Şimdi Ara

Antidepresanlar ne kadar işe yarıyor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
1
Favori
1.041
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bedenlerimizde salgılanan ve psikolojik durumumuzla ilgisi olan bazı hormonlar vardır. Bu hormonların salgılanması günlük hayatta yaşadığımız olaylardan, beslenme ve uyku düzenimizden ve genetik yatkınlık gibi bazı sebeplerden etkilenir. Sonuç olarak işler bazen yolunda gitmez ve ruhsal çökkünlük (depresyon) dediğimiz durum oluşabilir. Peki bu durumda antidepresan denilen ve Türkiye’de çoğu reçetesiz satılan ilaçlar ne kadar işe yarıyor?

     

    Bahsi geçen konu yıllardır tartışılıyor. Bir grup araştırmacı, antidepresanların kısmen işe yaradığını fakat bunun plasebo etkisiyle gerçekleştiğini düşünüyordu. Başka bir gruba göre bu ilaçlar beyin kimyasını etkilediği için gerçekten de işlevseldi. Fakat yakın zamanda gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir araştırma, bu konudaki merakımızı giderebilir.

     

    116 bin kişi üzerinde araştırma yapıldı

    116 bin 477 kişinin dâhil olduğu ve 522 ayrı deneyden elde edilen sonuçlar değerlendirildi. En çok kullanılan 21 antidepresan ilacın, depresyonun etkilerini, herhangi bir etkisi olmayan plasebo haplardan daha iyi engellediği görüldü. Fakat farklı ilaçların farklı düzeylerde etkisi olduğu sonucuna da ulaşıldı. Çalışmanın sonuçları The Lancet dergisinde yayınlandı. Araştırma ekibinin başkanı, Oxford Üniversitesi’nden Dr. Andrea Cipriani bu sonuçları, “Hastalara en çok önerilen ilaçların, orta düzeyden ağır düzeye kadar olan aralıktaki depresyonlarda işe yaradığını gördük. Bence bu hem hastalar hem de doktorlar için iyi haber” olarak yorumladı.

     

    Komedyen Christian Talbot, psikoterapilerin kendisi için etkisiz olduğunu düşünmeye başlamıştı. Bunun üzerine doktorunun önerisiyle antidepresan almaya başladığını ve faydasını gördüğünü söyledi. İnsanların çevreleri tarafından damgalanmaktan çekinmemesi gerektiğini, antidepresanların da diğerleri gibi tıbbi ilaçlar olduğunu söyledi.

     

    Araştırmacılar, sonuçların çoğunu sekiz haftalık tedaviler üzerinden elde etti. Dolayısıyla aynı sonuçların uzun süreli tedaviler için geçerli olmayabileceğini söylediler. Dr. Cipriani, ilaç tedavilerinin psikolojik terapilerle birlikte düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı.

     

    İşte en etkili antidepresan ilaç içeriği:

     

    • Agomelatin
    • Amitriptilin
    • Escitalopram
    • Mirtazapin
    • Paroxetin

     

    Bunlar da etkisi en az olanlar:

     

    • Fluoxetin
    • Fluvoxamin
    • Reboxetin
    • Trazodon

     

    Eğer ruhsal çökkünlük, sosyal fobi, kaygı veya panik bozukluğu gibi bir rahatsızlığınızın olduğunu düşünüyorsanız bir doktora başvurmakta ve onun önerilerini dinlemekte fayda var. İşe yarasalar bile hangi ilacın hangi durumlarda kullanılacağı, hangi dozda alınacağı ve yan etkileri gibi hususlar uzmanların bileceği iş.








  • Özellikle de İstanbul gibi sorunların büyük olduğu bir şehirde antidepresanlar büyük kurtarıcı olabiliyor.



    Herkesin sorunları farklı, beklentiler ile gerçekleşenler arasında dağlar kadar fark olunca psikiyatrist ya da psikologlara başvurmak kaçınılmaz oluyor.



    Tahminimce böyle bir şeye zorunlu kalmadın ama kalanları da düşünmek gerekiyor.



    İşte tıp bu yüzden var.



    Doğal ama ne! Yaşadığımız bu ülkede doğal olan ne var!



    Sağlığımız tamamen GDO'ya bağlı.



    Psikiyatriste başvurmak delilik değildir, tam aksine çaresizliğe çare bulmaktır.



    Saygılar.
    Evet ülkemizdeki bilime bakış açısını şu yorumlardan anlayabilirsiniz. Kanıt piramidinde en üstte olan meta analiz sonucunu ve lancet gibi tıp alanında en prestijli dergilerden birini çöpe atıyorlar, internette gördüğü ne idüğü belirsiz birinin lafına inanıyorlar. Sonra da ona buna çomar derler. Bu ülkede eğitimlisinden eğitimsizine kadar herkes de bi çomarlık var maalesef.
  • Uzak durmak lazm etkisi ne kadar fazla ise kötü yan etkisi de o kadar fazla oluyor

    herşeyin en iyisi doğal olanı.

  • Sercan.S kullanıcısına yanıt
    Özellikle de İstanbul gibi sorunların büyük olduğu bir şehirde antidepresanlar büyük kurtarıcı olabiliyor.



    Herkesin sorunları farklı, beklentiler ile gerçekleşenler arasında dağlar kadar fark olunca psikiyatrist ya da psikologlara başvurmak kaçınılmaz oluyor.



    Tahminimce böyle bir şeye zorunlu kalmadın ama kalanları da düşünmek gerekiyor.



    İşte tıp bu yüzden var.



    Doğal ama ne! Yaşadığımız bu ülkede doğal olan ne var!



    Sağlığımız tamamen GDO'ya bağlı.



    Psikiyatriste başvurmak delilik değildir, tam aksine çaresizliğe çare bulmaktır.



    Saygılar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • K_Spartakus K kullanıcısına yanıt
    Para kazanmak için sağlığından olmak ne kadar mantıklı bence mantıksız
  • ben 1 yıla yakındır major depresyondayım doktora gitmedim. Birde kaygı bozukluğu eklenince adamı yaşatamaz hale getiriyor. Halen durumum ciddi ama ilk döneme göre iyiyim. İlk önce lustural kullanmıştım işe yaramıştı ama bu ilk travma sonrası stres bozukluğunda işe yaramıştı, o kadar ağır panik atak kaygı bozukluğu yaşıyordum ki en sonunda bir doktor durumumu anladı ve lustural verdi 4 aya tüm sıkıntılarım geçti. Tabi 2017'de tekrar nüks etti bu sefer kalıcı gibi, lustrala tekrar başladım intihara sürüklüyecekti. Daha sonra bırakıp cipralex'e geçtim Allah'a şükür biraz düzeltti. Ama şimdi bakıyorum da ilaç mı beni düzeltti yoksa sosyallik ve dışarı çıkmamı düzeltti emin değilim.

    Peki bu depresyon tekrar bir anda nasıl başladı? olayın ana temeli hep aynı günü tekrar tekrar yaşamamdı ama 1 yıl boyunca o yoğun stres beni deviremedi, peki neden böyle oldum diye sordum kendime. Cevabı basit: 1 yıl düzenli ağır spor yapıp 1 ay bıraktıktan ve yeme düzenime tatlılarıda kattığım da, 14 eylül 2017'nin akşam vakti banyo yaptıktan sonra birden vucudumun baş kısmına kadar bir hissizlik oluştu ve cehennem başladı. O vakit lustral biraz ayağa kaldırsa da ilerleyen aylarda resmen intihar kaygı zarar verme isteklerimi tavan yaptırdı. Buradan anladığımız gibi doktorların dediği spor depresyonda kalıcı değildir. O zaman sporu ömür boyu yapmak zorundasın. Bilseydim böyle olacağını bacaklarımı kırana kadar spor yapardım. Ayrıca yeme alışkanlıklarıda bence etken tek spor eksikliği değildi. Kısaca benim gibi güçlü veya inançlı kendi çapımda değilseniz, depresyonunu nedenini bulup ondan uzak durmanız gerekiyor. Belkide depresyon size bir uyarı veriyor, böyle düşününce biraz daha pozitif oluyorsunuz. Kısaca bir doktor yardımı şart ama benim kafam da bu hastalığı halen kabul edememe var, eğer edersem hastalığı kabullenmem gerekecek. Depresyon hastalığı gerçekten zor bir hastalık gerçi doktorlar hastayım demeyin diyor :D şu hastalıkta bana destek veren tek şey bir gün bunların biteceğiydi, ya tedavi ile yada Allahın takdiri ile bitecek. Ölüm bile bazen sizi rahatlatıyor :D neyse sağlam durun pes etmeyin spor yapın sizi strese sokacak her şeyden uzak durun, hatta ailenizden biraz uzaklaşmak bile iyi geliyor.

    Ha birde şu sihirli mantar denilen uyuşturucu maddenin çalışmaları yapılıyormuş, geçmeyen depresyonda etkiliymiş, birde ketamin infüzyon denilen bir tedavi var tabi bunlar benim için en son çare olarak kalacak..

    şu ted konuşmasını dinleyinhttps://www.ted.com/talks/rebecca_brachman_could_a_drug_prevent_depression_and_ptsd?language=tr



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KaleyDeskop -- 17 Temmuz 2018; 0:46:53 >




  • Antidepresanlar uyuşturuculardan bile daha tehlikelidir. Palavralardan uzak durun, hayatınızı karartmayın. Bülent Sevinç videolarını tavsiye ederim.

  • Evet ülkemizdeki bilime bakış açısını şu yorumlardan anlayabilirsiniz. Kanıt piramidinde en üstte olan meta analiz sonucunu ve lancet gibi tıp alanında en prestijli dergilerden birini çöpe atıyorlar, internette gördüğü ne idüğü belirsiz birinin lafına inanıyorlar. Sonra da ona buna çomar derler. Bu ülkede eğitimlisinden eğitimsizine kadar herkes de bi çomarlık var maalesef.

  • daha çok ilaç ismi yazın ki gidip alsın insanlar direkt.

  • Etkili olduğuna hatta ilgili durumlarda mecburi olduğuna eminim ama yan etkileri ve bağımlılığı da büyük sıkıntı. O yüzden ilaç kullansan da kullanmasan da sağlam durmak, bir şeylerle meşgul olmak lazım. Mümkünse hiç bulaşma ama vücut dengeyi kaybettiyse dengeyi bulana kadar yapacak bir şey yok. Sonra iş yine sana kalıyor. İrade ve meşguliyet şart her durumda.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ONY86

    daha çok ilaç ismi yazın ki gidip alsın insanlar direkt.
    Nerede yazıyor mesela?
  • theJuDGe_41 kullanıcısına yanıt
    İşte en etkili antidepresan ilaç içeriği:



    Agomelatin
    Amitriptilin
    Escitalopram
    Mirtazapin
    Paroxetin


    örneğin Agomelatin içeren ilaçlar diye aratırsanız karşınıza ilaç isimleir vb hepsi gelir.ergenlik dönemindeki kişilerin yoğunlukta olduğu bi platformda dikkat edilmesi gerekli diye düşünüyorum.ünlü bi komedyenin de dediği gibi en ufak olayda iç bi antidepresan moda olmuş.
  • Uzun zaman kullandim ama net olarak bir faydasini görmedim

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • hiçbir şeye yaramıyor uzak durun bu ilaçlardan
  • Cymbalta kullanıyorum. Duluoksetin etken maddeli. Bende epey bir ise yaradi. Zamaninda escitolapram da kullanmistim o kadar ise yaramamisti. Migreni onleme amacli kullaniyorum ama anksiyeteme dd faydası dokundu.


    Ayrıca şunu belirtmeliyim ki; yorumlar cok üzücü. Gereksiz kullananlar tabi ki vardır ama yukaridaki gibi "vucuduna kimyasal sokan enayidir" bakış açısı çok sığ.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • intel7mix kullanıcısına yanıt
    Bu ilaçları çok para kazanmak için yazan psikiyatristler ve eczacıların büyük bir oyunu olabilir



    Ama birisi intiharın eşiğinden bu şekilde dönebiliyorsa ben buna da razıyım.



    Evet para kazanıyorlar.



    Sen kazanmıyor musun!



    Kaldı ki bu ülkede ahlaki bir şekilde pazar kazanma olgusu bile kalmadı.



    Çok klişe bir söz olmuş.



    Evet bende psikiyatriste gittim Lustral kullandım, hayatımın en kötü döneminde bana oldukça fazla yardımı oldu. Eğer bu onlara çok para kazandıracaksa kazandırsın, umurumda bile değil, ve buna ilave olarak abim doktor olduğu için ona danışarak buna giriştim.



    Yaptığımın yanlış olduğunu asla düşünmedim.



    Sonuç olarak herkesin psikolojisi aynı değil. Bazı şeyler sizler için sıradan gelebilir ama benim için değil. Yaşayan biliyor diyelim



    Asıl para tuzağı olan taraf ailelerin hiperaktif diye düşünerek çocuklarını psikiyatriste götürüp antidepresan verdirerek sakinleşmesini istemeleridir yani bunu aileler kendileri yapıyor.



    Türkiye de satılan antidepresan satışı her yıl rekor kırarken bunu en çok tüketerek aileler oluyor yani çocuklarına kullandırtarak. Bu bilgiyi geçtiğimiz yıl okuduğum için söylüyorum.



    Evet para tuzağı olabilir ama bunun sorumlusu ben değil bunu kontrol altında almayan kişiler de buna dahildir.



    Saygılar sunuyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Doğal antidepresanlardan başkasına güvenmemek gerek. Ve bana göre en etkili doğal antidepresan 'mizah'tır.
  • “Depresyon beyin değil, bağırsak hastalığıdır”


    "Mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin %95’i bağırsaklarda, %5’i beyinde yapılıyor"

    İşimiz güzel, evimiz huzurlu, paramız çok olsa da mutlu olamıyoruz. Ülkemizde bu hiç mümkün değil.
    Bir insanın depresyon yaşaması için hayatında olumsuzluklar olması gerekmiyor, olumsuzluklar sadece tetikliyor, hızlandırıyor.

    Sağlıklı ve doğal beslenmedikten sonra maalesef depresyona girmemiz kaçınılmaz. Yediğimiz yiyeceklerle karnımız doğuyor ama BESLENMİYOR.

    Güneşin parladığı ülkemizde D vitamini eksikliği %95'lerde.

    Omega3

    Beslenmemizin dört saç ayağından birisi de EPA ve DHA içeren omega-3 kaynağıdır. Doymamış yağ asitleri grubundan olan omega-3 insan vücudu tarafından üretilemediği için dışarıdan badem, fındık, keten tohumu, somon, uskumru gibi gıdalarla ya da kapsül şeklinde alınmalıdır. Omega-3 ihtiyacı anne karnından başlayarak yaşlılık dönemi de dahil her yaş grubu için görülmektedir.

    Omega3 alabiliyorum diyen var mı? yok!

    B12

    Özellikle ileri yaşlarda önemi daha da artan suda çözünen vitaminlerden biri olan B12 de beslenme programına dahil edilmesi gereken vitaminlerin başında gelmektedir. Eksikliği uzun sürer ve tedavi edilmezse ciddi sorunlar oluşturabilir. Sinirlerde tahribat, kansızlık, unutkanlık, kronik yorgunluk ve depresyon gibi sorunlar görülebilir.


    Değerli arkadaşlar, Beslenmenizi düzeltin antideprasanlardan uzak durun. Her konuya sinirlenmeyin, sağlık önemlidir, ihmale gelmez.




  • Asiri derece kaygi bozuklugum vardi sokaga cikmaya bile.korkuyordum hastaliktan mikroptan olmekten herseyden korkuyordum doktor 20 mg paxera ve yanina tranko buskas yazdi bugun 8inci gun ve normal hayatima dondum diyebilirim onceden bir ihtimali gunde 2000 sefer dusunuyorsam suan 20 kere ya geliyo ya gelmiyo aklima.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Jeolojici kullanıcısına yanıt
    kiimyasal kafa ilaçlarından kimseye fayda gelmez.

    boşa kullanmaz bence ömür boyu mu içeceksin bırakıncaa bağımlı olacaksın belkide... ya da bırakınca tekrar başa saracak daha berbat olacak. kafa sorunlarında amaç sebebi ortadan kaldırmak neden olan faktörü...
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.