Şimdi Ara

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'ndan bir ilk daha

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
622
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  
    Avrupa Nükleer Araştırma Kurumu CERN’de bulunan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda (BHÇ) görevli bilim adamları yaptıkları deneyde ilk kez elektron yüklü atomları neredeyse ışık hızına kadar hızlandırmayı başardılar. Daha önceleri elektron içermeyen atom çekirdeklerini bu hızlara çıkaran bilim adamları elektron yüklü parçacıklar için bunun o denli kolay olmadığını belirtiyor.

    CERN’den konuya ilişkin yapılan açıklamada, her birinin etrafında bir adet elektron bulunan kurşun atom çekirdekleri bir saat boyunca düşük enerjide hızlandırılmış, daha sonra tam yükte iki dakika döndürülerek sistemden salınmışlar. İki dakikalık testten sonra asıl deneyi gerçekleştiren bilim adamları, kurşun atomlarını bu kez iki saat boyunca tam güçte neredeyse ışık hızına kadar hızlandırmışlar.
     
     

    Fizikçi Michaela Schaumann, yüklü olmayan parçacıkları hızlandırmanın daha kolay olduğunu, elektron yüklü atomların ise yörüngeden çıkarak duvara çarpabildiğini, bu durum meydana geldiğinden sistemin güvenlik nedeniyle kendini kapattığını belirtiyor.
     
     
    Deneyin sonuçlarını şaşkınlıkla karşılayan bilim adamları kompleks atom demetlerinin beklenenden daha stabil olduğunu görmüşler. Schaumann deneyin sonucunu büyük sevinçle karşıladıklarını, bu buluşun yeni deneylere kapı aralayacağını, örneğin laboratuvar ortamında üretmesi zor olan gama ışınları üzerinde daha rahat deneyler yapabileceklerini ifade ediyor.

    Yüksek enerjili elektronlar yavaşlayıp enerji kaybederken etrafa foton saçıyorlar. BHÇ hızında bu fotonlar gama ışınlarının dalga boyuna ulaşıyorlar. Bu durum da bilim adamları için yeni araştırma imkânı doğuruyor.
     







  • ulan okurken bile ufkum açılıyor birde orada o duruma şahit olduğumu düşünemiyorum bile.

  • adamlar test yaparken ışık hızını geçti

    ref :https://www.bbc.com/turkce/haberler/2011/09/110923_einstein_light

    ve avrupada saatler bilmem kaç dk geri kaldı haberini okumadınız mı yoksa !?

    ref :https://www.trthaber.com/haber/dunya/avrupada-elektronik-saatler-6-dakika-geri-kaldi-354250.html

    birde bu işe mantıklı bir gerekçe olarak bitcoin 50~60 hz elektriği etkiliyor savını ortaya koymuşlardı ! tabi yersen !

    özetle CERN de garip işler dönüyor !

    bunlar zaman makinesi yaptılar galiba

    sanırım hz isa'yı geçmişten bu güne getirecekler gibi
    bu durumda hz mehdi hadislerindeki en uydurma zaman kayması hadisesi gerçekleşe bilir !

    hatta dünya bir anda uzay zaman boşluğunda yanlış zamana kaya bilir
    hani şu güneşin yanlış yönde doğması hadisesi olası gibi !

    zaten internette hz mehdi 40 yaşlarında ve 2019 da geliyor diyen çok kişi var !



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProjectMan -- 8 Ağustos 2018; 10:8:30 >




  • atomlara yazık değil mi :D

  • İtalya'daki deney büyük ses getirdi. Bilim kamuoyu ayağa katı. Ancak bu deneyi gerçekleştiren bilim insanları bile ''evet ışık hızından hızlı gitti'' demedi. ''Şu an öyle görünüyor ama hesaplamaları tekrar gözden geçirmemiz gerek, belki ölçümde veya deneyde bir hata vardır'' dediler. Ve 1 ay içinde kendilerinin hesaplamalarda bir yanlış yaptığını ve şu an için ışıktan hızlı gidemediklerini söylediler. CERN'de dahi aynı deney sonucu, sonuçlar üzerinde birbirleri ile konuşmayan ayrı takımlar üzerinden incelenir ve hesaplamamalar yapılır. Kimse böylesine büyük bir projede hata yapmak istemiyor. Ve takımlar elde etikleri sonuçları tartışarak,-eğer o an için yanlışlanamıyorsa- doğruluğuna ikna olup kabul ederler.

    Mehdi konusunu kıyamete kadar da bekleseler bir sonuç olmayacak! Kur'anda mehdi kavramı ile ilgili en ufak bir bilgi geçmiyor. Cern ekibinde -Papalık bilim görevlileri hariç- neredeyse koyu denecek kadar hıristiyan inancına tutulmuş kişi sayısı çok az. Adamlar higgs bozonu ve karanlık enerji için yola çıktılar. Higss o parçacığa ''Tanrı Parçacığı'' demediğini, ''Tanrının Cezası Parçacık'' dediğini ancak basının ''Tanrı Parçacığı'' şeklinde daha ciks bir şekilde sunduğunu duymuş olmalısınız. Yani kimsenin geçmişe gidip İsa'yı getirme derdi yok. Ayrıca geleceğe bir şekilde ulaşma (gitme değil bakın ULAŞMA) ihtimali karadelik gibi uzay sürev/zaman dokusunu bozacak kadar büyük kütleli cisimlerle olası. Ancak zaman oku geriye değil sürekli ileriye doğru işliyor. Yani kuramsal fizikçiler bile ''evet olasılık dahilinde ancak biz bu evrenden çıkardığımız ( 5. boyut) sürece olasılığı çok düşük'' derler. Biz ancak,bizden çok uzakta olan gök cisimlerinin geçmişlerine bulunduğumuz konumdan bakabiliyoruz. Bu sadece geçmişi deneyimlemek olarak adlandırabilir. Yani; bizden 2000 Bin Işık yılı uzaklıktaki bir medeniyet İsa'nın 18 yaşında olduğu dünyayı görebilir. Eğer güneşimizden 100 Kat daha büyük bir merceği var ise muhtemelen inşaları da görebilir.

    Ayrıca Işıktn hızlı gitme düşüncesi zaten u an çöpte. Çünkü Işık hızında da da gitseniz, sürev/zaman sizin için yavaşlayacak ama ardınızda bıraktığınız gezegen için akmaya devam edecek. 4 ışık yılı mesafedeki yıldıza gitseniz, dünya 70 Yıl civarı bir süre geçirmiş olacak. Birde bunun dönüşü var. Şu an kuramsal fizikçiler, karanlık enerji ile Uzayı büküp, gidecekleri noktaya ulaşmayı düşünüyor. Yani 4 Yıllık bir yolculuk sonunda dünyada da sizim algıladığınzı sürev/zamanda da 4 yıl geçmiş oluyor. Yani sörf tahtasında duran bir insan mı hareket ediyor yoksa deniz mi? Yürüyen merdiven mi harket ediyor ilk basamağa adım atmış bir kişi m?

    Kur'an bile bir bilim bitiği/kitabı gibi büyük bir öz güvenle, tüm içeriğini yanlışlamaya çalışmanızı istiyor. Ki yanlışlanmıyor. Çünkü Tengri/Allah kendi koyduğu yasalar ile çelişmeyeceğini belirtmiş. Buna Sünnetullah derler, ben Doğa Yasaları diyenlerdenim. Olası gerçeklikler üzerine araştırma ve bilim yapan İslam bilginleri sayesinde atıldı günümüz biliminin temelleri. Ancak şu an olasılık dahilinde olan şeyleri, gerçekleri bırakarak olmayan şeylerin peşine düşüp buna da ilim demeye başladılar.

    Yani eğer gerçekten Mehdi bekliyorsanız beklemenizi önermem. Çünkü yok ve gelmeyecek! Tengri Kendi indirdiği Kur'nada son peygaber ve uyarıcının Saygın, Ulu Muhammed olduğunu belirtmiş ve ''Allahın ipine Sarılın'' demiş. Tengrinin ipi dışında kalan Gavs, Kutb (Ölüm dahil Tüm doğa güçlerine Tengri Adına Müdahale yetkisinde bulunan) Evliya, Şeyh, Hoca, Hacı …… gibi şeylerin ipleri Kuran'da insanı kurtaracak tek ip olan Allah'ın ipine Benzemiyor.




  • Ha ha ha

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aybey

    İtalya'daki deney büyük ses getirdi. Bilim kamuoyu ayağa katı. Ancak bu deneyi gerçekleştiren bilim insanları bile ''evet ışık hızından hızlı gitti'' demedi. ''Şu an öyle görünüyor ama hesaplamaları tekrar gözden geçirmemiz gerek, belki ölçümde veya deneyde bir hata vardır'' dediler. Ve 1 ay içinde kendilerinin hesaplamalarda bir yanlış yaptığını ve şu an için ışıktan hızlı gidemediklerini söylediler. CERN'de dahi aynı deney sonucu, sonuçlar üzerinde birbirleri ile konuşmayan ayrı takımlar üzerinden incelenir ve hesaplamamalar yapılır. Kimse böylesine büyük bir projede hata yapmak istemiyor. Ve takımlar elde etikleri sonuçları tartışarak,-eğer o an için yanlışlanamıyorsa- doğruluğuna ikna olup kabul ederler.

    Mehdi konusunu kıyamete kadar da bekleseler bir sonuç olmayacak! Kur'anda mehdi kavramı ile ilgili en ufak bir bilgi geçmiyor. Cern ekibinde -Papalık bilim görevlileri hariç- neredeyse koyu denecek kadar hıristiyan inancına tutulmuş kişi sayısı çok az. Adamlar higgs bozonu ve karanlık enerji için yola çıktılar. Higss o parçacığa ''Tanrı Parçacığı'' demediğini, ''Tanrının Cezası Parçacık'' dediğini ancak basının ''Tanrı Parçacığı'' şeklinde daha ciks bir şekilde sunduğunu duymuş olmalısınız. Yani kimsenin geçmişe gidip İsa'yı getirme derdi yok. Ayrıca geleceğe bir şekilde ulaşma (gitme değil bakın ULAŞMA) ihtimali karadelik gibi uzay sürev/zaman dokusunu bozacak kadar büyük kütleli cisimlerle olası. Ancak zaman oku geriye değil sürekli ileriye doğru işliyor. Yani kuramsal fizikçiler bile ''evet olasılık dahilinde ancak biz bu evrenden çıkardığımız ( 5. boyut) sürece olasılığı çok düşük'' derler. Biz ancak,bizden çok uzakta olan gök cisimlerinin geçmişlerine bulunduğumuz konumdan bakabiliyoruz. Bu sadece geçmişi deneyimlemek olarak adlandırabilir. Yani; bizden 2000 Bin Işık yılı uzaklıktaki bir medeniyet İsa'nın 18 yaşında olduğu dünyayı görebilir. Eğer güneşimizden 100 Kat daha büyük bir merceği var ise muhtemelen inşaları da görebilir.

    Ayrıca Işıktn hızlı gitme düşüncesi zaten u an çöpte. Çünkü Işık hızında da da gitseniz, sürev/zaman sizin için yavaşlayacak ama ardınızda bıraktığınız gezegen için akmaya devam edecek. 4 ışık yılı mesafedeki yıldıza gitseniz, dünya 70 Yıl civarı bir süre geçirmiş olacak. Birde bunun dönüşü var. Şu an kuramsal fizikçiler, karanlık enerji ile Uzayı büküp, gidecekleri noktaya ulaşmayı düşünüyor. Yani 4 Yıllık bir yolculuk sonunda dünyada da sizim algıladığınzı sürev/zamanda da 4 yıl geçmiş oluyor. Yani sörf tahtasında duran bir insan mı hareket ediyor yoksa deniz mi? Yürüyen merdiven mi harket ediyor ilk basamağa adım atmış bir kişi m?

    Kur'an bile bir bilim bitiği/kitabı gibi büyük bir öz güvenle, tüm içeriğini yanlışlamaya çalışmanızı istiyor. Ki yanlışlanmıyor. Çünkü Tengri/Allah kendi koyduğu yasalar ile çelişmeyeceğini belirtmiş. Buna Sünnetullah derler, ben Doğa Yasaları diyenlerdenim. Olası gerçeklikler üzerine araştırma ve bilim yapan İslam bilginleri sayesinde atıldı günümüz biliminin temelleri. Ancak şu an olasılık dahilinde olan şeyleri, gerçekleri bırakarak olmayan şeylerin peşine düşüp buna da ilim demeye başladılar.

    Yani eğer gerçekten Mehdi bekliyorsanız beklemenizi önermem. Çünkü yok ve gelmeyecek! Tengri Kendi indirdiği Kur'nada son peygaber ve uyarıcının Saygın, Ulu Muhammed olduğunu belirtmiş ve ''Allahın ipine Sarılın'' demiş. Tengrinin ipi dışında kalan Gavs, Kutb (Ölüm dahil Tüm doğa güçlerine Tengri Adına Müdahale yetkisinde bulunan) Evliya, Şeyh, Hoca, Hacı …… gibi şeylerin ipleri Kuran'da insanı kurtaracak tek ip olan Allah'ın ipine Benzemiyor.
    kutsal kitapda ; daha önceki kitapların nasıl tahrif edildi örnekleyip anlatınca
    düz bakanlar sanıyorlar ki ; sadece önceki kitaplar tahrif edildi,
    ama mesele aslında tarihin insanlar tarafından nasıl tekrar edeceği anlatılmaktadır.

    quote:


    خَاتَمَ النَّبِيّ۪ن
    Bu kelime Kuran da (Ahzab 40) geçiyor, orada da anlam olarak "Nebilerin sonuncusu" diye veriliyor.
    Genelde buna umumi efkariyede "son peygamber" deyip nokta koyulur.
    Oysa "Hatem" Arapçada mühür anlamındadır, gerçi yüzük filan gibi alt başka anlamlarda veriliyordu hatırladığım ama mühür'e sözde müfessir efendiler nasıl son demişler, şaşırıyor insan.

    Özetle Muhammedin peygamberliği son değil, mühürlendi yani onaylandı veya tasdiklendi anlamındadır, İsa, Musa, vb. nasılsa o da öyle onaylandı anlamı çıkıyor.
    Tabii bu benim yorumun, isteyen daha derinde araştırabilir.

    ,,,

    İbn-i Ârabi "Kafir" kelimesinin açılımını yaparken, bunu bilinenin aksine kelime kökünden türeterek "örtü" kelimesi ile eşleştiriyor, dolayısıyla Kafir dendiğinde bunun inkar veya inkarcı anlamından öte, "örtücü" yani "gerçeği örten" demek olduğunu vurguluyor ki Kafir demek "gerçeği örtendir" diyor, varın kim kafir kim değil siz düşünün.


    40 yaşlarında bir genç gelirmi mehdi adı verilir mi bilinmez
    ama islam açısında müslümanı müslüman etmeyeceği gerçeğinden yola çıkılırsa
    zaten az biraz kudüs ve hz isa'nın geri dönemesi için
    yavudi tapınağının yapılması lazım ki
    hristiyanlar bu tapınağı yıkmadan ; onların inancına göre isa gelmeyecek ( onların kehaneti böyle )
    zaten bu tapınağın yapılması içinde aksa nın yıkılması ve ahit sandığının bulunması lazım
    bazılarına göre bu istanbul ayasofyada olduğunu iddia eden proflar bile var
    özetle zaten bu durumlar olursa büyük sıkıntı bu dinlar arasında 3. dünya savaşı demek oluyor ki
    hadi yavudileri tapınağı yapmak dini olarak motive edecek
    hadi hristiyanları tapınağı kıymak motive edecek
    e biz müslümanları ne motive edecek anlamıyla
    tüm mitolojik motivasyonlarla bir 3. dünya savaşı çıksa
    müslümanlar için direnme motivasyonu kısmı boş kalıyor
    yani suriyeliler gibi avrupa sınır kapılarına mı koşucak müslümanlar ?

    mehdi konusuna inanç açısından gerçekten ama gerçekten inanmıyorum
    ama mantıksal sorgulamalar noktasında sosyolojik açıdan bakınca da

    dini motifli bir 3. dünya savaşı ortaya çıkarsa
    müslümanların motivasyonu için bir simge ve bir sembol olması lazım
    yoksa bu din motifli 3. dünya savaşında müslümanların hiç bir motivasyonu kalmaz !
    bu açıdan hadislere bakılırsa zaten umut olsun diye son umudun ne olacağı anlatılıyor.
    tabi zaman içinde yorum üzerine yorum katılmıştır.

    madde ışık hızını aşınca ne olur
    o madde için zaman durur yani zaman sonsuz olur.
    yani zamanın durması zamanı ilerlememesi anlamında ise
    ortada zaman kavramı kuramsallaşır,
    yani zaman durursa madde mekanı ilişkisi kopar
    bilgi kısmına gelirsen maddenin varlık bilgisi var olmaya zorladığı için
    maddenin zamanı dondurduğu anda bilgi o mekan içinde ileri gidemeyeceği için
    aynı diş macunu tüpünün kapalı kısmı sonsuz mühürlü bir alan olacağı için
    tüpün içindeki macun diş macununun ağızı yönüne ilerlemekten başka bir varlık alanı bulamaz
    çünkü madde mutlak varlığa yani mantıksal açıdan anlamak lazım ki
    mutlak hiçliğe yaklaşırken aldığı enerji çok fazla olacağı için
    madde yoklukta var olamaz !
    yani aslında patlaya her süper nova geçmişe açılan ;
    geçmişe açılan derken sonsuz geçmişi var eden
    bu şekilde ; aynı şekilde sonsuz sonsuzluk açısından
    maddi evrende sonsuz zamanı bir bakışa göre geleceği ötelenmesine sebep oluyor.
    bu ne demek oluyor !? zaman aslında ileriye doğru var olmadığı
    zamanın geçmiş içinde geçmişe doğru uzayarak sonsuz zaman aralığını oluşturduğu anlamına geliyor.

    Albert Einstein ışık hızı kuramını süpernovaların oluşturduğu alana doğru bakarsak
    iyide süpernova patlaması sonrası ortaya çıkan enerjiyle zaten ışık hızı aşılmış oluyor.
    neden süpernova patlamalarıyla oluşan zaman aşımlarının ne olduğu konusunda neden hiç bir bilim adamı tez yazamamış !?
    süpernova patlamasında biz havayi fişekleri görüyoruz ama görünenin ötesine geçen
    büyük patlama anına geri dönen süpernova madde enerjisi oluyor ki bu zaten var oluş sürecindeki büyük güçleri
    yani sonsuz var oluş döngüsü zamanı şu an var olan süpernovalar devam ettiriyor gibi bir şey,
    bu nasıl bir şey ! maddi enerjiler maddi alan ve maddi zaman içinde korunur fazla olan enerjiler
    var oluş zamanına doğru akar bu döngü evrenin nasıl yok olmadığının mantısal tek izahıdır.

    adaletin şafağı de küpleri birleştirmek için çalışan cyborg
    var oluş küplerini incelerken " ama bu hiçlik " dediği sahneye bir bakınız !




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProjectMan -- 8 Ağustos 2018; 17:51:52 >




  • Şu komplo teoricilerinin zekalarına hastayım ya. Herif çıkmış zaman makinası yaptılar İsa'yı geri getirecekler diyor
  • Sirkadyen S kullanıcısına yanıt
    Hahahahha :D Aynen
  • aybey A kullanıcısına yanıt
    Her bilimsel içerikli haberden sonra dine saldırma çabasını anlamıyorum. İslamiyet için konuşursak (tahrif edilmiş ve geçerliliğini yitirmiş hristiyanlık bizi ilgilendirmiyor) bilim ve din birbirleriyle çatışan yada birbirleri ile ikame kavramlar değil ki. Higgs bozonunu bulmanız, elektriği keşfetmeniz, uçak yapmanız, büyük hadron çarpıştırıcısında yeni bulgular bulmanız dini geçersiz kılmıyor. İlk önce bunu aklınıza bir sokun. Bilim üzerinden ateist propagandası yapmayın. Bilim yalnızca ateistlerin tekelinde olan bir konu değil. Zaten günümüz bilimin temelinin müslüman bilim adamları tarafında atıldığını kendiniz yazıyorsunuz. (Sonraki gerilemenin nedenleri ayrıca tartışılabilir.) Kainat, Allah'ın koyduğu kanunlar olan Sünnetullah ile devam ediyor. İnsanların akıllarını kullanarak zamanla bunlara keşfetmesine bilim diyoruz. Kuranda'da defalarca yazar "aklınızı kullanmıyor musunuz?" diye.

    Bunlardan başka din bir inanç meselesidir. Kişi iradesiyle kabul eder veya etmez. Bunun bilimle varlığını ve yokluğunu ispat edemezsiniz. Kıyamet gününe kadar da ispat edilemeyecek. İspat edilecek olsa dinin ve bir imtihandan ibaret olan dünya yaşamının anlamı kalmaz. İyi kötü herkes o dine girer. İyilerin ve kötülerin ayrımı yapılamaz. Cennet ve cehennem'in anlamı kalmaz. Bu konu çok derinlere gideceği için burada kesiyorum.

    Mehdiyet meselesi de dinle alakalı bir konudur. Bir inanç meselesidir. Hz. peygamberin birçok hadisinde teferruatlı bir biçimde anlattığı bir konudur. O yüzden din harici kimselerin "yok ve gelmeyecek" demesi herhangi bir anlam ifade etmiyor. Aynı şekilde din harici kimselerin Kuranla ilgili kafasına göre yorum yapması, "Allah'ın ipine sarılın" ayetini tefsir etmesi, Gavs, Kutup, Evliya, Şeyh, Hacı, Hoca gibi din büyüklerinden küçümser şekilde bahsetmesi anlamsız ve terbiyesizlik oluyor. "Her şeyi biliyorum ve her şey hakkında yorum yaparım" tavrı gülünç kaçıyor.




  • ya arkadaşlar bu cern de yıllardır yapılanın amacı nedir bu neye yaracak

  • Düzeyli yanınızınız için sizi kutlarım.

    Hâtemen, Arapça HTM köklü bir sözcük ve bu sözcükten Hatim'de türetilir, hitamda.
    HTM kökünden türeyen sözcüklerde, genel olarak; Sonlandırmak, son gibi bir anlamı var. Mühürde zaten o belgenin sonlandırıldığını, onaylandığını göstermek için vurulur. Anlamı sadece mühür olduğunu saysak bile, ''bir şeyin doğruluğunu onaylamak'' anlamında da kullanılabilir. Yani sadece ''ve hâtemen'' sözcüğünün tek anlamını alırsanız, -yani en dar anlamda mühür- bu nesnel bir bakış açısı olmaz. Neye inanmak isteniliyorsa değil, ne anlatıyor ona bakmak lazım.

    İnsanları savaşa güdülemek içi çok çeşitli bahaneler uydurulabilir. Yeter ki amaç kan dökmek olsun. 1. Dünya savaşı, ABD'nin emperyal savaşları buna en güzel örnek. Zaten bu mehdi/mesih inancı yüzünden Evanjelistler(evangelist) sırf Mesihleri insin diye armegedalonda(Irak, Suriye ve Türkiye'nin de bir kısmını kapsadığı söylenilen bölge) savaş çıkartmak. Adolf Hitler benim bildiğim kadarı ile en azından Hristiyan bile değildi.

    Sorun ışık hızına ulaşıp ulaşmamak değil. Sorun, ışık hızında terkettiğiniz gezegen... 5 Işık yılı için bir yolculuğa çıkıyorsunzu, yeni doğmuş bebeğiniz, döndüğünüzde 50 yaşında! Einsteina göre Görelelik kuramında Işık Hızlı hiçbirşey gidemez. Atom ve atom üstü parçacıklar için bu gerçekten doğru. Ancak kuantım mekaniğinde ise durum farklı. Einstein Işıktan hiçbirşeyin hızlı gidemeyeceğini söylese de Atomaltı Parçacıklar bunun tam zıttı, hızlıda gidebiliyorlar, bir noktada yok olup başka bir noktada ortaya çıkabiliyorlar. Üst Yeni Yıldızın (SuperNova) oluiumunun dip kökünde bu durum var ama patlama gerçekleştiğinde siz bunu algılayamazsınzı çünkü Kuantumda gözlemin deneye etkisi diye birşey var. Einstein kuanumla ilgili -okadar tesadüfi sonuçlar ortaya çıkıyor ki dayanamayıp- ''Tanrı zar Atamaz'' diyerek öfkesini bile dile getirmiştir.

    Uzayı bükmek, ışıktan hızlı gitmek İzafiyet ile değil, Kuantum ile oluyor Size anatmaya çalıştığımda zaten bu...

    Sürev/Zaman kişiden kişiye, bulunduğunuz yükseklik ve değerinliğe ancak en temelde hız ve kütleye göre değişir. Kuantum Mekaniği ile zaten bunlar çözümlenmeye çalışılıyor. KAranlık enerjiyi anlayabilirsek bunlar zaten anlatılabilir duruma gelecek. Cern'de zaten bunun peşindeler.

    Filmi izledi. Şu an hiçlik iye birşeyin olmadığı, tekillikten karmaşaya ve tekrar tekilliğe doğru sonsuz bir döngü olduğu yönünde hipotezler var.

    Madde dediğinzi şey zaten nerjinin bir formu... Sicim teorisini okursanız bir çok sorunuzun yanıt olacağını düşünüyorum.

    Sağlıcakla kalın.




  • tuago T kullanıcısına yanıt
    Yan hem beni suçlamışsınız ''her şeyi biliyor'' tavrım yüzünden, hem de gülünç duruma düştüğümü yazmışız.


    Pek tabi bilgiçlik taslamıyorum. Siz Tengri'ye (Allah arapça ben Türkçesini kulanmayı seçiyorum yanlış anlaşımasın ) inanıyorsunzu ama ben Var Olduğunu Biliyorum! Aramızdaki fark bu!

    Girişiniz benim görüşlerimel çelimiyor ama sona doğru yumurtlamışsızı derdinizi... Özür dilerim ben kur'anda olmayan ve özellikle Ruhban sınıfı olmayan bir dine ''Gavs, Kutup, Evliya, Şeyh, Hacı, Hoca gibi din büyükleri (!)'' sokuşturulmasına karşıyım. Gülünç duruma düşen pek tabii ki siz olursunuz, ben değil. Niye mi? Ben Allahın İpine sarıldım, kuranın sonunda; ''şimi gözlerini kapa ve at yğksekten kendini aşağa, ben seni tutacağım'' yazsa idi; Tengri şahidim olsun atalrdım. O kadar biliyorum Tengrinin varlığını... Çünkü ben çevremdeki müslüman(!) mümin görünen, takılan riyakarlar nedeni ile önce dinden sonra da tengri inancından vazgeçmiştim. Bir çok bitig/kitap okudum ve Kur'an okumamıştım. ''Bir kezde onu okusam, kuran'ın yanlışlarım-nı bulurum belki'' demiştim. Ama ulular ulusu, herşeyin kaynağı bana her ayette öyle dersler verdi ki... Anlatmaya gerek yok... Kısaca ben kendi Kadir'imi yaşadım şükürler olsun o yaratıcıya.
    Şimdi benim dindarlığım, müminliğim üzerinde pek eveleyip gevelemeyin. Amacım kimseyi küçük göremek aşalamak değil, ama Kur'anda olmayan birşeyi -ki alakasız bir konu- varmış gibi yazmak en çok İslama zarar veriyor...


    Konu kur'an, din, mesih değil, sadece bilimsel bir konu. Az daha dikkat gerek, bir de saygı... Gülünç duruma düşeni Tengri/Allah biliyor. Uyarınız için sağ olun...


    Saçma birşey yazıp beni anlamsız bir tartışmaya sokmayın...




  • aybey A kullanıcısına yanıt
    Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn(âlemîne).
    1. ve mâ erselnâ-ke : ve seni biz göndermedik
    2. illâ rahmeten : rahmetten başka, sadece rahmet olarak
    3. li el âlemîne : âlemlere, âlemler için
    http://www.kuranmeali.org/21/enbiya_suresi/107.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

    özetle bu işin farklı bir batinisi vardır ki ; insan kendi içindeki o makamı açmasını ifade eder !

    kuranda anlatılan peygamberler aslında bir insanın yaşayacağı makamları anlatır.

    burası için son makam miraç'tır, (miraç'tan sonrası arkası yarın kuşağına girer :)

    ve hepimiz son makam olarak bu makama öyle veya böyle ermeyecek miyiz !?

    tabi bu arada isa o makama çıktı orada kaldı sonra iner mi belli değil !

    ama Muhammed hak tan halk geri döndü ! :)

    şu siçim teorisi ne zaman söylense, aklıma ;
    crt ekrandaki bir noktanın görsel ekranda her şeyi şekillendirdiği aklıma gelir !



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProjectMan -- 11 Ağustos 2018; 14:28:54 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.