Şimdi Ara

Mühendislik seçecek arkadaşlara tercih önerilerim

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
202
Cevap
29
Favori
11.324
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
18 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Üstnot:Özel mesajlara yetişemiyorum çok geliyor, buraya yazarsanız daha rahat cevap alırsınız, hem de başka arkadaşların da okuma şansı olur.

    Elektrik Mühendisliği tercih etmek isteyen arkadaşların kesinlikle okuması gereken link :http://forum.donanimhaber.com/m_107596884/f_//tm.htm#107627835

    Özellikle İTÜ (ve) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği ile ilgili açtığım konuhttp://forum.donanimhaber.com/m_107519472/tm.htm

    Merhabalar arkadaşlar, farklı bir konum daha var. Burada da kendi açımdan neye göre tercih yapmalıyız, nasıl kriterlere odaklanmalıyız şeklinde fikirlerimi yazmayı düşünüyorum. Tabii ki söyleyeceklerim eleştiriye açıktır. Size şu bölüme gidin güzeldir, şu bölüme gitmeyin tüü kakadır şeklinde şeyler yerine daha yapıcı, objektif bir şeyler söyleyim. Yazım öncelikle uzun olacak, sabredip okursanız belki bir şeyler katar size de.


    Bölümlere bakış açısı
    -Öncelikle arkadaşlar belki yeni liseden mezun olmuşsunuzdur, belki de daha iyi bir üniversite-bölüm için mezuna kalmışsınızdır. Yaklaşık 18-19'lu yaşlarda öğrencilersiniz, ne kadar üniversite gezseniz de, bir çok üniversite okuyan öğrenciye fikrini sorsanız da gerçekten de okumak farklı. Hani şu yaşlar ile şöyle 22-23 yaşlarına geldiğiniz zaman kafa yapınız aynı olamayabiliyor. Hani inanarak, ben bu bölümü severim diyebileceğiniz bir bölümden soğumuş olabilirsiniz, ben bu bölümde okumam diyebilirsiniz. Hani ne kadar ütopik, korkutucu gözükse de gerçekten çok iyi sıralamalı bölümlerde okuyan arkadaşlarım bile bazen bu bölüm bana göre değilmiş, ne yapsam başka mühendislik mi seçsem, tıp felan mı okusam diyenler olabiliyor. Bu yüzden kafanızda net tabularınız olmasın. Hani atıyorum hayaliniz, her şeyiniz makina mühendisi olmaktır, sabah akşam bu bölümle alakalı araştırma yapıyorsunuzdur, yine de size en uygun, kafanızdaki bölüm makina mühendisi olmayabilir, biraz daha geniş açıdan düşünün; ama demiyorum ki makina, tıp, inşaat, bilgisayar, eczacılık, diş vb. şekilde tercih yapın diye.

    Üniversitenin önemi
    -Ne kadar bana bazı arkadaşlar kızacak olsa da tercihlerinizde üniversite tercihinde bulunun derim. Şimdi bana hadi lan en önemli şey bölüm, hayaller demeyin, ya da diyebilirsiniz. Üniversite 4-5 yıl okunup biten bir yer olarak düşünmeyin. Üniversite'nin bulunduğu şehir, bulunduğunuz ortam, çevrenizdeki insanlar, hocalarınız hepsi size birer vizyon olarak geri dönecektir. Bunu da gerçekten iyi liselerden mezun olan öğrencileri gördüğüm de anladım. Atıyorum robert kolejden mezun olan biri kendini o kadar belli ediyor ki, üniversite yaşamlarına, nasıl bir yol izlediklerine, çevresine baktığınız zaman bu dediklerimi daha iyi anlayacaksınız. Tabii bu demek değil ki atıyorum anadoluda bir üniversitede elektrik-elektronik okuyacakken, sırf ODTÜ olsun diye jeoloji mühendisliği okumak anlamına gelmesin. Atıyorum YTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği ile İTÜ Elektrik Mühendisliği arasındaysanız, ben İTÜ Elektrik'i tavsiye ederim bu aşamada.


    Mezun olduktan sonraki hayat
    -Öncelikle üniversite çıtanızı maksimumda tutmaya çalışın. Bölüm konusunda da ilgi, alakanıza önem verin; ama esnek olmaya çalışın. Çünkü ilgi-alaka genelde üniversiteye gelmeden pek iyi fark edilemiyor. Hani gözümün önünde ben ne yaptım, bu bölümü niye seçtim ki ben diyen çok insan oldu. Bu yüzden kendinize sorular sorun. Mezun olduğum zaman bu tarz bir iş yapmak ister miyim? Bu tarz bir iş alanında bulunsam tatmin olur muyum? gibi sorulara odaklanın. Mesela, Boğaziçi İnşaat Mühendisliğine yerleştiniz. Bir çok üniversitede elektronikle, bilgisayarla alakalı bölümler tercih edebilecekken Boğaziçi farkı diye tercih ettiniz. Evet, her şey iyi güzel okudunuz mezun da oldunuz. Bu idealist öğrenci kendini muhtemelen şantiye ortamı değil de, ENKA, Polimeks, Ağaoğlu gibi şirketlerde yönetici pozisyonunda felan görüyordur kendini; ama ne kadar Boğaziçi de olsa bu memlekette çalışacaksa şantiye ortamında da bulunacak. Cep telefonu sıvacı mehmet, mermeci hasan gibi isimlerle de dolacak. Şirket kendisini farklı farklı illere gönderecek. 15 günde 1 gün tatili olacak. Durun lan ben Boğaziçi'liyim dediğin zaman, adamların umrunda olmadığını fark edeceksin. Tabii bazı vizyon sahibi arkadaşlar çabuk yükselip kendini farklı yerlere de sürükleyebilir, kendi şirketini de kurabilir. Belki de teknik ofiste beyaz yakalılar gibi de çalışabilir; ama bu işin içinde bir şekilde şantiyeye bulaşıyorsunuz. Seveni vardır, tartışmıyorum. İnşaat mühendisliği hayatı olan, şantiye ortamına bayılan arkadaşım da var. Burada demek istediğim seçeceğiniz bölümden mezun olduğunuz zamanda yapacağınız iş, bulunacağız sektör de size hitap etsin. Sırf Boğaziçi diye Turizm İşletmeciliği felan yazmak saçmalık tabii ki de.

    Bölüm tercihi
    -Temel mühendislik en iyisidir, en çok iş ondadır, gerisi faso fisodur diye düşünmeyin. Hani forumlarda öyle bir hissiyat var sanki. Okuyacaksanız elektrik, inşaat, makina, kimya mühendislikliklerine bakın gibi yorumlar dolaşıyor. Kendinizi bence bu şekilde şartlamayın. Bu bölümlerden bir sürü mezun çıkıyor, sizi özel kılan herhangi bir şey yok. Evet, inşaat-makina-elektrik gibi bölümlerde çalışabileceğiniz bir çok iş alanı, bir çok ilan vardır. Yalnız bu demek olmuyor ki o 500 ilandan en iyi iş seçeneğine sahip olacaksınız. Öyle bir dünya maalesef ki yok. Sektörde çok iş olduğu için daha rahat iş bulma şansınız olabiliyor. KPSS ile devlete daha fazla atama alınıyor gibi fırsatlar var. Benim fikrim, okuyacağınız bölümde belli bir istihdam olsun, atıyorum bugün moleküler biyoloji ve genetik mezunlarına baktığım zaman memlekette iş yok, o kadar okuduk ya iş bulamıyoruz ya da komik rakamlar teklif ediliyor gibi bir çok yazı okudum. Tabii her bölümle alakalı eleştiriler okuyabilirsiniz. Bugün Hacettepe Tıp'a saydıran da görürsünüz, ODTÜ EE'yi yerden yere vuranı da. Hiçbir üniversite/bölüm de mükemmel değil.

    Öğretim Üyeleri
    -Şu okulda şu kadar profesör, şu kadar doçent var muhabbetlerine çok girmeyin. Evet, bazen 3-4 öğretim üyeli profesörü bile olmayan bölümlerin olduğu yerler var. Zaten oraların yüzüne bile bakmayın; ama rakamlara takılmayın. Atıyorum ODTÜ'de şu kadar İTÜ'de şu kadar şu bölümde profesör, doçenti var demeyin. Özellikle profesörleri gözünüzde büyütmeyin. İnanın ki ben okulda bir çok profesörü sevmemişimdir, hatta doçenti geçtim, yeni mezun asistanlar bazen daha güzel anlatıyor, daha yardımcı oluyorlar. Hani çok kaliteli üniversitelerde okumuş, çok iyi eğitim almış bir hoca size o donanınımını, birikimini aktaramayabilir. Bu yüzden x mühendisliğinde şu okulda 10 profesör var, şurada 15 profesör var, şu şunu döver gibi sidik yarışına girmeyin. Ayrıca tüm hocalardan da ders almayacaksınız.

    Gelir-Hayat Kalitesi
    -Kazanacağız paraya çok odaklanmayın. Hep tercih yapan öğrencilere baktığım zaman ben ne kadar kazanırım, ilk girişte ne veriyorlar, daha sonra ne olur gibi sorular geliyor. Biz de sorduk zamanında bu soruları; ama gerçekten bu işin kuralı yok. Ayrıca ne kadar para kazandığınızdan çok o parayı nasıl, ne şartlarda kazandığınız önemli. Atıyorum Kenya'da çalışan yüksek inşaat mühendisisiniz. 6 bin dolar maaş alıyorsunuz, off inşaat neymiş ya süpermiş demeyin veyahutta gemi inşaatı ve gemi makineleri mezunu biri mezun olur olmaz 3000 küsür lirayla işe başlasın tersanede, çok iyiymiş mükemmelmiş demeyin. O kazandığı parayı durduk yere vermiyorlar, gerçekten de o işi daha ucuza kimse yapmaz diye veriyorlar. Elbette para önemli; ama insanlar tatil yapmadan, tozun pisliğin içinde, arazide çalışıyorlar. Belki de ailesinden aylarca uzak kalıyorlar. Hayır, böyle gelecek parayı ben ne yapayım? Ben demiyorum ki gidin devlete atın kendinizi, rahat yata yata çalışın. Belki biraz daha az kazanabileceğiniz, hafta sonu 2 gün tatiliniz olsan, rahat olabileceğiniz işleri de tercih edebilirsiniz. Tabii dediğim gibi ilk başta söylediğim zorluğu seven insanlar da var, bir şey diyemiyorum o konuda.

    Ama işin özü elde ettiğiniz gelir, hayat kalitenizin önüne geçiyorsa sıkıntı var gençler, geri basın. Bunu iyi dengelemeye çalışın.

    Akademik Kariyer
    -Sadece özel sektör odaklı bir hayat düşünmenize gerek yok, akademik kariyer denen şey öcü de değil. Evet, gerçekten ciddi efor istiyor, belki de yükselmek için birilerinin kıçını yalamanız da gerekebilir; ama eğer ki okuldaki derslerinizi çok sevdiyseniz, bu dersi geçeyim değil de bir şeyler öğreneyim kafasındaysanız öğretim üyesi olabilirsiniz. Bunun kararını da şu an verebileceğinizi zannetmiyorum. Muhtemelen 2-3. sınıfta kafanızda bir şeyler şekillenir.

    Dil odaklı tercih
    -Bu bölüm İngilizce eğitim veriyor diye tercih etmeyin. Özellikle bazı sayılı okullar dışında İngilizce dersler veren her okula güvenmeyin. Sırf diplomada İngilizce yazması bir anlam ifade etmiyor, zaten mülakatta anlıyorlar ne olduğunuzu. Eğer ki dil konusunda bireysel ilginiz, alakanıza güvenmiyorsanız, Boğaziçi-Bilkent-ODTÜ-Sabancı-Koç vb. dil konusunda önde olan okullara bakabilirsiniz. Bu diğer üniversitelerde İngilizce öğrenemeyeceğiniz, kendinizi geliştirmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Bu okullar adamı gerçekten mecbur bırakıyor bir şekilde; ama buralardan çıkıp da konuşamayan insanlar var; ama İngilizce dediğim gibi çok zor, imkansız bir şey değil. Hani İngilizce bölüm diye atlamayın.
    Şehir farkı
    -İşin üniversite, şehir boyutuna bakarsak İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirlerden şaşmamaya çalışın. Bırakın, diğer şehirlerde okuyan okusun, siz okumayın. Hepsi de yok beş para etmez gibi bir şey demek istemiyorum. Gerçekten kendini çok geliştirmiş adamlar da var; ama bir elin parmağını geçmiyor maalesef. Gerekirse mezun kalın ama saçma sapan Bayburt, Bilecik tarzı illerde okumayın, durumunuz varsa bir yıl daha çaba gösterin. Şehrin imkanları, üniversitedeki ortam, kulüpler vb. bir çok şey hayata bakış açınızı şekillendirebilir. İstanbul'da okuyup daha ufak şehirlere giden arkadaşlarım kafayı yiyorlardı, bunun için de tıp okuyanı da var; ama gerçekten çok zorlanıyorlardı. Özellikle büyükşehirde yaşıyorsanız, sakın düşünmeyin. Ayrıca ne kadar hayal gibi gözükse de yatay geçiş denen bir şey var üniversitede. Atıyorum maden mühendisliği diye gelirsiniz; ama bilgisayar mühendisliğine geçebilirsiniz. İnanın ki yapan yapıyor böyle şeyleri, çok ütopik, imkansız şeyler değil. Üniversite içi yatay geçiş, dış yatay geçişten daha olanaklı bir şey.

    Bölüm kalitesi=sıralama, puan???
    -En önemli kısma geliyorum. Bu forumda bir çok kişide de var bölüm kalitesi=puan, sıralama gibi şeyler değil. Tamamen öğrencilerin o zaman ki seçimleriyle belirleniyor. Tekstil mühendisliği gibi klişe örneklere girmeyeceğim. Mesela 2010 yılında Hacettepe Otomotiv Mühendisliği 10.000 civarında sıralamayla alınıyordu, forumda çok soru soran oluyordu bu bölümle alakalı. En son 22.300'le aldı, millete çok özel bir şey değil de makina mühendisliğinin bir dalı gibi gelmeye başladı. Hatta daha büyük çaplı bir şey söyleyim. OSYM'den eski verilere bakabilirsiniz. 96 yılına kadar bakabiliyorsunuz, mesela 2000 yılında felan Ege Bilgisayar, Ege Tıptan çok çok daha yüksek, bu Ege Bilgisayar'ın kalitesinin bugün düştüğünü mü gösteriyor? Muhtemelen daha da ilerlemiştir, belki öğrenci kalitesi değişmiştir; ama dediğim gibi bazı dönemlerde bazı bölümler parlıyor; ama bu eğitim-öğretim hayatına çok değişiklik katmıyor. Tamamen bunlar tercihten başka bir şey değil. Ha bir de bölüme kaçıncı girdiğinizin hiçbir önemi yok. Çok iyi sıralamayla bölüme geldiyseniz belki 1-2 ay havasını yaparsınız, sonra bırakın söylemeyi aklınıza bile gelmez. Sizin puanınız=bölümün taban puanı olarak görülüyor, bunun bir önemi var mı? Yok. 1. 2. girdiğinizle kimse ilgilenmez, önemi var mı? Yok.

    -Yazımın sonuna doğru yaklaşırken kendimden az buçuk bahsedeyim. Ben zamanında sizin döneminizde iyi bir çalışma yaptım. Gerçekten iyi sonuçlar alıyordum; ama sınav dönemi fazla stresimden dolayı istediğim sonucu alamadım. İTÜ İnşaat'a yerleştim; ama üniversite dersleri tam benlik olduğunu hissettim, iyi bir çalışmayla güzel bir ortalama yaptım. Elektronik ve Haberleşme Mühendisliğine yerleştim 3. sınıfım şu an. Bölümde ilk 500'den de olmak üzere yaklaşık 6000'lere kadar sıralamaya sahip öğrenci topluluğu var önümde. Ortalama 3-4 bin civarı sıralamaya sahipler. Şimdi bu öğrencilerin çoğunun bölüme isteyerek geldiğini düşünüyorum, diğer bir kısım da sıralamasını buraya uygun görüp tercih etmiştir. Bu isteyerek gelen öğrencilerin aynı heveste ve istekte olduğunu düşünmüyorum. Gerçekten dersleri görünce ulan o kadar uğraşıp da ilgiliyim, alakalıyım dediğim şeyler bunlar mıymış diye sorabilirsiniz. ben çok demedim, aklımdan geçtiyse de kendimi kandırdım, bir şekilde sevmeye çalıştım. O lisede idealist, çok ilgiliyim, çok seviyorum deyip de gelen sonra derslere ayak uyduramayıp sırf derse uğramak için gelen zombi gibi gelip giden adamlar var. Yani demek istediğim lisedeki o ilginiz, çok seviyorum dediğiniz şeyler lisede kalabilir, çünkü işin içine o kadar da girmemiş olabilirsiniz. Çok iyi sıralama yaptınız, iyi bir üniversitede elektrik-elektronik mühendisliğine yerleştiniz. Muhtemelen ilk elektrik devre temelleri-elektroniğe giriş tarzı dersler alacaksınız. Abi başlarım mühendisliğine de, elektroniğine de bunlar neymiş lan deyip kaçabilirsiniz. Sonra kanıksama evresinden sonra bölüme, okula ettiğiniz küfürler exponential olarak artabilir, hazırlıklı olun. Bu yüzden ben çok ilgiliyim, benim hayatım bu demeyin. Biraz daha geniş çerçeveden bakın derim.


    Değinmediğim, unuttuğum, kısa geçtiğim konular olmuş olabilir, yazıyı çok daha fazla uzatmak istemedim. Ekstra sorularınız varsa bilgim dahilinde cevaplarım. Kolay gelsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barman -- 5 Temmuz 2015; 13:54:45 >







  • hocam pc mühendisliği hakkında ne düşünüyorsunuz ytü düşünüyorum ben?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NeİstediğiniBilmeyenAdam

    hocam pc mühendisliği hakkında ne düşünüyorsunuz ytü düşünüyorum ben?

    Aslında başında söylediğim gibi şu iyidir, bu böyledir üzerine yorum yapmak istemedim. Öncelikle bilgisayar mühendisliğine pc mühendisliği demeyin. Personal Computer=Bilgisayar Mühendisliği değil. Her yer bilgisayar. Buzdolabında da yazılım var, bulaşık makinesinde de. Sadece karşındaki bilgisayardan ibaret değil. Bunlar dışında da bilgisayar mühendisliği ülkemizde yazılım mühendisliği ağırlıklı bir bölüm. Yazılımı sever misin, sevmez misin bilemeyiz. Ayrıca iyi yazılımcı olmak için ilgi gerekiyor, sadece mühendislikle alakalı da değil. Bazen yazılım şirketlerinde fizikçiler, matematikçiler felan görülebiliyor, kendilerini yazılıma veriyorlar. Ayrıca hiç durağan meslek değil, durmadan bir şeyler katman gerekiyor. Tamam ben oldum, piştim bölümü değil; ama okuldan bence en donanımlı mezun olan mühendislik bilgisayar mühendisliği. Öğrendikleri bilgileri en çok piyasada kullanmaya elverişli bölüm bence. Bunun dışında YTÜ'de Bilgisayar Mühendisliği nasıldır bilmiyorum, okuyan arkadaşlar daha iyi bilir.




  • barman B kullanıcısına yanıt
    Peki hocam elektrik elektrik elektronik mühendisliğindeki veya bilgisayar mühendisliğindeki derslerin içeriği ne ağırlıklı? Ya da lisedeki hangi derslere daha çok benziyor? Dediğiniz gibi herhangi bir bölüme yatkın olduğumu zannedip sonradan öyle olmadığını fark etmiş olmamak için sordum.
    Edit: Uzun zamandır görmüyorduk sizi hocam ygs-lys forumunda hoş geldiniz. Böyle bir konu açtığınız için de ayrıca teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi anti aliasing -- 2 Temmuz 2015; 0:03:36 >
  • Hocam simdi marmara makine muh. dusunelim.bi ing. bolumu var bide ingilizcesiz.Ve puanimiz ingilizcesize yetiyor.Ingilizcesine gitmedigimizde is bulmada sikinti olmaz mi dil konusu yuzunden?Ingilizcesiz muh. ilk yil istersek dil egitimi gorebiliyomusuz ama dersler yine turkce.Bu olayi bide sen aciklarmisin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam üniversite içinde bölüm değiştirmek için yüksek ortalama mı gerekiyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: anti aliasing

    Peki hocam elektrik elektrik elektronik mühendisliğindeki veya bilgisayar mühendisliğindeki derslerin içeriği ne ağırlıklı? Ya da lisedeki hangi derslere daha çok benziyor? Dediğiniz gibi herhangi bir bölüme yatkın olduğumu zannedip sonradan öyle olmadığını fark etmiş olmamak için sordum.
    Edit: Uzun zamandır görmüyorduk sizi hocam ygs-lys forumunda hoş geldiniz. Böyle bir konu açtığınız için de ayrıca teşekkür ederim.

    Hoşbulduk. :)

    Açıkçası hiçbirini lisedeki derslerle bağdaştıramıyorum; ama genel olarak elektrik-elektronik mühendisliği fizik ve matematik ağırlıklı, bilgisayar mühendisliği matematik ağırlıklı bir alan; ama bildiğimiz lys matematiği gibi de değil. Hani gelip gerçekten ders almadan anlaşılabileceğini sanmıyorum.

    Belki çok giriş olacak amahttps://www.thenewboston.com/ a bakıp C derslerini dinleyebilirsiniz. Türkçe isterseniz de youtube'da vardı. Hani azıcık da olsa keyif alıyor muyum, ilgi duyuyor muyumunuzu ölçebilir diye düşünüyorum yazılıma. Tabii epeyce giriş olur bu.

    Meselahttp://www.silisyum.net/ 'e bakabilirsiniz, temel elektronik elemanlarından bahsediyor, tabii böyle anlaşılmaz da acaba bunları gerçekten öğrenmek istiyor musunuz? Ne kadar merak ediyorsunuz. Hani en azından bu tarz şeylere bakılabilir biraz. İngilizceniz varsa belli düzeyde, Sedra & Smith'in Microelectronic Circuits kitabını indirin, biraz bakının, hani ilginizi çeker mi böyle şeyler. En azından fikir olsun, hani lisede elektrikten nefret edip sonra elektrik mühendisliği okuyup kendini bayağı geliştiren, bölümü seven adamlar da var. Net şekilde ilginizi böyle tartamayız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barman -- 2 Temmuz 2015; 0:25:51 >




  • İtü mimarlık veya odtü mimarlık hakkında neler düşünüyorsunuz? Mimarlığa ilgim olduğunu nasıl anlayabilirim? Birde insaat + mimarlik birlikte okumak gercekci bir fikir mi sizce?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ali_Smyy

    Hocam simdi marmara makine muh. dusunelim.bi ing. bolumu var bide ingilizcesiz.Ve puanimiz ingilizcesize yetiyor.Ingilizcesine gitmedigimizde is bulmada sikinti olmaz mi dil konusu yuzunden?Ingilizcesiz muh. ilk yil istersek dil egitimi gorebiliyomusuz ama dersler yine turkce.Bu olayi bide sen aciklarmisin?

    Ya işveren sen İngilizce bölümde okumuşsun, sorgulamaya gerek yok diye bir mantık yürütmüyor. İngilizceni ölçecekse zaten her türlü ölçüyor. Senin yerinde olsam Marmara'da isteğe bağlı hazırlık varsa, vakit bile kaybetmem hazırlıkla. Git kendin farklı şekilde öğren, araştır, et. Zaten derslerin İngilizce olmadığı için hazırlıktaki bilgilerin sönebilir. Türkçe seçeceksen seç bence; ama İngilizceni kesinlikle geliştir. Türkçe ders alsan bile, iyi kaynak varsa İngilizce kaynakları okumaya çalış.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: A.F.F

    Hocam üniversite içinde bölüm değiştirmek için yüksek ortalama mı gerekiyor?

    Bölümüne göre ve senesine göre çok fark ediyor. Yüksek ortalama da belli başlı bölümler için gerekiyor. Atıyorum elektronik, bilgisayar, endüstri gibi bölümlerin daha yüksek oluyor. Maden okuyorsundur, inşaata geçmek istersin belki diğerlerine göre daha rahat olur. Tabii dediklerim üniversitesine göre de değişir. Tercih edeceğin bölümü, üniversiteyi ve geçmek istediğin bölümün yatay geçiş ortalamalarını felan arat. Son senelerde nasıl değişimler olmuş felan diye. Ona göre yol haritası çizersin, sırf yatay geçiş yaparım diye de tercih yapmamak lazım.
  • Itu endustri hakkinda bilgi verebilir misiniz? Acikcasi o linklerden sonra endustri daha ilgimi cekmeye basladi. Endustriye ilgim oldugunu nasil anlayabilirim, yonetici olabilecegimi dusunmem yeterli bir sebep mi sizce?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ustad yazi icin tesekkurler oncelikle

    aklima takilan 5 husus var

    itu bilgisayar yorumlarda hep kotulenmis fakultesi olmamasindan yazilimla alakasi olmayan derslerinin fazlaligindan ve hocalarin ilgide zayid olmasindan oturu
    sizde bu yorumlara katiliyor musunuz?


    sizce ing elek hab acilmasiyla itu bilgisayar ve elek hab ne kadar gerileyebilir?


    bunlar olmazsa ya da yazmazsam boun kimya muh yazacagim ama su 1 aya kadar aklimin ucundan gecmeyen bir bolumdu, bunun bana handikapi ne kadar fazla olur?


    bolumler arasi yatay geciste nelere dikkat ediliyor, ilgin alakana gore mi seni yerlestiriyorlar yoksa tercih siralamasi mi yapiyorsunuz?

    bolumler arasi yatay geciste bolumlerin o seneki yerlestirme siralamalarinin ve kendi osys puanimizin onemi var mi?


    ben gercekten bilisim/yazilim alaninda ilerlemek istiyorum ama fizikte yasadigim talihsizlik hayallerimi bayagi tikadi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wadlab

    İtü mimarlık veya odtü mimarlık hakkında neler düşünüyorsunuz? Mimarlığa ilgim olduğunu nasıl anlayabilirim? Birde insaat + mimarlik birlikte okumak gercekci bir fikir mi sizce?

    Güzel soru. İTÜ Mimarlık bence ülkedeki en iyi mimarlık bölümü. ODTÜ, Bilkent, Mimar Sinan gibi üniversitelerden daha iyi bence bu konuda. Bir kere Taşkışla muhteşem bir fakülte. Hani oraya gidip de sanatsal bir ruh kazanmayan atsın kendini. Bölümün çok çok iyi hocaları var duyduğum kadarıyla. Taşkışla zaten hemen Gezi parkının o tarafta, gayet güzel bir konumda. Bina tarihi; ama gerçekten efsane bir havası var. Mimarlık okunacaksa sıralaman yetiyorsa gel derim. Mimarlık okuyup inşaatla çap yapan arkadaşım var, epeyce beli bükülüyor. Dışarıdan mantıklı gibi duruyor; ama bence değil. Bir kere farklı kampüslerde oluyor dersleri, bir orda ders, bir Taşkışla'da epey yorar. Sanıldığı gibi pek ortak dersi de yok. Sadece çalışma alanları yakın, mimarlarla inşaat mühendisleri de birbirini pek sevmezler ayrıca.

    Hani ben tavsiye etmem gerek yok böyle şeylere, bu tarz bir çapa. Mimarlığa ilgin olduğunu şu açıdan belki anlayabilirsin. Öncelikle sanata ilgin var mı? Ressamlara, eserlere, müzelere... Bence bu tarz bir ilgin olması lazım. Çizim yeteneğini felan tartışmam ona göre yargılama kendini. Ayrıca 1. sınıftan itibaren yoğun bir programı var, böyle bol sabahlamalı, projeli, kahve içmeli bir bölüm. Ona göre kendini hazırla derim. Ben açıkçası bu tarz sabahlamalı, bol projeli bir bölüme katlanamazdım.




  • barman B kullanıcısına yanıt
    Hocam dediğiniz gibi ben biraz araştırayım. Bilgi için teşekkür ederim.
  • Dostum kimya muhendisligi hakkibda gorusun nedir?Hacettepeyi yazmayi dusujuyorum ing. hemde.Ulkemizde durumu nasildir vs. cevap verirsen sevijirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • merhabalar lys sınavında istediğimi yapamadım malesef mezunada kalmayı düşünmüyorum. şu anda 4 - 5 üniversite arasında kaldım ve bölümde. Şuan düşündüğüm bölümler makina, eem, ve mekatronik. Şöle bişey var 120k yapdım yeni yüzyıl üniversitesi ve geliş üniversitesinde %75 burlu olarak kalabilirim ama bu üniversitelerde eğitim nasıl bilmiyorum. birde sakrya ve namık kemal üniversitelerini düşünüyorum en çok istediğim bölüm mekatronik ve buda sakryada var 110bin tutarı bilmiyorum ama yazmayı düşünüyorum fakat teknoloji fakultesi yazıyor şuan sorun yok gibi gözüküyor ama ilerde sorun çıkarmı yani tehlikeli bir seçimmi olur. yani sizce istanbulda kalmakmı daha mantıklı bu iki üniversitede yoksa şehir dışına gitmekmi tşekkürler.
  • Up(bu yazıyı herkes okumalı)

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ygslysx1

    Itu endustri hakkinda bilgi verebilir misiniz? Acikcasi o linklerden sonra endustri daha ilgimi cekmeye basladi. Endustriye ilgim oldugunu nasil anlayabilirim, yonetici olabilecegimi dusunmem yeterli bir sebep mi sizce?

    Verdiğim linkleri kastettin galiba, fazla teorik, kasıntı şeyler gibi geldi sanırsam.

    İlk bakışta öyle gözüküyor, seveni de var, belki sen de seversin hemen öyle öcü dememek lazım.

    Bence endüstri seçenler gördüğüm kadarıyla özellikle endüstri isteyenlerden çok diğer bölümleri istemeyenlerden oluşuyor. Tabii tercih edenler idealist değil, diğerlerini beceremem diye geliyorlar demiyorum. Öncelikle kendini herhangi bir AR-GE işinde, mühendislik yaparken düşünemiyor musun veya düşünmek istemiyor musun? Elinde endüstri tarzı bölümler varsa daha yakın olman normal; ama gerçekten çevremde bu adam hangi kafayla endüstri seçmiş diyeceğim insanlar var. Gerçekten aşırı derecede pasif, sanki elektronik, bilgisayar okuyor gibi hali olan insanlar var. Bu demek olmuyor ki çok girişkenlik, çok ağzının laf yapması seni bu bölüme itiyor? Bence bunlar da yeterli değil, öncelikle liderlik, insalara hitap edebilme, düşüncelerini karşı tarafa kabullendirme gibi özellikler bu tarz işlerde önemli. Tabii üniversitedeyken belli olgunlukla da gelişebilecek şeyler bunlar; ama ben çekingen adamım, çok emin değilim diyorsan bence girme bu toplara. Çünkü bu adamların kulüplerindeki ortamını gördüm, herkes barınamaz.

    Ayrıca endüstri mühendisliği=yöneticilik, ceoluk vs. de değil. Elbet kendini geliştiren tonlarca adam vardır, yükseleni, müthiş projeler yapanları. Yalnız bir tane örnek görmüştüm ekşide'de. Boğaziçi mezunu ve bütün gün excel'de veri giriyordu sadece, isyan edip başlık açmıştı.

    https://eksisozluk.com/yillarca-okuyup-butun-gun-excelde-veri-girmek--3677219

    Tabii bu olumsuz örnek; ama böyle durumlar da var demek için attım.

    Ulan diğer bölümler biraz ağır duruyor, endüstri daha yöneticili, rahat bölüm gibi düşünüyorsan bu kafayla seçilmez; ama gerçekten bu tarz bir sektör içinde bulunmak istiyorsan neden olmasın?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barman -- 2 Temmuz 2015; 1:13:43 >




  • dediklerinizin çoğuna katılıyorum özellikle şehir konusunda küçük şehre giden arkadaşlarım Ankaraya dönmek için gün sayıyodu hergün lanet ediyolardı.
  • .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi n n o n n o -- 16 Haziran 2016; 1:47:09 >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.