Şimdi Ara

Teknoloji Çöplükleri : Çin - İkinci bölüm

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
1
Favori
490
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj



  •   

     

    Teknoloji Çöplükleri  : Çin - İkinci bölüm 

     

    Teknoloji tüketiminin oluşturduğu çevre problemlerine yönelik olarak başladığımız yazı dizimizin Çin konulu ikinci bölümü ile karşınızdayız (İlk bölüm). Nadir bulunan element ayrıştırması konusunda dünya lideri olan Çin bunun bedelini ise halk nezdinde ödüyor. 




    Sözkonusu şehir Baotou. İç Moğolistan özerk bölgesinin en büyük sanayi kenti olan Baotou'nun kaderini değiştiren ise neredeyse şehir kadar büyük Baogang Çelik ve Nadir Toprak Elementleri tesisi. 




    Çin'in 1980'li yılların başında nadir element ayrıştırmasında başrol oynamaya başlamasıyla Baotou nüfusu 97 binden kısa sürede 2.5 milyona çıkmış. 21. yüzyılda bir nevi altına hücum macerasının yaşandığı kent komünizmden kapitalizme geçişin arasında sıkışmış bir nevi sınır şehrini andırıyor. 

     

    Teknoloji Çöplükleri  : Çin - İkinci bölüm 




    Mao heykellerinin çevresinde kendisine yer bulan pek çok Amerikan malına ait reklamların yanında gece nadir elementler ile boyanmış camların olduğu sokaklar sayesinde şehir bir Tron sahnesine dönüşüyor. Arka sokaklarda ise tesislerde tüm gününü geçirerek kalan vaktini barlarda harcayan sayısız insanın sızmış görüntüsü mevcut. 




    Baogang Çelik ve Nadir Toprak Elementleri tesisi şehirle o kadar içiçe geçmişki nerede başlayıp nerede bittiğini anlamak mümkün değil. Onlarca devasa boru yerden çıkarak yol ve kaldırımlardan geçtikten sonra hedefine varıyor. Zaman zaman yolların üzerinde bir köprü gibi yerleştirilmiş boruları görmek de mümkün. Bu boruların içerisinden geçen akıntının gürültüsü de işin cabası.  




    Ayrıca kömür ve nakliye kamyonları için özellikle geniş tutulmuş yollarda küçük araçların kendisine dikkat etmesi gerekiyor. Kamyonlardan dökülen kömür tozları yağmur ile birlikte simsiyah bir akıntı haline geliyor ve tüm yolları kaplıyor. Şehirde yeni evler ve apartmanlar yapılıyor olsa da tesisin enerjisini sağlayan kömür santralleri hemen dibinde ve havadaki ağır kükürt kokusu yeni yapılara da anında siniyor. 

     

    Teknoloji Çöplükleri  : Çin - İkinci bölüm 




    Şehirde ayrıca tesise gerekli malzemeleri taşıyan tren yolu hattı da büyük önem taşıyor. Neredeyse hiç boş kalmayan raylarda sürekli tesise malzeme taşınıyor. Zaman zaman kimyasalların dumanlarını ata ata kenar mahallelerden geçen yük vagonlarına rastlanıyor. 




    Şehre ayrıştırılmak için gelen nadir bulunan elementler 120km ötedeki Gobi Çölü'nde yer alan bir madenden çıkarılıyor. Daha sonra kamyonlarla veya yük trenleri ile Baogang tesisine getiriliyor. 




    Ucu bucağı görünmeyen Baogang Çelik ve Nadir Toprak Elementleri tesisinde yüzlerce soğutma kulesi ve alev bacaları gökyüzünü kaplamış durumda. Tesislerde ağırlıklı olarak seryum ve neodim elementleri işleniyor. Tesisin güç kaynağı olan kömürü sağlamak için de şehir çevresinde pek çok kömür madeni mevcut. 




    Tesisin önemi o kadar büyük ki üretim durduğu zaman global fiyatların fırlaması sözkonusu. Son bir iki aydır tesiste bakım adı altında üretimin durdurulduğu da gelen haberler arasında. Tesisi ziyaret edenlerin bakım denmesine rağmen herhangi bir bakım veya servis görevlisine rastlamaması şüpheleri artırıyor ve tesis görevlileri de bu konuda son derece ketum. 




    Nadir elementleri ayrıştırmanın zehirli süreçlerden geçtiğini aktarmıştık. Peki ayrıştırma esnasında kullanılan tonlarca zehirli kimyasal nereye gidiyor? İşte bu sorunun cevabı karşımıza dünyanın en zehirli bölgelerinden birisini çıkarıyor. 

     

    Teknoloji Çöplükleri  : Çin - İkinci bölüm 




    Bir zamanlar verimli tarlaları besleyen yakındaki bir nehrin önüne set çeken tesis burayı yapay bir göl haline getirmiş ve ortaya çıkan ne kadar zehirli atık varsa bu göle boşaltmaya başlamış. Sonuç? Yok olan verimli araziler ve ortaya çıkan zehirli göl.




    Yerel yönetim Baogang tesislerini genişletebilmek adına civar köylerdeki vatandaşları şehrin farklı kesimlerindeki kırsal arazilere yerleştirmiş. Tabi köylülerin el emeği göz nuru tarlaları da Baogang arazisine katılmış. 




    Zehirli atık gölü şehrin yaklaşık 20 dakika uzaklığında yer alıyor ve onlarca boru ile kimyasal atıklar taşınarak bu göle boşaltılıyor. Bu boruların pek çoğu ise şehir merkezinden geçiyor. Göl o kadar zehirli hale gelmişki yapılan testlerde normalden üç kat fazla radyasyona rastlanmış. Göle Baogang dışında ayrıştırma yapan diğer küçük tesisler de atık sularını bırakıyor ve yılda 10 milyon ton atık su bu göle boşaltılıyor. 




    Gölü bizzat ziyaret edenler ve Google Haritalar üzerinden inceleme şansı bulanlar etrafın adeta bir uzaylı bölgesinden çıkmış gibi olduğunu belirtiyor. Çevresinde hiçbir yaşam belirtisinin olmadığı gölün görüntüsü ve içeriği bir yana yakına geldiğinizde boğazınızı tahriş edecek seviyede kötü bir kükürt kokusu yayıyor.  

     

    Teknoloji Çöplükleri  : Çin - İkinci bölüm 




    Normalde askeri unsurlarla kontrol edilen gölün şu sıralar tamamen terkedilmiş olduğu ifade ediliyor. Zaten tesisin de son aylarda bakım adı altında tamamen boşaltıldığı ve üretimin durduğunu belirtmiştik. Atık gölünde bazı ziyaretçiler radyoaktif killeri toplayarak seramik vazolar imal ettiklerini ve elektronik tüketimin çevreye verdiği zararı göstermek açısından sergilediklerini belirtiyor. 




    Gelecekte bu zehirli gölün şehre ne kadar zarar vereceğini bilmek zor. Zira göl sürekli genişliyor ve zehirli atıkları ortadan kaldıracak bir sistem de mevcut değil. Bu da daha fazla doğal hayatın ve verimli arazilerin bu gölün sınırları içerisine girmesine sebebiyet veriyor. Ancak her halükarda olan insanlara ve elbette yeni nesillere oluyor. 




    Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere Batılı ülkelerin daha çevreci ayrıştırma tesisleri kurmaya başlaması, Baogang'daki işlenmiş elementlere olan ilgiyi azaltmaya başladı. Geçen yıldan bu yana tesiste işten çıkarmaların yaşandığı rapor ediliyor. Bu hızla devam ederse Baogang'ın önemini yitireceği konuşuluyor. 




    Elbette gölün insan eliyle bu hale getirilmesi ayrı bir korkutucu gerçek. Ayrıca yıllardır yeşil enerji adı altında kullanıma sunulan ürünlerin de bu gölün kirlenmesine katkıda bulunması kafalarda soru işareti uyandırıyor. Demek ki çevreci teknolojiler aslında söylendiği kadar çevreyi koruyamıyor. 




    Bu tür manzaralara dünyanın her yerinde rastlamak elbette mümkün değil. Gelişmiş ülkeler çeşitli kanuni düzenlemelerle çevreyi koruma adına sert tedbirler alıyor ve vatandaşına yeşil bir çevre sunmaya çalışıyor. Ancak bu kez de gelişmiş ülkelerdeki üreticiler katı tedbirlerin olmadığı Çin gibi az gelişmiş ülkelere yöneliyor ve dolaylı olarak çevreyi yine kirletmiş oluyor. Yani aslında arka planda çevre bir şekilde kirletilmiş oluyor. Bu ne yaman çelişki anne dercesine konu kısır bir döngüye giriyor. Yine de az önce belirttiğimiz gibi ülkelerin daha çevreci ayrıştırma tesislerine yönelmesi belki gelecekte birşeyleri değiştirebilir. 




    İç Moğolistan'daki bu tablo birebir Avrupa veya ABD'deki vatandaşı etkileyecek değil. En büyük zarar şehir halkına ve bölge halkına veriliyor. Ancak buradaki halk da ses çıkarmadığı ve hükümet tarafından es geçildiği için bu felaket tablosu gündeme gelmiyor veya tepki görmüyor. Yapılan röportajlar bölge halkının çevre kirliliğinin ne boyutta olduğunu bilmediğini gözler önüne seriyor ve bölge halkının tek bir amacı var : akşam evine ekmek götürebilmek. 




    Yazı dizimizin sonraki bölümünde yine bir Çin kenti ile karşınızda olacağız. Sağlıcakla kalın... 

     

     

     







  • Teşekkürler .Faydalı bir yazı dizisi.Dünya bir bütündür.
    Ziincirleme bir reaksiyon başladığında hepimiz etkileniriz.
    Çin'deki atıklar yeraltı suları,rüzgar,güneş gibi etkenlerle dünyayı felç ediyor.
    Avrupa,amerika diğer insanların hayatlarını hiçe sayıyor.
    Düşünmedikleri sıra kendilerine de gelecek.
    Çevre konusu sosyal ağlarda medya da gösterilmiyor varsa yoksa boş şeyler.
    Denizlerimize atılan kişisel atıklar akü,cep telefonu en basit felaketlerden.
    Çalıştırılmayan arıtma tesisleri ile fabrikalarda felaket habercisi.
  • doğa bir gün intikamını alacak gelecek nesillere çok üzülüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • yerimizi alalım yine çok güzel bilgiler vermişsiniz teşekürler
  • arşivime ekliyeceğim bi yazı dizisi...

  • Nihayet diğer teknoloji sitelerinden (örn :shiftdelnet) ayırıcı kalitede bir yazı dizisi ile karşı karşıyayız.

    Şimdiden beklenti geliştirdim ,umarım bu tarz dosya konularını irdeleyen bir segment oluşturur DH.

    Yazara teşekkürler.
  • Bu tip yazılar devamlı olmalı ve ilgi kaybetmeden daha sık gelmeli. Bravo başarılar

  • Devamı gelsin
  • İlk bölümün linkini verebilecek var mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DaRKFoRCeS

    Teşekkürler .Faydalı bir yazı dizisi.Dünya bir bütündür.
    Ziincirleme bir reaksiyon başladığında hepimiz etkileniriz.
    Çin'deki atıklar yeraltı suları,rüzgar,güneş gibi etkenlerle dünyayı felç ediyor.
    Avrupa,amerika diğer insanların hayatlarını hiçe sayıyor.
    Düşünmedikleri sıra kendilerine de gelecek.
    Çevre konusu sosyal ağlarda medya da gösterilmiyor varsa yoksa boş şeyler.
    Denizlerimize atılan kişisel atıklar akü,cep telefonu en basit felaketlerden.
    Çalıştırılmayan arıtma tesisleri ile fabrikalarda felaket habercisi.



    Dünya kendi eliyle kurdu orayı.

    Sömürü düzeni.

    Amerika, Avrupa kendi topraklarında da yarı iletken üretimi yapıyor ama çinde de üretim yaptırıyor.

    Neden? İşçilik istemiyor.

    İşgücü ucuzladıkça böyle manzaralar ortaya çıkıyor. Suriyelilerden sonra İsveçlilere gelmiş sıra. Otel oldu ülkemiz.

    Üç beş ağaç meselesi diyenler belki bu konuyla biraz daha anlar durumu.




  • İnsan oğlunun para hırsı yüzünden doğayı katledişinin bir başka örneğini görüyoruz. Yazık gerçekten çok yazık.
  • Değerlendirmeleriniz için teşekkürler. İlk bölüm linkini haberin ilk cümlesine ekledik. Sizden gelen talepler ve katkılar ile yazı dizimizi şekillendirmeye çalışacağız.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ekrem71

    Değerlendirmeleriniz için teşekkürler. İlk bölüm linkini haberin ilk cümlesine ekledik. Sizden gelen talepler ve katkılar ile yazı dizimizi şekillendirmeye çalışacağız.

    Aslında ilk bölümün sonuna ya da bölümlerin sonuna diğer bölümlerin linkleri de eklense hiç fena olmaz. Okuduktan sonra aramak zorunda kalınmaz, güzel bir seri okuma olur.
  • Valla roman okur gibi okuyoruz. Umarım en azından ülkemizde ki bilinç düzeyine bir nebze olsun katkıda bulunur bu yazı dizisi. Bu ve bunun gibi yazı dizilerinin devamını bekliyoruz. Teşekkürler.

  • Meselenin ağaç olmadığı milletin dalga geçtiği dış güçler iş başında idi.
    Yoksa ağaç kesilmiş kesilmemiş kimsenin umrunda değil.
    Bu ülkenin sadece adı var yönetimi başkalarında.
    Nasıl arap ülkelerini karıştırıyorlar burada da aynı taktik.
    Ucuz iş gücü,yani vicdansızlık heryerde.
    Kapitalizm kısaca ana paranın tek kişide toplanması.
    Bunun içinde birilerinin bedenleri telef edilmeli gerekli.
    Bir keresin kuralsız,şartsız boyun eğen milletler felaketten kaçamaz.
    Bu ülkedeki şu nükleer çöplük bir kurulsun o zaman yandık.
  • Duyarlı bir yazı gibi görünüyor ama önyargılarla ve hiç bir ciddi kanıt ortaya konmadan yazılmış. Yorumlar ise daha da önyargılı.
    1.Bu çapta bir tesisin çevre kirliği yapacağı ortada ama çevre kirliliğinden hastalanan ve ölenler nerede?
    Aşağıdaki maddeler de bazı yorumculara:
    2.Bunun kapitalizmle ilgisi yok ki, bu sizin gibilerin zamanında çok savunduğu ve bir halt zannettiği Çin Sosyalizmiyle ilgili bir şey. Suçu hemen kapitalizme atmak için zaten sizin gibi türk solcusu olmak lazım.
    3.Hiçbir ülke, bunu yapması için Çin'in kafasına silah dayamıyor. Çin ve çinliler büyük bir iştah ve açgözlülükle bunu yapıyor. Yoksa nüfus 97 binden 2,5 milyona göçle nasıl çıkıyor? Bu da mı kapitalist dış güçlerin oyunu?

  • Tüketim çılgınlığı ve doğaya karşı işlenen bu suç elbet bir gün daha dünyayı yaşanmaz hal getirecek. Üretilen her ürün doğayı kirletiyor. Ne içilecek temiz bir su kalacak nede solunacak temiz bir hava kalacak.
    Gereksiz harcamaları bırakın ve doğayı koruyun.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dünyanın her tarafına nükleer bomba atsak bile yok olan bizler oluruz.

    Yaşam bir yolunu bulup genişlemeye devam eder.

    Radyasyonlu ve ağır zehir içeren bölgede yaşamını kurmuş organizmalar mevcut şu anda dünyada.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: saitcam

    Duyarlı bir yazı gibi görünüyor ama önyargılarla ve hiç bir ciddi kanıt ortaya konmadan yazılmış. Yorumlar ise daha da önyargılı.
    1.Bu çapta bir tesisin çevre kirliği yapacağı ortada ama çevre kirliliğinden hastalanan ve ölenler nerede?
    Aşağıdaki maddeler de bazı yorumculara:
    2.Bunun kapitalizmle ilgisi yok ki, bu sizin gibilerin zamanında çok savunduğu ve bir halt zannettiği Çin Sosyalizmiyle ilgili bir şey. Suçu hemen kapitalizme atmak için zaten sizin gibi türk solcusu olmak lazım.
    3.Hiçbir ülke, bunu yapması için Çin'in kafasına silah dayamıyor. Çin ve çinliler büyük bir iştah ve açgözlülükle bunu yapıyor. Yoksa nüfus 97 binden 2,5 milyona göçle nasıl çıkıyor? Bu da mı kapitalist dış güçlerin oyunu?

    2.Bunun kapitalizmle ilgisi yok ki, bu sizin gibilerin zamanında çok savunduğu ve bir halt zannettiği Çin Sosyalizmiyle ilgili bir şey. Suçu hemen kapitalizme atmak için zaten sizin gibi türk solcusu olmak lazım.

    Sen bence kitap oku biraz ya.

    Şunun şurası 100-120 yıl geriye gitsek yeter ya.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DaRKFoRCeS

    Meselenin ağaç olmadığı milletin dalga geçtiği dış güçler iş başında idi.
    Yoksa ağaç kesilmiş kesilmemiş kimsenin umrunda değil.
    Bu ülkenin sadece adı var yönetimi başkalarında.
    Nasıl arap ülkelerini karıştırıyorlar burada da aynı taktik.
    Ucuz iş gücü,yani vicdansızlık heryerde.
    Kapitalizm kısaca ana paranın tek kişide toplanması.
    Bunun içinde birilerinin bedenleri telef edilmeli gerekli.
    Bir keresin kuralsız,şartsız boyun eğen milletler felaketten kaçamaz.
    Bu ülkedeki şu nükleer çöplük bir kurulsun o zaman yandık.


    Sorsalar dışa bağımlılık azalacak yeaa derler.

    Santrali inşa edecek olan Rus, işletecek olan Rus, üretileni satın alacak olan Türkiye.

    Bunun benim Media Markt'a gidip Samsung marka televizyon almamdan farkı ne?




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.