Şimdi Ara

%94 kısıtlanıyoruz! (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
843
Cevap
39
Favori
25.938
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
210 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • http://forum.donanimhaber.com/m_113413581/tm.htm

    Şu yukarıdaki başlığa atılan yorumları bir görün.Kaç tane kullanıcı razı olmuş böyle bir uygulamanın geleceğine .

    Misal vermemdeki sebep şu bu adamlar buna razı oluyorlar ise bunlarla nasıl birlik olup tepki koyacağız biz?
  • Çözüm basit Türk telekoma bir yasa yada onun gibi birşe koyarsın net gelirinin %50 yatırıma ayıracaksın.Yatırım derken eve haneye kadar fiber FTH. Fiyatları düşüreceksin fiyatlar düşünce 30tl gibi neden ortak kulansın ki vatandaş her ev ayrı bağlatı alacak böylece hem devletin verği gelirleri artacak hem de rekabet artacak biz de kaliteli internet kulanacağız da nezaman acaba



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tekno moomce -- 12 Ocak 2016; 20:09:59 >
  • Tekno moomce kullanıcısına yanıt
    Özel teşviklere öyle kafanız estiği gibi şunu yapacaksın bunu yapacaksın gibi şartlar öne süremezsiniz maalesef. O işler öyle olmuyor. Satmadan önce düşünecektik bunu. İş işten çoktan geçti.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Türkiye'de yaklaşık 40 milyon kişi internet abonesi olup bunların sadece 4 milyonunun hizmete ücret ödediğini varsayarsak, evet, Bulgaristan ile Türkiye'yi mukayese etmek yanlış. Türkiye'deki internet servis sağlayıcıları hayrımıza çalıştıkları için Bulgaristan'daki standartları onlardan beklememiz haksızlık olur.

    Bu açıdan nüfusla yapılan bir kıyaslama tamamen anlamsızdır. İngiltere'nin nüfusu yaklaşık 65 milyon iken yaklaşık 58 milyon kişi internet kullanıyor. Bu oran Türkiye'de çok daha düşük, Türkiye'nin yalnızca %47'si, yani 38 milyonu internet kullanıyor. İngiltere'nin 20 milyon fazla internet kullanıcısının olması verilen internet hizmetinin daha kötü olması gerektiği anlamına gelmez, zira aboneler internet hizmeti için para veriyorlar, üstelik bizden çok çok daha az paralar veriyorlar.

    Aylık kota uygulaması günümüzde kullanıcıların haklarını gasp etmekten başka bir şey değildir. Eğer mesele internet trafiğinin sömürü düzeyinde kullanılmasının önüne geçmek ve kullanıcıların mağduriyetini önlemekse (ki meselenin bu olduğunu servis sağlayıcıları kendileri söylemektedirler) yapılması gereken tek şey yoğun saatlerin açıklanması ve bu saatlere göre aşırı kullanım yapan kullanıcıların hızlarının %30 - %50 oranında kısıtlanmasıdır. Bu kısıtlama aylara göre değil ancak saat aralıklarına göre yapılabilir. Sistem bu şekilde adil olacaktır ve çok daha verimli işleyecektir. Reaktif çözümlere karşı proaktif çözümler her alanda rüşdünü ispat etmişken internet gibi bir teknoloji alanında bunun aksini iddia etmek internet kullanıcılarının zekası ile alay etmektir.

    Bu bahsettiğim uygulamanın örnekleri bütün dünyada mevcut. Ben yazımda İngiltere'deki Virgin Media'dan örnek verdim. İngiltere'de uygulanan sistemin Türkiye'nin havasından suyundan kaynaklı olarak çalışamayacağı öne sürülebilir elbette.

    4K içeriklerin izlenebilmesi için gerekli olan hız en az 35 mbps'dir. 60 fps olan 4K içerikler için bu 50 mbps'nin üzerinde. Önceki sayfada @Firaristt'in paylaştığı görselde bu oranlar mevcut. Tekrar buradan aktarıyorum.

     %94 kısıtlanıyoruz!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kontratak -- 11 Ocak 2016; 22:01:07 >




  • Konunun üst sıralarda durması önemli. Yoksa bu millet daha fazla paraya daha kötü hizmete razı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mükemmel bir mukayese dostum ellerine sağlık.

    Gelgelelim ki, hiçbirşeyi sorgulamaya gerek duymayan, at gözlüğünü geçtim kör olmuş, internet ile uğraşı sadece google da facebook aratmak olan insanlar çoğunlukta iken, bizler böyle kıvranıp dururuz.
    Vatandaşa 30 lira 40 lira kotasız internet diye veriyolar, hüloo diyor alıyor. Hızı neymiş kotası neymiş? Download? hö, upload? küfür mü ediyon !

    Ben bu güzel ülkemden ümidimi kestim, kesecem... Eğitim? sağlık? güvenlik? ulaşım? ( hamd olsn duble yollar geldi pardon ) bunlar dururken Teknoloji.... inşallah be gülüm :)
  • EmuMaster kullanıcısına yanıt
    İnsanlar istenen noktaya bakmaları için o kadar telkin edilmişler ki sonradan gelen resmi ister istemez rengarenk görüyorlar.

  • işte hocam resmi kurumlar bile işin yapmıyorlar.
     %94 kısıtlanıyoruz! %94 kısıtlanıyoruz!




  • @ASerifoğlu,
    Çok teşekkürler.

    @0365634b,
    Başvurunun detayını bilmiyorum ancak hukuki dayanakları öne çıkaran, günümüzün internet teknolojisini ve bu doğrultudaki kullanıcı gereksinimlerini dünyadaki örnekleri ile nedensel bir şekilde anlatan çok daha açıklayıcı bir başvuru yapılması gerekiyor.
  • 0365634b kullanıcısına yanıt
    Resmi kurumlar nasıl işini yapmıyor. Şu şikayette kurumun yapabileceği hiçbirşey yok ki. Şikayet eden saçmalamış olmayan birşey istemiş.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Turkıyenın egıtım durumuna bakacaksınız arkadaslar

    sızlerde goruyorsunuz durumu

    yanı su tabloyu internet kullanıcısı olan 100 kısıden kacı algılayabılecek

     %94 kısıtlanıyoruz!


    cıkın sokaga sorun 100 kısıye

    1-ınternet kullanıyormusunuz
    2-1mb kac kb tır ? (buna benzer bır soruda olabılır)

    2 soruyu sorun


    bızım durumun ozeti:

    cem yılmazın dedıgı gıbı
    "sen bırak onuda bırısı ıcerı gırdıgınde bu ekranlar nasıl kapanıyor onu goster sen hele"


    yanı 100 kısıden kacımız bılınclı kullanıcıyız

    %10 u dıyelım

    bu yuzden %10 luk dılım yanı 10 kısı

    bu 10 kısı yasadıgı haksızlıklar ıcın ılgılı mercılere basvurdugunda kacı olumlu sonuc alabılıyor

    basvurdugun mercıgın egıtım yada bılgısı yok kı bu konuda

    bır oncekı sayfada var bır vıdeo

    trene bakan vıdeosu



    ulkede bazı seylerın duzelmesı ıcın oncelıkle 2 ana kolun duzelmesı gerekıyor

    1-Adalet
    2-Egıtım

    bukadar net




  • Mahkemeye şikayet ederken şu başlıktaki ilk mesajda yazanlarla başvurmak bile yeterlidir.

    Anlaşılan taahütlü kişilere karşı ellerinde "zaten kabul etti" gibisinden bir koz ile geliyor ttnet avukatları.Yani orada olayın haksızlığına değinilmemiş şaka gibi koskoca hakimde "zaten kabul etmişsin" diye çıkışmış.

    Lan adam orda haksızlıktan bahsediyor zaten kabul ettide sonradan kafasına dank etti belki?Baktıki kandırıldı belki o yüzden şikayet etti?

    Şimdi diyelim ben mecburiyetten dolayı, hiç okutulmadan direk bir sözleşme ve taahüte imzalayıp bir şeye abone oldum.Sözleşmede ve taahütte ödemem gereken bedelde benim ölmem olsun.Ben bunu fark ettim gittim mahkemeye başvurdum, diyelim.Mahkeme o zaman bana "zaten kabul etmişsin yapcek bir şey yok :))))" mu diyecek?

    Şaka gibi lan Allah'ım kimlerin eline kaldık.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alprkrkmz

    Özel teşviklere öyle kafanız estiği gibi şunu yapacaksın bunu yapacaksın gibi şartlar öne süremezsiniz maalesef. O işler öyle olmuyor. Satmadan önce düşünecektik bunu. İş işten çoktan geçti.

    Tamanın satmadı daha doğrsu kiraladı 2026 bizim olacak borçalarıyla bereber . hala devlet payı var diye biliyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tekno moomce -- 12 Ocak 2016; 20:07:24 >
  • Tekno moomce kullanıcısına yanıt
    Elbette devlet payı var. Ama şirkete tekrar kiralarlar elbet. Şirket bu kadar para harcadı hadi güle güle demez. Elbette tekrar ihale yaparlar.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • EmuMaster kullanıcısına yanıt
    Aynen öyle diyecek. Sözleşmeyi kimse size okutmamazlık yapmıyor. Açın okuyun. Abone olmadan önce okumak istiyorum derseniz kimse size engel olamaz. Ki vazgeçmek isterseniz kimse sizi bağlamıyor kal diye. Benim sana sağladığım indirim bedelini karşıla ve istediğin zaman çık diyor zaten.

    Kimse şuradaki tüketici hakem heyeti kararını sorgulamasın. Sorgulayan çocuktur zaten. Ttnet i savunmuyorum asla. Gram hazzetmem kendilerinden. Ama ttnwt i değil ona bu ortamı sağlayan devletimizi sorgulamak gerekiyor. Senin devletin buna ortam sağlıyor yapacak bir şey yok.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hiçbir sözleşme onu bağlayan yasalara aykırılık teşkil edemez, ediyorsa geçersizdir. Anayasanın 17. maddesi uyarınca sözleşmeye ödemen gereken bedel olarak "ölmen" yazılamaz.

    MADDE 17- Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

    Ayrıca "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"a göre de haksız şarttır:

    Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar
    MADDE 5 – (1) Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır.

    (2) Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.

    (3) Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.

    http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/11/20131128-1.htm




  • kontratak kullanıcısına yanıt
    Ya arkadaşım Allahını seversen elbette dediğimiz abartı. Sence de dediğin mantıksız değil mi bir düşün. Bir de bana anayasa maddesi eklemişsin. Benim dediğim okumadan yapılan sözleşmelere bir gönderme sadece.


    Ayrıca sen sözleşmeyi imzalarlen orada geçen tüm maddeleri müzakere ettiğini onaylıyorsun zaten.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tamam Bulgaristan İngiltere Kanadadan örnek vermişsin de unuttuğun bir şey var.Biz de internet o ülkelerde ki gibi dürüst bilinçli kullanılmıyor ki?AKK kaldırsınlar millet hemen pornoya mp3/film indirmeye başlar.
    Onların ceremesini neden dürüst kullanıcı çeksin?
  • Merak etmeyin, onlarda da buna karşı önlem var. Aşırı tüketim dedikleri günlük 100GB üzeri veya uzun süre kesilmeden indirme/gönderme yapılması, aynı kaynaktan çok fazla veri çekilmesi gibi şeyler oralarda da takip ediliyor. Günlük 1TB indirirseniz Almanya'da hızınız ertesi güne kadar çok ciddi şekilde düşürülüyor, bizim AKK sonrası hızdan daha beter. Ama dikkatinizi çekerim, 24 saat içerisinde 1TB. 100Mbps ile %99 verim ile download yaparsanız 1TB ancak doluyor. Biz aylık 500GB versinler, huzur içinde çözülsün diyoruz. Ancak ben de aynı şeyi defalarca yazdım. Sorun tüketilen veri değil. Sorun altyapı yetersizliği ve toplu kullanım. İnternete bağlı cihaz sayısı ile hat sayısı arasında uçurum var Türkiye'de. Diğer ülkelerde öyle değil. Türkiye'de 1-2 pc, kişi başı 1 telefon bağlı, örnek verdiğimiz ülkelerde kişi başı 1 pc 1 tablet 1 telefon bağlı ama yine de Türkiye'de cihaz/hat oranı ciddi şekilde daha yüksek. Ciddi bir toplu kullanım sorunu da var.




  • Anayasa maddesini @EmuMaster'ın örneğine ithafen ekledim.

    İmzalarken tüm maddeleri müzakere ettiğimi onayladığımı söyleyen maddeler de tamamen geçersizdir.

    Aşağıda linkini verdiğim makalenin PDF sayfa 2-16 (makale sayfa 282-296) arasını okumanı tavsiye ederim. Belli kısımlarından alıntıları da burada paylaşıyorum.

    http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2016-122-1548

    Tüketiciler, işletmeler karşısındaki psikolojik ve entelektüel zaafları nedeniyle, sözleşme içeriğinin belirlenmesinde etkili olamamakta; sözleşme tek taraflı olarak müteşebbis tarafından adeta dikte edilmektedir. Dikte edilen bu şartlar ise genelde hep tüketiciyi mağdur eden bir nitelik arz etmekte[dir]. Ayrıca standart sözleşmelerin kullanıldığı hallerde tüketicinin akdettiği her bir sözleşme için tek tek sayfalarca uzunluktaki metinleri okuması, rakip işletmelerinki ile mukayese etmesi ve kendisi için en elverişli olanı bulmaya çalışması ekonomik açıdan rasyonel bir davranış da sayılamayacaktır. Uygulamada hizmet sunucular (bankalar, gsm operatörleri, internet sağlayıcıları, elektrik, su, doğalgaz sağlayıcıları vb.) uzunlukları 15 ile 50 sayfa arasında değişen ve genellikle karmaşık terimler içeren sözleşmeleri gerek tüketicilere gerekse tacirlere imzalatmak zorunda bırakmakta ve beğenilmeyen sözleşme hükmünün sözleşmeden çıkarılması talep edildiğinde ise “işine gelse de gelmese de bunu imzalayacaksın” hitabıyla hizmet almak isteyen tarafın isteklerini hiçe saymaktadırlar.

    ...

    Yargıtay’a göre, “Standart sözleşmeler, içeriğini kısmen veya tamamen genel işlem koşullarının oluşturduğu, tarafların karşılıklı müzakereleri sonucu değil, aksine, taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığı sözleşme tipi olarak tanımlanmakta olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile, Avrupa Konseyi’nin 05.04.1993 tarihli, 1993/13/AET Yönergesinde ve bu yönergeyi iç hukuklarına aktaran Avrupa Birliği ülkelerinde, standart sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür.” şeklindeki kararı ile haksız şartın tanımlanmasının ilk unsurunun, tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye konan hükümler olduğu açıkça belirtilmiştir.

    ...

    Ayrıca standart sözleşmede yer alan önceden hazırlanmış olan hükümlerin tüketici ile müzakere edilmediği karinesi getirilmiş olup, standart sözleşmenin bazı hükümlerinin müzakere edilmesinin onu standart sözleşme olmaktan çıkarmayacağı ve girişimcinin, standart sözleşmede yer alan kaydın münferiden tartışıldığını ileri sürmesi halinde, bunu ispat yükünün de kendisine ait olacağı kabul edilmiştir.

    Taraflar arasında müzakere gerçekleşmişse bunun ispatı da söz konusu olmaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.6/III’de bu konuya ilişkin bir karine yer almaktadır. Buna göre; eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilmektedir.

    Uygulamada sözleşmelere veya sözleşmenin eki mahiyetindeki bazı kağıtlara, “sözleşmenin tüm hükümlerinin müşteri ile müzakere edildiği ve mutabık kalındığı, dolayısıyla müşterinin sözleşme hükümlerinin hiçbirine itirazı olmadığı” şeklinde kayıtlar düşülmektedir. Bu kayıtlar da tamamen geçersizdir. Zira sözleşmenin hazırlayıcısı ve kullanıcısı konumunda olan taraf kanunu dolanmak suretiyle ileride kendisine bir zarar dokunmaması amacıyla bunu gerçekleştirse de bu tür kayıtlar TBK 20/3 maddesi gereğince de geçersiz olacaktır.

    Kaynak: TOPAK, S. Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartların Bağlayıcı Olmamasının Sonuçları. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, s. 122, sf. 282-314, 2016.




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.