Şimdi Ara

Porno Endüstrisi Desifre Oldu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
295
Cevap
88
Favori
42.902
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
113 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yukarida 17 tane madde yaziyor, bu konu hiçbir madde ile çelismiyor.

    Gereken izni aldim ben PHI isimli yetkiliden.

    Buna ragmen konuyu kapatacak yetkili arkadas, kapattiktan sonra özelden benimle iletisime geçersen sevinirim.




    Yazdiklarimi dikkatle okuyun, zira internette bu konu hakkinda yazilmis kaynak bulmaniz pek kolay degil, hele hele Türkçe kaynak bulmaniz hiç kolay degil. Zaten bu konuyla ilgili kaynak kitligi olmasi bile, bu konunun tartisilmasini istememelerinin ve sizi uyutmaya çalistiklarinin da delillerindendir.

    Gerekli gereksiz her konuda arastirma yapan bilim adamlari nedense bu konu hakkinda hiçbir arastirma yapmazlar, birkaç istisna disinda dogru düzgün makaleye de rastlayamazsiniz.

    Uzun soluklu bir yazi paylasiyorum sizlerle. Bir seylerin farkina varabilmek adina faydali olacagini umuyorum.

    Öncelikle size mastürbasyon ve pornonun genel olarak zararlarindan bahsedecegim. Ardindan, iliskiyi ilk seferde anlamaniz zor olmakla beraber, tamamen baglantili farkli konulara da geçis yapacagim, kafaniz karismasin. Bu sebepten; çay, kahve vs. hazirlayin kendinize, konsantre halde takip edin.

    Dinlenerek, sindire sindire okumanizi tavsiye ederim.



    -Bölüm 1-


    Dünya genelinde durum çok daha vahim olmakla beraber, ülkemizde de bu pislige bulasmamis genç bulmak hemen hemen imkânsizdir.

    Basligi okudugunuzda muhtemelen, zihninizde yalnizca daha evvel izlemis oldugunuz videolardan birkaç kesit canlandi. Fakat ''porno endüstrisi'' derken ayni zamanda ABD’de yillik 100 milyar $'lik hacme sahip bir endüstriden bahsediyorum.

    Arkaplanda dönen dolaplardan söz etmek istiyorum.

    Ilk olarak kendinize su birkaç soruyu sorun;

    Izlediginiz videolarin sizin üzerinizde biraktigi fiziksel-psikolojik etkilerin gerçekten farkinda misiniz?

    Acaba o videolardaki insanlar, gerçekten yalnizca siz izleyip zevk alasiniz diye mi kamera karsisina geçiyorlar?

    Sizce bu isi gerçekten severek mi yapiyorlar?

    Bu insanlar acaba disaridan göründükleri gibi gerçekten huzurlu bir hayat mi yasiyorlar?

    Peki porno sirketlerinin sahipleri kimdir? Niçin bu meslegi icra ederler? Bu endüstriye yatirim yaparken amaçlari ne olabilir, hiç düsündünüz mü?



    -Bölüm 2-


    Ortada 100 milyar $’lik dev bir pazar var.

    Porno siteleri mantar gibi çogaliyor, her geçen gün yüzlerce yeni porno film yayinlaniyor.

    Hollywood senede ortalama 500 film üretirken, porno endüstrisi 10 000 film üretiyor.

    Dünyada pornonun milyonlarca müptelasi var, genç nüfus arasinda porno illetine bulasmamis kisi bulmak çölde su bulmaktan daha zor.

    Bu isin bagimlilari mevcut ve bu hastalik virüs gibi yayiliyor.

    Fakat tüm bunlara ragmen '' porno '' denilen olay hiçbir bilim adaminin dikkatini çekmiyor. Hiçbiri çikip da bu konu hakkinda arastirma yapmiyor.

    Belki de yapamiyor.

    Çok ilginç degil mi?

    O çok övdügümüz teknolojinin bize sundugu ‘’yüksek çözünürlüklü çiplaklik nimetini’’ inceleyelim;

    Bu acaba gerçekten bir nimet midir?

    Yoksa bir bela mi?

    Bu sorularin cevaplarini yaziyi okuduktan sonra emin sekilde verebileceksiniz.

    Internette ulasabilecegimiz nadir kaynaklardan birinde (kaldirilmis oldugu için ulasamaya dabiliriz) rastladigim ibretlik bir arastirmayi paylasiyorum;

    Yetiskin bir fare; ilk olarak sürekli ayni disi fare ile çiftlestiriliyor. Farenin bosalma süresi giderek artiyor. ilk çiftlesmede 1 dakika içerisinde bosalirken, ilerleyen günlerde bosalma süresi 15 dakikaya kadar çikiyor.

    Ayni yetiskin fare; bu kez her gün farkli bir disi fare ile çiftlestiriliyor. Ayni fare ile çiftlestiginde bosalma süresi giderek artan fare kardesimizin bosalma süresi bu sefer hiç artmiyor. Yani sürekli olarak 1-3 dakika arasinda kaliyor.

    Acaba neden?

    Bu olayin sebebi dopamin denen bir hormondur. Ayni hormon biz insanlarda da vardir.

    Dopamin bizim motive hale gelmemizi saglayan hormondur.

    Yeni bir kalem aldigimizda gelen yazma istegi tamamen dopaminden dolayidir.

    Dopamin hormonu, ‘’novelty’’ denilen yeniliklere karsi dalgalanmalar gösterir.

    Yani siz yeni bir kalem aldiginizda vücudunuz dopamin salgilar ve yazma istegi duyarsiniz.

    Bu esasinda güzel bir olaydir fakat hormonun salgilanmasindaki denge bozuldugunda çok kötü sonuçlari olabilir.

    ilk olarak güzel tarafi;

    Bir aslan düsünün. Aslan haftada ancak bir tane ceylan avlayabilir. Avladigi ceylani da birkaç Saat içerisinde tüketmesi gerekir, malum buzdolabi olmadigindan et çürüyor. Fakat tüm hafta aç da gezse aslanin koca ceylani yemesi zor bir olaydir.

    Burada dopamin devreye girer ve aslan kisitli süre içerisinde ceylanin tamamini temizler. Ceylani avladiginda salgilanan dopamin ona kisa süreligine normalde ihtiyaci oldugundan daha fazla et tüketebilme yetenegini kazandirir.

    Aynisini kendinden çok daha büyük hayvanlari tek hamlede yutan yilanlar için de düsünebilirsiniz.

    Kisacasi; dopamin salinimi canlinin sinirlarini asmasina imkân tanir.

    Peki dopamin salinimi dengesizlesirse ne olur?

    Fare örneginde oldugu gibi, istenmeyen sonuçlar ortaya çikar.

    Sayilarla anlatayim;

    Faremiz yeni tanistigi disi fare ile ilk çiftlesmesinde 100 birim dopamin saldi diyelim. Sürekli ayni fare ile çiftlesmeye devam ederse bu sayi azalir, ikinci çiftlesmesinde beyin 90 birim salar, sonrasinda ise 80, 70, 60... seklinde salinan dopamin miktari azalir.

    Dopamin miktari ile bosalma süresinin ters orantili oldugunu yazarsam sanirim meseleyi anlarsiniz. Yani dopamin azaldikça bosalma süresi artiyor.

    Dikkat edin eger "ayni fare" ile çiftlestikçe salinan dopamin azaliyor ve bosalma süresi artiyor. Faremiz; 100 birim dopamin salindiginda 1 dakikada bosaliyorken, 20 birim dopamin salindiginda 15 dakikada bosaliyor.

    Deneyin ikinci ayaginda, fareye hergün farkli disi fare veriliyor.

    Unutmayin, farklilik, yenilik vs. dopamin dalgalanmalarina yol açar.

    Sürekli yeni fare ile çiftlestiginden dolayi sürekli 100 birim dopamin saliyor. Dolayisiyla sürekli olarak 1 dakika içerisinde bosaliyor.

    Umuyorum genel hatlariyla da olsa, olayi kavradiniz.



    -Bölüm 3-


    Meselenin bizim konumuzla ilgili olan kismina gelelim.

    Dopamin sisteminin aynisi biz insanlarda da mevcut.

    Hayatin her alaninda dopamin var; yemek yerken, spor yaparken, ders çalisirken vs.

    Konumuzla baglanti kurmak amaciyla porno-dopamin baglantisini beraber inceleyelim;

    Insanlar cinsel olarak uyarildiklarinda, beyin çesitli hormonlar salgilar. Bunlardan biri de dopamindir.

    Ve o izlediginiz pornolarin hepsi birer cinsel uyaricidir.

    Porno sitelerindeki uçsuz bucaksiz sayida video arasindan en dikkat çekeni seçersiniz. Vücut döllemek için en verimli olani bulmaya kilitlenmistir.

    Tabii vücudun gözle gördügünü degil, kendi elini dölleyeceginden haberi yok.

    En dikkat çekici olani bulmaya çalisirken 68 yan sekme birden açarsiniz.

    Bunu yaparken de beyin, her yeni videoda dopamin salar.

    Bu arada zihninize su soruyu da sikistirin; bu kadar sinirsiz video kaynagini babalarinin hayri için mi olusturdular acaba?

    Neyse, devam edelim.

    Bir süre sonra normalde dikkat çekici gelen o videolar, artik size siradan, basit gelmeye baslar.

    Ilk izlediginiz o kalitesiz 120p videodan aldiginiz hazzi bir süre sonra 4k çözünürlükteki videolardan alamayisinizin sebebi dopamindir.

    Ve artik ister istemez daha farkli porno türlerine dogru kayarsiniz, yalnizca anormal videolar sizin dikkatinizi çekmeye baslar. Yalnizca anormal videolar dopamin salinimi için yeterli olur.

    Normal insanlara tiksindirici gelecek, kimi zaman dogal olmayan, kimi zaman siddet içerikli vs. kategoriler size cazip gelmeye baslar.

    Tam da bu süreçte fetisizmin temellerini atmis olursunuz farkinda olmadan.

    Çünkü farklilik demek, dopamin saliniminin artmasi demektir ve size de o zevki-heyecani veren dopamindir..

    Size aslan örnegini vermistim.

    Haftada bir ceylan yakaladiginda salgilanan dopamin ve dopaminin tetikledigi birkaç protein, kapasitesinin üzerine çikarak koca hayvani kisa sürede bitirebilmesini sagliyor.

    Yani, sinirlarini haftada bir kereligine asmasini sagliyor.

    Simdi hesaplayin bakalim;

    O izlediginiz pornolarda gördügünüz sadece 1 kadin bile sizin dopamin mekanizmanizi isletmek için yeterlidir.

    Hatta çogunlugu, gerçek hayatta elde edemeyeceginiz nitelikle kadinlar oldugundan dolayi, o mekanizmayi isletmek için gereken uyarinin çok daha fazlasini verir.

    Açtiginiz onlarca sekmeyi düsünün.

    Aldiginiz onlarca uyariyi düsünün.

    Beyninizin aldigi o uyarilar sonucunda hassaslasmasini düsünün.

    Artik siradanlastigi için o kadinlarin bile sizi uyarmakta yetersiz kaldigini düsünün.

    Daha sonrasinda çarpici geldiginden dolayi dopamin mekanizmasinin tekrar islemesini ancak saglayabilen fetisist videolari düsünün.

    Bu isin sonu yoktur arkadaslar, ilk basta dekolte gördügünüzde dopamin salarsiniz, sonrasinda dengeyi bozarsaniz kadinin pankreasina kadar görseniz de size etki etmeyebilir.

    Kisin gördügünüz dekolte sizi uyarirken, yazin plajda karsiniza çikan anadan dogmalari umursamamanizin nedeni de aynidir.

    Sadece parçalari birlestirmeye çalisin, akliniza yatacaktir.



    -Bölüm 4-


    Farkli platformlarda daha önce de bu yaziyi paylastigimdan dolayi, aranizdan bazilarinin soracagi sorulari tahmin edebiliyorum, bu yüzden sunu da belirtmek isterim;

    Özelden adamlar dünyayi yönetiyor, sen mi degistireceksin? tarzinda mesajlar geliyordu mesela.

    Bu dünyada hak ile batil ya da iyilik ile kötülük, adlarina her ne derseniz deyin, iki zitlik vardir.

    Bu iki zitligi bir terazide düsünün.

    Terazinin bir kefesi kalktiginda, diger kefesi iner.

    Ayni anda iki kefe birden kalkmaz ya da ayni anda iki kefe birden inmez.

    Iyiler hakim oldugunda, kötüler düser.

    Kötüler hakim oldugunda, iyiler düser.

    Su an dünyaya baktiginizda kimin hakim oldugunu net sekilde görürsünüz.

    Kötülük, pislik, bâtil hakim dünyaya.

    Ama unutmayin tarih boyunca o terazi sürekli inip kalkmistir.

    Suan kötülük hakimse, biz emin olabiliriz ki gelecekte iyilik hakim olacak.

    Gelecekte hakim olma tarafi iyilerde arkadaslar, çünkü o terazi sarsilali çok oldu. Elbet düsecekler.

    Belki adam bir site kurup 1 milyon kisiyi abdestsiz birakabilir ama ben de buralarda yazip 5-10 kisiyi vazgeçirebilirim.

    Belki totalde 5-10 kisi bir hiç, ama benim için yeterlidir.

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    -Bölüm 5-


    Pornonun zararlarini bilmeniz, izlemenize ve mastürbasyon yapmaniza tek basina engel olamayabilir.

    Fakat isin arka planini gördügünüzde bu olaydan tiksineceksiniz ve artik porno izlemek, mastürbasyon yapmak sizin için;

    5 dakikalik bir zevk iken artik 5 dakika boyunca zihninizi teslim edip onurunuzu çignetmek anlamina gelecek.

    Size o pornolari sunan insanlarin, sizi nasil hayvan yerine koydugunu, üzerinizden hem para kazanip hem de amaçladiklari toplum mühendisligini gerçeklestirdiklerine sahit olacaksiniz.

    Ve siz onlara prim vermezseniz, onlarin bir hiç haline gelecegini de farkedeceksiniz.

    Porno endüstrisi dedik, sadece ABD’de bile 100 milyar dolarlik pastasi var dedik.

    Peki bu endüstrinin basindakiler, o dev sirketlerin sahipleri kimlerdir?

    Yalnizca ABD üzerinden ilerleyecegim. Zira olayin çogunlugu ABD’den ibaret.

    Arkadaslar, ABD’deki porno sirketlerinin sahipleri ekseriyetle Mason’dir.

    Üstelik bu durum Masonlar için bir utanç degil, gurur kaynagi olarak görülür.

    Aberdeen Üniversitesi’nde Amerikan Tarihi bölümünden sorumlu Mason Prof. Nathan Abrams, Masonlarin modern porno endüstrisini domine ettiklerini, bunu ‘’gentile’’ yani Mason olmayan irklar için kurguladiklarini, bu endüstrinin Mason olmayanlarin ahlaklarini, psikolojik sagliklarini bozmak için bir araç-vasita oldugunu söylüyor beyler.

    Ayni kisiye göre, Masonlar, porno endüstrisini Mason olmayanlara karsi adeta bir silah olarak kullaniyor.

    Aynen su cümleleri kuruyor;

    ‘’Masonlar Amerikan nüfusunun %2’sini olusturmalarina ragmen, ülkedeki porno endüstrisinin tamamina yakinini yönetir, domine ederler ’’

    ‘’ Bu endüstriyi yönetmelerindeki yegâne motivasyonlari da Mason olmayan irklarin ahlâki altyapilarini yikmalaridir’’

    Bu adam, durumu müthis bir basari örnegi olarak niteliyor arkadaslar.



    -Bölüm 6-


    Peki Masonlar porno endüstrisini nerede, nasil yönetiyor?

    Amerika'nin California eyaletinin güneyinde, San Fernando Valley adli bir bölge vardir.

    Los angeles'in hemen kuzeyindedir.

    Burasi ''Porno Vadisi'' veya ''diger Hollywood'' olarak da bilinir. Çünkü, ABD’de porno filmlerin ekseriyetle çogunlugu burada çekilir.

    Bahsettigim bölgede faaliyet gösteren sirketlerinden biri ''Vivid Entertainment'' dir ve bu sirket dünyadaki en büyük porno üreticisi olarak gösterilir.

    Patronu Mason multi-milyarder Steven Hirsch'dir.

    Steven Hirsch, ABD’de ''porn king'' yani ''porno krali'' olarak da bilinir.

    Söyle bir sözü de var beyler direkt Türkçe’ye çeviriyorum;

    ''Seks güçlü, etkili bir sey ve bu bizim için dogru zaman''

    Acaba ne demek istiyor burada?

    Dogru zaman derken neyi kastediyor?

    Bunlari düsünün.

    Vivid Entertainment her sene ortalama 50-60 ferre film çeker, yine ortalama 100 milyon $ kadar kazanir.

    Mason patronlardan biri de Paul Fishbein’dir. Kendisi Adult Video News (AVN) kurucusudur. Merkezi yine Porn Valley denilen yerde.

    irving Slifkin, Barry Rosenblatt ve Eli Cross da ferre sirketi sahipleri.

    Bunlar da Mason.

    Totalde verdigim 5 ismin sirketleri var, bunlarin sirketlerinin de sirketleri var. Yüzlerce olusum, stüdyo, internet sitesi, oyuncu, esasinda yalnizca birkaç sirkete baglidir. En tepelerindeki isimler de Mason, gördügünüz gibi.

    Tesadüf olabilir mi?

    Video storelarda, otellerde, kablolu yayinlarda ve internette satislarini yaparlar.

    Masonlarin bölgede irili ufakli yüzlerce ferre sirketi, çekim stüdyosu, oyunculari vardir.

    En amatöründen en profesyoneline kadar tüm kategorilerde üretim yapilir, her ay binlerce video çekilir, çesitli platformlarda paylasilir, tüm dünyaya yayilir.

    Teknolojinin tüm nimetlerinden de faydalanirlar.

    Böylece; dünyanin bir ucunda, 30 metrekare alanda yapilan çekim, sizin evinize kadar gelir.

    Getirirler.



    -Bölüm 7-


    Fetisizme yönelen yolculugunuzun asamalarini yazmistim geçen bölümlerde.

    Simdi size insanin daha ne kadar igrençlesebileceginin ibretlik bir örnegi olan çocuk pornosundan bahsedecegim.

    Bir Ingiliz dernegi olan ‘’National Children’s Homes’’ adli kurulusa göre dünyada çocuk pornolarinin %55'i Amerika'da çekiliyormus.

    Dünyada 180'i askin ülke var arkadaslar, ama yarisindan fazlasi tek bir ülkede.

    ABD’de.

    Hani su nüfusta %2 olmalarina ragmen, porno endüstrisinin neredeyse tamamini kendi baslarina domine eden Masonlarin ülkesinde.

    Pedofiliye bulasmis oldugu ispatlanan fakat hiçbir sekilde çekmesi gereken cezayi çekmeyen Masonlar vardir hukuk tarihinde.

    Mesela;

    Ünlü bilim kurgu yazari isaac Asimov'un oglu David Asimov.

    Yasalara göre isledigi pedofili suçunun 20 yillik hapis cezasi olmasi gerekirken federal mahkeme 6 aylik ev hapsi verdi buna.

    Demek ki yalnizca porno endüstrisinde degil, hukukta da agirligi var bu Masonlarin.

    Daha ibretlik olani da var.

    Simdi size 2000 yilindan bir haberi yaziyorum;

    ''Brezilya polisi, Israilli bir diplomati, kiz çocuklarina cinsel taciz yaptigi gerekçesiyle tutukladi.

    Genç bir kizin ifadelerinden yola çikan polis, konsolosun evinde yaptigi arastirmada, küçük kizlarin çiplak fotograflarini buldu. Diger fotograflarda ise israilli konsolosun kizlara sarilmis olarak görüntülendigi belirtildi. Polis, Arie Scher isimli diplomatin, küçük kizlara cinsel taciz uyguladigi gerekçesiyle tutuklanacagini açikladi.''

    Peki sizce ne oldu Arie Scher isimli bu israilli sapik diplomata?

    Hiçbir sey olmadi arkadaslar.

    Olaylar duyulur duyulmaz diplomatik dokunulmazligini kullanarak ilk uçakla Tel Aviv’e defoldu gitti ve kimse de onun adini bir daha duymadi.



    -Bölüm 8-


    Biraz da o porno filmlerde rol alan oyuncularin psikolojilerinden bahsedelim.

    Sizce para için, söhret için yapilacak meslek midir pornoculuk?

    Hiç sanmiyorum arkadaslar.

    Bu insanlar farkli kültürlerden de olsalar, mahalle baskisi dedigimiz olay onlar için nispeten daha az da olsa, hiç sanmiyorum.

    Birlikte düsünelim.

    Bir insan evladi niçin bu meslegi yapar?

    Hangi psikoloji ile o kameranin karsisina geçer, tanimadigi insanlara en özel anlarini ifsa eder.

    Ne para ne de söhret karsiligi yapilacak bir meslek degildir pornoculuk.

    Normal kategorileri bir kenara birakip, o fetisist videolari düsündügümüzde, bir insan aci çekmekten veya karsisindakine aci çektirmekten zevk alabilir mi?

    Piyasada alenen yayinlanmayan, ancak o ‘’derin internet’’ dediginiz yerlerde bulabileceginiz, insanligin sinirlarini zorlayan kategoriler mevcut bu sektörde.

    Her insan; saf, temiz, pis islerden habersiz sekilde bu dünyaya gelir arkadaslar.

    Ne oluyor da bir süre sonra insanlar bu kadar seytanlasabiliyor?

    Bana sorarsaniz, bu isin içinde kesinlikle zihin kontrolü vardir.


    Zihin kontrolü vardir, gerçektir.

    Bunun kanitini burada yapmayacagim, yapilamaz da.

    Fakat uygulanan insanlar vardir.

    Yasadiklari ile ilgili kitap yazanlar vardir.

    CIA projesi olan MKULTRA zihin kontrolü projesinin alt dali Monarch programi ile bizzat öz evladi ile birlikte sayisiz tecavüze, siddete, asagilanmaya ugratilan Cathy O’Brien’in kitabi vardir.

    Ismi “Trance-Formation of America”.

    Türkçeye ‘’Baykus Düzeni’’ olarak çevirmisler.

    Kitaba göre “Yeni Dünya Düzeni”nin yolu fuhus ve pornodan geçer.

    MKULTRA-Monarch programi çerçevesinde zihnen kontrol edilip yönlendirilecek kurbanlar daha bebekken seçilir.

    Çocukluklarindan itibaren ensest ve pedofili saldirilarina, fiziksel ve psikolojik iskencelere, zorla ilaç ve uyusturucu kullanimina maruz birakilirlar.

    Kendilerine sürekli “travma” yasatilip, hipnoz ile de desteklenerek, bu kurbanlarda “çoklu kisilik bozuklugu” veya “bölünmüs kimlik bozuklugu” denilen bir rahatsizlik ortaya çikartiliyor.



    -Bölüm 9-


    Bu bölüm biraz daha konu ile alakasiz olmakla beraber, genel kültür olarak farkina varmaniz gerektigini düsünüyorum.

    ‘’Bölünmüs kisilik’’ deyince aklimiza örnegin; Eminem’in Slim Shady’si veya birkaç popüler sanatçinin da ikinci mahlaslari gelsin.

    O ikinci mahlaslarin tümü, o insanlarin ikinci kisiliklerini temsil eder.

    Zaten kliplerde bile giyim kusamlari o karaktere ithafen yapilan parçalarda vs. çok daha farklidir.

    Bu arada müzik dünyasiyla bu tip gizli yapilanmalarin ne ilgili olur diye merak ediyorsaniz, mason olan Jay-z’nin zamaninda hangi sirket için çalistigini arastirin?

    Roc-a-Fella Recordz

    Tanidik geldi mi acaba?

    Bizim gizli Mason Rockefeller ailesinin ismine benziyor sanki?

    Arastirilsa birçok baglanti kurulabilecek bir endüstridir müzik endüstrisi de.



    -Bölüm 10-


    Zihin kontrolünden devam edelim;

    Travma dogurucu iskenceler belli bir dönemle de sinirli kalmiyor, bu süreçte ölenlerin veya kasitli olarak öldürülenlerin arasindan siyrilip da sag kalmayi basaran kurbanlara hayatlari boyunca ayni iskenceler tekrar ediliyor.

    Sonuçta kendi iradelerini neredeyse tamamen yitirmis insanlar ortaya çikiyor.

    Iste bunlar Yeni Dünya Düzeninin pornoculari, fahiseleri, tetikçileri, canli bombalari oluyor arkadaslar.

    Bu insanlar günlerinin büyük kismini trans halinde yasadiklarindan dolayi Hafizalari islemiyor. ‘’Normal’’ zamanlarinda hiçbir sey hatirlamiyorlar yani.

    Bu insanlar sürekli olarak kontrol altindalar. Kontrolden çikmaya baslayanlari ise belirli yasi geçmeden öldürüyorlar.

    Fakat bazen istisnalar olabiliyor..

    Mesela; Cathy O’Brien, Brice Taylor, Kathleen Sullivan gibi kurbanlar bu kontrolden bir sekilde kurtulup, yillar süren pahali psikolojik tedavilerden sonra hafizalarini geri kazanabiliyor.

    Bunlarin herbiri tüm yasadiklarini kitaplastirmis insanlar.

    O kitaplarin içerisinde ABD’nin önde gelenlerinin her türlü cinsel sapikliklarinin kanitli ifsalari var, zihin kontrolünde olan köleleri zorla fahiseleri yapan siyasetçiler var.

    Kimi pedofili, kimi nekrofil meraklisi, kimi escinsel vs.



    -Bölüm 11-


    Kurtulan istisnalardan biri olan Kathleen Sullivan der ki;

    ''Satanist Elit’ler, alt siniflari hayvan olarak görür, asagi irktan olduklarini düsündüklerini yok etmeyi tasarlamislardir. Onlar seytanî arzularin açikça uygulanabilecegi, pedofili ve hayvanlarla cinsî iliski gibi bazi aktivitelerin kanunîlestirilecegi yeni bir dünya düzeni yaratmak istiyorlar.''

    Yukarida bahsedilen insanlar, o elitler diye söz ettigi topluluk, Lucifer'cilardir. Lucifer=Iblis=Seytandir.

    Bu bölümü aklinizda saglam tutmanizi tavsiye ederim.

    Çünkü ileride sizinle Tevrat ve Talmud'da geçen çesitli maddeleri paylasacagim.

    Ve bu çocuklarla, hayvanlarla iliski olayinin nasil örtüstügüne, nasil taslarin yerine oturduguna sahit olacaksiniz.

    Sundan emin olamiyorum; Masonlar mi Lucifer akimini baslatti, yoksa Lucifer'cilar mi Mason kutsal kitaplarini tahrif etti?

    Fakat ortada birbiriyle tamamen örtüsen sapik iki zihniyet var arkadaslar.

    Tek tek açiklayacagim. Tevrat'tan Talmud'dan bahsederken tek tek kaynak da verecegim, isteyen kendisi de gidip okuyabilsin diye.

    Birbirlerinin ayni olduklarini saskinlikla göreceksiniz.



    -Bölüm 12-


    Monarch projesinde köle olup, bir sekilde kurtulanlarin itiraflariyla devam ediyoruz;

    O isimlerden biri Cathy O’Brien’di.

    Bakalim ne demis;

    ‘’ Zihin kontrolü gerçektir. MK-Monarch Projesi; travmaya dayali zihin kontrolü nedeniyle, kendi irademi, düsüncelerimi kontrol etme kabiliyetimi kaybettim.

    Ne soru sormayi, ne muhakeme yapmayi, ne de suurlu olarak kavramayi becerebiliyordum; sadece bana söylenilenleri yapiyordum.

    Zihnimi ve sonuç olarak tüm davranislarimi kontrol edenler, kendilerini “uzayli”, “seytan” veya “tanri” olarak tanitiyorlardi.

    Ama Yeni Dünya Düzeni pesinde kosan bu hainlerin iddialarina ragmen, onlarin dünyaya ait insanlar olduklarini kendi tecrübelerimden biliyorum.

    Gerçekten de bizler için geçerli olan kurallar onlar için de geçerli. Beni; annelik içgüdülerimi ve insanlara artniyetsiz yaklasimimi kullanarak manipüle ettiler ama ruhuma asla sahip olamadilar.

    Beni kendilerinden biri yapamadilar. insan ruhunun gücünün ne kadar büyük olacagini hesaplamamislardi.

    Hattâ bunun varligindan bile haberleri olmamisti. iste bu yüzden üzerimde basarili olamadilar.”

    Bu kisi zamaninda ABD baskanlarinin seks kölesi olarak kullanilmis arkadaslar.


    Bu arada; Cathy O’Brien’in Türkçe’ye “Baykus imparatorlugu” seklinde tercüme edilen kitabinin yeni baskisi yokmus.

    Intenette arastirdigima göre, yayincisina direkt olarak ulasip sorduklarinda;

    ‘’Tekrar basilmayacak’’ cevabini almislar.

    Acaba neden?

    Ama Beyazit Devlet KÜtüphanesi’nden temin edilebilirmis bu kitap.

    Merakli olan, bu konuda uzmanlasmak istiyorum diyen, gidip ödünç alabilir kütüphaneden.

    Okuduktan sonra geri götürün, kaybetmeyin kitabi



    -Bölüm 13-


    Ayrica Cathy O’Brien, ‘’Baykus imparatorlugu’’ kitabinda ‘’Bohemian Club’’ diye bir seyden bahseder.

    Biraz bu kulüp hakkinda yazmak istiyorum.

    1872'de San Francisco'da kuruldu.

    Her yil Temmuz ayinda 2 haftaligina Bohemian Grove denilen bölgede toplanir bu kulübün üyeleri.

    Bohemian Grove; San Francisco'nun kuzeyinde bulunan Santa Rosa yakinlarinda, Redwood Ormanlari icerisinde bir kamp alanidir.
    Peki üyeleri kimdir bu Bohemian Club’in?

    ABD devletinin önde gelenleri, baskanlar, bakanlar, üst rütbeden askerler, bankerler, is adamlari, medyadan temsilciler vs. uzar gider.

    Ne kadar elit Varsa burada toplanmistir arkadaslar.

    Buraya parasi olmayan giremez, 25 000 $ üyelik ücreti ve 15 yillik kabul için bekleme listesi oldugu iddia ediliyor.

    Basvuruda bulunmadigim için rakam dogru mudur, yanlis midir bilemeyecegim.

    Acaba ne yapiyorlar içeride?



    -Bölüm 14-


    Bu kulübe yalnizca erkekler üye olabiliyor. Üyelerin haricinde, üyelerin misafirleri de girebiliyor.

    Fakat misafirler de kadin olamaz.

    Bu kuraldan dolayi içeride escinsel iliskiler yasandigi seklinde iddialar var.

    Fakat iddialar sadece escinsel iliskiler yasandigindan ibaret degil..

    Içeride tam 12 metrelik dev bir baykus heykeli bulunur.

    Isik gösterileri ile birlikte baykus heykelinin altinda eski pagan ayini yaparlar.

    Nedir bu ayin?

    Bu ayin insan cesedi yakma ayinidir.

    Fakat gerçek bir beden mi yoksa sembolik bir beden mi kullaniliyor.

    Katilmadigimdan dolayi bilmiyorum.

    Ama zamaninda gazetecinin biri içeri dalmisti gizlice çekim yapmisti, videosunu belki bulabilirsiniz nasil bir ortam oldugunu anlayabilmeniz açisindan izlenilebilir. Yine de tavsiye etmem, çiglik feryat birbirini kovaliyor.

    Iddialara göre içeride nekrofil iliskiler de oluyor.

    Saniyorum kullandiklari cesetleri, su kontrolden çikmak üzere oldugunu hissetiklerinde infaz ettikleri seks köleleri olabilir.

    Canlisina ayri, ölüsüne ayri tecavüz ediyorlar yani.

    Mason lobisiyle çakistigi için hakkinda iftira kampanyalari baslatilip görevden istifa ettirilen bir ABD baskani vardir.

    Adini muhakkak duymussunuzdur; Nixon.

    Nixon’i da bu kulübe kabul edip, kampa almislar.

    Kamptan sonra bir açiklama yapmis;

    Tanik oldugum en escinsel olusum budur tarzinda bir seyler söyleyerek çok sert biçimde elestirmis. Tam açiklamaya Ingilizce küçük çapli bir arastirma yaparak ulasabilirsiniz.

    Tabii bu açiklama ile üyelerin de tepkisini çekmis.



    -Bölüm 15-


    Talat Turhan ve Faik Kurtulan adli iki yazar, “Küresel Sermayenin Tapinagi Bohemian Club” diye bir kitapta yalnizca bu kulübü incelemisler.

    Oradan yaptigim alinti ile kulüp konusunu tamamliyorum;

    "Global Çete’nin gizli örgütleri içinde en esrarlisi olan ve bugüne kadar hakkinda örgütün yapisi ve isleyisine dair ülkemizde hiçbir kitap yazilmayan, Bohemian Club’dir.

    Anilan örgütte genellikle Temmuz ayinda iki Cumartesi-Pazar’i da kapsayacak bir süre içinde ABD’nin global elitleri, global seçkinleri, yani tüm dünyaya büyük adam diye yutturulan ABD’li örgüt üyesi kodamanlar, bir yandan global dünyayi yönetmek için kararlar alirken, öte yandan da nekrofili (ölüye tecavüz) dahil her türlü cinsi sapiklik ve sapkinliklarini tatmin ediyorlar.

    Bununla da kalmayip, modern insanin çoktan terk ettigi, pagan dinlerinden kalma dev bir baykus (Moloch) heykeli altinda gam yakma töreni diye adlandirdiklari insan yakma törenine de katiliyorlar.

    Üstelik isledikleri bu alçakça suçlari kendi çikarttiklari kanun ile suç kapsami disina alarak Amerikan adaletinin içyüzünü sergilemis oluyorlar.

    George W. Bush basta olmak üzere birçok ünlü Amerikan Baskani ve devlet adami bu gizli örgütün üyesidir.”


    Umuyorum parçalar zihninizde yavas yavas birlesiyor, oysa ne kolaydi degil mi 2 tik ile çiplakliga ulasmak? Birbirleri ile derin baglantilari var bu insanlarin.



    -Bölüm 16-


    En tepedeki insanlar gerçekten hasta ruhlu insanlar.

    Ve dayatmak istedikleri yasam tarzi da hastalikli bir yasam tarzi.

    Peki bu insanlar niçin kendi yasam tarzlarini dayatmak istiyorlar?

    Birlikte düsünelim.

    Zaten güç onlarda.

    Istedikleri sekilde pislik içinde, günah içinde, sapiklik içinde yasasalar, yönettikleri insanlar da kendi iradeleriyle istedigi gibi yasasa olmaz mi?

    Niçin bizim yasantimizi dizayn etmek istiyorlar?

    Demek istedigim;

    Bu adamlar zaten dünyanin malina mülküne sahip, yetki onlarda, para onlarda.

    Biraz daha konumuza yogunlasayim;

    Niçin bu adamlar kendi sapikliklarini, cinsel anormalliklerini; gerektiginde yüzlerce stüdyo kurarak, binlerce porno yildizi yetistirerek, on binlerce video çektirerek, tüm bunlarin dünyanin her noktasina ulasmasi için teknolojinin tüm imkânlarini da kullanarak bir çaba içerisine giriyor?

    Yazinin basinda 100 milyar $ lik pay var vs. demistim.

    O 100 milyar $ bu adamlar için önemli degil arkadaslar.

    Emin olun en tepedekiler o paraya muhtaç degil.

    Paranin pesinde kosanlar ancak piyonlar.

    Adamlar zaten kendi paralarini karsiliksiz sekilde basiyor.

    O yazdigim kulübe katilanlardan biri de Rockefeller ailesinin bireyleri, adamlarin merkez bankasi var mesela. Paraya ihtiyaci olur mu?

    Zaten enerjilerini para kazanmak için de harcamiyorlar, 1 tane ücretli porno sitesi varsa 1000 tane bedava site var.

    Amaç farkli arkadaslar, kendi yasadiklari gibi yasatmak, birilerinin temiz hayat biçimlerini bozmak.

    Peki neden?

    Attigim o bölümü hatirlayin;

    Size bu dünyada iyilik ile kötülügün bir terazide oldugunu söylemistim.

    Biri yükseldiginde digeri düser demistim.

    Iyilik ve kötülük, hayir ve ser sürekli olarak savas halindedir.

    Soyut gelebilir belki;

    Ama bu dünyada bir enerji savasi yasaniyor.

    Olayi bir nebze olsun somutlastirabilmek için, gözünüzde biraz daha net canlanabilsin diye enerji olarak isimlendiriyorum.

    Iyi enerji ve kötü enerjinin savasi olarak düsünün.

    Bu savas, kendi enerjisini baskin kilma savasi, evrenin yaratilisindan berivardi ve kiyamete kadar da sürecek.

    Bu savasin tasindigi birçok alan vardir, mesela;

    Mimari..



    -Bölüm 17-


    Hayrin tarafinda olanlar iyi enerjiyi, serrin tarafinda olanlar ise kötü enerjiyi yaymak isterler;

    Ve enerjinin yayilabilmesi ile mimari arasinda kesinlikle bir baglanti vardir.

    Eger mimari dogru kullanilirsa, var olan enerji katlanarak artirilabilir ve etrafa bu sekilde çok daha fazla enerji yayilabilir.

    En eski tarihlerden beri lucifercilar, kabalistler, gizli örgütler, adina her ne derseniz deyin, bu dünyaya serri, kötülügü yaymak isteyenler, mimariyi kullanmislardir.

    Fakat bizim elimiz de armut toplamamistir.

    Yani hayri yaymak isteyenler de kullanmislardir;

    Semavi dinlerin tümü, mimariyi iyi enerjiyi yayma amaciyla kullanmistir. Tabii hükümleri kalkmadan evvelki halleri ile tümü diyebiliriz.

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    Insa edilen tapinaklarda, enerjiyi yayma amaciyla çesitli geometrik sekiller israrla kullanilir arkadaslar.

    Bazi olusumlarin tapinaklarinda,

    Hristiyanlarin kiliselerinde,

    Masonlarin sinagoglarinda,

    Müslümanlarin camiilerinde çesitli sekillerin defalarca kullanildigina rastlariz.

    Fakat insanlarin çogu bunun sebebinin yalnizca göze hos gözükme kaygisindan dolayi oldugunu düsünür. Tabii siz artik farkindasiniz olayin.

    Ortada bir savas var.

    Nedir bu sekiller;

    Örnegin; kubbeler , besgenler, sekizgenler, küreler, obeliskler tarzi sütunlar ve tabii ki piramitler.

    Isin manyetik kismi hakkinda bilgim yok, yani nasil oluyor da bu geometrik sekiller enerjinin daha fazla yayilmasini sagliyor bilemem. Ancak bu sekilde insa edilen yapilarin kendi enerjisini yaymakla kalmayip etraftaki zit enerjiyi de absorbe ettigini de çok önceden okumustum.

    Bu tür yapilar; etraftaki enerjiyi de depolayip, içerisinde yapilan ibadette, ayinde, törende ya da her ne ise ortaya çikan enerji ile yüklenip, etrafa o enerjiyi çok yüksek miktarda yayarlar.



    -Bölüm 18-


    Dünya üzerinde enerji yollari da vardir, kimisi ley hatti da der.

    Isimlere takilmayin.

    Bu enerji yollari dünyanin bazi noktalarinda kesisir, birlesir, yogunlasir.

    Eger enerji yayma isi bu noktalarin bulundugu bölgelerde yapilirsa, yayilan enerji kat kat artar.

    Mantiksal olarak bir çikarimda bulunursak;

    Enerji yollarinin kesistigi bu özel noktalara, özel geometrik sekillere sahip, o bahsettigim mimari özelliklerde yapilar da insa edilirse bir x1000 combo elde edilir mi acaba?

    Bunun üzerinde duralim biraz..


    3 dinin de Ortadogu’da zuhur etmesi tesadüf olabilir mi?

    Hiç sanmiyorum.

    3 dinin peygamberi de ayak basmistir o topraklara.

    Özellikle Kudüs’ün 3 dinde de kutsal olmasi tesadüf degildir.

    Bu bahsettigim enerji yollarinin yogun oldugu bölgelerin arasinda Kudüs de vardir.

    Rastlanti olamaz.

    Isin manyetik bir boyutu da var yani.

    En görkemli tapinaklar Kudüs’te insa edilmistir.

    Size ilginç bir bilgi daha vereyim;

    Tapinak sövalyeleri Kabala ile Kudüs’te tanismistir.

    Kabala’dan edindikleri ilim ile Avrupa’ya gidip masonlugu kurmuslardir.

    Böylece masonlugun temelleri Kudüs’te atilmistir da diyebiliriz.

    3000 yil evvelden günümüze kadar baglanti kurulabiliyor gördügünüz gibi.

    Masonlarin her yil Kudüs’teki Zedekiah Magarasi’nda toplandiklari da söylenir.

    Merakli olanlar arastirabilir.



    -Bölüm 19-


    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    Birileri bu mimariye ve enerji yogunlugunun oldugu belirli bölgelere önem asiri veriyor arkadaslar.

    Siz dalga da geçseniz, bu böyle.

    Ve inanilmaz paralardan fedakârlik edip dikiyorlar o sekilleri, bunun üzerinde düsünmek lazim, amaç nedir?

    Umuyorum nasibi olanlar bu bölümü anlamistir.



    -Bölüm 20-


    Ser kisminin önde gelenlerinden Lucifercilar hakkinda yazacagim. Lucifer=Iblis=Seytandir, bunlar ayni.

    Lucifercilar yüzyillardir Iblis ile baglanti kurabilmek, ifritlerle ve seytanlarla iletisimi saglayabilmek için o bahsettigim enerji yollarini kullanirlar.

    Bu insanlar kandirilmistir.

    Bahsedecegim videoyu bulabilenler izleyebilir, ifritlerle iletisime geçme ayinlerinden birine katilan bir adamin itiraflarini izlemistim.

    Adam, onu Lucifercilarla tanistirip, kendisini de ayine sokan adamin kendisine;

    ‘’Iyi ile kötünün savasi var. Biz kötü taraftayiz, ama aslinda o kadar da kötü degiliz’’ diyor.

    Bir restaurantta, götürmek istedikleri ayine katilmis ünlü bir sanatçi ile tanismasini da anlatiyordu. Sanatçinin ‘’Onunla bir anlasma yaptim ve suan sahip oldugum söhrete kavustum.’’ dedigini söylüyor.

    Yani; seytanin ‘’o kadar da kötü olmadigina’’ inandirmaya çalisiyorlar.

    Basarili da oluyorlar ki adam o ayine katiliyor.

    Bu adam zaten seytanin ayin sirasinda isik suretinde parlak bir sekilde odanin ortasina zuhur ettiginde, onun çok güzel bir varlik olduguna inandigini da söylüyor.

    Dedigim gibi adami biz o kadar da kötü degiliz bak seytan da parlak bir sey çok güzel vs. diyerekten kandiriyorlar yani.

    Bu örnek üzerinden düsünürsek; bu yola bas koymuslarin, Lucifercilarin, hepsinin amaci farkli da olsa, kisisel çikarlari için bir seylerden vazgeçtiklerini anlayabiliyoruz. Seytanin insanlari kandirmada kullandigi yöntemlerin basinda gelir dünyevi zevkler;

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR


    -Bölüm harici not-


    Bölüm disi not;

    Ilginç yorumlar yapiyorsunuz fakat anlattiklarimin havada kalmadigina da inaniyorum kesinlikle; zira tek tek isim, kitap, kaynak da veriyorum.

    En üst seviyedeki o patronlarin yaptiklari igrenç toplantilari yazdim, bunu yer vererek, adres göstererek yaptim.

    ABDBaskani’nin bizzat o toplantilar ile ilgili basin açiklamasi var, bunu da yazdim.

    O tonlarca parayi yöneten adamlarin nasil igrenç sapikliklara sahip olduklarini yazdim.

    Yeri geldiginde tertemiz insanlarin beyinlerini; gerek kimyasallarla, gerek fiziksel siddetle, gerek psikolojik baskilarla bloke edip, iradelerini ortadan kaldirip; nasil köle olarak kullandiklarini yazdim.

    Hillary Clinton ismini verdim arkadaslar, bu sahsi hepiniz taniyorsunuz.

    Hillary Clinton tarafindan seks kölesi olarak kullanilmis Cathy O’Brien’den bahsettim.

    Dogrudan Cathy O’Brien’in yazdigi kitaptan alintilar yaptim.

    Adres de verip; gidin Beyazit Devlet Kütüphanesi’nden edinin, okuyun dedim.

    Yazdiklarim gerçekten yasanmis olaylardir ve aksini somut sekilde kanitlayamadan ‘’bunlar hayal ürünü’’ yazarsaniz size cevap vermemi geçin, ciddiye bile alamam arkadaslar, kusura bakmayin.

    Yapici elestirilerin tümüne açigim ve seve seve de tartisabilirim mantikli sekilde elestirenlerle.



    -Bölüm 21-


    Eger farkindalik olusturabilirsem ne mutlu.

    5 kisi, 10 kisi bile bir seylerin farkina varsa yeterlidir bana göre.

    Zaten her okuyan her okudugunu kavrayabilse denge bozulurdu herhalde. Yalnizca itaat eden insanlar da lazimdir bu dünyaya. Birilerinin birilerini kullanabilmesi gerekir ki bazi isler de yürüyebilsin.

    Siz o taseronlardan olmayin bunun çabasindayim.

    Bu ülkede porno izlemenin, mastürbasyonun zararlari bilinmiyor.

    Medyada hiç konusulmuyor fakat neyseki bu interneti denetim altinda tutmalari artik imkansiz.

    Din ile ilgili yazdigimda bazilari tepki gösteriyor, ne alakasi oldugunu soruyorlar.

    Fakat ben birbirinden çok farkli birçok konudan bahsettim, hormonlardan bile bahsettim hiç sorun çikmadi. Bilin ki konu dine geldiginde eger zihninizde mantikli bir argüman yokken bu tepkileri istemsizce veriyorsaniz sizin de beyniniz bir güzel yikanmistir bu sonuca rahatlikla varabiliriz.

    Birçok alanda bu beyin yikamasi yapiliyor. Mesela sebepsiz yere gelip direkt olarak Ortadogu ve Araplari elestiren, nefretini kusan mesajlar yazanlar oldu. Beyin yikamak gerçekten zor degil. Size çok basit bir örnek yazacagim;

    Küçüklügümüzde izledigimiz çizgifilmlerde bile bize Araplari, dolayli yoldan Müslümanlari, dolayli yoldan da Islami kötü gösterdiler. Islam denildiginde direkt akliniza saç sakal birbirine girmis Araplarin gelmesi tesadüf degildir. Yikanmis ‘’tertemiz’’ bir beyniniz var.

    Looney Tunes’un Bugs Bunny’si vardir, hepiniz izlemissinizdir, hatirlarsiniz.

    Küfürbaz Haydo olarak bilinen karakteri de bilirsiniz.

    Bu ikisi hep rekabet halindedir, tavsan iyiyi temsil eder, digeri kötüyü temsil eder.

    Birçok bölüm vardir ikisinin rekabetine konu olan ama biri çok ilginçtir; çölde geçer.

    Tavsan ile digeri savasir.

    Bugs Bunny’nin kiyafeti eski Amerikan ordusu kiyafetidir fakat rakibi;

    Sakallidir, bedevi Araplarin kiyafetini giyer.

    O tavsana farkli birçok bölümde de Amerikan ordusuyla alakali roller verilmistir, fabrikada ‘’her sey ABD için’’ sloganiyla cesur bir sekilde bomba kontrolü yaptigini ben bile kaç sene geçmesine ragmen hatirliyorum.

    Kisacasi o çizgifilmlerde bile beyninize bir seyler fisildanir;

    Iyi adam; ABD’dir

    Kötü adam; Araptir, yani Müslümandir.

    Bilmem anlatabildim mi?

    Beyninizi sevin, onu koruyun



    -Bölüm 22-


    O çok zengin, çok güçlü, ayni zamanda da bir o kadar sapik olan elitlerin de kutsal bir rehber olarak gördükleri kitap, siradaki konumuz;

    Kabala.

    Kabala, Masonik felsefenin temelini olusturur arkadaslar.

    Basligimizin konusuyla da baglantili olmasi açisindan Kabala’nin ve Kabalistlerin cinsellik konusundaki görüslerine yer verecegim.

    Kabalist büyücü ve Mason üstadi olarak bilinen Donald Michael Kraig’in cümleleri ile baslayalim;

    "Seks ve buna bagli olarak seks büyüsü Kabala'nin en temel ögesidir."

    (Modorn Magick adli kitabin 425. sayfasini incelerseniz görürsünüz)

    Simdi burada önceki yazdiklarimi hatirlayarak birkaç baglanti kuracagiz..

    Ben basligin baslarinda sizinle dev bir porno sirketi sahibinin ilginç bir sözünü paylasmistim;

    Bahsettigim ferre sirketi Vivid Entertainment’di.

    Dünyadaki en büyük porno üreticisiydi bu sirket.

    Sahibinin adi Steven Hirsch’di ve orada ‘’Porn King’’ lakabi vardi.

    Ayni zamanda Masondu kendisi.

    Söze gelirsek;

    ''Seks güçlü, etkili bir sey ve bu bizim için dogru zaman''

    Sanki benziyor mu ne?



    -Bölüm 23-


    Arthur Edward Waite adli Kabalist bir hahamdan da söz edecegiz.

    Kendisinin ‘’Holy Kabbalah’’ isimli bir kitabi da mevcut, Kabala’yi varolan en büyük büyü ilmi olarak görür bu sahis.

    A. E. Waite’a göre ‘’serbest cinsellik’’ Kabala’nin en temel unsurudur.

    Bakin ne düsünüyor;

    "Kabala'daki en yüce ilim seksin gizeminde saklidir. Hayat Agaci'nin (sefirottan bahsediyor) iki tarafinin erkek ve disiligi temsil etmesi ve hatta tanrinin ismi Yehova’nin erkek ve disi harflerden olusmasi anlasilirsa, Kabala'nin tabiatinda varolan cinsellik görülebilir."

    (Holy Kabbalah kitabinda sayfa 78)

    Unutmayin arkadaslar su an o dev porno sirketi sahiplerinin Kutsal Rehber'inden parçalari isliyoruz.
    Kabalistlere göre; kendileri için, yani büyücüler için, hiç bir ahlak kaidesi geçerli olmamalidir.

    Üstad olarak kabul edilen Kabalist Donald Michael Kraig der ki;

    ‘’Bir büyücü için ahlak yoktur.

    Bir büyücü olarak inaniyorum ki insan diledigi tür cinsel iliskiye girmekte özgürdür;

    Normal, homoseksüel, çift ya da grup halinde, ayinsel veya sado-mazosist’’

    (Modern Magick kitabinin 421. Sayfasini incelerseniz göreceksiniz)

    Dikkat edin arkadaslar, bu Kabalist amca size porno sitesine bakip kategori saymiyor, 2. basimi ta 2001 tarihli olan kitabinda Kabala’ya inananlar için serbest olan cinsel iliski türlerini yaziyor.

    Tabii ögrencileri diyebilecegimiz o porno patronlari da aldiklari emri çok güzel yerine getiriyorlar, zira sitelerdeki kategoriler de bu saydiklarina pek paralel, bazilarinizin malumu.



    -Bölüm 24-


    Masonluk, esasinda Seytan’in ögretici olan tüm ahlaksizligi bir sistem olarak kabul etmistir.

    Serbest cinsellige en az diger ilkeleri kadar önem vermislerdir.

    Sahsen ilk okudugumda tüylerimi diken diken eden bir alintiyla devam ediyoruz beyler;

    ‘’Köpek için kemigin, domuz için diskinin çekici bir tadi olmasaydi, onlar bu maddelerden karinlarini doyurmak isterler miydi?

    Rezilliklerin her çesidinden ayri bir tad alan güçlü kisileri ayiplamayiniz’’

    (Mason Dergisi’nin 29. sayisinin 20. sayfasinda geçiyor)

    Bakis açilarini tiksinseniz de empati kurarak kavramaya çalisin arkadaslar, anlayin bu dünyada nasil hasta ruhlu insanlarin güç sahibi oldugunu.

    Mesrik-i Azam Cemil Sena’nin Mason Dergisi'nde "Özgür Düsünceler" adli bir yazisi yayinlanir.

    Bu yazida aynen su cümle yer alir;

    "Özgürlügün engelleri su birkaç sözde saklidir: GÜNAH, AYIP, YAZIK, HARAM.’’

    (Mason Dergisi’nde 28. sayinin 10. sayfasi)

    Porno konusuna kilitlenip kalmayin.

    Pornoya giden o yolda ilk olarak dini hassasiyetlerin ortadan kalkmasi gerekir arkadaslar.

    Bu amaci gerçeklestirmek adina çalisir bazilari.

    Kimi insan yetistirilme kosullarindan dolayi bu hassasiyete hiç sahip olamamistir.

    Kimisinde bu hassasiyet vardir fakar zamanla kendiginden kaybeder.

    Bazen de disaridan birilerinin etkileriyle o hassasiyetler azalarak yok olur. Yukarida yazdigim gibi hür yasama hakki, özgürlük gibi kelimelerin arkasina siginarak yavas yavas o hassasiyetlerinizin insani kisitlamaktan baska bir sey olmadigi fikrini birileri zihnimize empoze eder.

    Çogu zaman medya ile, diziler-filmler ile, toplumun önde gelen, esasinda birileri tarafindan öne çikarilan, sanatçilar ile size hayati nasil yasamaniz gerektigi, hatta nasil düsünmeniz gerektigi bile ögretilmeye çalisilir. Bilinçaltiniza istenilen mesajlar verilir.

    Sonrasi malum, disariya çikip biraz izleyin insanlari, beyin yikama, zihin kontrolü ne demektir, nasil oluyor anlarsiniz. Canli canli sahit olursunuz toplum mühendisliginin nasil yapildigina.

    Ahlaksizligin normallesmesi tamamlandiktan sonra insanin bulasmayacagi pislik yoktur, porno da bu pisliklerden yalnizca bir tanesidir.

    Bu insanlar ahlaki degerlere karsi böylesine sinsi sekilde saldirirken, kalkip maneviyat konusunda yazmamama tepki vermeniz de gerçekten ilginç oldu arkadaslar.

    Neyse.

    Bu kadar Kabala yeterli.

    Simdi sira Talmud'da.



    -Bölüm 25-


    Ilk olarak belirteyim;

    Ben sahsen ilk inmiş halleri olmak kaydıyla; Tevrat’a da, Incil’e de, Kur’an’a da iman eden biriyim.

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    Ilk basta dedigimi unutmayin, kimsenin inancina da saygisizlik olarak algilamayin.

    Insanlar isterse; patatesi pratik sekilde dogramaya yarayan o aletlere tapsin, kutsal kitaplari kutudan çikan kullanma kilavuzu olsun, sürekli onu okusunlar, ibadet olarak da patates kizartip yesinler.

    Gerçekten beni rahatsiz etmedikleri sürece umrumda olmazlar, dalga filan da geçmem. Sonuçta gerçekten faydali bir alet o, saygi duyarim yani inançlarina.

    Ama burada durum çok farkli.

    Yazinca anlayacaksiniz.



    -Bölüm 26-



    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR



    -Bölüm 27-


    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR



    -Bölüm 28-


    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR


    -Bölüm 29-



    Bazilariniz;

    ‘’Bu insanlarin bizim mastürbasyonumuzdan ne çikarlari olacak, umurlarinda bile olmaz’’
    tarzinda elestirilerde bulunabiliyor.

    Açtiklari binlerce porno sitesini, yayinladiklari on binlerce videoyu yazmistim.

    Bunlarin çogu bedava ise arkasinda baska bir amaç vardir demistim.

    Ortalama bir zekaya sahip olanlar bile, simdi yazacagim kisimla, size niçin mastürbasyon yaptirmak istediklerinin arasinda çok rahat baglanti kurabilmeli.

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    Üremenin öneminden bahsediyor, sayida çok olmalarinin hakimiyet saglama da gerekli oldugundan sözediyor.

    Aranizda parçalari birlestirebilen çikacak mi diye merak ediyorum.

    O pornolar ve sizin mastürbasyonunuz ile, bu yazdigim Talmud yasasindaki görüs arasinda olan baglantiyi bulabilen var mi, gerçekten merak ediyorum.



    -Bölüm 30-


    Amaçlari diger irklarin nüfuslarini kontrol altinda tutmak arkadaslar.

    Nüfus kontrolünün birçok yolu vardir ve bu çok genis bir mesele.

    Yalnizca bir örnek verirsem;

    Bizim ülkemizde geçmisten beri nüfus kontrolü uygulanmaya çalisilmistir.

    Aile planlamasi adi altinda; tek çocuklu aileler dizayn etmek istenmistir.

    Eski zamanlarda yapilan bazi asilarin kisirliga yol açtigi da belirtilir.

    Ünlü bir aile de vardir bizim ülkede, bu tür nüfus kontrollerine çok merakli olan, tonla para akitarak bu planlama projelerine destek veren bir aile.

    Ülkenin kaynaklarini sömürmüs, en güzel arazilere konmus bir aile.

    Rockefeller ailesinin Türkiye subesi olma görevini kendine amaç edinmis bir aile.

    Tam hatirlayamadim isimlerini;

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    Neyse.




    -Bölüm 31-


    Yapilan dünya savaslarini arastirin.

    Savasin her iki tarafina da kredi verip, finans destegi saglayan Mason bankerlere rastlarsiniz.

    Hem verdigi krediyi ileride yüksek faizle geri alarak, çok büyük ekonomik kazanç saglarlar.

    Hem de dünya nüfusunun azalmasina katkida bulunmus olurlar.

    Dünya savasinin fitilini, yaptigi suikast ile atesleyen Sirp milliyetçisi arkadas;

    Ileri dereceden bir masondu arkadaslar.

    O savasta kaç kisi öldü arastirin.

    Benim porno sektörü ile varoldugunu söyledigim baglanti da yine bir çesit dogum kisitlamasi gibi düsünebilirsiniz.

    Mastürbasyon ile çocuk sahibi olamazsiniz.

    Bu olay bir aliskanlik haline geldiginde ve izlediginiz pornolarda gördügünüz kadinlardan dolayi güzellikten kastettiginiz alt sinir seviye bayagi bir yukari çekilir ve etrafinizdaki disileri kolay kolay begenmezsiniz.

    Yani pornocuar zihninizde yer ettiginden dolayi çirkin bulursunuz etrafinizdakileri.

    Begenmeyen insan evlenmez mantikli olarak.

    Evlenme yasi da istatistikleri takip ederseniz git gide yükselir.

    Sebebi ögrenim görüyor olmak ya da yogun bir is hayatina sahip olmak filan degildir.

    Sebep;

    Insanlarin birbirlerini begenmemesidir, o dizilerde, filmlerde kendilerine izlettirilen hayatlari yasayamayacak olmalarini bilmeleridir.

    Tamam belki insanlar hala evleniyor ama;

    Bosanmalar da artmistir son yillar da, bunu da arastirin.

    Dolayli yoldan dogum oranlari da azaldigindan, nüfusumuz git gide yaslaniyor.

    Yaslanan nüfusun da ne anlama geldigini yazmayacagim çok uzar.

    Kisacasi;

    Size porno izlettirip, mastürbasyon yaptirmalari bana göre dolayli yollardan bir çesit dogum kontrolüdür beyler.

    Bu benim düsüncemdir, arkasindayim.



    -Bölüm 32-


    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR


    -Bölüm 33-


    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR



    -Bölüm 34-

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR



    -Bölüm 35-


    Size ilk olarak birkaç soru sormustum.

    Bu endüstri gerçekten sizin zevklerinize hizmet etsin diye mi kuruldu, yoksa farkli amaçlara mi sahipti?

    Videolarda rol alan insanlar bu isi gerçekten zevk alarak mi yapiyor veya cinsellik asiriya kaçildiginda da gerçekten disaridan görüldügü kadar zevkli mi?

    Porno sektörünün önde gelenleri kimlerdir, bu insanlarin ortak noktalari var midir?

    Porno filmlerin zihninizde ve vücudunuzda biraktigi etkilerin farkinda misiniz?

    Bu sorulari sorduktan sonra anlatmaya basladim ve uzun uzun yazdim. Eger buraya kadar eksiksiz okuduysaniz sorulan tüm sorularin cevaplarina ulasmis olmalisiniz.

    Arkadaslar, ortada üzerinde durulmus, en ince ayrintilarina kadar hesap edilerek olusturulmus bir sektör var ve biz hala mastürbasyon zararli mi, degil mi gibi basit sorularda takiliyoruz. Karsimizda asmamiz gereken okyanus varken daha derede boguluyoruz.

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR



    -Bölüm 36-


    Porno izlemeyin ama bu tek basina yetmez, mastürbasyon da yapmayin diyoruz, neden?

    Birçok sebebi var arkadaslar, hem maddi hem de manevi.

    Maddi zararlari daha evvel farkli platformlarda defalarca yazildi, çizildi; manevi zararlari ile alakali olarak da, Islam’in bu konuya bakisini ben ileride ayrintili sekilde isleyecegim, fakat simdiden söyleyeyim istisnalari hariç islamda mastürbasyon haramdir. O istisna da emin olun hiçbirinizin basina gelmez, güvenin bana. Ileride kismet olursa detaylu sekilde yazabilirim bu konu hakkinda da.

    Neyse konuyu dagitmayayim.

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR
    Bu çogalmayi tesvikle alakali daha evvel de birkaç parça yazmistim, o yüzden direkt geçiyorum Masonlukta mastürbasyonun yerine.



    -Bölüm 37-

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR


    -Bölüm 38-


    Size porno izlettirip, mastürbasyon yaptiran adamlarda o isi yapmanin cezasi ölüm olabiliyor.

    Hatta tüm günahlardan daha günah gördüklerine dair önemli kanitlar var ve hepsinden ziyade sizler birer Müslüman olarak bu isin maddi ve manevi zararlarini biliyorsunuz..

    Yani arkadaslar, pornodan uzak durdugunuz kadar mastürbasyondan da uzak duracaksiniz.

    Ben bu konular ile ilgili yazmaya baslayali neredeyse 4 ay olacak. En basindan su güne kadar mastürbasyonu dogal bir olaymis gibi kabul ettirmeye çalisanlarin sundugu ortak bir argüman vardir. Gerçi buradaki insanlar biraz daha farkli tamamini okumadan dalga geçmeye çalisip rezil oluyorlar, fakat inci sözlük gibi bir yerde bile, tamamini okuduktan sonra argümanlarini sunuyorlardi. Bahsettigim argüman su;

    ''Maymunlar da mastürbasyon yapiyor bizim için neden dogal degil?''

    Bu bakis açisi yanlistir, dogada farkli farkli hayvanlarda var olan her yönelim insan için de dogaldir diye bir kaide yok.

    Mastürbasyon yapan maymun varsa, insanin da mastürbasyonu dogaldir dersen, ben de sana sunlari derim;

    Hayvanlarda her türlü ensest iliski var;

    Bu durum insanlar için de dogal mi?

    Escinsel iliski mesela penguenlerde vardir, bu kanitlanmistir;

    Peki insan için de bu dogal mi?

    ''Tamam porno zararli ama mastürbasyon kesinlikle insanin dogasinda var.'' demeyin.

    Güzel kardeslerim, o pornolar zaten siz mastürbasyon yapin diye piyasaya sürülüyor.

    Kabullenip deyin ki bizim irademiz zayif, mastürbasyon yapmadan duramayiz, mastürbasyon isini hayatimizdan çikaramayiz.

    Bunlari yazin; sonra gidin dertlesme bölümüne kizlar hiç ilgi göstermiyor, iki kelimeyi bir araya getiremiyorum, heyecan yapiyorum, intihar edecegim tarzinda basliklar açin.



    -Bölüm 39-


    Günahlari hayatinizdan çikartamazsiniz, istediginiz birçok seyi de o hayatiniza ekleyemezsiniz.

    Bu kadar basit, bu din size zorluk olsun diye degil, esasinda kolaylik olsun diye indi.

    O zor gelen emirler sizi bunaltmak için degil, rahatlatmak için verildi.

    Simdi bu bahsettigim kesimden isteyen gidip mastürbasyonunu yapabilir, kimse sizi zorlamiyor.

    Fakat, isteyen de sapkasini önüne koysun, düsünsün.

    Ya da cinsel organinizi çikartip önünüze koyun, beraber düsünün. Sonuçta bu zamana kadar beyninizden çok oraya kan gitti, en az beyniniz kadar o da fikir sahibidir, onun da görüslerini alin.

    Neyse.

    Bazilariniz belki benim basligimi görmeye tahammül edemiyor olabilir, saygi duyarim;

    Ama mesela o konu listesinde 50 tane baslik var,

    Ve benim fikrimi sorarsan, 49 tanesine de ben tahammül edemiyorum, hatta görmek dahi istemiyorum.

    Gidip konulari sabote ediyor muyum, önüme gelene hakaret ediyor muyum, saçma sapan genellemeler yaparak insanlara nefret kusuyor muyum?

    Geriye kalan 1 baslik da zaten bu baslik.

    Fakat gelip bu kitleyle bir seyler paylasmak, bu mecranin artilarindan faydalanmak, ayni zamanda eksilerine de razi olmayi gerektirir.

    Senin amacin burada daha farkli içerikleri kovalamak olabilir, bayan fotografli konu ararken benim basligima rastlamis olabilirsin, dogaldir seni rahatsiz etmesi.

    Ama bu durum gelip burada bana saçma sapan hakaretler etmen için, niye yorum yapiyorsunuz diye diger insanlari da küçümsemen için, hatta sanki kendin Gaziosmanpasa’da degil de Isviçre’de Alp Daglari’nin etegindeki barakanda yasiyormussun gibi ‘’Bu Türkler hep böyle seylere prim veriyor yea’’ diyebilmen için yeterli bir sebep degil. Zira mesaj atmaya degmez dedigin konuda benden fazla mesajin var. Birkaç felsefecinin kitabini özetinden okuyup, gelip burada humanity dersi veren profesör nidasiyla saçmalama. Çok merakliysan da özelden iletisim bilgilerini, akademik geçmisini, birikimini yaz, oradan istedigin konu ile ilgili konusalim da yeri burasi degil.



    -Bölüm 40-


    Baslikta ana fikir porno endüstrisi ve niçin izlememeniz gerektigi, fakat olay bununla sinirli degil. Mastürbasyon da porno gibi bir bagimliliktir, hatta pornodan daha da zararlidir.

    Porno ile daha çok zihinsel olmakla beraber muhakkak fiziksel anlamda da zarar görüyor vücudunuz, dolayli yoldan dengesizlesen dopamin, serotonin salinimi vs. hormonlariniz sebebiyle kesinlikle fiziksel olarak da etkiliyor sizi.

    Fakat mastürbasyon ise dogrudan hormonlara etki ediyor, en büyük etkiyi testosterona yapiyor ve bu da sizin için hayati bir hormon, süphesiz.

    Anlattiklarim az çok etkili olsa bile, birkaç kisi bu islerden uzak durmasi gerektigini anlasa bile, hatta anlamakla kalmayip eyleme geçse bile, ne yazik ki uzun süre devam edebilenlerin sayisi oldukça yetersiz kaliyor arkadaslar.

    Bu gibi yazilar önceden de döndü, kaynak olarak eksik yok, arastirmayi pek sevmesek de arastiran her bilgiye ulasir. Ancak bilimsel kanitlarla beraber manevi olarak da adanmis olmaniz lazim ki, bu bagimliliklardan tamamen kurtulabilesiniz.

    Örnegin; sigaranin zararli oldugunu herkes bilir, ama yine de kolay kolay kimse birakamaz. Çünkü çaba sarfetmek, biraz aci çekmek ve en önemlisi de inanmak gerekiyor. Inanma olayi da çogu insanda eksik, ancak birakabilecegine inananlar birakabiliyor sigarayi. Inançsizlik insanin kendine yapabilecegi en büyük kötülüktür.

    Porno ve mastürbasyonda da ayni sekilde ilerliyor kurtulma süreci.



    -Bölüm 41-


    Bu bölümde size konumuzla aslinda dogrudan ilgili olmayan sekilde, kendi yasadiklarimi, gözlemlerimi yazacagim;

    Bana kisa süreligine de olsa Kudüs'ü ziyaret etmek nasip olmustu, o ziyareti ve Masonlar ile alakali gözlemlerimi, sonrasinda ise biraz da gerçeklesecegini düsündügüm kehanetlerimi paylasacagim. Belki yeni bir baslik da açilabilirdi ama buraya yazayim olsun bitsin konuyu tamamlayalim, biraz uzun gelebilir, bos vaktinizde okursunuz;

    Istanbul'dan uçaga binip, israil'in baskenti Tel Aviv'e Ben Gurion Havalimani'na indik.

    Fötr sapkali, pardösülü Masonlar çok kisa sürede bavullarini alip gidiyorlardi, bizi dakikalarca beklettiler, garip garip sorular sordular. Türkiye'den geldiginizi ögrenince resmen sindirmeye çalisiyorlar.

    Belki bu yazdiklarimi okuyan biri ileride giderse aklinizda bulunsun, korktugunuzu farkettikleri anda sizin üzerinize daha da giderler ve hatta süpheli oldugunuzu belirtip garip garip odalara da alabilirler, saçma sapan sorular sormaya devam ederler ve uzun süre bekletirler, saatleri bulabilir. Ama eger korkmadiginizi belli eder gözlerinin içine bakarak sakince konusursaniz kisa sürede birakirlar.

    Resmen size goyim oldugunuzu hissettirmeye çalisirlar.

    Ezdirmeyin kendinizi, umursamayin, umursamadiginizi da hissettirin. Siz orada turistsiniz, net sekilde kisa kisa cevaplayin sorularini.

    Devam edeyim.

    Havaalanindan çikip Kudüs'e gittik, ilk olarak Zeytin Dagindan göz göze geldim Kubbetüs Sahra ile, o an hayatimda ilk defa asik oldum zaten.


    Sonra birkaç yer gezdikten sonra Mescid-i Aksa'ya girince, çok farkli bir havayi çekiyorsunuz cigerlerinize, manevi olarak esi benzeri yoktur oranin. Kubbetüs Sahrayi yakindan görünce heybeti daha da artiyor insanin gözünde, Kible Mescidi de ayni sekilde.

    Oralar çok güzel arkadaslar.



    -Bölüm 42-



    Mescidi Aksa, Dogu Kudüs'te bulunuyor. Otel de Arap mahallesinde. Sokaklari ilk defa gezerken çok sasirmistim, bir sürü Türk bayrakli, özellikle Istabul isimli dükkan var. Bazi esnaflarin kiyafetlerinde ay-yildiz vardi, mesela Türk dönercisinin duvarinda ,begenirsiniz begenmezsiniz umrumda olmaz, bizim Cumhurbaskani'nin fotografi vardi. Bildiginiz asmislar duvara çerçeveleyip. Çarsida Türk bayrakli birçok dükkan görmüstüm. insan çok farkli hissediyor, halk gerçekten Türkleri çok seviyor, Erdogan'i da agizlarindan düsürmüyorlardi. Bir gün bu topraklar tekrar bizim olsa keske diye iç geçirmistim ilk geldigimde ve daha sonrasi o insanlari o halde görünce bunun gerçeklesebilecegine olan inancim artti diyebilirim, o an inandim bu halk da bizimle ise Siyonistlerden baska hiçbir engel yok önümüzde diye, yeter ki bizim halk uyansin. Siyaset konusmayacagim daha fazla.

    Asil söylemek istediklerime gelirsem,

    Havaalanindan itibaren, Tel Aviv'de, Yafa'da, Kudüs'te, çarsida-pazarda gezdigimiz her yerde bir taraftan da Masonlari inceledim beyler. Aglama duvarina bile gittim, sinagoglarina girdim aralarinda dolastim. Hayatimda muhtemelen o duyguyu baska yerde yasayamam. Ben eskiden beri Masonlari arastiririm, lise yillarimin basindan beri dikkatimi çekerdi Siyonistler.

    Ve ben o sinagog içerisinde onlarla burun burunaydim. Bildiginiz etrafim full sipsiyah, pardösülü Siyonist kayniyordu.

    Yani anlayacaginiz komplo teorisyeni degilim, çok yakin temasa da geçtim bu adamlarla. Her adimlarini dikkatle inceledim diyebilirim.



    -Bölüm 43-


    Öncelikle bu Masonlari dindar olanlari ve laik olanlari seklinde ikiye ayirabiliriz.

    Laik olanlara daha çok Tel Aviv'de, Yafa'da (ayni bizim izmir gibi kiyi sehri) rastladim diyebilirim, zaten diger Mason sehirlerine gitmedim bilemiyorum, dindar olanlarin ise en yogun yasadigi yer Kudüs.

    Laik olarak siniflandirdiklarimin bizim ülkedeki insanlardan farki yok, Yafa'da parka gitmistim, bankta adamin biri yalniz oturuyordu, ne oldugunu çözemedim Hristiyan mi Müslüman mi Mason mu bilemedigimden önce selamun aleyküm dedim, yüzüme bakti, sonra shalom dedim, hala yüzüme bakiyordu, en sonunda kendimi tutamadim gülerek hello dedim, o da güldü, yanlis hatirlamiyorsam ''I do not believe in'' demisti. O kadar farkli dinden insanin içerisinde gidip ateisti bulmustum yani.

    Yani bunlarin nüfusu 8 milyon, ama 8 milyonun 8'i de davasina adanmis koyu siyonist degil arkadaslar korkmayin. En koyulari Kudüs'te bunlarin.

    Bizim için önemli olan da''koyu'' olanlari, çünkü asil mesele bunlarda.

    Dedigim gibi her türlü mekanda gördügüm her Masonu yakin takibe aldim, dikkatimi çeken ve sizinle de paylasmak istedigim bir özellikleri var;

    -Kadinlari kesinlikle açik saçik giyinmiyor, yurtdisindan aglama duvarina gelen birkaç tane istisna turist kadini saymazsam, ''modest'' dedikleri sekilde kesinlikle gösterissiz giyiniyorlar. Ben hiç görmedim Kudüs'ün sokaklarinda edepsiz giyinmis Mason kadin.

    -Özellikle bu pardösülü, fötr sapkali, (bizdeki cübbe sariklilar diyebiliriz) adamlarin birkaç tane çocugu vardi hep.

    -En önemli kisma gelirsem; bunlarin genç olanlari kesinlikle gözlerine hakimler, insanlarla göz temasina girmiyorlar, yabancilarla kesinlikle iletisime dahi zorunlu olmadikça geçmiyorlar. Kudüs çarsisinda her dinden insan vardir; Müslümanlar, Hristiyanlar ve Masonlar karisik sekilde dolasir. Her dinin insani kilik kiyafetinden veya yüzünden anlasiliyor; Müslümanlar genelde birbirleri ile alakadar halde, Hristiyanlar etrafi izliyor halde, Masonlar ise kesinlikle kimse ile muhatap degil, adamlarin hepsi yere ayaklarina bakarak yürüyordu. Baska Kudüs'te bulunmus olan varsa yazisabiliriz, onlarin da muhakkak dikkatini çekmistir.

    Tabii ki hepsi ayni degil ama genç Masonlarin tesadüf olamayacak kadar fazlasinda durum buydu.



    -Bölüm 44-


    Israil'de genelev sayisinin çok yüksek oldugu ile ilgili, bu insanlarin kendi halklarini nasil muhafaza ettikleri ile ilgili sorular geliyordu inci sözlükte, burada bos elestiriler yapmaktan sormaniza firsat olmadi gerçi ama aklina gelen olmussa da simdi ufaktan anlasilmistir saniyorum; bu adamlar için Israil'de yasayan her Mason ayni degil, dindar siyonistler Kudüs ve çevresine yerlestirilmis, bir sürü toplu konut yapilmis, yeni insaatlar da yapiliyordu. Digerleri de diger sehirlere dagilmis belli ki. Yoksa oralarda Masongençler barlara filan da gidiyor, hepsi ayni degil, belli bir tabaka çok farkli yasiyor sadece.

    Mason mahallesinde gezerken, benim Müslüman oldugumu bilmeyen bir kiza adres sormustum, bara gitmek ister misin demisti mesela. Hiç sormamisti bile insan misin goyim misin diye.

    Tabii ki de gitmedim, ben turistik yerleri ziyaret etmek istiyordum sadece deyip, gecenin 10'unda aglama duvarini tarif ettirmistim kiza.

    Arap mahallesine geri dönmeye çalisirken ben bir ara kayboldum arkadaslar, bunlar Sabat günü derler. Cuma aksamindan, Cumartesi aksamina kadar teknolojik hiçbir alet çalismaz, önemli isleri yoksa çogunlugu gider evine ibadet eder sürekli. O gün de Cuma gecesiydi tramvay filan hiçbir sey çalismiyordu. Sora sora bulmaya karar verdim. Yasli bir adami durdurup sordum Arap mahallesine nasil gidebilirim diye;

    ''Orada ne yapacaksin?'' dedi adam.

    Açikcasi ilk defa o an korktum Müslüman oldugumu belli etmekten, o yüzden;

    ''Ben turistim sadece merak ediyorum, gidip görmek istiyorum'' dedim.

    Beni Mason veya Hristiyan sanmis olacak ki, 3 defa orasi tehlikeli gitme oraya dedi sesini de bayagi yükselterek.

    Müslüman oldugumu bilsin istemedim. Orada herkes irkçi Mason degil ama bazilarinin bayagi radikal oldugunu da biliyordum. ''Kisa sürede dolasip dönecegim'' dedim. Zaten orada karakol filan vardi her saatte Israil askeri vardi, onu anlatmaya çalistim güvenli sayilir oralar diye, sonunda tarif etti de dönebildim geri.

    Ana fikir;

    Bu adamlarin hepsi ayni olmamakla beraber, benim baslikta bu zamana kadar andigim bu Masonlar gözünü yabancilardan ve kadinlardan kaçiran, yere bakarak yürüyen elemanlar. Umarim anlatabilmisimdir, bu adamlar size kadinlarin 12 parmak bagirsagini hd izletirken, kendi evlatlari gözlerini en ufak dekolteden bile kaçiriyorlar.



    -Bölüm 45-



    Bu adamlari maglup edilemeyecek kadar güçlü görmeyin arkadaslar, çünkü degiller.

    Neden mi?

    Mesela, sahip olduklari televizyon ve internet gibi propaganda kanallari vasitasi ile verdikleri ilk mesaj su;

    '’Biz en güçlüyüz''.

    Istisnasiz, her firsatta bu mesaji veriyorlar.

    Dikkatli okuyun, çok basit bir mantikla yaziyorum;

    Gerçekten çok kuvvetli olan bir insan sürekli ne kadar güçlü oldugundan, herkesten daha iyi durumda oldugundan vs. bahseder mi?

    Kesinlikle buna ihtiyaç duymaz.

    Istedigi anda, gerekeni yapar, rakiplerini yok eder.

    Propaganda; tam olarak hedefledigi güce ulasamamis olanlarin ''biz çoktan o güce ulastik bile'' ayagina, destekçileri ve en önemlisi de rakiplerini kandirmak için kullandiklari bir taktiktir.

    Bu adamlar ''her seyi gören gözü'' her yere resmediyorlar, açiktan veya gizli, her tarafta su düsünceyi aklimiza kazimak istiyorlar;

    ''Biz her seyi görüyoruz''

    Yukarida yazdigim ‘’propaganda niçin yapilir?’’ çikarimimdan dolayi bunun dogru olmadigini düsünüyorum, kimse dünyada olup biten her isin farkinda olamaz, kontrol edemez.



    -Bölüm 46-


    Fakat yine de her seyi gördüklerini, her seyi kontrol ettiklerini farz edelim;

    Size Kur'anda da geçen bir olaydan bahsederek örnek vermek istiyorum;

    Firavun, Misir'in hükümdariydi ve yüksek yapilar insa ettirip, tüm ülkeyi gözetliyordu.

    Her isten haberi oluyordu.

    Firavun bir gün bir rüya gördü; Kudüs tarafindan gelen bir ates , Misir’a kadar ulasip, Firavun’un ülkesini yok ediyordu..

    Uyaninca hemen kâhinlerini toplayip rüyasini anlatti.

    Kâhinler de ona;

    Israilogullarindan bir erkek çocugunun, tüm Misirlilarin helâkina ve onun kralliginin da yok olmasina sebep olacagini söylediler. Dogacagi zamanin da pek yakin oldugunu bildirdiler.

    Bu rüya tabirinden sonra Firavun iyice tutustu. Israilogullarindan dogacak ne kadar erkek çocuk varsa öldürülmesini emretti. Sonralari isleri yapacak erkek sayisi giderek azaldigi için Firavuna durumu bildirdiler, bir sene öldürüp, bir sene öldürmemekte karar kildi.

    Firavun’un erkek bebekleri öldürmedigi sene Hz. Harun, öldürdügü sene Hz. Musa dünyaya geldi



    -Bölüm 47-



    Hz. Musa’nin annesi çok üzüldü. Allah’a dua etti ve Allah ona Kur’anda da geçen su cevabi verdi;

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    Hz. Musa’nin annesi, emredileni yapti. Bir sandigin içerisinde suya birakti. O sandik Firavun’un sarayina kadar gitti. Firavun’un cariyeleri su kenarindayken o sandigi ve içerisindeki bebegi gördüler. Firavun’un karisi Asiye’ye zütürdüler.

    Allah çocugu Asiye’ye sevdirdi. ilk basta çocugu öldürme niyetinde olan Firavun’a ‘’Bizim olsun mu?’’ tarzinda bir seyler söyledi, Kur'an'da şu şekilde geçer;

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    (Firavun ile Asiye’nin çocugu olmuyordu)

    Hz. Musa acikti, emzirilmesi gerekti. Fakat mübarek kimseden emmedi. Allah Kur’an’da su sekilde anlatiyor;

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR



    -Bölüm 48-


    Olaylarin daha devami var, fakat çok uzayacagi için anlatmiyorum, filmin sonunda Hz. Musa, Firavunu yok ediyor.

    Simdi size anlatmak istedigim, dikkat etmenizi ve unutmamanizi istedigim 2 durum var;

    1- Allah Hz. Musa’nin annesine bir söz vermisti ‘’merak etme, sana geri döndürecegiz’’ demisti.

    Sonuç olarak; döndü mü, dönmedi mi?

    Döndü.

    Yani, Allah verdigi sözü tutar arkadaslar, süresi degisebilir, fakat isin sonunda kesinlikle Allah verdigi sözü tutar.

    1 gün de sürebilir, 100 yil da.

    Fakat sözünden asla dönmez.

    Ve bize Kur’anda su sözleri veriyor;

    ŞİKAYET SEBEBİYLE BU BÖLÜMÜN BİR KISMI KALDIRILMIŞTIR

    Ve daha birçok ayet, verilmis söz var..



    -Bölüm 49-


    2- Firavun, kuleleri ile tüm ülkeyi gözetleyebiliyordu; ’’Her seyi gören gözdü’’

    Herkes onun emrindeydi; ‘’Çok güçlüydü’’

    Sonra ne oldu?

    Allah onun sarayinda büyüyen bir genç ile onu yok etti arkadaslar.

    Uzak diyarlardan gelen bir yabanci komutan ile de bitirebilirdi onu, fakat öyle istemedi, ‘’gözetledigi topraklarda dogmus ve bizzat kendi elinde yetismis olan’’ vasitasi ile yok etti.

    Ayni birilerine benziyor degil mi Firavun'un sifatlari? Her seyi görmesi, yenilemeyecek kadar kuvvetli olmasi vs. sifatlari çok benziyor bugün etrafimizdaki birilerine. Bu birilerinin sonlari da Firavun ile ayni olacak merak etmeyin. Yeter ki 1 numarada yazdigim o verilmis sözlere inanalim, iman edelim, Allah'in istedigi gibi yasayalim.

    internet onlarin olabilir, ama bu interneti Firavun'un sarayina döndürebiliriz beyler?

    Belki bize de Musa görevi görmek nasip olur, nereden bilebiliriz?

    Kismet.



    -Bölüm 50-



    Son olarak eklemek istedigim bir husus var;

    Ülke olarak etrafimiz ates çemberi, Ortadogu'da sinirlar yeniden çizilecek, Suriye'de Irak'ta çok çetin savaslar oluyor.

    Nispeten elit insanlar üst akil olarak çalisirken, satranç oynar gibi hamleler yapip, stratejiler gelistirip devletler kurmaya, devletler bölmeye çalisirken; veya nispeten düsük seviyedeki insanlar da bizzat sahada savasirken, ölürken, öldürürken, biz burada ''mastürbasyon zararli mi degil mi'' yi tartisiyoruz.

    Gerçekten olacak is degil. Zaman bizim için çok degerli arkadaslar.

    Çok çalismamiz lazim,

    Biz burada sadece deniyoruz, daha evvel de yazmistim;

    ‘’Zaferle degil, seferle mükellefiz’’
    Herkes kendi seferini yapsin.

    Gerisi Allah'in isi.

    Not: Bu yazida tam 93 defa ‘’Mason’’ kelimesi kullanilmistir, fakat esasinda hiçbiri ‘’Mason’’ degildir. Yazarin orijinal metninde yazdigi kelime kullanildiginda moderatörler gelen 'yrkçylyk yapyyor'' tarzy sikayetler üzerine uyarmis ve bahsi geçmese de çogunuzun anladigi kelime tek tek tespit edilip,

    evet yanlis okumadin tek tek,

    silinip, yerlerine yine moderatör emri ile ‘’Mason’’ yazilmistir.

    Ayrıca yine gelen şikayetler üzerine Kur'an ayetlerinin tümü kaldırılmıştır, kurallar çok önemli.

    Not: Sorulari olan arkadaslar, baslik altindan ziyade özelden sorabilirler veyahut inci sözlükten arkadaslar ile anlik soru-cevap yaptigimizhttp://chatwing.com/dunyalideri chatbox'ini kullanabilirler. Kesinlikle reklam niteligi yoktur bu sitenin, herkes için tamamen ücretsiz. Siz yine de özelden yazin ben yazilanlarin tümünü okuyorum ve müsait oldugum bir zamanda yine tümünü cevapliyorum. Okundu anlamina gelen tik isaretini gördüyseniz emin olun ki er ya da geç, bir cevap gelecektir.

    Konuyu tamamladim, hepinize tesekkür ediyorum, umarim herkes için faydali olmustur.

    Istemeden de olsa kalbini kirdigim arkadaslar haklarini helal etsinler.

    Eger bu arkadaslarin bir kismi herhangi bir yaraticiya ve dolayisiyla da bir dine inanmiyorlarsa; onlardan yasadigimiz münakasa sonucu yol açtigim negatif enerjiyi pasifize edebilmek adina, sahip olduklari pozitif enerjilerinin bir kismini bana dogru kanalize etmelerini ve bunu yaparlarken de es zamanli olarak aramizda daha evvelden olusmus olan soguk havanin giderek iliman bir hal aldigini hayal etmelerini istiyorum

    Inansaniz da inanmasaniz da ben hepiniz için dua ediyorum. Fikirlerimiz uyusmasa da hepinizi seviyorum!

    Ben ne yazik ki 2 hafta kadar sizlerden uzak kalacagim.

    Hepinizin ''sorgulayan'' beyin kivrimlarini öpüyorum!

    Kendinize çok dikkat edin, tabii beyninize de.

    Bilginize, selametle.

    !Dikkat!

    (Bu konu hakkinda yapilan yorumlarin tümü yazarin kendisini baglar, tartisma çikarmaya yönelik provokatif mesajlarin tümü, tek tek sikayet edilecektir. Lütfen tesebbüs dahi etmeyiniz)

    !Dikkat!




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dunyalideri -- 30 Temmuz 2015; 2:11:06 >







  • Derin sohbet. Okuyun..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 56 da kalmıştım uzun olanı atın yoksa bu gece

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunu hangi dh li okuyacak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam okumadım ama güzelmiş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Normalde okumam ama konu porno olunca

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yarın okurum
  • Yeter, sıktınız gerçekten.
  • HELAL OlSUN süper bir yazı.İnsanların bilgilenmes. Lazım.Ş.mdi düşündümde bu pornoların yasaklanması için daha fazla özen gösterilmes. Lazım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuya devam edip etmeyeceğimi bir moderatör ile konuşuyorum, devam edebilirsin derse, geri kalanını da yükleyeceğim.

    Fakat belirsizlik varken devamını yazamam arkadaşlar, ilk konuda bayağı ilerlemiştik başka bir yere kaydetmediğim için konu silince yazıların da hepsi silindi. İnci sözlükteki halinden küfürleri vs. arındırmak, buraya uygun biçimde yeniden yazmak, gerçekten uzun sürüyor.

    Dediğim gibi izin verilirse devamı gelecek.
  • Nick-konu ahenkle dans ediyor. Adam dünya lideri.

    En tepedeki insanlar gerçekten hasta ruhlu insanlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar konuyu başka yönlere saptıracak şekilde mesaj atmazsanız bizlerde silmek zorunda kalmayacağız. Düzeyli bir şekilde tartışabileceğinizi düşündüğümüz için şimdilik sadece bir kaç mesajı silerek müdahale ediyorum, umarım diğer konularda olduğu gibi konu amacından sapmaz.
  • Dopamine geldi aklima,tipim nasil ss li akimini baslatan guzide sahis

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir kısmını okudum. Bazı yerlerde abartmışsın ama hak verdiğim yerler de oldu.
  • Tamamını okudum haklı olabilirsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dünyalideri sen misin

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 67 maddeydi bu 17 tanesini koymuşsunuz.Çıkarma mı yaptınız yoksa devamı gelecek mi ?
  • Başları okudum sadece ama yanıldığın bir nokta var. İnsanlar sexi zevk için yapan nadir hayvanlardandır, seksin doğadaki amacı nesli devam ettirmek ve çeşitlilik getirmektir. Yeni şeylere daha fazla ilgi duyulması da gelişim için önemlidir. O dediğin 15 dakika boşalmayan çiftler bir yerden sonra o yetisini tamamen kaybeder veya zevk almazlar ya da fetiş, fantezi gibi heyecanlar ararlar ilişkinin sağlığı için.
    Özet olarak doğada erken boşalma söz konusudur, insanlar haz alma süresini artırmak için boşalmama teknikleri geliştirir ama pornonun yarattığı etki doğallıktan uzak değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yirikalische -- 28 Temmuz 2015; 1:22:28 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bostonceltic

    Dünyalideri sen misin

    evet benim, inanmayan arkadaşlar sözlükten de sorabilirler sen misin dh de yazan diye, ben olduğumu belirtirim.


    67 madde vardı diyen arkadaşlar, benden daha evvel izin alıp paylaşan bir arkadaş olmuştu fakat sadece küfürleri sansürleyip direkt buraya kopyalamıştı, orada konunun tamamı vardı ama jargonu uygun değildi.

    ben buraya uyarlayarak yazıyorum.

    tekrar silinmeyeceğine emin olduğum anda devam edeceğim buraya uyarlayıp yazıyı tamamlamaya, sonrasında soru-cevap kısmına geçebiliriz.
  • Bu dünyada sakızın dahi bağımlısı var, pornonun neden olmasın ?
    Ayrıca hepimiz; karımız, sevgilimiz vs olursa olsun porno izliyoruz, çünkü porno dediğimiz şey bir fantezidir ve hemen hemen her insanın fantezisi vardır. Karımla, sevgilimle yapamadığım ya da yapmadığım (ikisi farklı şeyler) fanteziyi porno izleyerek gideriyorum bir anlamda tatmin oluyorum. Rule 34 kuralını hatırlatayım.

    Kimileri pornonun zararlı, insanları kötü etkilediğini (azıp azıp sağa sola saldırma, diğer bir değişle tecavüz muhabbeti) düşünüyor. Açıkçası bu konula ilgili herhangi bir araştırmada bulunmadım, böyle bir durumun gerçekliği hakkında en ufak bir fikrim yok. Ancak kendi mantığımla olaya yaklaşınca pornonun artıları daha ağır basıyor. Açıkçası ilk cinselliği küfrederek, ardından porno izleyerek öğrendim. Cinselliğe dair gerçekçi bir fikrim olmasaydı bu benim sosyal yaşamımı engeller, bir kadınla neye göre, nasıl konuşmam gerektiğini bilemezdim belki de ? Evet, cinselliğin en basit sohbeti bile büyük derecede etkileyeceğini düşünüyorum.




    Gözlerim acıyor çok okuyamadım konunun asıl muhabbetini, porno diyince aklıma bunlar geldi öyle döktürdüm. Hadi bb




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.