Şimdi Ara

Hızlı şarj konusunda yeni rekor: 3 dakikalık şarjla 100 kilometre menzil

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
1
Favori
1.803
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  •  

    Dünya genelinde elektrikli araç kullananların sayısı günden güne artıyor. Ancak bu araçların uzun şarj süreleri pek çok kişinin kafasında soru işareti olarak kalmaya devam ediyor. En bilinen hızlı şarj istasyonlarından Tesla Supercharger, 30 dakikada %80 doluluk oranı sunuyor. Porsche ve BMW’nin hızlı şarj teknolojisi ise bu süreyi fazlasıyla kısaltacak gibi görünüyor.
     

    3 dakika şarj ile 100 kilometre

    Porsche ve BMW öncülüğünde geliştirilen “FastCharge” hızlı şarj teknolojisi, şuanda Jettingen-Scheppach’da kurulan bir istasyonda test ediliyor. Almanya Federal Ulaştırma ve Dijital Altyapı Bakanlığı tarafından da 7.8 milyon euro hibe alan sistem, 450 kW’lık şarj kapasitesiyle dikkat çekiyor. Önümüzdeki yıllarda ilk elektrikli otomobili Porsche Taycan’ı piyasaya sürmeye hazırlanan Alman üretici, prototip araçlarından birinin bu istasyonda 400 kW şarj kapasitesine ulaşarak rekor kırdığını belirtti. Bu kapasite, aracın 3 dakikalık şarj ile 100 km yol gitmesine imkan tanıyacak.

     
     

    Her ne kadar şarj istasyonu tarafından aktarılan enerji 450 kW’a kadar çıkabilse de, henüz piyasada bu denli yüksek güçle başa çıkabilecek elektrikli araç bulunmuyor. Örneğin; Ar-Ge için kullanılan BMW i3 modellerinden biri de FastCharge istasyonunda denendi ve şarj kapasitesi 50 kW ile sınırlı olan aracın %10’dan %80 doluluk oranına ulaşması 15 dakika sürdü. İstasyonun araçların maksimum şarj kapasitesini otomatik olarak algıladığı ve aktardığı gücü bu doğrultuda ayarlayabildiği açıklandı.

     

    BMW ve Porsche tarafından geliştirilen hızlı şarj teknolojisi Bavyera’daki istasyonda halka açık bir şekilde test ediliyor. BMW kullanıcıları istasyondan ücretsiz faydalanabiliyor.








  • Elektrik mühendisi olarak şunu söyleyebilirim ki telefonumu bile vaktim varsa USB ile bilgisayara bağlamak suretiyle yavaş şarj ederim. Yüksek güçte şarj etmenin iki yolu vardır, yüksek akım ya da yüksek gerilim. Telefonlarda quickcharge furyası öncesi çıkış akımı yüksek şarj aletleriyle nispeten daha hızlı şarj ederdik, sonra quickcharge ile gerilim seviyesini de arttırdık. Elektrikte şöyle birşey vardır "gerilim izolasyonu zorlar, akım ise ısı üretir". Elektrikli araçlarda her ikisinin de farklı riskleri var: Yüksek akım ile şarj edilen bataryalar çok ısınır ve ısındığı için kimyasal bileşenlerinin bozunması hızlanır. Yüksek gerilimde ise kabloların izolasyonu yani dış tarafındaki korumaların uygun seçilmiş olması gerekir. Eğer uygun seçilmemişse elektriksel arklar yani kıvılcımlar oluşur, bunlar da yangına yada patlamaya sebep olabilirler.
    Hava kirliliğinden dolayı Stuttgart'ta, Üsküp'te Avrupa'nın başka yerlerinde büyük gösteriler olmuştu. Almanya Euro 4 dizeli 2019'la beraber resmen şehir içinde yasaklıyor. Bu 8 milyon arabayı etkiliyormuş, yani neredeyse Türkiye'deki otomobil kadar otomobili şu anda değiştiriyorlar. Eğer emisyonlar istenilen seviyeye gelmezse ardından Euro 5 dizeller de yasaklanacakmış.
    Elektrik kullanımı mutlaka şehir havasını olumlu yönde değiştirecek, küresel kirlilik ise kimsenin umrunda değil.

    Küresel olarak bakarsak problemleri değiştiriyoruz. Eğer elektrik güneş ve rüzgardan elde edilirse avantajı büyük olur tabii. Kömürden elde edilirse karbon izi şimdiki durumdan da kötü olabilir. Lityum sanıyorum en çok Güney Amerika'da, Atacama çölünden çıkarılıyor. Bu sırada yeraltındaki bütün suyu kirletiyorlar. Çöl çevresinde tarım yapan köylerin suları kalmamış veya kirlenmiş, orada büyük bir sorun var. Atık polimer pillerin ne olacağı tahmin ettiğiniz gibi belli değil. Yine de, petrol çıkarmak da her zamankinden daha kirli. Yüzeye yakın kaynaklar kurudu, en derinlerden, deniz çukurlarından çıkarılıyor ve enerji avantajı giderek düşüyor. Kanada'da derin taşlık alanı öğütüp deterjanla yıkayarak petrol çıkarıyorlar. Çok geniş arazileri mahvediyorlar.
  • Çok iyi, gelecek elektrikli arabalarda gerçekten de artık.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bu hızlı şarj edilen bataryaların ömrü ve güvenilirliği hakkında da bilgi almak isteriz.

  • Elektrikli otomobillerin şarj konusu aşırı hızlı şekilde gelişiyor 5 sene sonra mükemmel bir hal alır 15 sene sonrada bizler anca o arabaları almaya başlarız.

  • Daha benim telefon desteklemiyor arabaya gelmiş

  • Elektrik mühendisi olarak şunu söyleyebilirim ki telefonumu bile vaktim varsa USB ile bilgisayara bağlamak suretiyle yavaş şarj ederim. Yüksek güçte şarj etmenin iki yolu vardır, yüksek akım ya da yüksek gerilim. Telefonlarda quickcharge furyası öncesi çıkış akımı yüksek şarj aletleriyle nispeten daha hızlı şarj ederdik, sonra quickcharge ile gerilim seviyesini de arttırdık. Elektrikte şöyle birşey vardır "gerilim izolasyonu zorlar, akım ise ısı üretir". Elektrikli araçlarda her ikisinin de farklı riskleri var: Yüksek akım ile şarj edilen bataryalar çok ısınır ve ısındığı için kimyasal bileşenlerinin bozunması hızlanır. Yüksek gerilimde ise kabloların izolasyonu yani dış tarafındaki korumaların uygun seçilmiş olması gerekir. Eğer uygun seçilmemişse elektriksel arklar yani kıvılcımlar oluşur, bunlar da yangına yada patlamaya sebep olabilirler.

  • 30 dk şarjla 1000 km diyebilirmiyiz

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Simdi aklima takilan bir konu var bu isin ehli bir arkadas varsa cevaplarsa sevinirim. Simdi bu elektrikli arac modasi cevre dostu olmalariyla on plana cikarildi. Peki bu araclar icin kullanilacak elektrigin uretilmesiyle ve omru dolan piller ile olusacak olan karbon izi cevresel zararlar petrol tuketiminin tahmini kacta kaci kadar dusuk olacak? Yani buna degiyormu?

  • cihangir151 kullanıcısına yanıt
    Piller arabalarda ölseler bile evlerde güç depolama ve şebekeye geri verme işlemleri için vs. kullanılabiliyor hala. Son çare de geri dönüşümleri yapılabiliyor sanırım artık. Petrol tüketiminde üretim ve nakliye esnasındaki harcamalar da var. Bir de elektriğin üretildiği kaynaklar da önemli. İngiltere mesela hava kirliliği emisyonlarını düşürmek için doğalgazdan ziyade elektrikli ısı pompası kullanımını teşvik etmeye hazırlanıyor. Kaynak kömür ve doğalgaz olursa kirlilik devam eder. Ama yenilenebilir enerji kaynakları ile üretim yaygınlaşırsa durum değişir.
  • Yilsev kullanıcısına yanıt
    Ben de telefonu acelem yoksa yavaş olarak şarj ediyorum. Hızlı şarj edip dışarı çıktığımda daha hızlı boşalıyor batarya.
    Kablo izolasyonu kısmında sorun olmayacaktır. Yeterince kalın kablolar ve iyi izolasyon ile yeterince güvenlik sağlarlar. Ancak batarya konusu bence de sıkıntı hâlâ. Hani üretilmiş bir teknolojideki bataryanın ne kadar ömür vereceğini yola çıkmadan tespit edip ona göre konuşmanın, satış yapmanın bir yolu yok gibi. Kimse 10 sene beklemeyi göze almaz bu zamanda. Ama bu durumda da o kadar hızlı şarj ile batarya içi resmen kaynıyor gibi olacak hani, ömrü ne kadar ciddi etkiler biraz sıkıntı bir şey.
  • Hızlı şarj furyası pazarlama balonunu biraz da. Çünkü bataryanın ömrünü neredeyse yarıya düşürüyorsun. Hele de 0 dan 100 e kadar hızlı şarj ediliyorsa 500 şarj döngüsü sonrası pilde hissedilir verim kaybı olacaktır. Tüm bunların gözlemi ve deneysel testleri apaçık ortada. Şu anki pil bileşenleriyle gelinen nokta böyle.

  • Aman tanrım dedim

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bizim yerli oto kaç km gidebiliyor acaba? :)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • şuan en yüksek menzil dma toyota da diye biliyorum. bir vatandaş galeriden çıkan iki modelin 5 yıllık kullanımını hesaba dökmüş paylaşmıştı sıfır km dizel ve elektrikli corolla kıyaslama anlaşılır bir matematikle batarya değişim masrafları ve satış fiyatının çok yüksek olması avantajlı olmaktan çok uzaktı

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cihangir151

    Simdi aklima takilan bir konu var bu isin ehli bir arkadas varsa cevaplarsa sevinirim. Simdi bu elektrikli arac modasi cevre dostu olmalariyla on plana cikarildi. Peki bu araclar icin kullanilacak elektrigin uretilmesiyle ve omru dolan piller ile olusacak olan karbon izi cevresel zararlar petrol tuketiminin tahmini kacta kaci kadar dusuk olacak? Yani buna degiyormu?
    Hava kirliliğinden dolayı Stuttgart'ta, Üsküp'te Avrupa'nın başka yerlerinde büyük gösteriler olmuştu. Almanya Euro 4 dizeli 2019'la beraber resmen şehir içinde yasaklıyor. Bu 8 milyon arabayı etkiliyormuş, yani neredeyse Türkiye'deki otomobil kadar otomobili şu anda değiştiriyorlar. Eğer emisyonlar istenilen seviyeye gelmezse ardından Euro 5 dizeller de yasaklanacakmış.
    Elektrik kullanımı mutlaka şehir havasını olumlu yönde değiştirecek, küresel kirlilik ise kimsenin umrunda değil.

    Küresel olarak bakarsak problemleri değiştiriyoruz. Eğer elektrik güneş ve rüzgardan elde edilirse avantajı büyük olur tabii. Kömürden elde edilirse karbon izi şimdiki durumdan da kötü olabilir. Lityum sanıyorum en çok Güney Amerika'da, Atacama çölünden çıkarılıyor. Bu sırada yeraltındaki bütün suyu kirletiyorlar. Çöl çevresinde tarım yapan köylerin suları kalmamış veya kirlenmiş, orada büyük bir sorun var. Atık polimer pillerin ne olacağı tahmin ettiğiniz gibi belli değil. Yine de, petrol çıkarmak da her zamankinden daha kirli. Yüzeye yakın kaynaklar kurudu, en derinlerden, deniz çukurlarından çıkarılıyor ve enerji avantajı giderek düşüyor. Kanada'da derin taşlık alanı öğütüp deterjanla yıkayarak petrol çıkarıyorlar. Çok geniş arazileri mahvediyorlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yilsev

    Elektrik mühendisi olarak şunu söyleyebilirim ki telefonumu bile vaktim varsa USB ile bilgisayara bağlamak suretiyle yavaş şarj ederim. Yüksek güçte şarj etmenin iki yolu vardır, yüksek akım ya da yüksek gerilim. Telefonlarda quickcharge furyası öncesi çıkış akımı yüksek şarj aletleriyle nispeten daha hızlı şarj ederdik, sonra quickcharge ile gerilim seviyesini de arttırdık. Elektrikte şöyle birşey vardır "gerilim izolasyonu zorlar, akım ise ısı üretir". Elektrikli araçlarda her ikisinin de farklı riskleri var: Yüksek akım ile şarj edilen bataryalar çok ısınır ve ısındığı için kimyasal bileşenlerinin bozunması hızlanır. Yüksek gerilimde ise kabloların izolasyonu yani dış tarafındaki korumaların uygun seçilmiş olması gerekir. Eğer uygun seçilmemişse elektriksel arklar yani kıvılcımlar oluşur, bunlar da yangına yada patlamaya sebep olabilirler.
    Hocam aşırı yavaş şarjın bir zararı var mıdır? Mesela orijinalde 5V 2.5A adaptör yerine 5V 0.5A adaptör ile geceboyu yavaş yavaş şarj olsa sıkıntı oluşturur mu?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sönmeyen Arıza Lambası. -- 15 Aralık 2018; 15:52:28 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sönmeyen Arıza Lambası. kullanıcısına yanıt
    Hayır, tam tersi düşük akım ısınmaya sebep olmayacağı için batarya ömrü konusunda daha avantajlıdır.

    Benim gibi gece boyu açık bir bilgisayarınız varsa onun USB portundan şarj etmeniz daha da iyi olacaktır. Bilgisayarlarda çok hassas gerilim (voltaj) regülasyonu olduğu için düşük akım ile birlikte temiz bir gerilim (harmoniksiz) ile daha da güvenli tarafta kalabilirsiniz. Sonuçta adaptörü prize takıyoruz, prizde şebeke gerilimi var ve ülkemizde bazen şebeke gerilimi epey dalgalanabiliyor, kaliteli adaptörlerde koruma olmasına rağmen darbe gerilimleri olması durumunda %100 koruyamayabilir.
  • Volvo da artık cereyanlı olmalı ya mazota para dayanmıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arap petrol satamazsa,
    orta doğu kan gölüne döner !

  • Sen ne diyon bee.Bizimki hepsini döver.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.