Şimdi Ara

Periyodik tabloya 4 yeni element

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
343
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Periyodik tabloya 4 yeni element  
     Periyodik tablodaki boş bırakılan yerleri hatırlarsınız. Geçtiğimiz günlerde onaylanmasıyla birlikte periyodik tabloya 4 yeni element yerleştirildi.
     

     4 yeni element

    Nihonium (Nh), Moscovium (Mc), Tennessine (Ts) ve Oganesson (Og) olarak adlandırılan yeni süper ağır elementler 2002 ile 2010 yılları arasında Japon, Rus ve Amerikan takımları tarafından sentezlenmişti.Çok kısa sürede daha hafif elementlere ayrışan elementler 5 aylık bekleme sürecinin sonunda nihayet periyodik tablodaki yerlerini aldı.
     
     
     İsimlerin kaynaklarına gelecek olursak Japon araştırmacılar element 113 Nihonium'u  Japonca'da ülkelerinin adı olan "Nihon" kelimesinden, Rus araştırmacılar Element115'i Moscovium olarak Moskova şehrinden ve element 118'i (Oganesson) bulan Yuri Oganessian'dan, ABD'li Oak Ridge National Laboratory araştırmacıları ise element 115'i bulunmasında katkıda bulunmuşlar ve element 117'yi memleketleri Tenessee'den esinlenerek Tenessine olarak adlandırmışlar.
     







  • Haberdeki rakam hatası düzeltildi.
  • Konu başlığında 2 yeni element yazıyor, açıklamada 3 yeni element yazıyor fakat 4 tane element ismi var. Nerede hata yapıyorum?

  • Onlar periyodik tabloya 4 tane element eklesin bizde esra erol'un programına 4 tane yeni eş adayı gönderlim

  • element isimleri,

    Moskova'dan,
    Japonya'dan,
    Tenessee'den,
    Ünlü bir rus kimyacının isminden geliyor. Yani Rusya, Amerika ve Japonyanın birlikte stabil hale getirdiği elementler... Bu 3 ülke hep birbirine düşman biliriz ama birlikte keşifler de yapabiliyorlar demekki!

    Keşke diyebiliyoruz tabi sadece ama isterdim yeni elementlerin isimlerinden biri;

    Ankarium
    Turkium,
    Istanbulium olsaydı... :)

  • kelkeriş K kullanıcısına yanıt
    Kurmak bulmak kadar geliştirmek de önemli. Gram katkımız yok anca zamanında bulduk diyoruz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dinamik tabloda eskindende vardıhttp://www.ptable.com/?lang=tr#Writeup/Wikipedia

  • kelkeriş K kullanıcısına yanıt
    Arap yarım adası ve çevresinde gelişen şey bilim denmekten biraz uzak. Zira Antik Yunan'dan kalan eserleri çevirmişler ve o günkü aletlerde öğrendikleri şeyleri uygulamışlar. Bu bilim değil, teknoloji oluyor. Birkaç kişi haricinde - ki o kişiler de oldukça kısıtlanmış- bilim olarak uğraşmamış. Son 1000 yılda o coğrafyadan sistematik bir bilim veya eğitim çıkmamış. Aksine giderek kısıtlayıcı ve dışa bağımlı hale gelmiştir. İslamiyet'in ilk 300-400 yılı ile geriye kalan 1000 yıldan fazla kısım arasında bu coğrafyada bilime yaklaşım konusunda çok ciddi farklar var. Hepsini toplasanız bir Antik Yunan etmiyor. Bağdat'ta kurulan medeniyet dediğiniz şey aslen Antik Yunan'dan kalan eserlerin çevirisidir. Yalnızca çok çok küçük bir kısmı olanın üzerine konmuş, geliştirilmiş şeylerdir. Bilim insanı çıkarmak için önce eğitime, yeniliğe açık olmak gerekiyor. Bu alanda ciddi yatırımlar gerekiyor. Daha sonra ciddi bir eğitim gerekiyor. Son 700-800 yıldır bunu bu coğrafyada bilim konusunda yeterli ilgiyi, yatırımı göremiyoruz maalesef. 90 sene önce bir atılım oldu ancak devamı gelmedi.

    Hem eski Türk devletleri, hem çoğu müslüman devlet yayılmacı politika izlemiş ve göçebe hayat sürmüşler. Göçebe hayatta bilim olmuyor. Bizim (Türklerin) yerleşik hayata geçmemiz 300-400 yıllık bir şey. Diğer tarafta Avrupa'da bin yıldan fazladır yerleşik hayat var. Yerleşik hayat olmadan bilimsel araştırma yapmak çok zor. Diğer taraftan nüfus ve devlet gücü de önemli. Önemli bilimsel gelişmeler devlet desteği olmadan (istisnalar var) yapılamamış tarihte. Yeni yeni devlet gücünde şirketler sayesinde devletlerden bağımsız bir bilim var. Bilim tarihi son 200 yılda ivme kazandı. 300 yıl önce bile doğru düzgün "sistematik bilim" denecek bir şey yoktu.

    Müslüman devletlerde bilim yok denecek seviyede. Tüm tarih boyunca. İslamiyetle birlikte bir devlet ortaya çıkıyor ve genişleme politikası benimseniyor ve teknolojiye ihtiyaç duyuluyor. Bu da Antik Yunan uygarlıklarından çeviri ile geliyor. Bazı pratik şeylerin günlük hayata uygulanması da genişlemeye yetiyor. Sorun da burada zaten. Genişlemeye yetiyorsa teknoloji fazlasına ihtiyaç duyulmuyor. Çoğu devlette böyle olmuş tarih boyunca. Ne zaman ki durağanlık başlıyor, ardından çöküş geliyor.

    Optik de neden gelişiyor? Çölde yön bulmak, zamanı takip etmek, tarım gibi işler için zamanı iyi bilmek gerekiyor. Bunu da uzay cisimlerini gözlemleyerek, astronomi ile yapıyorlar. Gözlem için de optik önemli. İhtiyaç olduğu için geliştiriliyor. İhtiyacı karşıladığında geliştirme son buluyor. Oysa Asya devletlerinde sürekli bir geliştirme söz konusuyken Avrupa ve Orta Doğu, Batı-Asya devletlerinde yeterli ise fazlası aranmıyor.




  • İyiki liseyi bitireli yıllar olmuş. Element sayısı arttıkça artıyor

  • artık 4 element daha ezberlemeleri lazım kimya'cıların...

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Firaristt

    Arap yarım adası ve çevresinde gelişen şey bilim denmekten biraz uzak. Zira Antik Yunan'dan kalan eserleri çevirmişler ve o günkü aletlerde öğrendikleri şeyleri uygulamışlar. Bu bilim değil, teknoloji oluyor. Birkaç kişi haricinde - ki o kişiler de oldukça kısıtlanmış- bilim olarak uğraşmamış. Son 1000 yılda o coğrafyadan sistematik bir bilim veya eğitim çıkmamış. Aksine giderek kısıtlayıcı ve dışa bağımlı hale gelmiştir. İslamiyet'in ilk 300-400 yılı ile geriye kalan 1000 yıldan fazla kısım arasında bu coğrafyada bilime yaklaşım konusunda çok ciddi farklar var. Hepsini toplasanız bir Antik Yunan etmiyor. Bağdat'ta kurulan medeniyet dediğiniz şey aslen Antik Yunan'dan kalan eserlerin çevirisidir. Yalnızca çok çok küçük bir kısmı olanın üzerine konmuş, geliştirilmiş şeylerdir. Bilim insanı çıkarmak için önce eğitime, yeniliğe açık olmak gerekiyor. Bu alanda ciddi yatırımlar gerekiyor. Daha sonra ciddi bir eğitim gerekiyor. Son 700-800 yıldır bunu bu coğrafyada bilim konusunda yeterli ilgiyi, yatırımı göremiyoruz maalesef. 90 sene önce bir atılım oldu ancak devamı gelmedi.

    Hem eski Türk devletleri, hem çoğu müslüman devlet yayılmacı politika izlemiş ve göçebe hayat sürmüşler. Göçebe hayatta bilim olmuyor. Bizim (Türklerin) yerleşik hayata geçmemiz 300-400 yıllık bir şey. Diğer tarafta Avrupa'da bin yıldan fazladır yerleşik hayat var. Yerleşik hayat olmadan bilimsel araştırma yapmak çok zor. Diğer taraftan nüfus ve devlet gücü de önemli. Önemli bilimsel gelişmeler devlet desteği olmadan (istisnalar var) yapılamamış tarihte. Yeni yeni devlet gücünde şirketler sayesinde devletlerden bağımsız bir bilim var. Bilim tarihi son 200 yılda ivme kazandı. 300 yıl önce bile doğru düzgün "sistematik bilim" denecek bir şey yoktu.

    Müslüman devletlerde bilim yok denecek seviyede. Tüm tarih boyunca. İslamiyetle birlikte bir devlet ortaya çıkıyor ve genişleme politikası benimseniyor ve teknolojiye ihtiyaç duyuluyor. Bu da Antik Yunan uygarlıklarından çeviri ile geliyor. Bazı pratik şeylerin günlük hayata uygulanması da genişlemeye yetiyor. Sorun da burada zaten. Genişlemeye yetiyorsa teknoloji fazlasına ihtiyaç duyulmuyor. Çoğu devlette böyle olmuş tarih boyunca. Ne zaman ki durağanlık başlıyor, ardından çöküş geliyor.

    Optik de neden gelişiyor? Çölde yön bulmak, zamanı takip etmek, tarım gibi işler için zamanı iyi bilmek gerekiyor. Bunu da uzay cisimlerini gözlemleyerek, astronomi ile yapıyorlar. Gözlem için de optik önemli. İhtiyaç olduğu için geliştiriliyor. İhtiyacı karşıladığında geliştirme son buluyor. Oysa Asya devletlerinde sürekli bir geliştirme söz konusuyken Avrupa ve Orta Doğu, Batı-Asya devletlerinde yeterli ise fazlası aranmıyor.

    Müslümanlar her şeyi antik yunanda aldılarsa neden bununla ilgili makaleleri yazına eklemiyorsun kardeş iddalarının tamamı yanlı ve yalan, atıp tutacaksan kaynakları yazına ekle o bahsettiğin medeniyetler dünya yuvarlak diyeni canlı canlı yakarken müslüman coğrafyasında dünyanın tam büyüklü küçük sapmayla kayıt altına alınmıştı sen buna bilim değil de teknoloji diyorsan hangi okuldan mezunsan git bir daha oku... Ayrıca bilim dediğin gözlem ve deneyime bağlı bir dal 300 yıl öncesine kadar sistematik bilim yoktu deyip sonra müslüman ve türkler bilimi şuradan aldı diyemezsin vede türklerin de demircilik hayvancılık mekanizma ve sağlık konusunda sözlü aktarılmış sonrada yazıyla kayda alınmış çok örneği var topkapı sarayında da sergde olanlar var öyle kafana göre bir tarafı övüp diğer tarafı gömemezsin.

    Buyur hemen bulduğum birkaç link;

    https://tr.wikipedia.org/wiki/El-Cezeri

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmed_bin_Musa

    https://ogu.edu.tr/Web/BirimDuyuruDetay/71?returnurl=https%3A%2F%2Fogu.edu.tr%2FAkademik%2FDetay%2FMerkezler-Teknoloji_Egitim_Uygulama_ve_Arastirma_Merkezi_(TEKAM)%2F2%2F77

    https://onedio.com/haber/islam-dunyasi-tarafindan-insanlara-armagan-edilen-15-icat-ve-kesif-532080

    http://e-okulbilgi.com/musluman-bilim-adamlari-buluslari-283.html

    wikiden örnek vermek çok mantıklı görünmese de hiç yoktan evladır.




  • gxhero kullanıcısına yanıt
    Kaynak sormuşsunuz, üniversitede dersini alıyorum. Her şeyi demedim, dikkat edin. O dönemde dünyada insanlar şimdikine göre daha acımasız olabilir. Müslüman toplumlar da sizin duyduğunuz kadar huzurlu ve güzel değil.

    Sistematik çalışma ile tek düze zorunluluk ile çalışma çok farklı. Her toplumda az veya çok bilim yapılır ama bir yerden sonra yerleşik hayata geçiş zorunlu olur. Bizde bir bilim var ancak günlük hayata yetecek kadardan biraz fazla. Diğer tarafta Antik Yunan'dan kalan eserler müslüman coğrafyasında. Avrupa müslüman coğrafyasından çevirileri alıp reform ve Rönesans yapıyor zaten. O kadar bilgiye sahip devlette bilim adamı illa çıkıyor. Ama kısıtlanıyor. Sorun burada. Son 250 yılda özgürce bilim var ve yapılabiliyor. Bu yüzden önemli. Bilinenin aksine diye sadece bu coğrafyada kabul gören şeyleri de kaynak diye kullanmayın.

    Avrupa'da kıtlık var, derebeylik var, kan gövdeyi götürüyor. Nasıl bilim olsun? Bugün orta doğuda kan gövdeyi götürüyor,Avrupa huzurlu. Ne demişim, çevirileri günlük aletlere uyguladılar. Bu bilimden çok teknoloji oluyor. Arada olanın üzerine koymaya çalışanlar da çıkıyor, verdiğiniz örneklerde de birkaç kişi var. Ancak o devletler de bilime mesafeli. Roma İmparatorluğu gibi. 1000 içerisinde bu coğrafya son 100 yıla kadar doğru düzgün bilim adamı çıkaramamış. Bunca bilgiye, ortama rağmen çıkan bilim adamları parmakla sayılacak neredeyse. Diğer taraftan aynı bilginin Avrupa'ya taşınmasının etkisi ortada.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • bu öğrenci milletine yapılmış bir operasyondur, yazıktır öğrencilere
  • Bakın cevap verirken bile aynı iki yüzlüğü sergilemişsiniz;

    Verdiğiniz cevapta girişi geçiyorum, bilim için sistematik çalışma zorunlu diyen kim adını ver okuyalım çok merak ettim modern bilim de geçerli bir sav olabilir çünkü o dediğin sadece metodudur ama sen önceki yazında modern bilim demedin antik yunan dedin o dönemde sistematik bilim örneğini yaz arkadaşım yada link ver ben okurum, zorunluluktan doğan bilim nedir, adam dünyanın çevresini hangi zorunluluk ile keşfeder merak dışında! Her toplum az çok bilim yapar demişsin o zaman antik yunanın yaptığı bilim için de geçerli onların ki iyi bizimki yada müslümanların ki kötümü bu matıkla çinliler pusulayı keşfetmiş kağıdı keşfetmiş ay g.tüm mü diyelim... Sonra o antik yunandan gelen bilgiler dediğin şey iskenderiye kütüphanesi olmalı çünkü dönemin en büyük kaynakları orada peki iskenderiye kütüphanesinde sadece antik yunan yazıtları mı var hayır yok dünyanın her yerinden bilgi geliyor o dönem adam gibi bilgi kaynağına değer veriyoriliyor ama hırsız oluyor işe bak ve bahsi geçen kütüphane hristiyanlar tarafından yakıldığı yazılıyor sebep pagan inançlara ayit kitaplar var denip, fakat her yerde müslümanlar yaktı deniyor. Özgürlükler ile ilgili yazdıklarına hiç girmiyorum sözüm var ama söylemiyorum. Ayrıca verdiğim kaynaklar sadece bu coğrafyada kabul görmüyor özellikle "el ceziri" fransada çok bilindik bir simadır ve bugün kullandığınız arabaların motor düzeneği el cezirinin bir mekanik tasarımından türetilmiştir ki günümüzde bilim adamı dediğinde akla robot yapan tipler gelir bu konuda da çok bilmişlik yapıyorsun.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/İskenderiye_Kütüphanesi

    Ve son olarak ilk yazdığın ve bu yazında azıcık tarafsız olsan hiç seninle tartışmazdım, son 5 6 yüzyıldır müslüman dünyasında durmaksızın savaş ve kan var ama sen gene avrupa maduriyetini savunuyor ve müslümanlara tü kaka diyorsun... Yine batıdan kaynağı alıp üzerine ekleyip bilim yapmaya çalışmışlar diyorsun, o zaman o batı medeniyetleri bu söylediğinin babasını yapmıştır o yunanlar, mısır ve anadolu medeniyetlerinden fikir çalmıştır derim bende sen kanıtla öyle olmadığını ve ne çeşit bir matıksa bu avrupadan gelen bilim adamları bu bölgede bilişimi geliştirdi diyorsun, aynı mantıkla suriyeden astıronot geldi doktor geldi bilim adamı geldi 3 5 yıla türkiye çağ atlar çünkü bu insanlar bizim bilmediğimiz her şeyi bize getirdi çakma cumhur reis onları sınır kapısında bekliyordu çünkü bizim sittin sene yapamayacağımız şeyler artık mümkün olacaktı, neden beyin göçü olduğuna bukadar sarılıyorsun aynı göç buradan batıya da oldu ve buraya göçenler bilim yapacaklar ama o bizim bilimimiz olmayacak aziz sancar ödülü hangi ülke adına alıyor kardeşim, ülke benim kaynak imkan benim ama bilim adamı benim değil dolayısıyla fikir de benim değil bu mantık çok çok saçma. Dünyada hiç bir şey bir tarafın değil öbür türlü ırkçılık oluyor kardeşim yapma ırkçılık yapma eleştirini bu üslupla yapma tartışmayalım bende çok şeye bozuluyorum ama üslupsuz gömene de bozuluyorum. Saygılar!




  • Tahta nerede ona da yer açılsın

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Mıçınızdan element uydurmayın. Zorlama element bunlar :))Ben altını bilirim. Gerisi boş.

  • Bunu eklemeden olmaz...
    Periyodik tabloya 4 yeni element
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.