Şimdi Ara

. (490. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
27 Misafir (10 Mobil) - 17 Masaüstü10 Mobil
5 sn
22.204
Cevap
4
Favori
264.567
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 488489490491492
Sayfaya Git
Git
sonraki

.


(En Son Oy Tarihi: 10.8.2007)
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sahrut

    iceman senin gördüğümüze nasıl sevinmişiz üçümüzde atladık mesajına

    ben sevilmeyecek adammıyım bu arada kendimide çok mütavazi gördüm
    @gül biz bize yeteriz.
    @tuana bir anlık şok yaşadım

    @black inde selamı var az önce beraber monopol oynadık.gene kaybettik.ben bu oyunu beceremiyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Atlas06 -- 8 Mayıs 2007; 23:41:31 >
    _____________________________




  • Eugene Delacroix « Ressamlar



    Fransız ressamı (1798-1863).

    Yazar, sanat eleştirmeni ve özellikle büyük yetenekli ressam olan Eugene Delacroix, devrim sırasında Paris yakınında, kentsoylu bir aileden doğdu. On sekiz yaşında, Güzel Sanatlar Ulusal Okulu'na girdi. Başlangıçta Raffaello'nun etkisinde kalmışken, sonradan hareket ve renk ustalarını: Michelangelo ile Rubens'i keşfetti.

    Delacroix, 1822'de sergilenen Dante'nin Kayığı ile başarıya ulaştı ve pek çok eleştirmen, dehasını selâmladı. Bununla birlikte, kendinden önceki bütün resim okullarından kopma anlamına gelen bu desen cüretini, renklerdeki bu şiddeti, bu fırtınalı kargaşalığı beğenmeyenler de vardı.

    Afrika'nın ve Asya'nın parlak güneşi altında Delacroix, ışığın renklerle oynadığım ve renklerin de tek başına olmayıp birbirini yorumladığını keşfedince, yeni bir yöntem geliştirdi: «püsküllemek» veya tonların bölünmesi. Doğrudan doğruya tuvale geçirilecek yerde renkler önceden karıştırılıyor, bu da sanatçıya özellikle orijinal nüanslar yaratma imkânı veriyordu. Daha sonra izlenimciler, bu yöntemden esinleneceklerdi.

    ESERLERİ

    Sakız Adası Katliamı, Missolongion Harabelerinde Can Veren Yunanistan, Sardanapal'in ölümü, Cezayirli Kadınlar, Fantaslas, İstanbul'un Haçlılar Tarafından Alınışı, Rebeka'nın Kaçırılışı.
     .


    "Kaplan Avı"ndan detay. Sanatçı Afrika'da hayvanları incelemişti.
    _____________________________




  • düşlerin efendisi:

    Bu kişi blok listesinde "block" ve mesajı bloklandı.
    Bu kişinin mesajını görmek için bloğunu kaldır..


    bayılıyorum bu özelliğe...

    arkadaşlar bu efendiden sıkılanlara tavsiyem bloklayabilirsiniz
    _____________________________
  • hoşgeldin düşlerin efendisi..adını yazmışmıydın..okuyamamış olabilirim.




    iyice ihmal ediyorlar tuana..walla ben karışmam..yarın ötücem kaptanıma
    _____________________________
  • @mavim dah bizim birikmiş mesailer vermedi kaytarıcam kulüp ten
    bu arada aklıma geldi şu imzada ki clup yazan yerlere türkçelerini yazsak iyi olmazmı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Atlas06 -- 8 Mayıs 2007; 23:46:19 >
    _____________________________
  • Raffaello « Ressamlar


    Raffaello Santi veya Sanzio, italyan ressamı (1483-1520).

    Urbino'da doğan Raffaello babasının, sonra da Perugia'da, Perugino'nun atölyesinde eğitim gördü. Ustasının ve vatanı olan Umbria'nın etkisi ona geniş manzaraların, dengeli sahnelerin ve sarı renklerin zevkini aşıladı.

    1504'te Floransa'ya geldi. Leonardo da Vinci'nin eserinin tutkusuna kapılarak Grandük Meryemi'nde ve piramit biçiminde düzenlenmiş kompozisyonunda (Güzel Bahçıvan Kız), onun ışık-gölge tekniğini benimsedi.

    1508'de papa Julius II tarafından Roma'ya çağrıldı. Roma İlkçağ eserlerinin keşfiyle zenginleşen ve Michelangelo ile Venedikli ressamlardan da örnek alan sanatçı, çizgilerin güzelliğinin, renklerdeki zarafete eklenmesinden doğan klasik ve uyumlu bir üslûp yarattı.
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: annabell_lee

    hoşgeldin düşlerin efendisi..adını yazmışmıydın..okuyamamış olabilirim.




    iyice ihmal ediyorlar tuana..walla ben karışmam..yarın ötücem kaptanıma




    ötme bülbül ötme bülbül...



    derdi derde katma bülbül
    _____________________________




  • @gül ötersen

    yavvv şu gabardin nedir biri bana açıklasın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Atlas06 -- 8 Mayıs 2007; 23:50:42 >
    _____________________________
  • Claude Monet « Ressamlar


    Fransız ressamı (1840-1926).

    Paris'te doğan Monet, Gleyre'in atölyesine girdi ve orada Renoir, Sisley ve Bazille ile dostluk kurdu. Monet başlangıçta çok güçlük çekti. Resmi Salon'dan geri çevrilen tab­lolarının çoğu (Kırda Öğle Yemeği, Le Havre'da Teras), alıcı bulamadı. Birkaç yıl sonra, insan resimleri çizmekten vazgeçti ve yeteneği manzara resimlerinde gelişti.

    Özellikle Sen Irmağı kıyılarında (Bougival, Argenteuil) resim yapmayı seviyordu. Tablolarında, suyun sürekli hareketini, üzerinde oynaşan göğün kararsız yansımalarını yakalamağa çabalıyordu. Işığın etkilerini daha iyi verebilmek için yeni tekniklere başvurdu. Renkleri analiz etmeğe, çeşitli nüanslara ayırmağa çalıştı, bunları tuvalinde birbiri ardından fırça darbeleriyle üst üste getiriyordu. Yansıtmağa çalıştığı, biçimden çok, renkli izlenimlerdi.

    1876'dan başlayarak Monet Fransa'yı gezdi. Günün değişik saatlerinde gözlemlediği aynı motif üzerinde seri halinde çeşitlemelere girişti: güneş altındaki buğday dokurcunları, Rouen Katedrali, Londra Köprüsü.
     .

    «Saint-Lazare Garı» (1877). Ressam hareketi, oynak çizgileri, dumanı, buharı değerlendirerek konuyu bir anlık izlenime indirgemiştir.
    _____________________________




  • valla ben anlamam sahrut..bak nasıl ötücem....hani o partiler falan nerde kaldı.mazi mi oldu hepsi..canlanalım biraz klüp olarak..
    quote:

    Orjinalden alıntı: sahrut


    quote:

    Orjinalden alıntı: annabell_lee

    hoşgeldin düşlerin efendisi..adını yazmışmıydın..okuyamamış olabilirim.




    iyice ihmal ediyorlar tuana..walla ben karışmam..yarın ötücem kaptanıma




    ötme bülbül ötme bülbül...



    derdi derde katma bülbül


    bu arada aytaç sana katılıyorum..klüp yazalım..ben yadım bile..az sooraaaa...
    _____________________________




  • @annabel


    klüp yazılmaz kulüp yazılır



    eklendi:


    kendimi pek bi öğretmen ve ukela gördüm. giffff



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sahrut -- 8 Mayıs 2007; 23:52:56 >
    _____________________________
  • İngres « Ressamlar

    Jean Auguste Dominique İngres, Fransız ressamı (1780-1867).

    Montauban'da doğan İngres, bir tahta oymacısının oğludur. Çocukken resimle müzik arasında karar verememişti, iki konuda da çok yetenekliydi. Bilinen ilk desenini dokuz yaşındayken yapmış, on dört yaşında da Toulouse Orkestrası'na kemancı olmuştu. Sonunda resim sanatını seçti, ama kemandan hiç bir zaman vazgeçmedi. (Fransızca'da, bir boş zaman uğraşını belirten «İngres'in kemanı» deyimi buradan gelir.)

    1797'de Paris'e yerleşti ve büyük neo-klasik ressam David'in öğrencisi oldu. 1801'de Roma büyük ödülünü kazandı. İtalya'ya, Floransa'ya yaptığı bir yolculuk sırasında ilkel ressamları ve Raffaello'yu keşfetti; Toskana manzaraları birçok desenine esin kaynağı oldu.

    1824'te, "Louis XIII'ün Adağı" adlı eseri büyük başarı kazandı ve İngres Paris'e döndü, orada büyük övgü ve saygı gördü. Sonra Roma'daki Fransa Akademisi müdürlüğüne atandı. İtalya'dan dönüşünde sarayın ve ileri gelenlerin resmî portre ressamı oldu. Kendi deyimiyle son günlerine kadar çalışmasını «öğrenmek için» sürdürdü.

    Bazı Eserleri

    Tahtında Oturan Napolyon l, Mösyö ve Madam Riviere ve Kızları, Madam de Senonnes, Din Kurbanı Symphorien, Oidipus ve Sfenks, Büyük Odalık, Türk Hamamı.
     .

     .

    (yukarda) İngres, 1865'te yaptığı kendi portresi. Güzel Sanatlar Müzesi, Anvers

    (aşağıda) «Jüpiter ile Thetis» (1811). Kıvrak vücutlu, yakaran tanrıça ile güçlü ve görkemli tanrı, İngres'in çağdaşlarını çok şaşırtmış, hattâ ürkütmüştü. Granet Müzesi, Aix-en-Provence, Fransa.
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: sahrut

    @annabel


    klüp yazılmaz kulüp yazılır



    eklendi:


    kendimi pek bi öğretmen ve ukela gördüm. giffff

    bende şimdi aynı şeyi söyleyecektim
    _____________________________
  • Paul Klee « Ressamlar

    Paul Klee, Alman ressamı (1879-1940).

    İsviçre'de, aralarında müzikçilerin bulunduğu bir ailede dünyaya gelen Paul Klee, öğrenimini Almanya'da yaptı; sonra Münih'e yerleşti. Önce desen ve gravürle uğraştı. İlkel sanatların ve fantastiğin çekiciliğine kapıldı, Cezanne ve Matisse'in hayranıydı. Birkaç defa Paris'e gitti, orada kübizmin ve fovizmin etkisinde kaldı. Kandinsky'nin dostuydu, Blaue Reiter ressamlarıyla da ilişki kurdu.

    Işık ve Renk

    Otuz beş yaşında Tunus'a bir yolculuk yaptı; orada ışığın etkisinde kalan Klee, renklerin bilincine vardı. O zaman kendine özgü bir üslûp bularak suluboya tablolar yapmağa başladı. Almanya'ya dönüşünde, Weimar'daki Bauhaus'a profesör olarak atandı (1921). Burası, bir tür güzel sanatlar ve süsleme sanatları okuluydu. Sonra Dessau'da, daha sonra da Dusseldorf Akademisi'nde ders verdi. 1933'te, Nazilerin iktidara gelmesi üzerine, buradan ayrılmağa karar verdi, Bern'e yerleşti ve ölünceye kadar da orada yaşadı.

    Eserleri

    İdeogramlar, Gemici Sindbad, Dehşet içindeki Deli, Senecio, Güzel Bahçıvan Kız, Beyaz Zemin Üzerinde İşaretler, Kırmızı Balon, Gaia'nın Portresi, Ölüm ve Ateş.
     .

    Paul Klee'nin bir eseri: «Senecio» (1922). Sanatçı 1924'te «İnsanı olduğu gibi değil, olabileceği gibi vermek isterim» diyordu. Ona göre sanat, görülmeyeni görülebilir hale getirebilmeliydi.
    _____________________________




  • />

    quote:

    Orjinalden alıntı: -IceMan-


    quote:

    Orjinalden alıntı: sahrut

    @annabel


    klüp yazılmaz kulüp yazılır



    eklendi:


    kendimi pek bi öğretmen ve ukela gördüm. giffff

    bende şimdi aynı şeyi söyleyecektim




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi annabell_lee -- 8 Mayıs 2007; 23:58:04 >
    _____________________________




  • ne diyecektin ice


    ukela mı
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TUANA_


    quote:

    Orjinalden alıntı: -IceMan-

    @mavim dah bizim birikmiş mesailer vermedi kaytarıcam kulüp ten
    bu arada aklıma geldi şu imzada ki clup yazan yerlere türkçelerini yazsak iyi olmazmı





    yav idare et adamcağız hangimize yetişsin koşuşmaktan helak oldu billahi süzüldü son zamanlarda hasta olacak yorgunluktan allah etmesin

    banane ben paramı isterim
    _____________________________




  • @annabel...



    gerçekleri kulaklarını kapatarak engelleyemezsin..

    bence hemen ortaya çık ve..


    önce türk dil kurumundan sonra bizden özür dile
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sahrut

    ne diyecektin ice


    ukela mı



    bize pasta yapsın ben bağışlarım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Atlas06 -- 9 Mayıs 2007; 0:02:08 >
    _____________________________
  • Leonardo da Vinci « Ressamlar

    İtalyan ressamı, heykeltıraşı, mühendisi, mimarı ve bilgini (1452-1519).

    Floransa yakınlarında, Vinci'de dünyaya gelen Leonardo, çocukluğundan başlayarak desen, matematik ve doğa bilimleri alanında büyük bir yetenek gösterdi. Floransalı ressam, heykeltıraş ve kuyumcu Verrocchio'nun atölyesinde yetişti, resim, heykel ve dekorasyon öğrendi.

    1482'de Milano'ya, Ludovico Sforza'nın sarayına giderek orada geniş çapta çalışmalara girişti: resim yaptı, heykel yonttu, Milano ve Pavia katedrallerinin mimari sorunlarıyla ilgilendi. Dük tarafından şenlikleri düzenlemekle görevlendirildi, tiyatro dekorları, şenlikler ve turnuvalar için kostümler çizip gerçekleştirdi, sarayı eğlendirmek için yeni oyunlar icat etti. Aynı zamanda matematik, jeoloji (denizdibini ve toprak aşınması olaylarını inceledi), şehircilik ve hidrolik sorunlarıyla yakından ilgilendi, "Resim Üstüne İnceleme" adlı bir de kitap yazdı.

    Birinci Leonardo: Kralın Mimarı

    1499'da Fransızlar Milano'yu ele geçirince Leonardo, önce Mantova ve Venedik'e, sonra Floransa'ya gitti. Ünlü Gioconda tablosunu o zaman yaptı. 1506'da Milano'ya dönerek Fransızların hizmetine girdi, sanat ve bilim çalışmalarını sürdürdü. Roma'da, Giuliano de Medici'nin yanında geçirdiği iki yıldan sonra, François I'in çağrısını kabul ederek 1516'da Fransa'ya gitti. «Kralın başressamı, mühendisi ve mimarı» olarak atandı ve Amboise yakınlarında Cloux Şatosu'na yerleşti, iki yıl sonra orada öldü.

    İkinci Leonardo: Benzersiz Sanatçı

    Resim, Leonardo da Vinci'nin sanatında önemli bir yer tutar. Onun bütün araştırmalarının yüce ereği resimdi. Nitekim bu amaçla yeni bir üslûp geliştirip kabul ettirdi: tuvalleri gölge ve ışık yığınları halinde işlenmiş, düzenli geometrik (üçgensi ya da piramitsi) kompozisyonlar halindedir; eritilmiş, yumuşatılmıştan kenarlar, bir çizgiyle belirlenmemiş, estomplanmıştır (hafif gölgelerle belirlenmiştir [sfumato tekniği]). Hafifletilmiş, örtülmüş olan renkler derin bir gizem ve şiir izlenimi yaratır. Leonardo resimlerinde ruhun sırlarını, tutkuları, duyguları vermeğe çalışır. İtalya'da o tarihte yeni olan bu teknikle yağlıboya resimler de yaptı.

    Üçüncü Leonardo: Bilgin ve Araştırıcı

    Leonardo, bilimin her alanında öncüdür. «Defter»lerinde yer alan krokiler ve notlar, olağanüstü çalışmalarının kanıtlarıdır. Bilgisi, doğaya ilişkin gözlem ve deneye dayanır. Yukarıda sözü edilen bilim dallarından başka, astronomi, botanik ve biyoloji ile de ilgilenen bilgin, cesetleri kesip inceleyerek anatomi alanındaki bilgileri de geliştirdi. Optikte ve mekanikte perspektifi, ışığı ve hareketi inceledi.

    Dördüncü Leonardo: Mühendis ve Mucit

    Teknik alanda yaptığı yenilikler sayılamayacak kadar çoktur, çağdaşlarınca pek az yararlanılan birçok makine projesi yapmıştır. El arabası, zırhlı savaş aracı ve tırtıllı taşıtlar onun eseridir. On kadar silâh ve makinenin de kuramsal planım yapmıştır: uçan makineler (uçağın ve helikopterin atası), su altında gidecek makineler (perdeli ayaklar, dalgıç elbiseleri, denizaltılar) gibi. Ayrı parçaların birleştirilmesiyle yapılan taşınabilir evler fikri de onundur; ayrıca birçok âlet düşünmüştür: krikolar, pompalar, saatler v.b. Tarihte, yaşamı boyunca bunca şey öğrenmiş ve keşfetmiş insan pek azdır.
     .

     .

    (yukarda) 1512 yılında kendi kaleminden çıkan bu portre, o tarihte 60 yaşında olan Leonardo da Vinci'nin kaygılı yüzünü yansıtır.

    (aşağıda) Leonardo'nun anatomi defterlerinden birinde yer alan, göz üzerine inceleme. Onun çalışmaları insan vücudunun tanınmasına yardımcı olmuştur. Ne var ki, desen üzerine karaladığı notları bugün de tümüyle çözülemez; zira sol eliyle ve sağdan sola doğru yazardı.

    Son Akşam Yemeği

    Leonardo da Vinci'den çok az resim kalmıştır (15 kadar), üstelik bunların çoğu da zamanla yıpranmıştır; çünkü çoğu zaman, ressam yeni icat ettiği malzemeyi kullanarak yeni deneylere girişmiş ve bu malzeme zamana dayanmamıştır. Örneğin 1496 ile 1498 yılları arasında, Milano'da bir manastırın duvarına «tutkallı boya» yöntemiyle yaptığı Son Akşam Yemeği tablosu daha tamamlanmadan üne kavuşmuş, ama 50 yıl geçmeden pul pul dökülmeğe başlamış, günümüzde hemen hemen tanınmaz hale gelmiştir.

    Bazı Eserleri

    Tebşir, Müneccim Kralların Tapınması, Kayalıklar Bakiresi, Meryem, Çocuk İsa ve Azize Anna.
     .

    «Feronyerli Kadın». Hüzünlü bakışıyla bu güzel portre, Leonardo da Vinci'nin şaheserlerinden sayılır.
     .

    «Gioconda». Tahta iterine yapılmış olan bu tablonun modeli, Francesco del Giocondo'nun karısı Mona Lisa'dır. Genç kadının esrarlı gülümsemesi ve «sfumato» tekniğiyle işlenmiş olan geri plandaki manzara, bu esere dünya çapında ün kazandırmıştır. Louvre Müzesi, Paris.
    _____________________________




  • 
Sayfa: önceki 488489490491492
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.