Şimdi Ara

Solar Impulse 2 Atlas Okyanusu'nu geçerek büyük bir ilke imza attı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
82
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Solar Impulse 2 Atlas Okyanusu'nu geçerek büyük bir ilke imza attı
    Yalnızca güneş enerjisinden faydalanarak dünya etrafında tam bir tur atmayı hedefleyen Solar Impulse 2'nin Atlantik Okyanusu'ndaki yolculuğu da sona erdi. Bu sabah saatlerinde İspanya şehri Seville'ye iniş yapan Solar Impulse 2 aynı zamanda %100 güneş enerjisiyle Atlantik'i geçmeyi başaran ilk uçak oldu.

    Bundan üç gün önce ABD'nin New York eyaletinden kalkışa geçen Solar Impulse 2 ve pilotu Bertrand Piccard'ın yolculuğu tam 71 saat 8 dakika sürdü. Bu sürede 6795 kilometrelik çok uzun bir mesafeyi de geride bırakan uçak maksimum 8500 kilometrelik yüksekliğe çıkarken gündüzleri saatte ortalama 95 kilometre hızla hareket etti. Solar Impulse 2'nin gece saatlerindeki hızıysa saatte 60 kilometreydi.

    Boeing 747'den daha büyük kanatlara sahip

    Önceki versiyonuna göre çok daha büyük boyutlarda dizayn edilen Solar Impulse 2 tam 72 metre genişliğinde kanatlara sahip. Kanatlarındaki toplam 269.5 metrekarelik fotovoltaik güneş hücreleriyle büyük boyutlarını avantaja çeviren uçakta dört farklı 41kWh'lık lityum iyon pil bulunuyor. Gündüz saatlerinde güneşten elde ettiği enerjiyle uçağa güç sağlayan fotovoltaik hücreler aynı zamanda gece saatleri için de bataryalara enerji depoluyor.

    Solar Impulse 2'yi kullanan iki pilot bulunsa da şu an için güç problemleri nedeniyle bu pilotlardan yalnızca birisi uçağın kokpitinde yer alabiliyor. Yolculuğun Atlas Okyanusu ayağında görev alan Bertrand Piccard ve diğer pilot André Borschberg uçağı değişmeli olarak kullanmaya devam ediyorlar. Atlantik'teki yolculuk Piccard'ın en uzun yolculuğu olsa da André Borschberg tam 117 saat 52 dakika süren 8924km'lik Nagoya-Hawaii yolculuğuyla en uzun süre uçuş yapan isim konumda bulunuyor.

    "Atlantik uçuşu sembolikti"

    Seville'ye iniş yaptıktan hemen sonra İngiliz gazetesi the Guardian'a konuşan pilot Piccard, ilginç açıklamalarda bulundu. Uçuşun Atlantik kısmının tamamiyle sembolik olduğunu belirten İsviçreli pilot,"Bu uçuş sembolikti; çünkü bugüne kadar hangi ulaşım aracı olursa olsun hepsinin amacı öncelikle Atlas Okyanusu'nu geçmekti. Atlantik'i geçen ilk vapur, ilk balon, ilk zeplin ve ilk uçak gibi Solar Impulse 2 de bunu başaran ilk güneş enerjili uçak oldu." ifadelerini kullandı.

    İspanyol şehri Seville'den önce Hindistan, Myanmar, Çin, Japonya, Hawaii, Kaliforniya, Phoenix, Tulsa, Dayton ve Lehigh Valley'de iniş yapan Solar Impulse 2 son olarak Avrupa üzerinden Abu Dabi'ye ulaşarak dünya etrafındaki turunu tamamlayacak.
     








  • 27 km hızla nasıl uçuyor

  • quote:

    Orijinalden alıntı: patren

    27 km hızla nasıl uçuyor


    yanlış yazmışım hocam, düzelttim. teşekkürler :)

  • Haberdeki başlık ve resme bakınca ;

    Aklıma Hezârfen Ahmed Çelebi geldi.

    Kısa bir araştırmadan sonra
    Hezar kelimesi farsçadan geliyormuş
    Farsçada 1000 demekmiş.
    Hezarfen →1000 fenli ( ilimli) yani
    çok şey bilen adam demekmiş.

    Sonra Leonardo Da Vinci 'nin uçma konusunda
    kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan 10. yüzyıl Müslüman Türk alimlerinden olan İsmail Cevheri'den ilham aldığını öğreniyoruz.10.yy inanılmaz bir olay bu.

    Sonra Hezarfen Ahmed Çelebi'nin
    Galata kulesinden kalkıp Īstanbul boğazını geçip( 3358 m) üsküdara indiğini öğreniyoruz.
    Yıl 1632.

    Dönemin padişahı IV Murad önce bir kese altınla ödüllendiriyor.daha sonra

    "Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası (varlığı) caiz değil, " diye Cezayir'e sürüldüğünü öğreniyoruz.

    10.yy'da başlayan uçma serüveni 16.yy'da son buluyor.
    Ve nihayetinde adamlar
    ilk uçağı yapıyor.ilk otomobil,ilk vapur derken
    Geldik güneş enerjisiyle uçmaya

    Kıskanalım mı
    Ezilelim mi
    Yoksa bir an önce kendimize mi gelsek.

    Eminim ki bizde o zekânın alâsı var.biz bu dünyada medeniyet kurmuş tarih yazmış
    Türk milletiyiz.

    " Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil
    kanda mevcuttur. "

    Büyük önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozkn_s -- 24 Haziran 2016; 2:04:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Diyelim ki fosil yakıt bitti. Kara taşıtları için çözümler üretiliyor fakat uçaklar için henüz elektrikli motor teknolojisi şuan için çok zor.
    En basiti dolu bir pille boş bir pilin ağırlığı aynı.
    Fosil yakıtlı bir uçak tam dolu depoyla 10000km yapıyor diyelim ama gideceği yol 5000km sadece 5000km gidecek kadar yakıt alıyor (emniyet için alınan ekstra yakıtı hesaba katmıyorum). Böylece gereksiz ağırlıktan kurtulup daha az yakıt harcıyor. Zaten uçakların ilk 100km yaktığı yakıtla son 100km yaktığı yakıt miktarı farklı. Ağırlık azaldıkça yakıt tüketimi azalıyor. Pil gündeme geldiğinde menzile göre pil yüklemesi yapılabilir ama ilk 100km'de ne tüketiyorsa son 100km'de de o kadar tüketecektir.
    Elektrikli uçak için arabaya oranla daha fazla teknolojik gelişme gerekli. Hafif ve güçlü piller gibi.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozkn_s

    Haberdeki başlık ve resme bakınca ; Aklıma Hezârfen Ahmed Çelebi geldi. Kısa bir araştırmadan sonra Hezar kelimesi farsçadan geliyormuş Farsçada 1000 demekmiş. Hezarfen ›1000 fenli ( ilimli) yani çok şey bilen adam demekmiş. Sonra Leonardo Da Vinci nin uçma konusunda kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan 10. yüzyıl Müslüman Türk alimlerinden olan İsmail Cevheriden ilham aldığını öğreniyoruz.10.yy inanılmaz bir olay bu. Sonra Hezarfen Ahmed Çelebinin Galata kulesinden kalkıp Istanbul boğazını geçip( 3358 m) üsküdara indiğini öğreniyoruz. Yıl 1632. Dönemin padişahı IV Murad önce bir kese altınla ödüllendiriyor.daha sonra Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası (varlığı) caiz değil, diye Cezayire sürüldüğünü öğreniyoruz. 10.yyda başlayan uçma serüveni 16.yyda son buluyor. Ve nihayetinde adamlar ilk uçağı yapıyor.ilk otomobil,ilk vapur derken Geldik güneş enerjisiyle uçmaya Kıskanalım mı Ezilelim mi Yoksa bir an önce kendimize mi gelsek. Eminim ki bizde o zekânın alâsı var.biz bu dünyada medeniyet kurmuş tarih yazmış Türk milletiyiz. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Büyük önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

    İşte dikta rejiminin tehlikesi.
    Her şey bir insanın 2 dudağının arasında biterse, nesiller boyunca eziyet çekilir.
    "Ben bile" kendim için çok fazla hata yapabileceğimi, hatalı kararlar alabileceğimi kabul ederken, bazıları birilerini yere göğe sığdıramıyor.
    (Not: Hitler %89.93 oy alarak Cumhurbaşkanı olmuştur. )





  • quote:

    Orijinalden alıntı: infom@n

    quote:

    Orijinalden alıntı: ozkn_s

    Haberdeki başlık ve resme bakınca ; Aklıma Hezârfen Ahmed Çelebi geldi. Kısa bir araştırmadan sonra Hezar kelimesi farsçadan geliyormuş Farsçada 1000 demekmiş. Hezarfen ›1000 fenli ( ilimli) yani çok şey bilen adam demekmiş. Sonra Leonardo Da Vinci nin uçma konusunda kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan 10. yüzyıl Müslüman Türk alimlerinden olan İsmail Cevheriden ilham aldığını öğreniyoruz.10.yy inanılmaz bir olay bu. Sonra Hezarfen Ahmed Çelebinin Galata kulesinden kalkıp Istanbul boğazını geçip( 3358 m) üsküdara indiğini öğreniyoruz. Yıl 1632. Dönemin padişahı IV Murad önce bir kese altınla ödüllendiriyor.daha sonra Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası (varlığı) caiz değil, diye Cezayire sürüldüğünü öğreniyoruz. 10.yyda başlayan uçma serüveni 16.yyda son buluyor. Ve nihayetinde adamlar ilk uçağı yapıyor.ilk otomobil,ilk vapur derken Geldik güneş enerjisiyle uçmaya Kıskanalım mı Ezilelim mi Yoksa bir an önce kendimize mi gelsek. Eminim ki bizde o zekânın alâsı var.biz bu dünyada medeniyet kurmuş tarih yazmış Türk milletiyiz. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Büyük önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

    İşte dikta rejiminin tehlikesi.
    Her şey bir insanın 2 dudağının arasında biterse, nesiller boyunca eziyet çekilir.
    "Ben bile" kendim için çok fazla hata yapabileceğimi, hatalı kararlar alabileceğimi kabul ederken, bazıları birilerini yere göğe sığdıramıyor.
    (Not: Hitler %89.93 oy alarak Cumhurbaşkanı olmuştur. )


    Hiç merak etme
    2002 % 34 ile başladılar ve % 50 'ye ulaştı sarayın soytarısı yani

    Bizim hitler de fena sayılmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: infom@n

    Diyelim ki fosil yakıt bitti. Kara taşıtları için çözümler üretiliyor fakat uçaklar için henüz elektrikli motor teknolojisi şuan için çok zor. En basiti dolu bir pille boş bir pilin ağırlığı aynı. Fosil yakıtlı bir uçak tam dolu depoyla 10000km yapıyor diyelim ama gideceği yol 5000km sadece 5000km gidecek kadar yakıt alıyor (emniyet için alınan ekstra yakıtı hesaba katmıyorum). Böylece gereksiz ağırlıktan kurtulup daha az yakıt harcıyor. Zaten uçakların ilk 100km yaktığı yakıtla son 100km yaktığı yakıt miktarı farklı. Ağırlık azaldıkça yakıt tüketimi azalıyor. Pil gündeme geldiğinde menzile göre pil yüklemesi yapılabilir ama ilk 100kmde ne tüketiyorsa son 100kmde de o kadar tüketecektir.Elektrikli uçak için arabaya oranla daha fazla teknolojik gelişme gerekli. Hafif ve güçlü piller gibi.


    İşte bu uçağın da farkı tam dolu depoyla gitmek değil de depoyu yolda doldurabilmek. Yani daha az depolama ama gün boyu bu depoyu devamlı full hale getirme var sonuçta. Eh yine aynı ağırlıkta ama en azından gece yeteceğini hesapladıkları kadar depolama koyarak bu işi hallediyorlar. Kaldı ki kısa mesafelerde güzel avantajlar sağlayacaktır çünkü pil teknolojisi de gelişiyor, malzeme teknolojisi de. Bundan bir süre önce Boeing'in yaptığı bir çalışma çok hafif bir yapıyı gözlerimizin önüne sermişti. Hem çok çok dayanıklı hem de çok çok hafif bir örgü yapısıydı metalle ilgili yanlış hatırlamıyorsam. Başka çalışmalar da var ve kalkış için uygun bir sistem de kurulursa (hızlandırma sağlayacak ve enerji harcatmayacak) 10 yıl sonra elektrikli uçaklar yaygınlaşabilir. Şu an ise ilk adımları olduğu için her gelişme insanı heyecanlandırmaktan ötede değil tabii ki.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozkn_s

    Haberdeki başlık ve resme bakınca ;

    Aklıma Hezârfen Ahmed Çelebi geldi.

    Kısa bir araştırmadan sonra
    Hezar kelimesi farsçadan geliyormuş
    Farsçada 1000 demekmiş.
    Hezarfen →1000 fenli ( ilimli) yani
    çok şey bilen adam demekmiş.

    Sonra Leonardo Da Vinci 'nin uçma konusunda
    kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan 10. yüzyıl Müslüman Türk alimlerinden olan İsmail Cevheri'den ilham aldığını öğreniyoruz.10.yy inanılmaz bir olay bu.

    Sonra Hezarfen Ahmed Çelebi'nin
    Galata kulesinden kalkıp Īstanbul boğazını geçip( 3358 m) üsküdara indiğini öğreniyoruz.
    Yıl 1632.

    Dönemin padişahı IV Murad önce bir kese altınla ödüllendiriyor.daha sonra

    "Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası (varlığı) caiz değil, " diye Cezayir'e sürüldüğünü öğreniyoruz.

    10.yy'da başlayan uçma serüveni 16.yy'da son buluyor.
    Ve nihayetinde adamlar
    ilk uçağı yapıyor.ilk otomobil,ilk vapur derken
    Geldik güneş enerjisiyle uçmaya

    Kıskanalım mı
    Ezilelim mi
    Yoksa bir an önce kendimize mi gelsek.

    Eminim ki bizde o zekânın alâsı var.biz bu dünyada medeniyet kurmuş tarih yazmış
    Türk milletiyiz.

    " Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil
    kanda mevcuttur. "

    Büyük önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

    Hezarfen'in uçtuğuna inanıyor musun cidden?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    quote:

    Orijinalden alıntı: ozkn_s

    Haberdeki başlık ve resme bakınca ;

    Aklıma Hezârfen Ahmed Çelebi geldi.

    Kısa bir araştırmadan sonra
    Hezar kelimesi farsçadan geliyormuş
    Farsçada 1000 demekmiş.
    Hezarfen →1000 fenli ( ilimli) yani
    çok şey bilen adam demekmiş.

    Sonra Leonardo Da Vinci 'nin uçma konusunda
    kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan 10. yüzyıl Müslüman Türk alimlerinden olan İsmail Cevheri'den ilham aldığını öğreniyoruz.10.yy inanılmaz bir olay bu.

    Sonra Hezarfen Ahmed Çelebi'nin
    Galata kulesinden kalkıp Īstanbul boğazını geçip( 3358 m) üsküdara indiğini öğreniyoruz.
    Yıl 1632.

    Dönemin padişahı IV Murad önce bir kese altınla ödüllendiriyor.daha sonra

    "Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası (varlığı) caiz değil, " diye Cezayir'e sürüldüğünü öğreniyoruz.

    10.yy'da başlayan uçma serüveni 16.yy'da son buluyor.
    Ve nihayetinde adamlar
    ilk uçağı yapıyor.ilk otomobil,ilk vapur derken
    Geldik güneş enerjisiyle uçmaya

    Kıskanalım mı
    Ezilelim mi
    Yoksa bir an önce kendimize mi gelsek.

    Eminim ki bizde o zekânın alâsı var.biz bu dünyada medeniyet kurmuş tarih yazmış
    Türk milletiyiz.

    " Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil
    kanda mevcuttur. "

    Büyük önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

    Hezarfen'in uçtuğuna inanıyor musun cidden?

    Böyle bir soruyu sormakta haklısın.
    Şüphe duymadan üstünkörü yaklaşımlar
    insanı yanlış düşüncelere iter çoğu zaman

    Soruya soruyla cevap verilmez ama
    istersen şöyle yapalım.
    Ben neden bu olaya inandığımı söyleyeyim
    Sende neden inanmadığını

    Ben olayın doğruluğuna inanıyorum çünkü
    Bu olayı bizlere ulaştıran kaynak Evliya Çelebi

    Evliya Çelebi neden bu kadar önemli ?
    Çünkü güvenilir sağlam bir kaynak.

    Bu kanâtin sebebi yabancı tarihçilerin ve
    sosyal bilimcilerin Seyahatname'yi rehber olarak kabul etmeleri ve referans kaynağı saymaları.
    Evliya Çelebi hakkındaki pozitif düşünceleri.

    Türklerin en büyük sıkıntısı tarih yazmasına yazıyor ama kağıda kaleme dökmüyor.

    Benden bu kadar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yerden 8500 km yüksekte, ay yörüngesine oturmaya mı gitti? Sanırım hata var.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: DH Misafiri

    Yerden 8500 km yüksekte, ay yörüngesine oturmaya mı gitti? Sanırım hata var.

    Evet 8500 metre olacak. Yanlis yazmisim hocam, tesekkurler. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.