Broadcom'un son birkaç aydır yonga devi Qualcomm'u satın almaya çalıştığını ancak bu yöndeki tekliflerinin sürekli olarak reddedildiğini duyuyoruz. Şirket 121 milyar dolar gibi yüksek bir rakamı gözden çıkarmasına rağmen bu arzusunu gerçekleştiremedi. Hatta öyle ki bu işi normal yollardan halledemeyen Broadcom, Qualcomm'un yönetim kuruluna kendi adamlarını sızdırarak düşmanca devralma (hostile takeover) girişiminde bile bulunmaya çalıştı.
Ne yazık ki kısa bir süre önce olaya müdahil olan Beyaz Saray konuyu noktalamış gibi görünüyor. Pazartesi günü Başkan Donald Trump, Broadcom'un Qualcomm'u satın almasına izin verilmesinin “ABD'nin ulusal güvenliğine zarar vereceğini” öne sürerek anlaşmayı engelleyen bir emir çıkardı. Beyaz Saray tarafından yayınlanan emirde Singapur merkezli Broadcom'un ABD merkezli Qualcomm'un kontrolünü ele geçirmesi durumunda, ABD'nin ulusal güvenliğini bozmaya yönelik eylemlerde bulunabileceğine yönelik yeteri kadar sağlam kanıt bulunduğu belirtildi.
Trump'ın emrine uyacağız
Başkanlık emrinde özellikle de, Broadcom’un hiçbir şekilde Qualcomm’u satın almasına ya da bu iki şirketin birleşmesine izin verilmeyeceği ve Broadcom’un Qualcomm yönetim kurulu için önerdiği tüm kişilerin devre dışı bırakıldığı vurgulandı. Her şeye rağmen Broadcom, Trump’ın kararına karşı çıkacak planlarının olmadığını belirtti.
Şirket yaptığı açıklamada "Sonuç bizim için hayal kırıklığı olmasına rağmen Broadcom emre uyacaktır. Broadcom Yönetim Kurulu ve yönetim ekibi olarak bu süreç boyunca Qualcomm ve Broadcom hissedarlarından aldığımız önemli desteği içtenlikle takdir ediyoruz" ifadelerini kullandı. Yani günün sonunda ABD başkanı ülkesinin ulusal güvenliğini korumak adına yonga devi Qualcomm'un "yabancı ellere" geçmesine müsade etmemiş oldu.
Abd nin de khk lari varmis. Dünya bitmis beyler
Amerika boşuna süper güç değil. Kim başkan olursa olsun sistem tıkır tıkır işliyor.
Bizde ise, türk-kürt, alevi-sünni, sağcı-solcu birbirimizi yiyoruz.
Hükümet çıkıp şeker fabrikalarını satıyor, o partiye oy verenler çıkıp ülke menfaatini düşüneceğine parti menfaatini düşünüyor ve özelleştirmeyi savunuyor.
Partiler gelir gider, siyasiler ölür gider, ama vatan gittimi gelmez. Halk olarak bir türlü bunu kavrayamadık gitti.
singapur ingiliz... tarih bağına bakın...
Tek adam, dikdator..
General.
kullanıcısına yanıt
Sistemi tıkır tıkır işleten birileri var arkada. Türkiye'de onu yabancılar işletiyor. Türkiye'de onu biri yapmaya çalışsa biz yine ayrışıyoruz; senin adamın benim partim diye. Dolayısıyla global düzenin lokal şubesi olmaktan kurtulamıyoruz! Dolayısıyla teoride demokrasi iyi bir şey olsa da, öyle görünse de pratikte hiç işlememiş, o şekilde hiç süper veya büyük güç olunamamış! Şu an demokrasi = o derin güçlerin istedikleri ülkeyi istedikleri şekilde yönetmesinin anahtar kelimesi durumunda maalesef!
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme