Şimdi Ara

Günlük Kullandığımız Sözcüklerin Türkçe Karşılıkları (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
202
Cevap
0
Favori
19.586
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica

    Sayın Deep Impact, ben de kambur olarak görüyorum ve bunun bir sorun olduğunu düşünmüyorum.



    Siz "kambur" olarak görenler kendi adına mücadelenizi vereceksiniz, ben de aksine düşünen birisi olarak kendi adıma mücadelemi vereceğim. Bazıları dinden hoşlanmıyor diye bin yıldan fazla süredir kullandığımız sözcüklere dil uzatmasını hazmedemem. Bazı kelimeleri "kambur" olarak görmek de kültürümüze bir hakaret olarak algılarım. Ayıptır ... kişi kültüründen bu kadar da uzaklaşabilir mi ???




    Sizin ne biçim bir savaşınız olabilir ki bu konuda? "Daimi Sarf Ettiğimiz Kelimelerin Arabî Mealleri" biçiminde bir konu açmayı mı düşünüyorsunuz?

    Ayrıca yeniden söylüyorum. Bu konunun benim dine inanmamam ile uzaktan yakından ilgisi yok. Dine inanıyorken de aynı çaba içerisindeydim. Şimdi de öyleyim.
    Türkçe olan hiçbir sözcüğe kambur demiyoruz, sizi erinçsiz etmesi gereken bir durum yok bence ortada.
    Bu bizim ekincimiz değil. Türk ekinci demek, Türk adı altındaki her ayrı birim demektir. Ancak Türk adı altında... Arapça değil, Farsça değil, İngilizce ve Fransızca hiç değil... Bu ekincin en büyük birimi de dildir. Özge dillerden girmiş en küçük bir sesi bile Türk ekinci olarak görmeyi de ben kaldıramam.

    (Ekinç: Kültür demek. Kültür, Arapça veya Farsça bir sözcük de değil, buna ne diyeceksiniz gerçekten çok ilgileniyorum.)

    (Ne biçim derken, en küçük bir saygısızlık amaçlamadım. Ne şekilde yerine onu kullanmayı yeğledim. Yanlış anlamayınız. )



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi M -- 29 Mayıs 2007; 0:18:50 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Bin yıldan fazla kullanılan sözcükler olduğu iddia ediliyor da kimin kullandığı belirtilmiyor. Bu sözcükler saraylarda ve şehirlerde edebiyat dili olarak kullanılmakta idi. Hiç bir zaman halkın derinine inmemiş idi. Dilde arılaşma çabaları sayesinde, bu arapça ve farsça sözcüklerden kurtulunmaya başlanınca halk yazılan kitapları anlar oldu.

    Hangi kültür? "selamünaleyküm" ile mi kültür korunacak.


    Bütün halk "selamün aleyküm" kullanırdı. Hala da kullanıyor ...
    quote:



    Ayrıca Atatürk kullanmış mıdır "selamünaleyküm". Gençliğe hitabesine, onuncu yıl nutkuna böyle mi başlamıştır. Çok önemli birşey olsa idi Atatürk kullanırdı.


    Yani Atatürk hayatı boyunca bir kez dahi "selamünaleyküm" dememiş mi demek istiyorsunuz ? Pees doğrusu ...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica
    Sizin ne biçim bir savaşınız olabilir ki bu konuda? "Daimi Sarf Ettiğimiz Kelimelerin Arabî Mealleri" biçiminde bir konu açmayı mı düşünüyorsunuz?


    Ben yukarıda "mücadele" kelimesini kullanıyorum. Siz de "savaş" kelimesi ile mukabelede bulunuyorsunuz ...

    bu arada yukarıda verdiğim video linklerine baktınız mı ?

    dünyada bu sene 102 ülkeden gelen Türkçe konuşan çocukların olimpiyatı var...
  • Asıl benim pes doğrusu demem lazım

    quote:

    Yani Atatürk hayatı bOyunca bir kez dahi "selamünaleyküm" dememiş mi demek istiyorsunuz ? Pees doğrusu ...


    Atatürkün hayatı boyunca selamünaleyküm deyip dememesi ile ne ilgisi var. Selamünaleyküm sözü normalde günlük hayatta çok fazla kullanılabilecek bir söz değil mi? Ama Atatürke baktığımız zaman böyle bir alışkanlığının olmadığını görüyoruz. Atatürk ile ilgili hikayelerde bile söze "kolay gelsin" v.b. diyerek başlar, üstelik Atatürkün dilinde bile hala osmanlıca sözcükler varken...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika
    ...

    Atatürkün hayatı boyunca selamünaleyküm deyip dememesi ile ne ilgisi var. Selamünaleyküm sözü normalde günlük hayatta çok fazla kullanılabilecek bir söz değil mi? Ama Atatürke baktığımız zaman böyle bir alışkanlığının olmadığını görüyoruz. Atatürk ile ilgili hikayelerde bile söze "kolay gelsin" v.b. diyerek başlar, üstelik Atatürkün dilinde bile hala osmanlıca sözcükler varken...


    Osmanlıca(!), Türkçe değil midir?
    Selam ile...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 29 Mayıs 2007; 0:58:56 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Ayrıca Atatürk kullanmış mıdır "selamünaleyküm". Gençliğe hitabesine, onuncu yıl nutkuna böyle mi başlamıştır. Çok önemli birşey olsa idi Atatürk kullanırdı.


    Ataturk mutlak dogru ve sahip oldugumuz tek model midir ki bir seyin Türk kulturune ait olmasi icin Atatürk'un soylemesi
    gerekiyor?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fallen_angel17


    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Ayrıca Atatürk kullanmış mıdır "selamünaleyküm". Gençliğe hitabesine, onuncu yıl nutkuna böyle mi başlamıştır. Çok önemli birşey olsa idi Atatürk kullanırdı.


    Ataturk mutlak dogru ve sahip oldugumuz tek model midir ki bir seyin Türk kulturune ait olmasi icin Atatürk'un soylemesi
    gerekiyor?


    Burada anlatılmak istenen o değil. Atatürk bile günlük kullanımında bu denli Osmanlı dönemi Türkçesi kullanmasına karşın, selamünaleyküm sözünü sık kullanmayan biridir.
    Selamünaleyküm sünnet olduğu için kullanılıyor yanılmıyorsam. Ancak bence, burada sünnet olan söz biçimi değil, kişiyi gördüğümüzde iyi dileklerimizi belirtmektir. O yüzden, selamünaleyküm ile iyi günler arasında bir ayrım olduğunu düşünmüyorum.

    Ayrıca, selamünaleykümün kesinlikle bizim ekincimizle ilgili olmadığını düşünüyorum. Bir toplumun, en küçük bir dilek biriminde bile, özge bir dilin anlatımlarını kullanması sindirilebilir bir olay değildir. Düşünün şimdi, birileri "Hi" sözcüğünü yaygınlaştırsa ve aradan 100 yıl geçse o da mı bizim ekincimiz olacak? Kesinlikle hayır. Üstelik, bunun diri bir örneği de var. "Bye Bye" diyoruz. Bu bizim ekincimiz mi? Bye Bye nedir yahu? Biz İngiliz miyiz? Değiliz. Arap mıyız? O da değil. Biz Türküz. İki çağ açıp, iki çağ kapatmış bir budunuz... Ancak şu uğraştığımıza bir bakın!...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica

    Burada anlatılmak istenen o değil. Atatürk bile günlük kullanımında bu denli Osmanlı dönemi Türkçesi kullanmasına karşın, selamünaleyküm sözünü sık kullanmayan biridir.
    Selamünaleyküm sünnet olduğu için kullanılıyor yanılmıyorsam. Ancak bence, burada sünnet olan söz biçimi değil, kişiyi gördüğümüzde iyi dileklerimizi belirtmektir. O yüzden, selamünaleyküm ile iyi günler arasında bir ayrım olduğunu düşünmüyorum.

    Ayrıca, selamünaleykümün kesinlikle bizim ekincimizle ilgili olmadığını düşünüyorum. Bir toplumun, en küçük bir dilek biriminde bile, özge bir dilin anlatımlarını kullanması sindirilebilir bir olay değildir. Düşünün şimdi, birileri "Hi" sözcüğünü yaygınlaştırsa ve aradan 100 yıl geçse o da mı bizim ekincimiz olacak? Kesinlikle hayır. Üstelik, bunun diri bir örneği de var. "Bye Bye" diyoruz. Bu bizim ekincimiz mi? Bye Bye nedir yahu? Biz İngiliz miyiz? Değiliz. Arap mıyız? O da değil. Biz Türküz. İki çağ açıp, iki çağ kapatmış bir budunuz... Ancak şu uğraştığımıza bir bakın!...



    din kültürün bir parçasıdır ve selam ise dinin öğlerinden biridir. Neyi ifade etmeye çalışıyorsunuz. Hoşunuza gitmiyor diye "selamünaleyküm" ü kaldıralım mı ?

    fazla abartmıyor musunuz ???




  • Hayır, anlatmak istediğim şu. İyi günler, günaydın, tünaydın, iyi akşamlar, iyi geceler de sizin selam dediğiniz tanıma giriyor. Bunu selamünaleyküm biçiminde Arapça söylemek durumunda değilsiniz bence.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica

    Hayır, anlatmak istediğim şu. İyi günler, günaydın, tünaydın, iyi akşamlar, iyi geceler de sizin selam dediğiniz tanıma giriyor. Bunu selamünaleyküm biçiminde Arapça söylemek durumunda değilsiniz bence.


    öncelikle ben istediğimi söylerim. ne durumunda olup olmadığım başkalarını pek ilgilendirmez. (sanane manasında söylemiyorum yanlış anlamayınız)

    bilgi: Selam vermek sünnettir. Peygamberimiz sav in hadisinde selamı yaymamız öğütlenmektedir. Selamı almak da farzdır.
  • Bütün kişiler istediğini söyleyebilir. Ancak bu bütünüyle kısıtlanması gereken bir özgürlük bana kalırsa. Çünkü siz selamünaleyküm diyorsanız, "hi, hello" diyenler de olacaktır.
  • Millet olarak Anadolu topraklarına girdiğimizde yanıt değil cevap deniyordu. Pek tabi dil çevre kültürlerden etkilenen bir kurumdur. Bu bizde değil tüm dünyada böyle. Germen kökenliler, slav kökenliler, ari kökenliler, kelt kökenliler... Bunların dilleri hep birbirleriyle etkileşmekte. Yalnız Türk dili farklı kökenden dillerle etkileştiği için bu sırıtmaktadır. Özellikle daha bin yıllık bir yerleşik geçmişe sahip olduğumuz için pek tabidir ki etkileşim kaçınılmazdır. 20. asrın ilk yıllarına nazaran her geçen gün daha az kelime kullanıyoruz. Dilimiz zenginlikten giderek uzaklaşmakta. Böyle bir ortamda cevap, hayat, akıl, imkan, ifade, iade gibi dilimize yerleşmiş kelimelerin sözlükten ayıklanması Türk Dilinin çırılçıplak kalmasına neden olacaktır. Mutlaka dilimizin özelliğinden dolayı yeni eklemeli kelimeler türetilebilir ancak bununda bir ölçüsü olması gerekir. Yoksa dilimiz çöplüğe dönecektir. Mesela tutmak fiilinden tutu (ipotek) kelimesi türetilmiş. Ancak atmak fiilinden atı diye bir kelime göremiyoruz. Değerli bir Türkçe hocamıza kaç adet fiilden isim yapım eki vardır diye sorduğumuzda aldığımız cevap sonsuzdu. Bu sonsuzluk sebebiyle sözlük düzeni sağlanamıyor. Diğer bir konu ereksel gibi türetilmiş çoğu kelimeyi, halkımızın çoğu bilmiyor. Sözün özü Türk Dili etkilendiği dillerle, hazmettiği kelimelerle değerli, zengin bir dildir. Onu yontmak yerine değerini anlamaya çalışalım.

    Atilla İlhan'ın bir fıkrasını paylaşmak istiyorum.

    DİLDE DEVRİM OLUR MU?

    Dilde devrim başta yapılmış bir saçmalıktır.Böyle saçma sapan bir şey olmaz.Yeryüzünde hiçbir millet hiçbir zaman kendi dilini değiştirmeye, dilde devrim yapmaya kalkışmamıştır.

    Osmanlıca yabancı bir değil ki, Osmanlıca bizim dilimizdir Osmanlıca Türkçe'dir. Bir kelimeyi Arapça diye Osmanlıca diye dilden çıkarmak neye benzer biliyor musunuz? Adı "Ahmed" olan bir insanı Türk değildir diye Türk Vatandaşlığı'ndan çıkarmak gibi bir şey.Büyük bir saçmalıktır bu, başka bir ifadesi yok!Hata baştan yapılmıştır.Osmanlıca kelimelerin dilimizden atılması Türkçe'yi fakirleştirmiştir.Çok vahim bir şey bu!Bu kelimeler bizim kültürümüzün kelimeleri, bu kelimeler Türkçe, bu kelimeleri vatandaş her yerde kullanıyor. Siz, vatandaşın kullandığı "Lamba" kelimesini onun dilinden nasıl çıkarıp atarsınız, sizin haddinize midir bu?

    Atilla İlhan Türkiye Gazetesi 28.4.1988



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Spetsnaz! -- 30 Mayıs 2007; 1:32:40 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica

    Bütün kişiler istediğini söyleyebilir. Ancak bu bütünüyle kısıtlanması gereken bir özgürlük bana kalırsa. Çünkü siz selamünaleyküm diyorsanız, "hi, hello" diyenler de olacaktır.


    Yüzde doksan dokuzu müslüman bir ülkede, bin yıldan fazladır İslam ile bütünleşen bir milletin "selamünaleyküm" sözü ile "hi - hello" diyenler aynı kefeye konulabilir mi ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica

    Bütün kişiler istediğini söyleyebilir. Ancak bu bütünüyle kısıtlanması gereken bir özgürlük bana kalırsa. Çünkü siz selamünaleyküm diyorsanız, "hi, hello" diyenler de olacaktır.


    Yüzde doksan dokuzu müslüman bir ülkede, bin yıldan fazladır İslam ile bütünleşen bir milletin "selamünaleyküm" sözü ile "hi - hello" diyenler aynı kefeye konulabilir mi ?



    %99'u sözde müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz. Sizin dediğiniz kadar bağlı olan kesim daha az.
    Aynı değildir evet. Ancak sonuçta olmayacak değil, anlattığım.
    Ben iki kişiliği de aynı tutuyorum. Yine de, selamünaleyküm kullananlar bir seviye sindirilebilir.




  • Selam ya da Merhaba kelimelerinin de kökeni Öz Türkçe değildir.

    Bu kelimeler de Arapçadır.

    Velhasılıkelam sorun sadece din tabanlıdır.
    Kelimenin hangi dile ait olduğunun önemi yoktur.
    Selamünaleyküm sadece dini bir ifade olduğu için sorun yaratıyor sanırım.
  • GEÇEN haftaki yazımda, iki büyük dizgi yanlışı olmuş. Birincisi şu, Türkçe'de hangi harflerle kelime başlamaz sorusunun cevabını, ben 13 harfle verdiğim halde, araya bir de K harfi karışmış. Türkçe'de K harfiyle başlayan pekçok kelime var.

    Ama Öztürkçe'de: C,F,Ğ,H,J,L,M,N,P,R,Ş,V,Z harfleriyle kelime başlamıyor.

    Bizim ilk lugatımız olan Divanü lügat-it Türk'te, Kaşgarlı Mahmud'un, bütün Oğuz boyları arasında yaptığı tesbitten bazı örnekler aynen şöyle: 1072 yılında Oğuz boyları arasında konuşulan Türkçe'de C harfiyle başlayan sadece 5 kelime var:

    Cincü: İnce, Caydam: İnce keçeden yapılan yağmurluk, Cigi: Sağlam Cıgay: Yoksul, Cılday: Atların göğsünde çıkan bir hastalık demektir. Peki altıncı bir kelime var mı?

    Yok!

    1072 Türkçesi'nde F ve Ğ harfleriyle başlayan tek kelime görmüyoruz. Orhun Abideleri'nde de bu harflerle başlayan kelimelere rastlamıyoruz.

    Kaşgarlı sözlüğünde H harfiyle başlayan sadece iki kelime dikkatimizi çekiyor: Heçheç ve hoçhoç. Heçheç, başıboş atları durdurmak için çobanların dilindeki bir nida, Hoçhoç ise keçi sürülerini otlatan çobanların kullandığı bir kelime.

    1072 yılında, Hakaniye Türkçesi'nde yâni, (Oğuz boylarının Türkçesi'nde) J ile başlayan tek kelime yok.

    L ile başlayan 5, R ile başlayan bir, N ile başlayan 6, Ş ile başlayan 12, Z ile başlayan 5 kelime var. P ile V harfleriyle başlayan bir kelime bile maalesef yok.

    Divanü lügat-it Türk'e göre, laçin şahin demektir. Lagün, süt bardağı; lüçnüt, imece; liken, şahıs adı; lağzın, domuz; lişan, Çin generalidir.

    Rapçat, angarya anlamındadır.

    Nek, Timsah; neçe, kaç; nekyılan, ejderha; neçük, niçin; neme, bilmem; nerek, neye gerek demektir.
    Öztürkçe'de Ş harfiyle başlayan kelimeler de şöyle:

    - Şa: Alaca kuş, Şad, şadpıt: Bir ünvan, Şalçı: Şahıs veya at ismi, Şaw: Bir ot, Şeştürdi: Çözdürdü, Şüt: Soy, asil, Şiş: Şişman olan, Şın: Taht, sedir. Şi: Çin Hakanı'na selam, Şuti: Kırkayak karşılığında bir kelimedir.

    Kaşgarlı Mahmud'un lugatında Z harfiyle başlayan sadece 5 kelime bulunuyor:

    Zakzak: Koçları vuruşturmak isteyen çobanların nidası.

    Zanbı: Çekirge

    Zargüçmud: Fesleğen

    Zerenze: Yabani bir ot.

    Zünküm: Çin ipeklisi.

    Öztürkçe'de altıncı bir kelime var mı? Yok!

    Bu Divanü lugat-it Türk'ten 901 yıl sonra, 1971 yılında Ali Püsküllüoğlu tarafından hazırlanan Öztürkçe Sözlük'ümüzde ise 3 bin 175 kelime yer almış.

    Bu sözlükte: C,Ğ,H,J,L,M,N,P,R,Ş,V,Z harfleriyle başlayan sadece 114 kelime mevcut: F,Ğ,J harfleriyle başlayan Öztürkçe kelime yok. Ş harfiyle başlayan 3, Z harfiyle başlayan:

    5, R harfiyle başlayan 9, P ve C harfleriyle başlayan 11 H harfiyle başlayan 7 Öztürkçe kelimemiz var. H harfiyle başlayan Öztürkçe kelimeler de: Horgörü, hoşgörülü, hoşgörür, hoşgörürlük, hoşgörüsüz, hoşgörüsüzlük, hoşgörü şeklinde tesbit edilmiş. (Burada hor ve hoş kelimeleri Farsça'dır.) Yâni biz, Öztürkçe konuşmaya çalışırsak: Hayır diyemeyiz. Hak, hukuk, hürmet, hür, kıçkırık, hayvan, hanefi, hıyar, hayat diyemeyiz.

    Geçen haftaki dizgide, "Öztürkçe sözlüğümüzde H harfiyle başlayan 2 bin 310 kelime var." gibi çok büyük bir yanlışlık yapılmış. Olur mu? Öztürkçe Sözlük'teki bütün kelimeler zaten 3 bin 175 adet.

    H harfiyle başlayan 2 bin 310 kelime, bizim Türkçe sözlüğümüzde var. C-F-Ğ-H-J-L-M-N--P-R-Ş-V-Z gibi 13 sessiz harfle başlayan Öztürkçe kelime sayımız ise sadece 114'tür. Aynı harflerle başlayan Türkçe kelime sayımız ise: 15 bin 343'tür.

    Yine iddia ediyorum:

    Bu 15 bin 343 Türkçeleşen kelimeleri, ellerinin tersiyle itenler ve 114 Öztürkçe kelimeye sarılanlar, milletimize, edebiyatımıza, dünkü ve bugünkü nesillere ihanet eden, kansız tuzaklar kuran mankurtlardır, cahillerdir, hainlerdir, diplomalı kart yobazlardır.

    Benim, yüksek tahsil mezunu, ama zırcahil bir hasta okuyucum var. Ne zaman Türkçe ve Türklük üzerine bir yazı yazsam, çılgınlara dönüyor.

    Mesela: "Ulus kelimesi Moğolca'dır" dememe bile azgın boğalar gibi saldırıyor. Derhal bilgisayar kanallarına koşarak, benim: "Amerikan yeşil kuşak şeriatçısı, Türk-İslam şantajcısı olduğumu" sövüp sayarak ilan ediyor. Bir şiirimde şöyle dert yanmıştım:

    Cahilinden çektiği yetmemiş gibi yıllarca
    Okumuş yazmışından çekiyor şimdi memleket!


    Yavuz Bülent BAKİLER

    12.05.2005 Tercüman




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer

    Selam ya da Merhaba kelimelerinin de kökeni Öz Türkçe değildir.

    Bu kelimeler de Arapçadır.

    Velhasılıkelam sorun sadece din tabanlıdır.
    Kelimenin hangi dile ait olduğunun önemi yoktur.
    Selamünaleyküm sadece dini bir ifade olduğu için sorun yaratıyor sanırım.


    Benim için tinsel olmasının bir önemi yok. Ben Arapça olduğu için karşıyım. Kesinlikle inançlarımı bu konuya iliştirmiyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica

    Benim için tinsel olmasının bir önemi yok. Ben Arapça olduğu için karşıyım. Kesinlikle inançlarımı bu konuya iliştirmiyorum.


    -sel, -sal ekleri de Fransızca'dır.

    Bilginize.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mertallica
    quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer
    Selam ya da Merhaba kelimelerinin de kökeni Öz Türkçe değildir.
    Bu kelimeler de Arapçadır.
    Velhasılıkelam sorun sadece din tabanlıdır.
    Kelimenin hangi dile ait olduğunun önemi yoktur.
    Selamünaleyküm sadece dini bir ifade olduğu için sorun yaratıyor sanırım.

    Benim için tinsel olmasının bir önemi yok. Ben Arapça olduğu için karşıyım. Kesinlikle inançlarımı bu konuya iliştirmiyorum.

    Siz iliştirmiyor olabilirsiniz. Ama bu ortada bulunan gerçekliği değiştirmeyecektir. İnsanlar Arap kültürü hayranı oldukları için kullanmıyorlar bu kelimeyi. Amaç ortada, dini bir vecibenin bir şekilde yerine getirilmesi.
    Siz bu konu dahilinde bir takım fikirleri savunuyorsunuz,elbette ki kendi açınızdan haklı olduğunuz noktalar var,hatta sizinle aynı fikirde olduğum noktalar da var.
    Ama kendi açımdan bakarak şunu itiraf etmeliyim ki bazı düşünceleriniz ütopik. Yani teoriden çıkıp uygulamaya dökülmesi imkansız. Bu benim şahsi kaanatim.




  • baytar, ben de diyorum ki, kişilerin, o imlediğiniz olay için bu sözcüğü doğrudan söylemelerine gerek yok. Kişi, gezerken gördüğü birine, iyi günler ya da günaydın dese yine yerine getirilmiş olur.
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.