Mükemmel akıllı saat nasıl olmalı? özel video

 

 

 

Merhaba ben Mesut Çevik bu videomuzda iyi bir akıllı saatte olması gerekli 5 ana unsur üzerinde duracağız.

Hali hazırda piyasada bir çok alınabilir akıllı saat mevcut. Yuvarlak ekranlısı, sim kartlısı, elektronik mürekkep kullananı, uykuyu takip edeni derken kullanıcılar açısından seçim yapmak her geçen gün zorlaşıyor.

 

 

Aslına bakılırsa evet denemek isteyeceğimiz bir çok saat var ama hali hazırda sürekli kolunuzda taşımaya değer bulacağınız bir model üretilmemiş durumda.

Özellikle bu dijital oyuncakların sınırlı batarya ömürleri deneyimi kötü etkilediği için kullanıcılar bir süre sonunda akıllı saatleri takmayı bırakıyorlar.

Bir akıllı saatte olması gereken en önemli unsur batarya. Şu anda dijital ekran taşıyan modeller içinde pili en fazla gideni ise Sharp’ın Memory LCD ismini verdiği özel bir ekran kullanan Pebble. 

 

Bir kickstarter projesi olarak doğan ve modern rakiplerinin aksine dokunmatik bir ekran yerine tuşlarla kontrol edilen saat, bir çok teknoloji tutkunu taradından şimdiye kadar üretilen en iyi akıllı saat olarak tanımlanıyor.

Geliştirici kiti sayesinde 3. parti firmalar tarafından geliştirilen yazılımları da çalıştırma kabiliyetine sahip saat, cep telefonu ile bluetooth üzerinden haberleşiyor ve 5 ile 7 gün arası açık kalabiliyor.

İlk başlardaki plastik kasasıyla daha çok teknoloji meraklılarını hedefliyor olsa da daha sonra piyasaya sürülen çelik kasalı sürümüyle genele hitap eden bir hale bürünen saat, içindeki 3 yönlü ivme ölçer, ışık sensörü ve manyometre sesnsörlere de sahip.

 

Spor esnasında adım sayar olarak da kullanılabiliyor fakat nabız ölçme fonksiyonuna sahip değil. Bunun yanında renksiz bir ekrana sahip olması, dokunmatik kontrolleri desteklememesi de onu mükemmel bir saat olmaktan alı koyuyor.

Tabi Pebble’ın ekranının sürekli açık halde durmasına rağmen 5 günden fazla pil ömrü sunan bir saat olduğunu da vurgulamak gerekli. Zira günümüzde akıllı saatler için aşılması gereken bir diğer engel de ekranlar.

Saatler zamanı göstermeleri yanında giyimine önem veren insanlar için aksesuar niteliği de taşıyorlar ve iyi görünmeleri gerekiyor.

İlk başlardaki kare ekranlarıyla tasarımsal açıdan çok etkileyici modeller göremiyor olsa da günümüzde yaygın kullanıma başlayan kavisli veya dairesel ekranlar sayesinde klasik rakiplerine görünüm açısından daha fazla yaklaşmış durumdalar.

 

 

Tabi görünümlerinin tamamlanabilmesi için ekranlarının açık olması gerekiyor. Çünkü ekranları kapalıyken saatten çok kötü görünümlü bileklik havası taşıyorlar.

Kısacası bir akıllı saatin iyi bir akıllı saat olabilmesi için sürekli açık kalan iyi bir ekrana sahip olması gerekli. Sony SmartWach 2’de 2 farklı ekranı bir araya getirerek güzel bir ürün ortaya çıkartmıştı fakat sürekli açık kalan ekranın renksiz oluşu deneyimi istenen seviyeye çıkartamadı.

 

 

Günümüzde bir akıllı saatte görmek isteyebileceğimiz en iyi ekran teknolojisi ise Qualcomm’un geliştirdiği Mirasol ekranlar diyebiliriz. Renkli ve sabit görüntü gösterdiği durumlarda enerji tüketmeyen ekranda en basit mantıkla her bir piksel, voltaj ile kapatılıp açılabilen küçük yansıtıcılardan oluşan kırmızı, yeşil ve mavi alt piksellere sahip.

 

 

Bu alt pikseller çok düşük voltaj değerler ile kontrol edilebildikleri için önemsenmeyecek kadar az enerji tüketen ve sürekli açık kalan renkli ekranlar elde edilebiliyor. Aynı zamanda gün ışığını yansıtıcı olarak kullandığı için güneş altında çok daha iyi görünür oluyor.

Fakat üretiminin çok maliyetli olması nedeniyle Qualcommm’un Toq isimli prototip akıllı saat modeli haricinde kullanım alanı bulabilmiş değil. Yakın gelecekte de bir akıllı saat üzerinde görebilecekmişiz gibi görünmüyor.

 

 

Umarız ekran sorununa benzer ölçüde etkileyici ve uygun maliyetli bir çözüm bulunur. Zira kolumuzdaki şeye gerçek anlamda bir saat diyebilmemiz için her baktığımızda ekranın hizmete hazır olması, bakmadığımız zamanlarda da diğer insanlar için ilgi çekici durması gerekli.

Tabi bir cihaz hazır kolumuzdayken, sürekli aktivite takibi yaparak bizi uyarsa hiç de fena olmaz.

Nike’ın Fuelband aktivite takip bilekliği ile başlayan çılgınlık bugün cep telefonları ve akıllı saatler ile devam ediyor. Fuelband basit bir şekilde hareketlilik oranı hesabına yoğunlaşmışken, günümüzdeki akıllı saatler nabız ölçümü, konum saptama ve barometre gibi özellikleri sayesinde gerçek anlamda katedilen mesafe ve çıkılan yükseklik gibi değerleri raporlayabiliyor.

 

 

Fakat saatlerdeki en önemli sorun bir çok gelişmiş özellik aynı anda yürütüldüğünde kısa olan pil sürülerinin daha da kısalması. Withings Activite, pil sorunana farklı bir çözüm bulmuş durumda. Eğer akıllı bir saati sadece aktivite takibi için istiyorsanız size analog saat içinde gizlenmiş sensörlerin yeterli olacağını düşünen firma belki de en güzel görünen aktivite odaklı akıllı saati piyasaya sürmüş durumda.

Özellikle 8 ay pil süresiyle de şu anda rakipsiz diyebiliriz. Fakat akıllı saatleri bir çok kişi sadece aktivite takibi değil aynı zamanda bildirimleri göstermesi ek programlar yardımıyla farklı işleri de yürütebilmesi için istiyor.

 

Samsung, kendi geliştirdiği Tizen, Google ise Android’in saat versiyonu Android Wear ile bu konuya bir standart getirmeyi amaçladı. Yakın zamanda çıkacak Apple’ın akıllı saatiyle 3. bir akıllı saat işletim sistemi de hayatımıza girmiş olacak.

Akıllı saat işletim sisteminde bir kaç önemli nokta var. Bunlardan en önemlisi tabi ki arayüz ve sonrasında geliştiricilere sağlanan imkanlar.

 

Kimse yüzlerce dolar verip sahip olduğu akıllı saatinin kutudan çıkan programlarla sınırla kalmasını istemez. Bu küçük oyuncaklara dilersek tarayıcı bile yükleyebilmeliyiz. Kim ne yapsın demeyin, bir teknoloji tutkunu için işe yaramasından sa açıldığını görmek bile farklı bir deneyim anlamına geliyor.

Şu an için Tizen ve Wear’ın bu saydığımız konularda çok da parlak profiller çizdiklerini söylemek zor. Kullanıcılar arayüz konusunda şikayetçi ve 3. parti firmaların desteği henüz istenen seviyede değil.

Bu konuda noktayı Apple koymaya hazırlanıyor ki bu saatin büyük olasılıkla sadece iOS cihazlarla birlikte çalışabilecek olması farklı akıllı cihazlar kullanacaklar için problem yaratacaktır.

Bir akıllı saatin evrensel olması gerekli ki kolumuzda bir kelepçeye dönüşmesin.

Hiç kuşkusuz biraz evvel saydığımız her özellik önemli ama alınan bir saatin her akıllı cihazla konuşabiliyor olması belki de en önemli unsur. Zira bizi sadece bir telefona veya bir markaya mahkum eden cihazlar aslen modern kelepçeler olarak da düşünülebilirler.

İşin kötü yanı akıllı saat pazarının “akıllı kelepçe“ üretimine doğru gidiyor. Google, insanları Android’e, Samsung ise kendi cihazlarına mahkum etme peşinde. Apple’ı saymaya zaten gerek yok firmanın zihniyeti başından beri belli :)

 

Bu konuda en büyük potansiyele Microsoft sahip diyebiliriz. Firmanın büyük ilgiyle karşınan fakat ergonomik bası sıkıntılar nedeniyle eleştiriler alan akıllı bilekliğinin her telefonla çalışıyor olması da politikasını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Firma önümüzdeki dönemde, akıllı cihazlar için geliştirdiği ortak bir işletim sistemini bütün üreticilerin kullanımına sunarsa özellikle ünlü klasik saat üreticilerini yanına çekebilir.

Zira şu bir gerçek ki hiç bir klasik saat üreticisi üreteceği orta üst sınıfta yer alacak ve fiyatı biraz can yakacak akıllı saatiyle sadece Android ve Windows kullanıcılarını hedeflemek istemez. Para harcamaya en yatkın kitle Apple’ın elinde ve bu kitleyi yakalamalarına yardımcı olacak her güçle severek ortaklık kuracaklardır.

Evet bir akıllı saatte olması gereken detayları şu anki pazar koşulları ile değerlendirmeye çalıştık. Siz bir akıllı saatten neler bekliyorsunuz lütfen paylaşın. Böylece takipçi kitlemiz ne istiyor hep birlikte görmüş oluruz.