Şimdi Ara

Yerçekimsiz ortam insan beynine zarar veriyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
567
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yerçekimsiz ortam insan beynine zarar veriyor 

     
    Mars'ta veya Ay'da koloni kurmak uzay şirketlerinin ve yeni gezegenlerde yaşamak isteyenlerin hayallerini süslüyor olabilir ancak yapılan son araştırmalar, Mars'ta veya Ay'da uzun süre kalmanın beyin sağlığına olumsuz etkileri olabileceğini gösteriyor. Güney Carolina Tıp Üniversitesi'nden Doktor Donna Roberts öncülüğündeki araştırma ekibi, uzun süreli uzay görevlerinin astronotların beyninde yaptıkları değişiklikleri tespit edebilmek için gönüllü katılımcılardan oluşan araştırma grubunun 90 gün boyunca baş aşağı vaziyette(yerçekimsiz ortamı taklit etmek için) yatmalarını istedi. Çalışma sonucunda ortaya çıkan sonuçlar ise oldukça ilginç.


     

    Astronotların Beyin Yapısıyla Birlikte Değerlendirildi  

    90 günün sonunda çalışmaya katılan kişilerin beyinlerindeki değişimi MRI(manyetik rezonans görüntüleme) cihazı ile inceleyen araştırmacılar; vücuttaki sıvının, vücudun hareketini kontrol eden frontal ve parietal loblarda toplandığını gözlemledi. MRI sonuçlarına göre beyindeki ve omurilikteki sıvı baş aşağı vaziyette yatan katılımcılarda beynin üst kısmına doğru kayarken baş aşağı şekilde yatma süresi arttıkça sıvı değişiminin de arttığı ortaya çıktı. Sonuçları, daha önce uzay yolculuğuna çıkmış olan astronotların beyin yapısıyla birlikte değerlendirmek isteyen araştırmacılar; 18'i Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yaklaşık 2 yıl geçiren, 16'sı ise birkaç haftalık uzay görevlerine çıkan astronotlar olmak üzere 34 astronotun MRI sonuçlarını inceledi.


     

    Sonuçlar, uzun süreli uçuşlara katılan astronotların yüzde 94'ü ve kısa süreli uçuşlarda astronotların yüzde 18.8'inde beynin üstü ile kafatasının iç tabanı arasındaki boşluğun daraldığını doğruladı. Bulgular, beyin yapısındaki 'önemli değişimlerin' uzun süreli uzay uçuşu sırasında ortaya çıktığını ortaya koyuyor. Araştırmanın sonuçlarını daha iyi ortaya koymak ve bu değişikliğin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğunu belirlemek isteyen Donna Roberts, astronotların bir sonraki uzay görevinden sonra beyin yapılarını tekrar incelemek istiyor. 


     

    NASA VIIP Sendromu Olarak Adlandırıyor  

    Aslında uzay misyonlarına katılan astronotlarda; görme bozukluğu, migren ve kafatasındaki basıncın artması gibi rahatsızlıklara sıkça rastlanılıyordu. Hatta NASA, astronotlarda gözlemlenen bir dizi sağlık bozukluğunu VIIP Sendromu olarak isimlendirmiş ve bu sendromun nedeninin uzun süre boyunca yerçekimsiz ortamda kalmaktan kaynaklı, vücut sıvısının başa doğru yeniden dağıtılması ile ilişkili olabileceğini açıklamıştı. Doktor Donna Roberts ve ekibinin çalışması NASA'nın bu tespitini doğrular nitelikte.


     

    Tabi bu çalışmanın son ayağı yani beyinde meydana gelen değişimin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğunun tespiti oldukça önemli zira bu sorunların kalıcı olması halinde Mars veya Ay'da koloni kurma planlarında değişiklikler yapılması gerekebilir. Araştırmacılar şimdi bir sonraki uzay görevinden sonra 34 astronotun beyin yapısını tekrar inceleyip bu soruya yanıt bulmayı planlıyor.




  • beyin bedava diye düşünecek olursak çok da sorun teşkil edecek bir mesele değil diyebiliriz.

  • Aaa yapay yerçekimini açsınlar. Hiç film izlememiş nasa :D

  • Tam anlayamadım, baş aşağı yatınca bu seferde ters yer çekimi etkilemiyor mu? Hani 12 saat düz yerçekimi, 12 saat ters yer çekimi ile eksi artı bir birini götürür, nötürler, uzaya eşit olur mantığıyla mı yapılıyor?

    Aslında yapay yer çekimi mantıklı. Her cismin bir çekim kuvveti vardır. Ama kütle çok düşük olduğu için bu çekim kuvvetide çok düşük kalıyor. Yoğun madde düşük yoğunluktaki maddeyi kendine çekiyor. Eğer yoğun bir maddeyi sıkıştırıp, küçültebilirsek, hem ufak hem de istenildiği oranda çekim sağlayan maddecikler oluşturabiliriz. Burada önemli olan mekiğe sokulabilecek kadar ufaltılabilecek bir madde oluşturmak. Eh orasıda bilim adamlarına kalsın, benden tüyo bu kadar :P

  • Spider_hip kullanıcısına yanıt
    Teorik olarak Merkez kaç ile kullanılacak uzay araçlarında benzer etki yapılabilirken, bu fikir ütopik bir düşünce olur.Bu dediğinizi zaten gerçekleşebilseler akaryakıt ihtiyacı kalmaz, istediğimiz yönde ve mesafede yercekimi oluşturarak araçları,ağır nesneleri hareket ettirebilirdik kısacası söylediğiniz fikir fiziksel olarak imkansız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yusuf712 -- 3 Kasım 2017; 10:44:51 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • oyle gozukuyorki insan turunun geleceginde uzayi fethetmek varsa bunu sadece makinalarini gelistirerek yapmasi mumkun degil. yercekimi sadece problemlerden bir tanesi, derin uzaydaki yuksek iyonize radyasyonda ciddi problem. uzay istasyonunda yasayan astronotlar dunyanin manyetik kalkaninin disinda degilller, buna ragmen dunyadakinden cok daha fazla radyasyona maruz kaliyorlar. derin uzayda uzun sureli seferler kesinlikle olumcul olacaktir. eger insan gercek anlamda uzaya yayilacaksa bunun icin once kendisini degistirip modifiye etmesi gerek. ayilarin kis uykusu, tardigrade in radyasyona ve asiri sicaga dayanikliligi, ispermecet balinasinin denizaltilari ezip yok edecek basinclarda saatlerce nefes tutabilmesi... tum problemlerin cozumleri dogadaki canlilarda mevcut. bunlari kendi dnasina ekleyebilcek noktaya geldiginde derin uzaya acilmaya hazir olacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkaura -- 3 Kasım 2017; 11:41:24 >
  • Zaten gönderemeyeceklerdi, şimdi kulp arıyorlar.

  • Anlaşılan o ki yakın gelecekte genetik bilimi uzay biliminden önde yer alacak. Genetik bilimindeki yenilikler bizi uzayın derinliklerine taşıyacak.

  • Dünyada yer çekimi olmasına rağmen beyni zarar görmüş milyonlarca insan var...
  • sniper23 kullanıcısına yanıt
    Sende Haklısın.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Spider_hip

    Tam anlayamadım, baş aşağı yatınca bu seferde ters yer çekimi etkilemiyor mu? Hani 12 saat düz yerçekimi, 12 saat ters yer çekimi ile eksi artı bir birini götürür, nötürler, uzaya eşit olur mantığıyla mı yapılıyor?

    Aslında yapay yer çekimi mantıklı. Her cismin bir çekim kuvveti vardır. Ama kütle çok düşük olduğu için bu çekim kuvvetide çok düşük kalıyor. Yoğun madde düşük yoğunluktaki maddeyi kendine çekiyor. Eğer yoğun bir maddeyi sıkıştırıp, küçültebilirsek, hem ufak hem de istenildiği oranda çekim sağlayan maddecikler oluşturabiliriz. Burada önemli olan mekiğe sokulabilecek kadar ufaltılabilecek bir madde oluşturmak. Eh orasıda bilim adamlarına kalsın, benden tüyo bu kadar :P

    Dediğin gibi yoğun maddenin kendisinden düşük yoğunluktaki maddeyi çektiği öğretilir bizlere ama deneylerde bu konu başarısızlıklarla sonuçlanıyor, bu yüzden bahsi geçen çekim gücünün seviyesi ile ilgili tartışmalar var, yani anlattığın olay deneniyor olmasına rağmen sonuç vermiyor.
  • İşte bu yüzden astronotlar çok zeki insanlardan seçiliyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.