2018 Ethereum'un yılı olabilir

 

Kariyerinin ilk dönemlerinde oyun programcılığı yapan ve bir dönemin popüler video oyun geliştiricisi Argonaut'u kuran Jez San ise 2018 yılının Ethereum için benzer gelişmelere sahne olmasını bekliyor. Günümüzde FunFair isimli ethereum tabanlı bir eğlence platformunun başında olan San, kripto para dünyasındaki gidişatın henüz sadece başlangıç olduğunu düşünüyor. Jez San'ın, Ethereum için olan öngörülerine geçmeden önce, Bitcoin'in ardından ticaret hacmi itibariyle en büyük ikinci kripto para birimi olan Ethereum'un özelliklerine ve Bitcoin'le arasındaki farklılıklara kısaca göz atmakta fayda var.

Farklı Madencilik Yapısına Sahip 

2014 yılında tohumları atılan ve 2015 yılında kripto para dünyasında bir alternatif olarak karşımıza çıkan Ethereum, aslında Ether isimli kripto paranın arzının gerçekleştiği Blockchain tabanlı bir platform. Şu sıralar 720$ değerinde olan ve toplam ticaret hacmi 70 milyar dolara dayanan Ether de Bitcoin gibi herhangi bir merkez bankası tarafından üretilmiyor ve denetlenmiyor. Bu durumun doğal bir sonucu olarak Ethereum platformunda da Ether'in elde edilmesi için madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi gerekiyor. 

İki kripto para arasındaki dikkat çekici farklardan ilki kendisini madencilik kısmında gösteriyor. Dolaşımda olan Bitcoin miktarı bugünlerde 16.7 milyon civarında ve Bitcoin'in üretimi 21 milyon adet ile sınırlandırılmış durumda. Ether'de ise genel bir sınır bulunmuyor. Günümüzde yaklaşık 96.6 milyon adet Ether kripto para dünyasında işlem görürken bu sayı için bir üst sınır belirlenmiş değil. Bununla birlikte enflasyon tehlikesinin önüne geçmek amacıyla yıllık bir sınırlama getirilmiş durumda. Bu sınırlama uyarınca her yıl en fazla 18 milyon adet Ether madencilik sonucu üretilebiliyor.

Akıllı Sözleşmeleri Destekleyen Özel Bir Blockchain 

Bu temel farklılıktan sonra Ether ve Bitcoin arasındaki bir diğer önemli fark ise Jez San'ın da özellikle vurguladığı gibi iki kripto para biriminin arkasında yatan teknoloji. Tabi burada şunu unutmamak lazım her iki kripto para da sırtını Blockchain teknolojisine yaslamış durumda ancak 2014 yılında daha akıllı bir Blockchain platformu oluşturma gayesiyle tanıtılan Ethereum, özel türden bir Blockchain teknolojisine sahip.

''Akıllı sözleşme'' yapılmasına olanak sağlayan Ethereum Blockchain'i bu yeteneğiyle Bitcoin'e karşı ciddi bir farklılık yaratıyor. İki tarafın arada herhangi bir aracı kurum olmaksızın belirli şartlarda anlaştığı ve şartların sağlanması durumunda Ether transferinin gerçekleştiği sözleşmeler olarak karşımıza çıkan akıllı sözleşme kavramı uzun yıllar önce ortaya atıldı ancak Ethereum Blockchain'i ile birlikte yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Akıllı sözleşmeleri destekleyen ve akıllı sözleşmelerin yapılması için özel olarak geliştirilen Ethereum ile yapılabilecek akıllı sözleşmeleri, Ethereum'un geliştiricisi Vitalik Bufferin şöyle örneklendiriyor:

''Benden bir daire kiraladığını düşün. Bunu Blockchain aracılığıyla kripto para ödeyerek yapabilirsin. Ödeme sonrasında sanal sözleşmemizde yer alacak olan makbuzu alırsın. Sana sözleşmede belirlenen tarihe kadar anahtarı teslim ederim. Eğer sözleşmede belirlenen tarih geldiğinde anahtarı teslim etmemişsem Blockchain senin ödediğin miktarı serbest bırakıp sana geri verecektir ...Yüzlerce kişinin tanıklık ettiği bu sistem ile kusursuz bir teslimat bekleyebilirsiniz. Eğer sana anahtarı veriyorsam, ödeme alacağım kesindir. Aynı şekilde ödeme yaptıysan anahtarı teslim alacağından emin olabilirsin.''

Akıllı sözleşmeler iki taraf arasında yapılan anlaşmaların güvenilir, masrafsız ve daha hızlı yapılmasını sağladığı gibi kitle fonlamasına da izin veriyor. Kickstarter ve benzeri oluşumları Blockchain dünyasına taşıyan bu yapı ile insanlar destekledikleri projelere kripto para ile destek sunarken projenin hedeflenen desteğe ulaşması halinde, destekleyen kişilere projeyle ilgili kripto paralar teslim edilebiliyor. Kitle fonlamasının bir örneği de halka arzın, kripto para dünyasındaki versiyonu olarak değerlendirilen ICO faaliyetlerinde gözlemleniyor.

Farklı İşletim Sistemlerine Benzetiyor 

İşte Ethereum'un sahip olduğu bu özel yapıya dikkat çeken Jez San, Ethereum'un; Windows veya Mac OS işletim sistemini temsil ettiğini; Bitcoin'in ise DOS işletim sistemine benzediğini düşünüyor. DOS'un öğrenmek için, uygulama geliştirmek ve uygulamaları çalıştırmak için zor bir işletim sistemi olduğunu vurgulayan San, kendisinin de DOS'la birlikte büyüdüğünü ancak Mac OS veya Windows'un yeni uygulamalar geliştirmek için çok daha elverişli olduğunu ifade ediyor. 

Bitcoin'in daha köklü bir kripto para olduğunu ve önemli bir değeri kapsadığını kabul eden Jez San, Bitcoin'in bugün teknik bir çıkmazda olduğunu ve yüksek işlem ücretleri ile elit bir azınlığa hitap ettiğini düşünüyor. Jez San'a göre Ethereum ağında uygulamalar geliştiren 2000'in üzerindeki geliştirici platform için güvence oluşturuyor ve Ethereum platformunun çok farklı alanlarda kullanılabileceğini gösteriyor. San ayrıca Ethereum'un, Bitcoin'e kıyasla daha esnek bir yapıda olduğunu belirtiyor.

2018 yılının Ethereum için oldukça verimli geçeceğini hatta Ethereum'un değer açısından olmasa da popülerlik açısından Bitcoin'i geride bırakabileceğini düşünen Jez San'ın öngörüsü gerçekleşir mi bilinmez ancak Jez San'ın vurguladığı gibi 2017 yılı kripto para dünyası için sadece bir başlangıçtı.