisteminin beyni diye tabir edebileceğimiz kısmıdır). İnternet'te yaptığı duyuru sonucunda tüm dünyadan bir çok programcının da desteği ile hızla gelişmiş ve halen aynı destek ile gelişmekte olan açık kaynak kodlu, özgür bir yazılımdır. Hızlı bir sürecin sonunda Linus'un geliştirdiği çekirdek, GNU hareketinin bir meyvesi ve aynı zamanda taşıyıcısı haline gelmiştir. GNU için yazılmış özgür yazılımlar çok kısa süre içerisinde Linux çekirdeği ile uyumlu çalışabilecek hale getirilmiş ve ortaya güçlü, esnek ve açık kaynak kodlu bir işletim sistemi çıkmıştır. GNU/Linux olarak anılması gereken işletim sistemi zaman içerisinde telaffuz kolaylıklarından ötürü Linux olarak anılmaya başlanmıştır.

    Şu anda GNU yazılımlarını ve diğer özgür yazılımları bir araya getiren ve tüm bunları bir Linux çekirdeği ile beraber toplu, derlenmiş ve kurulumu çok kolay bir işletim sistemi olarak piyasaya süren irili ufaklı bir çok çalışma mevcuttur. Fedora, Debian, SuSe, Mandrake, Slackware bunlardan çok bilinen bir kaçıdır. Her biri, normal bir bilgisyar kullanıcısının biraz dikkat ederek bilgisayarına kurabileceği ve neredeyse hiç yabancılık çekmeden kullanabileceği kadar rahat bir kurulum arayüzüne sahip bir şekilde dağıtılmaktadır. Eğer dağıtımlar hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız3 adresini ziyaret edebilirsiniz. Bu dağıtımlar üniversitelerin Bilgi İşlem Dairesi başkanlıklarından, bilgisayar mühendislikleri bölümlerinden ya da sadece dağıtım işini üstlenmiş internet sitelerinden çok cüzzi miktarlar karşılığında temin edilebilmektedirler.

    Türkiye'de de dünyanın her yerinde olduğu gibi Linux ile tanışmak isteyen ve yukarda vaad edilen şekilde bir bilgisayar yaşantısına adım atmak isteyen kişileri bir araya getirmek ve desteklemek vazifesini üstlenmiş ciddi ve özverili organizasyonlar mevcuttur. LKD (Linux Kullanıcıları Derneği), tüm Linux camiasının buluşma noktası olmayı hedefleyen ve bütün özgür yazılım hareketlerine kucak açmış bir dernektir. Her yıl düzenlenen ve 4 gün süren Linux Şenlikleri ile 3-4 paralel salonda yapılan seminer oturumları ile insanlar Linux ile ilgili çeşitli konularda bilgilendirilmekte, hiç bilmeyenlerden profesyonel bilgisayar kullanıcılarına kadar herkezin faydalanabileceği etkinliklere Türkiye'nin dört yanından konuşmacılar ve izleyiciler katılmaktadır. E-posta listelerinde özgür yazılım ve linux konusunda yardım almak isteyen kişilere yardım edilmekte, düzenli ve gezici seminerler ile kitleler ücretsiz bilgilendirilmektedir. Türkçeleştirme, yeni özgür yazılımların geliştirilmesi gibi çalışmalara destek verilmektedir.

    Şu anda nerede ise tüm üniversite bilgi işlem merkezlerinin yanı sıra, NASA, IBM, HP, Boeing, HSBC, CityBank, SonyEricsson, Nokia, Siemens, Samsung, General Motors, Hyundai, Oracle, EToys gibi çok büyük kuruluşlar Linux kullanmakta ve bir şekilde özgür yazılımlara destek olmaktadırlar.
    Peki, şu anda nasıl linux sahibi olabilir ve onu kullanmaya başlayabilirsiniz? Bu sorunun yanıtı da çok basittir:
    En yakın üniversitenin bilgi işlem dairesine 3 adet boş CD ile gidip size tavsiye ettikleri bir Linux dağıtımını çekmelerini rica edin.
    http://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo adresindeki e-posta listelerinden linux listesine üye olun ve 'ben linux kullanmak istiyorum, bana yardim edin' diyin.
    Eğer çaba sarf etmeyi göze almışsanız sonrasının nasıl geldiğine siz de şaşıracaksınız.

    Bütün bunlar sanki bir pazarlama şirketinin serzenişleri gibi görünmekte, insanın aklına 'Peki bunca insan neden bu fikrin peşinden koşturuyor? Bu kişilerin menfaati nedir?' soruları takılmaktadır.

    Siz kabul etmesenizde, özgür yazılımlar ve Linux sizin kullanmanız için hiç bir karşılık beklemeden size sunulmuş birer hediyedir. Sizin malınızdırlar, ve ona sahip çıkmak ya da çıkmamak özgürlüğü de diğer tüm özgürlükleriniz gibi sizin elinizdedir. Bu akım ve bu akımın ürettikleri, toplumların refah seviyesini yükseltmek için çalışan bilime ve gelecek nesillere bir mirastır.

    Richard M. Stallman'ın söylediği gibi, 'Özgür yazılım kullanmayı hak ediyorsunuz'
    .









    Alıntı: LİNK
    Biraz uzun bir yazı ama okuduğunuza değecek. Linux'u taktir etmemek elde değil.




  • İşine yarıyorsa tabiki kullansın.
    Ve bence yabancılar kişisel bilgi güvenliğine bizden daha çok değer veriyorlar. Öyle bir şahsın önemli bilgileri vardır ve haliyle windoz gibi ne idüğü ve ne yaptığı belli olmayan kara kutuyu kullanmaz.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.