Şimdi Ara

Fizik kurallarını alt üst eden icad

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
104
Cevap
1
Favori
10.157
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Emekli emniyet amiri Muammer Yıldız, sekiz yıllık çalışmasının sonunda kendi kendine elektrik üreten bir cihaz geliştirdi. Cihaza Avrupa'dan (TÜV) onay verildi.
     Fizik kurallarını alt üst eden icad

    Cihazı Türk Patent Enstitüsü’ne onaylatan Yıldız, merkezi Almanya’da bulunan TÜV’den (Technischer Überwachungs-Verein-Teknik Denetim Kurumu) uluslararası yararlılık belgesi de aldı. Patent İşbirliği Sözleşmesi’ne göre kurulan İsviçre merkezli Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) da patent belgesini onayladı. Ön belgeleri gönderen WIPO, bir ay içinde resmî belgeyi Yıldız’a ulaştıracak. BSMH adını verdiği cihazı uluslararası teknoloji ajanlarına karşı koruma altına alan Yıldız, icadı sayesinde konut ve işyerlerinin elektrik, otomobil, gemi ve uçakların yakıt sıkıntısını gidereceğini iddia ediyor. Sınırsız enerji verdiği söylenen cihaz için çeşitli ülkelerden dev şirketler, anlaşma yapabilmek için Yıldız’la görüşmek istiyor. Cihazın ilk çalışması için 12 voltluk küçük bir akü gerekiyor. Aküden 8 saniye boyunca 12 volt elektrik veriliyor. Bu enerji itme gücü sağladıktan sonra akü devreden çıkarılıyor ve cihazın içindeki küçük motorlar devreye girerek elektrik üretimine başlıyor. Üretilen elektriğin yüzde 20’sini kendi kullanan cihaz, yüzde 80’lik kısmını ise dışarıya veriyor. Cihazda 12,4 volt olarak elde edilen doğru akım (DC) önce 380 volta yükseltiliyor, harici olarak bağlanan bir invertör (çevirici) aracılığıyla da 380 volt alternatif akıma (AC) çevrilebiliyor. Cihazın içine yerleştirdiği 14 adet minik motoru hava sistemiyle yönlendiren Yıldız, bu sayede ısınma ve sürtünme problemlerini ortadan kaldırıyor. Muammer Yıldız’ın icadı, başlangıçtaki 8 saniyelik elektrik enerjisi dışında hiçbir şekilde gaz, mazot, benzin, elektrik veya diğer yakıt türlerine ihtiyaç duymuyor. 10 Nisan 2003’te Türk Patent Enstitüsü’nden patentini alan Muammer Yıldız, cihazını merkezi İsviçre’de bulunan Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı’na da inceletti. Uzmanlar, 21 Ekim 2004 tarihinde ürünün doğruluğunu onayladı. WO 2004/091083 A1 numarasıyla kayıtlara geçen cihazın patentinin, bir ay içinde Yıldız’a ulaştırılacağı bildirildi. Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı’ndan gelen yazıda cihaz hakkında özetle şu bilgiye yer veriliyor: “Bu taşınabilir sistem, akümülatörden aldığı ilk güçle harekete geçiyor ve daha sonra başka bir enerji kaynağına ihtiyaç duymadan sonsuza kadar enerji üretiyor.” Yıldız’ın TÜV’den aldığı uluslararası yararlılık belgesi, dünya devi şirketlerin de dikkatini çekti. Birçok şirket yetkilisiyle görüşen Yıldız, cihazın lisans hakkını satacağı uygun bir şirket arıyor. Mucit Yıldız’ın cihazla ilgili çalışmaları 1995 yılında başladı. Emekli olduktan sonra kendisini meşgul edecek bir iş arayan Muammer Yıldız’ın aklına, sonsuz enerji üretecek bir cihaz yapma fikri geldi. Kısa sürede yaptığı işe kendisini kaptıran Yıldız, emekli ikramiyesi ve bindiği minibüsünü cihazın yapımı için harcadı. Yıldız, 1995’te başladığı çalışmalarını 2003 yılı başında sonuçlandırdı. Cihaza eşi, kızları ve kendi isminin baş harflerini koyan Yıldız, BSMH adını verdiği cihazı, sunum yaptığı resmî kurumlara Ocean Star (Okyanus Yıldızı) ismiyle tanıttı. Herhangi bir enerjiye ihtiyaç duymadan, sınırsız elektrik ürettiği öne sürülen cihazın petrol boru hatlarından uzay aracına kadar her alanda kullanılabileceğini belirten Yıldız, üç parçaya ayırdığı cihazını farklı bankaların kiralık kasalarında saklıyor. TÜV nedir? Almanya Teknik Denetim Kurumu (Technischer Überwachungs-Verein, TÜV) 140 yıldır teknik muayene, kontrol ve yönetim sistemlerinin belgelendirilmesini yapıyor. Bağımsız bir denetim ve kontrol kuruluşu olan TÜV, yetkili uzmanlarıyla sanayi kuruluşları, resmî, özel veya tüzel kuruluşlar adına teknik denetim, muayene ve kontrol görevi yapıyor.


    Ayrıntılı bilgi :
    http://www.yuzde100yerli.com/2007/03/26/bsmh-kendine-elektrik-ureten-cihaz/

    İcad sahibinin cihazı çalıştırdığı video:
    http://www.youtube.com/watch?v=ybn--DsyzBk
    http://www.youtube.com/watch?v=lBCAstMpj50

    Yurt Dışında TÜV(Almanya) cihaz tanıtımı (ing.) :
    http://www.youtube.com/watch?v=lBXGJK1mLb4
    http://www.youtube.com/watch?v=PdDGbKmkuPI
    http://www.youtube.com/watch?v=nDkqcouJkHE



    _____________________________




  • _____________________________
  • Bu tür bir haber, olsa olsa "şok" programı benzeri realite komedisi olabilir. Olay aslında uydurma fakat sanki gerçekmiş havasında yazılıyor, anlayan anlıyor ve anlamayanın haline gülüyor.
    _____________________________
  • Galiba insanlar Termodinamik Kanunlarının meclisten çıktığını zannediyor.

    Biraz daha uğraşırsak bir fizik kanunu daha danıştaydan geri dönecek.
    _____________________________
  • olayın uydurma olduğunu nerden çıkarıyorsun anlayamadım...
    Nikola Tesla'nın önemli iki icadı:
    1- havadan kablosuz olarak enerji iletimi (kalbosuz ELEKTRİK iletimi)
    2- manyetik motor (enerji harcamadan enerji üreten icad)
    temodinamik kurallarını öne sürerek bu olaya karşı çıkan dar görüşlü insanlar, manyetizmanın tamamen keşfedilmiş olduğuna inandıkları için, enerji yoktan var edilemez, vardan da yok edilemez gibi saplantı içine giriyorlar. Evet enerjinin yoktan var edilebilmesi ya da vardan yok edilebilmesi mümkün değildir. Ancak burada böyle bir olay da olmuyor zaten. mıknatıs, kendi iç enerjisini kullanıyor. Bu enerjinin tanımı yapılmasına karşın, deneysel veriler bu durumu açıklamakta yetersiz kalıyor. Avrupadaki CERN labatuvarında yapılan deneyler belki bu durumu açıklayabilir.
    Size basit bir soru:
    Elinize 2 mıknatıs alın ve bu mıknatısın eş kutuplarını birbirine yaklaştırın. Tahmin edildiği üzere mıknatıslar birbirini itecektir. Mıknatıslar birbirini ittikten sonra ilk durumdaki enerjisinden görünürde birşey kaybetmiyor. Ya da ihmal edilebilecek düzeyde enerji kaybı meydana geliyor. İşte soru : Eğer mıknatısları dönel bir kasnak etrafına yerleştirirsek ve bu kasnağın dışına da dönmenin sürekliliğini sağlayacak şekilde eş kutuplu mıknatıslar yerleştirdiğimizde çok küçük bir enerji(parmağımızla kasnağa hafifçe dokunmak) ile hiç durmadan dönen bir sistem elde edebilir miyiz? Tabii ki elde edebiliriz. Bu durumda temiz ve tamamen ücretsiz olarak enerji üretmiş oluyoruz.
    Hala tatmin olmayn var mı??

    lütfen bu olayın hayata geçirilmiş videosunu youtube'dan izleyin:
    işte adres :http://www.youtube.com/watch?v=PFGiWiXMHn0

    daha fazlası için youtube'da aşağıdaki anahtar kelimeleri arayın:
    free energy
    magnet motor
    magnetic motor
    nikola tesla
    tesla
    turkish inventor
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: semizotu

    Galiba insanlar Termodinamik Kanunlarının meclisten çıktığını zannediyor.

    Biraz daha uğraşırsak bir fizik kanunu daha danıştaydan geri dönecek.

    bu mantıkla yerimizde sayarız,bunu yapamayız şunu yapamayız,en azından insanlar uğraşıyor,doğru yada yanlış kaldıki bu son derece mantıklı...Asla yapılamayacak denilen pek çok icad gerçekleşti
    _____________________________
  • sayın komoli,
    Yaklaşımınızı genel olarak destekliyorum, doğru düşünüyorsunuz, söylediklerinizde haklısınız

    Ancak buradaki olay farklı. Mıknatısın iç enerjisi olmaz. Mıknatısın oluşturduğu manyetik kuvveti kilowatt cinsinden ifade edemezsiniz, kısaca iş yaptıramazsınız. Üstelik buradaki haberde derinlemesine bir manyetik olaydan bahsetmiyor. Adam direkt olarak dinamonun ürettiği elektiriği elektrik morotlarına veriyor ve dinamoyu döndürüyor. Böyle bir sistemin verimliliği ne olacak ki üstüne üstlük enerjinin %80 ini dışarıya verebilsin.

    TV kanallarında mucitler yarışmaları başlamış. Herhangi bir kişi "Kendi kendine enerji üreten makina" iddiası ile geldiği zaman hiç dinlenmeden direkt olarak geri çevriliyor. Çünkü belli ki ya hile yapacak, ya da "tüh çalışmadı ah uh" diyecek.
    _____________________________




  • Zaten pekçok büyük icad başlangıçta ciddiye alınmamıştır anlayışla karşılamak gerek
    Her maddenin kendi içinde bulundurduğu bir iç enerjisi vardır,entalpi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi komoli -- 21 Nisan 2007; 14:09:50 >
    _____________________________
  • Arkadaşım (kaotika) en üstteki haber ZAMAN gazetesinin haberidir. Uydurma bir haber değildir. Eğer youtube videolarını izlersen cihazın yurt dışındaki tanıtım videolarını görmüş olursun.
    Ayrıca bir yanlış anlaşılma olmuş, en üstteki haberle mıknatıs olayının kesin bir ilgisi yok. (belki de vardır, en üstteki haberde böyle bir şeyden söz edilmiyor)
    Mıknatıs olayına gelince:
    Mıkantısın iç enerjisi yoktur diyen arkadaşın akademik kariyerini merak ediyorum. Böyle bir açıklama yaptığına göre üst düzey bir bilimadamı olabilir :))
    Her maddenin bir iç enerjisi vardır. Havanın bile. Biz bu iç enerjiyi kullanarak iş yapabiliriz. En basitinden kütlesi olan her cismin bir iç enerjisi vardır. Einstein'ın meşhur denklemini ele alırsak E=m*c^2 ifadesinden m kütleli cismin ışık hızına ulaştığında ne kadar enerji yaydığını (madde tamamen enerjiye dönüşüyor) hesaplamak mümkündür. Yani aslında m kütleli durağan bir madde toplam E kadar enerjiye sahiptir. Bu o maddenin TOPLAM iç enerjisidir. (herhalde maddeyi hızlandırmak için enerji veriyoruz demezsiniz :P Tabiiki ışık hızına hızlandırmak için enerji vermek gerekiyor. Konu bu değil, ışık hızına ulaşınca maddenin tamamen enerjiye dönüşmesidir.) Bu iç enerjinin bir kısmıyla (çok küçük bir kısmıyla) iş yapmak mümkündür aslında.
    Eğer mıknatısın bir iç enerjisi olmasaydı, aynı/farklı kutuptaki maddeleri itebilir/çekebilir miydi? (aradaki uzaklığın karesiyle doğru orantılı olarak bir kütle çekim kuvveti meydana geliyor ki eğer mıknatıslar yaklaştırıldıktan sonra serbest bırakılırsa birbirlerini çekerek yapışırlar ya da birbirlerini iterek uzaklaşırlar. Burada itme/çekme kuvvetiyle alınan mesafeyi çarptığımız takdirde (kuvvet değişken olduğu için integral almak daha uygundur) mıknatısın yaptığı işi bulmuş oluruz.)

    Maddelerin birbirini nasıl itip çektiği konusunda yorum yapabilmek için ise tanecik düzeyinde (atom altı) çok ileri düzeyde bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. Manyetizmanın ne olduğu maddelerin birbirini nasıl çektiği, yani kısacası kütlenin kaynağı olarak tahmin edilen Higgs bozonu hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. Bu da avrupada kurulan CERN labaratuvarlarında yapılan deneylerle araştırılmaktradır.

    Bu gibi haberlere ön yargılarla yaklaşan yalnız siz değilsiniz. Çoğu insan buna benzer önyargılara sahip. Bazen çok karmaşık görünen soruların aslında çok kolay bir çözümü olabilir. Bu çözüme ulaşabilmek için tarafsız ve önyargılardan sıyrılmış bir bakış açısı şarttır. Düşüncenizi özgür bırakın, olmaz demeyin. Aynı kokuyu uzun süre kokladıktan sonra o kokuyu artık hissetmemeniz (ya da çok hafif hissetmeniz) gibi sabit bir düşünceye odaklandığınızda da şartlanan düşünceniz artık size bir fayda getirmeyecektir. Aşağıdaki dosyayı rapid share'den indirerek düşüncenin şartlanmasıyla ilgili sunuyu izleyebilirsiniz. (yıldız yerine birleşik olarak rapid share yazın)
    http://rapidshare.com/files/27134767/4kare.rar (30 KB)
    Ancak asıl konumuz enerjidir. Sunuyu sadece düşüncenin şartlanması hakkında bilgi edinmeniz için veriyorum.


    *** Soru sormadan gerçekten öğrenmiş olmazsınız, aslolan doğru soruyu sorabilmektir. Sorulacak soru yok mu? O zaman deney yapın !! Sorular kendiliğinden gelecektir .. ***

    Yapılırken heyec@n duyulmayan işler başarılamaz.
    Emerson



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gixykings -- 21 Nisan 2007; 20:46:43 >
    _____________________________




  • _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: semizotu

    Galiba insanlar Termodinamik Kanunlarının meclisten çıktığını zannediyor.

    Biraz daha uğraşırsak bir fizik kanunu daha danıştaydan geri dönecek.

    fizik kanunu denilen şeyleri allah yazmadı insanlar yazdı ve başka insanlarda yazılan şeyleri rahatça silebilir
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: speed need

    fizik kanunu denilen şeyleri allah yazmadı insanlar yazdı ve başka insanlarda yazılan şeyleri rahatça silebilir


    Evet temodinamiği insanlar yazdı ama bu bildiğimiz şekilde kanun yazmakla aynı şey değil.
    İnsanların yaptığı, Allah'ın yazmış olduğu kanunu okumak.

    Eğer birisi çıkıp binlerce defa bilimsel olarak ispatlanan tapu gibi kanunun aksine bir şey söylüyorsa şüpheyle bakmak hakkım değil mi?

    Zaten böyle şeyler hep müphem kalıyor. Kimse çıkıp, "Biz bunu yaptık, çalışma prensibi de budur." demiyor.
    Bu söylenene kadar benim için "Sermet Erkin kızı ikiye bölmüş" demekle bunun arasında fark yok.
    Elde boş umuttan başka bir şey yok. Örnek: Erke dönergeci
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: semizotu


    quote:

    Orjinalden alıntı: speed need

    fizik kanunu denilen şeyleri allah yazmadı insanlar yazdı ve başka insanlarda yazılan şeyleri rahatça silebilir


    Evet temodinamiği insanlar yazdı ama bu bildiğimiz şekilde kanun yazmakla aynı şey değil.
    İnsanların yaptığı, Allah'ın yazmış olduğu kanunu okumak.

    Eğer birisi çıkıp binlerce defa bilimsel olarak ispatlanan tapu gibi kanunun aksine bir şey söylüyorsa şüpheyle bakmak hakkım değil mi?

    Zaten böyle şeyler hep müphem kalıyor. Kimse çıkıp, "Biz bunu yaptık, çalışma prensibi de budur." demiyor.
    Bu söylenene kadar benim için "Sermet Erkin kızı ikiye bölmüş" demekle bunun arasında fark yok.
    Elde boş umuttan başka bir şey yok. Örnek: Erke dönergeci


    şüphe ile bakmakta haklı olabilirsin ama dalga geçer şekilde eleştirmekte haksızsın.şüphe ile bakmanında bir adabı vardır.günümüz dünyası ve bilimsel buluşlar öyle değişik bir hal aldıki artık tapu gibi kanun denen bir şey yok ortada.düşünki bilimadamları bizim çok emin şekilde bildiğimiz senin deyiminle tapu gibi varolduğumuzu bile kanıtlayamıyorlar..evren çok gizemli bir yer ve onu keşfederken 50 yıldır bildiğin ve yaşadığın şeyi tek saniyede unutmaya hazır olmalısın..

    sana çok küçük bir örnek..bir duvardan bir kalemin duvara zarar vermeden geçmesi imkansızdır değil mi??böyle bir şeyin olmadığıda tapu gibi gerçektir fiziksel olarakta kanıtlanır böyle bir şeyin olamayacağı.ama bilimadamları bunu başarmış durumdalar ve durumu açıklayamıyorlar..evet yani bugün herkesin öğrendiği tapu gibi fizik yasaların hepsi yerle bir olmuş durumda ama yerine koyacak başka bir yasa bulunamadığı için hala öğretiliyor bize..fizik ölü bilimdir denir bunun için.

    bu konu hakkına detaylı bilgiye sahip olanlar bilir ne demek istediğimi bknz:kuantum fiziği...
    _____________________________




  • Bu konuda speed need'e hak veriyorum.
    Arkadaşlar acaba bunları yazmadan önce youtube videolarını izlediniz mi?
    turkish inventor yazıp youtube'da aratın ve karşınıza çıkan BSMH lafının geçtiği videoları izleyin lütfen.

    "semizotu" adlı arkadaş gibi çalışma prensibini öğrenmek isteyenler Nikola Tesla ile ilgili aşağıdaki dosyayı indirebilirler. Nikola Tesla'nın kim olduğunu google'dan aratarak en ince ayrıntısına kadar öğrenebilirsiniz. Ya da kısa bir bilgi edinmek için komoli kardeşimizin ikinci mesajına bir göz atabilirsiniz.

    Nikola Tesla ve icadları ile ilgili bilgi edinmek isteyenler aşağıdaki bağlantıdan yararlanabilirler :

    http://rapid share.com/files/26966529/shr_-nkl_-tsla.rar (89143 KB - 87.05 MB)


    arşiv şifresizdir. Adresi doğrudan tıklarsanız açılmaz. Forum yöneticilerinin tasarrufundan dolayı web adresleri **** ile sansürleniyor. Bu yüzden adresi boşluklu yazdım. adreste geçen "rapid share" bölümünü bitişik yazarak internet tarayıcınıza yapıştırırsanız dosyayı indirebilirsiniz.

    NOT !!! Bu arşivde BSMH adlı cihaz ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur. Yalnızca Nikola Tesla'nın havadan (kablosuz) elektrik iletimi ve manyetik motor icadları ile ilgili detaylı bilgiler mevcuttur.

    *******************************************
    Bu gibi haberlere ön yargılarla yaklaşan yalnız siz değilsiniz. Çoğu insan buna benzer önyargılara sahip. Bazen çok karmaşık görünen soruların aslında çok kolay bir çözümü olabilir. Bu çözüme ulaşabilmek için tarafsız ve önyargılardan sıyrılmış bir bakış açısı şarttır. Düşüncenizi özgür bırakın, olmaz demeyin. Aynı kokuyu uzun süre kokladıktan sonra o kokuyu artık hissetmemeniz (ya da çok hafif hissetmeniz) gibi sabit bir düşünceye odaklandığınızda da şartlanan düşünceniz artık size bir fayda getirmeyecektir. Aşağıdaki dosyayı rapid share'den indirerek düşüncenin şartlanmasıyla ilgili sunuyu izleyebilirsiniz. (yıldız yerine birleşik olarak rapid share yazın)
    http://****.com/files/27134767/4kare.rar (30 KB)
    Ancak asıl konumuz enerjidir. Sunuyu sadece düşüncenin şartlanması hakkında bilgi edinmeniz için veriyorum.


    *** Soru sormadan gerçekten öğrenmiş olmazsınız, aslolan doğru soruyu sorabilmektir. Sorulacak soru yok mu? O zaman deney yapın !! Sorular kendiliğinden gelecektir .. ***

    Yapılırken heyec@n duyulmayan işler başarılamaz.
    Emerson

    *******************************************



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gixykings -- 22 Nisan 2007; 16:42:22 >
    _____________________________




  • Acaba bu vatandaş hangi fizik kuralını yerle bir ettiğini biliyor mudur? Bir zahmet yerine yeni kuralı da yazsın da, fizikte ülkemizin bir nobeli olsun.
    _____________________________
  • ilginç
    _____________________________
  • sayın gixykings,

    Mıknatıstaki manyetizma olayının bir iç enerjisi olduğunu ve bu olaydan enerji üretildiğini zanneden bir insanın üniversite sınavında sayısaldan fazla şansı olamayacağı kanaatindeyim. Zira fiziğin temel konularından olan enerji bahsini anlamamış demektir.

    Parmaklarımız ile bir yayı sıkıştırırsak yay parmaklarımızı itmeye uğraşır. Burada yayın iç enerjisi yoktur, yayda depolanan potansiyel enerjinin açığa çıkışı vardır. Mıknatısın başka bir mıknatısı itmesi ya da cisimleri çekmesinde de durum pek farklı değildir, zira mıknatısın bir iç enerjisi yoktur

    saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 22 Nisan 2007; 20:14:30 >
    _____________________________
  • bizim elektrik makinaları dersini veren hoca senkron motorun milini sabitleyip,rotordaki alan elektronik olarak döndürülürse, kendiliğinden güç endükleneceğine inandiğinı söyledi.
    hoca bile böyle düşünüyorsa ülkedeki çakma mucitlere bişey diyemiyorum.
    diyalogumuz şçyle oldu:
    -hocam bu enerji kanunu başta olmak üzere pek çok fizik kanunu çürütecek.
    -tabii tabii
    _____________________________
  • bu tür makinelere devridaim makinesi denir.
    fizik kanunlarının iyi bilinmediği 18. ve 19. yy larda bu türden bir çok tez ortaya atıldı.

    ama bunlar fizik kanunlarına aykırıdır. bir araç bir kaynaktan üretim alıp da o kaynakta
    tükettiğinden fazla enerji üretemez. ve kaynaksız enerji üretimi diye bir şeyde olamaz.

    hala bu tür makineler yaptığını iddia eden bazı şarlatanlar türüyor. ama bunların hiçbiri
    doğru değil. doğru olması mümkün de değil.

    bunların hepsi palavra.

    einstein ında dediği gibi bir şey yoktan var olamaz- vardan da yok olamaz.
    _____________________________
  • 2003 te patent alınmış gazetelerde yazmış ,haberlere çıkmış.Fakat şimdiye kadar hiçbir firma bunu üretmek için başvurmamış mı? Ben bu tip şeylere şüpheyle yaklaşırım. Birşeyin aktif ve yararlı olabilmesi için aynı zamanda TİCARİ olması gerekir. Nasıl oluyor da böyle bişey yapılıyor ama hiçbir firma bunun ticari boyutuna el atmıyor?
    _____________________________
    Eğer Birisi Birşeyi Yapmışsa Aynı Şeyi Bizde Yapabiliriz...
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.