Şimdi Ara

NASA ve Google açıkladı: İşte tam 8 gezegenli Güneş Sistemi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
1.505
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj

  • NASA ve Google'ın bir süredir beklenen basın toplantısı nihayet dün TSİ 21.00'da gerçekleşti. Dünyanın en büyük uzay ajansı NASA ve arama devi Google'ın ortak düzenledikleri toplantıda, Kepler Uzay Teleskobu'nun keşfettiği Kepler-90i isimli bir gezegen ilk kez duyuruldu.



    Kepler-90i, bundan üç yıl önce 2014 yılında keşfedilen Kepler-90 isimli bir yıldızın yörüngesinde yer alıyor. Yıldızının etrafındaki bir tam yörüngeyi sadece 14.4 günde tamamlayan Kepler-90i, inanılmaz yüksek bir sıcaklığa sahip olan kayalık bir gezegen. Kepler Uzay Teleskobu'nun keşfettiği bu yeni gezegen Dünya'dan yaklaşık 2500 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.



    Kepler-90i'nin keşfini özel kılan şey ise gezegenin Kepler-90 sisteminde keşfedilen sekizinci gezegen olması. Zira bugüne kadar kendi Güneş Sistemimiz haricinde hiçbir yıldızın etrafında yediden fazla gezegen keşfedilememişti. Yani Kepler-90 sistemi, gezegen sayısını 8'e çıkararak içerisinde en çok gezegenin yer aldığı iki Güneş Sisteminden birisi oldu.



    Kepler-90 ve Güneş Sistemimizin karşılaştırılması:

     

     




    Kepler-90i'nin keşfini farklı kılan bir diğer özellik ise keşfin tamamen yapay zeka yardımıyla yapılmış olması. NASA, bir süre önce Google ile bazı anlaşmalar yapmış ve arama devinin makine öğrenme algoritmalarını Kepler Uzay Teleskobu'ndan elde edilen veriler üzerinde test etmeye başlamıştı. Kepler-90i gezegeni de işte bu çalışmaların adeta bir meyvesi oldu.



    NASA'nın Kepler-90 sistemiyle ilgili hazırladığı video:






    "Kepler-90i görmek isteyeceğiniz türde bir yer değil."




    Basın toplantısında Kepler-90i ile ilgili konuşan astronom Andrew Vanderburg, gezegenin yaşanılabilir bir yer olmadığını ifade ederken, "Kepler-90i kesinlikle ziyaret etmek isteyeceğiniz türde bir yer değil." sözlerini kullanıyor.



    Gezegenin nasıl keşfedildiğiyle ilgili de konuşan Vanderburg,"Kepler Uzay Teleskobu'ndan elde ettiğimiz yaklaşık 35 bin güçlü sinyali astronomlarımız teker teker kontrol etmişti. Ancak bazı zayıf ve çok ümit vaat etmeyen sinyalleri atladılar. Google'ın yapay zekası işte bu zayıf sinyalleri kontrol ederek Kepler-90i'yi keşfetti." şeklinde konuşuyor. Vanderburg son olarak yapay zekanın uzay araştırmalarında gelecekte çok daha büyük etkilere sahip olacağını söylüyor.



    Ayrıca Bkz.Juno uzay aracı, Jüpiter'in dev girdaplarını işte böyle görüntüledi

    NASA'nın 2009 yılında uzaya fırlattığı Kepler Uzay Teleskobu, geride bıraktığımız 8 yıl içerisinde toplamda 4000'den fazla aday ve yaklaşık 2500 onaylanmış gezegen keşfine imza attı. Bu gezegen kataloğuna her geçen yıl yenilerini eklemeye devam eden Kepler'in, yaşanılabilir bölge sınırlarında keşfettiği gezegen sayısı ise yaklaşık 30. Bakalım yapay zekanın da yardımıyla Kepler'in gezegen katoluğu hızla genişlemeye devam edecek mi.

      







  • Yorumlara bak ya.Biri ergenlere benzetmiş diğeri boş işler demiş.Onlar şu evrende gezegen keşfederek harcıyor parasını.Bilime katkısı olsun olmasın keşif keşiftir.Bizim yöneticilerimiz de makam arabası için yatırıyor onca parayı,diyanete bile yatırdığımız paranın bir kısmını bilime harcasak inanın durumumuz bambaşka olacak.O yüzden mümkünse vasıfsız insanlar şu konuda yorum yapmasın, A haber felan izleyip kendinizle gurur duyun
    Senin zihniyetinde 300 yil once newtonun gezegen hareketlerini aciklamak icin harcadigi bir omur emekde israfti, bos isti. Gercek yasamda asla kullanilmayacak seylerdi. Ama onun gezegenleri aciklayan matematigi calculus bugunki muhendisligin teknolojinin en temelidir, calculus olmadan modern muhendislik mumkun olamaz. Bati newton a sovelyalik payesi verip calismalarini el ustunde tutarken, senin dedelerin newton gibi yildizlari matematikle bilimle inceleyen takuyiddin in rasathanesini topa tutarak yikmisti. Bugun aradaki buyuk gelismislik farkinin en onemli nedeni bu zihniyet farki iste. Sen nasa ve google in o gezegen arastirmasini bos is sanirsim lakin o arastirmalarla bir suru yeni teknik, bilimsel bilgi ve kesifler ortaya cikiyor. Sen burda klavye basinda cemkirirken, her arastirmada ortaya cikan o yeni bilgilerin, tekniklerin toplami batinin ustunlugunu bir 300 yil daha ileri tasiyor.
    Yok, ışık hızına ulaşılsa o dedikleriniz gerekmiyor. Herkes önce bu yanılgıya düşüyor lakin Einstein neredeyse 100 yıl önce anlattı, yazdı çizdi, zamanın göreceliliği falan. Işık hızında gidebilen uzay gemisi olsa, mürettabat için her yere ama her yere ulaşım sadece göz açıp kapama süresi kadar sürerdi. Yani ışık hızı olduktan sonra 2500 yıl mesafeymiş, 10.000 yıl mesafeymiş farketmezdi. Ama şuan ki matematik fizik bilgimizle hiç bir cismin ışık hızına ulaşamayacağı sadece yaklaşabileceği ön görülüyor. Eğer ışık hızının %99'u kadar hızla gidilse yaklaşık 7'de 1'i olan 357 yılda ulaşılırdı. Ha ama bu mürettebat için geçerli olan zaman. Biz izleyiciler için ise yaklaşık 2525 yıl civarı sürerdi onların oraya ulaşmaları.

    Ha yine aslında işin detaylarına girersek, ışık hızıyla aslında her yere de öyle göz açıp kapamayla ulaşamazdık. Onu da açıklayayım. Tamam hiç bir madde ışıktan hızlı hareket edemez kuralını kabul ediyoruz. Ama uzayın bir bölümü ışıktan hızlı genişliyor. Zaten bu sebeple ne yazık ki uzayın hiç bir zaman belli bir uzaklığından fazlasını göremiyoruz. Hani ne kadar uzağa bakarsak o kadar geçmişi görürüz ya. Ama belli bir mesafeden sonra oradaki cisimlerin ışığının bile bize yaklaşamayacağı kadar hızlı bir genişleme meydana geldiğinden bir noktasından sonra kör oluyoruz. Kara delikler gibi. Kara delikler içinde belli bir noktası vardır, orayı geçtiğinizde ışık hızıyla bile kaçmaya kalksanız kaçamazsınız. Bu sebeple ışık bile kaçamadığından zaten karanlıktır, ne olduğunu öğrenemiyoruz.

    Kara deliklerle ilgili bilgiyi belki hawking radyasyonu, sicim teorisi, bilginin asla kaybolmaması gibi araştırmalarla anlayabiliriz, bakarak asla göremeyeceğimiz, ışık hızıyla asla ulaşamayacağımız mesafelere ise ancak uzayı bükerek(solucan delikleri, 4.boyut ile ulaşabiliriz) Düz kağıt üzerindeki 2 boyutlu flatlanders'ın, 3. boyut sayesinde kağıdı kıvırarak, bir ucundan diğer ucuna ulaşabilmesi gibi, biz de 4. boyut ile 3 boyut üzerinde anlık mekan değişimleri sağlayabiliriz.
    google in alakasi yapay zeka. modern astronomi eskisi gibi yildizlari gozle inceleyerek yapilmiyor. kepler uzay teleskobu tek karede binlerce yildizin fotosunu farkli zaman araliklariyla cekiyor. sonra binlerce fotoda binlerce yildizin goruntuleri bilgisayarla analiz edilerek zaman araliklarinda degisen isik parlakligindan, ufak eksen kaymalarindan gezegenlerin varligi kesfediliyor. kisaca bir sonuca varmak icin islenmesi gereken datanin boyutu cok cok fazla. google da burda devreye geliyor. google yapay zekayi bu data yiginini analiz edecek sekilde egitiyor, binlerce yildizin isik degisimlerinden gezegen varligini kesfetmesini sagliyor. klasik yazilimlarla tespit edilemiyecek yada tespiti cok buyuk zaman alacak degisimleri yapay zeka kolayca gorebiliyor.
  • Işık hızı saniyede 300.000 km ve ışık hızıyla hareket edildiğini düşünürsek bu güneş sistemine gitmek 2.500 yıl sürüyor.Ve bu bize en yakın güneş sistemi sanıyorum.Zaten bir objenin ışık hızı ile gitmesi şuan için (ve belli ki çok uzun zaman da) mümkün değilken aşmamız gereken oldukça büyük problemler var.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: VeZiLay

    Işık hızı saniyede 300.000 km ve ışık hızıyla hareket edildiğini düşünürsek bu güneş sistemine gitmek 2.500 yıl sürüyor.Ve bu bize en yakın güneş sistemi sanıyorum.Zaten bir objenin ışık hızı ile gitmesi şuan için (ve belli ki çok uzun zaman da) mümkün değilken aşmamız gereken oldukça büyük problemler var.

    En yakın güneş sistemi Alfa Centauri. 4.37 ışık yılı uzaklıkta. ışık hızına ulaşılsa gidilebilir ama o hızlara ulaşmak hayal gibi duruyor dediğiniz gibi aşmamız gereken çok problem var.
  • Cehennemi Bulmuslar :P

  • Wormhole şart

  • Bildiğim kadarıyla ışık hızında gitmemiz mümkün değil kütle sahibi hiç bir nesne o hıza ulaşamayacak. Tahminim önümüzdeki 50 yıl içinde ışık hızının %10 una denk gelen hızlara ulaşabiliriz gerisi hayal bence...

  • Isik hizina Ulassak bile 2500 yil sağ gitmek icin nesiller boyu yasamak olmek sinirsiz giyecek stogu su ve hava gerekli

    Bos işlere zaman harcayan ergen buluslarindan bir farki yok

    Son teknolojiyi farazi islerde kullaniyorlar

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Gidilemeyen ancak bilinen en yüksek hız ile bunu anlatan bilim :)) Nasa&Yapay Zeka " İnsan aklı " ile dalga geçmiş resmen ! Bulunan gezegenlerin ve aralarındaki " ışık yılı " mesafesini anlatabilseler! Bunu da dünyanın büyüklüğüne orantılasalar (teoride biliyoruz) bu paraları boşa harcadığımızı bir kez daha gerçek zeka, akıl ve bilim ile anlayacağız. Nasa_yapacağımı bilmiyorum bu durumda....

  • Saniyede 300 bin km ile gitsek 2500 yılda ulaşacağımız bir gezegenin haberi. çok küçüğüz çok..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yorumlara bak ya.Biri ergenlere benzetmiş diğeri boş işler demiş.Onlar şu evrende gezegen keşfederek harcıyor parasını.Bilime katkısı olsun olmasın keşif keşiftir.Bizim yöneticilerimiz de makam arabası için yatırıyor onca parayı,diyanete bile yatırdığımız paranın bir kısmını bilime harcasak inanın durumumuz bambaşka olacak.O yüzden mümkünse vasıfsız insanlar şu konuda yorum yapmasın, A haber felan izleyip kendinizle gurur duyun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bukalemun

    Gidilemeyen ancak bilinen en yüksek hız ile bunu anlatan bilim :)) Nasa&Yapay Zeka " İnsan aklı " ile dalga geçmiş resmen ! Bulunan gezegenlerin ve aralarındaki " ışık yılı " mesafesini anlatabilseler! Bunu da dünyanın büyüklüğüne orantılasalar (teoride biliyoruz) bu paraları boşa harcadığımızı bir kez daha gerçek zeka, akıl ve bilim ile anlayacağız. Nasa_yapacağımı bilmiyorum bu durumda....

    Senin zihniyetinde 300 yil once newtonun gezegen hareketlerini aciklamak icin harcadigi bir omur emekde israfti, bos isti. Gercek yasamda asla kullanilmayacak seylerdi. Ama onun gezegenleri aciklayan matematigi calculus bugunki muhendisligin teknolojinin en temelidir, calculus olmadan modern muhendislik mumkun olamaz. Bati newton a sovelyalik payesi verip calismalarini el ustunde tutarken, senin dedelerin newton gibi yildizlari matematikle bilimle inceleyen takuyiddin in rasathanesini topa tutarak yikmisti. Bugun aradaki buyuk gelismislik farkinin en onemli nedeni bu zihniyet farki iste. Sen nasa ve google in o gezegen arastirmasini bos is sanirsim lakin o arastirmalarla bir suru yeni teknik, bilimsel bilgi ve kesifler ortaya cikiyor. Sen burda klavye basinda cemkirirken, her arastirmada ortaya cikan o yeni bilgilerin, tekniklerin toplami batinin ustunlugunu bir 300 yil daha ileri tasiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Acaba bir yerlerde yaşam var mıdır. Bu tek hücreli de olabilir bizden daha mükemmel de olabilir. Sınırlarının 15 milyar yıldır genişledigi ve halen genişlemeye devam eden bu evrende yalnız olmak korkutucu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bahsi geçen sistemlerin görüntüsünün de bilmem kaç bin yıl öncesine ait olduğu düşünülürse o gezegenler şu an ne halde veya ulaşıldığında ne halde olacağı belirsiz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Piêr Dé Sans

    Bahsi geçen sistemlerin görüntüsünün de bilmem kaç bin yıl öncesine ait olduğu düşünülürse o gezegenler şu an ne halde veya ulaşıldığında ne halde olacağı belirsiz.

    2500 ışık yılı uzaklıktaymış. Öyleyse 2500 yıl geçmişlerini görüyoruz. Gezegen bazında bakarsak o kadar da eski sayılmaz, sanmıyorum ciddi farklılıklar olacağını. Ama solucan delikleri ile seyahati falan bulmadan ya da ömürlerimize bir en az 10 kat eklemeden oralara ulaşım epey zor. 2500 ışık yılı epey uzak. Işık hızının %99'u ile gidilse, giden için yaklaşık 357 yıl sürer, biz takipciler için 2525 falan muhtemelen.
  • mu5tafa kullanıcısına yanıt
    Aslında ışık hızında gitmek zaten mümkün değil, ama gidilseydi, gidenler için göz açıp kapama süresi kadar sürerdi oraya ulaşmak. Işık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlar. Biz observer(izleyenler) için ise dediğiniz gibi 2500 yıl sürerdi. Işık hızının %99 hızı ile gidilse yaklaşık gidenler için 357 yıl sürerdi, biz izleyenler için ise 2525 falan. Einstein zaman göreciliği. Işık hızında iken zaman durur, yaklaştıkça yavaşlar, aynı şekilde çekim kuvveti arttıkça zaman yavaşlar.
  • Nasa çalışanları bizzat açıkladı, alçak yörüngeyi geçemedik diye. Daha alınacak çok yol var.

  • Gençler o ulaşılamaz yerlere uzay zamanı bükebildiğimiz zaman pek hala gidebilecez ..........................................................................................................................................................................................................................................................................................pardon biz değil ecnebiler !!!
  • yaşayan canlıları açıklasalar negüzel olurdu

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ahmet1905_47

    Isik hizina Ulassak bile 2500 yil sağ gitmek icin nesiller boyu yasamak olmek sinirsiz giyecek stogu su ve hava gerekli

    Bos işlere zaman harcayan ergen buluslarindan bir farki yok

    Son teknolojiyi farazi islerde kullaniyorlar



    Yok, ışık hızına ulaşılsa o dedikleriniz gerekmiyor. Herkes önce bu yanılgıya düşüyor lakin Einstein neredeyse 100 yıl önce anlattı, yazdı çizdi, zamanın göreceliliği falan. Işık hızında gidebilen uzay gemisi olsa, mürettabat için her yere ama her yere ulaşım sadece göz açıp kapama süresi kadar sürerdi. Yani ışık hızı olduktan sonra 2500 yıl mesafeymiş, 10.000 yıl mesafeymiş farketmezdi. Ama şuan ki matematik fizik bilgimizle hiç bir cismin ışık hızına ulaşamayacağı sadece yaklaşabileceği ön görülüyor. Eğer ışık hızının %99'u kadar hızla gidilse yaklaşık 7'de 1'i olan 357 yılda ulaşılırdı. Ha ama bu mürettebat için geçerli olan zaman. Biz izleyiciler için ise yaklaşık 2525 yıl civarı sürerdi onların oraya ulaşmaları.

    Ha yine aslında işin detaylarına girersek, ışık hızıyla aslında her yere de öyle göz açıp kapamayla ulaşamazdık. Onu da açıklayayım. Tamam hiç bir madde ışıktan hızlı hareket edemez kuralını kabul ediyoruz. Ama uzayın bir bölümü ışıktan hızlı genişliyor. Zaten bu sebeple ne yazık ki uzayın hiç bir zaman belli bir uzaklığından fazlasını göremiyoruz. Hani ne kadar uzağa bakarsak o kadar geçmişi görürüz ya. Ama belli bir mesafeden sonra oradaki cisimlerin ışığının bile bize yaklaşamayacağı kadar hızlı bir genişleme meydana geldiğinden bir noktasından sonra kör oluyoruz. Kara delikler gibi. Kara delikler içinde belli bir noktası vardır, orayı geçtiğinizde ışık hızıyla bile kaçmaya kalksanız kaçamazsınız. Bu sebeple ışık bile kaçamadığından zaten karanlıktır, ne olduğunu öğrenemiyoruz.

    Kara deliklerle ilgili bilgiyi belki hawking radyasyonu, sicim teorisi, bilginin asla kaybolmaması gibi araştırmalarla anlayabiliriz, bakarak asla göremeyeceğimiz, ışık hızıyla asla ulaşamayacağımız mesafelere ise ancak uzayı bükerek(solucan delikleri, 4.boyut ile ulaşabiliriz) Düz kağıt üzerindeki 2 boyutlu flatlanders'ın, 3. boyut sayesinde kağıdı kıvırarak, bir ucundan diğer ucuna ulaşabilmesi gibi, biz de 4. boyut ile 3 boyut üzerinde anlık mekan değişimleri sağlayabiliriz.




  • NASA google da kendine benzetti.

  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.